Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET2 4OCAK1994SALI
KULTUR
Kıvnmlannvekuytulannressamı
Ekrem Kahraman'ın tstanbul Yurt&Dünya, Ankara Artium ve tznür Yapı Kredi sanatgalerilerindeki sergileri sürüyor
ÜMtTOTAN
IZMİR- " Doğadaki kıvnmlann,
kuytulann, yumuşak inişlerin,
çıkışlann ve koyu gölgelerin" res-
samı Ekrem Kahraman. üç büyük
kentte aynı zamanda açtığı sergilerle
sanatsev'eTİere değişik bakış açılan su-
nuyor...
"Esasen hayalperest bir çiftçiyim ben
ve resimlerim topraklanmdır. Herkes-
ten çok havaya >e toprağa aitim. GÖk-
yüzûnde toprak, yeryüzünde yağmu-
nım. Belki de ressam olmasaydım iyi
bir çiftçi olurdum."
Ekrem Kahraman böyle söylese de,
yıllar önce Çukurova'da peşine
takıldığı. "doğadaki cinselliğj" şimdi-
lerde Istanbul"un "kuytularuıda" an-
yor; ihanetler ve düşler üzerine yoğun-
İaşıyor.
K.ahraman'ın
yapıtlan, İstanbul
Yurt&Dünya Galeri'de
12 ocak, Ankara Artium
Galeri'de 11 ocak, Izmir
Yapı Kredi Sanat
Galerısi'nde ise 14 ocak
tarihine dek görülebilir.
Ekrem Kahraman 1986 yılının so-
ğuk bir kış ayında İzmir'e Çukurova'-
nın tüm sıcaklığını taşımış, kadın be-
deninde üretkenliği, doğurganlığı ser-
gilemişti. O'na göre Çukurova"nın pa-
muk tarlalan doğurgan bir ana rah-
miydi. Sanatçı. 80'li yıllarda doğaya,
Çukurova'ya bakışını anlatırken şun-
lan söylüyordır
"Ben dağlara tepelere/Ah ne kadar
da güzelmiş'diye bakmıyorum. Hem
toprak olduğunu. hem de kadın, üret-
ken ve doğurgan olduğunu düşünüyo-
rum. Doğadaki cinselliği yakalamaya
çalışıyonım"
Istanbul'da. "Kuytular, ihanetler,
düşler" üzerine yoğunlaştığı son dö-
nem çalışmalannı sergileyen Ekrem
Kahraman, İzmir Yapı Kredi Sanat
Galerısi'nde de biraz daha aşağılara
çekilmiş ufuk çizgileriyle. cinselliğin
bir parça geriye itildiği yapıüanna yer
veriyor. Ankara'da ıse 11 ocak tarihi-
ne kadar sürecek sergisinde bugüne
değin vermek istediklerinin bir top-
lamı, yani her dönemden resimleri yer
alıyor.
Doğadaki 'kuyru'lardan etkilenen Ekrem Kahraman, son çalışmalarında Belgrad ormanlarından da esinlenmiş..
Bandırma'da başlayıp İstanbul'a
uzanan serüveninin neİer getirip neler
götürdüğünü konuştuk Ekrem Kah-
raman'la. Sanılanın aksıne bir doğa
tutkunu olmadığını vurguladıktan
sonra sürdürüyor Kahraman:
"Gi/emli yapay bir atmosferi güncel
doğal bir atınosfere tercih ederim. Fa-
kat, doğadaki kıvrnnları, kuytuları, yu-
muşak inişleri, çıkışları, tek tek
dağılmış nesneleri sever ve en çok da
koyu gölgelerden etkilenirim. İstanbuF-
daki sergimde, Belgrat ormanlanndaki
çalışmalarundan oluşan resimlerim yer
alıyor. Kuytular, yarı idol, yarı erotik,
gerinen, yuvarlanan. gizlenen, sevişen
çıptak gö\deler, bu serginin temel izlek-
leri durumunda. Eski resimlerimdeki
alttan üste bakışın yerini, bu kez iistten
bakışın tanrısal edası alıyor"
Çukurova resimlerindeki canlılığın
yerini durağanlığın almasının nedenı-
nı. "kaçış ve küskünlük"e bağlıyor Ek-
rem Kahraman:
"Bazen ima ederim. Ba/en izleyici-
nin gözüne gözüne sokarım. Bazen
ka\ramları öne çıkarırım, bazen me-
kanı. bazen de nesneleri. Fakat mekan
\e atmosferden asla \azgeçmem. Sık
sık bir yanılıyor olma durumu yaşarım.
Yaptıklarımdan şüpheye düşerim. Kıyı-
lara, ıssı/lıklara doğru çekiliyor oldu-
ğumu duv umsarını. Görsel üslubumun
da bu çelişkilerden ctkilendiğini
düşünürüm. Dönüp baktığunda
rcsimlerimin, yaşamuı fazlaca
açığa vunılamayan noktaların-
dan parıltılar taşıdığını görüyo-
rum. İçe yönelik bir şiddet ve he-
men yanıbaşında kırügan bir
sessizliği barındınyor..."
ICinsellik
öne çıkıyor
Öne çıkardığı cinselliğin, izle-
yenler üzerindeki etkisiyle de il-
gili ilginç saptamalan var sa-
natçı Kahraman'ın. Ona göre
cinsellik, insanın en insan oldu-
ğu, içinde yalanı, dolanı bann-
dırmayan bir eylem. Ya izleyici
açısından? Bir süre duruyor
Ekrem Kahraman, sonra
sıkıntılı bir anlaiımla sürdürü-
yor:
"Çıplak bir fîgüre rahat rahat
bakıyorlar. İlle de tek olacak.
Eğer çıplak iki kişinin birazcık
sevişmesine dönüşüyorsa, iş de-
ğişiyor. Kaçamak bakışlarla es
geçüiyor. Suçüstü yakalanacak-
larmış gibi bir izlenim yaratıvor-
lar. Bunda biraz medyanın da
dayatması var. Oysa sevişme en
çıkarsız, en istek yüklü ve üretici
bir eylem. Yani insanın en insan
olduğu anlar. Ama bir alışkaniık
mı, davatma mı bilinmez çıplak-
lık tek olacak. Tek kadın beden-
lerini ko\. nasıl olursa olsun.
Yanında sevişeni, hayır buna da-
ha tam anlamıvla alışılamadı."
Ekrem Kahraman'ın Çuku-
rova'nın venmli ovalannda
başlayan serüveni, onun deyi-
mıyle İstanbul'un karmaşasın-
da. ıçli dışlılığında sürüyor. Ser-
gısinı ılk kez gezecck sanat-
severlerin kesin yargılardan
kaçınmasını ısteyen Ekrem
Kahraman şu mesajı veriyor:
"Benim resimlerim korku
üretmezler. Ben hep mutlu ol-
mak, korkuyu unutturmak için
resimler yaptım. Eğer onlara ba-
karken içiniz biraz bunıluyorsa sebebi
tanrı yanınızdır, benim resimlerim dc-
ğil. Kendimi karşınızda tamamen suç-
suz hissedivorum. Çünkü hiç suc iş-
lemedim"
Ressam Ekrem Kahraman'ın yapı-
tlan 14 Ocak akşamına kadar l'zmir
Yapı Krcdı Sanat Galensi'nde izlenı-
minize sunuluyor. Ekrem Kahra-
man'ın suçlu olup olmadığının karan
sızin...
Ortadoğu'nım en büyük kültür parkmın yapımına Gaziantep'te başlandı ama bazı pürüzler var...
EMEL GÜL
G
AZİANTEP - Ortado-
ğuda'da en büyük kül-
tür parkmın yapımına
Gaziantep'te başlandı. Bir tril-
yon lirayamal olması beklenen
Kültür Parkfnda birbırinden
en fazla 10 metre uzaklıkta
yapımına başlanan camı ıle am-
fitiyatrodan çıkacak seslerin
birbirine kanşacağı, bu duru-
mun bazı taısızhklara neden
olacağından endişe ediliy or.
Alleben deresinin ikı yanında
hayata geçirilmeye başlanan
Kültür Parkı projesı, yetkilile-
rin verdiği bilgiye göre bölüm
bölüm tamamlanacak. Mada-
noğlu Köprüsü ıle İstasyon
caddesi arasındaki kesimde yü-
rüyüş yollan. yeşıl alanlar, el sa-
natlan sergi alanı, amfitıyatro,
festival alaru ve havuzlar yapı-
lacak. Belediye. bütçesınden
pay ayırabilirse, önümüzdeki
yıllarda, özgün adt "100. Yıl
Atatürk Kültür Parkrnın diğer
bölümlerinin yapımına başla-
yacak.
• Projel986yüında
| hazırlanmış
Projesi ilk kez 1986 yıhnda
hazırlanan ve tamamı 2 milyon
200 bin metrekarelik bir alanı
kapsayan Kültür Parkı, tümüy-
le tamamlandığında içinde yedı
adet beş yıldızlı otel, 400 bin
metrekare fuar alanı. yırmıden
fazla ışıklı gösteri yanılabılen
ha\ uz. olimpik spor kompleKsi
ve arabalı sinema yer alacak.
"Gaziantep'in akciğeri" ola-
rak da tanımlanan Atatürk
Kültür Parkı projesi. Anakent
Belediyesi'nin başan hanesine
koyulacak.
Ancak parkın içinde \e birbi-
rine çok yakın mesafede bir am-
Aryalarezan sesinekanşacak
Mimarlar Odası'ndan yapılan açıklamaya göre, amfitiyatro, projede gösterilen yerde yapılmıyor.Yetkililerolay ı"münari bir çeüşki" olarak nitelendiriyor.
fıtiyatro ile caminin yapılıyor
olması. bazı sıkıntılann da ha-
bercisi.
Mimarlar Odası Gaziantep
temsildsi Kadir Kara. sözkonu-
su uygulamaya dikkat çekerek.
yanşmayı kazanan özgün pro-
jenin aslîna sadık kalınmadığını
öne sürüyor. Kara, 'Aslında
amfitiyatronun yeri, viyadük
köpriinün altıvdı.
Caminin yanında ise küçük
bir dinlenme anfisi olacaktı.
Projede çizilen amfitiyatro ise
caminin yanına yapılıyor. Bu mi-
mari bir çelişkidir. Her iki inşaat
için de sakıncalı. Çünkü ikisi de
insanlann yoğun olarak kul-
landıkları mekanlar olacak. Bu
yapıların zit fonksivonları var,
proje delinmemeüydi" diyor.
Cami ve amfitiyatronun ya-
pıldığı yenn yakınından geçen-
lenn dikkati burada yoğunlaşı-
yor. 7500 kişilik camıden yayı-
lan ezan sesi ile amfiden çıka-
cak ses. birbinnc kanşarak
tatsızlığa yol açmayacak mı?
Gazıanteplilerin endişey le y anı t
aradıâ soru bu ..
Shakespeareenbüyük 'uluslararası köprü'
Kültür Servisi - Avrupa'nın çeşıtlı
ülkelerinden sanatçı ve .aydı-
nlann katıldığı Gullıver İstan-
bul 1993 toplantılan çerçevesınde. Tank
Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde ger-
çekleştinlen "Kültürkrarası Etkileşimde
Sanatların Rolü" başhklı panelde. Eski
Yugoslavya'dan tıyatrocu I.jubisa Riv
tic, "Gençliğimde, sanatın kültürlerarası
etkileşimde bir köprii olabileceğine ina-
nıyordum. Şimdi bumın mümkün olma-
dığını biliyorum" dedi
Ingiltere'den Michael Kusto»'un yö-
nettıği panele Ristıc'in >anı sıra Ispan-
ya'dan dansçı ve koreograf Cesc Gela-
bert, Hollanda'dan müzısyen Peter
Schat, Belçika'dan da tiyatro yazan Ma-
rianne van Kerkho>en katılmıştı. Tank
Zafer Tunaya Kültür Merkezı'nde ızle-
yicilerin de İcatılımıyla oldukça hareketlı
geçen toplantıda. sanaün kültürlerarası
etkileşimde gerçekte ne kadar etkın ol-
duğu konusunda çeşitli düşünceler orta-
va atıldı.
26 yıl once bir "gençlik tivatro buluş-
ması" ıçın ilk kez istanbul'a geldığinde
"sanatla her şeyin başanlabileceğine"
1
ınandığım söyleyen Rıstıc, "İstanbul'a
ikinci gelişim. Çok şey değişti. Bugiin ül-
kemde savaş >ar. Eskiden aynı topraklar-
da, Sırplar, Hınatlar \e Müslıimanlar bir
arada yaşıyorlardı. Artık yaşayamıyor-
lar. Burada ortak bir dilden söz ediyoruz.
Onların dili ortak. Ama artık bir arada
yaşayamıyorlar. Yabancı güçler de bu sa-
vaşın sonucunda olacaklarla ilgileniyor.
Sanatçılar çok özel bir konumda sayılır,
orada... Çünkü çoğu olanlan öngörmuş-
tü. kimisi uyamuştı. Evet, sanatla köprü
kurulacağına inanıyordum, şimdi ola-
mayacağını biliyorum. Hem bu yauıızca
olanaksız değil, tehlikeli de. Bu nedenle
kimi sanatçılar izlevicilerini kendi politik
görüşüne çekme uğraşı icine girdi. Kimi
sanatçılar sanatı unutup, bir anda kendi
türünde 'asker' oluverdiler" dedı.
Eski Yugoslavya'dan Ljubisa Rıstic-
in çizdıği karamsar portreye karşın. ko-
nuşmacılardan daha iyımser düşünceler
de çıktı: Toplantıyı yöneten İngiliz Mic-
hael Kustovv. örneğin VVilliam Shakes-
peare'e ışaret ederek, "İşte gerçek bir
uluslararası köprü" dedi. Kültürlerarası
etkileşimde sanatın rolünü değerlendi-
nrken günümüze olduğu kadar. geçmi-
şe. klasik yapıtlara bakmamız gerektığı-
nı belirten Kustovv, "İngjlizler de Hintli-
ler de bu ülkedekiler de Shakespeare sah-
neliyorlar. Hatta Amerikalılar bile kendi
dillerinde (sözlüğümüz aynı olabilir ama.
dil başka bir şevdir) Shakespeare'i yo-
nımluyorlar" dedi.
îzleyıciler arasında bulunan Roman-
yalı "Ğulliver" Dorin Tudoran ise. "Sha-
kespeare iletişim kurmıryor ki. Bize bir
düşünce sunuyor. Onun için bugiin Sha-
kespeare bizim deçağdaşımız'"dcdı. İleti-
şim kurma çabasına girdıği anda sa-
natçının "taraf tutmak" zorunda
kaldığını belirten Tudoran. Susan Son-
tag'ın. dünyanın en ıyı romanlannın ılk
cümlelennı bir arpya getırdığı ama Tols-
toy'un "Anna Karenina'smı dışarda
bıraktığı antolojıyı örnek gösterdı. Ris-
tıc ıse. yine epey tartışma yaratarak, "Sa-
natçının köprii kurmak gibi bir zorunlulu-
ğu yoktur. Sanatçının hiçbir zonınluluğu
yoktur. Kimseye bir şey öğretmek, köprii
kurmak, köprü vıknıak gibi... Sanatçının
tek zonınluluğu sanatıdır" dcdı. "\1utlu
insan"ın sanat y apmay a gereksinim duv -
madığını belirten Rıstic. "Bir kişi, içinde
yaşadığı dünyadan. çevresinden hoşnutsa
onu değiştirmek için bir çaba harcama ge-
reksinimi de duymaz" dedi. Katalan
dansçı-koreograf Cesc Gelabert ise. "Sa-
natçı özel bir insan değildir. Her insan
kendine özgü bir sanatçıdır" dedi.
Toplantıya katılamayan Alman tiyat-
ro yazan Heiner MüUer'in yerine konu-
şan Marianne van Kerkhoven ise. "Bu
yüzyılı çocuklanmıza nasıl anlatmalı?"
sorusuyla özetlenebilecek metnıyle
"yabancılık" kavramını irdeliyordu.
Hollandalı müzısyen Peter Schat ıse.
"sozcükler"ın savaşlara neden olduğunu
sövleyerek. "Ancak banşlar da sözcük-
lerle imzalanır. Ortak bir dil bulmak zo-
rundayız. Zor, ama çaba harcamamız ge-
rekivor" dedi.
Bahriye Cçok
Fransız baskı sanatçıları
ANKARA (ANKA) - Türkıyede Güzel Sanatlan
Destekleme Derneğı (Sanart) ile Fransız Kültür Merkezi
ve Fransa Sanat Etkinlikleri Derneği. "Günümüz Baskı
Sanatı: Fransadan 10 Sanaıçı" konulu sergi açıyor. Sanart
ile Fransa Sanat Etkinlikleri Derneğı'nin düzenledikleri
"Günümüz Baskı Sanatı: Fransa'dan 10 Sanatçı" konulu
sergide. Fransa'da y aşay an Belçika. Şili ve Alman kökenli
10 sanatçının baskı dalında y aptıklan çalışmalan y er
alıy or. Farklı kuşaklardan sanatçıları bir araya getiren
sergi. ay nca dönemier açısından da çeşitlilik sunuluyor.
Sergi. 5-14 ocak günlen arasında Ankara E>evlet
Demiry ollan Gar Galensi'nde izlenebilecek.
Bahriye Üçok anısınafotoğraf
yarışması
Kültür Servisi - Çağdaş
Yaşamı Destekleme
Derneği, bir suikast
sonucu öldürülen
Bahriye Üçok'un
anısına"Laik
Cumhunyetimizde
Kadınlar" konulu
ödüllü fotoğraf
y anşması düzenledi.
Dernektenyapılan
y azılı açıklamada,
siyah-beyazyada
renkli hazırlanacak
fotoğraflann
ebatlannın 18x24 ile
20x30 arasında
olabileceği kaydedildi.
Seçicı kurulun İsa Çelik. Prof. Dr. Mehmet Bayhan ve
Mürsel Engin'den oluştuğu belırtilen açıkiamada,
bırincıye 3 milyon. ıkınciye 2 milyon. üçüncüye 1 milyon
para ödülü. beş adet mansiyona ıse çeşıtlı kıtaplar
verileceöi bildınldı. Yanşmaya son katılma tarihinin 1
Mart 1994 olduğu belirtildı.'
Türkfilmleri yabancı dilde
ANKARA (ANKA) - Kültür Bakanlığı. Türk fılmlerinin
yurtdışında gösteriminin sağlanabilmesi ve yabana
fılmlerle rekabet gücünün arttınlması amacıyla 28 filmin
İngüizce, Fransızca. Almanca ve İspanyolca olmak üzere
60 alty azılı kopy asını hazırlatıyor. Bakanhğın. bu iş için 2
milyar 700 mtly on lıra harcayacağı bildırildi Kopyalan
hazırlatılanlar şunlar: Ma\i Sürgün (İngilizce. Fransızca,
Almanca. İspanvolca); L'zlaşma (Fransızca. Almanca);
Berlın ın Berlin flngilizce. Fransızca. Almanca); Piano
Piano Bacaksız (İngilizce. Fransızca, Almanca); Amerikah
(İngılızcc. Fransızca. Almanca );GölgeOyunu(Fransızca,
Almanca);Zıkkımın Kökü(İngilizce, Fransızca.
Almanca): Düş Gezginleri (İngilizce, Fransızca); Yolcu
(İngilı/ce. Fransızca).
'Ben Şiirden Çok Korkarım'
KültürSenisi-Truva Folklor Araştırmalan Derneği,
kültürel etkınlıkler dızısi çerçev esınde, konuşmacı olarak
Akgün Akova veSunay Akın'ın katılacağı birsöyleşi
düzcnliyor. Derneğın geçen yıl şiirdalında "Yılın
Sanatçılan" seçtıği ıkı genç şairin. Taksım Bilsak'ta 8 ocak
cumartesı günü y apacağı söy lcşı. "Ben Şiirden Çok
Korkanm" başlığını taşıyor. Saat 19.00'da başlayacak
etkınliğin sonunda sanatçılar kıtaplannı ımzalayacaklar.
Muzaffer İzgü'gün öyküleri
sahnede •*
KOCAELİ( A.A) - İzmıt Çev re Tiy atrosu. 1994 tiyatro
sezonuna Muzaffer İzgü'nün öykülennden derlenen
"Bilumum İstekler" adlı çalışma ıle başlıyor. Sedat
Şimşek'ın yönetuğı. dekorhnnı Adem Atasoy'un
hazırlddığı oy unda gcnç oy uncular rol alıy or. Oy un. Lzmıt
Çev re Tıy aırosu Gösten Merkezi'nde hafta içi her gün saat
20.30"da sergılenecek Ay rıca şubat ayı başından ıtibaren
ay n\ yerde Osman Özkan'm "Gelin Yanşahm" adlı çocuk
oyunu da izlenebilecek.
Piyanist Gülsin Onay Japonya'da
ADANA(A.A) - Pıy anist Gülsin Onay. yenı yıla 4-30 ocak
tarihleri arasında Japonya'da vereccğı 9 konserle başhyor.
Son olarak Çukurova Devlet Senfonı Orkestrası'nın
konsenne konuk solıst olarak katılan Onay. bugüne kadar
5 kıtada 31 ülkede çok say ıda konser verdi. Almany a'da
y aşay an v e halen Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrasında solistlık görevinın sürdüren sanatçı, her yıl
yurtdışında 50 kadar konsere katılıy or. Japonya'ya beşinci
turnesını gerçekleştıren Onay. Türk bestecilerin eserlerine
de y er v erdiği y urtdışı konserlerinın ülkenin tanıtımı
açısından yararlı olduğunu düşünüyor. Sanatçının
Japony a turnesinden sonra 9 şubatta vereceğı istanbul
konserini Hollanda. Almany a. Meksıka. Av usturya ve
Belçika konserleri ızley ecck.
tdilAbla Tivatrosu'nda 'Dilden
Dile-r
KültürSenisi - İdil Abla Çocuk Tiyatrosu'nda bu yıl Ercan
Yazgan'm y önettiği "Dilden Dile-2" adlı oyun
sahnelenıvor. Atasözlerı vcdeyımlenn öykü veörneklerini
konu alan oyunda aıle ıhşkılerinden de söz ediliy or.
Reyman Eray'ınbcstelerininSelminGermıyanoğlu
tarafından canh olarak seslendirildiği oy unda Zeyno
Eracar. Sey man Aksoy. Mahser Kar. Tufan Akıncı ve İdil
Yazgan rol ahyorlar Sahne tasanmı Murat Pasinli
urafındangerçekleştınlen "Dilden Dile-2". cumartesi
günlen saat 13 15"te Altunızade Kültür Merkezi'nde.
pa/ar günlen ise saat 11.00'de Kadıköy Halk Eğitim
Merkezı'ndc sergileniyor.
Anthony Caro'nıın
'Şelalelev' heykel sergisi
Kültür Servisi -
Ünlu İneıliz
heykel
sanatçısı
Anthony
Caro'nun
"Şelaleler"
adınıtaşıyan
sergisi 26 ocak
tarihinde
Aksanat'ta
açılacak.
Britısh
Councılve
Aksanat'ın
işbırhğı ıle
gerçekleştirilen
sergi. 25 şubat
tarihine kadar
devamedecek.
1924 yıhnda
Surrey Nevv
Malden'de
doğan Caro. Cambndge Koleji'nde eğitim gördükten
sonra 1944-1946 y ıllan arasında Kraliy et Donanması'ntn
havacılık dalında hizmet verdi. 1947'de Regent Street
Politekniği'nde. 1947-1952 yıllan arasında da Londra
Kraliy et Akademi Okullan'nda eğitimini sürdürdü.
Sanatçının sergisi cumartesı-pazar günleri dışında
11.00-19.00 saatlen arasında gezilebilecek.