Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4OCAK1994SAU
12 DUNYADAN
Cezayir'debirmuhalifaydınŞeriatçılann kasıp kavurduğu Cezayir'de Raşid Mimuni, ölümün terkisinde çağdaşlığın simgesi
R
aşid Mimuni yürüyen bir hedef.
Kendisiyle karşılaştınlan Sal-
man Rüşdü gjbi Cezayirli ro-
mancı da, şeriatçı militanlarca hazırla-
nan bir ölüm listesinin en tepesinde. Şu
ana değin, Fransızca konuşan aydın
arkadaşlanndan yanm düzinesi İslami
Selamet Cephesı (FlS)'ne karşıt olduk-
lannı ifade etmelen yüzünden ya kur-
şun ya da bıçakla susturulmuşlar.
O ıse yazmayı sürdürüyor. Cezayir
hükümeti herhangi bir aydın icin 24
saat koruma vermeyı reddettiğmden,
korumasız olan Mimuni Cezayır'ın dı-
şında, FIS eylemcılerinın bol miktarda
bulunduğu bir ışçı mahallesinde oturu-
>or. Çocuklannın içinde bulunduğu
tehlikeyı anlamamalan içın elinden ge-
lenı yapıyor, ama 14 yaşındaki oğlu
gerçeğın bilincınde: Cezayir aydınlar-
dan Tahir Cevat'ın bu yılın başında
öldürülmesinden beri, kendi babasının
öldürülmesinı görüyor kabuslannda.
Mimuıu, romanı La malediction
(Bela) ile Pnx du Levant ödülünü ka-
zanmış. Bela. Cezayır'de son ıkı yıldan
beri gelişen sıvasal olavlann romanı
Ancak. a>nı zamanda yıne Mımunı'nın
çalışmalanndan olan. Ceza\ ır'de FlS'ın
yükselişını çözümledığı broşürün de
kurgusal bir uyarlaması.
Broşür, 1991 mayısında FlSeylemci-
lennın genel grev başlaüp Cezayir'in
ana mevdanlannda oturma eylemleri
yapmalan üzenneyazılmıs.tı. Buolavlar
sırasında FIS militanlan bir haslane>ı
ele geçırmiş ve Mımunfnın jınekolog
olan bir dostundan. evlenmeden anne
olan kadınlann dosyalannı kendılenne
vermesını tstemışlerdi. Jınekolog bu ıs-
teği reddetmış, eylemcıler de ordu tara-
fından yakalanmışlardı
Bu olay romanın temelını oluşturu-
yor. Fakat romandakı olav lar daha tra-
jik bir gelışme göstenvor. Jınekolog nı-
kahsız annelenn dosyalarını vermeyı
reddedince idamına karar veriliyor.
Ölüm karannın infazını da kendı oz
kardeşi yenne getiriyor. Kadınlann bu
romanın odağında yer almalan hıç de
rastlantı değil. Her şeyden önce kadı-
nlar FIS mılitanlannın temel ılgı
alanlanndan birini oluşturuyor.
Mimuni'nın karakterlerinden birine
söylettiği şu sözler de durumu ortaya
koyuyor: "Bir düşmana ihrivaçları var.
Bütün kötülülderin nedenini kristalize
eden büvük bir şeytana. Ve Yahudiler bu
işle>i çok güzel üstlenmiş dunımdalar."
Mimuni romanında siyası görüşünü hıç
gizlemı>or. Kadın karakterleri FIS mih-
tanlannın kabuslanndakı kadınlardan.
İçkı içıvorlar, sıgara içiyorlar, erkeklen
baştan çıkanvorlar, küfür edıyorlar ve
sayısız erkekle cinsel ilişkiye giriyorlar.
Bunlann tersıne, romanın tek örtünen
kadın kahramanı gülünc düşürülüyor.
Tıpkı. Si Moris karaktenyle Cezayir'ın
asken yönetıminın küçük düşürüldüğü
gıbı Mimuni, Cezayir çocuklannın
nasıl köktcndıncılik davasına
çekıldığıni ortaya kovuvor. Onlar için
vaşam bir yıik ve gelecekse hıçbir umut
taşımayan bir belirsızhk. Çoğu sadece
ıhmal yüzünden FIS sempatizanlanna
dönüşüyorlar.
Mimuni'nin mesajı son derece açık ve
yüksek sesli: Bir FIS zafennın ürünlen
yalnızca ölüm ve kıyamet olacaktır. İşte
romanının baş kişisinin sözleri: "Kader,
bu dünvada perişan olaniann güneşte
yeıleri olacağını kabul edivor. ama bilgi-
nin vcrini cehaletin, se>ginin yerini nefre-
tin alması gerekriğini kabul edeıniyor."
Mimuni. siyasetın ve edebıyatın bira-
raya gelmesı konusundakı soruyu gün-
deme getırerek gene siyasal görüşlerini
acıkça sergıliyor.
Eğer La malediction bir cevap ise,
hayır pohtıkayla edebıyat bir araya gel-
memeli: Romanında karakterlen
dcnnhkten yoksunken, FIS üzerine
broşürü, görüşlennı çok daha açık bir
biçimde dile getıriy or.
FJan/
The European
|KGB
jefsanesi
çöktü
£ •Yeltsin KGB'den sonra,
- onun devamı olan Güvenlik
Bakanlığı'nı da kaldırdı.
G
eçenlerde Güvenlik
BakanlığYnın dağıtı-
lması karan alındı. Ba-
kalım onun yıkjnulan alü-
ndan neler çıkacak?
Günümüzde dünya, yalnı-
zca ABD'nın ileri çıkuğı tek
kutuplu bir duruma geldi.
Uzun yıllar boyunca Ameri-
kablann dünya egemenliği
önünde Sovyetler Birliği
vardı. Şimdı Rusya'nın bilinçli
olarak zayıflatıldığı bir süreç
yaşanırken. uluslararası bir
denge unsuru bulunmuyor.
Komünist Partisfnı, KGB'yi
(Devlet Güvenlik Komitesi)
ve orduyu toplumun gözün-
den düşürmek ıçin planlı bir
faaliyet yürütülüyor.
1991 ağustosunda. iktidar
KGBnin başına kendi
adamlanm koydu ve Komite
kendı kendını vıpratmaya
başladı. KGB'nin örgütlenme
şemasına darbe indirildi. Dost
ülkelerin güvenlik organlany-
la ilişkisine son verildi. Pek
çok güvenılir elemanı işten
çıkartıldı. Bazı anahtar belge-
ler yabancı ülkelere teslim
edildı.
İ
Halkın gözünde
yasadışı
Giderek Komite görevlileri,
yasayla ve ahlak normlanyla
çelişen başka alanlara. insan
haklannın ve özgürlüklenn kı-
sıtlanması, muhalefetm engel-
lenmesi çabasına iulmeye baş-
ladı.
Ülkenin güvenliğıni sağla-
makla yükümlü kurumlar,
hıçbir partinın ve iktidann
hiçbır dalının egemenliği altı-
na girmemelıydi. Bunlar, ken-
di ilkelerine ve çalışma meka-
nizmasına uygun biçimde ve
gerek devletın, gerek toplu-
mun denetimine açık olarak
faalıyetinı sürdürmeliydi.
Oysa şimdi iktidann hizmetin-
de, halkın üçte ikısınden faz-
lasını yasadışı muhalif kabul
eden bir organa dönüştü.
Ve şimdi de KGB'nin yerine
geçen Ulusal Güvenlik Ba-
kanhğfnın lağvedileceği açı-
klandı. Devlet Başkanı'nın il-
gıb emnnde uzun yıllar bu or-
ganda halkın güvenlığı içın ter
dökmüş insanlar üzerine tek
bir sözcük bıle yer almadı.
Evet. güvenlik organı, 30'lu
ve 40'b yıllarda iktidar savaşı-
mında kullanıldı. Ama bu ara-
da söz konusu organda çalı-
şan 20 bin kişının kurban ol-
duğunu da eklemek gerek.
Uluslararası veetnik sorun-
lann, suç şebekelerinın ciddi
boyutlara ulaştığı, yolsuz-
luklann cirit attığı, devletin
yağmalandığı bir ortamda,
güvenlik birimlerine darbe
vurmak ulusal çıkarlara
karşıdır. Üstelik güvenlik or-
ganının polıtık işlevinm, do-
laysız olarak devlet başkanhğı
koruma şuhesıne devredilmesi
karan da kuşku uyandıncı gö-
rünüyor. Nikolay Rijak
(Emekli KGB Tuğgenerali)
ÖZÜR
S,ı>fanıı/dddııi!>d>ınılanan
Moldova
hantası
teknık bir
nedenle
yanlış
çıkmıştır.
Düzelür,
özür
dileriz.
Siyah annenin, çocuğunun geleceği için iyi olacağını düşünürek beyaz çocuk sahibi olma karan, sözde uygar toplumun ırkçı >üzünü ortaya koyuyor.
Kava annelere ak tenUbebekler
T oplum, çocuklan için en ıyiyı yapan anne
babalan alkışla karşılar. Tabii bu "en iyi",
toplumsal önyargılar çerçevesinde şekil-
lenmiştir. Italya'da siyah bir kadının, rahmıne be-
yaz bir kadının yumurtalanru yerleştirmeye karar
vermesiyle, tıp teknolojisi, bu ahlaki yargıyla
çatışü.
37 yaşında bir Üçüncü Dünya ülkesi vatandaşı
olan siyahi kadın. geçen yıl kısırlık tedavisi gör-
dükten sonra bir çocuk doğurdu. Eşı beyaz olan
kadın, melez yerine beyaz oiarak doğmanın. ço-
cuğunun geleceği açısından çok daha ıyi olduğu-
na inanıyor. Cambndge'tekı bir grup doktor da.
beyaz bir kadının yumurtalanm, eşı melez olan si-
yah bir kadına yerleştirme hazırlığında.
İtalya örneğıyle İngıltere örneği arasında bazı
küçük farklar var: Cambndge'in karan. vumurta
sıkınüsına dayanıyor; İtalya'daki örnekte ise
kadının secimi, toplumsal bir boyut içeriyor. İki-
sinin ortak yönü ise şu: Bu zorlu işlemi seçen aile-
ler, gerçekten, bütün sevgilerini verebilecekJeri bir
çocuk ıstıyor. Akılcı düşünürsek. ıki >etışkınin
çocuklan içın en ıyısı olduğu düşündüklen bu ka-
ranna kim kanşabilir ki?... Oysa pek çok kımse,
bu seçime anında tepkı gösterdi. İngilıere'de bü-
tün ^üp bebek" ızınlenni çıkaran Kısırlık ve
Embnyolojı Kurumu yetkılilen. İtalyan annenin,
bu karannı İngılierc'de asla uygulayamayacağını
sövlüyor. Roma Katolik Kılısesı "Doğal süreçJe-
re" müdahale edilmesıne muhalefet ediyor.
Irkçılığın süreğenleştiğı bir toplumda, si>ah bir
kadının. rahmıne beyaz bir çocuğun tohumunu
koydurma karannda yanlış olan nedır? Çıftlerın
kararlan. toplumun oldukça duyarlı olduğu üç
konuya dokunuyor. Irk. anselhk \e çocuk yetiş-
tırme. Bu ıki örnek. doktorlann önüne de bir iki-
lem çıkanyor Çağdaş toplumun ahlak kurallan-
na uymalan mı gerekir. yoksa tedavi ettıklcn çift-
lerin özerkliklerine saygı duymalan mı?
Bir başka nokta da çocuğun anneyle kalıtsal bir
bağ taşımaması. Ancak bu. annenin renk seçi-
mınden tamamıyla bağımsız. Bu \olla çocuk sahi-
bı olan yüzlerce anne var ve hıçbınnın çocukla
arasında kalıtsal bir bağ yok Den rengı nıye bu
denlı tepki üretıvor?
Hayvanlar alemıylc karşılaştınldığında, insan-
lar genetik açıdan bırbinne çok daha yakındır.
İnsanlar, şempanzelergıbi birçeşıtlilik göstermez.
Üstelik. insanlann "aikler, ırklar" çerçevesınde
bölündüğü yargılan karşı^ında gen bılımcıler,
aynı ırk grubu ıçerisindeki bıreyler arasında.
ırklar arasında olduğundan çok daha denn ayn-
mlar bulunduğunu söylüvor. Açıkça ifade ede-
lım. bir beyazla başka bir bev az arasında. bir be-
yazla bir siyah arasında olabileceğinden çok daha
büyük aynmlar bulunabilir Deri rengı, yüz şekii
gibi farklılıklar, insan v ücudundaki J 00 bin kadar
genin ancak birkaç tanesi tarafından yönetiliyor.
İtalyan anne, aslında doğa kanunlanna karşı
çıkmıyor, bizim "toplumsal" önyargılanmıza
saldınyor. İtalyan annenin karannı behrleyen de.
toplumsal baskılar, topluma kök salan ırkçılık.
The Independent
NATO Jirinovski'yi güçlendiriyor
NATO'nun eski Doğu Bloku'ndaki etkinlikleri aşın sağın güçlenmesine zemin hazırladı
&)t îfrto JJotk2Tnnts
R
us Dışişleri Bakanı Andrey V.
Kozyrev, NATO'nun doğuya
doğru genişlemesinin gururlan
yaralanmış Ruslan. Madimir Jirinovs-
ki'nin başında olduğu aşın sağ uça vö-
nelteceğını belırttı. Geçtığımız gunlerdc
yapılan bır röportajda Kozırev. Jin-
novski'nin fazla abartılmaması gerekti-
ğini, ancak Rusya'nın "yaralı bilincinin
bir sûre daha onlaria birîikte olacağını"
söyledi.
Kozyrev. Polonya, Macaristan ve
Çek Cumhuriyeti gibi ülkeler için sonu-
cun açık olduğunu ifade ederek, şöyle
dedi: "Rus demokratlara destek verip
Jirinovski'nin tabanını zayıflatmalılar.
Doğu Avnıpa devletleri, NATO'ya he-
men katılırlarsa bu, Jüino\ski'nin ya-
rarına olacak >e pratik anJamda güten-
liklerini arttırmak açısından pek bir işe
yaramajacak."
10 ve 11 ocak larihlennde Brüksel'de
düzenlenecek olan NATO toplantısı-
ndaki en belli başlı konu örgülün eskı-
den So\>et yönetıminde olan ülkclerı
arasına kaıarak genışlcmcM sorusu ola-
cak. Bu ülkelenn çoğu. kı-,menBatfyla
kucaklaşma isteklerının altını çızmek
içın, ancak en önemlısı Rusya'nın Ji-
rinovski gibi bır adam tarafından yöne-
tilmesi olasılığına karşı güvenliklennı
garantiye almak ıçin NATO'ya katı-
lmaya istekli olduklannı belırttıler.
Polonya. Macanstan ve Çek Cumtıu-
riyeti'nin Batı yanlısı lıderlen. 1040'tan
sonra Sovyet kontrolü altına gırmış bu-
lunan Avrupa ülkelenne yönelik Ruset-
kısının tehlıkelenyle ilgıli aynı görüşü
paylaşıyorlar.
Bır kez daha yazgılannın.
bağımsızlıklannı savaşmaya değer
görmeyen bır Batı tarafından belirle-
neceğinden dolayı endişeleniyorlar
Batı. Ukrayna gibi İkıncı Dünya Sa-
vaşı'ndan çok önce Rus İmparatorlu-
ğu'nun bır parçası olan ülkelenn duru-
munun tamamen farklı olduğunu düşü-
nüyor. Ukrayna'va venlecek güvenlik
garantılenyle ilgıli tereddütler gösteril-
mesı nükleer sılahsızlanma konusunda
verdikleri sözleri ihlal etmelerinden kay-
naklanıyor.
Örneğın, Belçıka Dışişleri Bakanı
Wüly Claes, geçtığimız günlerde kendi-
siyle yapılan bır görüşmede. Ukrayna'-
nın silahsızlanma şartlannı yenne getir-
meden NATO'nun Banş Ortaklığı katı-
Imasının imkansız olduğunu söyledi.
Ancak Ukrayna'nın bu tepkisi, bü-
yük ölçüde Rusya'nın sömürgeci iddia-
lan hakkındaki kendı kaygılanna ve
Moskova'nın petrolü kesmesi ya da
Rus birliklennin ülkeyi işgal etmesi ha-
lınde Batının kurtannaya gelmekte ace-
le etmeyeceğıni bilmesınden kaynak-
lanıyor
Kozyrev. konuyla ilgili olarak Uk-
rayna'nın ilk stratejik silahlan azaltma
antlaşmasını "aslında tam tersi olduğu
halde nükleer silahsızlanmaya doğru atı-
lan bir adımmış" gıbı göstererek
u
dün-
yayı kandırmaya çalışttğını" söyledi.
Aynca bunun aslında sadece Rusya ve
Ukrayna'yı ılgilendıren bir konu ol-
madığını bır "uluslararası normlar ve >a-
salar" sorunu olduğunu belirtti.
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇÎ
Çalışmasım,Eğlenmesini Bilmek
Nuretn'n Sözen'in yeni yıl kartı, yine Cumhuriyet'in Is-
tanbul adresine gitmiş, elime geç geldi. Kocaman bir
kartın ön yüzünde fotoğraflarla Istanbul'a yapılanlar; fo-
toğraflar şöyle: Temiz, çevre dostu enerji.. doğalgaz. Bir
başka fotoğrafta: Yaygınlaşan raylı ulaşım, "çağdaş
tramvay", hızla yenilenen otobüs filosu... Beyoğlu'nun
yeniden doguşu: istiklal Caddesi; kent içinde rahat, te-
miz ulaşım: Çağdaş tramvay, en son fotoğraf: 120 yıllık
özlem: Metro.
Kartın ortasında kocaman harflerle: "1994 size ve Is-
tanbul'a kutlu olsun" yazısı. imza: Prof. Dr. Nurettin Sö-
zen-lstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Satır arasından anlaşılan "ben adayım" demek isti-
yor.
istanbulda oturan Cumhuriyet okuru Yıldız Denker,
1993'te, yıllardır özlemini çektiği oğlu İbrahlm Denker e
kavuştu. Bunda, Milli Savunma Bakanlığı döneminde,
Nevzat Ayaz'ın katkısı oldu. Yıldu Denker, 27 Aralık
1993de yolladığı kartına şunları yazmış:
"Ekmekçi'miz,
'93'te çocuklarımı görmem dahi; yitirdiğimiz güzelim
yürekli can'ların acısını hafifletemedi inanın...
Mumcu muz, Bezird ve arkadaşları ve yiten çocuklu-
ğunuz' ve ülkenin hâl-i pürmelâli...
1994 umarım bambaşka bir çizgide gelişir.
Kendimden çok... Zât-ı âlinizin ve de ailenizin sağlık
ve esenliğine dua ediyorum.
Yurekliliğiniz, aydmlığınızla pek çok kimse için elzem-
siniz efendim.
Sağ olun, var olun. Sevgi ve hürmetlerimle-Yıldız
Denker."
Yeni yıl kartlarının insanı duygulandıran bir yanı da
var.
İstanbulda oturan Z. Temizsoy, şunları yazmış:
"Sayın Mustafa Ekmekçi,
Cumhuriyet'in 50 yıllık okuyucusuyum. Her yazınızı,
diğer yazılar gibi severek, zevkle okurum.
26 Ekim 1993 günkü 'Ankara Notları'n/ okurken, mem-
leketimizde az da olsa okuduğunu (Kuran-ı Kerim'i) an-
layanlar bulunduğuna sevindim.
Cenab-ı Allah 41. surenin 44. ayetinde:
'Biz Kuran'ı yabancı bir dille indirseydik, onlar 'Ayet-
lerini açıklasaydı ya' diyeceklerdi. Bir Arap'a başka dille
söylenir mi?' demektedir.
Bir Arap'a başka dille söylenemeyeceğine göre, bir
Turk'e. bir Acem'e, bir Hintliye, bir İngiliz'e ve Alman'a
da başka dille söylenemeyeceği açıktır. Ve bu Tanrı em-
hdir. Gerekli olan an/afma ve anlaşılmadır.
Değil ezanın, Kuran'ın tamamını her Müslüman'ın
kendi diliyle okuması, anlaması ve dinin gereklerini bil-
mesi, bile bile yerine getirmeye çalışması gerekmekte-
dir.
Nisa suresinin 42. ayetinde Cenab-ı Allah: Ey inanan-
lar, sarhoşken ne dediğinizi bilene kadar namaza
yaklaşmayın' demektedir.
Buna gore, ezanda da, namazda da ne dediğini bil-
mek Tanrı emridir. Sokaktakı Müslüman'a sorun: Kaç
tanesi ezanın, namazda okuduğu ayetlerin Türkçesini
bilir? Ben araştırdım, yüzde 70ten fazlası ezanın, yüzde
100'e yakını namaz surelerinin manasını bilmemekte-
dir.
Din adam kisvesi içindeki çıkar çevreleri ulu Tannnın
emirlerine rağmen Müslümanların Kuran-ı Kerim'i ve
ezanı kendi dilleriyle oğrenmelerıni istememişlerdir.
Yukarıdaki ayete gore, ne dediğini bilecek kadar içkili
olamn namazının geçerti olduğu anlaşılmıyor mu?
Bir başka gün de domuz etine dokunacağım. Köşeniz-
de bahsedersenız sevinirim. Saygılanmla."
(Not Okurun sözünü ettiği 26 Ekim 1993 günlü "Anka-
ra Notlan"nöa "Türkçe ezan" konusu işlenmekteydi.
Yobazlardan korkmayanlar, isterlerse bugün de ezanı
Türkçe okuyabılırler. Bir yasak söz konusu değil. Ancak,
din sömürüsü o derecelere vardı ki, biri Türkçe ezan
okusa, "Din elden gidiyor!" diye yaygarayı basarlar. Ye-
rel seçimlerde, din sömürüsünün boyutunu bir gözle-
yin!)
Ankara'nın 40 yıllık oteli, "Bulvar Palas" kapartdı. Bir
zamanlar Cumhuriyetçiler, CHP'liler, Necdet Uğur ora-
da kalırlardı. Otel kapantnca, orası ölü evine döndü.
Otelde şimdi Hasan Güttan, Şef Yakup özdemir'le Meh-
met Yılmaz kaldılar Otelı 1953 yılında, Rize'nin Çamlı-
hemşın'ınden Ahmet Güttan ile Haydar Ertan kurmuş-
lardı Ahmet Gultan dostumdu. Bana, Atatörk ten yaşan-
mış öyküler anlatırdı. Ahmet Bey, 1930'lu yıllarda, o
zamanki Anadolu Kulübü'nde şef garson olarak çalışı-
yor. Boş oldukları bir saatte, arkadaşlanyla birîikte, ol-
dukça uzaktaki "GaziÇiftliği'negiderler. Orada, havuz
başında orkestra dans müziğı çalmaktadır. Ahmet ile
arkadaşları, genç kızlarla dans etmektedirler Herkes
dans ederken, bir ara oraya Atatürk de çıkagelir. Ahmet
arkadaşları na fısıldar
- Çocuklar, Gazi buradan Anadolu Kulübü 'ne gidecek-
tir, kesin. Hemen hazırlanın, gidiyoruz...
Buldukları motosikletlerin arkasına atlayıp, Anadolu
Kulübü'ne gelirler. Ortalığı düzeltip, beklemeye başlar-
lar Az sonra, Atatürk gelir arkadaşlarıyla; Çiftlik'te dans
ederken gördüğü Şef Ahmet Bey'e şöyle der:
- İşte oğlum Ahmet, biz ne zaman çalışmasını, ne za-
man eğlenmesini bilirsek, o zaman buyük ulus olacağız!
Ahmet Gültan, bu olayı anlatırken, sesini de Atatürk'e
benzetir, heyecanlanırdı. Ahmet Gültan, 10 Ağustos
1987'deöldü...
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Halk edebıvatında bir
şiır içinde tekrarlanan di-
zelere vcrilen ad. 2/
Küçük çocuklan korkut-
mak için uydurulmuş ya-
ratık... İnce kum ve çi-
mentoyla yapılan düzgün
döşeme sıvası. 3/ Boyna
>a da bele asıh olarak ta-
şınan su kabı... Adlan sı-
fat yapmakta kullanılan
bir vapım ekı. 4/ Uçakla-
nn yolcu indinp bındır-
dıklen pist. 5/ Çıkar yol,
çare... Güney Amerika'da yaşa-
yan bir yük hayvanı. 6/ Bir nota...
Klavsenin ılk şekli olan müzik ara-
cı. 7/ Selçuklular'da şehzade eğiti-
mi ya da bir eyaletin yönetimiyle
görevli vezirlere verilen san... Lü-
tesyum elementinin simgesi. 8/
Meydana gelen. oluşan. 9/ Yaka-
nın göğse doğru inen devrik bölü-
mü... Kişinin öz benliği.
YLKARIDAN AŞAGIYA:
1/ Küçük testi. çömlek. 2/ Gözleri
görmeyen... İki yüzü beyaz kapsız yorgan. 3/ Giysilerde omuz-
lann dik durmasını sağlamak ıçin konulan parça... Yünden
dövülerek yapılan kalın ve kaba kumaş. 4/ Kuyruksokumu ke-
miği... Yaylı bir çalgı. 5/ Üzüm suyu... Beyoğlu semtinin eski
adı. 6/Düz ya da desenli bir kumaştan kesilmiş motiflerin bir
başka kumaşa işlenmiş durumu. 7/ Yemek... Nâznn Hikroet'in
soyadı... Bır cetvel türü. 8/ Cıva bileşimlerinden, hekimlikte
kullanılan zehirli bir madde. 9/ Filıpinler'de, 1991'de tekrar
faaliyete geçen y anardağ.