25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAVFA CUMHURİYET 22 OCAK1994 CUMARTESİ GENÇLIK - EGITIM ı • İZMİR(AA)-Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi üe Avustralya New England Üniversitesi arasında bilimsel işbirjtiğf yapılacağı bildirildi. E.Ü. yayın organı Ege Ajans'ın açıklamasına göre. Ziraat Fakültesi'nin daha önce Almanya'nın Giessen Üniversitesi üe 30 yıldan bu yana sürdürdüğü bilimsel işbirliğinden sonra, A\ustralya ile de bilim köprüsü kurmak için ginşimJere başlandı. Her iki ünıversite yetkılilerinin japüğı görüşmelerde olumlu sonuç ahndığı belirtildi. Anlaşma ile her iki ülkede geliştirilen teknolojik gelişmelerin transferi, öğrenci mübadelesi, ortak proje geliştirme ve karşılıkh staj imkanı sağlanacak. KTÜ,bölgeyi araştınyor TRABZON(AA). Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Araştırma Fonu'ndan bölge ileilgili 19projeyemaddi destek saglandı. KTÜ RektörJüğû'nden yapılan açıklamada, 1986yılında oluşturulan araştırma fonundan bugüne kadar 250'nin üzerinde bilimsel araştırma projesıne destek sağlandığı kaydedilerek son olarak destek verilen 49 projeden 19'unu da bölge üe ilgiü araştırmalann oluşturduğu vurgulandı. Açıklamada aynca, bölge ile ilgili araşürma projeleri arasında, bölgedeÇemobil nükleer kazası sonrası radyasyon kirlenmesi, Karadeniz'de yaşayan denizanasının değerlendirilmesi gibi konulann yer aldığı bildirildi. Uludağ'da sömestp dönemi • BURSA(AA)- Yılbaşından sonra sezonun en canlı dönemini geçirecek olan Uludağ'dakı oteller, bu hafla başiayacak sömestr tatili nedenıyle tamamen dolarken, kar kalınlığının 18 santime kadar düşmesi, işletmecileri endişelendiriyor. Otel işletmecileri, yılbaşı tatilinden sonra hafta içinde 300-350 bin liraya kadar düşen otel fıyatlannın, sömestr döneminde 500 ila birmilyon lira arasında olacağını belirterek rezervasyonlann da tamamen dolduğunu bildırdıler. Yurtdışı lisansustû sınavı • ANKARA (AA)- Yurtdışında lisansûstü öğrenim görmek üzere gönderilecek adaylan seçme sınavı (YLS) için başvurular bugün sona eriyor. Üniversitelerin öğretim elemanı ihtiyacını karşılamak amaayla, Milli Eğıtim Bakanhğı ve YÖK tarafından düzenlenen sınava katılmak isteyen öğrencilerin, başvuru formlannı bugün mesai saati bitimine kadar İl Milli Eğitim Müdürlükleri'ne teslim etmeleri gerekiyor. Başvuranlar arasında 800 başanlı öğrenciyi belirleyecek smav, ÖSYM tarafından 13 şubat pazar günü Ankara'da gerçekleştirilecek. Zorunlu din dersi ANKARA (Cumfauriyet Bûrosu) - İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, zorunlu din dersi uygulamasının kaldınlması gerektiğini belirterek. "Bu uygulamaya son verilmesi, düşünce özgürlüğünün ve demokrasinin birgereğidir" dedı. Perinçek. dün yapüğı yazılı açıklamada, Türkiye vatandaşlannın önernli bir kısmına benimsemedikleri inançlann kanun zoruyla öğretıldiğini belirterek, "Islamıyetin belli bir yorumunun öğrencilere baskıyla öğretilmesi laikliğe aykındır. Isteyen yurttaş, istediği dini öğrenmekte özgürdür. Ama kimsenin kendı ınancını başkasma zorla öğretme hakkı yoktur " dedi. Ağaçbilimi'ne kayıtlar• ANKARA (AA) - Eğitime geçen yıl başlayan Ağaçbilimi ve Orman Ekolojisi Okulu'nun yeni dönem kayıtlan başladı. Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunlan Araştırma Derneği tarafından kurulan okula kaydolanlara, 26 şubat-26 mart tarihleri arasında cumartesi günleri bitki ve ağaçlar hakkında bilgi veriliyor ve uygulamalı geziler düzenlenivor. Karneleralındı, tatilbaşladı İlk ve orta dereceliokullardayarıyıl tatili dün başladı. 11 milyon 703 bin öğrenci, karne heyecanıyla birlikte 7 şubatta sona erecek tatilsevinciniyaşamaya başladı Gençlik-Eğitim Servisi - Sonunda beklenen gün geldi. Karneler alındı, ta- til başladı. 11 milyon 703 bin öğrenci ile 403 bin öğretmen 7 şubata kadar 15 gün süreyle tatil yapacak. Karne ve tatil heyecanmı ilk ve orta dereceli okullarda öğrenim gören tüm öğrenciler yaşıyor ama ilkokul birinci sınıfta okuyanlann sevinci bir başka. Birinci yanyılın son gününde, tatile çeyrek kala sevinçlerine ortak olduğu- muz miniklerle, tatil üzerine sohbet et- tik. Çoğunluk, -okulda öğretmenlerini dinlerken akıllan televizyondaki çizgi filmlerde olsa gerek- tatil boyunca çizgi film izleyecek. Fatma, ders çalışacak, "defter okuyacak" ve resim yapacak. Deha, teyzesinde atari oynayacak, üs- telik teyzesi ona oyuncak da alacak. Diğerleri de gezecekler, televizyon izle- yecekler, bol bol oyun oynayacaklar. Hepsi tamam da Güray'ın tatil progra- mı biraz değişik. O şemsiyeyle pencere- den atlayacak. "Acaba düşmez miT" Hayır, çünkü daha önce denemiş, bir şey olmamış. İki elinde birer şemsiyeyle pencereden athyor, rüzgann da yardı- mıyia yere konuveriyormuş. Tatil. bundan daha güzel değerlendirilebilir 'Hep ders çahşılmaz' Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz, Mamak Derbent İlkokulu'nda öğren- cıierin karnelerini dağıtiı. Ayaz'ın tatil- de ne yapacaklannı sorması üzerine öğrenciler, hep bir ağızdan "Ders çalı- şacağız" diye bağırdılar. Bunun üzeri- ne Bakan Ayaz. "Hep ders çalışılmaz. Biraz da dinlenip, oyun oynayın" dedi. Milli Eğitim Bakanı daha sonra yap- tığı açıklamada, yanyıl kamelerinin bir dönemin değerlendirmesi olduğunu belirterek. karnelerinde kınk not olan öğrencilerin üzülmemelerini istedi. Ai- lelerin bu durumdaki çocuklara anlayış Tatil ve karne heyecanmı en fazia yaşayanlar, kuşkusuz yine ilkokul öğrencileri oldu. (Fotoğraf: KAANSAĞANAK) ve sevgiyle yaklaşmalan gerektiğini söyleyen Ayaz. karne yüzünden çocuk- lara kötü davranılmamasını, aksi halde öğrencilerin okuldan soğuyacağını be- lirtti. Uzmanlar da, öğrencilere tatilde. çalışma ve dinlenmeyi dengelemelerini önerdiler. Bu arada. lise son sınıflarda okuvan öğrencilerden kredisini dolduranlar mezun oldu. Bahçelievler'deki Adnan Menderes Anadolu Lisesi son sınıfta öğrenim gö- ren 60 öğrenciden 49'u, aldıklan 156 ile 180 arasındaki kredilerle okullannı bi- tirdiler. Okul yöneticileri, 11 öğrenci- nin de başka okullardan nakil geldikle- ri için mezun olamadığını belirterek, "Mezun olanlardan 43'ü teşekkür ve takdir belgeleri aldı. Biz Ders Geçme ve Krcdi Sistemi üe ilgili olarak çok planlı çalıştık ve hiçbir sorun > aşamadık. tkin- ci yarıvılda, mezun olan öğrencilerimize isterlerse ücretsiz üniversiteye hazırlık kurslan düzenloeeegiz" dediler. • Okıdbitirmeteyndenradyoistasyomma Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin kurduğu Radyo Boğaziçi'nin yöneticileri, düşünen gençlikten hareketle tüm üniversite gençliğini hedefkitle olarak belırlediklerini söylüyorlar AZMt KARAVELİ • "JM bandı 107.9'- M j dan >ayın yapan ğ l "Radyo Boğazi- M Ç>". h e r gü n Ç*^ ^ ^ ^ ^ gibi açılan radyo • ^ ^ ^ istasyonlanndan farklı yapısıyla şu günlerde dikkatçekiyor. Radyo Boğaziçi'nin ayıncı bir özelliği. kuruluşundan günümüze kadar geçen süreç- teki her aşamanın, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin emekleri sonucunda ortaya çıkmış olması. İlk olarak 80'Ii yıllarda kurulması planlanan. ancak çeşitli nedenlerle iptal edilmek zorunda bırakılan bir üniversite radyosu kurma projesi. 7 Eylül 1993'te hayata geçti. Radyo Boğaziçi yayına başladığında kullanılan 25 vat gücündeki vericı, '991-92 yı- lında bir elektronik öğrencisi- nin bitirme tezi olarak hazır- lanmış. Geçen günlerde 250 vatlık bir vericiye ulaşan rad- yo. bugün Rumeli yakasında Sanyer-Mecidiyeköy arasın- daki bölge ile Anadolu yaka- sında deniz kıyısındaki bolge- Ierde dinlenebiliyor. Radyo- nun kuruluş aşamasında üni- versite yönetiminin büyük katkısı olmuş. İdarenin yaptığı 150 milyon lirayı aşan yardımdan sonra radyo kendı ayakJan üzerinde durmaya karar vermiş. Bu amaçla rek- lam ve promosyon servislerini açan Radyo Boğaziçi "nde yalnızca, daha önceleri diğer radyolarda çalışmış bulunan 4 program yapıması para ah- yor. Başkan yardımcısı Nfiz- het Algüneş, halen 85 öğrenci- nin aktif olarak radyoda gö- rev aldığım söylüyor: "Düşünen gençlikten hare- ketle yola çıkan Radyo Boğa- ziçi, tüm üniversite gençliğini hedef kitle olarak belirledi. Hiçbir kulûple bağlantunız yok. Tamamıyla bağımsız bir yapıda üniversitemize kaiıcı bir şey ler bırakmak istedik. Halen 85 kişi aktif olarak bünyemiz- de görev alıyor. 300'e yakın kişi de radyoda çalışabilmek için bize müracaat etri. Bu ar- kadaşlann bir bölümünün rek- lam, öğrencilerle ilişkiler, tek- nik işler gibi bölümlerde çalış- ma imkânları var." Radyoda çaljşabilmek için öğrencilerin öncelikle bir eği- timden geçmelcri gerekiyor. Algüneş. radyoculuğun pro- fesyonel bir ış olduğunu. bu amaçla seçicı davranmak zo- runda olduklannı dile getiri- yor. Radyo Boğaziçi, daha çok müzik programlanna ağırlık veriyor. Radyo üyeleri rock'tan klasik müziğe kadar çok geniş bir yelpazede 400'ü aşkın CD arşiviyle seyirciye sesleniyorlar. 20 program ya- pımcısından biri olan Baha Ata. amaçlannm yalnızca eğ- lendirmek olmadığını söylü- yor: "Bizler. bir medj a kuruluşu olduğumuzun büincindeyiz. Topluma, ünhersiteye karşı sorumluluklarımız olduğunu biliyomz. Bu amaçla konusun- da uzman kişileri söyleşilerimi- ze çağınyoruz. Hâlâ işlerme ve iktisat bölümleri arasındaki fark bilinmiyor. Bu noktadan hareketle önümüzdeki günler- de iini>ersiteye hazırlanan gencük için meslek tanıtımma Radyo Boğaziçi, 10 metrekarelik bir mekanda, yayınlannı iddialı bir şekilde sürdüriiyorlar. yönelik programlar yapmaya başlavacağız." Sosyal konulara önem ver- diklerini özellikle belirten rad- yo çalışanlan, AIDS konu- sunda geçen günlerde bir kampanya başlattılar. Önü- müzdeki aylarda çevreci bir kampanya açmayı planlayan öğrenciler, yapacaklan ham- lelerle hıtap etükleri dinleyici kitlesinin başka bir radyo din- leme ihüyacı duymayacakla- nnı iddia ediyorlar. Program yapımcılanndan Had Elazzi. Boğaziçi Üniversitesi öğrencı- lerinin dışında diğer üniversı- telerden de yoğun bir şekilde dinlendiklerini söylüyor: "Biz Türkiye'de ilk defa ta- mamıyla öğrencilerin inishati- finde bir radyo kurduk. Ancak ilk te tek olma iddiasında deği- Uz. Başka ünhersiteler bizden yardun isterlerse seve seve ka- bul ederiz. Üniversitelerde böy- le medya araçlarının \arlığının öğrencilerin sesinin duyurul- ması açısından önemine inanı- yoruz." Son derece iddialı bir şekil- de yayınlannı sürdüren Rad- yo Boğaziçi'nin stüdyosu. üniversitenin kuzey kampu- sunda lOmetrekareyi bile bul- mavan bir mekândan ibaret. Önümüzdeki günlerde iki kat- lı yeni stüdyoya taşınacak olan radyo çalışanlan, böyle- ce lüm İstanbul'da rahatlıkla dinlenebileceklerini söylüyor- lar. FM bandında tüm fre- kanslann dolu olması nede- niyle kendine ancak bandın sonunda bir yer bulabilen Radyo Boğaziçi'nin iddialı programlanndan bazılan şöyle: Nıght Shift (soft rock. sah akşamlan 22.00-02.00 arası). Sihirli Flüt (klasik mü- zik. cumartesi-pazar günleri saat 11 .OO'de). Midnight ran- dez-vous (slow. perşembe günleri 23.00-01.00 arası). • Atatürk Lisesi mezunlanAta'nınhuzurunda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürk Anadolu Lisesi 1993-94 mezunlan Anıtkabir'de, Atatürk'e bağlılık andı içti. Eski mezunlar ve 450 yeni mezunun kaülımıyla gerçekleştirilen ziyaret, bundan sonra her yıl yinelenecek. Okul Müdürü Davut Yılmaz. Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkılması gereğinin gün geçtikçe daha iyi anlaşıldığım belirterek "Atatürk'ü yaşamalı ve yaşatmalıyız n dedı. Tarih öğretmenı Ayşe Sevil Kuru da, gelenek halinde yinelenecek buziyaretin organizasyonunda görev almaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, "7 yıl göğüslerinde Atatürk ve Anadolu sözcükierini taşıyarak yetişen, Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olacak bu öğrencilerimizi Atatürk'ün huzurunda biraray a getirmekten »e bu geleneği başlatmaktan onur duyuyoruz. Atatürk bir tarihtir. Anadolu bir vatandır, cumhuriyettir. Biz, bunlara sahip çıkma düygusunu sonsuza dek koruyacağız" dedi. • 'Sinemayagitmeye devamedin 19.1.1994tarihligazetenizin 'SizdenGelen'köşesînde Izmirli bir sinemasever arkadaşunızınyazısını okuyımca çok üzüldûm. çünküduyarlı gibigörünüp çok duyarsızca davranmış.' 'Mavi Sürgün'' adlıfılm, 24 aralık tarihinde tzmirŞanSineması'ndagösterimegirmiş.l haftasonra filmi çıkmtşnr. Film, İzmir Hatay Kültür Merkezi adlı sinemada2 haftadır gösterimdedir. Ayncafdmin gazete ilanları, Cumhuriyetgazetesinde devam etmektedir. Kısacası çok şükür yasaklama diye birşey söz konusu değildir. Bugençarkadaşımız hemenkaleme sarılıp bu yazıyıyazmasaydı ve birazgazete okusaydı.fılmin Oscar Aday Adayı olduğunu öğrenir ve yakında Berlin Film Feslivali'nde Resmi Gösteri Bölümü'ndeyer aldığını da görürdü. Sinema vefilmlerle ilgiliher türlübilgiyi vermeye hazırtm. Ama bir sorun dahemen son başvurulacakyere gidileceğine, ilgiliyere danışüsa, buyazısmalaragerek kalmaz, bu köşe de gerçekten sonınu olan insanlara açümış olur. Her türlüdilek, şikayet ve sorunuz için: 293 70 70-71-2510627 Saygılarımla. Nizam Eren özen Rlm Basm Halkla flişkikr Müd. Öğretim elemanlannın ücretleri alt komisyona ANKARA (AA) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, üniversite öğretim eleman- lannın ücretlerinin arttın- lmasını öngören yasa önerisi- nin, alt komisyona sevdekil- mesini kararlaştırdı. DYP Ankara Milletvekili Baki Tuğ ve 38 arkadaşmın yasa önerisi, üniversitelerde çalışan öğretim üye ve görev- lileri ile personelin maaş- lanrun günün ekonomik şartlanna göre düzenlenme- sini öngörüyor. Öneriyle ilgili olarak konuşan SHP İstan- bul Milletvekili Nami Çağan, üniversite öğretim üyelerinin gerçekten zor durumda ol- duklannı, hayat standart- lannı sürdürebilmeleri için hocalann dışanda çalışmak zorunda kaldıklannı ve üni- versitelere de faydalı ola- madıklanru söyledi. Çağan, öneriyle 8-10 milyon civan- nda bir artış sağlanacağmı bildirdi. ANAP Ankara Milletve- kili Nedim Budak ise ikti- dann uygulamalan nedeniy- le memuru boğazlar duruma geldigini öne sürerek, daha önce hakimlerin durum- lannın düzeltildiğini, şimdi de öğretim üyelerinin du- rumlannın düzeltilmek is- tendiğini belirtti. Öneri sahibi Baki Tuğ da, ülkeyi bir yere götürebilmek için Sezar'm hakkını Sezar'a vermek, üniversite öğretim üyelerini onurlandırmak ge- rektiğiru söyledi. Daha sonra komisyon, öneriyi, 7 kişiden oluşan bir alt komisyona sevketti. Alt komisyon 15 gün içinde hazı- rlayacağı raporu komisyona sunacak. • UM'CfPÎLE SEVGİ İLE E>ÜŞ İLE G Ü L S Ü M A K Y Ü Z Atatürk Anadolu Lisesi öğrencileri, Ata'nın huzurunda and içerek "Sana minnet borçluynz. Rahat uyu" dediler. Biraz da dilimiz üstüne... Merhaba dostlar, merhaba. Bugün, biraz dilimiz üstüne söyleşelim istedim sizinle. Dilimiz, güzel Türkçemiz. O ilk kez anne diye seslenip istediklerimizi. gereksinimlerimizi söylediğimiz. İlk kez kıtap okuyup şiir söylediğimiz; korku- lanmızı, sevinçlerimizi, umutlanmıa dile getırdiğimiz. İlk kez "seni seviyorum" ya da "ben böyle düşünüyonım" deyip duygulanmızı, düşüncelerimizi ilettiğimız. Dilimiz, güzel Türkçemiz. Büyük ozan Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın "Türk- çem benim, ses bayTağım" dizesıyle bayraklaştırdığı güzel di- limiz. Onda annelerimizin ninnileri, halkımızın türküleri, ozanlanmızın şiirleri var. O dünümüz. bugünümüz ve yan- nımız. Ancak dilimiz, günümüzde bir kirlenme içindedir. Çeşitli yabana sözcüklenn ve argo söyleminin etkisi ve kuşatması altındadır. Günlük yaşamımızda dilimize özgü duygu ve dü- şünceyi ileten pek çok sözcük unutulup gıtmiştir nerdeyse. Onun yerini kulaktan kulağa yayılan moda sözcükler, söy- Iemler almıştır. İnsanlanmız. ıçenkten ve duygudan yoksun tekdüze sözcüklerle konuşur olmuşlardır. Kısacası, tıpkı çevre kirlenmesi, insan kirlenmesi gibi bir de dil kirlenmesi yaşanmaktadır günümüzde. Bu kirlenmenin oluşup yaygm- laşmasında kitle iletişim araçlannın olumsuz etkileri olmuş- tur ve olmaktadır. Televizyon filmlerinin etkisiyle bir çeviri dili egemen oldu konuşmalara; örneğin, "Beş gibi ordaynn, üzgünüm bir çay alır mısınız" vb. Görsel-işitsel kitle iletişim araçlannın olumsuz etkisi bunlarla sırurlı değildir. özellikle çizgi fılmlerdeki seslendirmeler son derece özensiz ve gelişme çağındaki çocuklanmızı olumsuz etkileyecek niteliktedir. Serüven filmleri ve düzeysiz komedilerde güldürü adına argo ve bayağı konuşmalar çıkmaktadır karşımıza. Yazılı kitle iletişim araçlannın dil kirlenmesine etkisi daha az değildir. Dergi ve gazetelerin -neden gereksinim duyduklanna bir tür- lü akıl erdiremediğim- "in-out" köşeleri, "gusto stil", "life stil" sayfalan geliyor aklıma ilk anda. Şiirde yeniiik adına Osmanlıca, Farsça sözcüklerin kullanılışının moda oluşu; romanlarda cümle aralanna İngilizce, Ffansızca sözcüklerin sıkıştınlıvermesi geliyor aklıma hüzünle. Günlük yaşamımın öteki alanlanndaki kirlenme ve etkilenmeler geliyor gözü- mün önüne. İngilizce, Fransızca. İtalyanca dergi adlan; büfe, lokanta, fırma adlan, vb... Kirlenmenin boyutu öylesi- ne yüksek ki, hangi birini örnekleyeceğimi bilemiyorum. Üs- telik sürekli kulağımızın dibinde duyduğumuz bu sözlerin hepimizi etkisi altına alma tehlikesi var. Aynmında bile olmadan kendimi de bu sözlerden birini kullanırken yakalı- yorum bazen ve hemen düzeltme yoluna gidiyorum. Ne der- siniz, dilimiz için böylesine.bir dikkat ve titizlenme gerekmez mi sizce? Bence gerekir. Üstelik, dilimizi bu kirlenmeden kurtaracak çözümler üretmemiz de gerekir. Dil kirlenmesi- nin aynrruna vararak başlayabiliriz işe. Daiıa sonra konu- şurken, yazarken dilimiz için gereken özeni göstermekle sür- dürebilıriz çabamızı. Televizyon kuruluşlanna, radyolara, gazetelere yaap gördüğümüz çarpıklıklan, dil bozukluk- lannı düzeltmelerini isteyebilir, tepkilerimizi dışa vurabiliriz. Dilimizin usta yazarlan, ozanJan tarafından yazılan yapı- tlan okuyarak dilimizi zenginleştirebiliriz. Bunlar benim ilk aklıma gelen çözümler. Kuşkusuz sizler genç beyinleriniz, akıllannızla çok daha değişik çözümler üretebilirsiniz. Yazın o halde... Değerli ozan ve yazar Rıfat Ilgaz da yazmış Türk- çemiz adb şiirinde. "Annenden öğrendiğinle yetinme/ Çocu- ğum, Türkçe'ni geliştir./ Dilimiz öylesine güzel ki / Durgun göllerimizce duru, / Akar sulanmızca coşkulu... / Ne var ki çocuğum / Güzellik de bakrnı ister! / Önce türkülerinüzi öğ- ren, / Seni büyüten ninnilerimizi belle / Gidenlere yakılan agı- tları. / Yabancı sözcükleri at! / Bak. devrim. ne güzel! / Banş, ne güzel!/ Dayanışma, özgürlük... / Hele bağunsızlık! / Engü- zeli, sevgj! / Sev Türkçe'ni, çocuğum, / Dilini sevenleri sev!" Hoşçakalın sevgili dostlar, esenkalın; sevinçsiz, sevgjsiz kalmayın.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle