Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yaym Yönetmeni: özgcn Acar •Genel
Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya • Genel
Yaym Danışmanr. Ortıan Erinç •Yaaışlen
Müdürleri: İbrahim Yıkjız (Şorumlu), Dinç Tayanç
•Haber Merkezi Müdürü: İpek Çalışlar
• Görscl Yönetmen: Ali Acar • Dış Haberler: Ergıın
Balcı • Ekonomi: Abdurrahman Yıldınm • İstıhba-
rat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri Mehmet Saraç
• Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdülkadir
Yücebnan • Düzeltme: Abdullah Ya/ıcı
Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay • Haber Müdürü: Doğan Akın Atatürk Bul-
van No:125, KaV. 4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 Hat). Telex: 42344, Fax:
4195027 • İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H Zıva Blv 1352 S.2 3 Tel:4411220
Telex: 52359, Fax:4419117 • AdanaTemsilcisi: Çetin Yiğenoğlu InönüCd. 119S.
No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155. Fax: 3522570
Müessese Müdürü Erol Erkut •Koordinatör.
Ahmet KonJsan «Muhasebe Bülent Yeoer
• ldare: Hüseyin Gürer • lşletme: önder ÇeUk
• Bılgı-İşlem: Nail Inal •Bılgısayar Sıstem:
Mürüvet Çiler • Reklam: Rdıa Işrtnuuı
22246. „, :|2|M3H59 4OCAK1994 İmsak:5.51 Güneş: 7.22 Oğle: 12.16 İkındi: 14 35 Akşam: 16 55 Yatsı: 18.22
Erazyona karşı
ağaçiandırma
• KONYA(AA)-
Kon>a'run Sarayönü ilçesi
yakınlanndaki gözlü Tanm
Işleimesi'Nde, riizgar
erozyonunu önlemek
amacıyla ağaçlandırma
çalışmalanna başlandı.
Işletme Müdürü Kasım
Vural, tanm alanlannda
rüzgarerozyonunun asgari
düzey e indirilebilmesi için
şerit ağaçlandırması
yapılacağını belirterek, örnek
uygulamalardan olumlu
şonuç alındığını söyledi.
İşletmeçevresindehalen 100
kilometrelik orman şeridi
bulunduğunu kaydeden
Vural. ağaçlandırmada
birinci derecede erozyon
etkisi altında bulunan
alanlara öncelik verileceğini
ve şerit ağaçlandırmasırun e n
az üç sıra olarak
gerçekleştirileceğini belirtti.
Cinsiyet
kliniktePi
• İZMİR (AA) - Ailenin
istediği cinsiyette çocuk
sahibi olmasını sağlayan
"Cinsiyet kliniklerinin", aile
planlaması ve genetik
hastalıklann önlenmesi
bakımmdan yararb olduğu
ve teşvık edilmesi gerektiği
bildirildi.SSKTepecek
Doğumevi Başhekimi Doc.
Dr. Nurettin Demir, gecmiş-
ten bu yana insanlann
istedikleri cinsiyette çocuk
sahibi olabilme arayışı içinde
olduklannı belirterek, bunun
için çeşitli yöntemlere
başvurduklannı söyledi.
İstenilen cinsiyette doğumu
gerçekleştiren kliniklerin
faaliyete geçtiklerini
haürlatan Doç. Dr. Demir,
bunlann gelişmiş ülkelerde
bulunduğunu ve yüzde 70-80
başan oranına ulaştığını
anlatıı.
Aynalı çanşıîçin
kampanya
•ÇANAKKALE(AA)-
Çanakkale'deki tarihi Aynalı
Çarşı'nın onanmı ve tarihi
vasfının tekrar
kazandınlması için kampanya
başlatıldı. ÇanakkaİeTicaret
ve Sanayi Odası Genel
Sekreteri Yüksel Anafarta,
oda eski başkanlanndan İzzet
Dilmaç. Dişhekimi Özer ö n e r
ve Olay Gazetesi Yaa İşleri -
Müdürü Murat Kıray'dan
oluşan Aynalı Çarşı'yı ya-
şatma komitesi, Kültür
Bakanlığı'nca restore edilecek
Aynalı Çarşı hakkında bilgi
ve belge toplayacak. Kültür
Müdürü Mustafa Sevim, çar-
şımn tarihi özelliğinin
korunarak restore edilmesi
için Kültür Bakanlığf nın
onayırun alındığınıve turizme
kazandınlacağını söyledi.
Aynalı Çarşı'nın 1889 yılında
İlho Halyo adlı tüccar
tarafından yaptınldığj ve çarşı
hakkında başka bilgi
edinilemediği kaydedildi.
Doğurganlıkoranı
azalıyor
• ANKARA (ANKA) - ölüm
yaşmın uzaması, üptaki
gehşmelerle birçok hastahğın
tedavi edilir hale gelmesi ve
yoksul ülkelerdekı hızlı nüfus
artışı nedeniyle dünya
nüfusunda bir patlama
olacağj yönündeki düşünce,
yaygın nüfus planlaması
çalışmalan sayesinde yerini
iyimserliğe bırakıyor. BM
verilerine göre son 10 yıl
içinde Güney Amerika'da
kadın başına düşen çocuk
sayısı 4'ten 3'e gerilerken,
1981 'de kadın başına doğum
oranı 5 olan Asya'da&u oran
4'e geriledi. Dünya da
ortalama kadın başına düşen
doğum oraru 3.4 iken
Türkiye'de kadın başına
düzen doğum oraru ise 3.6
olarak beürlendi.
Keııtlilikbilineihep kavgıyarattı
1988'de Dalan'm önerdiği denetimsiz hukuk düzeni, bu kez SHP'li bir milletvekilince gündeme getirildi
OKTAYEKİNCİ
Yıl 1986. Ankara, güneşe hasret mart
sabahlanndan birini yaşıyor. tnsanlar,
işlerine yetişebilmek için "yaşamsal bir
koşuştunna" içerisindeyken, belediye
ekipleri de Aııkara'nın "yaşam kaynak-
lanndan" birini daha kurutmak üzereler.
28 Mart 1986 günü erken saaüerde,
Danıştay binasının bitişiğindeki Zafer
Park'ta bulunan asırlık çınar ağaçlan,
bir "otopark projes" için teker teker ke-
silmeye başlamıştır. Bakanlar "escort"
eşliğinde hızla Zafer Park'ın önünden ge-
çerken ağaç katliarruna tanık olan "200
Danıştay çaltşanı" da hemen kağıda ka-
leme sanhyor. Ve aynı gün kente sahip
çıkmak için "kentti olmanın" yeterli sa-
yıldığı ilk önemli davalardan bin. Anka-
ra 5. tdare Mahkemesi'nde açılmış olu-
yor.
Mahkemenin, böylesi bir yurttaşlık bi-
linci karşısında ve yine hemen aynı gün
28.3.1986tarihvel986 287esasnolu"oy-
birnğiyle" aldığı "yürütmeyi durdurma"
karanrun gerekçesı şöyledir:
"Park içindeki ağaçlann kesimi işlemt-
ne başlanılmış olmasının, imar planı deği-
ştkliğinin inrelenmesi %e kesin karann »e-
rilmesine kadar, giderilmesi mümkün ol-
mayan zarar doğuracağı açık olduğun-
dan, davalı idarenin savunması alınıncaya
kadar teminat aranmaksızuı yürütmenin
durdurulmasroa..."
Sıhhiye semtindeki Zafer Aruu'nın ar-
kasında yer alan çınarlann kesilmesi, işte
bu kararla durdurulurken, Türkiye'nin
"demokratik hukuk devleti" tarihinde de
yeru ve gerçekten "beyaz" bir sayfa açılı-
yordu. Dava sonucunda Danıştay, Zafeı
Park'ı otopark yapan imar planı değişik-
liğjnin iptal karannı 16.12.1986'da ona\
larken, "davalı" Ankara Büyükşehir Be
lediyesi kaybetmiş, kazanan ise "davacı-
lar", yani yaşadıklan kentin yeşiline sa-
hip çıkma haklannı kullanan "hemşeri-
ler" olmuştu. Dolayısıyla aynı anda "An-
kara kenti" de davayı ve yeşilini birlikte
kazananlar arasındaydı...
"Menfaatin Uüali"
Zafer Park davasında belediyenin bir
uygulamasına karşı "kendiyi" taraf ola-
rak kabul eden mahkemenin hukuksal
dayanağı, Idari Yargılama Usulü Ya-
sası'nın 2. maddesindeki "menfaatin ihlal
edilmesi" kavramıdır. 6 Ocak 1982'de
yürürlüğe giren yasadaki bu koşul, önce-
likle Zafer Park davasından sonra açılan
birçok benzer davada idare mahkemeleri
ve Danıştay tarafından en geniş şekilde
yorumlanmıştır.
Kent ve çevre değerlerini "büime ve hu-
kuka aykın" karar ve projelerle tehdit
eden uygulamalara karşı, o kentte ve o
çevrede "sağlıklı yaşama hakkım" ana-
yasadan alan tüm kişi ve kurumlann,
"menfaatieri flılal edildiği" için idari
yargıya başvurmalan ve "iptal davalan"
açmalan, hukukun ûstünlüğü ve "taak-
ların korunması" ilkesinin en temel önko-
şulu olarak kabul edilmiştir.
Doğal olarak böylesi bir yasal hak,
idarenin "toplum yaranna aykın ve hu-
kuk dışı" davranışlannın önlenebilmesi
için de "tophnnun demokratik deneti-
mini" çağdaş bir güvence olarak sayan
hukuk devleti kimliğını daha da güçlen-
dirmiştir.
Tarihi Taşkışla Binası'nın lüks otel yapılması girişimleri, menfaat ihlalinin geniş yonımlanması sonucunda üniversite üyeleri ve mimarların idari davasıyla önlenebibnişti.
İDARI YARGIDA DAVA AÇMA HAKKI
1988 operasyonu
1988ve 1993'tekieş teklifler
Cumhurryet
Komisyondan geçti, sıraTBMM'de]
Dalan'dan
yasalara
çahmplan\
KEMAL KÜÇÜK
1987 ve 1988 yıllan, Zafer Park da-
vasırun da yarattığı "hukuk bilinei" içeri-
sinde, yurttaşlann ve sivil toplum ör-
gütlerinin "kenti ve çevreyi korumak
amacıyla" ardı ardına idari davalar atı-
klan bir dönem oldu
özellikle tstanbul'da, Bedrettin Dalan
yönetiminin sergılediği; ve bizzat Dalan'-
m ağnndan "Yütannı, cezamı çekerim;
idare mahketnes kararlannı dinlemem"
şeklindeki ifadelerle gerçekleşmeye baş-
layan 'imkuk dışı" uygulamalar, kentin kim-
liğine, tarihine ve doğasına karşı duyarlı çevre-
leri harekete geçirdi. Taıiabaşı'ndaki ve Haliç
kıyılannda uygulanan "zoraki yıkımlardan",
baa tarihi bina sahipleri, ancak "Danıştay ka-
ranyla" eserkrini kurtarabilirken, bu tür li
)ikı-
lamayan" binalann üzerlerine de "Yargı engel
otöu" şeklinde büyük tabelalar asılarak, hukuk
devleti halka "şikayet" edildi.
Tarlabaşı'ndaki ve Eminönü'ndeki baa tari-
hi binalar üzerinde, aynı tabelalar bugün de
duruyor ve ilginçtir, "hukuka saygılı" bir yerel
yönetim, kültür mirasının kanun dışı yöntem-
lerle yıkılmasını durduran Danıştay'ı, halka şi-
kayet etmeye devam ediyor.
O yıllann, hiç kuşkusuz en çok yankı
uyandıran davalan Arnavutköy'deki yalı sa-
hiplerinin Dalan'ın "kazıklı yol"una karşı açtıkla-
tslanbul Anaktnt Beledıy:
Başkanı Betjıriliıı Datan'ın ıstek-
len doğrultusunda d«ğı$tınlıfn
-Bo4«ziçi Yaas~ ılt "Eski Ej«r-
ler \tsısr*ndan sonra "3. Dılan
Ya5aA**da >akmda TBMM'de go-
röjültcck.
TBMM Adalct Komisyonu'n-
çıkarlan z«le!«rnen!ere. >urutml
durduma karan altrtik 't,ın S
^uruda bül'jnma haVkı
ken. mcskk kurul'jjlannın "k
m« *ann'* adma ba>\ur-id
lunma hakkı bulunmu>ı.r
Bu konuda Turk Muhend s 1
Mımar Odaları Bırh|ı'n; baj
çcşılli odaların tsıanbul }u
adına bir a.cıklarna yapa
SHP Çonım Mületvekili Cemal Şahin'in, idari
yargıda dava açma hakkım kısıtlayan yasa öneri-
sini 1988'de Bedrettin Dalan gündeme getirmişti.
* 24.3.1988'de, Başbakan Turgut
Özal'ın TBMM Başkanlığı'na sundu-
ğu, 2577 sayılı yasanın 2. maddesi de-
ğişiklik önerisi:
' 'İdari işlemler hakkındayetki, şekil,
sehep, konu ve maksat yönlerinden biri
ile hukuka aykın olduklarmdan dolayı
iptallerı için kişisel menfaatleri doğru-
dan ihlaledUenler tarajından açılan ip-
tal davalan"...
(Maddeye sadece "kişisel" ve "doğ-
rudan " sâzcükleri eklenivor.)
* 26.11.1993'te, Çonım Millerveki-
li Cemal Şahin'in, TBMM Baş-
kanlığı'na sunduğu, 2577 sayüı ya-
sanın 2. maddesi değişiklik önerisi:
"İdari işlemler hakkındayetki. şekil.
sebep, konu ve maksat yönlerinden biri
ile hukuka aykın olduklarmdan dolavı
iptalleri için. kişiselmenfaatleri doğrv-
dan ihlal ediknler tarafından açılan ip-
tal davalan"...
I Maddeye sadece "kişisel'" ve "doğ-
rudan'' sözcükkri ekleniyor.)
Cemal Şahin'in, aynı başvurusunda-
ki "geçici madde" önerisi:
"Değişsirilmiş olan 2. maddenin
hükmii. bu kanunun yürürlüğünden ev-
ve/ açılmış olup. devam eden \eya hük-
me bağlanmış olup da kesinleşmemiş
bulunan davalarda da uvgulanır."
(Öneri. TBMM Adalet Komisyo-
nu'ndan, Komisyon Başkanı Cemal
Şahin'in ısrarıyla, 22.12.1993'te "ay-
nen" geçti...)
ZAFER PARK'TAIN PARK OTEL'E
Toplumsaldenetimdavalan
* Zafer Park davasr. Ankara 'da Zafer Park '•
m otopark yapılmasına karşı 200 Danıştay çalı-
şammn "hemferiük hakkıyla" açtıklart davada.
vürütmevi durdurma ve iptal kararları verildi.
İ986
* İmar YasasTnda "aynealık" yetkisi: İmar
Yasası'na I98~'de eklenen \e hükünıeıe "pursel
ötçeğüıde imar kuraU beürleme"yetkisi lunıyan
madde. bu yetkinin "yeşil alam irnara açarak"
kullamlması üzerine Mimarlar Odau'nca açılan
dava sonucunda 1992 Ocak ayuıda Anayasa
Mahkemesi'nce iptal edildi.
* Taşkışla'yı "kurtarma" davası: Taşkışla-
nın ESKA şirketine otel yapdmak üzere 1986'da
tahsıs edilmesi üzerine İTÜ öğretim üveleri ve
Mimarlar Odası nca açılan dava, I989'un Mavıs
aymda sonuçlandı ve idariyargı. tarihieserin ote-
le dönüştürübnesiyle itgili tüm karar ve projeleri
iptal etti.
* Aliağa Termik Santrab davası: Aliağa'nın
Gencelti Koyu'nda Japon sermayesiyle kurul-
mast kararlaştınlan termik santrala karşı yöre
belediyeleri. çevreci kuruluşlar ve Kemal Ana-
dol'un sürdürdüğii hukuk mücadelesi zaferle so-
nuçlandı. Çok sayıda yürütmeyi durdurma ka-
rarından sonra, yatırıma izin veren tüm bakanlar
kurulıı kararları 1990 ve I991'de iptaledildi.
* tzmir-Calleria davası: İzmir in Konak Afey-
daıu'na yapılmak istenen Galleriaprojesi ve imar
planına karşı 1992'de açılan davada ilk kez bilir-
kişi incelemesi yapıldıkıan sonra projeyi "kanut
yaranna ağır biçinuk aykın " bulan idare malıke-
mesi, imarplaıunı iptal etıi.
* Foça İmar Planı davası: Antik kentle yakın
dönem tarihsel kentin üst üste bulunduğu Foça
için, Çevre Bakanhğt özel Çevre Koruma Ktıru-
mu tarafından yapılan imar planı, "Fcçah yurt-
taşlann" açtıkİarı dava sonucunda, İzmir 2 nolu
İdare Mahkemesi'nce durduruldu. Foça'daki
doğa ve kültür değerlerini "imara açtığı" için
durdurulan imar plantnı savunan Çevre Ba-
kanlığı 'nm bu karara yapttğı itiraz da aynı mah-
kemece reddedildi. 11993)
* Adapazart-Toyota (SA) davast: Adapa-
zan'nda 1. sınıf tanm alanuıaotomobil fabrikası
kurmaya baslayan Toyota (SA)fırmasma veril-
miş izinlerin iptali için Zhraat Mühendisleri
Odası'nca I99İ'de açılan davada. Danıştay bu
tne olanak sağlayan yönetmelik maddesini iptal
etti. Otomobilfabrikası. bu karann almdığı 1993
Ağustosu 'ndan bu yana "hukuksal dayanaktam
yoksutt" olarak inşa ediliyor.
* Bursa Havaâlanı davası: Eski Devlet Ba-
kanı, D YP Bursa Milletvekili Cavit Çağlar'ın,
NiHİfer ilçesindeki "meyre bahçekrine" yatır-
mak istediği havaâlanı planı. proje çalışması ta-
mamlanmışken. kitle örgütleri, köylüler ve bele-
diyenin sürdürdüğü hukuk mücadelesi sonucunda
1993 Ağustosu'nda Danıştay'ca iptal edildi.
(Yurttaşlar ve sivil kurumlarca açılan bu tür
yüzü aşkın davayla birlikte...)
..ve, Park Otel davası: İstanhul'un "beton ca-
navan"olarak namsalan ve Turizm Bakanhğı ile
İstanbul Belediyesi'nin 1986-198S yıllannda
onayladıkları planlarla yükselen Park Otel,
"Ayaspaşa semti sakinkrinin"açtıkları dava so-
nucunda, iki yıllık bir yargılama sürecinin ar-
dından. 1993 Haziranı 'nda Danıştay 'm tümproje
ve ruhsatları iptal etmesiyle "ytkun karanmt"
bağlandı...
n dava, Taşkışla'nın otel yapılmak ıstenme-
sine karşı üniversite üyelerinin ve Mimarlar
Odası'nın actığı dava, otoyol ihalelerine karşı
açılan davalar. Aliağa Termik Santralf na karşı
açılan dava Hafize Özal'ın Süleymaniye Cami-
si'ne gömülmesine izjn veren hükümet karan-
na karşı açılan dava ve benzerleriydi.
Bu arada yine Dalan'm isteğiyle gerçekleşen
ve Boğaziçi'ndeki "denize nazır" koruluk alan-
lan imara açan tmar Yasası değişikliği ile
1988'de onaylanan ve benzer şekilde Boğaziçi
geri görünüm bölgelerindeki yeşil alanlann
imara açılmasıru öngören "STFA" imzalı imar
planlan için de yine "menfaatleri ihlal edilen"
sivil toplum kesimlerince iptal davası açma
haarhklan sürüyordu.
İşte böylesi bir süreçte, hem belediyelerde.
hem de hükümette "iktidar" olan ANAP ta-
rafından, idari yargılamada "menfaat jhlalT
kavramına kısıtlama getiren bir yasa değişik-
liği taslağı TBMM'ye önerildi. Adalet Komis-
yonu'nda kabul edilerek dönemin başbakanı
Turgut özal tarafından 24.3.1988'de TBMM
Başkanlığfna sunulan değişiklik taslağmda.
idari işlemlerin iptali isıemiyle idari yargıda
dava açma hakkı, sadece "kişisel menfaatleri
doğrudan ihlal edilenlere" tanınıyordu. Yani
örneğin Zafer Park kimsenin "kişisel mülkü"
olmadığından, vatandaş "Benim ağacımı kese-
mezsiniz" diyemeyecekti. Ya da Sevda Tepesi
için ancak mal sahibi kavga verebilirdi. Ne Mi-
marlar Odası, ne de bir başka İstanbul sev-
dalısı, Boğaz'ın yağmalanmasma karşı çıkabi-
lirdi...ANAP"ın 1988 yılındaki bu operasyonu.
meslek odalannın şiddetli tepkileri, basının bu
tepkilere desteğini vermesi ve SHP'nin
TBMM'de"üstûnbirmuhalefet" göstermesiyle
geri çevrildi.
Taslağm kabul edildiği Adaleı Komisyonu'-
nda, karara "muhalefet şerhi" koyan dört
SHP'li komisyon üyesi, Tekirdağ Milletvekili
Güneş Gürseler, tstanbul Milletvekili Ali Hay-
dar Crdoğan, Tunceli Milletvekili Orhan Veli
Yıldınm ve Kocaelı Milletvekili Ömer Türkca-
kal, karşı oy gerekçelerinde şunlan \urgulu-
yorlardı:
"İdari yargımn kısıtlanması, demokrasiye
aykındır, hak aramayı engellemektedir. Çevre
hukukunda. menfaat ilişkisi kavramı çok geniş
boyutlara ulaşmıştır. Bürün idari tasamıflartn
yargı denetimine tabi olması, hukuk de>letinin
temel ilkesidir..."
TBMM'de yaklaştk bir yıl süren tartışmalar-
dan sonra. 5 Nisan 1990'da kabul edilen ve
En güvenli,
en kârlı yatırım,
Emlak Bankası
konutları...
*• Ankara'da Konutkent II, Elvankent, Bilkenc Etlik.
>• Istanbul'da Bahçeşehir, Sinanoba, Mimaroba.
Ataşehir, Gebze, Çorlu,
Çerkezköy, Marmara Ereglisi.
Gaziemir, Mavişehir.
Adana Evleri.
*• Izmir'de
• Adana'da
Gelin Emlak Bankası'na 10 yıla kadar vadeli %4 TL'den
baslayan, S yıla kadar vadeli dövize endeksli
%l .25 $, %l .50 DM faiz oranlı yuva kredilerinden
yararlanın. Kira öder gibi yuvanıza kavuşun.
EMLAK BANKASI
Çevrekorunmasım(liııaıııitle\ eııgirişim
BİI.Cİİ İÇİN (2121 276 SH V» - (2^2) V>h(l7 M
Prof. Dr. A.LXKÜ AZRAK
TBMM Adalet Komisyonu'nda
İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda
değişiklik yapılmasına ilişkin
hükümet tasansı birkaç gün önce
görüşülürken kimsenin beklemediği
bir şey oldu ve komisyon
başkanının, kanunun hükümetçe
değiştirilmesi öngörülmemiş olan 2.
maddesine bir ekleme yapılmasını
öngören önerisi, ciddi bir tartışma
yapılmasına bile gerek görülmeden.
hızla oylamp kabul edildi.
Maddenin eski haliyle, idarenin
hukuka aykın bir karan dolavısıyla
kişisel bir menfaati ihlal edilmiş olan
herkesin bu karara karşı idari yargı
yerlerinde bir iptal davası açma
yetkisi öngörülmüşken. sözü edilen
değişiklik önerisinin kabul
edilmesiyle. böy le bir davayı açmak
için kişisel menfaatin zedelenmiş
olması yetmeyecek. menfaat
zedelenmesinin "doğrudan" olması
da gerekecektir. Üstelik gene
komisyonda kabul edilen bir geçici
/
dariYargılamaUsulüKanunu'nda yapılan değişiklik TBMM
Genel Kurulu"nda da komisyondan geldiği biçimde kabul
edilirse, artık hemşehrilerin. yaşadıklan çevreyi bozan imar planlanna
ve herhangi bir yapılanmaya karşı yargı yoluna başvurmalan olanağı
kalmayacak, Mimarlar Odası ve benzeri meslek kuruluşlan ile gönüllü
çevre kuruluşlannın eli kolu bağlanacak, imar cinayetlerine karşı,
açılmış olan davalarda, reddedilebilecek.
maddeye göre, 2. maddede yapılan
bu değişiklik, Danıştay"da ve idare
mahkemelerinde görülmekte olan
davalan da etkileyecek biçimde
geriye yürütülecek. Bunun anlamı
şudur: Bu değişiklik TBMM Genel
Kurulu'nda da komisyondan geldiği
biçimde kabul edilirse, (hukuka
aykın olarak yapılan
özelleştirmelere karşı hiç kimsenin
idari yargıda dava açamayacağj bir
yana). artık hemşehrilerin,
yaşadıklan çevreyi bozan imar
planlanna ve herhangi bir
yapılanmaya karşı yargı yoluna
başvurmalan olanağı kalmayacağı
gibi, bu türlü hukuk dışı
davranışlara karşı kent halkının bir
güvencesi olma işlevini başanyla
yürüten Mimarlar Odası ve benzeri
meslek kuruluşlan ile gönüllü çevre
kuruluşlannın eli kolu
bağlanacaktır. Başta İstanbul olmak
üzere bazı büyük kentlerde işlenen
imar cinayetlerine karşı, sözü edilen
kişiler ve kuruluşlar tarafından
açılmış olan ve çok önemli kentsel
çıkarlan ilgilendiren davalann da,
dava açılmasında doğrudan bir
kişisel menfaatin bulunmadığı
gerekçesiyle reddedilmesi
zorunluluğu doğacaktır. Peki,
çevreye bir saldın niteliği taşıyan
yapılanmalara karşı kimler dava
açabilecektir? Eğer değişiklik önerisi
yasalaşırsa. bu gibi durumlarda
sadece söz konusu yapılanmalardan
doğrudan etkilenen komşular dava
açabileceklerdir. O kişiler, zaten
Medeni Kanun'un komşuya zarar
verecek yapılann yapılmasını,
komşulan rahatsız edecek ölçüde
koku, toz ve duman çıkaracak
faaliyetlerde bulunulmasını önleyen
"komşuluk hukuku"na ilişkin
hükümlerine (madde 661.662)
dayanarak adliye mahkemelerinde
dav a açmak suretiyle çevreyi
olumsuz etkileyici bu gibi
davranışlan durdurma olanağına
sahiptirler. Asıl sorun. bu gibi zarar
verici faaliyetlerin. doğrudan
doğruya (bitişık) komşusu
bulunmayan bir gayrimenkul
üzerinde yapılmakla birlikte çok
geniş bir çevreyi etkilemesi
dunımunda ortaya çıkmaktadır.
Komşuluk hukukundan doğan
dava hakkı bu gibi durumlarda söz
konusu olmayacağından.
çevreninböyle saldınlardan
korunması yolu kapalı olacaktır.
Bunun ise çe\ re ve halk için nasıl
korkunç sonuçlar yaratacağmı
tasavvur etmek hiç de güç değildir.
İdari Yargılama Usulü Yasası'nm "baaa mad-
delerini" değiştiren 3622 sayılı kanun kapsa-
mında. 2. maddedeki "menfaat ihlalinin" da-
raltılması önerileri böylece yer almadı. Hukuk
devleti ilkesi bir kez daha korunurken, bu ilke-
ye aykın birçok yatınm ve proje hakkında da
"duyarlı toplum kesimlerince" açılan iptal da-
valan çoğalarak devam etti.
..ve, 1993 hamlesi
Bugün Türkiye'dekı idare mahkemelerinde
ve Danıştay'ın gündeminde, yurdun çeşitli yö-
relerindeki vatandaşlar ve sivil toplum örgütle-
ri tarafından açılmış, her biri çok tehlikeli
"kent ve çevre suclannı" önlemeye yönelik,
önemli iptal davalan bulunuyor.
Çoğu kesinleşen ve artık "temyiz" aşaması-
nda bulunan bu davalar, trilyonlarca liralık ka-
nun dışı kazancın ve spekülasyonun önünde,
"aşüması çok güç" hukuksal engeller oluşturu-
>or. Park Otel, Adana GaDeria, İzmir Galleria,
Boğaziçi planlan, Bursa-Cavit Çağlar Havaâ-
lanı, Çatalca Serbest Bolge.. bunlardan sadece
birkaçı.
SHP Çorum Milletvekib Cemal Şahin'in, 26.
11.1993'te TBMM Başkanlığı'na verdiği ve
"başkanı olduğu" Adalet Komisyonu'ndan da
22.12.1993'te "hızla geçirdiği" yasa değişikliği
teklifı. ANAP'ın 1988'de önerdiği değişiklikle
"keiime kelimesine aynı" ifadeyi taşıyor. Beş yıl
sonra bu kez bir SHP'li milletvekili. 1988'deki
muhalefet şerhine tamamen aykın olarak, idari
yargıda dava açma koşulunu "kişisel menfaat-
İerin doğrudan ihlal edilmiş olması" koşuluyla
sınırlamak istiyor.
Hiç kuşkusuz, bu öneriyi, "1988'de fırsatı
kaçıran kesiınler" dört elle destekleyecek ve bir
an önce yasalaşmasını isteyecekler. Hele yakla-
şan yerel seçimler öncesinde, kent ve çevre yağ-
masında böylesine bir "özgürlüğü" ele geçir-
mek, şımdi "yeniden" aday olan "eski ANAP'-
lılann" arayıp da bulamayacaklan bir fırsat.
Öyle görünüyor ki, önümüzekı yerel yöne-
tim seçimleri, "yağma ve talanın" dört bir kol-
dan saldınya geçeceği yeni bir beş yıl başlata-
cak. SHP'l'i Cemal Şahin'in bu "startını", ba-
kalım bu kez hangı "ana muhalefet parnsi" en-
gelleyebilecek!
Yine de umut, bilinçli toplum kesimlerin-
de, hukuk çevrelerinde ve demokratik kuru-
luşlanmızda...