23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4OCAK1994SALI CUMHURİYET2 SAYFA KULTUR Insanısevmeklebaşlarherşey... Yedi sinemada gösterimi süren 'Mavi Sürgün', zoraki sürgünlüğünü gönüllü SUNGUÇAPAN Y ıl1925. Türkiye Cumhu- rijeti'nin karmaşık ilk yıllannda, Oxford'da eğitim görûp ülkeye dönerek Osmanlı Imparatorluğu'nun son döneminden itibaren çeşitli dergi ve gazetelerde yazar-çizer olarak çalışan bir aydının, yayı- nlanan anti-militarist bir hi- kayesinden ötürü idam cezasıy- la yargılanıp 3 yıllık sürgüne gönderildiğı trendeyiz. Cevat Şakir (Can Togay) adındaki bu paşazade-muhalif aydının, Ze- keriya Sertel'in Resimli Hafta dergisinde yayımlanan hikâye- si, Birinci Dünya Savaşı yılla- nnda kimi asker kaçaklannın yargısız infazla kurşuna dizil- meleri hakkındadır ve tıpkj gü- nümüzdeki gibı "halkı askerlik- ten soğurtuğu ve kışkırttığı" ge- rekçesiyle, gazabını çektiği İstiklal Mahkemesi'nce, ya- zannın Bodrum'da üç yıl kale- bentliğe mahkum edilmesine yol açmıştır. sürgünlüğe dönüştüren bir aydmı konu alıyor Altın Portakal ödüllü 'Mavi Sürgün', İstanbul'da Şişli Site, Beyoğlu Dünya, ÇemberTitaş .Şafak, Bakırköy încirli, Altunizade Capitol, Ankara Kjzıhrmak, İzmir San ve Adana Özen sinemalannda. Özgürliik savaşımından yen- giyle çıkmış. ama harap, yok- sul. çorak Anadolu bozkınnı bata-çıka, toz-toprak içinde katleden kara trende, yoktan var edılmekteki yeni bir ülkenin doğum sanalannın bürokrasi duvarlanna çarpa çarpa ya- mulmuş. çeşitli toplumsal-siya- sal baskılarla ezilmış 'çileli cum- huriyet aydını' Cevat Şakir, tra- jik geçmişiyle hesaplaştığı koyu bir 'muhasebeye' dalmıştır. Tren tünele girdiğinde, o da bir çırpıda (flash-back'le veri- len) çocukluğunun anılanna gecıverir, bız de kendinden sa- dece 15 yaş büyük olan annesi- ne (Billur Kalkavan) fena halde tutkun, sürekli ana kucağı özle- mindeki ("Anneciğim niçin ko- nımadın beni?") kahramanımı- zın Oidipus kompleksinin ilk belirtilerine tanık oluruz. I'Yolculuk ne tarafa?..' 'Mazisinin dayanılmaz koku- su'nun genzıne kaçtığı, 'obnaz olası gecmişfnden yükselen paslı seslerin nostaljisinden sıynlma- ya çalışan. 'bâyûk aile eşittir bü- yük cehennem' sonınsalma gar- kolmuş. Yakup Kadri'nin Ya- ban'ı gıbi yabancısı olduğu Anadolu insanıyla, trende ıtır çiçeğı muhabbeti koyultmak- tan da gen durmayan 'muhal- lebi çocuğu paşazade' tam 5.5 aylık. çok meşakkatli bir yolcu- luğun ardından sonunda van- yor siiriildüğü Halikarnas- Bodrum'a. Trende. otobûste, at sırtında ve yaya olarak yapılan sürgün yolculuğunu daha bir anlamlı kılan, trendeki tiyatroculargru- bundan levanten bayan Marie'- dir (mihrabı yerinde, büyûk oyuncu Hanna Sdıygulla). 'Yolculuk ne tarafa?' sorusu ve bir sigara içimiyle trende tanıştığı Marie. Cevat Şakir'e fena halde annesıni çağnştınr ve gömüldüğü derin iç hesap- laşma' melankolisinden çıkmasını. karamsarlıktan kur- tulup yeniden yaşama coşkusu- na kavuşacağı bir iyimserliğe kapılmasıru sağlar. 'Cennet mi burası, yoksa cebennem nuT so- rusu ve kuşkuyla ayak bastığı Bodrum öncesinde, iç dünyası alabola olmuş, ruhunda fırtına- lar kopan Cevat Şakir'in için- deki ineieğe mi, yoksa ibüse mi' bakmaktadır acaba, çıktıklan turnede Tosca'yı oynayan bu sanşm Madam Marie? Yalnız- lar 'her yerde birbirierini bulur- lar!' Mevlana tasavvufuna ka- fayı takıp döne döne sema ede- bilmenin bedensel eziyetkrine katlanan muhalifkalebent, "Te- neke Trampet" filminden fır- lamışçasma ortalarda dolanan Mevlüt Demiryay'ın peşi sıra trene doluşan tiyatrocular ve Marie'nin sayesinde, mazisinin karanlık labirentlerinden çıkıp gün ışığına kavuşuyor. fstiklal rcasına çıkaracağı bir ruhsal huzur ve iç özgürlüğüne taşıyor paşa çocuğunu, çok geçmeden. Içindeki karanlığın aydınlığa dönüştüğü Cevat Şakir'in. tüm değer yargılanrun yenilendiği. doğa, coğrafya ve iklım koşul- lannın iç dünyasındaki sarsıntı ve değişikliklerle örtüştüğü ruhbilimsel değişim ve evrim süreci, Bodrum'daki zorunlu sürgünlüğün giderek gönüllü sürgünlüğüne dönüşmesinı de başlatacaktır IYeni bir hayat kuran Cumhuriyet aydını 'Insanın insanın kurdu" oldu- ğu Bizans'ı terk edip doğaya dönerek yalın bir yaşamı seçen ve Bodrum'un Karya döne- mindeki adını benimseyerek kendine yakıştırdığı Halikarnas Balıkçısı imzasıyla yazıp yayı- mazisınden annmak, kendini bulmak ve yeni bir havat kur- mak isteyen bir cumhurivet aydınının İcsel arayış ve uyaıuş'ını. 'hayatın aniamını ye- niden yakalayışı'nı. gerçekten göz doyuran görüntülerle karşımıza getiriyor. Çocukluğumun "efsane'lenn- den 'Aganta Burina Burinata' Cevat Şakır'in. kıtaplarda pek yazılı olmayan "resmi tarih"in görmezden geldiğı ve adeta bir Dostoyevski romanını andıran gerçek yaşamöyküsünü. uzun yıllar önce. yakınım olan bir başka Cevat'tan öğrendığimde allak bullak olduğumu hala hatırlıyorum. Daha sonraki >ıllarda sanki Poseidon'un yer>üzü tcmsılcisi nitcliğindeki masal kişiliğinden sı>nldı gözümde. Paşa babasını öldürüp yargıianıp. İstiklal çıkanlmasından balıkçılığa. ta- rih bilinci ve mitolojı merakıv la Anadolu'nun kültür kökenlı üstüne kafa patlatıp inceleme- ler-araştırmalar yazmaktan tu- rist rehberliğine ve gazeteciliğe kadar, koltuklanna yığınla kar- puzu sığdırmış Cevat Şakir'in. çe>rek yüzyıl kadar önce İngi- lizler tarafından 19. asırda Ege Bölgesı'nden padişah izniyle kaçınlıp British Museum'da yeniden kurulan Arternis Tapı- nağı'nı. bizzat yaaştığı İngjltere Kralıçesi II. Margareth'ten geri istediğini de, 1970'Ii yıllann başından anımsıyorum. Uvanık Kraliçe, tapınağm sergilendıği British Museum sa- lonlannı gökyüzü mavisine bo- >atarak(!). tapınağı. ait olduğu topraklara geri isteyen "yurtse- ver düşûnür"ümüzün isteğini boğuntuya getirmişti o dönem- Erden Kıral'ın 'Mavi Sürgün'ünde Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir rolünde Can Toga>, Emine rolünde Ö/a\ Fecht >er alıyor. Marie rolünde H. Schygulla vi Sürgün / Yönetmen: Erden Kıral' Senaryo: E. Kıral, Kenan Ormanlar, Elley Schellerer Ormanlar. Halikarnas Balıkçısı'nın "Mavi Sürgün" adlı anı-romanından/ Kamera: Kenan Ormanlar / Müzik: Timur Selçuk Oyunculan Can Togay, Özay Fecht, Ayşe Romey, Hanna Schygulla, Halil Ergün, Tatiana Papamosho, Can Kolukısa. Suavi Eren, Mevlüt Demiryay, Menderes Samancılar 1993 Türk-Alman ortak yapımı (İşletme Özen F.) / Şişji Site. Beyoğlu Dünya, Çemberlıtaş Şafak. Bakırköy încirli, Altunizade Capitol sinemalannda. Mahkemesi'nce verilen sürgün cezası, bir anlamda geçmişine yollanarak ego'suna erişen Ce- vat Şakir'in değişimini körükle- yip hızlandınyor ve mutsuz ga- zeteci-yazan, mutluluğu keşfe- derek yaşama dolu dolu sanla- cağı, çevresine ışık saçan, fele- ğin çemberinden geçmiş. an- layışli, hoşgörülü, ekolojist bir düşünüre çeviren büyük bir mükafata dönüşüyor. IGiineş ve doğanın tadı... Cevat Şakir'in, komutan için 'artiz hanım'a aşk mektupları döktürmesiyle(!) başlayan sür- günlüğü. rutin hayatırun dışına taşıp deniz, günes ve doğanın tadını, tüm iplerinden boşanı- nlayacağı denize bağlı insan- lann mücadelelerini. yoğun bir deniz tutkusunu, coşkulu bir yürek gibi atan. şiirsel, taşkın ve destansı bir üsluplayansıtan hi- kaye ve romanlanyla sonradan ünlenecek olan Cevat Şakir'in çok renkli yaşamöyküsünden bir kesit sunuyor. "Mavi Sür- gün". kahramanımızın 1925'- ten 1926-27'ye kadar olan port- resini çiziyor. Filmin neredeyse yansına yayılan yolculuk faslmdan ötü- rü 'yol filmi' atmosferine de sa- hip "Mavi Sürgün." Baba oto- ritesi, marazi anne sevgisi. tipik bir meşum kadın davranışlan sergileyen kansı. baskılar. iha- netler. mahkemeler ve hapisane açılanndan bütünlenen trajik Mahkemesi'nce sürgünlüğe hü- küm giyen. ezava-cefa\a. me- şakkate talim eden. ana kuzu- su-muhallebi çocuğu Cevat Şa- kir. paşazadclikien mapusane eğitiminc geçmiş, sokak çocuğu bıçkınlann 'bakış acısına' at- lamış. doğa \e deniz tutkunu, yeşil sever. hoşgörülü. Anado- lu'yu oluşturan gelmiş-geçmiş bütün küitürlere ve uşgarlıkla- ra vurgun. gönül adamı. edebi- yatçı. çevrecı. aydın bir bılge ve hep coşup taşan. kabına hıç sı- ğmayan. benzersiz bir uç be\i konumuna erişmıştir zamanİa edebiyatımızda Uzun uzun ve dolu dolu ya- şanmış hayatı boyunca hep ve- rimli olmuş. Ege'nin anük çağ- dan kalma deaerlerirun orta\a de. Berlin'deki Bergama Su- nağı'nı geri alabilmek yolunda da bazı girişımleri olmuştu. Onun çabalan. yıllar sonra (gü- nümüzde) Karun Hazinesrnın ABD'den ülkemıze iade edil- mesinı sağlayan bilinçlenmemi- zın de ilk bcîirtileriydi kuşku- suz! IAylar süren yolculuk \e sonra Bodrum... Fılmde. 1925'in koşullannda. günler. haftalar. aylar süren zorlu volculuğun sonunda ni- havet Bodrum'a vanp. doğası ve ınsanısla çok etkilendıği bu yöreyi, palmiye gibi, bizde hıç bilinmeyen ağaç. bitkı. çiçek fi- dan tohumlannı dışandan gc- tirterek \e ekip bü\ ütüp yetişti- rerek sonradan yeşil bir dünya cennetıne çevirecek oian Cevat Şakir'in öyküsüne, orasından burasından kanşmış öteki kah- ramanlan da tanıyoruz gide- rek. Süngerci koca yolu gözleye gözleye kafayı üşütmüş, köyün "herkese veren" deli kızı, daha doğrusu, çileli ve yıpratıcı ya- şam mücadelelerinin üstlerin- den silindir gibi geçtiği yöredeki yoksul erkeklerin ihtiyaçlannı giderdiği. kalenderköy güzeli Veresiye Emine (Özay Fedıt, yine usta oyunculuğunu konuş- turuyor) de, Cevat Şakir gibi aynksı, marjinal bir tiptir. Ce- vat Şakir, resmini yaptığı gari- ban Emine'yi sürekli kollar ve gözetir. I Oyunculann I hepsi çok başarılı Evlenip. gelinlenn adım at- madığı lanetli bir köprüden bir- likte geçtiği, ceylan gibi güzel, saf ve doğal köylü kızı Hatice (5 yıl öncesinin Yasemin filminden hatırlayacağınız güzelim Ayşe Romey'i, fılmlerde daha sık sey- retmek istiyor insan). impara- torluğun devlet kademelerinde en üst makamlara }ükselmiş mütehakkim baba - Şakir Paşa (Halil Ergün, çok çok başanlı), müşfik anne-sevgili fıgürünü, kısa sayılacak bir rolde ustaca sergileyen Hanna Schygulla'- nın Madam Marie'si. Şakir Pa- şa yı mezara. 4 hem annesi hem de kansı' yüzünden baba katili olan Cavit Şakir'i de hapse yol- ladıktan sonra İstanbul'da ev- lendiği zcngin bir İtalyanla ülke dışına çıkan kansı Agnesi (şaşı- lacak şekilde Hatice'yi andıran Tatiana Papamoshou). vb. ka- rakterleri. avn zaman dilimle- rindc karşımıza çıkanyor. geri- ye dönüşler ve belli beİirsiz anı- İar aracılığıyla "Mavi Sürgün". Son tahlilde, görsel ve teknik diLzcyi>!e de usta işi bir film ni- telemesini hak ediyor. I'Av Zamanı'ndan bu yana 5 yıl geçti "Av Zamanı"ndan bu yana 5 yıllık bir suskunluğun ardından kamera başı yapan Erden Kıral, Cevat Şakir Kabaağaçlfnın Halikarnas Balıkçısı imzasıyla yazdığı anılar toplamından (Mavi Sürgün'den) yola çıka- rak belki de dünyanın ilk çevre- cisisayılacak bukarizmatikya- zar çizer-düşünürümüzün. coş- kulu bir ırmak gibi çevresine taşıp yayılarak süregelmiş ya- şamından bir kesit sunduğu, ağır ve cpık bir sinema dili tut- turan, olgun ve özgün bir film kotarmış "Herşey insanı sevmekle baş- lar!" özdeyişine sanlarak. dra- matık mazisini aşıp. sürekli öne çıkardığı Anadolu uygarlıklan \e hayatını adadığı Bodrum'la özdeşleşerek ünlenen Halikar- nas Balıkçısfnın hesaplaşma serüvenini. fondaki 70 yıl önce- sinin toplumsal-siyasal atmos- ferini de duyumsatarak des- tansı bir üslupla görüntülere döken "Mavi Sürgün", belki de Erden Kıral'ın (şimdilik)en ba- şanlı çalışması savılabilir. Temponun yer yer düşme- sine, montaj aksamalanna ve bazı bölümlerinin çok uzatılmış olmasına karşm. görüntü, mü- zik (Timur Selçuk'un "Mavi Sürgün" müziği. son döncmde- ki en başanlı yerli film müziği niteliğinde kanımızca). dekor, mekan. kostüm. oyunculuk ve dıyaloglar açısından kuşkusuz seyre ve övgüye değer. aldığı ödülleri hak eden ve "bizden" bir film olmuş "Mavi Siirgün". Bu fılme burun kıvınp dudak bükenleri; gösterişli. albenilı Hollyvvood yapımlanna havale edivoruz!. Yeni yılda sanat etkinliklerini sürdüren Aksanat'ta bugün Charlie Chaplin'in 4 Modern Zamanlar' filmi gösteriliyor K ültür Senia - Aksanat Kültür, Sanat ve Eğitim Merkezi'nde çeşitli kül- tür, sanat etkinlikJen ile atölye çalışmalan yeni yılda da süre- cek. Ocak ayında. çok amaçlı salonda sürdürülen ve oldukça ilgi gören, laser disc'ten opera, bale. sinema ve konser göste- rimleri yer alacak. Aynca yine çok amaçlı salonda tiyatro oyunlan sahnelenecek ve sergi salonunda da tanınmış sanatçı- lann yapıtlanndan oluşan ser- giler düzenlenecek. IAIaattin Aksoy sergisi sürûyor Aksanat Günleri Ocak 1994 pragramı çerçevesinde. mer- kezde halen sürmekte olan Ala- attin Aksoy sergisi 15 ocak tari- hinde sona erecek ve yerini 26 ocakta dünyaca tanınmış bir sanatçının sergisine bırakacak: 'Antnony Caro Heykel Sergisi'. Anthony Caro'nun "ŞelakJer" adını taşıyan sergisi 25 şubata dek sürecek. Aksanat'taki bir başka ilgi Yoğunbirsanatprogramıçekici olay 8 ocak-5 şubat tarih- leri arasında sahnelenecek olan DavM Mamet'in "Oleanna" adlı oyunu. Yapımcılığını Ne- dim Saban'ın üstlendiği oyunu Tunç Yalman yönetiyor, Lale Mansur ile Erol Keskin de oyundaki başlıca rolleri payla- şıyor. Bunlann dışında laser disc'- ten yapılacak gösterimlerde opera, sinema ve müzik tarihi- nin klasik ve ilginç yapıtlan yer alıyor. Bu kapsamda bugün saat 17. 30'da videodan büyük ekranda Charlie Chaplin'in ''Modern Zamanlar" adlı filmi izlenebile- cek. Yann ve perşembe günü ise saat 18.00'de laser disc'ten bü- yük ekranda Julio Iglasias kon- seri gösterilecek. Programda yer alan bir baş- E. Kazan'ın •Rıhtımlar Üzerinde' filmi 25 ocakta izlenebilecek. ka ilgi çekici gösterim ise ilki cu- martesi 11.30"da izlenecek olan "ÇekülBelgeselleri". Belgeselın ikinci bölümü 15 ocak cumartesi. üçüncüsü 22 ocak cumartesi, dördüncüsü de 29 ocak cumartesi günü izlene- bilecek. Aksanat'ta izlenebilecek di- ğer filmlerse. 11 ocak salı günü saat 17.30'da gösterilecek olan VVilliam VVeyler'ın "Wuthering Heigts"ı. 18 ocakta aynı saatte göstenlecek olan Sir Carol Re- ed'ın yönettiği "The Third Man'', 25 ocak günü yine aynı saate izlenecek olan Elia Ka- zan'ın "On The W aterfront'' adlı filmi. IÜnlü caz ustalan dizisi bu yıl da \ ar Geçen yıl başlatılan "Ünlü Caz Ustalan" bu yıl da sürecek. 19 ocak cuma günü saat 12.15- te "1958-59". 21 ocak günü de "1960-61" döneminin ustalan dinlenebılecek. Bunlann yanı sıra 12 ocak çarşamba 12.15'te "Carmina Burana"yı, 13 ocak perşembe aynı saatte Mascagni'nin "Ca- \alleria Rusticana"sını (yön: F. Zefırelli o\n: P. Domingo). 14 ocak günü aynı saate Mozart'ın "Requiem"ini. 20 ocak günü yıne aynı saatte Çaykovski'nın "Kuğu Gölü" (Nureye*/Fon- teyn) balesini. 27 ocakta 12.15"- te Leoncavallonun "Palyaço"- sunu (P. Domingo) ve 26-28 ocakta da VivaMi'nin "Dört Mevsim"ini izleyebilirsiniz. IDans çalışmalan ve özgûnbaskı atölyesi Bu arada özgûnbaskı atölye- sindc Tanju Demirci ve Pınar Haşiakoğlu'nun. bale stüdyo- sunda da "İstanbul Devlet Ope- ra *e Balesi". "Sisyphos Bale Company" ile ".Ylimar Sinan Üniversitesi Modern Dans Sa- nat Daü"nm çalışmalan sürü- yor. Aksanat'taki etkinlikler "Ole- anna" dışında ücretsiz olarak izlenebiliyor. "Oleanna"nın bi- letleri Aksanat'ta 60 bin liradan temin edilebilir. Akkart ve J kart sahipleri oyunu 40 bin lira- dan izleyebilirler. 'Muğla' konulufotoğraflar KültürServisi-Muğla İ\ veflçeleri Kültür veTanıtım Derneği'nin düzenlediği "Muğla" konulu karma fotoğraf sergisi. Vakıfbank Taksim Sanat Galerisi'ndeaçıldı. 1992 yılında İstanbul'da kurulan dernek. Muğlahlan bir araya getirerek yöre kültürünün yaşatılması ve taruulmasını amaçlıyor. Derneğin kuruluşunun birinciyıldönümü nedenıyle düzenlenen sergi. 18 ocak tarihine kadar cumartesi-pazar günleri dışında 9.30-17.30 saatleri arasında gezilebilir. Studio Oyunculan y ndan beş kısa Bechett oyunu Kültür Servisi - Geçen sezon. Samuel Beckett'in "Mutlu Günler" adb oyununu sahneleyen Studio Oyunculan, beş kısa Beckett oyunuyla seyirci karşısma çıkıyor. Hamdi Koç'un Türkçe'ye çevırdiği oyunlan Şahika Tekand yönetiyor. Dekor ve kostüm tasanmı iseEsat Tekand'a ait. Yaşamı, doğumla ölüm arasında doldurulması gereken anlamsız bir süre olarak değerlendiren absürd ti\ atronun en önemli yazarianndan Beckett'in kısa oyunlan ilk kez bi: toplugösteri olarak sunuluyor. "Nefes", "SözsüzOyun 1", "Gel-Gıt", "Sözsüz Oyun 2" ve "Oyun" adını taşıyan oyunlarda; Şahika Tekand. Cem Bender, Tuğrul Tütüncü. Hilal Karakaş. Yeşim Özsoy. Sevtap İnsel. Karin Ycreçyan ve Murat Ergun rol alıyorlar. Topluluk, 7 ocak tarihinden itibaren kendi sahnelerinde oyunlannı sahneleyecek.(Tel:246 7725) • istanbul Devlet Opera ve BalesVnden rekor KültürServisi - Ekim başından yıl sonuna kadar 21 değişik yapıt sahneleyen İstanbul Devlet Opera ve Balesi. izleyecisine toplam 76gösteri sundu. Kurum. aynı süre içinde 5 yeni yapıt sahneleyerek kuruluş tarihinde bir rekor kırdı. Sanatçılann yüzde 97 oranındaki katılımn la gerçekleşen gösteriler. Atatürk Kültür Merkezi'ndeki iki salonun yanı sıra Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi'nde de sergılenerek 3 ayda 56324 adet izleyici tarafından izlendı. istanbul Devlet Opera ve Balesi Müdür ve Genel Sanat Yönetmeni Yekta Kara bu konuda. "Geçen sezonda hem yeni üretilen eserlerin, hem de gösterilerin sayısını arttırdık. Geniş kitlelere opera ve bale sanatını sevdirmey ı amaçlıyonız. Yeni yılda da çalışmalanmızı aynı temposürdüreceğiz" dedi. Şehir Tiyatrolan teşvik ikrantiyelerini bekliyor Kültür Servisi - T993 bütçesi içinde yer alan Dev let Opera ve Balesi ile Dev let Tiyatrosu sanatçılanna verilmesi öngörülen iki teşvik ikramiyesi. hazıran ve aralık aylannda bu kurumlarda çalışanlara venldiği halde, aynı statüdeki Şehir Tiyatrosu sanatçı vesözleşmehçalışanlan ikramiyelenni. bürokrasiye takıldığı için hala alamadılar. Başbakan Tansu Çıller'in imzalamaması nedenıv le ikramiyelenni alamayan Şehir Tiyatrosu çalışanîan. bu konuda " Bu_. Şehir Tiyatrosu çalışanlannı küçük görmektir. Üvey evlat muamelesi yapılıyor. Savın Başbakan'dan bu ayncalığı kaldırmasını bekliyoruz." dediler. Pedersen'in orijinalresimleri ANKARA(ANKA)-Çağdaşsanatın Kuze> Avrupa kökenli akımlanndan "Cobra"nın kuruculanndan Danimarkalı ressam Carl Henning Pedersen'in onjinal resimlerinden oluşan sergı. Ankara ve İstanbul'da açılıvor. Galeri Nev'in katkılanyla gerçekleşen sergilerden Ankara bölümü 7 ocak - 2 şubat tarihleri arasında düzenlenecek. Yine. Galeri Nev Sergi Salonu'nda açılacak olan İstanbul Sergisi ise 27 mayıs - 20 haziran tarihleri arasında gerçekleşecek. 1976yılında Danimarka'nm Herning kentinde, kendisi ve eşı Else Alfelt'in adlanna müze açılan Carl Henning Pedersen. Avrupa ve Amerika'nın pek çok kentindeki çağdaş sanat müzesine eser verdi. Pedersen'in eserlerinin sergilendiği müzeler arasında Nevv York Modern Sanat Müzesi, Michigan Sanat Enstitüsü, Norveç Ulusal Müzesi. Louisiana Modern Sanat Müzesi. Pitssburgh Carnegie Enstitüsü Sanat Müzesi. Kopenhag Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi bulunuyor. Sanatçının özel koleksiyonlarda da pek çok yapıtı yer alıyor. DD Tdan yeni oyun Kültür Servisi - Diyarbakır Devlet Tiyatrolan"nda sezonun ikinci turoyunlanndanilkı, Hidayet Sayın'ın "Topuzlu" adlı oyunu. 6 ocak günü başlayacak olan TopuzJu, bütün umudunu yağmura bağlayan Anadolu insanının çaresizlığinin öyküsü. Kö>ün ımamı ile birlıkteyağmur duasına çıkarlarama birtürlü suya kav uşamaziar. Birgün, "Topuzlu" lakaplı Mehmet, romatizma ağnlan tutunca, yağmurun yağacağını söyler. Dediği çıkınca köylü onu evliyalaştınr. -1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle