07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 22 OCAK1994 CUMARTESİ Joe, hiçbir zaman ünlü olmayı düşlemedi, tek isteği hayatını sevdiği işi yaparak kazanmaktı Frank Sinatra'nın ünündenençok oğluyakınıyorHaber Merkezj- Frank Sinatra ile oğlu arasındaki tek benzerlik kan bağlılığı. Ancak oğul Sinatra'yı sah- nede izleyenler bunun farkında de- ğiller. Onlar halen karşılanndakini Frank Sinatra sanıyor. Eğer Frank Sinatra gibi ünlü biri- nin çocuğuysanız, dünyadaki yeri- niz siz dogmadan belirlenmiş de- mektir. Gözünüzü açtığınız andan itibaren karşınızda gazetecileri ve fotoğrafçüan bulursunuz. Isminiz konulmadan Frank Sinatra'nın oğ- lu olarak ün salmışsınızdır. 49 yaşındaki oğul Sinatra'nın, ne- yi, nasıl yapması gerektiğini çok iyi bilmesi gerekiyor. Bilmese de babası tarafından kendisine öğretiliyor. Joe Sinatra'nın anlatmaktan hoş- lanmadığı anılanndan binnde, ken- disi üzerindeki baskı açıkça ortaya çıkıyor: Oğul Sinatra'nın konserlerinin bi- rinde baba Sinatra sahneye çıkıyor ve oğluna kendi şarkılanndan biri olan "One for My Baby" şarkısının sözlerini bilip bilmediğini soruyor. Oğul Sinatra'nın bildiğini söylemesi üzerine, kendisinden şarkıyı söyle- mesini istiyor. Şarkıyı tam ortasında keserek, oğluna şarkıyı katlettiğini ve ona şarkının nasıl söylenilmesi gerektiği- ni öğreteceğini belirtiyor. Bunun üzerine mikrofonu eline alan Sinat- ra, şarkıyı söylemeye başbyor. Oğlunu utandınnıştı Oğlunu binlerce insanın içinde utandınp, kendisinin gölgesi haline çevirecek kadar kendinden emin, sert ve kaba bir babanın çocuğu ol- manın ne demek olduğunu Joe Si- natra'dan iyi kimse bilmese gerek. Joe Sinatra yalnızca babasının şarkılannın sözlerini değil, aynı za- manda şarkılann düzenleyicilerinin de isimlerini, kayıt gün ve saatlerini ezbere biliyor. Joe Sinatra'nın haya- Frank Sinatra ile oğlu 1983'te birarada. tı; küçük bir çocukken babasının pi- yanosunun altında, ergenlik ça- ğında fılm müziklerinin kaydedildi- ği stüdyolarda. yirmili yaşlarda da sahne arkasında geçiyor. Joe Sinatra evinden aynldığı za- man bile babasıru terk etmedi. Ba- basının bütün kasetlerini beraberin- oe Sinatra bugün 49 yaşında. Hala neyi, nasıl yapması gerektiğineçok dikkatetmesi gerekiyor. Aksi takdirde babası Frank Sinatra kendisine hemen müdahale ediyor. de götürdü. Babasının gölgesi altın- da kalacağıru bile bile Joe Sinatra'- nın şarkıcı olmasının tek nedeni mü- ziğe olan düşkünlüğü. Joe. tüm ha- yatı boyunca babasının içinde bu- lunduğu müzik dünyasının bir par- çası olmak istedi ve sesi sayesinde kendisine müzik dünyasının kapıla- n aralandı. Kimse Joe'yu babasının izinden gidiyor diye suçlamamalı. Joe, hiç- bir zaman ünlü olmayı düşlemedi, tek isteği hayatını sevdiği işi yapa- rak kazanmaktı. Hayatının 25 yılını gece kulüplerinde otellerde şarkı söv- leyerek geçiren oğul Sinatra 1988'- den itibaren Atlanta'da sahneye başladı. Joe Sinatra, sahne üzerinde baba- sından söz etmesi gerektiğinde. "Ba- bam" kelimesi yerine genellikle "pat- ron" kelimesini ya da "F.S." kısalt- masını kullanıyor. Joe. şarkı söyle- meye başladığı günden itibaren ba- basıyla görünmemeye. babasının gittıği otellere ve barlara gitmemeye özen göstermiş. Frank Sinatra'yı yakından tanı- yanlar, oğlunu çok se\diğini ve onunla gurur duyduğunu belirtiyor. Ancak Sinatra oğlu hakkındakı fi- kirlerini oğlu ortalarda yokken be- lirtiyor. Şimdiye kadar oğlunun yü- züne karşı övgü dolu hiçbir sözcük söylemediği. tüm yakınlan tara- fından bilinen bir gerçek. Babasına şefkat gösteriyor Joe Sinatra. bir gösterinin açılışın- da yaptığı konuşmada, babasının yalnızca onu evden kovarken kafa- sını kaldınp suratına baktığmı be- lirtti. Joe, artık yıllarca babası tara- fından mahrum bırakıldığı şefkatin peşinde değil, aksine kendisinin ba- basına şefkat göstermesi gerektiğini düşünüyor. Gerçekten de Frank Sinatra artık yeterince yaşlandı ve birinin ona bakması, onu kollaması gerekiyor. Oğlu Joe da her ne kadar babasıyla anlaşamasa da, iyi bir evlat olarak, bu görevi üstlenmiş durumda. İnsuyu Mağarası için rapor hazırlandı Ziyaretçiler mağaralanmızı bilinçsiz geziyor GÜLÇÎN tLCİ BURDUR - Türkiye'nin turiz- me açılan ilk mağaralanndan biri olan Insuyu Mağarası'nm bilin- meyen bö'lümlerinde bir inceleme gezisi yapan Dağcılık ve Mağa- raalık Eİcibi, İnsuyu Mağarası ve çevre düzenlemesiyle ilgili önerile- rin yer aldığı bir rapor hazırladı. Ülkemizde tunzme açılan mağaralarda yerli ve yabancı tu- ristlere yeterli bilgi akışı sağlana- madığı belirtilen raporda, "Burdur 'tnsuyu Mağarası da turizme açık bir değer olmasına karşın, mağa- rayı gezen mristler. mağaracıltk bi- limine ilişkin bilgilcrden voksun ojarak salt bir yeraitı boşluğûnu do- laşıp çıkmaktadırlar. Mağarayı ge- zen ziyaretçilerin ne', neden". ni- çin' ve 'nasıl' soruları ne yazık ki yamtlanamamaktadır" denildi. Dağcılık ve Mağaracılık ekibinin hazırladığı raporda turistlerin İnsuyu Mağarası'nı salt bir yeraitı boşlu- ğûnu dolaşır gibi gez- dikleri hatırlatıldı. Mağarada yer alan önemli unsurlann yanında açıklayıcı bilgilerin bulunması önerildi. İnsuyu Mağarası'nm, bugünkü konumu ile turistlerin komik bir bedel ödeyerek içeri girdıkleri ve herhangi bir yeri gezer gibi dolaşıp çıktıklan bir yer görünümünde ol- duğu vurgulanan raporda, doğa harikası Insuyu'nun geniş kap- samlı bir çalışma ile tanıtılması ve korunması gerektiği bildirildı. Bunun için yapılması gereken çalışmalar da şöyle özetlendi: • "Mağarayı da içine alan bölgenin jeolojisi ve buna bağlı ola- rak mağaranın oluştım modelinin araştırüması gereklidir. Bu çalışma ile mağaranın hangi dönemde oluş- tuğu ve hangi sisteme bağlı olarak geliştiği ortaya konulacaktır. • Bölgenin hidrojeolojik du- rumunun da saptanması gercklidir. Bu çalışma ile yeraitı suyu beslenim ve boşaltım bilançolan ha/ırlana- cak, mağara içindeki göllerin su dü- zeylerinin siirekli izlenmesi »e kim- yasal analizlerinin yapılması sağla- nacaktır. Çevre düzeni yapılmalı • Mağara önü ve içinde çevre düzenlemesi çalışmaiarının yapı- lması gerekmektedir." Mağara çevresindeki bozuk vapılaşmanın, mağaranın giriş ağzmı kapattığına değinilen ra- porda. bu yapılann tamamının kaldınlması gerektiği belirtılerek, "Ziyaretçilere teknik bilgi verilme- si amacıyla açık amfı, fotoğraf, dia, tanrtım broşürii, sergi ve sattş reyo- nu oluşturulmalı. Mağarayı aynntılı bir şekilde tanıtan bilgile- rin yer aldığı bir pano bulunmair görüşüne yer venldi. Mağaranın içi için öneriler Raporun, mağaranın turizme açık bölümü ile açık olmayan bolümünde ayn ayn ele alınması gerektiği vurgulanan "Mağara içinde Yapılması Gereken Oüzen- lemeler" bolümünde ise yapılması gerekenler şöyle sıralandı: - Mağaranın turizme açık ktsmuun 1/100 ve 1/50 öiçekli plan ve haritalarının hazırlanması ve bu haritalar üzerinde mağaracılık açtsından önemli sarkıt, dikit, sü- tun, inci, göl gibi mağara oluşum- lannın işaretlenmesi, - Mağarada ver alan önemli un- surlann her birinin yanında açı- klayıcı bilgilerin yazılı olduğu pa- nolann hazırlanması, - Gezi yolları \e ışıklandırma projelerinin, hazırlanan haritalara göre yeniden düzenlenmesi, - Yapılacak tüm çalışmalarda mağaranın doğal konumunun ko- runmasına özel gösterilmesi. Insuyu'nun mağara oluşumlan açısmdan turizme açık bölümleri kadar. zengin olmayan ikinci bolümünde kaya yuvarlanması gibi tehlikelerin varhğına dikkat çekilerek bu bölümün turizme açı- lmamasıistendi. Raporda. "Ancak mağaracılık heyecanını yaşamak, bilinmeyen yerlerde dolaşmak isteyenler, özel mağaracılık donanımı ile bir rehber eşliğinde, küçük gruplar halinde bu kesimi gezebilirler" denıldı. Yaşlılık, yalnızlığınöteki adıydı Yaşlüığın ne olduğunu sordum, "y alnızlık" dedi. Bir zamanlar gençti, y ani altmış vıl önce falan. Yoksulluk yıllarıydı. ama üsteşinden geİebileceğine inandı. Önce bir iş buldu kendisine, aylıklı. İ stelik devlet kapısında. Artık ev lenebilirdi. A\ nı mahalleden bir kıza gönül verdi. Gönül almakta da zorlanmadı. Bir çocuklan olsun istediler, olmadı. Başka kadınlar sevdi, ama çekip gidccek kadar deiirmedi yürcği. Her zamansız yolculuğundan ona geri döndü. "L slanır" diye düşündü karısı, "Yaşlanacak ve uslanacak". O güldü geçti hcp, " Yaşlanmak kim, Rizeli tersane işçisi Fikret Emmioğlu kimT' Bir de rakıvı sevdi, şişesinde balık olma> ı düşleyecek kadar. Melek Hanım'ın mezelerini. balık köftesini katık etti rakısına. Bazen. şişede durduğu gibi durnıadı meret. Evin yolunu bulamadığı akşamlarda, yiveceği dayakları bile bile Melek Hanım girdi koluna. Sonra bir gün hastalanıp. neoluyordemeyevakitbulamadanöldü Melek Hanım. İşteo zaman, yaz akşamlan bahçeve kurulan sofranın örtüsünün nasıl hep karbeyazı olduğunu, her sabah v atağının üzerinde ütülenip katlanmış bulduğu iç çamaşırlannın hikmetini anladı. Bir daha hiçbir yerde balık köftesi yiyemedi. Hiç kimseler onu, evinin kapısında karşılamadı. Anılanndan ve yanltşlanndan kurtulmak için evini sattı. AIıp başını gitmelere durdu. Yine yapamadı, geri döndü. Ama artık evi yoktu. Yeni sahiplerinden bir oday ı kiraladı. Içkiye yüz çevirdi. Her çamaşır yıka> ışında. kış günü Melek Hanım'ın sobanın yanına kurumav a astığı çamaşırlarının kokusunu aldı. l slandı, \ aşlandı ve seksen bir > aşında > apa\ alnız kaldı. (Fotoğraf: GARBİS ÖZATAY) Milas'taki düğünler masallann görkemini aratmaz Çomakdağ'dadüğün, köçektenönce altındemektir OLCAY AKDENİZ MİLAS - Masallarda düğünler kırk gün kırk gece sürer. Milas'ın Çomakdağ Kızılağaç köyünde ise masallann görkemini aratmayacak düğünler yapılır. Çarşamba günü kurulan düğünler pazar günü sona erer. "Ters düğün" denilen düğünler de cumartesi günü kurulur. salı gü- nüne kadar sürer. İşte, neredeyse bir hafta süren bu düğünler boyunca da rakılar su gibi akar, kazan kazan keşkekler, pılav- lar, kuru fasulyeler. ekşili köfteler pişer; erkeç etinden kavurmalar yapılır, konuklar için Bununla da kalmaz, kasalar dolu- su lokum alınır. Kırk elli teneke, yani iki-iki buçuk ton da helva alınır, yemek üstüne konuklara sun- mak amacıyla. Davetiyeye gerek yok, herkese açıktır Davetiyelerin yanı sıra birer nay- lon bardak, birer tabak gibi "okun- tular"la düğüne davet edilen konuk- lann yanı sıra, davetiye verilmedik herkese de açıktır düğünler. İsteyen gelir yemeğini yer, isteyen rakısını içer. isteyen de davulun zurnanın önünde, orkestranın eşliğinde zey- bek oyununu oynar. Konuklan eğlendirmek, düğüne şan katmak ise adeta bir >anşa dö- çeği düğünlere getirirler. Sonra kadın erkek, kaç-göçsüz toplaştıklan meydanda hep birden köçeğe alkış tutarlar, para iliştirir- ler. Çomakdağ'da düğün demek, güreşten de, köçekten de, rakıdan da önce altın demektir. üğüne, konuklan eğlendirmek için, nanılı pehlivanlar çağnlır. Güreşin ardından İzmir'den getirilen köçekler düğün boyunca gerdan kırp göbek atarlar.İsteyen yemeğini Geüne yarun kiio aitm takıhr yer, isteyen rakısını içer.. Kimileri de davulun zurnanın önünde zeybek oynar. nüşür Çomakdağ düğünlerinde. bovunca konuklann önünde gerdan Türkiye'nin dört bucağından namlı kınp göbek atarlar. pehlivanlar çağnlır güreşe. Sonra Çomaklılar "Çalgısız düğün olur, İzmir'den getirtilen köçekler düğün köçeksiz düğün oünaz" derler ve kö- Oğlan evi, en az yanm kilo altını gelinlerine takmadan eve getiremez. Altın, düğün öncesi kız evi ile oğlan evinin ilk pazarlık konusudur. Takı- lacak altın miktannda anlaşıldıktan sonra evlilik kesinleşmiş sayılır. Oğ- lan evi de takacağı altına karşılık kız evinden çeyiz ister. Kız evi de iğne- den ipliğe bir ev döşer. Kural bir kez böyle konmuş. gelenek bir kez böyle oluşmuştur. Kızılağaç köyü muhtan Mustafa Alkaya da töreye uvmuş. beş gün beş gece süren köçekli. pehlivanlı. 25 teneke helvalı (iki buçuk ton) dü- ğün ile oğlu Kubilav'a aldığı Mefa- ret Gelin'e neredeyse yanm kilo altın takmış. Mefaret Gelin de altınlannın kıvana ile seviniyor. Şimdi o sayısız altın, ilk çocuğunu doğurana kadar onun boynundan hiç çıkmayacak. Sonra... Sonra ise altınlar kocasıyla birlik- te karar verilerek ya bir zeytinlik için, ya bir traktör için yatınma yö- neltilecek ya da şımdilik bir köşede dursun denilerek sandığa girecek. I Bebek ölümleri kırsal kesimde artıyor ANKARA (ANKA) - Çocuk ve bebek ölümlerini ortaya koyan ortalama rakamlann. ülkelerin coğrafı ekonomık ve etnik yapılanndan kaynaklanan eşitsizlikleri gizlediği bildırildi. Ülke ortalaması binde 91 olan Türkn e'de, batı bölgelerinde her bın çocuktan 60'ı 5 yaşmı göremeden çeşitli hastalıklar nedenıyle yaşamını yitirirken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki bazı illerde bu oran binde 100'ün üzerine çıkıyor. L'NICEF raporlan, sağhklı veri toplanabilen bazı ülkelerde de çeşitli gruplar ve bölgeler arasındaki eşılsizliğe dikkat çekiyor. UNICEF verilerine göre, ülke genelini temsil eden ortalama bebek ölümü oranlannın çok üstünde ölümlerin yaşandığı Meksika'da ülke ortalaması binde 71 olmasına karşın, kentlerdebu oran binde 32, kırsal alanda ise binde 104 olarak saptandı. Ülkelerin bebek ölümlerini önlemede başanh gibi görünmelerini sağlayan ve ülke genelındekı eşıtsizliği örten genel ortalamalann dışında, ekonomik düzeylen ve etnik yapılan farklı bölgelerde saptanan rakamlar açıklandığında. bebek ölümlerini önlemedeki başansızlıklan ortaya çıkan ülkelerin başında Nijerya, Hindistan, Kenya, Sri Lanka, Mısır. Meksıka ve Endonezya geliyor. Nijerya'da ortalama her binbebekten 191'inin5yaşma gelemeden öldüğü bildirilirken. ülkenin güneydoğusunda herbin bebek ten 144'ü. kuzeybatısında ise 244'ü > aşamını yitiriyor. Hındistan'da UtlarPrades bölgesinde her bın bebekten 123'ü ölürken. Kerala'da her bin bebekten 28"i 5 yaşından önce vaşamını >itiriyor. Kenya'nın orta bölgelerinde her bin bebekten 47'si çeşitli hastalıklar nedeniyle 5 vaşını göremezken. sınır bölgelerinde bu oran 156'ya kadar çıkıyor. Bebek ölümlerinde ülke ortalaması binde 132 olan Mısır'da. kırsal alanda her bin bebekten 164'ü. kentlerde ise 89'u ölüyor. Ülke ortalaması binde 111 olan Endonezya'da ise Yogyakarta ilinde her bin bebekten 56'sı. Batı Java'da da 14Ti 5 şaşınagelmeden yaşamını yitiri\or. Diş dolgulannda yenitehlike: Egzama FRANKFLRT(AA)- Almanya'da Federal Sağlık Daıresi. diş dolgulannda amalgamdan sonra yeni bir tehlikeye karşı diş doktorlannı uyardı. Federal Sağlık Dairesi, diş dolgulannda kullanılan palladyum-bakır kanşımının hastalarda egzama, ağız içi iltihaplan. kalp ve kan dolaşımı arazlanna yol açma olasılığı bulunduğunu açıkladı. Diş doktorlannın dolgularda bu kanşımı kullanmadan önce, hastalannın palladyum-bakır kaplamasına karşı alerjileri olup olmadığını araştırmalannı öneren Federal Sağlık Dairesi, palladyumun birasil metal olduğunu ve kimyasal maddelere karşı büyük dayanıklıhk gösterdiğini belirtti. Bunun yanı sıra eritilen palladyumun diğer metallerle kolay birleştiği ve altına oranla çok daha ucuz olduğu anımsatıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle