29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz sahibi: Berin Nadi Genel Yaym Yönetmeni: özgcn Acar •Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Genel Yaym Danışmanr. Ortıan Erinç •Yaaışlen Müdürleri: İbrahim Yıkjız (Şorumlu), Dinç Tayanç •Haber Merkezi Müdürü: İpek Çalışlar • Görscl Yönetmen: Ali Acar • Dış Haberler: Ergıın Balcı • Ekonomi: Abdurrahman Yıldınm • İstıhba- rat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri Mehmet Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdülkadir Yücebnan • Düzeltme: Abdullah Ya/ıcı Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay • Haber Müdürü: Doğan Akın Atatürk Bul- van No:125, KaV. 4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 Hat). Telex: 42344, Fax: 4195027 • İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H Zıva Blv 1352 S.2 3 Tel:4411220 Telex: 52359, Fax:4419117 • AdanaTemsilcisi: Çetin Yiğenoğlu InönüCd. 119S. No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155. Fax: 3522570 Müessese Müdürü Erol Erkut •Koordinatör. Ahmet KonJsan «Muhasebe Bülent Yeoer • ldare: Hüseyin Gürer • lşletme: önder ÇeUk • Bılgı-İşlem: Nail Inal •Bılgısayar Sıstem: Mürüvet Çiler • Reklam: Rdıa Işrtnuuı 22246. „, :|2|M3H59 4OCAK1994 İmsak:5.51 Güneş: 7.22 Oğle: 12.16 İkındi: 14 35 Akşam: 16 55 Yatsı: 18.22 Erazyona karşı ağaçiandırma • KONYA(AA)- Kon>a'run Sarayönü ilçesi yakınlanndaki gözlü Tanm Işleimesi'Nde, riizgar erozyonunu önlemek amacıyla ağaçlandırma çalışmalanna başlandı. Işletme Müdürü Kasım Vural, tanm alanlannda rüzgarerozyonunun asgari düzey e indirilebilmesi için şerit ağaçlandırması yapılacağını belirterek, örnek uygulamalardan olumlu şonuç alındığını söyledi. İşletmeçevresindehalen 100 kilometrelik orman şeridi bulunduğunu kaydeden Vural. ağaçlandırmada birinci derecede erozyon etkisi altında bulunan alanlara öncelik verileceğini ve şerit ağaçlandırmasırun e n az üç sıra olarak gerçekleştirileceğini belirtti. Cinsiyet kliniktePi • İZMİR (AA) - Ailenin istediği cinsiyette çocuk sahibi olmasını sağlayan "Cinsiyet kliniklerinin", aile planlaması ve genetik hastalıklann önlenmesi bakımmdan yararb olduğu ve teşvık edilmesi gerektiği bildirildi.SSKTepecek Doğumevi Başhekimi Doc. Dr. Nurettin Demir, gecmiş- ten bu yana insanlann istedikleri cinsiyette çocuk sahibi olabilme arayışı içinde olduklannı belirterek, bunun için çeşitli yöntemlere başvurduklannı söyledi. İstenilen cinsiyette doğumu gerçekleştiren kliniklerin faaliyete geçtiklerini haürlatan Doç. Dr. Demir, bunlann gelişmiş ülkelerde bulunduğunu ve yüzde 70-80 başan oranına ulaştığını anlatıı. Aynalı çanşıîçin kampanya •ÇANAKKALE(AA)- Çanakkale'deki tarihi Aynalı Çarşı'nın onanmı ve tarihi vasfının tekrar kazandınlması için kampanya başlatıldı. ÇanakkaİeTicaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Yüksel Anafarta, oda eski başkanlanndan İzzet Dilmaç. Dişhekimi Özer ö n e r ve Olay Gazetesi Yaa İşleri - Müdürü Murat Kıray'dan oluşan Aynalı Çarşı'yı ya- şatma komitesi, Kültür Bakanlığı'nca restore edilecek Aynalı Çarşı hakkında bilgi ve belge toplayacak. Kültür Müdürü Mustafa Sevim, çar- şımn tarihi özelliğinin korunarak restore edilmesi için Kültür Bakanlığf nın onayırun alındığınıve turizme kazandınlacağını söyledi. Aynalı Çarşı'nın 1889 yılında İlho Halyo adlı tüccar tarafından yaptınldığj ve çarşı hakkında başka bilgi edinilemediği kaydedildi. Doğurganlıkoranı azalıyor • ANKARA (ANKA) - ölüm yaşmın uzaması, üptaki gehşmelerle birçok hastahğın tedavi edilir hale gelmesi ve yoksul ülkelerdekı hızlı nüfus artışı nedeniyle dünya nüfusunda bir patlama olacağj yönündeki düşünce, yaygın nüfus planlaması çalışmalan sayesinde yerini iyimserliğe bırakıyor. BM verilerine göre son 10 yıl içinde Güney Amerika'da kadın başına düşen çocuk sayısı 4'ten 3'e gerilerken, 1981 'de kadın başına doğum oranı 5 olan Asya'da&u oran 4'e geriledi. Dünya da ortalama kadın başına düşen doğum oraru 3.4 iken Türkiye'de kadın başına düzen doğum oraru ise 3.6 olarak beürlendi. Keııtlilikbilineihep kavgıyarattı 1988'de Dalan'm önerdiği denetimsiz hukuk düzeni, bu kez SHP'li bir milletvekilince gündeme getirildi OKTAYEKİNCİ Yıl 1986. Ankara, güneşe hasret mart sabahlanndan birini yaşıyor. tnsanlar, işlerine yetişebilmek için "yaşamsal bir koşuştunna" içerisindeyken, belediye ekipleri de Aııkara'nın "yaşam kaynak- lanndan" birini daha kurutmak üzereler. 28 Mart 1986 günü erken saaüerde, Danıştay binasının bitişiğindeki Zafer Park'ta bulunan asırlık çınar ağaçlan, bir "otopark projes" için teker teker ke- silmeye başlamıştır. Bakanlar "escort" eşliğinde hızla Zafer Park'ın önünden ge- çerken ağaç katliarruna tanık olan "200 Danıştay çaltşanı" da hemen kağıda ka- leme sanhyor. Ve aynı gün kente sahip çıkmak için "kentti olmanın" yeterli sa- yıldığı ilk önemli davalardan bin. Anka- ra 5. tdare Mahkemesi'nde açılmış olu- yor. Mahkemenin, böylesi bir yurttaşlık bi- linci karşısında ve yine hemen aynı gün 28.3.1986tarihvel986 287esasnolu"oy- birnğiyle" aldığı "yürütmeyi durdurma" karanrun gerekçesı şöyledir: "Park içindeki ağaçlann kesimi işlemt- ne başlanılmış olmasının, imar planı deği- ştkliğinin inrelenmesi %e kesin karann »e- rilmesine kadar, giderilmesi mümkün ol- mayan zarar doğuracağı açık olduğun- dan, davalı idarenin savunması alınıncaya kadar teminat aranmaksızuı yürütmenin durdurulmasroa..." Sıhhiye semtindeki Zafer Aruu'nın ar- kasında yer alan çınarlann kesilmesi, işte bu kararla durdurulurken, Türkiye'nin "demokratik hukuk devleti" tarihinde de yeru ve gerçekten "beyaz" bir sayfa açılı- yordu. Dava sonucunda Danıştay, Zafeı Park'ı otopark yapan imar planı değişik- liğjnin iptal karannı 16.12.1986'da ona\ larken, "davalı" Ankara Büyükşehir Be lediyesi kaybetmiş, kazanan ise "davacı- lar", yani yaşadıklan kentin yeşiline sa- hip çıkma haklannı kullanan "hemşeri- ler" olmuştu. Dolayısıyla aynı anda "An- kara kenti" de davayı ve yeşilini birlikte kazananlar arasındaydı... "Menfaatin Uüali" Zafer Park davasında belediyenin bir uygulamasına karşı "kendiyi" taraf ola- rak kabul eden mahkemenin hukuksal dayanağı, Idari Yargılama Usulü Ya- sası'nın 2. maddesindeki "menfaatin ihlal edilmesi" kavramıdır. 6 Ocak 1982'de yürürlüğe giren yasadaki bu koşul, önce- likle Zafer Park davasından sonra açılan birçok benzer davada idare mahkemeleri ve Danıştay tarafından en geniş şekilde yorumlanmıştır. Kent ve çevre değerlerini "büime ve hu- kuka aykın" karar ve projelerle tehdit eden uygulamalara karşı, o kentte ve o çevrede "sağlıklı yaşama hakkım" ana- yasadan alan tüm kişi ve kurumlann, "menfaatieri flılal edildiği" için idari yargıya başvurmalan ve "iptal davalan" açmalan, hukukun ûstünlüğü ve "taak- ların korunması" ilkesinin en temel önko- şulu olarak kabul edilmiştir. Doğal olarak böylesi bir yasal hak, idarenin "toplum yaranna aykın ve hu- kuk dışı" davranışlannın önlenebilmesi için de "tophnnun demokratik deneti- mini" çağdaş bir güvence olarak sayan hukuk devleti kimliğını daha da güçlen- dirmiştir. Tarihi Taşkışla Binası'nın lüks otel yapılması girişimleri, menfaat ihlalinin geniş yonımlanması sonucunda üniversite üyeleri ve mimarların idari davasıyla önlenebibnişti. İDARI YARGIDA DAVA AÇMA HAKKI 1988 operasyonu 1988ve 1993'tekieş teklifler Cumhurryet Komisyondan geçti, sıraTBMM'de] Dalan'dan yasalara çahmplan\ KEMAL KÜÇÜK 1987 ve 1988 yıllan, Zafer Park da- vasırun da yarattığı "hukuk bilinei" içeri- sinde, yurttaşlann ve sivil toplum ör- gütlerinin "kenti ve çevreyi korumak amacıyla" ardı ardına idari davalar atı- klan bir dönem oldu özellikle tstanbul'da, Bedrettin Dalan yönetiminin sergılediği; ve bizzat Dalan'- m ağnndan "Yütannı, cezamı çekerim; idare mahketnes kararlannı dinlemem" şeklindeki ifadelerle gerçekleşmeye baş- layan 'imkuk dışı" uygulamalar, kentin kim- liğine, tarihine ve doğasına karşı duyarlı çevre- leri harekete geçirdi. Taıiabaşı'ndaki ve Haliç kıyılannda uygulanan "zoraki yıkımlardan", baa tarihi bina sahipleri, ancak "Danıştay ka- ranyla" eserkrini kurtarabilirken, bu tür li )ikı- lamayan" binalann üzerlerine de "Yargı engel otöu" şeklinde büyük tabelalar asılarak, hukuk devleti halka "şikayet" edildi. Tarlabaşı'ndaki ve Eminönü'ndeki baa tari- hi binalar üzerinde, aynı tabelalar bugün de duruyor ve ilginçtir, "hukuka saygılı" bir yerel yönetim, kültür mirasının kanun dışı yöntem- lerle yıkılmasını durduran Danıştay'ı, halka şi- kayet etmeye devam ediyor. O yıllann, hiç kuşkusuz en çok yankı uyandıran davalan Arnavutköy'deki yalı sa- hiplerinin Dalan'ın "kazıklı yol"una karşı açtıkla- tslanbul Anaktnt Beledıy: Başkanı Betjıriliıı Datan'ın ıstek- len doğrultusunda d«ğı$tınlıfn -Bo4«ziçi Yaas~ ılt "Eski Ej«r- ler \tsısr*ndan sonra "3. Dılan Ya5aA**da >akmda TBMM'de go- röjültcck. TBMM Adalct Komisyonu'n- çıkarlan z«le!«rnen!ere. >urutml durduma karan altrtik 't,ın S ^uruda bül'jnma haVkı ken. mcskk kurul'jjlannın "k m« *ann'* adma ba>\ur-id lunma hakkı bulunmu>ı.r Bu konuda Turk Muhend s 1 Mımar Odaları Bırh|ı'n; baj çcşılli odaların tsıanbul }u adına bir a.cıklarna yapa SHP Çonım Mületvekili Cemal Şahin'in, idari yargıda dava açma hakkım kısıtlayan yasa öneri- sini 1988'de Bedrettin Dalan gündeme getirmişti. * 24.3.1988'de, Başbakan Turgut Özal'ın TBMM Başkanlığı'na sundu- ğu, 2577 sayılı yasanın 2. maddesi de- ğişiklik önerisi: ' 'İdari işlemler hakkındayetki, şekil, sehep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykın olduklarmdan dolayı iptallerı için kişisel menfaatleri doğru- dan ihlaledUenler tarajından açılan ip- tal davalan"... (Maddeye sadece "kişisel" ve "doğ- rudan " sâzcükleri eklenivor.) * 26.11.1993'te, Çonım Millerveki- li Cemal Şahin'in, TBMM Baş- kanlığı'na sunduğu, 2577 sayüı ya- sanın 2. maddesi değişiklik önerisi: "İdari işlemler hakkındayetki. şekil. sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykın olduklarmdan dolavı iptalleri için. kişiselmenfaatleri doğrv- dan ihlal ediknler tarafından açılan ip- tal davalan"... I Maddeye sadece "kişisel'" ve "doğ- rudan'' sözcükkri ekleniyor.) Cemal Şahin'in, aynı başvurusunda- ki "geçici madde" önerisi: "Değişsirilmiş olan 2. maddenin hükmii. bu kanunun yürürlüğünden ev- ve/ açılmış olup. devam eden \eya hük- me bağlanmış olup da kesinleşmemiş bulunan davalarda da uvgulanır." (Öneri. TBMM Adalet Komisyo- nu'ndan, Komisyon Başkanı Cemal Şahin'in ısrarıyla, 22.12.1993'te "ay- nen" geçti...) ZAFER PARK'TAIN PARK OTEL'E Toplumsaldenetimdavalan * Zafer Park davasr. Ankara 'da Zafer Park '• m otopark yapılmasına karşı 200 Danıştay çalı- şammn "hemferiük hakkıyla" açtıklart davada. vürütmevi durdurma ve iptal kararları verildi. İ986 * İmar YasasTnda "aynealık" yetkisi: İmar Yasası'na I98~'de eklenen \e hükünıeıe "pursel ötçeğüıde imar kuraU beürleme"yetkisi lunıyan madde. bu yetkinin "yeşil alam irnara açarak" kullamlması üzerine Mimarlar Odau'nca açılan dava sonucunda 1992 Ocak ayuıda Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildi. * Taşkışla'yı "kurtarma" davası: Taşkışla- nın ESKA şirketine otel yapdmak üzere 1986'da tahsıs edilmesi üzerine İTÜ öğretim üveleri ve Mimarlar Odası nca açılan dava, I989'un Mavıs aymda sonuçlandı ve idariyargı. tarihieserin ote- le dönüştürübnesiyle itgili tüm karar ve projeleri iptal etti. * Aliağa Termik Santrab davası: Aliağa'nın Gencelti Koyu'nda Japon sermayesiyle kurul- mast kararlaştınlan termik santrala karşı yöre belediyeleri. çevreci kuruluşlar ve Kemal Ana- dol'un sürdürdüğii hukuk mücadelesi zaferle so- nuçlandı. Çok sayıda yürütmeyi durdurma ka- rarından sonra, yatırıma izin veren tüm bakanlar kurulıı kararları 1990 ve I991'de iptaledildi. * tzmir-Calleria davası: İzmir in Konak Afey- daıu'na yapılmak istenen Galleriaprojesi ve imar planına karşı 1992'de açılan davada ilk kez bilir- kişi incelemesi yapıldıkıan sonra projeyi "kanut yaranna ağır biçinuk aykın " bulan idare malıke- mesi, imarplaıunı iptal etıi. * Foça İmar Planı davası: Antik kentle yakın dönem tarihsel kentin üst üste bulunduğu Foça için, Çevre Bakanhğt özel Çevre Koruma Ktıru- mu tarafından yapılan imar planı, "Fcçah yurt- taşlann" açtıkİarı dava sonucunda, İzmir 2 nolu İdare Mahkemesi'nce durduruldu. Foça'daki doğa ve kültür değerlerini "imara açtığı" için durdurulan imar plantnı savunan Çevre Ba- kanlığı 'nm bu karara yapttğı itiraz da aynı mah- kemece reddedildi. 11993) * Adapazart-Toyota (SA) davast: Adapa- zan'nda 1. sınıf tanm alanuıaotomobil fabrikası kurmaya baslayan Toyota (SA)fırmasma veril- miş izinlerin iptali için Zhraat Mühendisleri Odası'nca I99İ'de açılan davada. Danıştay bu tne olanak sağlayan yönetmelik maddesini iptal etti. Otomobilfabrikası. bu karann almdığı 1993 Ağustosu 'ndan bu yana "hukuksal dayanaktam yoksutt" olarak inşa ediliyor. * Bursa Havaâlanı davası: Eski Devlet Ba- kanı, D YP Bursa Milletvekili Cavit Çağlar'ın, NiHİfer ilçesindeki "meyre bahçekrine" yatır- mak istediği havaâlanı planı. proje çalışması ta- mamlanmışken. kitle örgütleri, köylüler ve bele- diyenin sürdürdüğü hukuk mücadelesi sonucunda 1993 Ağustosu'nda Danıştay'ca iptal edildi. (Yurttaşlar ve sivil kurumlarca açılan bu tür yüzü aşkın davayla birlikte...) ..ve, Park Otel davası: İstanhul'un "beton ca- navan"olarak namsalan ve Turizm Bakanhğı ile İstanbul Belediyesi'nin 1986-198S yıllannda onayladıkları planlarla yükselen Park Otel, "Ayaspaşa semti sakinkrinin"açtıkları dava so- nucunda, iki yıllık bir yargılama sürecinin ar- dından. 1993 Haziranı 'nda Danıştay 'm tümproje ve ruhsatları iptal etmesiyle "ytkun karanmt" bağlandı... n dava, Taşkışla'nın otel yapılmak ıstenme- sine karşı üniversite üyelerinin ve Mimarlar Odası'nın actığı dava, otoyol ihalelerine karşı açılan davalar. Aliağa Termik Santralf na karşı açılan dava Hafize Özal'ın Süleymaniye Cami- si'ne gömülmesine izjn veren hükümet karan- na karşı açılan dava ve benzerleriydi. Bu arada yine Dalan'm isteğiyle gerçekleşen ve Boğaziçi'ndeki "denize nazır" koruluk alan- lan imara açan tmar Yasası değişikliği ile 1988'de onaylanan ve benzer şekilde Boğaziçi geri görünüm bölgelerindeki yeşil alanlann imara açılmasıru öngören "STFA" imzalı imar planlan için de yine "menfaatleri ihlal edilen" sivil toplum kesimlerince iptal davası açma haarhklan sürüyordu. İşte böylesi bir süreçte, hem belediyelerde. hem de hükümette "iktidar" olan ANAP ta- rafından, idari yargılamada "menfaat jhlalT kavramına kısıtlama getiren bir yasa değişik- liği taslağı TBMM'ye önerildi. Adalet Komis- yonu'nda kabul edilerek dönemin başbakanı Turgut özal tarafından 24.3.1988'de TBMM Başkanlığfna sunulan değişiklik taslağmda. idari işlemlerin iptali isıemiyle idari yargıda dava açma hakkı, sadece "kişisel menfaatleri doğrudan ihlal edilenlere" tanınıyordu. Yani örneğin Zafer Park kimsenin "kişisel mülkü" olmadığından, vatandaş "Benim ağacımı kese- mezsiniz" diyemeyecekti. Ya da Sevda Tepesi için ancak mal sahibi kavga verebilirdi. Ne Mi- marlar Odası, ne de bir başka İstanbul sev- dalısı, Boğaz'ın yağmalanmasma karşı çıkabi- lirdi...ANAP"ın 1988 yılındaki bu operasyonu. meslek odalannın şiddetli tepkileri, basının bu tepkilere desteğini vermesi ve SHP'nin TBMM'de"üstûnbirmuhalefet" göstermesiyle geri çevrildi. Taslağm kabul edildiği Adaleı Komisyonu'- nda, karara "muhalefet şerhi" koyan dört SHP'li komisyon üyesi, Tekirdağ Milletvekili Güneş Gürseler, tstanbul Milletvekili Ali Hay- dar Crdoğan, Tunceli Milletvekili Orhan Veli Yıldınm ve Kocaelı Milletvekili Ömer Türkca- kal, karşı oy gerekçelerinde şunlan \urgulu- yorlardı: "İdari yargımn kısıtlanması, demokrasiye aykındır, hak aramayı engellemektedir. Çevre hukukunda. menfaat ilişkisi kavramı çok geniş boyutlara ulaşmıştır. Bürün idari tasamıflartn yargı denetimine tabi olması, hukuk de>letinin temel ilkesidir..." TBMM'de yaklaştk bir yıl süren tartışmalar- dan sonra. 5 Nisan 1990'da kabul edilen ve En güvenli, en kârlı yatırım, Emlak Bankası konutları... *• Ankara'da Konutkent II, Elvankent, Bilkenc Etlik. >• Istanbul'da Bahçeşehir, Sinanoba, Mimaroba. Ataşehir, Gebze, Çorlu, Çerkezköy, Marmara Ereglisi. Gaziemir, Mavişehir. Adana Evleri. *• Izmir'de • Adana'da Gelin Emlak Bankası'na 10 yıla kadar vadeli %4 TL'den baslayan, S yıla kadar vadeli dövize endeksli %l .25 $, %l .50 DM faiz oranlı yuva kredilerinden yararlanın. Kira öder gibi yuvanıza kavuşun. EMLAK BANKASI Çevrekorunmasım(liııaıııitle\ eııgirişim BİI.Cİİ İÇİN (2121 276 SH V» - (2^2) V>h(l7 M Prof. Dr. A.LXKÜ AZRAK TBMM Adalet Komisyonu'nda İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin hükümet tasansı birkaç gün önce görüşülürken kimsenin beklemediği bir şey oldu ve komisyon başkanının, kanunun hükümetçe değiştirilmesi öngörülmemiş olan 2. maddesine bir ekleme yapılmasını öngören önerisi, ciddi bir tartışma yapılmasına bile gerek görülmeden. hızla oylamp kabul edildi. Maddenin eski haliyle, idarenin hukuka aykın bir karan dolavısıyla kişisel bir menfaati ihlal edilmiş olan herkesin bu karara karşı idari yargı yerlerinde bir iptal davası açma yetkisi öngörülmüşken. sözü edilen değişiklik önerisinin kabul edilmesiyle. böy le bir davayı açmak için kişisel menfaatin zedelenmiş olması yetmeyecek. menfaat zedelenmesinin "doğrudan" olması da gerekecektir. Üstelik gene komisyonda kabul edilen bir geçici / dariYargılamaUsulüKanunu'nda yapılan değişiklik TBMM Genel Kurulu"nda da komisyondan geldiği biçimde kabul edilirse, artık hemşehrilerin. yaşadıklan çevreyi bozan imar planlanna ve herhangi bir yapılanmaya karşı yargı yoluna başvurmalan olanağı kalmayacak, Mimarlar Odası ve benzeri meslek kuruluşlan ile gönüllü çevre kuruluşlannın eli kolu bağlanacak, imar cinayetlerine karşı, açılmış olan davalarda, reddedilebilecek. maddeye göre, 2. maddede yapılan bu değişiklik, Danıştay"da ve idare mahkemelerinde görülmekte olan davalan da etkileyecek biçimde geriye yürütülecek. Bunun anlamı şudur: Bu değişiklik TBMM Genel Kurulu'nda da komisyondan geldiği biçimde kabul edilirse, (hukuka aykın olarak yapılan özelleştirmelere karşı hiç kimsenin idari yargıda dava açamayacağj bir yana). artık hemşehrilerin, yaşadıklan çevreyi bozan imar planlanna ve herhangi bir yapılanmaya karşı yargı yoluna başvurmalan olanağı kalmayacağı gibi, bu türlü hukuk dışı davranışlara karşı kent halkının bir güvencesi olma işlevini başanyla yürüten Mimarlar Odası ve benzeri meslek kuruluşlan ile gönüllü çevre kuruluşlannın eli kolu bağlanacaktır. Başta İstanbul olmak üzere bazı büyük kentlerde işlenen imar cinayetlerine karşı, sözü edilen kişiler ve kuruluşlar tarafından açılmış olan ve çok önemli kentsel çıkarlan ilgilendiren davalann da, dava açılmasında doğrudan bir kişisel menfaatin bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesi zorunluluğu doğacaktır. Peki, çevreye bir saldın niteliği taşıyan yapılanmalara karşı kimler dava açabilecektir? Eğer değişiklik önerisi yasalaşırsa. bu gibi durumlarda sadece söz konusu yapılanmalardan doğrudan etkilenen komşular dava açabileceklerdir. O kişiler, zaten Medeni Kanun'un komşuya zarar verecek yapılann yapılmasını, komşulan rahatsız edecek ölçüde koku, toz ve duman çıkaracak faaliyetlerde bulunulmasını önleyen "komşuluk hukuku"na ilişkin hükümlerine (madde 661.662) dayanarak adliye mahkemelerinde dav a açmak suretiyle çevreyi olumsuz etkileyici bu gibi davranışlan durdurma olanağına sahiptirler. Asıl sorun. bu gibi zarar verici faaliyetlerin. doğrudan doğruya (bitişık) komşusu bulunmayan bir gayrimenkul üzerinde yapılmakla birlikte çok geniş bir çevreyi etkilemesi dunımunda ortaya çıkmaktadır. Komşuluk hukukundan doğan dava hakkı bu gibi durumlarda söz konusu olmayacağından. çevreninböyle saldınlardan korunması yolu kapalı olacaktır. Bunun ise çe\ re ve halk için nasıl korkunç sonuçlar yaratacağmı tasavvur etmek hiç de güç değildir. İdari Yargılama Usulü Yasası'nm "baaa mad- delerini" değiştiren 3622 sayılı kanun kapsa- mında. 2. maddedeki "menfaat ihlalinin" da- raltılması önerileri böylece yer almadı. Hukuk devleti ilkesi bir kez daha korunurken, bu ilke- ye aykın birçok yatınm ve proje hakkında da "duyarlı toplum kesimlerince" açılan iptal da- valan çoğalarak devam etti. ..ve, 1993 hamlesi Bugün Türkiye'dekı idare mahkemelerinde ve Danıştay'ın gündeminde, yurdun çeşitli yö- relerindeki vatandaşlar ve sivil toplum örgütle- ri tarafından açılmış, her biri çok tehlikeli "kent ve çevre suclannı" önlemeye yönelik, önemli iptal davalan bulunuyor. Çoğu kesinleşen ve artık "temyiz" aşaması- nda bulunan bu davalar, trilyonlarca liralık ka- nun dışı kazancın ve spekülasyonun önünde, "aşüması çok güç" hukuksal engeller oluşturu- >or. Park Otel, Adana GaDeria, İzmir Galleria, Boğaziçi planlan, Bursa-Cavit Çağlar Havaâ- lanı, Çatalca Serbest Bolge.. bunlardan sadece birkaçı. SHP Çorum Milletvekib Cemal Şahin'in, 26. 11.1993'te TBMM Başkanlığı'na verdiği ve "başkanı olduğu" Adalet Komisyonu'ndan da 22.12.1993'te "hızla geçirdiği" yasa değişikliği teklifı. ANAP'ın 1988'de önerdiği değişiklikle "keiime kelimesine aynı" ifadeyi taşıyor. Beş yıl sonra bu kez bir SHP'li milletvekili. 1988'deki muhalefet şerhine tamamen aykın olarak, idari yargıda dava açma koşulunu "kişisel menfaat- İerin doğrudan ihlal edilmiş olması" koşuluyla sınırlamak istiyor. Hiç kuşkusuz, bu öneriyi, "1988'de fırsatı kaçıran kesiınler" dört elle destekleyecek ve bir an önce yasalaşmasını isteyecekler. Hele yakla- şan yerel seçimler öncesinde, kent ve çevre yağ- masında böylesine bir "özgürlüğü" ele geçir- mek, şımdi "yeniden" aday olan "eski ANAP'- lılann" arayıp da bulamayacaklan bir fırsat. Öyle görünüyor ki, önümüzekı yerel yöne- tim seçimleri, "yağma ve talanın" dört bir kol- dan saldınya geçeceği yeni bir beş yıl başlata- cak. SHP'l'i Cemal Şahin'in bu "startını", ba- kalım bu kez hangı "ana muhalefet parnsi" en- gelleyebilecek! Yine de umut, bilinçli toplum kesimlerin- de, hukuk çevrelerinde ve demokratik kuru- luşlanmızda...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle