04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 OCAK1994 CUM ARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 1O6kiloesrar ele geçirildi • İstanbul Haber Servisi - İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube ekiplerinin BağcıJar'da bir eve yaptığı baskında, dört kişinin 106kilogramesrarla yakalandığı bildirildi. Narkotik Şube Müdürlüğü'nden dün yapılan açıklamaya göre, bir istihbaratı değerlendiren Narkotik ekiplerinin Bağcılar Bağlar Mahallesi'nde İbrahim Çoruh'a ait eve yaptığı baskında, paketler halinde 106 kilogram esrarele geçirildiği belirtildi. Olayla ilgili olarak İbrahim Çoruh, Sabit Çoruh, Çadır Ozçük ve Havzullah Çapan adlı kişilerin gözaltına alındığı bildirildi. Diyanet: Kürtaj haramdır • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Diyanet Işleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu üyeşi Hasan Şakir Sancaktar, Islam dinine göre, fazla çocuk sahibi olmamak için aile planlamasının serbest olduğunu belirterek "İslam dininde haram olan kürtajdır. Ancak annenin ve çocuğun sağhklı olmaması halinde kiitaj caizdir" dedi. Sancaktar, "Milyonlarca kadınımız kürtajdan ölüyor. Bunun yerine yöntemlerle korunarak çocuk sahibi olmalan sağlanmalıdır" dedi. 6 polîse soruşturma • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Aydın Emniyet Müdürlüğü'nde gözalündayken yaşamını yitiren Bakı Erdoğan'a işkence yapmakla suçlanan 6 polisin, Erdoğan'ın işkenceden ölmediğinin adli raporda belirtilmesinin ardından "zanlılara kötü muamele'den yargılanmalan kararlaştınldı. Soruşturmayı yürüten Aydın Cumhuriyet Savcılığı. olayla ilgili olarak fbrahim Türedi, Abdurrahman Çetinkaya, Cahit Sandıkçı, Ayhan Erda»,-A«Kuralve NecmettİH Aydın haklannda işkence yaptıklan savıyla soruşturma açtı. Açlık grevleri sona erdi • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Adalet BakanlığYnın 9 Eylül Genelgesi'ne tepki olarak Aydın ve Buca cezaevlerinde başlatılan açlık grevi, karann geri ahnması üzerine dün sona erdi. Aydın Cezaevi yetkilileri, 26 gün süren açlık grevine son verilmesmin ardından eyleme katılan 26 tutuklu ve hükümlünün sağlık kontrolünden geçirildiğini ve doktor kontrolüne alındıklannı bildirdiler. Buca Cezaevi'nde de dün akşam saatlerinde 11 'i kadın 50 tutuklu ve hükümlü, isteklerinin yerine getirilmesi üzerine 26günlük grevlerini sona erdirdi. Vatandaştıktan çıkanlanlar • ANKARA (ANKA)- Bakanlar Kurulu, 160 kişinin Türk vatandaşlığmın kaybettirilmesini kararlaştırdı. Bakanlar Kurulu'nun 160 kişi için verdiği vatandaşhğı kaybetürme karan, Resmi Gazete'de dün yayımlanarak yürürlüğegirdi. Kararla vatandaşlıktan çıkanlan 160 kişinin isim ve kımlik bilgileri de Resmi Gazete'de yayımlandı. Ayrupaödülü Gülşen Kuğu'nun • ANKARA (AA) - 'Çevre korunması için Avrupa ödülü", birTürke verildi. İsviçre'nin Basel kentinde bulunan Johann Wolfgang Von Goethe Vakfı'nın, doğanın korunmasına katkıda bulunanlara verdiği ödül, 1993 yılında Çevre Bakanlığı Dış İüşkiler Dairesi Başkanlığı elemanlanndan biyolog Gülşen Kuğu'ya verildi. 26 yaşındaki Gülşen Kuğu, aldığı ödülün doğa korumasına katkıda bulunan genç bilimadamlanna verildiğini belirterek "Avrupa Konseyi çevre alarunda yapuğı çahşmalar dolayısıyla beni aday göstermiş. Şimdiye İcadar Türkiye'de yapılan tüm doğa koruma çakşmalannı_ yurtdışında tanıtüm. Ülkerni temsil edebildiğim için verilen bu ödül benı mutlu etti" dedi. Moğultay/Memurlann örgütlenme olayının önündeki tüm engelleri kaldırdık' dedi Memuruııgüvencesibenimİstanbul Haber Servisi-Anka ra'da önceki gün eylem yapan memurlann polisten dayak ye- mesinin hemen ardından, dün İstanbul'da bir basın toplantısı düzenleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Mo- ğultay. Kamu Çalışanlan Sen- dikası yasa taslağı tasansının önümüzdeki hafta Bakanlar Kurulu'nda gündeme geleceği- ni anımsatarak, "Memurların örgütlenme olayının önündeki tüm engelleri kaldırdık. Memur- larımızın hak arama mücadele- sini anlaytş \e takdirle karşılıvo- nım. Memuriar bana güvensin, çünkü ben onların güvencesi- yinT dedi. SSK'nın Beşiktaş'taki sosyal tesislerinde düzenlediği basın toplantısında, sözlerine, Tür- kiye'deki sendikal hareketin geçmişini anımsatarak başla- yan Moğultay. "Yasal çerçeve içinde kalmak koşuiuyla me- murların hak arama mücadelesi- ni anlayışla karşılıyorum. Türki- ye'de son on yıidır yaşanan sus- kunluk ve vasaklar dönemi sona erdi. Artık hak arama nıücadele- si başladı" şeklinde konuştu. Engeller kalkacak Avrupa'da da standart bir Kamu çaltşanlarının önceki gün Ankara'da yaptığı yüriiyüşü, polis zor kullanarak önledi. Bu rurum tepkiyle karşılandı. memur sendıkacılığının söz ko- nusu olmadığını öne süren Mo- ğultay, gerek birinci gerekse ikinci DYP-SHP koalisyon hü- kümetleri sırasında memur sen- dikalannın kurumsallaştınlma- sı, memurlann örgütlenme öz- gürlüğü, yasal düzenlemeler ve son olarak Kamu Personeli Sendikası Yasası'nı yaşama ge- çirmeye çalıştıklannı söyledi. Moğultay, Kamu Personeli Sendikası Yasası taslağının da önümüzdeki hafta önce Bakan- lar Kurulu, hemen ardından ise TBMM'de görüşüleceğini be- lirtti ve son yasa tasansıyla tüm engellerin ortadan kalkacağmı, yalnızca memurlarla ilgili grev, lokavt ve toplusözleşme karar- lannın Bakanlar Kurulu'nun yetki alanına girdiğini açıkladı. 'Türkiye geçiş döneminde' Moğultay, gazetecilerin, ön- ceki günkü eylemde polisten dayak yiyen kamu çalışanı me- murlann durumuyla ilgili yö- nelttiği sorulan da şöyle yanı- tladı: Dün (önceki gün) Anka- ra'da eylem yapan bazı memur- lann karakollara götürüldüğü biçiminde duyumlar aldık. He- men İçişleri Bakanı'yla temasa geçerek kendilerine iyi muamele yapdmasını istedim. Çoğu bırakıidı. 66 kadar memur ise sorgulamadan sonra serbest ka- lacak. Ben ber zaman memur- lann örgütlenmesine taraftar ol- dum. Çünkü toplum suskunsa, ortada bir tehlike var demekrir. Eğer toplum konuşuyorsa, de- mokrasinin kuralları işler. Da- yak olaylarının hiç olmamasııu isterdim. Gerçi evlem öncesi İçişleri Bakam'vla memuriar konusunda göriismedim, ancak gerek İçişleri Bakanı gerekse Ankara Emniyet Müdürü'nün memurlara dayak atılmasıyia il- gili emir \erdiklerini sanmıyo- nım. Ancak bazı küçük olaylar otmuş. Fakat Türkiye bir geçiş dönemi yaşıyor. Bazı olumsuz- lukların düzeltilmesi zaman alı- yor. Böyle şeylerin olmamasını dilerdim. ARAYIS TOKTAMIS ATES Yasanın Gûcû ANKARA EMNtYET MÜDÜRÜ DAYAĞIS AVUNDU Taşanlar: Yürüyüşe seyirci kalamazdık• Ankara Emniyet MüdürüOrhan Taşanlar. memurlann yürüyüşünün yasadışı olduğunu, polisin müdahale hakkı bulunduğunu belirterek 'Biz Donkişot değiliz' dedi. İçişleri Bakanı Menteşe ise 'Olay bizi üzmüştür' diye konuştu. Havakirliliği GÖKSELPOLAT ANKARA - içişleri Bakanı Nahit Menteşe, Ankara'daki memur eylemin- de çıkan olaylarla ilgili bir yorum yap- maktan kaçınırken olaylar sırasında emrindeki polisler ile birlikte memurla- ra saldıran Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, ortada yasadışı bir gösteri olduğunu belirterek "Biz Donki- şot değüiz" dedi. Taşanlar, "Polisin memurlara saldır- ması yurttaşlardan büyük tepki gördü" ifadesi üzerine, ızinsiz yasadışı gösteri ve yürüyüşe polisin müdahale etme hakkı bulunduğunu belirtti. Taşanlar, Cum- huriyet'e yaptığı açıklamada şunlan söyledi: "Şimdi asıl meseleyi hem basın hem kamuoyu kaçırıyor. Ortada bir kanun- suz gösteri »ar. Demokrasj, herkesin ba- şına buyruk hareket etmesi değildir. 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yüriiyüşleri Kanunu'nu herkesin bilmesi gerekir. Izinsiz, kanunsu7 gösteri ve yürüyüşe mü- dahale edileceğini beürtir." Ankara Emniyet Müdürü Taşanlar, gösteri yapılmasına karşın İstanbul ve İzmir'de olay çıkmadığının anımsatıl- ması üzerine, İstanbul ve İzmir polisini olaylan seyretmekle suçladı. İçişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin ise olaylarla ilgili yorum yapmaktan kaçın- dığı gözlendi. Menteşe. dün bu konuda kendisine soru yönelten gazetecilere, "Olay bizi üzmüştür" demekle yetindi. Kozakçıoğhu Sözeıti suçlamasını yalanladı • İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen. hava kirliliği konusunda valinin kendilerini suçladığı iddialanntn bizzat Kozakçıoğlu tarafından yalanlandığını söyledi. Sözen, bir gazetede yer alan haberle ilgili olarak 'Vali beni aradı, böyle bir şey söylemediğini iletti' dedi. İstanbul Haber Servisi - İstanbul Bü- yükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sö- zen, Vali Hayri Kozakçıoğlu'nun hava kirliliği konusunda kendisini suçladığı yolundaki haberlenn doğru olmadığını söyledi. Sözen, Kozakçıoğlu'nun kendi- sini arayarak yanlışhğın düzeltildiğini bildiıdi. Dün bir yayın organında yer alan "Kozakçıoğlu, hava kirliliği nedeniyk Sözen'i suçladı" yolundakı haber üzeri- ne bir açıklama yapan Sözen. haberin doğru olmadığını söyledi. Vali Hayri Kozakçıoğlu'nun sabah kendisini ev- den aradığını ve gazetede yer alan sözle- rin kendisine ait olmadığını söylediğini bildiren Sözen, şöyle devam etti: "Son derece üzgündü. Bana böyle bir şey söylemediğini iletti. Basın bazen böy- le şeyler yapıyor. Hava kirliliği dünyanın hiçbir bü\ük kentinde İstanbul kadar az değildir." Sözen. hava kirliliğini önlemek ama- cıyla getirilecek ithal kömür ihalelcrinin de belediye tarafından iptal ettirilmesi- ne ilişkin olarak da şunlan söyledi: "Sözü edilen ihaleler konusunda biz yabancı bir ihale mafyası ile karşı karşı- ya kaldığımız için iptal ettik. Halkımıza teklif edilen parav la kömür veremezdik." Dün yaptığı DİSK ziyareti sırasında da Kozakçıoğlu ile bir telefon görüşme- si vapan Sözen'in, "Sayın Vali, bu ne ilk, ne de son. Lmanm bu çarpıklıklar düze- lecek" dedıği du>uldu. Kirli hava Türkiye'yi boğuyor Çorum, Erzurum, Konya, Trabzon, Zonguldak ve Sıvas'ta hava kirliliği 'tehlike' sınınna yaklaştı Yurt Haberleri Servisi - Birçok ilde hava kirliliği tehlikeli boyut- lara vardı. Çorum. Erzurum, Konya, Trabzon, Zonguldak ve Sıvas'ta hava kirliliği zaman za- man "tehlike" sınırlanna ulaşı- yor. Birçok kentte devlet, SSK ve göğüs hastahklan hastaneleri so- lunum yolu ve kalp hastalığı bu- lunanlann akınına uğruyor. Muhabirimiz Mustafa Yol- yapar'ın haberine göre gerek geli- şen sanayisi gerek çanak şeklinde bir alanda bulunması nedeniyle hava dolaşımının yeterli olnıadığj Çorum, son yıllarda havası en kirli iller arasına girdi. Geçen yılın kış aylannda en kirli havaya sahip 10 il arasma giren Çorum kent merkezi, bu yıl valiliğin ka- lorisi 3 binden az, kükürt oranı ise yüzde 2'nin üstünde olan kömürlerin kullanımını yasaklamasına rağmen "sınır'- 'ı aştı. Arahİc ve ocak aymda yapılan hava kirÛliği ölçümlerinde, havadaki kükürt- dioksit oranının Hava Kalitesinin Korun- ması YönetmeliğTnin öngördüğü 700 mikrogram, metreküp sınınnı aşarak in- san sağlığını tehdit edici boyutlara ulaştığı tespit edildi. Çorum'da alınan önlemler Bunun üzerine Çorum Valiliği tarafı- ndan ahnan 1. kademe planı ve önlemleri yürürlüğe konuldu. Çorumlulann alınan önlemleri uygulamalan sonucunda ise hafta başından beri hava kirliliğinde nis- peten bir azalma gözlendi. Çorum Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mithal Cerit ve SSK Hastanesi Başhe- kimi Dr. Vahit Demiran, özellikle aralık ayının son haftası ile ocak aymda hastane- lerinde polikliniklere başvuran hasta sayı- lannda yüzde 50 oranmda bir artış görül- düğünü ve bunlann büyük çoğunluğunun solunum yolu rahatsızlıklan bulunanlar ile kalp hastalan olduğunu ifade ettiler. Erzurum muhabirimiz Kenan Biliz'ın haberine göre Atatürk Ünhersitesi Çevre Sorunlan Araştırma Merkezi tarafından yapılan kirlilik ölçümlen. iirkütücü so- nuçlar verdı. Prof. Orhan Özbay, Erzu- rum'un kirlilik derecesinde üçüncü uyarı kademesinde olduğunu belirterek, "Smog denilen kirienme gerçekleşirse, toplu ölüm- ler meydana gelir 4-5 gün süreyle sirkülas- yon olmazsa korktuğumuz gercekksir" dedi. Ürkütücü sonuçlar uygun olarak ısınma sorunlannı çözmelerini istedi. Kentte stan- dart dışı kömür kullanımı da de- netlenecek. Edirne Hıfzıssıhha Meclisi kentteki hava kirliliğinin insan sağlığını tehdit eden oranlara ulaşmasını önlemek için kalori- ferli binalarda sabah ve akşam ilk tutuşturma saatlerini değiştirdi. Tedbirlerle kentteki hava kirlilik oranının azaltılması veya asgari- >e indirilmesi amaçlanıyor. Antalya'da Bülent Ecevit'in haberine göre Antalya'da hava kirliliği hıssedı- lir boyutlara ulaştı. Çevre uz- manlan Hava Kalitesi Ölçüm Yönetmeliği'ne göre bir metre- ralan alan illerin başında gelen Erzurum, küp havada en fazla 150 mikrogram kü- adeta kirli havayla nefes alamaz duruma kürtdioksit ve aynı miktarda duman kon- geldi. Dr. Özbay Çevre Sorunlan Araştı- santrasyonu bulunması gerektiğini hatı- rma Merkezi tarafından yapılan ölçüm- lerde ürkütücü sonuçlar alındığını belirtti. Muhabirimiz Hatice Bicer'in haberine göre Sıvas'ta hava kirliliği önceki yıllara oranla bu yıl daha yoğun. Hava kirliliğini önleyici tedbirler alınmasma rağmen şu ana kadar somut bir sonuç alınamadı. Kente düşük kalorili kömürlerin gırme- mesi konusunda alınan karar Mahalli Çevre Kurulu karan ile denetlenirken. ka- loriferlerin yanma saatleri de sınırlandı. Sıvas'ta araçlardan çıkan egzoz gaa da denetleniyör. Ahmet Şefîk'in haberine göre Trabzon'- da hıssedilir derecede bir artış gözleniyor. rlatarak Antalya'da bu miktann üzerine çıkıldığını vurguladılar. Konya muhabirimiz Sabit Horasan kentte hava kirliliğinin kötü sinyaller ver- meye başladığını bildiriyor. Bir metreküp havadaki kükürt ve duman oranı hafta başında 2. kademe uyan barajını aştı. Zonguldak'ta hava kirliliği tehlike sını- nna yaklaştı. Bu nedenle II Hıfzıssıhha Kurulu tarafından alınan tedbirlerde, ha- va sıcaklığmın 15 derecenın üzerine çık- ması halinde kaloriferlerin yakılması ya- saklandı. Öte yandan Bursa, Diyarbakır ve Şanlı- Kirliük çevre yetkililerinı de harekete ge- urfa'da geçen yıllardaki yoğunluk yaşan- çirdi. Çevre müdürlüğü yetkilileri vatan- masa da zaman zaman hava kirliliği hisse- Kırlılık sıralamasında Türkiye'de ilk sı- daşlann Mahalli Çevre Kurulu karanna dilir derecede artıyor. ••• Memuriar gene yürümeye başladılar. "Kim yürütüyor bunları?" diye düşünüyorum zaman zaman. Katsayı belirlenirken hiçbir kitlesel harekete girişmiyorlar. Ma- aşların ödenmesine birkaç gün kala eylemler başlıyor. Bağırıp-çağınyorlar, sonra da tansiyon düşüyor. Daha sonra her şey eskisine dönüyor. Kendimi memleketimde zaman zaman turist gibi his- sediyorum. Zira bunca yıidır iktisat okurum, maliye oku- rum: bizim politikacıların iktisadi açıklamalarına aklım ermez. Yıllardır memuriar enflasyon oranlarının attında zam alırlar. llkokul öğrencileri bile bunu hesaplayabilir. Ama Maliye Bakanımıza sorarsanız, 1993te enflasyo- nun üzerinde zam yapmışlar memurlara. inanın endişe ediyorum. Zira ya bizim siyasetçileri fena halde kandı- ran kimi göreviiler var ya da bu siyasetçiler halkı kandı- rabileceklerini sanıyorlar. Her iki olasılık da çok vahim. Zira bizim böylesine üst düzey siyasetçilerimiz ya kan- dırılarak ya da kandırmak isteyerek siyaset yaparlarsa, bizi çok karanlık günler bekliyor demektir. Kandırmaca üzerine kurulan siyaset, iskambilden kaleye benzer. Alt- tan bir iskambil düşerse, tüm kale yerle bir olur. Beni bugün sinirlendiren olay, katsayının düşük tutul- ması ya da kandırılmak istenmemiz değil. Zaten bunun aksini beklemek saflık. Bu hükümet ve bu anlayış ikti- darda olduğu sürece, elbette 'kalkınmanın yükünü' emekçi sınıflar çekecektir. örgütü ve belirli direnme ola- nakları olan, işçilere de 'diş geçiremeyen' hükümet, el- bette 'tasarrufu' memurlara yaptıracaktır. 'Sermaye'yi sıkıştıracak halleri yok ya... Hükümetin sosyaldemokrat kanadı bu zulmü nasıl içine sindiriyor, işte buna pek ak- lım ermiyor... Dün akşam ve bu sabah özel televizyon kanallarında insanlık dışı görüntüler izledim. (Korsan-morsan diyo- rum, ama bazen bu kanalların işlevlerinden mutlu olu- yorum. Zira TRT bu konularda hem kör hem sağır ve hem de dilsiz). Toplum polisleri, yürüyüş yapmak iste- yen memurlann üzerine 'arslanlar g/û/'safdırıyordu. El- lerindeki tahta copların kemiklere vurduğu zaman çıkan sesler yüreğimi titretti, boğazıma yumruk oldu. Zavallı- lar... Dövülenler değil, dövenler zavallı idi. Copun acısı geçer, kırılan kemik de kaynar yeniden. Genç insanlar bunlar. Ama alna sürülen şerefsiz bir leke, ömür boyu kalır. Şefleri olduğu anlaşılan bir görevli, "Kanunsuz yürü- yüş yapıyorsunuz, dağılmazsantz hepinizi alırım" diye anons yapıyordu megafonla. Alırsınız tabii. Karşınızda bu devleti ayakta tutan genç ve dürüst memuriar var. (Hırsızlar ve rüşvetçiler zaten bulaşmazlar böyle şeyle- re). Elbet alırsınız bunları. Mafya babası değil ki bunlar, ya da kumarhane sahibi kaçakçılar değil ki. Bunlara kar- şı elbette yasanın gücünü göstereceksiniz. Iğrenç görüntüler izledim televizyonda. Amaçları top- lantıyı dağıtmak falan değildi. Intikam alıyorlardı. Ve kimden, neyin intikamını aldıklarını bilmeyen zavallı in- sanlardı. Kaçıp bir binaya sığınan bir memurun ardından elle- rinde tahta coplarıyla 5-6 kahraman polis daldı aynı bi- naya. Dövmek için. Hepsinin gözü kararmıştı. Bir başka yerde 7-8'i bir araya gelmiş, ortalarına aldıkları genç bir memuru kıyasıya dövüyorlardı. Hınçla, kinle. Ne toplum psikolojisinden haberleri vardı, ne insanlıktan. Bir başka görüntüde iki polis genç bir kadını aralanna alrmş sürüklemek istiyorlardı. Bir başka genç hanım, Hütfenbırakın"dtye rica ediyordu. "Bizekatilpolis" de- di diye bağırıyordu polislerden biri. Ve ardından ne ka- dar nazik ve görev bilinci içinde olduğunu ispatlamak için var gücüyle ensesinden yumrukladı diğer polisin tuttuğu genç kadını. Vay be... Coplanan kızlar, ellerinden flamalannı almak için tek- meledikleri yürüyüşçüler (o flamayı artık ne yapacak- sa...), sürüklenerek minibüslere doldurulan insanlar... Sergilenen şey yasanın gücü değildi. Sergilenen şey vahşetti, kindi, intikamdı, nefretti. Ve inanın ben sırtında polis üniforması olan zavallılara değil; onları, hak iste- yen insanların üzerine salan amirlerine kızdım ve sinir- lendim. "Ben yasa-masa tanımam, kıhma dokunamazlar" di- ye konuşanların karşısında kuzu gibi ve çaresiz olanlar; Sıvas'ta 7-8 saat kanunsuz gösteri yapan ve otel yaka- rak 37 can alanların karşısında akıllarına yasanın gücü gelmeyenler; yasadışı kumarhaneyi mühürlemek iste- diklerinde, yangın söndürme köpüğü ve hortumla su sıkılarak püskürtülenler; memurlann yürüyüşünde ars- lan kesildiler ve akıllarına yasa geldi. Vallahi bravo. Yasa dediğinız işte böyle uygulanır. Ve siz memur kardeşlerim, çocuklarım. Oranızda bu- ranızdaki morluklar elbette geçecek birkaç zaman için- de. Hak mücadelesinin böyle acıları da vardır. Ancak unutmayın ki; en lezzetli lokma, alın teri ve acıyla hak edilen lokmadır. AKTAŞbukezTEK işçüeıiyleuğraşıyor • TEK'ten 'özlük haklan saklı kalmak koşuluyla" devrolan işçilerden 10'unu işten atan AKTAŞ. tüm girişimlere karşın bu karanndan vazgeçmiyor. AKTAŞ söz konusu kişilerin 'sözleşmeli personel' olduğunu ve sözleşmelerinin feshedildiğini bebrtiyor. İstanbul Haber Servisi - Türkiye Elektrik Kurumu. bugüne kadar "TEK'e öden- menûş bir kuruş borcumuz yok" diyen AKTAŞ'tan 1.5 trilyonluk alacağını almak için dava üzerine dava aça- dursun. AKTAŞ. hiçbir yasal gerekçe göstermeden işten attığı 10 TEK işcisini geri al- mamakta direniyor. Emekli ohnalanna birkaç yıl kala işten atılan işçiler. "TEK'ten AKTAŞ'a tüm öz- lük haklanntız saklı kalmak kaydıyla' devrolduk ancak, AKTAŞ, 18-19 yıllık çalı- şmamızı gözardı edip sendi- kalı işçi olduğumuza bakma- dan, 'sözleşmeli personePmişiz gibi iş akidlerimizi feshetti" diyor. Bakan Atasoy'un kapısına dayanarak kendi- sinden söz almalanna karşın. Atasoy'un girişimlerinin de bir sonuç vermediğini söyle- yen işçiler. bugünlerde üyesi olduklan Tes-Iş Sendikası*- nın kapısını aşındınyor. Tes-Iş Sendikası istanbul 1 Nolu Bölge Sekreteri Hasan Saygılı ise AKTAŞ'ın hiçbir gerekçe göstermeden üyeleri- nin iş akidlenni feshetmesinin yasalara aykın olduğuna dik- kat çekiyor. "AKTAŞ, bizi so- kaklara dökülmeve zorluyor" diyen Saygılı. bu özel şirketin haksız uygulamalan karşısı- nda, tüm demokratik kitle ör- gütleri ile sendikalan dayanı- şmaya çağın>or. Sendikalı işçiyi attdar AKTAŞ, elektrik aboneleri ve TEK'ten sonra. bu kez dc kendi personeline zor günler yaşatmaya başladı. "Sözleş- li persood" olduğu gerekçe- siyle 3 eski TEK çahşanmı ekim ayında işten atan AK- TAŞ, aralık ayında da 7 eski TEK çalışanının daha işine sonverdi. İşçiler, "memur"değil, "sen- dikalı işçiler" oldukianna dik- kat çekerck. "Sendikanın tö- renJe toplu sözieşme masasına oturduğu bir işyerinde bu sen- dikaya üye işçiler nasıl olur da hiçbir gerekçe gösterUmeden işten atıiır" dıve soruyor. AKTAŞ yetkilileri ise işçile- nn, "sözleşmeli personel" ol- duğunu ve buna dayanarak sözieşmelerinin feshedildiğini belirterek hukuka aykın bir işten atma olaunın söz konu- su olmadığını öne sürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle