Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4OCAK1994SALI CUMHURİYET2 SAYFA
KULTUR
Insanısevmeklebaşlarherşey...
Yedi sinemada gösterimi süren 'Mavi Sürgün', zoraki sürgünlüğünü gönüllü
SUNGUÇAPAN
Y
ıl1925. Türkiye Cumhu-
rijeti'nin karmaşık ilk
yıllannda, Oxford'da
eğitim görûp ülkeye dönerek
Osmanlı Imparatorluğu'nun
son döneminden itibaren çeşitli
dergi ve gazetelerde yazar-çizer
olarak çalışan bir aydının, yayı-
nlanan anti-militarist bir hi-
kayesinden ötürü idam cezasıy-
la yargılanıp 3 yıllık sürgüne
gönderildiğı trendeyiz. Cevat
Şakir (Can Togay) adındaki bu
paşazade-muhalif aydının, Ze-
keriya Sertel'in Resimli Hafta
dergisinde yayımlanan hikâye-
si, Birinci Dünya Savaşı yılla-
nnda kimi asker kaçaklannın
yargısız infazla kurşuna dizil-
meleri hakkındadır ve tıpkj gü-
nümüzdeki gibı "halkı askerlik-
ten soğurtuğu ve kışkırttığı" ge-
rekçesiyle, gazabını çektiği
İstiklal Mahkemesi'nce, ya-
zannın Bodrum'da üç yıl kale-
bentliğe mahkum edilmesine
yol açmıştır.
sürgünlüğe dönüştüren bir aydmı konu alıyor
Altın Portakal
ödüllü 'Mavi
Sürgün', İstanbul'da
Şişli Site, Beyoğlu
Dünya, ÇemberTitaş
.Şafak, Bakırköy
încirli, Altunizade
Capitol, Ankara
Kjzıhrmak, İzmir
San ve Adana Özen
sinemalannda.
Özgürliik savaşımından yen-
giyle çıkmış. ama harap, yok-
sul. çorak Anadolu bozkınnı
bata-çıka, toz-toprak içinde
katleden kara trende, yoktan
var edılmekteki yeni bir ülkenin
doğum sanalannın bürokrasi
duvarlanna çarpa çarpa ya-
mulmuş. çeşitli toplumsal-siya-
sal baskılarla ezilmış 'çileli cum-
huriyet aydını' Cevat Şakir, tra-
jik geçmişiyle hesaplaştığı koyu
bir 'muhasebeye' dalmıştır.
Tren tünele girdiğinde, o da
bir çırpıda (flash-back'le veri-
len) çocukluğunun anılanna
gecıverir, bız de kendinden sa-
dece 15 yaş büyük olan annesi-
ne (Billur Kalkavan) fena halde
tutkun, sürekli ana kucağı özle-
mindeki ("Anneciğim niçin ko-
nımadın beni?") kahramanımı-
zın Oidipus kompleksinin ilk
belirtilerine tanık oluruz.
I'Yolculuk ne
tarafa?..'
'Mazisinin dayanılmaz koku-
su'nun genzıne kaçtığı, 'obnaz
olası gecmişfnden yükselen paslı
seslerin nostaljisinden sıynlma-
ya çalışan. 'bâyûk aile eşittir bü-
yük cehennem' sonınsalma gar-
kolmuş. Yakup Kadri'nin Ya-
ban'ı gıbi yabancısı olduğu
Anadolu insanıyla, trende ıtır
çiçeğı muhabbeti koyultmak-
tan da gen durmayan 'muhal-
lebi çocuğu paşazade' tam 5.5
aylık. çok meşakkatli bir yolcu-
luğun ardından sonunda van-
yor siiriildüğü Halikarnas-
Bodrum'a.
Trende. otobûste, at sırtında
ve yaya olarak yapılan sürgün
yolculuğunu daha bir anlamlı
kılan, trendeki tiyatroculargru-
bundan levanten bayan Marie'-
dir (mihrabı yerinde, büyûk
oyuncu Hanna Sdıygulla).
'Yolculuk ne tarafa?' sorusu ve
bir sigara içimiyle trende
tanıştığı Marie. Cevat Şakir'e
fena halde annesıni çağnştınr
ve gömüldüğü derin iç hesap-
laşma' melankolisinden
çıkmasını. karamsarlıktan kur-
tulup yeniden yaşama coşkusu-
na kavuşacağı bir iyimserliğe
kapılmasıru sağlar. 'Cennet mi
burası, yoksa cebennem nuT so-
rusu ve kuşkuyla ayak bastığı
Bodrum öncesinde, iç dünyası
alabola olmuş, ruhunda fırtına-
lar kopan Cevat Şakir'in için-
deki ineieğe mi, yoksa ibüse mi'
bakmaktadır acaba, çıktıklan
turnede Tosca'yı oynayan bu
sanşm Madam Marie? Yalnız-
lar 'her yerde birbirierini bulur-
lar!' Mevlana tasavvufuna ka-
fayı takıp döne döne sema ede-
bilmenin bedensel eziyetkrine
katlanan muhalifkalebent, "Te-
neke Trampet" filminden fır-
lamışçasma ortalarda dolanan
Mevlüt Demiryay'ın peşi sıra
trene doluşan tiyatrocular ve
Marie'nin sayesinde, mazisinin
karanlık labirentlerinden çıkıp
gün ışığına kavuşuyor. fstiklal
rcasına çıkaracağı bir ruhsal
huzur ve iç özgürlüğüne taşıyor
paşa çocuğunu, çok geçmeden.
Içindeki karanlığın aydınlığa
dönüştüğü Cevat Şakir'in. tüm
değer yargılanrun yenilendiği.
doğa, coğrafya ve iklım koşul-
lannın iç dünyasındaki sarsıntı
ve değişikliklerle örtüştüğü
ruhbilimsel değişim ve evrim
süreci, Bodrum'daki zorunlu
sürgünlüğün giderek gönüllü
sürgünlüğüne dönüşmesinı de
başlatacaktır
IYeni bir hayat kuran
Cumhuriyet aydını
'Insanın insanın kurdu" oldu-
ğu Bizans'ı terk edip doğaya
dönerek yalın bir yaşamı seçen
ve Bodrum'un Karya döne-
mindeki adını benimseyerek
kendine yakıştırdığı Halikarnas
Balıkçısı imzasıyla yazıp yayı-
mazisınden annmak, kendini
bulmak ve yeni bir havat kur-
mak isteyen bir cumhurivet
aydınının İcsel arayış ve
uyaıuş'ını. 'hayatın aniamını ye-
niden yakalayışı'nı. gerçekten
göz doyuran görüntülerle
karşımıza getiriyor.
Çocukluğumun "efsane'lenn-
den 'Aganta Burina Burinata'
Cevat Şakır'in. kıtaplarda pek
yazılı olmayan "resmi tarih"in
görmezden geldiğı ve adeta bir
Dostoyevski romanını andıran
gerçek yaşamöyküsünü. uzun
yıllar önce. yakınım olan bir
başka Cevat'tan öğrendığimde
allak bullak olduğumu hala
hatırlıyorum.
Daha sonraki >ıllarda sanki
Poseidon'un yer>üzü tcmsılcisi
nitcliğindeki masal kişiliğinden
sı>nldı gözümde. Paşa babasını
öldürüp yargıianıp. İstiklal
çıkanlmasından balıkçılığa. ta-
rih bilinci ve mitolojı merakıv la
Anadolu'nun kültür kökenlı
üstüne kafa patlatıp inceleme-
ler-araştırmalar yazmaktan tu-
rist rehberliğine ve gazeteciliğe
kadar, koltuklanna yığınla kar-
puzu sığdırmış Cevat Şakir'in.
çe>rek yüzyıl kadar önce İngi-
lizler tarafından 19. asırda Ege
Bölgesı'nden padişah izniyle
kaçınlıp British Museum'da
yeniden kurulan Arternis Tapı-
nağı'nı. bizzat yaaştığı İngjltere
Kralıçesi II. Margareth'ten geri
istediğini de, 1970'Ii yıllann
başından anımsıyorum.
Uvanık Kraliçe, tapınağm
sergilendıği British Museum sa-
lonlannı gökyüzü mavisine bo-
>atarak(!). tapınağı. ait olduğu
topraklara geri isteyen "yurtse-
ver düşûnür"ümüzün isteğini
boğuntuya getirmişti o dönem-
Erden Kıral'ın 'Mavi Sürgün'ünde Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir rolünde Can Toga>, Emine rolünde Ö/a\ Fecht >er alıyor.
Marie rolünde H. Schygulla
vi Sürgün / Yönetmen: Erden Kıral'
Senaryo: E. Kıral, Kenan Ormanlar, Elley Schellerer Ormanlar.
Halikarnas Balıkçısı'nın "Mavi Sürgün" adlı anı-romanından/
Kamera: Kenan Ormanlar / Müzik: Timur Selçuk Oyunculan
Can Togay, Özay Fecht, Ayşe Romey, Hanna Schygulla, Halil
Ergün, Tatiana Papamosho, Can Kolukısa. Suavi Eren,
Mevlüt Demiryay, Menderes Samancılar 1993 Türk-Alman
ortak yapımı (İşletme Özen F.) / Şişji Site. Beyoğlu Dünya,
Çemberlıtaş Şafak. Bakırköy încirli, Altunizade
Capitol sinemalannda.
Mahkemesi'nce verilen sürgün
cezası, bir anlamda geçmişine
yollanarak ego'suna erişen Ce-
vat Şakir'in değişimini körükle-
yip hızlandınyor ve mutsuz ga-
zeteci-yazan, mutluluğu keşfe-
derek yaşama dolu dolu sanla-
cağı, çevresine ışık saçan, fele-
ğin çemberinden geçmiş. an-
layışli, hoşgörülü, ekolojist bir
düşünüre çeviren büyük bir
mükafata dönüşüyor.
IGiineş ve doğanın
tadı...
Cevat Şakir'in, komutan için
'artiz hanım'a aşk mektupları
döktürmesiyle(!) başlayan sür-
günlüğü. rutin hayatırun dışına
taşıp deniz, günes ve doğanın
tadını, tüm iplerinden boşanı-
nlayacağı denize bağlı insan-
lann mücadelelerini. yoğun bir
deniz tutkusunu, coşkulu bir
yürek gibi atan. şiirsel, taşkın ve
destansı bir üsluplayansıtan hi-
kaye ve romanlanyla sonradan
ünlenecek olan Cevat Şakir'in
çok renkli yaşamöyküsünden
bir kesit sunuyor. "Mavi Sür-
gün". kahramanımızın 1925'-
ten 1926-27'ye kadar olan port-
resini çiziyor.
Filmin neredeyse yansına
yayılan yolculuk faslmdan ötü-
rü 'yol filmi' atmosferine de sa-
hip "Mavi Sürgün." Baba oto-
ritesi, marazi anne sevgisi. tipik
bir meşum kadın davranışlan
sergileyen kansı. baskılar. iha-
netler. mahkemeler ve hapisane
açılanndan bütünlenen trajik
Mahkemesi'nce sürgünlüğe hü-
küm giyen. ezava-cefa\a. me-
şakkate talim eden. ana kuzu-
su-muhallebi çocuğu Cevat Şa-
kir. paşazadclikien mapusane
eğitiminc geçmiş, sokak çocuğu
bıçkınlann 'bakış acısına' at-
lamış. doğa \e deniz tutkunu,
yeşil sever. hoşgörülü. Anado-
lu'yu oluşturan gelmiş-geçmiş
bütün küitürlere ve uşgarlıkla-
ra vurgun. gönül adamı. edebi-
yatçı. çevrecı. aydın bir bılge ve
hep coşup taşan. kabına hıç sı-
ğmayan. benzersiz bir uç be\i
konumuna erişmıştir zamanİa
edebiyatımızda
Uzun uzun ve dolu dolu ya-
şanmış hayatı boyunca hep ve-
rimli olmuş. Ege'nin anük çağ-
dan kalma deaerlerirun orta\a
de. Berlin'deki Bergama Su-
nağı'nı geri alabilmek yolunda
da bazı girişımleri olmuştu.
Onun çabalan. yıllar sonra (gü-
nümüzde) Karun Hazinesrnın
ABD'den ülkemıze iade edil-
mesinı sağlayan bilinçlenmemi-
zın de ilk bcîirtileriydi kuşku-
suz!
IAylar süren yolculuk
\e sonra Bodrum...
Fılmde. 1925'in koşullannda.
günler. haftalar. aylar süren
zorlu volculuğun sonunda ni-
havet Bodrum'a vanp. doğası
ve ınsanısla çok etkilendıği bu
yöreyi, palmiye gibi, bizde hıç
bilinmeyen ağaç. bitkı. çiçek fi-
dan tohumlannı dışandan gc-
tirterek \e ekip bü\ ütüp yetişti-
rerek sonradan yeşil bir dünya
cennetıne çevirecek oian Cevat
Şakir'in öyküsüne, orasından
burasından kanşmış öteki kah-
ramanlan da tanıyoruz gide-
rek.
Süngerci koca yolu gözleye
gözleye kafayı üşütmüş, köyün
"herkese veren" deli kızı, daha
doğrusu, çileli ve yıpratıcı ya-
şam mücadelelerinin üstlerin-
den silindir gibi geçtiği yöredeki
yoksul erkeklerin ihtiyaçlannı
giderdiği. kalenderköy güzeli
Veresiye Emine (Özay Fedıt,
yine usta oyunculuğunu konuş-
turuyor) de, Cevat Şakir gibi
aynksı, marjinal bir tiptir. Ce-
vat Şakir, resmini yaptığı gari-
ban Emine'yi sürekli kollar ve
gözetir.
I Oyunculann
I hepsi çok başarılı
Evlenip. gelinlenn adım at-
madığı lanetli bir köprüden bir-
likte geçtiği, ceylan gibi güzel,
saf ve doğal köylü kızı Hatice (5
yıl öncesinin Yasemin filminden
hatırlayacağınız güzelim Ayşe
Romey'i, fılmlerde daha sık sey-
retmek istiyor insan). impara-
torluğun devlet kademelerinde
en üst makamlara }ükselmiş
mütehakkim baba - Şakir Paşa
(Halil Ergün, çok çok başanlı),
müşfik anne-sevgili fıgürünü,
kısa sayılacak bir rolde ustaca
sergileyen Hanna Schygulla'-
nın Madam Marie'si. Şakir Pa-
şa yı mezara.
4
hem annesi hem
de kansı' yüzünden baba katili
olan Cavit Şakir'i de hapse yol-
ladıktan sonra İstanbul'da ev-
lendiği zcngin bir İtalyanla ülke
dışına çıkan kansı Agnesi (şaşı-
lacak şekilde Hatice'yi andıran
Tatiana Papamoshou). vb. ka-
rakterleri. avn zaman dilimle-
rindc karşımıza çıkanyor. geri-
ye dönüşler ve belli beİirsiz anı-
İar aracılığıyla "Mavi Sürgün".
Son tahlilde, görsel ve teknik
diLzcyi>!e de usta işi bir film ni-
telemesini hak ediyor.
I'Av Zamanı'ndan
bu yana 5 yıl geçti
"Av Zamanı"ndan bu yana 5
yıllık bir suskunluğun ardından
kamera başı yapan Erden Kıral,
Cevat Şakir Kabaağaçlfnın
Halikarnas Balıkçısı imzasıyla
yazdığı anılar toplamından
(Mavi Sürgün'den) yola çıka-
rak belki de dünyanın ilk çevre-
cisisayılacak bukarizmatikya-
zar çizer-düşünürümüzün. coş-
kulu bir ırmak gibi çevresine
taşıp yayılarak süregelmiş ya-
şamından bir kesit sunduğu,
ağır ve cpık bir sinema dili tut-
turan, olgun ve özgün bir film
kotarmış
"Herşey insanı sevmekle baş-
lar!" özdeyişine sanlarak. dra-
matık mazisini aşıp. sürekli öne
çıkardığı Anadolu uygarlıklan
\e hayatını adadığı Bodrum'la
özdeşleşerek ünlenen Halikar-
nas Balıkçısfnın hesaplaşma
serüvenini. fondaki 70 yıl önce-
sinin toplumsal-siyasal atmos-
ferini de duyumsatarak des-
tansı bir üslupla görüntülere
döken "Mavi Sürgün", belki de
Erden Kıral'ın (şimdilik)en ba-
şanlı çalışması savılabilir.
Temponun yer yer düşme-
sine, montaj aksamalanna ve
bazı bölümlerinin çok uzatılmış
olmasına karşm. görüntü, mü-
zik (Timur Selçuk'un "Mavi
Sürgün" müziği. son döncmde-
ki en başanlı yerli film müziği
niteliğinde kanımızca). dekor,
mekan. kostüm. oyunculuk ve
dıyaloglar açısından kuşkusuz
seyre ve övgüye değer. aldığı
ödülleri hak eden ve "bizden"
bir film olmuş "Mavi Siirgün".
Bu fılme burun kıvınp dudak
bükenleri; gösterişli. albenilı
Hollyvvood yapımlanna havale
edivoruz!.
Yeni yılda sanat etkinliklerini sürdüren Aksanat'ta bugün Charlie Chaplin'in 4
Modern Zamanlar' filmi gösteriliyor
K
ültür Senia - Aksanat
Kültür, Sanat ve Eğitim
Merkezi'nde çeşitli kül-
tür, sanat etkinlikJen ile atölye
çalışmalan yeni yılda da süre-
cek. Ocak ayında. çok amaçlı
salonda sürdürülen ve oldukça
ilgi gören, laser disc'ten opera,
bale. sinema ve konser göste-
rimleri yer alacak. Aynca yine
çok amaçlı salonda tiyatro
oyunlan sahnelenecek ve sergi
salonunda da tanınmış sanatçı-
lann yapıtlanndan oluşan ser-
giler düzenlenecek.
IAIaattin Aksoy
sergisi sürûyor
Aksanat Günleri Ocak 1994
pragramı çerçevesinde. mer-
kezde halen sürmekte olan Ala-
attin Aksoy sergisi 15 ocak tari-
hinde sona erecek ve yerini 26
ocakta dünyaca tanınmış bir
sanatçının sergisine bırakacak:
'Antnony Caro Heykel Sergisi'.
Anthony Caro'nun "ŞelakJer"
adını taşıyan sergisi 25 şubata
dek sürecek.
Aksanat'taki bir başka ilgi
Yoğunbirsanatprogramıçekici olay 8 ocak-5 şubat tarih-
leri arasında sahnelenecek olan
DavM Mamet'in "Oleanna"
adlı oyunu. Yapımcılığını Ne-
dim Saban'ın üstlendiği oyunu
Tunç Yalman yönetiyor, Lale
Mansur ile Erol Keskin de
oyundaki başlıca rolleri payla-
şıyor.
Bunlann dışında laser disc'-
ten yapılacak gösterimlerde
opera, sinema ve müzik tarihi-
nin klasik ve ilginç yapıtlan yer
alıyor.
Bu kapsamda bugün saat 17.
30'da videodan büyük ekranda
Charlie Chaplin'in ''Modern
Zamanlar" adlı filmi izlenebile-
cek.
Yann ve perşembe günü ise
saat 18.00'de laser disc'ten bü-
yük ekranda Julio Iglasias kon-
seri gösterilecek.
Programda yer alan bir baş-
E. Kazan'ın •Rıhtımlar Üzerinde' filmi 25 ocakta izlenebilecek.
ka ilgi çekici gösterim ise ilki cu-
martesi 11.30"da izlenecek olan
"ÇekülBelgeselleri".
Belgeselın ikinci bölümü 15
ocak cumartesi. üçüncüsü 22
ocak cumartesi, dördüncüsü de
29 ocak cumartesi günü izlene-
bilecek.
Aksanat'ta izlenebilecek di-
ğer filmlerse. 11 ocak salı günü
saat 17.30'da gösterilecek olan
VVilliam VVeyler'ın "Wuthering
Heigts"ı. 18 ocakta aynı saatte
göstenlecek olan Sir Carol Re-
ed'ın yönettiği "The Third
Man'', 25 ocak günü yine aynı
saate izlenecek olan Elia Ka-
zan'ın "On The W aterfront''
adlı filmi.
IÜnlü caz ustalan
dizisi bu yıl da \ ar
Geçen yıl başlatılan "Ünlü
Caz Ustalan" bu yıl da sürecek.
19 ocak cuma günü saat 12.15-
te "1958-59". 21 ocak günü de
"1960-61" döneminin ustalan
dinlenebılecek.
Bunlann yanı sıra 12 ocak
çarşamba 12.15'te "Carmina
Burana"yı, 13 ocak perşembe
aynı saatte Mascagni'nin "Ca-
\alleria Rusticana"sını (yön: F.
Zefırelli o\n: P. Domingo). 14
ocak günü aynı saate Mozart'ın
"Requiem"ini. 20 ocak günü
yıne aynı saatte Çaykovski'nın
"Kuğu Gölü" (Nureye*/Fon-
teyn) balesini. 27 ocakta 12.15"-
te Leoncavallonun "Palyaço"-
sunu (P. Domingo) ve 26-28
ocakta da VivaMi'nin "Dört
Mevsim"ini izleyebilirsiniz.
IDans çalışmalan ve
özgûnbaskı atölyesi
Bu arada özgûnbaskı atölye-
sindc Tanju Demirci ve Pınar
Haşiakoğlu'nun. bale stüdyo-
sunda da "İstanbul Devlet Ope-
ra *e Balesi". "Sisyphos Bale
Company" ile ".Ylimar Sinan
Üniversitesi Modern Dans Sa-
nat Daü"nm çalışmalan sürü-
yor.
Aksanat'taki etkinlikler "Ole-
anna" dışında ücretsiz olarak
izlenebiliyor. "Oleanna"nın bi-
letleri Aksanat'ta 60 bin liradan
temin edilebilir. Akkart ve J
kart sahipleri oyunu 40 bin lira-
dan izleyebilirler.
'Muğla' konulufotoğraflar
KültürServisi-Muğla İ\ veflçeleri Kültür veTanıtım
Derneği'nin düzenlediği "Muğla" konulu karma fotoğraf
sergisi. Vakıfbank Taksim Sanat Galerisi'ndeaçıldı. 1992
yılında İstanbul'da kurulan dernek. Muğlahlan bir araya
getirerek yöre kültürünün yaşatılması ve taruulmasını
amaçlıyor. Derneğin kuruluşunun birinciyıldönümü
nedenıyle düzenlenen sergi. 18 ocak tarihine kadar
cumartesi-pazar günleri dışında 9.30-17.30 saatleri
arasında gezilebilir.
Studio Oyunculan
y
ndan beş
kısa Bechett oyunu
Kültür Servisi - Geçen sezon. Samuel Beckett'in "Mutlu
Günler" adb oyununu sahneleyen Studio Oyunculan, beş
kısa Beckett oyunuyla seyirci karşısma çıkıyor. Hamdi
Koç'un Türkçe'ye çevırdiği oyunlan Şahika Tekand
yönetiyor. Dekor ve kostüm tasanmı iseEsat Tekand'a ait.
Yaşamı, doğumla ölüm arasında doldurulması gereken
anlamsız bir süre olarak değerlendiren absürd ti\ atronun
en önemli yazarianndan Beckett'in kısa oyunlan ilk kez bi:
toplugösteri olarak sunuluyor. "Nefes", "SözsüzOyun 1",
"Gel-Gıt", "Sözsüz Oyun 2" ve "Oyun" adını taşıyan
oyunlarda; Şahika Tekand. Cem Bender, Tuğrul Tütüncü.
Hilal Karakaş. Yeşim Özsoy. Sevtap İnsel. Karin
Ycreçyan ve Murat Ergun rol alıyorlar. Topluluk, 7 ocak
tarihinden itibaren kendi sahnelerinde oyunlannı
sahneleyecek.(Tel:246 7725)
•
istanbul Devlet Opera ve
BalesVnden rekor
KültürServisi - Ekim başından yıl sonuna kadar 21 değişik
yapıt sahneleyen İstanbul Devlet Opera ve Balesi.
izleyecisine toplam 76gösteri sundu. Kurum. aynı süre
içinde 5 yeni yapıt sahneleyerek kuruluş tarihinde bir rekor
kırdı. Sanatçılann yüzde 97 oranındaki katılımn la
gerçekleşen gösteriler. Atatürk Kültür Merkezi'ndeki iki
salonun yanı sıra Bakırköy Yunus Emre Kültür
Merkezi'nde de sergılenerek 3 ayda 56324 adet izleyici
tarafından izlendı. istanbul Devlet Opera ve Balesi Müdür
ve Genel Sanat Yönetmeni Yekta Kara bu konuda.
"Geçen sezonda hem yeni üretilen eserlerin, hem de
gösterilerin sayısını arttırdık. Geniş kitlelere opera ve bale
sanatını sevdirmey ı amaçlıyonız. Yeni yılda da
çalışmalanmızı aynı temposürdüreceğiz" dedi.
Şehir Tiyatrolan teşvik
ikrantiyelerini bekliyor
Kültür Servisi - T993 bütçesi içinde yer alan Dev let Opera
ve Balesi ile Dev let Tiyatrosu sanatçılanna verilmesi
öngörülen iki teşvik ikramiyesi. hazıran ve aralık aylannda
bu kurumlarda çalışanlara venldiği halde, aynı statüdeki
Şehir Tiyatrosu sanatçı vesözleşmehçalışanlan
ikramiyelenni. bürokrasiye takıldığı için hala alamadılar.
Başbakan Tansu Çıller'in imzalamaması nedenıv le
ikramiyelenni alamayan Şehir Tiyatrosu çalışanîan. bu
konuda " Bu_. Şehir Tiyatrosu çalışanlannı küçük
görmektir. Üvey evlat muamelesi yapılıyor. Savın
Başbakan'dan bu ayncalığı kaldırmasını bekliyoruz."
dediler.
Pedersen'in orijinalresimleri
ANKARA(ANKA)-Çağdaşsanatın Kuze> Avrupa
kökenli akımlanndan "Cobra"nın kuruculanndan
Danimarkalı ressam Carl Henning Pedersen'in onjinal
resimlerinden oluşan sergı. Ankara ve İstanbul'da açılıvor.
Galeri Nev'in katkılanyla gerçekleşen sergilerden Ankara
bölümü 7 ocak - 2 şubat tarihleri arasında düzenlenecek.
Yine. Galeri Nev Sergi Salonu'nda açılacak olan İstanbul
Sergisi ise 27 mayıs - 20 haziran tarihleri arasında
gerçekleşecek. 1976yılında Danimarka'nm Herning
kentinde, kendisi ve eşı Else Alfelt'in adlanna müze açılan
Carl Henning Pedersen. Avrupa ve Amerika'nın pek çok
kentindeki çağdaş sanat müzesine eser verdi. Pedersen'in
eserlerinin sergilendiği müzeler arasında Nevv York
Modern Sanat Müzesi, Michigan Sanat Enstitüsü, Norveç
Ulusal Müzesi. Louisiana Modern Sanat Müzesi.
Pitssburgh Carnegie Enstitüsü Sanat Müzesi. Kopenhag
Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi bulunuyor. Sanatçının
özel koleksiyonlarda da pek çok yapıtı yer alıyor.
DD Tdan yeni oyun
Kültür Servisi - Diyarbakır Devlet Tiyatrolan"nda sezonun
ikinci turoyunlanndanilkı, Hidayet Sayın'ın "Topuzlu"
adlı oyunu. 6 ocak günü başlayacak olan TopuzJu, bütün
umudunu yağmura bağlayan Anadolu insanının
çaresizlığinin öyküsü. Kö>ün ımamı ile birlıkteyağmur
duasına çıkarlarama birtürlü suya kav uşamaziar. Birgün,
"Topuzlu" lakaplı Mehmet, romatizma ağnlan tutunca,
yağmurun yağacağını söyler. Dediği çıkınca köylü onu
evliyalaştınr.
-1