Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 OCAK 1994 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
DISK'in
3 sendikasına
yetki
• ANK\RA(ANKA)-
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığj'runişçı
sendikalannınüyesayısı ile
ilgili baraj istatıstıkleri
yayımlandı. İstatıstikleregöre
DISK'e bağlı ûç sendıka daha
örgütlenme için gerekli olan
yüzde lObarajınıaştı.
Istatistiğe göregeçen temmuz
ayında 3milyon 742 bin 380
olan toplam işçi sayısı. 95 bin
530 kişilik birartışla 3 milyon
837bin910'ayükseldi.
Temmuz ayında 2 milyon 485
bin 681 olan sendikalı işçi
sayısı ise 124 bin 441 kişilik bir
artışla 2 milyon 610bin 122
oldu. Türk-Iş ve Hak-İş' bağlı
sendikalann baraj
oranlannda temmuz
istatistiklerine göre ciddi bir
oynama olmazken DİSKe
bağb sendikalann hemen
hemen tümünde temmuz
ayına göre bir-iki puaniık
eksilmegerçekleşü. Buna
karşm EflSK'e bağlı
Bank-Sen vüzde 14.25'le,
Naküyat-fş yüzde 10.50 ile
Sosyal-lş yüzde 10.64 ile
barajı aşti. Böylece DİSK'e
bağb sendikalârdan baraj
aşanlann sayısı 15'i buldu.
Dünyadailkdoga
koruma projesi
• ANKARA (AA) - Tanm ve
Köyişleri Bakanlıâ Tarla
Merkez Araştınna Enstitüsü
tarafından. dünyada
doğanın korunması
yönündeki ilk proje
hazırlandı. Alınan bilgiye
göre Tanm ve Köyişleri
Bakanhğı, Orman ve Çevre
bakanhklannın ışbirliği ile
yürütülen projede
anavatanı Türkıye olan otsu
ve odunsu bitki türlerinin
biyolojik çeşitliliğin
korunması prensibinden
hareket ediliyor. Çalışmalan
için Dünya Bankası'ndan
yaklaşık 5 milyon dolar hibe
kaynak sağlanan söz konusu
proje. hedef bitki türlerineaıt
• envanter, araştırma ve
muhafaza hedeflerini
içeriyor. Edinilen bilgiyiye
göre Türkiye. bitki genetik
kaynaklannın yerinde
korunması çerçevesınde.
geçen günlerde, yabancı ve
Türk uzmanlara yönelik
bilimsel danışma komitesi
toplantısı yapılarak proje
hakkında onfing verildı.
Sakız'da
tutuklanan iki
balıkp serbest
• ATİNA(AA)-Ege'ye
avlanmak için açılan, ancak
rotalanru kaybederek
geldikleri Saİcız'da
tutuklanan iki Türk balıkçı
serbest bırakıldı. Edinilen
bilgilere göre savcılık
"Yunanistan'a yasadışı
yollardan girmekle"
suçlanan Ahmet Erhis (34) ve
OkyarCehri"nin(18)
hareketinde kasıt olmadığına
karar verdi. Türk balıkçılar
daha önce polise verdikleri
ifadelerinde de Sakız'a
gelişlerinin tamamen
rotalannı kaybetmelerinden
kaynaklanan bir olay
olduğunu belirtmişlerdi. İki
Türk balıkçı mahkeme karan
üzerine adadan aynldı. Türk
teknesine Türk karasulanna
kadar bir Yunan sahil
muhafaza botunun eşlik
ettiği öğrenildi.
Fransız Kız
Lisesi'nin
kutlamaları
• HaberMerkezi-
Türkiye'nin ilk ve en eski kız
lisesi olan Notre Dame de
Sion Fransız Lisesi, 138.
kuruluş yıldönümünü
kutluyor. )856yılında
kurulan, Türk genç kızlanna
üseeğitimivermeyi
amaçlayan bu lise, dönemin
Osmanlı hükümdan Sultan
Abdülmecit tarafından
desteklendi. 1850'lerde
ögrencilerin faytonlarla
gittiği İzmir şubesinin
yanması, Kadıköy şubesinin
de kapanmasından sonra
okul Harbiye'deki ana
binaya taşındı. Notre Dame
de Sion, Cumhuriyet
döneminde de aralannda
Atatürk'ün dört manevi
kızının bulunduğu sayısız
çağdaşTürk kadını yetişü'rdi.
TV Servisi - TRT 1 in akşam
kuşağındasaat
23.25'te "Sevginin Bedeli"
adlı mini dizi son
anda yayın programına
alındığından, söz konusu
dizinin belirtilen saatteki
yayınından sonra, nonmal
yayın akışında yeralan
programlar 45"er
dakikahk kaymalarlackrana
gelecek.
Rusya'nın zam istemine soğuk bakan BOTAŞ, bu ülkeden alınan doğalgaza yüzde 7-20 zam hazırlığında
Doğalgazazam geliyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Rusya'nın doğalgaz fiyatlannı yükselt-
me istemine sıcak bakmayan Türkiye.
bu ülkeden ithal ettiği doğalgaz miktan-
nı arttırmak için girişimlerde bulunur-
ken zammın sürdürülen pazarlıklar
sonucu. yüzde 7 ile 20 arasında gerçek-
leşebileceği bildiriliyor.
Orta Asya petrollerinin Kafkasya ya
da Karadeniz üzerinden Akdeniz"e indi-
rilmesini öngören ve Türkiye'nin büyük
umut bağladığı petro) boru hattı proje-
sinin de dondurulduğu açıklandı. BO-
TAŞ Gene! Müdürü Hayrettin Uzun,
proje için, "Rafa kaJdınlmış, orada du-
nıyor. Indirilirse bir şeyler olabilir" dedi.
"BOTAŞ Genel Müdürü Hayrettin
Uzun, dün düzenlediği basın toplantı-
sında Rusya'dan ithal edilen doğalgaz
fıyatlannda beklenen artış hakkında da
bilgi verdi. Rusya'mn fıyat arttırmak is-
tediğini belirten Uzun, Türkiye'nin
Rusya'dan satın aldığı doğalgaz mikta-
nnı arttırma istemini. bu ülkeye ilettiği-
ni açıkiadı. Uzun'un açıklamasına göre
Türkiye. ek olarak 4.5 milyar metreküp
doğalgaz istiyor.
Pazarlık sonucu oluşacak fiyat konu-
sunda kesin bir rakam belirtilmezken
artışın yüzde 7 ile 20 arasında olabilece-
ği ifade ediliyor. Uzun, Romanya, Uk-
rayna ve Bulgaristan'ın 'fazla çekiş'
yapmalan nedeniyle, 3-4 ocak tarihleri
arasında doğalgaz dağıtımında sorun
yaşandığını. ancak durumun normale
döndüğünü bildirdi. Türkiye'nin ithal
ettiği doğalgazın ancak yüzde 10'luk
bölümünün evlerde kullaruldığını açık-
layan Uzun, belediyelerin doğalgaz da-
ğıtımı konusunda yeterince başanlı
olamadıklannı savundu. Uzun "Doğal-
gazın dağıtımı konusunda özellestirme
şarttır. Orneğin, İstanbulda doğalgaz
çalışmalan hâlâ bitirilemedi. BOTAŞ
yapabilir bu işi" dedı.
Erzıırum'a doğalgaz
Uzun'un verdiği bilgilere göre Erzu-
rum'da hava kirliliğinin engeilenmesi
için Gürcistan'dan. "maliyetine bakd-
maksızın" doğalgaz alınacak. Bu arada,
Cezayir'den sağlanacak sıvılaştınlmış
doğalgazın bir an önce gelmesi için
Marmara Ereğlisi'nde sürdürülen tesis
yapımının hızJandmldığı ve ilk alımın
önümüzdeki günlerde gerçekleştirilece-
ği kaydedildi. Aynca, Katar'dan da 2
milyon ton sıvılaştınlmış doğalgaz al-
maİc için çalışmalar başlatıldı.
Uzun, Ukrayna'nın boru hattı öneri-
sine olumlu yanıt verdiklerini ve proje-
nin gerçekleşmesi durumunda Kınk-
kale'ye kadar gelmiş olan boru hattının
Samsun ya da Zonguldak'a kadar uza-
tılacağmı söyledi.
Körfez Savaşı'ndan beri Irak boru
hattında kalan petrolün kullanılması
için sürdürülen girişimlere ilişkin bilgi
veren Uzun, geçen günlerde Türkiye'ye
gelen Irak heyetinin, petrolün kullanıl-
ması konusunda Türkiye'nin görüşleri-
ni benimsediğini, ancak bu konuda bir
girişimde bulunulması için Birleşmiş
Milletler ve ABD'nin karanrun beklen-
diğini aktardı.
TermikSantral
Yatağan'a
yürütmeyi
durdurma karan
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Yata-
ğan Termik Santralı'nın çalışmasının durdu-
rulması için Aydın İdare Mahkemesi'nde
açılan davada. mahkeme, davacılan haklı
buldu ve yürütmenin durdurulması karan
verdi. Karann yazımının tamamlandığı ve
taraflara postayla gönderildiği bildirildi.
İzmir Barosu Çevre Grubu avukatlann-
dan Tamay Aslançeri ve Ahmet Okjay, 6. 7.
1993'te açtıklan davada Yatağan Termik
Santrah'nın faaliyetinin hemen durdurulma-
sı. santral için tesis, emisyon \ e işletme izinleri
verilmemesi ve yürütmenin durdurulması is-
temlerinde bulunmuş. Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanlığı. Sağlık Bakanlığı, Çe\re
Bakanhğı. Muğla Valiliğı ile Türkiye Elekt-
rik Kurumu Genel Müdürlüğü'nden de da-
vacı olmuşlardı.
Davacılardan avukat Ahmet Okyay. vcri-
len karann çok önemlı olduğunu \ urgulaya-
rak, " Mankemenin bilirkişiye bile gerek
görmeden böyle bir karar vermesi çok anlamlı-
dır. Çünkü her şeyden önce bu santral ruhsat-
sızdır, yani kaçaktır. Verilen karardan büyük
bir sevinç duyuyoruz" dedı. Muğla Barosu
Başkanı Avukat Birdal Ertuğrul. Muğla Ba-
rosu'nun daha önce Gökova'da kurulu Ke-
merköy Termik Santralı için açtıgı davada
aynı mahkemenin, santralın henüz çalışma-
dığını gerekçe göstererek yürütmeyi durdur-
ma karan vermediğini söyledi. Ertuğrul,
Yatağan için abnan karann çok önemli oldu-
ğunu vurgulayarak, "Hukuk tarihinegececek
bir kararia karşı karşıyayız. Cökova için de
aynı sonucun alınacağmı umuyoruz" dedi.
Açlık grevinde mutlu son
Tutuklıı ailelerinden
Oktay'a teşekkür
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tutuklu
aiJelerinin. cezaevlenndekı koşullann iyileşti-
rilmesi için başlattıklan açlık grevi. istemlerin
karşılanması üzerine sona erdirildi. Aileler.
gösterdikleri duyarlıbktan dolayı Adalet Ba-
kanı Seyfi Oktay ile Adalet Bakanlığı Müste-
şan Yusuf Kenan Doğan'a teşekkür ettiler.
Çeşitli illerdeki cezaevlerinde. yaklaşık 40
gündür süren açlık grevlerine destek veımek
amacıyla, tutuklu ailelerinin İnsan Haklan
Genel Merkezi'nde başlattıklan açlık grevi
bir hafta sürdü. Yaş ortalaması 65 olan tu-
tuklu aileleri, eylemlerine ilişkin yaptıklan
açıklamada. "Sorunlan Uetmek ve dinletmek
için açlık grevine başladıklarını, açlık grevi bo-
yunca, taJeplerini çeşitli makanı \e birimlere
ilettiklerini söylediler. Gereksinimleri karşıla-
yan Adalet Bakanı Oktay'ın duyarlı yaklaşı-
mının kendilerini sevindirdiğini belirten aileler,
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Doğan'ın da, so-
runa somut çözümler getirmekte gecikmediği-
ni söylediler. Cezaevlenndeki çocuklannın
açlık grevini bırakmasından sonra, kendileri
de eyleme son veren aileler, 1 ay boyunca Ce-
za ve Tevkifevleri Genel Müdürü Zeki Gün-
gör'le 5 kez, Adalet Bakanı Oktay ve Müste-
şan Doğan'la ikişer kez görüştüler. Görüş-
melerde, cezaevlerinde siyasi tutuklulara
yapılan baskılann kaldınlması. sağlık koşul-
lannın düzeltilmesi, açık görüş izninin verii-
mesi, yiyecek girişinin engellenmemesi ve
açbk grevinden dolayı disıpbn cezası verikne-
mesi ile benzeri istemlerde buiunan aileler.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Gün-
gör'le görüşmelerinden bir sonuç alamadılar.
Gazetemizi dün ziyaret ederek. konuya du-
yarlı yaklaşan basın kuruluşlan ile kamuoyu-
na teşekkür ettiklerini belirten aileler, 12 ve
13 ocak günlerinde. Ankara'da. çeşitli sendi-
ka, gazete, dergi ve sanat kurumlanna yapı-
lan saldınlan kınadıklannı da söylediler.
Ada sahülerindebeklebizi
68
'teringözüpek devrimcisiKayhan Eclip Sakarya'yı
bugün uğurluyoruz. Onu duygulu sesiyle söylediği
şarkıyla anacağız hep: Ada sahillerinde bekliyorum...
ORALÇALIŞLAR
Edip'i nasıl hatırlıyorsunuz sorusu-
na bütün arkadaşlannın ortak yanıtı.
"Sakindi, gösterişi se^mezdi, fedakar
ve duygusaldı" oldu. "68'li yıllann ce-
sur ve gözüpek devrimcısi Kayhan
Edip Sakarva, o yıllarda. enriskliey-
lemlere katılır. fedakarhktan çekin-
mez, ama yaptıklan için kendisı'ne
farkü davrarulmasınj istemediği için,
hep geri planda durmayı ycğlerdi.
Birçok devrimci eyleme birlikte
katıldığı yakın arkadaşlanndan Avu-
kat Mustafa Lütfîi Kıyıcı onun duy-
gusal yönünü anlatırken şunlan söy-
lüyor:
•'Edip'in ölümünü duyduğumdan bu
yana 'Ada Sahillerinde Bekliyorum'
şarkısuıı mırıldanıyonım. O, bu
şarkıy ı kendine özgü duygulu bir ritim-
le sövler, kendisinden bir şeyler ka-
tardı."
Mustafa Zülkadiroğlu, Edip için,
"Sağlam bir de>rimciydi, yaptığını pa-
zarlamaktan hoşlanmazdı. dürüst, sc-
vecen, duygusal bir arkadaştı" dıyor.
Zülkadiroğlu. onu uzun yılla'r son-
ra 1992 yılmda Deniz Gezmiş'ı anma
yemeğinde görmüş. Edip. herkesın
gözlenni buğulandıran ıçli bir konuş-
ma yapmış. "Hepinizi çok seviyorum"
diyerek arkadaşlanna sanlmış. Sonra
uzun uzun geçmişe dalıp gitmişler.
1969 yılı. Edip Sakarya ve arkadaş-
lan trenle Ankara'da yapılacak E>ev-
Genç Kurultayı'na gidiyorlar. Ekibin
çatapat adını verdiği bir kısım savun-
ma sılahlan da bir çanta ile Edıp'e tes-
lım edılmiş. Polıs bu yolculuktan ha-
berdar. Tren Pendik'te durunca o za-
manki 1. Şubc Müdürü Ilgız Aykutlu,
Kayhan Edip Sakarya, 68'lerde, enrisklieylemlere katılır, feda-
karlıktan çekinmez, ama yaptıklan için kendisinc farklı dav-
ranılmasını istemediği için hep geri planda durmayı yeğlerdi.
ekibiyle trene biner ve arama yapar
Arkadaşlan Edip'i uyarırlar. O da
elindeki çantayı trenin penceresinden
aşağı fırlatır. Böylece aramayı atlatı-
rlar. Fakat Edip çantayı.geri almak
için yeniden harekete geçer. Arar ta--
rar bulamaz. çantanın yerinde yeller
esmektedir. Ankara'dan döndükle-
nnde 1. Şube Müdürü Ilgız Aykutlu
Dev-Genç'lilerle bir karşılaşmayıjda
hafif gülümseyerek şunlan scjyjef:
"Sizin mühimmatçıvı keşfettim.
Pendik'te aşağı attığı çantayı arayıp
durdu."
68'in üzerinden 25 yıldan fazla za-
man geçti. Edip. hayatın akışı içinde
evlendı. çocuk sahibi oldu. İşe girdi,
gazetecıüğe başladı. Gençlik döne-
minden farklı sıkıntılarla yüz yüze
geldı. Gündelık hayatın üzerine yük-
lediği sıkıntılar onu eziyordu.
Yalnızlığı sevıyordu.
Edip. bütün haksızlığa baş-
kaldıran insanlar gibi baskı ve
işkence gördü. Bu ülkenin ceza-
evlerinde yattı. polis karakolla-
nnı tanıdı. Dolu dolu yaşadı.
sevdi. sevildi, ağladı, isyan etti
ve öldü. Kısa. ama anlamh bir
yaşamdı onunki.
Edip'i uzun boyu ve ince be-
deniyle 20 yıl önce bir açlık gre-
vi sonrası Mamak Cezaevi'nde
elinde karavana ile anımsıyo-
rum. Gözümde hep o resim var.
Kulaklanmda ise duygulu se-
siyle söylediği: Ada Sahillerinde
Bekliyorum.
Sevgili Edip. seni hep özlemle
anacağız.
Cenaze töreni
Gazetemiz editörlerinden.
geleneksel Yunus Nadi Yanş-
ması koordinatörü. 68'in Dev-
Genç'lişi Kayhan Edip Sakarya
bugün İstanbul'da [oprağa ve-
riliyor. Bir kaza sonucu kaybet-
tiğimiz Sakarya'nın cenazesi
Levent Camii'nde kılınacak öğ-
le namazının ardından Zincırli-
kuyu Mezarlığı'nda toprağa
verilecek.
Sakarya'nın ölümü 68 kuşağı
arasında büyük üzüntü yarattı.
68'liler Vakfı'nın İstanbul'daki
temsilciliğinde dün akşam top-
lanan Sakarya'nın 68'li arka-
daşlan Sakarya'yı andılar. 68'-
liler Vakfı'nda bu akşam Sa-
karya'run anısına bir toplantı
daha yapılacak.
Otogar ve garlarda sıkı denetiın
Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkilileri Ulusoy otobüslerinde patlayan bombalann
Batman, Bitlis ve Tunceli'de kullanılanlarla aynı olduğımun belirlendiğini söylediler.
Haber Merkezi- Bolu, Kızılcahamam
ve Kınkkale'de geçen cuma günü 4 yol-
cu otobüsünde meydana gelen patlama-
lann ardından alınan güvenlik önlemle-
ri sürüyor. İçişleri Bakanı Nahit Mente-
şe'nin patlamalan. "PKK'nın eylemleri-
ni büyükşehirlere kaydırma eğilimi" ola-
rak değerlendirmesıyle birlikte başta
Ankara. İstanbul ve îzmirolmak üzere
otogar ve garlarda olağanüstü önlemler
alındı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şubcsi yetkilileri, Ulusoy fir-
masına ait otobüslere konulan bomba-
lann Batman, Bitlis ve Tunceli'de bazı
eylemlerde kullanılan bombalarla aynı
olduğunun belirlendiğini söylediler.
Olayın ardından Ankara şehirlerarası
otobüs terminalinde geniş güvenlik ön-
lemleri alındığı belirtildi. Terminalde
buiunan firmalara emniyet müdür-
lüğünce birer yazı gönderilerek, olası
saldınlara karşı dikkatli olunması ve
şüpheli görülen paketlerin polislere bil-
dirilmesi istendi. Terminalde birkaç
polisin ellerinde küçük arama cihaz-
lanyla dolaştıklan görülürken garda ise
çok sayıda polisin bulunması dikkal
çekti.
Ulusoy fırmasının Ankara çalışanlan
herhangi bir saldın girişimine karşı ba-
gajlann yolcu biletlerine kaydedildiğini
ve hareketten 15 dakika önce yolculann
otobüşe alınarak kapılann kapatıldığını
söylediler.
Istanbul'da ise emniyet birimlerinin
otobüs terminallerinin yanı sıra tren
garlannda da önlem aldıklan bildirildi.
Emniyet yetkilileri Topkapı ve Harem
otogarlannın yapılan gereği kontrolün
çok güç olduğunu ve asıl sorunun yol-
lardan alınan müşterilerden kaynak-
landığını belirterek. "Bu nedenlerle gar-
larda şüpheli görünenleri arıyoruz. An-
cak nakliye firmalarını uyardık. Özellik-
le dikkat ediyorlar. Ama tek tek arama
yapmak için ne teknik malzeme yeterli ne
de eleman sayımız. Asıl duyarlılığı oto-
büs firmalannın göstermesi gerekiyor"
dediler.
İzmir Emniyet Müdürlüğü yetkilileri
de terörle mücadele ekipleri ile bir bom-
ba uzmanı ekibin 24 saat süreyle oto-
garda hazır bulunduğunu belirttiler.
Asayiş şube ekiplerinin de otogar ve
çevresinde sürekli kontrol yaptıklannı
belirten yetkililer. kentin tüm giriş
çıkışlannın denetim altında olduğunu
söylediler. İzmir'de şüpheli görülen taşı-
tlar aranırken kargo şirketleri de uyan-
larak tüm paketlerin kontrol edilmesi
istendi. Yetkililer, giriş çıkışlann yeni-
den düzenfenerek yapısal önlemlere de
gidilmesi gerektiğini vurguladılar.
ARAYIS
TOKTAMIS ATES
YOK Uyesi Dehalar..
Bir haftadan fazla oluyor. Alpay Kabacah telefon etti.
llgimi çekeceğini umduğu bir olaydan söz etti. Marmara
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ndeki bir öğretim
üyesinin, yı/lardan beri YÖK tarafından nasıl mağdur
edildiğini anlattı. "Aman" dedim. "Hemen gönder." Bi-
zim YÖK üyelerinin sanat alanlarında da uzman olduğu-
nu doğrusu bilmiyordum. İnsan yaşadıkça neler görü-
yor, neler öğreniyor...
Derken birkaç gün sonra Sayın Mümtaz Işıngör kendi-
si aradı beni. Oğlu, bizim Ercan ve Seniha Yaylalı'nın
kızı sevgili Eylem'in sınıf arkadaşı imiş. insan duydukla-
rına inanmak istemiyor. Bu kadar haksızlık nasıl yapıla-
bilir, anlaşılmaz.
Mümtaz Işıngör: 29 yıldır öğretim üyeliği yapan bir sa-
natçı. Kendisi şu anda resmen doçent sıfatını taşıyor
ama, yanında yetişen beş asistanı profesör.
2809 sayılı yasanın geçici 10. maddesi ile sanatçı öğ-
retim üyelerine; yıllarına, başarılarına bakılarak akade-
mik unvanlar verildiği zaman, bu konuda bilirkişilik yap-
mak üzere jüriler oluşturulmuş. Elbette YÖK tarafından
oluşturulmuş bu jüriler. Ve herkes gibi Işıngör de baş-
vurmuş.
Yetkili isimlerden kurulduğu anlaşılan jüriler, kendile-
rine verilen süre içinde ve nesnel kıstaslara göre değer-
lendirmelerini yapmışlar, unvanları belirlemişler ve
hazırladıkları raporları YÖK'e sunmuşlar.
YÖK genellikle bu raporlardaki önerilere uymuş. Ama
kimileri için önerilen unvanları yetersiz bularak, daha
yüksek unvanlar dağıtmış. Kimileri için de önerilen un-
vanlardan daha aşağı unvanlar vermiş. Daha yüksek
unvan alanlar tabii memnun. Ama daha düşük unvan
alanlar, şaşmış kalmışlar bu işe. Zaten bu işlemler de
aylarca sürmüş. Artık neyini inceliyorlarsa...
YÖK'ün oluşturduğu jüri 25 Temmuz 1984 tarihli rapo-
ruyla Mümtaz Işıngör'ün "profesör olarak atanmasını"
öngörmüş. Ama aradan aylar geçmiş, ses seda yok. Ni-
hayet yaklaşık 17 (evet on yedi) ay sonra, Üniversitelera-
rası Kurul kararı ile "yardımcı doçent" unvanı verilmiş.
YÖK, yolladığı atanma bildiriminde birde "tebrik veba-
şarılar"dileyen notdüşmüş. Insanla dalga geçiyor bun-
lar...
Tabii hakkını aramak isteyen her kamu görevlisi gibi
Danıştay'a başvurmuş Işıngör de. Ama orada da binbir
yasal güçlükle karşılaşmış. Süreyi kaçırmış, zamanı ge-
çirmiş... Yani birtürlüyasaları işletememiş. Öyleya, ya-
saların inceliklerine "vakıf olmak" her TC vatandaşının
görevidir. Danıştay ne yapsın?
Elimde 5 Haziran 1986 tarihli YÖK yazısının fotokopisi
var. Işıngör'ün yardımcı doçent olarak atanması karan
mart 1986 sonunda alınmış, Ankara'dan Istanbul'a iki
buçuk ayda gelmiş.
Daha sonra YÖK 9 Mayıs 1989da bir "jest" daha yap-
mış ve Işıngör'ü doçentliğe yükseltmiş. İnsan "acaba
iyiniyet mi?" diye düşünüyor ama, 2809 sayılı yasanın
geçici 10. maddesinden üç kez yararlanamayacağı için
Işıngör'ün itiraz yolları da tıkanmış. Zaten bu yollar açık
olsa da bu yollardan kolay geçilmiyor...
Haziran 1986 tarihli YÖK yazısında ilginç bir ifade var.
Yardımcı doçentliğe atama yapılırken, "Durum görüşül-
müş ve konunun incelenmesi için kurulmuş buiunan ko-
misyon raporu da göz önünde tutularak..." gibisinden
bir ifade.
Şimdi Işıngör haklı olarak soruyor: - • • - •_-*-•- 'r"T~^
- Bu komisyon kimlerden oluşur? ''*" """";'|'*"
- Bu sanat dalındaki bilgileri nedir? "'.-'""
H
*""
- lclerinde kaçı sanatçıdır?
- Olçüleri nedir?
- insanı küçük düşürme ve onur kırma hakkını onlara
kim vermiştir?
YÖK'ün ilk kurduğu "bilirkişi jurileri" uzmanlardan
oluşuyormuş. Bunların kararlarına da saygı gösterilme-
miş. Yani burada küçük düşürülen sadece Işıngör değil.
Işıngör'ü profesörlüğe layık görenler de "iplenmiyor."
YÖK bu, yapar mı yapar. Yetkinin kaynağı da belli. Yük-
sek Öğretim Yasası. Ama yasayı böylesine "keyfi" bir
biçimde yorumlayan ve kullananların hiç mi kusuru yok?
YÖK Türk üniversiteler sisteminde dinmeyen bir acı
ve onulmaz bir yaradır. Zaten yanlış bilgilerle ve haksız
amaçlarla hazırlanmıştı. Ama uygulamaları çok daha
üzücü ve yaralayıcı oldu. Kim düzeltecek bu hataları?
Onuru kırılan, küçük düşürülen, hakları gaspedilen in-
sanların vicdani sorumluluğunu kim taşıyacak? Yitirilen
zamanı, bu en değerli şeyi, kim geri getirecek?
Makamaracı
Türk-îş yönetîcilerine
2.3 milyara 3 Mercedes
• Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral. Türk-îş Genel
Eğitim Sekreteri Salih Kılıç ve Türk-İş Genel Mali Sekreteri
Enver Toçoğlu'na yaklaşık 2.3 milyar tutannda 'Mercedes'
marka 3 yeni makam otomobili alındı.
GÜNEŞGÜRSON
ANKARA - Genel Sekreter
Şemsi Denizer'e makam aracı
olarak "Jaguar" marka oto-
mobil alınması üzerine geçen
yıl yoğun eleştirelere hedef
olan Türk-İş yöneticileri için.
2.3 milyar liraya değişik tip-
lerde 3 adet ".Vlercedes" alın-
dığı belirlendi.
Türk-İş Genel Başkanı
Bayram Meral. Türk-İş Genel
Mali Sekreteri Enver Toçoğlu
ve Türk-İş Genel Eğitim Sek-
reteri Salih Kılıç'a. toplam 2
milyar 300 milyon lira tutann-
da "Mercedes" marka 3 yeni
makam otomobili alındı.
Türk-İş Yönetim Kurulu'-
nun yılbaşından önce aldığı
bir karar doğrultusunda,
Türk-İş Genel Başkanı Me-
ral'e, 1994 model sıfır kılo-
metre E-200 tipi Mercedes
alındı. Meral'in, Türk-İş tara-
fından makam otomobili ola-
rak 1 milyar 50 milyon liraya
satın alınan Mercedes'i, "şün-
dilik" uzun yolculuklarda
kullandığı öğrenildi. Makam
aracı olarak "Renault Con-
cord" marka otomobil kulla-
nan Meral'e yeni aracın. "ver-
gi kazığı yememek" için, 1993
yılının son günlerinde alındığı
savlandı.
Yönetim Kurulu'nun aynı
karan çerçevesinde, Türk-İş
Genel Eğitim Sekreteri Salih
Kılıç da makam arabasını
1991 model 200-E model
Mercedes'le yeniledi. 650 mil-
yon liraya alınan yeni Merce-
des'in. Kıhç'ın eski makam
otomobili olan 1985 model
190 dizel Mercedes ile değişti-
nldiği belirlendi.
Türk-İş Genel Mali Sekre-
teri Emer Toçoğlu'na da
Genel Başkanı olduğu Demir-
yol-İş Sendikası tarafından
yaklaşık 600 milyon lira değe-
rinde 200-E tipi Mercedes
alındı. Halen Türk-İş'e ait
olan Opel Vectra marka oto-
mobili makam otomobili ola*-
rak kullanan Toçoğlu. ma^
kam otomobillerinin "eskidi-
ğjni" ifade ederek şunlan
söyledi: •
"Bayram Meral'e alınaa
araba, ilavelerie birlikte 1 mil-
yar 50 milyona mal oldu. Rad-
yo, çivili lastik ilave edildi.
I993'ün son günlerinde alına-
rak, 100 -150 milyon lira fazla
ödeme yapılmaktan kurtuldu.
Salih Kılıç da motoru bozult
eski Mercedes'i kullanıyonht
Onu 220 milyona yerip, üstünü
ödedi. Demiryol-İş Sendikası
da yönetim kurulu kararıyla,
1.5 ay önce 600 milyona .Vler-
cedes alınmasını kararlaştirdı.
Şimdi, bana alınan arabayı
satsak 750 milyon eder. Ben,
OpePi kuUanıyorum. Demir-
yol-İş yönetimi de Mercedesi
kullanıyor. L'zun yollarda bea
biniyonım. Arabalan hesaph
aldık."
Toçoğlu. arabalann alırru-
na ilişkin yönetim kurulu kâ-
rarlanna "itiraz olmadtğmı"
da vurguladı.