Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 OCAK1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Klordavasındatahliye yokBilirkişi raporunda İSKİ'nin 11 milyar 503 milyon lira zarara uğratıldığı belirtildi. Savunma avukatian raporu taraflı buldu
Istankol Haber Servisi - İSKİ
olayı kapsamında açılan 'klor
davası'nda mahkeme, İSKİ es-
ki Gend Müdürü Ergun Gök-
•d, yardımcışı Ziya Kurtaran
ve ISKİ Mali İşler Daire Başka-
nı Ahmet Haluk Berksoy'un tu-
tukluluic haünin devamına ka-
rarverdı.
İstanbul 5. Ağır Ceza Mah-
kemesi'nde dün yapılan duruş-
mada, Fazlı Hayırîtoğlu, Salih
Ydmaz, Mustafa Aksu, Ali Or-
tan ve Hasan Ali Taşer adlı va-
tandaşiann, su paralannı öde-
dikleri İSKİ'nin zarara uğratıl-
ması nedeniyle davaya "müda-
hil" olarak katılma istemleri
görüşüldü.
Mahkeme, bu kişilerin dava-
ya katılma isıemlerini, "suctan
zarar görmedikleri" gerekçesiy-
le reddetti.
Bu arada ATY, duruşmayı
naklen yayımlamak için baş-
vuruda bulundu. Ancak mah-
kemenin izin vermemesi üzerine
ATV salonun dışından canlı
yayın yaptı veduruşmayı içeride
çekilen görüntüleri aynen yayı-
mlayarak yansıttı.
Mahkeme, sanık avukatlan-
nın istemlerinden sonra karan-
nı açıkladı. lstanbul Sanayi
Odası'ndan klor üreten firma-
larla ilgili bilgilerin istenmesine.
esas hakkında görüşünü açıkla-
ması için dosyanın savcıhğa
gönderilmesine karaf veren
mahkeme, Ergun Göknel, Ziya
Kurtaran ve Ahmet Haluk
Berksoy'un tutukluluk halinin
sürmesi karanna vararak du-
ruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Çahşmalannı iki gündür İs-
l v u u u u _ tanbul'da sürdüren TBMM
Daha sonra mahkemenin bir Mahkeme Ergun Göknel'in tutukluhık halinin devamına karar verince Feray Göknel gözyaşlanm tutamadı. (ERDOGAN KOSEOGLU) JsKİ Araştırma Komisyonu,
önceki duruşmada verdiği ara karar lorit alımından 12 milyon 228 bin lira soktuğu ileri sürüldü.
uyannca Adli Tıp Kunımu Kimya olmak üzere "ISKt'nin toplam 11 mil- Bilirkişi raporuna yönelik söz alan
Mühendısi Abdülkadir Aytaç ile Mali- yar 503 milyon lira zarara uğratıldığı" savunma avukatlanndan Orhan Pe-
ye Bakanlığı baş hesap uzmanlan Nur görüşüneyerverildi.
BilgegüriınveTufanPalabıyıktanolu- Raporda aynca, "Konkordatoya gi-
şan bilirkişi heyetinin hazırladığı bilir- den Koruma AŞ firmasına sipariş si gereken raporda iki fırmanın karşı-
kişi raporu okundu. Raporda ISKİ'- avaıtsı görûntüsü altında verdiği kredi- laştınlmasının vapıldığını ileri sürdü.
nin "ihale açmadan klor alması ne- nin anaparası olan 15 milyar 777 mil-
deniyle rekabet ortamının ortadan yon liranın akıbetinin, konkordatonun
key raporda tarafsız davranı-
lmadığını, alım koşullannın inceleme-
Avukat önder Öztûrel ise davada za-
rara uğradığı gerekçesiyle müdahil
mesi'ne gönderdiği resmi yaada "fhti-
yaç duyulan klorun başka firmadan te-
mini mümkün olmadtğından Koruma
AŞ'den alınmıştır" dediğini belirtti.
öztürel. "Klor üretimini yapan tek fir-
madan klor alındığı için bu sanıklar fe-
İSKİ olayında adı geçenlerin ifadeleri-
ni almayı sürdürüyor. Dün Ebrar
Berk, Ali Ydmaz. işadamı Mustafa Ke-
mal Derinkök, İSKİ Yöneüm Kurulu
üyesi Ibrahim Akdoğan, gazeteci
Yüdırım Çavlı ve İSKİ çahşanlan
sat suçlamasıyla yargılanıvor. Oysa Ömer Faruk Saka ve Ali Oktay'ın gö-
İSKİ yönetimi bile klorun tek firmadan rüşlerine başvuruldu. Komisyonun
alınmasuun zonınlu olduğunu kabul bugün Ankara'ya dönmesi ve.önü-
kaldınldığı", sıvı klor alımından 11 kesinleşmesine bağlı olacağı" belirtile- olarak bulunan İSKİ Genel Müdür- ediyor"diyereksanıklanntahliyeedil- müzdeki hafta içinde yeniden İstan-
milyar 490 milyon lira, sodyum hipok- rek İSKİ yönetimınin İSKİ'yi zarara lüğü'nün, Kadıköy I. Ticaret Mahke- mesini istedi. bul'a gelmesi bekleniyor.
Buelbiseyi
kimse
giymeyecek
Alman manken
Claudia Schifîer,
aynı zamanda
vatandaşı olan
modacı Karl
Lagerfeld'in Paris'te
düzenlediği 1994
ilkbahar/yaz
defılesinde, ûzerinde
Kuran'dan ayetlerin
yeraldığıbirgiysi
sergiledi. Lagerfeld,
Endonezya Dışişleri
BakanlığVnın,
Alman hükümeti
nezdindeki
protestosu üzerine,
Cakarta
hükümetinden özür
dileyerek giysiyi
koleksiyonundan
çıkardı. (Fotoğraf:
AP/Laurent
Rebours)
Emektiayhkküina ilk
üç ay içinyüzde 16 zantANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Çabşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Mehmet Moğultay. kat-
sayı artışının. sosyal yardım
zammı dışında, aylıklarda yal-
nızca yüzde 4.2 oranında bir artış
sağladığını söyledi.
Moğultay'ın verdiği bilgiye
göre, sosyal yardım zammı ile
birlikte SSK emekli ayhklannın
ilk üç ay için ortalama yüzde 16.
ikinci üç ay için ortalama yüzde
12 oranında yükseleceğini bıldir-
di.
Bağ-Kur emekli aylıklan da.
basamak gösterge rakamlan
yeniden düzenlenerek, ilk üç ay
için yüzde 20, ikinci üç ay için
yüzde 12 oranında yükseltildi.
Sosyal yardım zammı
Moğultay'ın aktardığı bilgiye
göre. SSK emekli. dul ve yetimle-
rine ödenen sosyal yardım
zammı, 1994 yılının ilk üç ayhk
dönemi için (ocak - şubat - mart)
yüzde 26.8 oranında arttınlarak
1 milyon 380 bin liradan 1 milyon
750 bin liraya; ikinci üç aylık dö-
nem için (nisan - mayıs - haziran)
yüzde 12 oranında yükseltilerek
*\ milyon 960 bin liraya çıkanldı.
Buna göre, sosyal yardım en dü-
şük işçi emekli aylığı, ilk üç ay
için yüzde 18.9 oranında arttınla-
rak 2 milyon 127 bin 288 liradan
2 milyon 529 bin 296 liraya
cıkanldı.
2 milyon 693 bin 547 lira olan
ortalama aylık ilk üç ay için yüz-
de 15.8 oranında yükseltilerek 3
milyon 119 bin 442 liraya yüksel-
di...
Üst gösterge tablosunun ta-
vanı olan 6650 göstergeden aylık
alan bir ışçi emeklisinin aylığı ilk
üç ay için yüzde 10.3 oranında
artınlarak 5 milyon 660 bin 200
liraya ulaştınlırken. ikinci üç ay
yüzde 12.1 oranında arttınlarak
6 milyon 349 bin lira oldu.
Moğultay. bu artışlann Sosyal
Sigortalar Kurumu"na (SSK) ilk
üç aylık dönemde ayda 670 mil-
yar lira, ikinci üç aylık dönemde
ayda 1 tnlyon 190 milyar lira ol-
jrmekli
r4 aylıklan ilk
'*-'' üç ay için yüzde
16, ikinci üç aty için
yüzde 12 oranında
yükseliyor. Bağ-Kur
emekli ayhklan da ilk
üç ay için yüzde 20,
ikinci üç ay için
yüzde 12 oranında
yükseltildi
mak üzere ayda 5 tnlyon 580
milyar lira tutannda yük getire-
ceğini söyledi.
Bağ-Kur emekli aylıklanna
esas basamak gösterge rakamlan
yeniden düzenlendi. Böylece 100
bin lira tutanndaki sosyal yardım
zammıyla birlikte birinci basa-
makta yer alan emekli aybğı ilk
üç ay için yüzde 19.6 oranında
arttınlarak 662 bin 590 bin lira-
dan 792 bin 860 liraya yükseltildi.
İkinci üç ay için yüzde 12.6 oranı-
nda artış yapılarak 893 bin 100 li-
raya ulaştı, Altıncı basamakta
yer alan bir Bağ-Kur emeklisinin
I milyon 57 bin 390 lira olan
aylığı ilk üç ay için yüzde 20.4
oranında arttmlırak 1 milyon
273 bin 60 liraya çıkarüldı. İkinci
üç ayda yapılan yüzde 12.4 oranı-
ndaİci artışla aybk 1 milyon 432
bin 100 liraya yükseltildi.
En son basamakta yer alan bir
Bağ-Kur emeklisinin 3 milyon
110 bin 350 lira olan aybğı ilk üç
ayda yapılan yüzde 20.1 oranı-
ndaki artışla 3 milyon 735 bin 800
liraya çıkarken. ikincı üç ayda
yapılan yüzde 12.3 oranındaki
artışla bu rakam 4 milyon 196 bin
400 lira oldu. ,
SSK yeniden
yapılanacak
Moğultay, Bağ-Kur tanm si-
gortası emeklilerinin aylıklannda
da, diğer Bağ-Kur emeklilerine
paralel olarak ilk üç ay için orta-
lama yüzde 20, ikinci üç ay için
ortalama yüzde 12 oranında artış
yapıldığını belirterek. bu artı-
şlann Bağ-Kur'a ayda 350 milyar
lira tutannda mali yük getirdiğıni
söyledi.
Moğultay. Uluslararası Çab-
şma Orgütü'nden (ILO) gelen
sosyal güvenbk uzmanlannın,
SSK'nın yeniden yapılanması yö-
nünde yaptıklan çalışmanın mart
ayında sonuçlanacağını belirtti.
Moğultay, çalışanlar arasında-
ki ücret dengesizliklerini gider-
mek amacıyla, "gösterge farklıu-
klannı" ortadan kaldırmaya yö-
nelik bir çahşma yaptıklannı da
sözlerine ekledi.
ARAYIS
TOKTAMIŞ ATES
Antikemalist Solcular
Karşımda oturan öğrenci, sosyal demokrat partilerden
birinin bir gençlik komisyonunda üye idi. Çok üzgün görü-
nüyordu. "Bizim komisyonda çok azınlıktayız Hocam " di-
yordu ağlamaklı bir sesle. "Atatürkçü olmak; alay edile-
cek, gülünecek bir şey oldu."
Sozünü ettiği parti, Atatürk'ün kurduğu partinin devamı
olma iddiasında bir partiydi. Amblemlerine Atatürk'ün
'altı ok'unu da almışlardı. Ve bu parti içinde kimi insanlar;
hem Atatürk'e karşı olduklarını iddia ediyor ve Atatürkçü-
lerle 'dalga geçiyor' hem de Atatürk'ün manevi mirasma
sahipçıkmak istiyorlardı. Utanmazlığa bakın...
"Peki böyld gençlerin sizin partide ne işleri varmış"
diye sordum. "Başka partilere gitselerya. Eğer bir Islam
şeriatı istiyorlarsa, Refah'a gitsinler. Eğer liberalizm ve
piyasa ekonomisinden yana iseler ANAP ya da DYP'ye
girsinler. Sizin partide ne işleri var?"
"Hocam biz de söylüyoruz bunlan" dedi genç ögren-
cim. "Ama bu adamlar kendilerini solcu sayıyorlar. Bu
nedenle bizim partiye geldiklerini ifade ediyorlar. Zaten
bizim ilçe yöneticilerinin çoğu da aynı düşüncede."
"Peki, madem kendilerini solcu sayıyorlar ve madem
ki Atatürk'e karşılar; o zaman Atatürk'ün manevi mirası
üzerine oturtulmak istenen bir partiye değil, sosyalist
partilere gitsinler" dedim. "Altı ok'un gölgesinde ne işleri
var?"
"Orasını bilemiyorum Hocam" diye yanıtladı karşım-
daki genç adam "Doğrudur" diye düşündüm. "Zaten
bunların eski akıl hocalarına bakılırsa, başka ne beklenir-
diki?"
Kaldı ki; Atatürk'ün partisi yeniden açılınca, bu akıl ho-
calarından bir kısmı da oraya kapılanmıştı. Ve sonunda
laik cumhuriyetimizi kuran partide cumhuriyet ve rejim
tartışmaları başlamıştı.
Hep 12 Eylül'ün ettiği şeyler bunlar. Tüm hışmıyla solun
ve sosyal demokrasinin üzerine gidince, solun ve sosyal
demokrasinin potansiyel kadroları safdışı edildi. Meydan
üçüncü sınıf insanlara kaldı. Sağ partilerden yüz bulama-
yan kimileri ile bu boşluğu gören kimileri sosyal demok-
rat partilere üşüştü. Ama solculuğu da elden bırakmak is-
temediler. 'Değişim' adına ve 'demokrasi' adına Ata-
türk'ü de karşılarına aldılar. Sonra da halktan oy bekliyor-
lar...
Eğer solun sahip çıkması gereken tüm ekonomik ve
toplumsal sloganlara Süleyman Demirel sahip çıkmışsa;
bunun kusuru Süleyman Demirel'de değil, o günlerin
sosyal demokrat liderlerindedir. O günlerde, en büyük
sosyal demokrat partinin istanbul il örgütü, 'altı ok'un ge-
çerliliğini tartışıyordu. "Kemalizm, çağını doldurmuştur"
gibisinden inciler yayımlanıyordu. O dönemin parii içi
eğitim notlarına bakarsanız, inanılmaz şeyler görürsü-
nüz. Bugün bu 'süperzekalıların'bir bölümü, kendilerine
çok daha uygun ve yakışan yerlere gittiler. Ama arkaları-
nda kafası karışık bir grup bırakarak. Tüm kavramları alt
üst ederek. Ve korkarım ki iş işten geçti...
Vahşi bir kapitalızmi ve liberalizmi sol adına savunarak
sosyal demokrat olunur mu? özal'ın söylediklerini (nere-
deyse aynen) tekrar ederek nereye varır insan? Aslı var-
ken, sahtekarına kim itibar eder? Kimse etmiyor elbette...
Çok yazdım. "Arkadaş biz yanılmışız. Şimdi safdeğiş-
tiriyorum" diyen insanlara fazla bir tepkim yok. Islam dü-
zeni isteyenlere de pek kızmıyorum. lyi-kötü bir demokra-
side yaşıyoruz. Kendi bilecekleri bir şeydir bu. Ama iğ-
renç bir liberalizmi, 'so/cu/u/c'diyeyutturmayaçalışanla-
ra çok kızıyorum.
TÜSEŞ kurulalı beş yıl olmuş. Ne çabuk geçiyor zaman.
Önceleri çok umutluyckım bu vakıftan. lyi ellerde idi. El-
bette ben de katJİıyordum çaltşmalarına. Sonra 'sivil top-;
lumcu' bir havaya girdi. Ben de elimi çektim. Zaten nere-
deyse kapıya kilit vurmuşlardı. Şimdi yeni bir yönetim
oluşturmaya çalışıyorlar. Umarım iyi olur.
Kuruluş yıldönümü nedeniyle bir kokteyl verdiler. Git-
tim. Cansızvesönükbirtopluluktu. Çoküzüldüm. Baktım,
önceden tanıdığım bazı sivil toplumcu gençler de orada.
Elleri ceplerinde dolaşıyorlar. Liberal sosyal demokrat-
lar...
Ister istemez, ANAP'ın demokrasi vakfıyla, TÜSES'in
ne farkı olduğunu düşündüm. Çünkü bir süreden beri söy-
ledikleri şeyler aynıydı. Aralarındaki tekfark, Demokrasi
Vakfı'nın çok daha canlı ve aktif olması ve çok daha güzel
şeyler yayımlaması. Oysa ki ne umutlarla başlamıştı bu
TÜSES.
Sosyal demokrasi, elbette Kemalizm değildir. Ama Ke-
malist olmadan, ne demokrat olunur, ne sosyal demok-
rat
"Laik-antılaik tartışması anlamsızdır, körüklenmeme-
lidir", "Devleti küçültelim", "KİT'leri özelleştirelim",
"bağımsızlık kavramı değişmiştir" vb gibi kavramlar,
sosyal demokrasinin sloganları değildir.
Bugün düşünce özgürlüğünü savunanlar, bu özgürlü-
ğü kime borçlu olduklarını ve Atatürk öncesi dönemin
karanlıklarını unutmamalıdırlar.
Tiyatrodan bir yıldız daha kaydıKültfir Servisi - Türk tivatro- • * t - -.,.•„ T».J- nda Atatürk'ten gelen TürkKûltür Servisi - Türk tiyatro-
sunun ilk kadın sanatçılanndan
Bedia Muvahhit, tedavi gör-
mekte olduğu Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Hastanesi'nde dola-
şım ve solunum yetersizliği ne-
deniyle önceki gece yaşammı yi-
tirdi. 97 yaşındaki sanatçı, ge-
çen hafta kalçasmdaki kınktan
dolayı hastaneye kaldınlmış,
pazartesi günü ameliyat edile-
rek yoğun bakıma abnmıştı.
Bedia Muvahhit için pazarte-
si günü saat 10.30'da Şehir Ti-
yatrolan Harbiye Muhsin Er-
Onceki gece yaşamını yitiren Bedia
Muvahhit pazartesi günü Bebek
Camii'nde kılınacak öğle namazından
sonra Aşiyan MezarlığYnda toprağa verilecek
tuğrul Sahnesi'nde bir tören
yapılacak. Bebek Camii'nde kı-
lınacak öğle namazından sonra
sanatçının cenazesi Aşiyan'-
daki aile mezarlığında toprağa
verilecek.
Muvahhit, 1897 yılında İs-
tanbul'da doğdu. Erenköy KJZ
Lisesi'nde Fransızca öğretmen-
liği yaparken Darülbedayi sa-
natçılanndan Ahmet Refet Mu-
vahhit'le evlendi. 1922 yıknda
Muhsin Ertuğnıl'un yönettiği
'Ateşten Gömlek' filmiyle sine-
maya adım attı. Aynı yıl Darül-
bedayi'nin İzmir turnesi sırası-
MUMCU'YASAYGI
Yaşamını Atatürk devrim ve ilkelerine,
laikcumhuriyete,demokratikhakveözgürlüklere
adamış, sevgili üyemiz
UĞUR MUMCU'yu
alçakça katledilişinin
birinci yılındasaygıylaanıyoruz.
TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI
nda Atatürk'ten g
kadınını sahnede görme direk-
tifi doğrultusunda 'Ceza Kanu-
nu' oyunuyla sahneye çıktı.
1927 yılında Ahmet Refet Mu-
vahhit i kavbeüı. Ken-
dine özgü oyunculuğu, sesi ve
mimikleriyle seyircinin büyük
beğenisini kazanan sanatçı,
1931 'de gittiği Atina turnesinde
Yunanca oynadığı 'Desdemo-
na' rolüyle eleştirmenlerin öv-
güsünü kazandı. 1933 yılında
Avusturyab Ferdi Statzer'le ev-
lendi.
Oyunculuğunun yanı sıra çe-
viriler ve uyarlamalar yapan
Muvahhit, 500'e yakın oyunda
rol aldı. 1975 yılında Şehir Ti-
yatrolan'ndan emekli olan sa-
natçı. 1981'de Atatürk Sanat
Armağanı'na layık görülmüş,
1987'de Devlet Sanatçısı seçjl-
mişti. 1988'de Uluslararası ls-
tanbul Sinema Günleri jürisin-
ce Altın Lale Ödülü verilen
Muvahhit, geçen yıl 70. sanat
yıbnı kutlamıştı. Rol aldığı
oyunlardan bazılan- Kırkından
Sonra, Kafes Arkasında, Mat-
mazel Julie, Venedik Taciri, Ap-
tal, Pazartesi-Perşembe, Bir Çi-
çek İki Böcek. Bir Ölü Evi, Lü-
küs Hayat, Satılık-Kiralık, Ki-
barlık Budalası, OyTin İçinde
Oyun, Vişne Bahçesi. Müfertiş,
Paydos, İhtiras Tramvayı, Ceza
Kanunu, Mum Söndü, Beybaba,
Sekiz Kadın.
Bedia Muvahhit'in ardından
kimi sanatçı dostlan şunlan
söyledi:
Gencay Güriin: Atatürk'ün
sahneye çıkardığı iik Türk ka-
dın oyuncuydu. Türk tiyatro-
sunun bir simgesiydi. Yeri dol-
Bedia Haıum'm sanat yaşamı, cumhuriyetin ilanından bir yıl önce, sinemayla başladı. İlk filmi,
Muhsin Ertuğrul'un yönettiği "Ateşten Gömlek"ti. Aym yıl, "Ceza Kanunu"yla sahneye geçti.
durulamaz. Çok renkli bir
kişiliği, olağanüstü pınltıda bir
zekâsı, üstün bir sanat yeteneği
vardı. Önce V'asfi Rıza Zobu,
ardından Bedia Muvahhit'i yi-
tirmekle Türk tiyatrosunun iki
büyük öncüsünden mahrum
kaldık. Başımız sağolsun. tüm
tiyatroseverlerin başı sağolsun
diyorum.
Necdet Mahfi Ayral: Kendi-
siyle 1932'den beri birçok pi-
yeste beraber oynadık. Çok
espritüel, zeki, kabiliyetli bir
sanatkâr arkadaşımız idi. Bir-
kaç lısan bılırdı. Mustafa Ke-
mal Paşa'nın izniyle sahneye
çıkan ilk Müslüman Türk ka-
dınıydı. İlk başrol oynadığım
'Yarasa' operetinde partne-
rimdi. Kızım Jeyan Mahfi Tö-
züm de onunla pek çok oyunda
oynadı. Birlikte oynadığımız
oyunlardan baalan Möfettiş,
Ahududu, Aynaroz Kadısı, Bir
Kavuk Devrildi idi. Kendisiyle
en son bir ay kadar önce bir
toplantıda görüşmüştük. Çok
mühim bir kaybımızdır.
Feridun Karakaya: Bedia
Muvahhit hakkında söylene-
cekler kitaplara sığmaz. Ne
diyeyim? Bir devir kapandı.
Ben Bedia HanımTa oynama
mutluluğuna eriştim. Bundan
büyük bir zevk olamaz. Bunu
ancak yaşayan bilir. Bir tarih
gitti, tiyatronun birperdesi ka-
pandı. Korkunç zekiydi. Son
ana kadar zekâsını yitirmedi.
Görmesi. duyması zayıfladı,
ama zekâsı, esprileri azataıadı.
Gözümde büyütüyorum san-
mayın. Nasıl İsmail Düm-
bölln'yle bir devir kapanmıştı,
Vasfı Raa Zobu ve Bedia Mu-
vahhit'le de öyle. Gönül isterdi
ki, haklannda belgeseller ya-
pılsın, geriye bir şeyler kalsın.
Bir tek 'Hisse-i Şayia' vardır,
onu verirler. Oysa öyle güzel
komedilerde oynadı ki? Türk
milletinin. sanat camiasının
başı sağ olsun.
Merkezi Brüksel'de
Bülent Eczacıboşı
EuropoHa
Türkiye
tetnsÛdsi
İstanbul Haber Servisi - Tür-
kiye. 1996 yıbnda, Avrupa'da
"görücüye" çıkacak. Merkezi
Belçika'nın bâşkenti Brüksel'de
bulunan "Europalia Vakfı",
1969'dan bu yana gerçekleştiri-
len ve seçilen bir ülkeyi her yö-
nüyle tanıtmak amaayla dü-
zenlediği "Europalia Tanrtım
FestivaM"nin 1996'da yapılacak
bölümünü Türkiye'ye ayırdı.
Başta Belçika olmak üzere,
tüm Avrupa Topluluğu ülkele-
rinde gerçekleştirilecek olan
festival. Belçika Kralı 2. Albert
ve Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in himayesinde gerçek-
leştirilecek. Festivalin Türkiye
Yüksek Komiserliği'ne, Bülent
Eczacıbaşı seçildi.
6(M)'e yakın etkinlik
Festivalin ana sözlesmesi 31
ocak tarihinde. istanbul
Atatürk Kültür Merkezi'nde,
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin.
Uluslararası Europalia Vakfı
Başkanı Baron Jean Godeaux,
Kültür Bakanı Fîkri Sağlar ile
"Europalia "96 Türkiye"nin
Belçika ve Türkiye Yüksek Ko-
miseri Bülent Eczacıbaşı'nın da
kaülacağı törenle imzalanacak.
1996 yılında, eylül-arabk aylan
arasında yapılacak olan festival
kapsamında, Belçika'nın yanı
sıra Almanya. Fransa, Hollan-
da ve Lüksemburg gibi ülkeler-
de, Türkiye'ye yönelik 600'e
yakın etkinlik düzenlenecek.