Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 OCAK1994 CUMARTESİ
GENÇLİK - EĞİTİM
Anadolu vefenliseleri sınavında
fenvematematikağırlıkkazandıGençlik-Eğitinı Servisi - Anadolu ve fen liseleri
ginş sınav lannda. matematik ve fen bilgisi
başansını öne çıkaran önemli değişiklik
yapıldı. Kamuoyunda bilinmeyen ve sınavlara
hazırlanmakta olan öğrenci ve ailelerini
tedirgin eden değişikliğin içeriğini açıkbyoruz.
Geçmiş yıllarda test l ve test 2
sınav sonuçlan bir bütün olarak kendi içinde
değerlenirdi. Bütün öğrencilerin yanıtladıklan
soru sayısı, puan ortalaması ile bağlantıb ikı
ayn test için sonuç olarak ortaya çıkan
standart sapmalar birbirine yakın olurdu. Bu
nedenle de sosyal bilgiler, din-ahlak,
matematik, fen bilgileri olmak üzere dört ayn
grupta toplanan sorulann ağırhğı birbirine
yakın, eşdeğer oluyordu. Öğrencinin hangi
alandan olursa olsun toplam doğru yanıtladığı
soru önem kazanıyordu. Değiştirilen yeni
değerlendirme sisteminde, bu yıbn sınav
sonuçlannda sosyal bilgiler, din-ahlak,
matematik, fen bilgileri sorulan dört ayn gnıp
olarak kendi içinde değerlendirilecek. Her
gruba öğrencilerin verdikleri yanıtlar kendi
içinde toplanıp, öğrenci sayısına bölünerek
yanıtlanan soru ortalaması ve standart sapma
elde edileceği için de öğrencilerin daha az
sayıda doğru yanıtlayabildikleri matematik ve
fen grubu değerlendirmesinde standart sapma
daha düşük olacak. Yüksek öğrenime giriş
sınavlannda çıkan sonuçlara benzer bir sonuç
beklendiği için de öğrencilerin
matematik ve fen grubunda doğru
yanıtladıklan soru sayısının getireceği puan
ağırlığı çok daha yüksek olacak. Bir başka
anlatım ile matematik ve fen alanlannda
başanlı olan ve daha fazla doğru
yanıt vermiş olan öğrencilerin alacaklan
toplam puan, bütün soru gruplanna dağılmış
olarak aynı sayıda doğru yanıt vermiş
öğrencilerden çok daha fazla olabilecek.
Sonuç olarak yeni sınav değerlendirmesi
düzeninde, ailelerin çocuklannı
hazırlarken, matematik ve fen grubu
hazırlığına ağırlık vermelerini öğütlüyoruz. •
Medyadanbirvampir öyküsü
BEHZATŞAHİN
Vampırlere inanır mısınız?
Hani şu kan emen, sadece gece-
leri ortaya çıkan, haçtan sarmı-
saktan korkan ve aynada sureti
görünmeyen... Hadi carum,
olur mu öyle şey. demeyin. Var-
mış. Aylık bir dergi üç vampirle
konuşmuş. hem de fotoğrafla-
mış. Başhğına da "İs-
tanbul'da Dracula muhabbeti"
demış. Şimdi sıki durun...
Vampırlerin ıkısiyle biz de ko-
nuştuk!.. Hem de gün ışığın-
da. Üçüncü vampirin işı
varmış, gelemedi.
Tank Bügin, hala annesın-
den izin almadan gece dışan-
da kalamıyor. Orkun Uçar da
ne içki ne sigara kullamyor
Yatmadan önce de bir bardak
süt içmeyi ihmal etrniyor. Ee.
vampir bunun neresinde?
"Biz bir medya deneyi vap-
tık, oldukça da eğlendik." İşin
sırn ışte burada Med\ aya ya-
pılan bir "kamera şakası."
Hem de vedı dergi sayfası tu-
tannda. "Medyanm, yansıttığı
konularla ilgili gerekli araştır-
mayi yapmadığını biliyoruz.
Bunu ortaya çıkarmak için
böyle bir deneye karar verdik."
"Kamera şakası" böyle başla-
dı. Ashnda, inandıncı olmak
için daha organize bir yöntem
düşünmüşler başta. Garip bir
dille yazılmış ve vampirlerin
yaşadığını gün ışığına çıkara-
cak düzmece bir kitap, çeşitli
dergi, gazete ve televizyonlara
gönderilecek, sanki bu ihbar
kitabını vampirlere düşman
bir kişi göndermiş izlenimi ve-
rilecekti. Sonra da oltaya kim
takılırsa, vampir rolü oynana-
Medyaya, 'kan emen vampir' rolüyle 'kamera şakası' yapan Tarık Bilgin ve Orkun Uçar, oldukça eğlendikkrini söylüyorlar.
caktı. "Hiç gerek kalmadı" dı-
yor Orkun. "Bir arkadaşımı
ziyaret için gittiğim dergideki
bir muhabire, seks sırasında
kan içen insanlarla röportaj
yapmak ister misin, diye sor-
dum. Biraz sonra telaşla geldi,
şefine sormuş,'Aman kimseye
söylemeyın, bu haberi biz ya-
pacağız' dedi. Tank'ı aradım,
sanki aramızda özel bir dil kul-
lanıyormuş gibi, garip bir dille
bir şeyler söyledim. Sonra da
kıza, arkadaşlanmın da göriiş-
meyi kabul ettiklerini aktar-
dım, randevulaştık."
Orkun, Tank ve Fikret bu-
luşma yennde hazırdı. Uzun
uzun konuşuldu, neler anlatıl-
dı neler. Tank bir ara, doğa-
üstü yeteneğini göstermek için
dergi muhabirine "Şu anda
saat tam olarak beşi çeyrek ge-
çiyor" dedi. Kol saatine bakıp
doğru olduğunu gören muha-
bırin şaşkınhğı iyicearttı. Hal-
buki, muhabirin tam arkasın-
daki duvar saati Tank'ın do-
ğaüstü gücünün sırnydı.
Anlatılanlar inanılır gibi de-
ğildi. Muhabirin ağa açık kal-
mıştı. Bir de kanı ıçilen kızlar-
la görüşmek gerekiyordu. Kı-
zlara da rolleri anlaüldı, isim-
siz ve fotoğrafsız olmak
kaydıyla görüşme sağlandı.
Doğru ışte, bir tarafta vam-
pirler. diğer yanda kurbanla-
n...
Bir de uzman görüşü oldu
mu tamamdı iş. Orkun, Tank
ve Fikret, çok sevdikleri, Tür-
kiye'nin tek gizemcisı Gio-
vanni Scognamillo'ya olayı
anlattı. Görüşme ayarlandı.
Giovanni Bey de muhabire
(hem de üç vampirin yanında)
bunun bir tür sapıklık oldu-
ğunu ve bu tür insanlann te-
davi altına alınması gerektiği-
ni aktardı. Istenilen fotoğraf-
lar da çekildikten sonra iş bit-
tı. Ve bu dergi, ocak sayısında
bu konuya tam yedi sayfa
ayırdı.
Sonra neoldu?
"özellikle çevremizdeki kız-
lardan olumlu tepkiler aldık,
kısmetimiz açıldı" diyorlar
espriyle kanşık. "Aslında" di-
yorlar, "Biz, bir anlamda med-
ya anarşistiyiz. Bir sürii dergi
var. Niçin, kimin için çıkıyor
belli değil. Adnan Hoca gibi
tipier bu dergilerde sayfalar
dölusu yer bulabiliyor. Dürüst
çalışanlann ise okur sayısı az.
Işte, bunun için böy le bir ders
vemıeyi düşündük." Ali Poy-
razoğlu tiyatrosunda bir süre
kurs gören üç gencin bu dene-
yi, hem oyun güçlerini, hem
de bazı gerçekleri gözler önü-
ne seriyor.
Aynlırken söz alıyoruz,
"Aslında vampirlerse, başka
bir basın organına Cumhuri-
yet'i nasıl işlettiklerini söyle-
meyecekler." Kahkahalar... •
Samsunlu öğrencilerden
dayağakarşıimza
SAMSUN (Cumhuriyet) - Samsun'daki
okullarda dayak olaylannın gündeme gelmesı
üzerine "dayağa karşı imza kampanyası" baş-
latıldı. Kampanyaya, başta öğrenciler olmak
üzere eğitimciler ve toplumun her kesimınden
insanlar destek verirken, dayaksız eğjtim is-
tendi.
"Okullarda olması gereken çağdaş eğitimde
sebep ne olursa olsun dayağın yeri olmadığına
inanryoruz ve dayak atan eğitimcileri kınıyo-
ruz" başlığı alünda imzaya açılan kampanya-
ya en son olarak Samsun Anadolu Lisesi'nde
bir öğrencinin dövülmesi yol açtı.
Samsun Anadolu Lisesi İngilizce öğretmen-
lerinden Fikret Atlı'nın lise 2. sınıf öğrencile-
rinden T.Ö.'yü, sınıfta gürültü çıkaran öğren-
cileri ihbar etmediği için dövdüğü ileri sürül-
dü. Dövülen T.Ö., arkadaşlan ile birlikte
Eğit-Sen'e giderek yardım istedi. T.Ö. dayak
olayını şöyle anlattı:
"İngüizce öğretmenimiz Fikret Atlı sınıfta
gürültü çıkaran bir arkadaşunızın ismini isteye-
rek bana bir saat zaman tanıdı. Tabii ben git-
medim yanına. ÖğJe tatilinde beni ve sınıftaki
arkadaşlanmdan iki kişiyi okulun müdür
yarduncılanndan Veysel Karaniç Çebi'nin
odasına götürdü. Odada öğretmenler de vardı.
Bunlann isimleri de Veysel Karaniç Çebi, Emi-
ne Özçelik. Semra Dutlar ve Lğur Bcrk. İngi-
lizce öğretmenimiz benden tekrar isim istedi.
Ben >eremeyeceğimi söyleyince saçunı çekerek
çeneme yuniruklarla vurdu. Ardından da, He-
pmizı üçüncü kata kadar sürükleyerek
çıkannm, sizi yaşatmam' diye de tehdit etti."
Eğit-Sen Samsun Şubesi tarafından vapılan
açıklamada da şövle denildi:
"Anadolu Lisesi'nde meydana gelen dayak
ve tehdit etme olayını kınıyoruz. Bunu. baskıcı
eğitimin ve tek tip insan yetiştimıe politikasımn
bir uzantısı olarak görüyoruz. Davak yiven ve
tehdit edilen sadece T.Ö. değildir. Bunlar tüm
liseli gençliğe > apılmtştır.
Biz böjle görüyonız. Amaç bellidir. Dayak-
la. tehditle sindirme. Daha önce Anadolu Lise-
si'nde olan gözaltılarla polislc işbirliğini de
kanıtlamış olan eski müdür yardımcısı Fikret
Atlı'vı rejimin bir parçası olarak görüyomz.
Okuİlarda polis, dayak ve tehdit istemiyoruz.
Bu konuda kamuoyunu duyarlı olmaya çağm-
yoruz". •
BOCAZtÇİ tMVERSİTESt
Mühendislik Kıüübü
proje yanşması düzenledi
Gençlik-Eğitim Servisi -
Genç mühendis adaylan pro-
jelerini yanştınyor. Boğaziçi
Üniversitesi, Mühendisliİc
Kulübü tarafından Bilgisayar
Elektrik, İnşaat, Kimya, Ma-
kine ve Endüstri mühendislik-
leri ile Tabii BUimler katego-
rilerinde düzenlenen yanşma-
da konular, öğrencilerin hayal
gücüne ve şirketlerin önerileri-
ne bırakılmış.
"Öğrencileri araştırmaya
yöneltmek, düşünmeye zor-
lamak, yeni şeyler üretmeye
olanak sağlamak ve ülkenin
teknolojik gelişimine katkıda
bulunmak" amaayla düzenle-
nen yanşmaya öğrenciler,
projeleri ile bireysel ya da grup
halinde kaülabiliyorlar. Proje
yanşmasını düzenleyen Mü-
hendislik Kulübü üyelerinden
Tevfik Camgöz,"Niçin proje
yarışması?" sorumuza şu
yanıtı veriyor:
"Uzun süredir Türkiye'deki
araştırma eksikliğini görüyor
ve bu konuda bir şeyler yap-
mak istiyordum.
Yabancı arkadaşlarla ko-
nuşuyor, fikirlerini alıyordıun.
Bu yaz Amerika'ya gitme
fırsatı buldum.
Orada birkaç üniversite do-
laştım ve proje yarışmasının
araştırmaya sevk etmekte en
iyi yol olduğunu gördüm. Daha
sonra kulüp olarak bu yan-
şmayı düzenlemeye karar ver-
dik."
Camgöz, değerlendirme
aşamasındaki yaklaşık 70
projenin bundan sonra ne ola-
cağı konusunda ise şunlan
söylüyor:
"Şu an gelen projeleri konu-
larına göre ayırıp, sınıflandırı-
yoruz. Daha sonra bunları ilgili
şirketkTe fakslayacağız. Şir-
ketkrden, ilk üç tercihlerini,
tekliflerini ve desteklevecekleri
projeleri isteyeceğiz. Projelerin
gereekleştiriİmesinde maddi ve
manevi destekleyici olarak
gördügümüz bu şirketlerden
öğrendlere gerekli olan teknik
ve maddi olanaklan sağlayan-
lar, proje bitiminde teüf hakkı
ödeyerek projeye sahip olabile-
cekler."
Mart ayı içerisinde yine
Mühendishk Kulübü tarafın-
dan düzenlenecek "Engtnee-
ring Days" adlı faaliyette pro-
jelerdeki gelişrneleri anlat-
mayı planlayan kulüp, fınal
kokteylinde ise katkıda bulu-
nan şirketleri tanıtmayı
amaçlıyor.
Boğaziçi Üniversitesi Mü-
hendislik Kulübü'nce düzen-
lenen yanşmada, projeleri, üç
öğretim üyesi, üç şirket yetki-
lisi ve bir araştırma görevlisin-
den oluşan jüri değerlendire-
cek. Sonuçlar haaran ayında
açıklanacak. •
Astronomi öğrencflerinin, kütüphanelerindeki en yeni kaynak 1968 basmu. (ALİ BIZDEN >
'Eskikafalı, yenimezımlar'
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Bilginin
son hızla büyüdüğü ve yenilendiği gerçeği bir
yanda, kütüphanelerin gündemi izleyememesi
bir yanda... Üniversitelerin
kütüphanelerindeki kaynaklann eski oluşu,
gebşmelerden habersiz, "eski kafalı, yeni
mezunlar" kazandınyor. Ege Üniversitesi
Fen Fakültesi Astronomi Bölümü öğrencileri,
kütüphanelerindeki en yeni kaynağın 1968
basımı olduğunu bebrtiyor ve öğretim
görevblerinin abone olduğu yabancı
dergilerden gelişmeleri izlemeye çabşıyorlar.
Bir astronomi bölümü öğrencisinin ağzmdan,
astroloji profesörü olmarun en zor yolunu
aktarabm: "Saçımzı başuıızı iyice dağıtm.
Sakalımzla kanştınn. Garip, abartılı,
geometrik takılar taktştınn, en az bu haliniz
kadar garip kıyafetlere bürünün: Siz artık bir
astroloji profesörüsünüz." Astronomi
öğrencilerinin en büyük sıkıntılanndan biri,
"Falımıza baksana" diye peşlerinde
dolananlar... EÜ Astronomi Bölümü son sınıf
öğrencisı Ömür Çakırlı anlatıyor: "Sokakta
falıma, burcuma bak diyenlere sinir oluyonız.
Bu durumla karşüaşınca bir önerimiz oluyor;
doktora gidip. elindeki çizgileri değiştirin,
kaderiniz de dcğişsin. Çoğu insan astroloji ile
astronomi arasındaki farkı bilmiyor.
Türkiye'de astronomi hiçe sayılıyor. Astroloji
ile, insanlann umut ve kadercilikleri
sömürülü\or. İnsan psikolojisini biraz bilen
herkes astroloji profesörü olabilir. Tarot,
burç, bilmem ne falı etrafımızı sardı..."
Astronomi Bölümü Topluluğu öğrencileri
aylık bir astronomi dergisi yaymbyorlar.
Dergi için çabşırken, kütüphanelerinin
yetersizliğini ortadan kaldırmaya çabşıyorlar.
Öğretim üyelerinin abone olduğu yabancı
dergilerden çeviriler yaparak, "eksi kafalı yeni
mezun" olmamak için çaba harcıyorlar.
Bölüm öğrencileri, liselere gidip astronomiyi
anlatıyor, slayt gösterisi yapıyor. Günay Taş
astronomi bölümünde h'sansüstü öğrenimi
görüyor. Dergiyi okulun hiçbirdesteği
obnaksızın yayınlıyorlar. Dekanbktan
yardım istemişler. olumlu bir yanıt ahnmamıs.
Böylelıkle dergi, öğrenci ve öğretim
elemanlannın özvensiyle yayınlanıyor. •
0 ALTeRİVAf iF PANO
Bu akşam yemeği kim
yapsın karar veremedik!
Bize yardım edin!
7 bokar orkokt
(0212)244 0804
Oy kantinler kantinler
Burda kurulur düşler
Bu nesil yanlış olmuş
Bir daha denesinler...
(Fakir kafiye)
iklncl sınıf şalr
BOtön zamanların
YılduTeknlkllAriri!
Kadınım söyle sen
mutlu oldun mu?
(Ben olamadım!)
MOnfosih orkok-ln!
Zincire vurulan düşünce
Insanı insan yapar düşünce. Kendisini aşmasına imkan
sağlar. Bu da toplumların ilerlemesidir. Hangi doğrultuda
olursa olsun düsüncesinin özgürce söylenmesine izin
verilmelidir. İşte demokrasi özü budur; düşünce
özgürlüğü.
Oysagünümüzde çok kişi düşüncelerinden dolayı
yargılanıyor, tutuklanıyor, hapsediliyor. Kitap yazar,
tutuklamr; şarkı söyler, hapsedilir; program yapar,
yargılanır. Hep susturuluyoruz.korkutuluyoruz...
Düşüncelerimizin karşısmda, şiddetigörüyoruz. Bizler,
farklı inanç, düşüncelerden gelen insanlanz ve aynı çatı
altındayaşıyoruz. Türk-Kürt, dindar-dinsiz, Alevi-Sünni,
hepimiz eşitiz, hepimiz insanız. Kimse kimseyi
düşüncesinden dolayı yargılayamaz, korkutamaz.
Susturmak vekorkutmakhiçbirşeyiçözümlemez. Bugün
ülkece yaşadığımız sorunlar, düşünceye karşı olan
kapalılıktan kaynaklanıyor. Çünkü kendimizinkinden
farklı görüşleri suçladık ve şiddete başvurduk. tnsan
varoldukça düşünceler de yaşayacaktır. Düşünceler
yaşadıkça da sağlıklı toplumlar ortaya çıkacak ve
gelişecektir.
Hepimiz bu topraklar üzermde yaşıyoruz. Elbette
düşüncelerimizi söylemeye hakkımız var. Gelin, hepimiz
görüşlere karşı şiddet yolunu değil, sevgiyolunu seçelim.
Sevgi hep bizimle olsun.
FERİDEACAR
'Promosyon savaşında
basın büyük yara aldı'
Gençtik-Eğitim Servisi -
Anadolu Üniversitesi İleti-
şim Bilimleri Fakültesi Basım
ve Yayımcıhk Bölümü son
sınıf öğrencileri tarafından
seminer dersi kapsamında
basında promosyon savaşı
tartışıldı.
Doç. Dr. Nuray Serter baş-
kanlığında gercekleştirilen
seminerde, basırun büyüme-
yen tiraj pastası içinde pay
kapma ve bder olma yanşı
içine girdiğini anlatan Şule
Işık, okur sayısını arttırmak
için girişimlerde bulunula-
cağı yerde, reklam anlayı-
şlannm da tersi olarak birbir-
lerinin okurlannı kapma
amacıyla promosyon savaşı-
na başladıklannı söyledi.
Son olarak yaşanılan
ansiklopedi savaşının gazete-
leri çok büyük açmazlara
soktuğunu belirten Işık, ga-
zetelerin verdiği ansiklopedi-
lerin çocuklann işine ya-
radığını, çoğu ailenin deko-
rasyon malzemesi olarak
bunlan kullandığını ifade
etti.
Gazeteler arasında gecen
savaşı eğlenerek izlediğini
açıklayan Mine Esen de ko-
nuşmasında, gazetelenn çok
büyük karlara geçtiğinı ve
bina yatınmlan yaptıklanru
bu yatınmlan karşılayabil-
mek için de bu savaşın bir zo-
runluluk olarak ortaya çıktı-
ğını söyledi. Gazetelerin
ekonomiİc sıkıntılar içinde ol-
duklannı anlatan Esen,
"Okurlann yüzde 75*i gazete-
yi kuponu için, dolaytsıyla
ansiklopedisi için alıyor. Pro-
mosyon savaşınm başlaması
flan tarifelerini arttırdı. Zaten
amaç da buydu. Üç büyükler
tek başlanna piyasaya hakim
olma yanşı içine girdiler. Te-
kelleşme sorunu yeniden gün-
deme gelmiştir. Bu kez durum
daha da ciddidir" dedi.
Basınm işlevlerini yerine
getiremediğmi söyleyen
Mine Esen, basının dördün-
cü güç olmaktan çıküğını ve
ansiklopedi savaşının da ya-
zarlar arasına kadar sıçraya-
rak birbirlerine çamur atma
yanşına dönüştüğünü ifade
etti. Esen, konuşmasında
basında süren bu savaştan
halkın zararb çıkacağını ve
basın kurumunun onanlması
zor yaralar alacağmı dile ge-
tirdi. •
Barış Nedir Sizce...
Barış nedir sizce?
Özgürce uçabümesi mi kuşlarm gökyüzünde,
Pembe bulutlarm mı kaplaması her tarafı.
Ypksa acı bir savaştan çıkmış
Ölü bir kent mi barış?
Barış nedir sizce?
Ejıgin denizlerin hep suskun olması mı,
Rahatça esebilmesi mi rüzgarın etrafta
Günlerin hep mutlu, güzelgeçmesi miyoksa.
Barış nedir sizce?
Kıyüara vuran köpük köpük dalgalar mı?
Yoksa bebeğini uyutmak için
Ninni söyleyen bir anne mi?
Barış nedir sizce?
Barış nedir sizce?
Özgürce konuşabilmesi mi insanlann
Zulüm görmeden, ağlamadan
Yaşamak mı yoksa
Silah seslerini unutmak
Hayallere dalmak mı barış?
EVRENERGEL
ÜsküdarKtz Lisesi