Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 OCAK1994 CUM ARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
1O6kiloesrar
ele geçirildi
• İstanbul Haber Servisi -
İstanbul Emniyet
Müdürlüğü Narkotik Şube
ekiplerinin BağcıJar'da bir
eve yaptığı baskında, dört
kişinin 106kilogramesrarla
yakalandığı bildirildi.
Narkotik Şube
Müdürlüğü'nden dün
yapılan açıklamaya göre, bir
istihbaratı değerlendiren
Narkotik ekiplerinin
Bağcılar Bağlar
Mahallesi'nde İbrahim
Çoruh'a ait eve yaptığı
baskında, paketler halinde
106 kilogram esrarele
geçirildiği belirtildi. Olayla
ilgili olarak İbrahim Çoruh,
Sabit Çoruh, Çadır Ozçük ve
Havzullah Çapan adlı
kişilerin gözaltına alındığı
bildirildi.
Diyanet: Kürtaj
haramdır
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Diyanet Işleri
Başkanlığı Din İşleri Yüksek
Kurulu üyeşi Hasan Şakir
Sancaktar, Islam dinine göre,
fazla çocuk sahibi olmamak
için aile planlamasının
serbest olduğunu belirterek
"İslam dininde haram olan
kürtajdır.
Ancak annenin ve
çocuğun sağhklı olmaması
halinde kiitaj caizdir" dedi.
Sancaktar, "Milyonlarca
kadınımız kürtajdan ölüyor.
Bunun yerine yöntemlerle
korunarak çocuk sahibi
olmalan sağlanmalıdır"
dedi.
6 polîse
soruşturma
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Aydın Emniyet
Müdürlüğü'nde
gözalündayken yaşamını
yitiren Bakı Erdoğan'a
işkence yapmakla suçlanan 6
polisin, Erdoğan'ın
işkenceden ölmediğinin adli
raporda belirtilmesinin
ardından "zanlılara kötü
muamele'den
yargılanmalan
kararlaştınldı. Soruşturmayı
yürüten Aydın Cumhuriyet
Savcılığı. olayla ilgili olarak
fbrahim Türedi,
Abdurrahman Çetinkaya,
Cahit Sandıkçı, Ayhan
Erda»,-A«Kuralve
NecmettİH Aydın haklannda
işkence yaptıklan savıyla
soruşturma açtı.
Açlık grevleri
sona erdi
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- Adalet
BakanlığYnın 9 Eylül
Genelgesi'ne tepki olarak
Aydın ve Buca cezaevlerinde
başlatılan açlık grevi, karann
geri ahnması üzerine dün
sona erdi. Aydın Cezaevi
yetkilileri, 26 gün süren açlık
grevine son verilmesmin
ardından eyleme katılan 26
tutuklu ve hükümlünün
sağlık kontrolünden
geçirildiğini ve doktor
kontrolüne alındıklannı
bildirdiler. Buca Cezaevi'nde
de dün akşam saatlerinde 11 'i
kadın 50 tutuklu ve
hükümlü, isteklerinin yerine
getirilmesi üzerine 26günlük
grevlerini sona erdirdi.
Vatandaştıktan
çıkanlanlar
• ANKARA (ANKA)-
Bakanlar Kurulu, 160 kişinin
Türk vatandaşlığmın
kaybettirilmesini
kararlaştırdı. Bakanlar
Kurulu'nun 160 kişi için
verdiği vatandaşhğı
kaybetürme karan, Resmi
Gazete'de dün yayımlanarak
yürürlüğegirdi. Kararla
vatandaşlıktan çıkanlan 160
kişinin isim ve kımlik bilgileri
de Resmi Gazete'de
yayımlandı.
Ayrupaödülü
Gülşen Kuğu'nun
• ANKARA (AA) - 'Çevre
korunması için Avrupa
ödülü", birTürke verildi.
İsviçre'nin Basel kentinde
bulunan Johann Wolfgang
Von Goethe Vakfı'nın,
doğanın korunmasına
katkıda bulunanlara verdiği
ödül, 1993 yılında Çevre
Bakanlığı Dış İüşkiler Dairesi
Başkanlığı elemanlanndan
biyolog Gülşen Kuğu'ya
verildi. 26 yaşındaki Gülşen
Kuğu, aldığı ödülün doğa
korumasına katkıda bulunan
genç bilimadamlanna
verildiğini belirterek
"Avrupa Konseyi çevre
alarunda yapuğı çahşmalar
dolayısıyla beni aday
göstermiş. Şimdiye İcadar
Türkiye'de yapılan tüm doğa
koruma çakşmalannı_
yurtdışında tanıtüm. Ülkerni
temsil edebildiğim için verilen
bu ödül benı mutlu etti" dedi.
Moğultay/Memurlann örgütlenme olayının önündeki tüm engelleri kaldırdık' dedi
Memuruııgüvencesibenimİstanbul Haber Servisi-Anka
ra'da önceki gün eylem yapan
memurlann polisten dayak ye-
mesinin hemen ardından, dün
İstanbul'da bir basın toplantısı
düzenleyen Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Mehmet Mo-
ğultay. Kamu Çalışanlan Sen-
dikası yasa taslağı tasansının
önümüzdeki hafta Bakanlar
Kurulu'nda gündeme geleceği-
ni anımsatarak, "Memurların
örgütlenme olayının önündeki
tüm engelleri kaldırdık. Memur-
larımızın hak arama mücadele-
sini anlaytş \e takdirle karşılıvo-
nım. Memuriar bana güvensin,
çünkü ben onların güvencesi-
yinT dedi.
SSK'nın Beşiktaş'taki sosyal
tesislerinde düzenlediği basın
toplantısında, sözlerine, Tür-
kiye'deki sendikal hareketin
geçmişini anımsatarak başla-
yan Moğultay. "Yasal çerçeve
içinde kalmak koşuiuyla me-
murların hak arama mücadelesi-
ni anlayışla karşılıyorum. Türki-
ye'de son on yıidır yaşanan sus-
kunluk ve vasaklar dönemi sona
erdi. Artık hak arama nıücadele-
si başladı" şeklinde konuştu.
Engeller kalkacak
Avrupa'da da standart bir
Kamu çaltşanlarının önceki gün Ankara'da yaptığı yüriiyüşü, polis zor kullanarak önledi. Bu rurum tepkiyle karşılandı.
memur sendıkacılığının söz ko-
nusu olmadığını öne süren Mo-
ğultay, gerek birinci gerekse
ikinci DYP-SHP koalisyon hü-
kümetleri sırasında memur sen-
dikalannın kurumsallaştınlma-
sı, memurlann örgütlenme öz-
gürlüğü, yasal düzenlemeler ve
son olarak Kamu Personeli
Sendikası Yasası'nı yaşama ge-
çirmeye çalıştıklannı söyledi.
Moğultay, Kamu Personeli
Sendikası Yasası taslağının da
önümüzdeki hafta önce Bakan-
lar Kurulu, hemen ardından ise
TBMM'de görüşüleceğini be-
lirtti ve son yasa tasansıyla tüm
engellerin ortadan kalkacağmı,
yalnızca memurlarla ilgili grev,
lokavt ve toplusözleşme karar-
lannın Bakanlar Kurulu'nun
yetki alanına girdiğini açıkladı.
'Türkiye geçiş döneminde'
Moğultay, gazetecilerin, ön-
ceki günkü eylemde polisten
dayak yiyen kamu çalışanı me-
murlann durumuyla ilgili yö-
nelttiği sorulan da şöyle yanı-
tladı: Dün (önceki gün) Anka-
ra'da eylem yapan bazı memur-
lann karakollara götürüldüğü
biçiminde duyumlar aldık. He-
men İçişleri Bakanı'yla temasa
geçerek kendilerine iyi muamele
yapdmasını istedim. Çoğu
bırakıidı. 66 kadar memur ise
sorgulamadan sonra serbest ka-
lacak. Ben ber zaman memur-
lann örgütlenmesine taraftar ol-
dum. Çünkü toplum suskunsa,
ortada bir tehlike var demekrir.
Eğer toplum konuşuyorsa, de-
mokrasinin kuralları işler. Da-
yak olaylarının hiç olmamasııu
isterdim. Gerçi evlem öncesi
İçişleri Bakam'vla memuriar
konusunda göriismedim, ancak
gerek İçişleri Bakanı gerekse
Ankara Emniyet Müdürü'nün
memurlara dayak atılmasıyia il-
gili emir \erdiklerini sanmıyo-
nım. Ancak bazı küçük olaylar
otmuş. Fakat Türkiye bir geçiş
dönemi yaşıyor. Bazı olumsuz-
lukların düzeltilmesi zaman alı-
yor. Böyle şeylerin olmamasını
dilerdim.
ARAYIS
TOKTAMIS ATES
Yasanın Gûcû
ANKARA EMNtYET MÜDÜRÜ DAYAĞIS AVUNDU
Taşanlar: Yürüyüşe
seyirci kalamazdık• Ankara Emniyet MüdürüOrhan Taşanlar. memurlann
yürüyüşünün yasadışı olduğunu, polisin müdahale hakkı
bulunduğunu belirterek 'Biz Donkişot değiliz' dedi. İçişleri Bakanı
Menteşe ise 'Olay bizi üzmüştür' diye konuştu.
Havakirliliği
GÖKSELPOLAT
ANKARA - içişleri Bakanı Nahit
Menteşe, Ankara'daki memur eylemin-
de çıkan olaylarla ilgili bir yorum yap-
maktan kaçınırken olaylar sırasında
emrindeki polisler ile birlikte memurla-
ra saldıran Ankara Emniyet Müdürü
Orhan Taşanlar, ortada yasadışı bir
gösteri olduğunu belirterek "Biz Donki-
şot değüiz" dedi.
Taşanlar, "Polisin memurlara saldır-
ması yurttaşlardan büyük tepki gördü"
ifadesi üzerine, ızinsiz yasadışı gösteri ve
yürüyüşe polisin müdahale etme hakkı
bulunduğunu belirtti. Taşanlar, Cum-
huriyet'e yaptığı açıklamada şunlan
söyledi:
"Şimdi asıl meseleyi hem basın hem
kamuoyu kaçırıyor. Ortada bir kanun-
suz gösteri »ar. Demokrasj, herkesin ba-
şına buyruk hareket etmesi değildir. 2911
sayılı Toplantı ve Gösteri Yüriiyüşleri
Kanunu'nu herkesin bilmesi gerekir.
Izinsiz, kanunsu7 gösteri ve yürüyüşe mü-
dahale edileceğini beürtir."
Ankara Emniyet Müdürü Taşanlar,
gösteri yapılmasına karşın İstanbul ve
İzmir'de olay çıkmadığının anımsatıl-
ması üzerine, İstanbul ve İzmir polisini
olaylan seyretmekle suçladı.
İçişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin ise
olaylarla ilgili yorum yapmaktan kaçın-
dığı gözlendi. Menteşe. dün bu konuda
kendisine soru yönelten gazetecilere,
"Olay bizi üzmüştür" demekle yetindi.
Kozakçıoğhu Sözeıti
suçlamasını yalanladı
• İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen. hava
kirliliği konusunda valinin kendilerini suçladığı iddialanntn bizzat
Kozakçıoğlu tarafından yalanlandığını söyledi. Sözen, bir gazetede
yer alan haberle ilgili olarak 'Vali beni aradı, böyle bir şey
söylemediğini iletti' dedi.
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Bü-
yükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sö-
zen, Vali Hayri Kozakçıoğlu'nun hava
kirliliği konusunda kendisini suçladığı
yolundaki haberlenn doğru olmadığını
söyledi. Sözen, Kozakçıoğlu'nun kendi-
sini arayarak yanlışhğın düzeltildiğini
bildiıdi.
Dün bir yayın organında yer alan
"Kozakçıoğlu, hava kirliliği nedeniyk
Sözen'i suçladı" yolundakı haber üzeri-
ne bir açıklama yapan Sözen. haberin
doğru olmadığını söyledi. Vali Hayri
Kozakçıoğlu'nun sabah kendisini ev-
den aradığını ve gazetede yer alan sözle-
rin kendisine ait olmadığını söylediğini
bildiren Sözen, şöyle devam etti:
"Son derece üzgündü. Bana böyle bir
şey söylemediğini iletti. Basın bazen böy-
le şeyler yapıyor. Hava kirliliği dünyanın
hiçbir bü\ük kentinde İstanbul kadar az
değildir."
Sözen. hava kirliliğini önlemek ama-
cıyla getirilecek ithal kömür ihalelcrinin
de belediye tarafından iptal ettirilmesi-
ne ilişkin olarak da şunlan söyledi:
"Sözü edilen ihaleler konusunda biz
yabancı bir ihale mafyası ile karşı karşı-
ya kaldığımız için iptal ettik. Halkımıza
teklif edilen parav la kömür veremezdik."
Dün yaptığı DİSK ziyareti sırasında
da Kozakçıoğlu ile bir telefon görüşme-
si vapan Sözen'in, "Sayın Vali, bu ne ilk,
ne de son. Lmanm bu çarpıklıklar düze-
lecek" dedıği du>uldu.
Kirli hava Türkiye'yi boğuyor
Çorum, Erzurum, Konya, Trabzon, Zonguldak ve Sıvas'ta hava kirliliği 'tehlike' sınınna yaklaştı
Yurt Haberleri Servisi - Birçok
ilde hava kirliliği tehlikeli boyut-
lara vardı. Çorum. Erzurum,
Konya, Trabzon, Zonguldak ve
Sıvas'ta hava kirliliği zaman za-
man "tehlike" sınırlanna ulaşı-
yor. Birçok kentte devlet, SSK ve
göğüs hastahklan hastaneleri so-
lunum yolu ve kalp hastalığı bu-
lunanlann akınına uğruyor.
Muhabirimiz Mustafa Yol-
yapar'ın haberine göre gerek geli-
şen sanayisi gerek çanak şeklinde
bir alanda bulunması nedeniyle
hava dolaşımının yeterli olnıadığj
Çorum, son yıllarda havası en
kirli iller arasına girdi. Geçen
yılın kış aylannda en kirli havaya
sahip 10 il arasma giren Çorum
kent merkezi, bu yıl valiliğin ka-
lorisi 3 binden az, kükürt oranı
ise yüzde 2'nin üstünde olan kömürlerin
kullanımını yasaklamasına rağmen "sınır'-
'ı aştı. Arahİc ve ocak aymda yapılan hava
kirÛliği ölçümlerinde, havadaki kükürt-
dioksit oranının Hava Kalitesinin Korun-
ması YönetmeliğTnin öngördüğü 700
mikrogram, metreküp sınınnı aşarak in-
san sağlığını tehdit edici boyutlara ulaştığı
tespit edildi.
Çorum'da alınan önlemler
Bunun üzerine Çorum Valiliği tarafı-
ndan ahnan 1. kademe planı ve önlemleri
yürürlüğe konuldu. Çorumlulann alınan
önlemleri uygulamalan sonucunda ise
hafta başından beri hava kirliliğinde nis-
peten bir azalma gözlendi.
Çorum Devlet Hastanesi Başhekimi
Dr. Mithal Cerit ve SSK Hastanesi Başhe-
kimi Dr. Vahit Demiran, özellikle aralık
ayının son haftası ile ocak aymda hastane-
lerinde polikliniklere başvuran hasta sayı-
lannda yüzde 50 oranmda bir artış görül-
düğünü ve bunlann büyük çoğunluğunun
solunum yolu rahatsızlıklan bulunanlar
ile kalp hastalan olduğunu ifade ettiler.
Erzurum muhabirimiz Kenan Biliz'ın
haberine göre Atatürk Ünhersitesi Çevre
Sorunlan Araştırma Merkezi tarafından
yapılan kirlilik ölçümlen. iirkütücü so-
nuçlar verdı. Prof. Orhan Özbay, Erzu-
rum'un kirlilik derecesinde üçüncü uyarı
kademesinde olduğunu belirterek, "Smog
denilen kirienme gerçekleşirse, toplu ölüm-
ler meydana gelir 4-5 gün süreyle sirkülas-
yon olmazsa korktuğumuz gercekksir"
dedi.
Ürkütücü sonuçlar
uygun olarak ısınma sorunlannı
çözmelerini istedi. Kentte stan-
dart dışı kömür kullanımı da de-
netlenecek.
Edirne Hıfzıssıhha Meclisi
kentteki hava kirliliğinin insan
sağlığını tehdit eden oranlara
ulaşmasını önlemek için kalori-
ferli binalarda sabah ve akşam ilk
tutuşturma saatlerini değiştirdi.
Tedbirlerle kentteki hava kirlilik
oranının azaltılması veya asgari-
>e indirilmesi amaçlanıyor.
Antalya'da
Bülent Ecevit'in haberine göre
Antalya'da hava kirliliği hıssedı-
lir boyutlara ulaştı. Çevre uz-
manlan Hava Kalitesi Ölçüm
Yönetmeliği'ne göre bir metre-
ralan alan illerin başında gelen Erzurum, küp havada en fazla 150 mikrogram kü-
adeta kirli havayla nefes alamaz duruma kürtdioksit ve aynı miktarda duman kon-
geldi. Dr. Özbay Çevre Sorunlan Araştı- santrasyonu bulunması gerektiğini hatı-
rma Merkezi tarafından yapılan ölçüm-
lerde ürkütücü sonuçlar alındığını belirtti.
Muhabirimiz Hatice Bicer'in haberine
göre Sıvas'ta hava kirliliği önceki yıllara
oranla bu yıl daha yoğun. Hava kirliliğini
önleyici tedbirler alınmasma rağmen şu
ana kadar somut bir sonuç alınamadı.
Kente düşük kalorili kömürlerin gırme-
mesi konusunda alınan karar Mahalli
Çevre Kurulu karan ile denetlenirken. ka-
loriferlerin yanma saatleri de sınırlandı.
Sıvas'ta araçlardan çıkan egzoz gaa da
denetleniyör.
Ahmet Şefîk'in haberine göre Trabzon'-
da hıssedilir derecede bir artış gözleniyor.
rlatarak Antalya'da bu miktann üzerine
çıkıldığını vurguladılar.
Konya muhabirimiz Sabit Horasan
kentte hava kirliliğinin kötü sinyaller ver-
meye başladığını bildiriyor. Bir metreküp
havadaki kükürt ve duman oranı hafta
başında 2. kademe uyan barajını aştı.
Zonguldak'ta hava kirliliği tehlike sını-
nna yaklaştı. Bu nedenle II Hıfzıssıhha
Kurulu tarafından alınan tedbirlerde, ha-
va sıcaklığmın 15 derecenın üzerine çık-
ması halinde kaloriferlerin yakılması ya-
saklandı.
Öte yandan Bursa, Diyarbakır ve Şanlı-
Kirliük çevre yetkililerinı de harekete ge- urfa'da geçen yıllardaki yoğunluk yaşan-
çirdi. Çevre müdürlüğü yetkilileri vatan- masa da zaman zaman hava kirliliği hisse-
Kırlılık sıralamasında Türkiye'de ilk sı- daşlann Mahalli Çevre Kurulu karanna dilir derecede artıyor.
•••
Memuriar gene yürümeye başladılar. "Kim yürütüyor
bunları?" diye düşünüyorum zaman zaman. Katsayı
belirlenirken hiçbir kitlesel harekete girişmiyorlar. Ma-
aşların ödenmesine birkaç gün kala eylemler başlıyor.
Bağırıp-çağınyorlar, sonra da tansiyon düşüyor. Daha
sonra her şey eskisine dönüyor.
Kendimi memleketimde zaman zaman turist gibi his-
sediyorum. Zira bunca yıidır iktisat okurum, maliye oku-
rum: bizim politikacıların iktisadi açıklamalarına aklım
ermez. Yıllardır memuriar enflasyon oranlarının attında
zam alırlar. llkokul öğrencileri bile bunu hesaplayabilir.
Ama Maliye Bakanımıza sorarsanız, 1993te enflasyo-
nun üzerinde zam yapmışlar memurlara. inanın endişe
ediyorum. Zira ya bizim siyasetçileri fena halde kandı-
ran kimi göreviiler var ya da bu siyasetçiler halkı kandı-
rabileceklerini sanıyorlar. Her iki olasılık da çok vahim.
Zira bizim böylesine üst düzey siyasetçilerimiz ya kan-
dırılarak ya da kandırmak isteyerek siyaset yaparlarsa,
bizi çok karanlık günler bekliyor demektir. Kandırmaca
üzerine kurulan siyaset, iskambilden kaleye benzer. Alt-
tan bir iskambil düşerse, tüm kale yerle bir olur.
Beni bugün sinirlendiren olay, katsayının düşük tutul-
ması ya da kandırılmak istenmemiz değil. Zaten bunun
aksini beklemek saflık. Bu hükümet ve bu anlayış ikti-
darda olduğu sürece, elbette 'kalkınmanın yükünü'
emekçi sınıflar çekecektir. örgütü ve belirli direnme ola-
nakları olan, işçilere de 'diş geçiremeyen' hükümet, el-
bette 'tasarrufu' memurlara yaptıracaktır. 'Sermaye'yi
sıkıştıracak halleri yok ya... Hükümetin sosyaldemokrat
kanadı bu zulmü nasıl içine sindiriyor, işte buna pek ak-
lım ermiyor...
Dün akşam ve bu sabah özel televizyon kanallarında
insanlık dışı görüntüler izledim. (Korsan-morsan diyo-
rum, ama bazen bu kanalların işlevlerinden mutlu olu-
yorum. Zira TRT bu konularda hem kör hem sağır ve
hem de dilsiz). Toplum polisleri, yürüyüş yapmak iste-
yen memurlann üzerine 'arslanlar g/û/'safdırıyordu. El-
lerindeki tahta copların kemiklere vurduğu zaman çıkan
sesler yüreğimi titretti, boğazıma yumruk oldu. Zavallı-
lar... Dövülenler değil, dövenler zavallı idi. Copun acısı
geçer, kırılan kemik de kaynar yeniden. Genç insanlar
bunlar. Ama alna sürülen şerefsiz bir leke, ömür boyu
kalır.
Şefleri olduğu anlaşılan bir görevli, "Kanunsuz yürü-
yüş yapıyorsunuz, dağılmazsantz hepinizi alırım" diye
anons yapıyordu megafonla. Alırsınız tabii. Karşınızda
bu devleti ayakta tutan genç ve dürüst memuriar var.
(Hırsızlar ve rüşvetçiler zaten bulaşmazlar böyle şeyle-
re). Elbet alırsınız bunları. Mafya babası değil ki bunlar,
ya da kumarhane sahibi kaçakçılar değil ki. Bunlara kar-
şı elbette yasanın gücünü göstereceksiniz.
Iğrenç görüntüler izledim televizyonda. Amaçları top-
lantıyı dağıtmak falan değildi. Intikam alıyorlardı. Ve
kimden, neyin intikamını aldıklarını bilmeyen zavallı in-
sanlardı.
Kaçıp bir binaya sığınan bir memurun ardından elle-
rinde tahta coplarıyla 5-6 kahraman polis daldı aynı bi-
naya. Dövmek için. Hepsinin gözü kararmıştı. Bir başka
yerde 7-8'i bir araya gelmiş, ortalarına aldıkları genç bir
memuru kıyasıya dövüyorlardı. Hınçla, kinle. Ne toplum
psikolojisinden haberleri vardı, ne insanlıktan.
Bir başka görüntüde iki polis genç bir kadını aralanna
alrmş sürüklemek istiyorlardı. Bir başka genç hanım,
Hütfenbırakın"dtye rica ediyordu. "Bizekatilpolis" de-
di diye bağırıyordu polislerden biri. Ve ardından ne ka-
dar nazik ve görev bilinci içinde olduğunu ispatlamak
için var gücüyle ensesinden yumrukladı diğer polisin
tuttuğu genç kadını. Vay be...
Coplanan kızlar, ellerinden flamalannı almak için tek-
meledikleri yürüyüşçüler (o flamayı artık ne yapacak-
sa...), sürüklenerek minibüslere doldurulan insanlar...
Sergilenen şey yasanın gücü değildi. Sergilenen şey
vahşetti, kindi, intikamdı, nefretti. Ve inanın ben sırtında
polis üniforması olan zavallılara değil; onları, hak iste-
yen insanların üzerine salan amirlerine kızdım ve sinir-
lendim.
"Ben yasa-masa tanımam, kıhma dokunamazlar" di-
ye konuşanların karşısında kuzu gibi ve çaresiz olanlar;
Sıvas'ta 7-8 saat kanunsuz gösteri yapan ve otel yaka-
rak 37 can alanların karşısında akıllarına yasanın gücü
gelmeyenler; yasadışı kumarhaneyi mühürlemek iste-
diklerinde, yangın söndürme köpüğü ve hortumla su
sıkılarak püskürtülenler; memurlann yürüyüşünde ars-
lan kesildiler ve akıllarına yasa geldi. Vallahi bravo.
Yasa dediğinız işte böyle uygulanır.
Ve siz memur kardeşlerim, çocuklarım. Oranızda bu-
ranızdaki morluklar elbette geçecek birkaç zaman için-
de. Hak mücadelesinin böyle acıları da vardır. Ancak
unutmayın ki; en lezzetli lokma, alın teri ve acıyla hak
edilen lokmadır.
AKTAŞbukezTEK
işçüeıiyleuğraşıyor
• TEK'ten 'özlük haklan saklı kalmak koşuluyla"
devrolan işçilerden 10'unu işten atan AKTAŞ. tüm
girişimlere karşın bu karanndan vazgeçmiyor.
AKTAŞ söz konusu kişilerin 'sözleşmeli personel'
olduğunu ve sözleşmelerinin feshedildiğini bebrtiyor.
İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Elektrik Kurumu.
bugüne kadar "TEK'e öden-
menûş bir kuruş borcumuz
yok" diyen AKTAŞ'tan 1.5
trilyonluk alacağını almak
için dava üzerine dava aça-
dursun. AKTAŞ. hiçbir yasal
gerekçe göstermeden işten
attığı 10 TEK işcisini geri al-
mamakta direniyor.
Emekli ohnalanna birkaç
yıl kala işten atılan işçiler.
"TEK'ten AKTAŞ'a tüm öz-
lük haklanntız saklı kalmak
kaydıyla' devrolduk ancak,
AKTAŞ, 18-19 yıllık çalı-
şmamızı gözardı edip sendi-
kalı işçi olduğumuza bakma-
dan, 'sözleşmeli personePmişiz
gibi iş akidlerimizi feshetti"
diyor. Bakan Atasoy'un
kapısına dayanarak kendi-
sinden söz almalanna karşın.
Atasoy'un girişimlerinin de
bir sonuç vermediğini söyle-
yen işçiler. bugünlerde üyesi
olduklan Tes-Iş Sendikası*-
nın kapısını aşındınyor.
Tes-Iş Sendikası istanbul 1
Nolu Bölge Sekreteri Hasan
Saygılı ise AKTAŞ'ın hiçbir
gerekçe göstermeden üyeleri-
nin iş akidlenni feshetmesinin
yasalara aykın olduğuna dik-
kat çekiyor. "AKTAŞ, bizi so-
kaklara dökülmeve zorluyor"
diyen Saygılı. bu özel şirketin
haksız uygulamalan karşısı-
nda, tüm demokratik kitle ör-
gütleri ile sendikalan dayanı-
şmaya çağın>or.
Sendikalı işçiyi attdar
AKTAŞ, elektrik aboneleri
ve TEK'ten sonra. bu kez dc
kendi personeline zor günler
yaşatmaya başladı. "Sözleş-
li persood" olduğu gerekçe-
siyle 3 eski TEK çahşanmı
ekim ayında işten atan AK-
TAŞ, aralık ayında da 7 eski
TEK çalışanının daha işine
sonverdi.
İşçiler, "memur"değil, "sen-
dikalı işçiler" oldukianna dik-
kat çekerck. "Sendikanın tö-
renJe toplu sözieşme masasına
oturduğu bir işyerinde bu sen-
dikaya üye işçiler nasıl olur da
hiçbir gerekçe gösterUmeden
işten atıiır" dıve soruyor.
AKTAŞ yetkilileri ise işçile-
nn, "sözleşmeli personel" ol-
duğunu ve buna dayanarak
sözieşmelerinin feshedildiğini
belirterek hukuka aykın bir
işten atma olaunın söz konu-
su olmadığını öne sürüyor.