23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET2 15 QCAK1994CUMARTESİ Denizin ortası "camdangeçit!"Akdeniz'in altında bir tüp geçit... Kekova'dan geçerken, Akdeniz foklanna sevdalanmak isteyenler için bulunmaz 'fırsat' Deniz Milli Parkı IŞIK KA.NSU j NKARA - Ilgaz'da so- jM luk alıp, Kasatura Kör- y m fezi'ndeki Akdeniz Fo- ^ ^ J ku'nun gözlerine vurul- y M mak. Bolu'da bebek ^ ^ ^ ^ ^ d i ş i benzeri fındığı yı- yip, Domaniç'teki 700 yıllık mızık çamında Osman Bey'in beşiğini şıngır-mıngır sallamak. Munzur Vadisi'nde alabalık tu- tup, Gelibolu'da. Çanakkale Sa- vaşı'mn uğultusunu duymak. Nem- rut Dağı'nın tepesindeki külahlı adamlann heykellerini seyredip. Spil Dağı'nda dağ lalesini, kulak ar- kasına takmak. Bu yurt sevilmez mi? Tutun elımizden, Türkiye'yi dola- şacağız. Milli Parklar ve Av-Yaban Hayaü Genel Müdürü Nevzat Cey- lan, yol gösterecek bize: "Soğuk su'Vun anlamı Adana'dan başlıyoruz. Genç Hi- utler'in hudut kalesi: Karatepe As- lantaş Milli Parkı. Ankara Kmlca- hamam'da Soğuksu. Dağlardan akan suya, baharda ayağınızı soktu- nuz mu, neden "soğuk su", anlarsı- nız. Kuşcenneti, L'ludağ, Yedigöl- ler: hepiniz tanıyorsunuz. Dilek Yanmadası. Kuşadası'na yakın. Denize girin, üç-beş adım atın. deni- zin altı uçurum. Yüzerken, karaya çevirin yüzünüzü. Ihlamur koksun. kestaneler gülücükler dağıtsın. Spıl DağVndayız. Manisa Tarzanı'nın yurdu. Hani, Talat Bulut'un Tar- zan'a özenip, zatürree oldueu dağ- lar. Ozon tabakası deliniyormuş. vız gelir. tıns gider Isparta Kızıldağ'- daki sedir ormanlanna. Isparta"ya gitmişken, Kovada Gölü'ne uğran- maz mı? Tilki olup, suyunu içmek; balık olup süzülmek var. el değme- miş mavide, Çamlarla kolkola dağlar Beydağlan, çamlarla kolkola ıner Akdeniz"e. Olympos, Phaselis de koynunda. Horon teper. Maçta Altındere Vadisi'nin sarp kayah- klannda Sumela Manastın. Beyşe- hır Gölü. Adalar. neredeyse suda yüzen karabataklar kadar çok. Sel- çuklulaf. bilir, saraylar kurarlar et- rafına. Kazdağı. bulutlarla öpüşiir de. aşkını denizde söndürür. Kaz- dağı göknannın dünyada eşi yoktur. Doğa parklanna gelince... Kayseri deyince. bozkır gelir ak!a. Hacer Ormanı'na gidin de. bakın. Çağlayanlann. yere çarptığında ya- rattığı gökkuşaklanna. Abant Gö- lü'nün nilüferlenne. Trabzon'daki Uzungöl'ün. yeşıle nasıl abayı yaktığına da. Doğa koruma alan- lanrruz var. Hatay Dörtyol'dayız. Kuzey'in karlı kayını. nasıl olmuş da yayılmış Güney'de böyle? Nine- lerimızın oya işlediği kasnaklarda kaldı. kasnak meşesi. Eğirdir'de bu- labilirsiniz. O da. ülkemize has. Ist- ranca meşesi gibi, Zonguldak Yenı- ce'de, güneşe uzanan. Adı bile sunsıcak Sinop Sankum'a ne demeli? Hem deniz, hem kıyı, hem kumul. hem göl. hem sulak saha. hem de orman. Adı bile sıcacık: "Saka Gölü Lon- gası." Kırklareli'nde. Özelliği, yok olma tehlikesi bulunan subasar ormanlann eşsiz bir örneği olması. Burası, Köroğlu'nun yaşadığı yöre. Bolu. Çocuklar altında oy- nasın diye mi bilinmez. "Ebe Çamı" demişler. Bilgisayar oyunlan çıkalı beri, pabucu dama atıldı "körebe"- nin. Ebe Çamı da korunmasa. gele- ceği aynı. Sülüklügöl de yakında. Hongurdak Dere'nin önü ka- panmış. Sülüklügöl de böyle oluş- muş. Ağaçlar. gölün içinde kalmı- şlar, tepeleri ise betonlaşmış. gölün üstünde iğne başı gibi duruyorlar... Samandere Şelalesı ile Mızık Çamı da doğa anıtlan... Samandere Şelalesi. Düzce"ye yakın. Saman De- resi boyunca uzanan çavlan ve çağ- layanlar delice akıp. cadı kazanına . dökülüyor. Mızık Çamı, Osmanlı İmparator- luğu'nun kurucusu Osman Bey'in beşiğinin sallandığı 7 yr üzyıllık bir M illi Parklar ve Av -Yaban Hayatı Genel Müdürü Nevzat Ceylan, şöyle anlatıyor Kekova Projesi'ni: "... bir de şeffaf tüp geçit yapacağız. Tüp geçit, denizin altına inecek. Insanlar, tüp geçitten yürürken, deniz altında bulunan tarihi eserleri, balıklan. bitkileri, mercan türlerini seyredecekler.' YEDİ GÖLLER MİLLİ PARKI... KEKOVA MtLLİ PARKI... ağaç. Kütahya Domaniç'te. Üç yıl önce yıkılmış, bakımsızlıktan. An- cak. Nevzat Ceylan. mızık çamının y.kılmış haliyle koruma altına alındığını söylüyor. Eski durumuna getirilecek, anıt olarak orada kala- cak... Buralan görmek için heyecan- landınız değil mi? Durun. daha bit- medi. Nevzat Ceylan, yeni bir arma- ğan pakedi açıyor sizin için: Doğu Karadeniz'de Kaçkar Dağ- lan. 15 bin hektarlık yeni bir milli park. Artvin Hatila Vadısi. Dereler. binlerce tür bitki, ağaç ve eksik ol- masın ağıza layık alabalık. Şavşat'ta Karagöl ve Sahara. Karagöl, krater gölü. Orman parçalan ile bezenmiş. Sahara, yaylalar yaylası. Çim ka- yağı da yapılacak. Istanbul'dan bir köşe. Poloncz- köv, evleriyle birlikte korumaya alınıyor. Bundan sonra. tasanm dışında. yapılaşmaya izin verilmeye- cek. Tamamı 10 bin hektar. Milas'taki Bafa Gölü, çevresiyle birlikte doğa parkı olacak. Fethiye"- de kanyonlann arasına sıkışmış Saklıkent peşinden gelecek. Anka- ra'da, Kılıçlaryıllardırkendini gizlc- miş. Ama, yakalandı. 120 hektar ka- raçam ormanı. Kazan"dan döndük- ten sonra. 10 kilometre içeride. İlk mağara-deniz parkı Ilk kez bir mağara da. yakında milli park ilan edilecek. Antalya Ak- seki'deki Altınbeşik Mağarası. Tür- kive'deki ünlü mağaracılarla ortak yürütülen bir çalışma sonrası. ülke- deki en farklı ve en güzel mağara olarak saptanan iki katlı Altınbeşik Mağarası. sarkıt ve dikitleriyle sizin olacak. Yazının bu bölümünü. biraz so- luklanıp okuyun. Çünkü, Nevzat Ceylan. çok sevindirici \e ilginizi çe- kecek bir tasandan söz edecek: " Ülkemize, ilk defa bir deniz milli parkı vapıyomz. Deniz milli parkında. koruma altı- na alınan deniz parçasında, kesinlikle kirliliğe mevdan »erilmeyecek, ha>- vanlar ve bitkiler çoğaltılacak. Ilk de- niz milli parkımız, Kaş'ta batık ken- tin bulunduğu Kekova olaeak. Hem kültür değeri, hem bivolojik çeşitliüği çok olan bir >er. Milli park ilan ettik- ten sonra, orası bir ne«i ak» an um ha- line getirilecek. Buraya, bir de şeflaf tüp geçit yapacağız. tüp geçit, deni- zin altına inecek. İnsanlar. tüp geçitten yürürken, de- niz altında bulunan tarihi eserleri, balıkları, bitkileri, mercan türlerini seyredecekler. Pahalı bir yatırım ola- cak, ama birkaç yıl içinde tünı işleri bitirmiş oluruz." Deniz mıllı parklanna. Kekova'- dan sonra, Gökova ve Bozcaada ek- lenecek. Bunca yeri öğrcndıkten sonra. Türkiye'yi tanıdığınız kanısında mısınız? ANTALYA BEYDAĞLARI MİLLİ PARKI. Firmalar, kadın elemanlanna kolaylık göstermeliReklam dünyası mensuplannın, kadının arlık ev bütçesinin gelirler hanesinde çok daha büyük bir payı olduğu haberine hiç şaşmamalan son derece doğal. Bunu zaten gayet iyi biliyorlar, çünkü kendi alanlan da buna ayak uydurmuş durumda. Yiyecek ve giyecek reklamlan artık yalnızca kadınlan hedeflemiyor; tıpkı araba ya da yaşam sigortası reklamlannın ille de erkeklere yöne- lik olması gerekmediği gibi. Çoğu çocuklu kadın olan ya- nm gün çalışan kimseler. İngiliz iş- gücünün şu anda yüzde 23'ünü oluşturuyorlar. Bu oran Fransa'- dakilerin iki ve İtalya'dakilerin de dört katı kadar. Eğer hükümet işgü- cünü daha da esnekleştirmek isti- yorsa, anne olan çalışan kadınlann - kuşkusuz, istekleri bu yöndeyse- dı- şarda çalışabilmelerini kolaylaştır- mak olmalı. Bunun anlamı daha iyi çocuk bakım olanaklannın sağlan- ması; ne ki. yöntemi ille de daha yüksek çocuk parası vermekten geç- miyor. Daha çok şirketleri ve yerel toplulukları. böyle bir kurum olma- dığı için çahşamayan annelenn ço- cuklannı gönderebilecekleri düşük ücretli yuvalar kurmaya teşvik et- mek gerekiyor. Bir çok fırma hastalık, ızin günleri ve emeklilik ödentilerinden tasarruf etmek amacıyla. tam gün çalışan elemanlannı yanm güne kaydırmış durumda. Çünkü yanm gün çalı- şanlar tam gün çalışanlann sahip ol- duğu haklara sahip olmadıklan gibi. ücretleri de eşit değil. Gelecek- te, sosyal güvenlik sistemlerinde ça- lışanlar için yapılacak yenilıkleri iş- verenler hazmedemeyebılir. Eğer sosyal güvenlik ödentileri tavanlan örneğin. toplam ücret yerine saat ücretine göre saptanacak olursa, ya- nm günlük işler için daha yüksek ücret alma çabalan yoğunlaşabilir. Sendikalar tam günlük "doğru dürüst' erkek işlerinin, yanm gün- lük kadın işlerine dönüştürülmesine karşı tutumlannı yeniden gözden geçirmeye başladılar bile. Araştır- malar çalışanlann daha fazla boş zaman elde etmek uğruna daha az ücrete bile memnuniyetle razı ol- duklannı ortaya koyuyor. Aynca, kendilerine uzun hafta sonu tatilleri, ya da hafta içinde alışveriş ya da spor yapmak için zaman sağlayan birkaç günlük fazla mesaiyi de ter- cih ettikleri görülüyor. İlke olarak yanm günlük iş düşüncesine karşı çıkmak yerine, sağduyu sahibi sen- dikalar üyelerinin en çok tercih et- tikleri iş periyodlannı savunmaya başlayacaklar gibi görünüyor. Feminist hareket sayesinde artık kadınlar çok daha sofistike işlerde çalışabiliyorlar. Ne ki, bunun bir yan etkisi de var: Çocuklanna bak- mak için evinde kalan kadınlann statüsü daralıyor. Ne ki. kansı uzun saatler cahşmak zorunda olsa bile. çocuklanna bakmak üzere evde uzun süre kalmak ısteyen erkeklerin sayısı son derece düşük. Böylece son derece yorucu ve uzun bir çalışma günü sonunda eve gelen kadının. kocası rahatlamak için gazete okur ya da bir kadeh içki ıçerken, hemen yemeği hazırlamak zorunda oluyor. Bu tür tutumlar son derece yavaş değıştirilebiliyor. Gene de. burada firmalann bir yaran dokunabilir. Yaralıcıgüçleri ve teknoloji sayesin- de yöneticiler yanm günlük çalışan- lanna tıpkı tam günîük çalışanlan- na gösterdikleri saygıyı göstererek onlara alt düzey hizmetlerde olduğu gibi. üst düzey mevkilerde şanslannı deneme olanağı lanıyabilir. Hisse senedi sahipleri niçin şirketin kan kocanın her ikisini de mutlu etmek ve onlann çocuklanna karşı iyi an- ne-babalar olmasını sağlamak zo- runda olduğunu sorabilir. Yanıt son derece basit. Bu takdirde çok daha verimli çalışacaklardır da ondan. The Independent Avrupa'da en çok kalp öldürüyor ANKARA (AA) - Avrupa'da insanlann en çok kalpten ve kanserden öldüğü belirlendi. İlaç ve Kimya Endüstrisi İşverenler Sendikası'nın yayını 'Rapor'da yer alan bir araştı- rmaya göre, Almanya. Yuna- nistan. Italya ve İspanya'da en çok ölüme neden olan has- talığın kalp olduğu belirlendi. Deviet İstatistik Enstitüsü (DİE) verilerine göre Türkiye'- de de. Av rupa'da olduğu gibi en çok ölüm nedeni kalp. DÎE'nin 1990 verilerinde, her 3 ölümden bırinin nedeninin kalp olduğu belırtildı. Avrupa ülkelerinde ilk ölüm nedeni kalp iken. sadece Fran- sa'da kanser. kalpten daha çok can aldı. Avrupa ve Türkiye'de kalpten sonraki ölüm nedeninin ise kanser olduğu görüldü. Hayvansal ya^ardan uzak durun! CENEVRE (ANKA) - Dünya Sağhk Örgütü (WHO). günlük beslenmede sağlığa zarar veren hayvansal yağlardan kaçını- Imasını. bunun yerine sıvı yağ- lann tercih edilmesinı ıstedı. Merkezı Cenevre'de bulunan \VHO, diğer bir Birleşmiş Millet- ler kuruluşu olan Dünya Gıda ve Tanm Örgütü (FAO)"nün işbirli- ğiyie gerçekleştirdiği çalışmalar sonunda. tüketidlerin sıvı yağlan kullanmaya özendirilmesi çağnsı- nda bulundu. Yağlı ürünlerin kalp-damar hastalıklan. kanser, şişmanlık. şe- ker gıbı hastahklardakı rolüne dıkkat çeken WHO. fazla hareket yapmayan kişilerin diyetlerindeki yağ oranının. aldıklan toplam ka- lorinın yüzde 30'unu geçmemesı gereğını vurguladı. Hava kirliliği, kronik burun akıntısına yol açıyor BOCHUM (ANKA) - Hava kirliliği ve alerji gibi faktörlerin kronik burun akıntısına yol açtığı bildirildi. Almanya'daki Ruhr Üniversi- tesi'nde görevli bilim adamlan, polipli burun yan boşluklannın kronik ıltıhaplanmasının burnun sürekli akmasına neden olabilece- ğini belirtiyorlar. Bu arada. bu- run akıntısının yanı sıra sürekli başağnsı ve koku alma hissinin azalmasının da bu rahatsızlığın ti- pik belirtileri olduğunu kaydeden Ruhr Üniversitesi bilim adamlan, bu durumda burun yan boşluk- lanna cerrahi bir müdahalede bu- lunulmasını öneriyorlar. Cerrahi müdahale sırasında yeni optik araçlann yardımıyla hastanın bu- run yan boşluklannda kalbur ke- miği hücreleri ve temel kemiği boşluğundaki hasta mukoza zannm alındığı. bunun sonucun- da hastanın rahat nefes almasının sağlandığı da kaydediliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle