Katalog

10CAK 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Ekselans'ısiyasileruğurladı TOKTAMIŞATEŞ • Önceki akşam ölen İhsaı Sabri Çağlayangirin TBMM'de düzenlenen cenaze töreni liderleri bir araya getirdi. Çağlayangil, bugün öğle namızından sonra Zincirlikuyu MezarlığTnda toprağa verilecek. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Kalp ve solunum yeter- sizliği nedeniyle önceki gün 85 yaşında ölen Dişişleri eski ba- kanlanndan İhsan Sabri Çağia- yangil için TBMM'de düzenle- nen cenaze töreni, liderleri bir araya getirdi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. cenaze na- mazı ıçin geçen sürede. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'- un odasında. Başbakan Tansu Çiller. baa bakanlar ve Çağla- yangirin yakınlanyla sohbet etti. TBMM'deki törene, Cum- hurbaşkanı Demirel. TBMM Başkanı Cindoruk. Başbakan Çiller. ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmaz. SHP Genel Baş- kanı, Başbakan Yardımcısı Murat Kara>alçın. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. bakan- lar Bekir Sami Daçe. Hikmet Çetin. Refaiddin Şahin. Mehmet Gölhan. Nahit Menteşe, Rıza Akçalı. TBMM Başkanvekili Vefa Tanır. eski bakanlar tsmet Sezgin, Ekrem Ceyhun, Yaşar Topçu, Sümer Oral, Güneş Müftüoğlu ıle çok sayıda millet- vekili katıldı. Çağlayangiri. son yolculu- ğunda, eski arkadaşlan da yal- nız bırakmadı. "Koca Reis" olarak bilinen Sadettin Bilgiç, Ekmekte zam tartışması tstanbul Haber Servisi - ts- tanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Fınn- cılar Odası'nın 3 bin liradan sa- tılan 320 gram ekmeğin fıyatını kendılerine bildirmeden 4 bin liraya çıkardığıru belirtti. Nurettin Sözen, yaptığı yazılı açıklamada, kentlerde ekmek fiyaünın. Belediye Yasasfna göre belediye encümenince sap- tandığını vurgulayarak odarun 3 ocakta başlatmayı kararlaş- ürdığı yeni ekmek zammına iti- raz edeceklerini, fınnlan tek tek denetleyerek zamlı satış yapan- lar hakkında yasal işlem yapa- caklannı belirtti. Sözen, açıklamasmda, Istan- bul'da son ekmek zammı kara- nnın 8 Ekim 1993te almdığını ve halen.320 gram ekmeğin fi- yatının 3000 bin lira olduğunu haürlattı. Buna karşılık İstanbul Fınn- çılar Odası Başkanı Mustafa Özaydın. temel girdi olan un, maya ve işçilik ücretleri ile KDV'deki artıştan dolayı ek- meğe zammın kaçınılmaz oldu- ğunu kaydetti. Ekmekte zam tartışması sü- rerken 507 sayılı Esnaf ve Sa- natkârlar Kanunu'nun 125. maddesine göre, esnaf odala- nnca belirlenen zam oranlan- nm belediyelerin onayından geçmesi gerekiyor. Aynı kanu- nun değişik maddeleri iki taraf arasında zam oranlan konu- sunda bir anlaşmazlık çıkması durumunda, bulunulan yerin mülki amirliğinin görevlendire- ceği Sanayı ve Ticaret Mü- dürü'nün başkanlığında oluş- turulması öngörülen bir komis- yona itiraz hakkı tanıyor. Komisyonda da konuya ilişkin bir uzlaşma sağlanamazsa iki taraf da 10 gün içerisinde bölge ticaret mahkemesine itirazda • bulunabiliyorlar. Çağlayangil için düzenlenecek cenaze törenine Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de katılaealu Fotoğraf: RIZA EZER) Yiğit Köker, Turgut Toker, TBMM ve Cumhuriyet Sena- tosu eski başkanlanndan Cahit Karakaş ve Kemal Güven'in de aralannda bulunduğu eski mil- letvekılleri de törene katıldılar. Çağlayangil'in kıa Fatoş Man- sur. Demirel ve Cindoruk'a sa- nlarak ağlarken. törere eşi Özer Uçuran ÇiUer ıle gelen Başbakan Çiller. tören boyun- ca Mansur'un elini tuttu. Çağ- layangirin kısa yaşam öyküsü- nün okunması ve saygı duru- şundan sonra cenaze Kocatepe Camii'ne götürüldü. Saygı yü- rüyüşüne katılan Demirel, da- ha sonra Cindoruk'un odasın- da cenaze namazı saatini bekle- di. Daha sonra, Başbakan Çil- ler'i makam otosuna alarak bir- likte camiye gittiler. TBMM'deki törende, Çağla- yangil'in yaşam öyküsü oku- nurken, Balmumcu ve Zincir- bozan'da 12 Eylül darbesinden sonra gözetim altında tutuldu- ğu da vurgulandı. Çağlayangü'in cenazesi daha sonra askeri bir uçakla İstan- bul'a getirildi. Çağlayangıl'in Türk bayrağına sanlı naaşı uçaktan indirildikten sonra 6 kişilik bir polis mangası tarafın- dan eller üzerinde taşınarak ce- naze arabasına konuldu. Çağ- layangirin cenazesi daha sonra International Hospital'ın mor- guna kaldınldı. Çağlayangirin cenazesi bu- gün saat 10.00'da morgdan alı- narak, Teşvikiye Camii'nde kı- lınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Cenaze töre- nine Cumhurbaşkanı Demirel de katılacak. Mesajlar Dışişleri Bakanı Hikmet Çe- tin. uzun süre Dışişleri Bakanlı- ğı yapan Çağlayangil'in ölü- münden duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve kendisini sa>gıyla andıklannı bildirdi. İçişleri Bakanı Nahit Mente- şe. Çağlayangil'in ölümünden büyük üzüntü duyduğunu bil- dirdi. Menteşe. \a\ımladığı me- sajda, "Türk siyasetinin önde gelen ısûnlerinden ve bakanltğı- mızın da mümtaz bir mensubu olan Sayın İhsan Sabri Çağla- yangiri kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyim. Demok- rasimi/in kökleşmesinde, devlet ve millet hizmetlerinde bütün bir omriinü veren bu değerli insana Allah'tan rahmet. ailesine ve milletimize başsağlığı dilerim" dedı. Haluk Bayülken de Çağla- yangirin ailesine göndcrdiğı mesajda. "Özellikle Dışişleri'- ndeki sürekli hizmetleri bakımı- ndan ülkemizde, Dışişleri cami- amı/da \e dış dünyada ka- zandığı müstesna yer unutulma- yacaktır" dedi. Okn baSnamn 'Ayduihğıotopsiykayâaûanacak Haber Merkezi - Çev- re Bakanlığı. balina Aydın'ın öldüğüne iliş- kin iddiayı yalanlarken Gerze Belediye Başkanı Durmuş Çetin, Sam- sun'da Tügsaş arazisine gömülen balık cesedine otopsi yapılmasını iste- di. Gerze Belediye Baş- kanı Çetin, Tügsaş ara- zisine gömülü balık ce- sedinin Aydın olup ol- madığının ancak bilim adamlannın yapacağı otopsiyle anlaşılabilece- ğini söyledi. 6 Aralık günü ölü ola- rak Samsun'daki Gübre Sanayi kıyısına vuran ve daha sonra gızlice gö- mülen beyaz balina cesedinın Aydın olama- yacağına ilişkin ilk açı- klama Çevre bakanhğı- ndan geldi. Çevre Ba- kanlığı Basın Müşaviri Kenan Şahin " Bölgedeki bakanlık uzmanlannda. Aydın'ın öldüğüne dair bir bilgj yok" dedi. Şahin, bu açıklamasının ardından ilginç bir iddiada bulunarak beyaz balina Aydın'ın Türkiye'ye gelmesini istemeyen Ruslar tarafından zehirlenme olasılığının bulunduğunu ileri sürdü. Şahin, Cumhuriyet'e yaptığı açıklama- da. Sinop ve Samsun valilikleri ve bu il çevre müdürlüğü uzmanlannın iddialan olmüşplamayacağını açı- kladı. Vali Kuş. Türkiye Oubre Sanayi Şirketi Ge- nel Müdürü Tamer Ka- ramollaoğlu'nun kendısi- ne balık cesedinin beyaz balina değil. iki buçuk metrelik bir yunus oldu- ğunu söylediğıni bildirdi. Vali Kuş "boyu ve rengi itibariyle Tügsaş arazisine gömülen balığın kesinlikle bey az balina olmadığı anİaşdmıştır" dedi. Öte yandan beyaz bali- nanın uzun süre kalarak adını Dünyaya duyurdu- ğu Gerze'de ise Aydın'ın ölüm haberi şok etkisi ya- rattı. Gerze Belediye Baş- kanı Durmuş Çetin ger- çeğin ancak bir otopsi vapılarak anlaşılabilece- ğini açıkladı. Belediye Başkanı Çetin'in açıkla- ması şöyle: "Samsun'da araştırdığını belirterek. "Araştırdık. Si- Tügsaş arazisine gömülen balığın« beyaz nop Valisi, Gerze Kaymakamı. bövle bir balina mı yoksa be>az yunus mu olduğu- olay yok dediler. İklim şartlan. su kalitesi nun tespiti için itim adamlanndan oluşan Aydın'ın yaşamasına uygun. \ alilik ka- bir heyet huzurunda otopsi yapılmasıkanı- nalıyla Samsun'daki azot fabrikasına da mca en doğru yoldur. Hatta bu otopsiye soruldu. Böyle bir şey olmadığı söylendi" dünya kamuoyunu bilgilendirmek bakunı- dedi. ndan Green Peace, Dün> a Hayvanları Ko- ruma Birliği. İngiliz Dalgıçlar Deniz Koru- ma Birliği, Dün> a Balinaları >e \ unusları Konıma Örgütü ile Sinop Su Crünleri Fa- Balina Aydın'ın ölüp ölmediği biıinmiyor ancak, onu seven herkes üzgün. Şahin, sahil güvenlik botlanvla Aydın'- ın gidebileceği bölgenın tarandığını ve izi- ne rastlanamadığını da belirtti. Samsun Valisi Şinasi Kuş da Avdın'ın kültesi'ndcn vetkililer de katüabilir." Direnenîşçipatronudizegetirdi Tarsus'ta Turbo Filtre fabrikası işçileri 1.5 yıl direnerek isteklerini kabul ettirdiler UFUKTEKİN MERSİN - İçel'in Tarsus ilçcsi yakınla- nndaki bir filtre fabrikasında 1.5 yıldır sü- ren direniş. sonunda işvereni dize getirdi. 'Patron' önce "sendikaya evet' dedi. asgari ücreu iki kaüna çıkaran sözleşmenin altına imza koydu, taşeron uygulamasına da son vermek zorunda kaldı. Bazı kuruluşlarda sosyal demokratlann bile 'karşıyız' dedikleri halde 'razı oldukla- rı' taşeron uygulaması, Tarsus'a 12 kilo- metre uzaklıktaki Turbo Filtre fabrikasın- da kaldınldı. Böylece kadrolu-kadrosuz işçi uygulamasına. Türk Metal Sendikasf- nın çabalanyla son verilmiş oldu. Sendika- nın, Işten çıkartmalar", 'işveri kurşunlama- sı' ve 'sendika\a tahammülsüzlük' nedeniy- le 1.5 yıldır sürdürdüğü örgütlenme çabası. 10 Kasım 1993'len geçerli olacak şekilde 240 işçi adına toplu iş sözleşmesinin bağıt- lanmasıyla sonuçlandı. Fabrika sahibi Ed- mund Azak, otomotiv sektörüne filtre üre- ten işyerinde asgari ücretli işçi çalıştıran Er- dur. Fibosan İzolasyon ve Işın Filitre adlı üç taşeronun görevine de son verdi, işyerin- den çıkardı. Bu uygulamaya. bağıtlanan toplu iş sözleşmesinin taşeron uygulaması1 başlıklı şu maddesi yol açtı: "Bu toplu iş sözleşmesinin uygulanacağı asli işyeriyle bağlı işyeri >e eklentilerinde j a- pılan işjerin taşeron eliyie gördürülmemesi esastır. İşverenin, işyerinde ve eklentilerinde Dosthm aıüatıyor Yassıada'da 'esclave' Hayrettin Erkmen (DP Genel Başkanı ve eski Demokrat Partili Dışişleri ve Çalışma Bakanı): Yassıada'da ilk zamanlar ben tecrilte değildim. Ihsan Sabri Bey. Bursa Valisi'ydi ve 15-20 gün kadar milletvekilleriyle bera- ber aynı koğuşta kaldık. Orada, okuduğumuz kitaplan birbirimi- ze anlatırken espriler yapılırdı. Ben o zamanlar '2.5 Saat' diye bir kitap okumuştum. O kitapta esa- ret hayatı, esir kamplannda ge- çen yaşam anlatılıyordu. O kitap- tan esinlenerek biz birbirimize Fransızcada tutsak' anlamına gelen 'esclave' diye sesleniyor- duk. 'Yükselme' ve 'çöküş' Setnih Günver (Emekli Büyü- kelçi): Bursa Valiliği'nden sonra politikaya giren Çağlayangil, Dı- şişleri Bakanlığı görevine geldiği zaman mesleğe yabancıydı. Fa- kat hoşgörülü kişiliğiyle bakanlık çalışanlannı karşısına almadan, onlarla dayanışma içinde kısa sü- rede dış politikaya uyum sağladı. Türkiye ile İslam ülkeleri arası- nda sıcak ilişkilerin başlatılması- nda ve Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerinin pekişlirilmesinde önemli'roller oynadı. 85ydaçok şeysığdırdı Abdülhamit devnnde İstan- bul'da doğanlar askere alınma- dığından Manısa Reji Müdürü Mehmet Sabri Bey, eşi Belkıs Hanım'ı. doğum yaklaşınca ts- tanbul'a gönderir ve 1908'de İhsan dünyaya gelir. İhsan. babasının görevi nede- niyle Bingazi. Gıresun. Bilecik. Antalya. Afyon'a gider. lstan- bul'a geldiğinde Saint-Joseph'te Fransızca öğrenir, İstanbul Er- kek Lisesi'nde okurken onuncu sınıfta Arapça hocasının koltu- ğuna konan iğne yüzünden bü- tün sınıfla birlikte kovulur. An- kara Erkek Lisesi'nden diplom? alır ve tekrar İstanbul'a dönüp Hukuk Fakültesi'ni biıirir. Avukat olmayı düşünen Ihsan Sabri. kendini Emniyet Genel Müdürlüğü'nde bulur. Şube Mü- dürlüğü, Daire Reisliği. Genel Müdür Vekilliği yap>ar. Kayma- kam olur. sonra sıra 1948-1960 arasmda Yozgat, Antalya, Ça- nakkale. Sıvas, Bursa Valiliği'ne gelir. Bursa Valisi iken 21 Mayıs'la birlikte Yassıada'ya gider. 6 ay kadar tutuklu kalır ve yargılan- madan serbest bırakılır. 1961 yılında politikaya girer ve Adalet Partisi'nden Bursa Senatörü seçi- lir. Çalışma Bakanlığı vapar ve Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturur. Tevfik Rüştii Aras'tan sonra bu koltukta en uzun süre oturan bakan olur. 1965'le 19-78 arasında toplam 7 yıl 10 ay 12 gün Dışişleri Bakanlığı yapar. Ardından Cumhuriyet Senaıosu Başkanı secilir. 6 Nisan 1980'de Cumhurbaş- kanı Fahri Konıtürk'ün görev sü- resi bitince Cumhurbaşkanı Ve- kili olur. 12 Eylül'e kadar altı aya yakın bir süre Çanka>a Köşkü'- nde oturur. 12 Eylül'dezorunlu olarak politikadan elini ayağını çeker. Siyasete yeniden izin verilmesi üzerine Büyük Türkiye Partisi"- nin kuruluşuna katılır ve bu kez de kendini Zincirbozan'da bulur. Zincirbozan çıkışı. kapatılan BTP'nin yerine açılan Doğru Yol Partisi'ne girer. Demirel'in siyasi yasaklannın kaldınlması ve par- tinin tanıtılması için yurt gezilerı- ne katılır. Lakin, *>efa' üzerine kurulu DYP'den aday gösteril- mez. O da evine çekilir... 60 >illık bir eş Firuzende Hanımı \e İran Şahı Pehlevi'nin Dışişleri Bakanı'nın oğluyla ev- lendirdiği kızı Fatma'yı geride bırakıp gider... Ceıııal Şalıiıı'e "öııeriııi geri al9 baskısı Yurttaşlann idari uygulamalara karşı dava açma hakkını kıstlayan yasa önerisinetepki büyüyor. Meslek kuruluşlan, hukukçular, çevre örgütleri SHP'li Şahin'den önerisini biran öncegericekmesiniistiyorlar. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- SHP Çorum Milletvekili Cemal Şahin - in, yurttaşlann idari uygulamalara iliş- kin dava açma hakkmı kısıtlayan yasa önerisine tepkiler sürüyor. Meslek ku- ruluşlan. hukukçular. çevre örgütleri, öneriyi 'son derece geri ve çağdışı' olarak nitelendirerek ivedilikle geri çekilmesini istediler. Doğal Hayatı Koruma Derneği Baş- kanı Nergis Yazgan, gönüllü bir çevre örgütü olarak "Herkes yalmzca evinin içinden değil, sokağından, kentinden, ül- kesinden ve gezegeninden sorunuudur" düşüncesini yaymaya çalıştıklannı vur- gulayarak "Böyle bir globaUik varken, deniz, hava, ormanlar tüm dünyanın malı iken, ayağına basılmadan vatandaşın da- va açamaması için önerge getirmek, son derece ayıp, geri ve çağdışıdır" dedi. Bu önerinin sos>al demokrat bir partinin milletvekili tarafından getirilmesinın ise daha da üzücü olduğunu vurgulayan Yazgan. "Üstelik bu milletvekiunin Ada- let Komisyonu Başkanı olması, çok üzü- cüdür" diye konuştu. Yazgan. sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu önerge hazırlanırken baronun ha- beri olmamıştır. Kişisel menfaatlerin bu kadar pervasızca su üstüne çıkması çok üzücü. Çevreye duyarlı vatandaşlar hare- kete geçiyorsa buna sevinmek la/ım. Türkiye çağdaş bir ülke olacaksa. huku- ki düzenlemeleri getirmek zorunda. Bi- zim hala bunlan konuşuyor olnıamız, ge- riye doğru gittiğimizi gösteren bir olay." Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yöne- tim Kurulu, konuyla ilgili olarak yaptı- ğı açıklamada, Çorum Milletvekili Ce- mal Şahin'in hazırladığı yasaya göre de- mokratik kitle örgütleri. meslek odalan ve duyarlı vatandaşlann, kentin kamu menfaatlerini korumak üzere dava açma haklannın ellerinden alınacağını bildirdi. Oysa. kamu yaran ilkelerine ve huku- ka aykın birçok uygulamanın. duyarlı vatandaşlann ve meslek odalannın açtığı davalar sonunda önlenebildiği vurgulanan açıklamada, şöyle denildi: "Hazırlanan öneri yasalaşırsa örneğin ilimizde, şubemizin açtığı antik Erytrai'- nin yapdaşmasının önlenmesi, Konak Meydanı'nın yapılaşmasının önlenmesi gibi davaları artık açamayacağımız orta- yaçıkıyor. Benzer konuda İzmir'de açtığımız Kül- türpark'ın yapılaşmasına olanak tanıyan plan kararının iptali davamızda l/mir 1. İdari Mahkemesi, Mimarlar Odası'nın bu planda taşınmazı bulunmadığı nede- niyle dava açma ehliyetinin olmadığına karar vermişti. Bu kararı temyiz ettik ve Danıştay 6. Dairesi. uzmanlık alan- larımızla ilgili konularda kamu yararını gözeterek dava açabileceğimize karar vermiştir. Öneri vasalaştığı takdirde, kamu yaranna olmayan ve hukuka aykın birçok uygulamada, meslek oda- lannın dava açma haklannın engellen- mesi. anti demokratik bir uygulama ola- caktır." Şehir Plancılan Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu ise "Dava açma hakkı- nı, çıkar hükmüne bağlayan bu yasa tek- lifi, kente karşı işlenen suçlara karşın kentlinin ve sivil toplum örgütlerinin du- yarlılığını ve girişimlerini, kentin plan- İanmasına ve yönetimine katılımım en- gelleyici özdedîr" görüşünü savundu. Bütün dostlanmızın yeni yılını •kutlar, esenlikler dileriz. Q1TI Restauranr Cafe - Bar 2S1 00 00 Romanlarınız ve Ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel:5540804 I ÖurtaiB Bugün 1 Ocak 1994. Yeni yılın ilk günü. öncelikle tüm okuyucularımın yeni yılını kutluyor, mutluluklar diliyo- rum. Her doğan gün, yeni bir umudun başlangıcıdır. Her yeni yıl ise birçok umudun. Pek çok şeyin başlaması ye- ni yıla ertelenmiştir çünkü. "Yen/ yıl gelsin şunu yapaca- ğım, yeni yıl gelsin bunu yapacağım" diye avutmuşuz- dur son birkaç aydır kendimizi. Işte yeni yıLfleldi. Hadi bakalım... Karikatürlerde yeni yıl, genellikle küçük bir çocuk ola- rak çizilir. Eski yıl ise ak sakallı. yaşlı bir dede. Ve eski yıl, sırtında taşıdığı tüm yükleri yeni yılın cılız omuzlanna yıkar. "Bana müsaade", der, "Biraz da sen taşı şu yü- kü."Zava\\\ yeni yıl. Dayan bakalım... Nedense bir yılın tamamlanması eğlencelerle kutla- nır. Çocukluğumdan beri bunu anlayamam. Kutlayacak ne vardır ortada? Kimbilir, belki yeni yılın getireceği umulan şeylere "merhaba" deniliyordur. Belki de eğ- lenmek için "öa/ıane"aranıyordur. Kimbilir... Geçenlerde İETT sürücüleri, bir günlük bir direniş yaptılar. Sözleşmeden doğan haklarını alamamışlardı çünkü. Kimileri ağzına geleni söyledi. Belki böyle ileri- geri konuşanlar da kendilerince haklıydılar. Bir sürü in- san yollarda saatlerce perişan olmuşlardı. Ama acaba suçlu kimdi? Haklarını alamayanlar mı, o sürücülerin haklarını vermeyenler mi? Ve eski yılın son gecesinde, euaftnda eşi-dostu, ço- luğu-çocuğu televizyon karşısında oturanlardan kaç ki- şi, o sürücülerin görevleri başında olduğunu düşündü acaba? Acaba kaç kişi, o sürücülerin, hemen hiçbir bay- ramı aileleriyle kutlayamadıklarını, hiçbir mutluluğu do- yasıya yaşayamadıklarını anımsadı? Beni "s/V/7pa^a"yaparakakıllarıncadalgageçenler, acaba o gece nerede, ne yapıyorlardı? Kaçtnın aklına uzak sınır karakollarında eli tetikte nöbet bekleyen evlat- larımız geldi? Kaçı yüreğinde, asker ocağında yaşanan buruk bir yılbaşı gecesinin sıla özleminin sızısını duydu? Kırık dökük bir odun sobasının ısıtmaya çalıştığı bir polis karakolunun nöbetçi memurları; tren görevlileri, uzun yol sürücüleri, hastanelerin nöbetçi sağlık perso- neli, bambaşka duygularla karşıladılar yeni yılı. Yılbaşı tatili hafta sonuna denk geldi. Kimileri pek üzüldü. Bir tarafa "kaçamadılar". Bu arada "kaçanlar" da oldu elbette. Yurtiçine "kaçanlar" da oldu, yurtdışına "kaçanlar" da. ' Yurtdışına kaçanlar, zaten hep kaçarlar. "Haftanınye- di günü" çalışıyoruz diye palavra atarlar ama, haftanın yedi günü eğlence yerlerindedirler. Avrupa'nın en lüks otellerinde, kumarhanelerinde, kayak merkezlerinde is- men tanırlar bunlarm çoğunu. Zaten Türkiye'deki "ser- mayedar", Avrupalı, Amerikalı. Japon sermayedar ne yaşıyorsa, aynısını yaşar. Fazlası vardır eksiği yoktur. Aynı standarttadır. Ama "emekçi" aynı standardı talep ettiği zaman çok kızarlar. "Şaşırdınız mı siz?" derler. Vatan, miılet nutukları atarlar. "Fedakarlık destanları" yazarlar. Ve Türkiye'deki emekçilerin bir bölümü, bu du- ruma kızacağına, sadece gıpta eder. Bir gün onların arasına katılmanın umuduyla yaşar. Çarşamba günü İzmit'teydim. Bir konferansım vardı. Konferans sonrasında arkadaşlarla sohbet ettik. SEKA Teftiş Kurulu Başkanı Burhan özbey'eyapılanları tartış- tık. Salıya yazacağım. Acaba 1994 ülkemize neler getirecek? Doğrusu tam kestiremiyorum. Ama, korkarım sınıflar arasındaki uçu- rum büyüyecek; kamu finansman açığı artacak ve bunu engellemek için enflasyona hız verilecek. Terörcan yak- maya devam edecek. Çifte standart artacak. Tüm vatan- daşlann eşit olduğunu iddia ettiğimiz toplumumuzda, kimi "daha eşit" olarak yaşayacak. Ama her yeni yıl, yeni bir umut demektir. Ve her şeye karşın, her durum zıddını içinde taşır. Türkiye üzerindeki kara bulutlar bir gün elbette dağı- lacaktır. Elbette bir gün insanlar dönen oyunların bilinci- ne varacaklardır. "Canlarım benim", "Kralsensin"gibi sloganlarla uyutulan insanlar, umutlarını böyle sahte sloganlara değil: evrensel haklanna bağlayacaklardır. Vahşi bir kapitalizmi, "heralanda özgurlük"aldatmaca- sıyla ileri sürenlerin mumu elbette bir gün sönecektir. Kimilerinin "ö/dü"diyeziltakıpoynadıkları "sosyaldev- let", hiç kuşkusuz tüm kurumlarıyla yaşama geçecektir. Ülkemizin kurtuluşu "yarinyanağındangayrı, heryer- de hep beraber" diyen insanların egemenliğiyle olacak- tır. Yeni yılı bu umudun tazelenmesi olarak görüyorum. Yolcu otobüsö soyuldu • ADANA (AA) - Adana'dan Bursa'ya gitmekte olan bir yolcu otobüsü. Adana-Pozantı otoyolunda kimliği belirlenemeyen dört kişi tarafından soyuldu. Soygun olayı gece saat 23.30 sıralannda gerçekleştirildi. Seç fırmasına ait 27 LD 810 plakalı yolcu otobüsü. yolcular arasında bulunan silahlı 4 kişi tarafından durduruldu. Adana çıkışında otoyola girdikten hemen sonra meydana gelen olayda kimliği henüz belirlenemeyen silahlı kişiler, yoİculann üzerlerinde bulunan değerli eşya \e paralannı gaspederek kaçtılar. TCDD'den Kapadokya turu • ANKARA (AA) - TCDD okullann y an> ıl tatilinde Kapadokya'ya 3ayn turdüzenleyecek. İstanbul Haydarpaşa'dan başlayıp yine Haydarpaşa'da sona erecek turlar 21 -25 ocak, 26-30 ocak ve 2-6 şubat tarihlerinde plmak üzere 5'er gün olarak gerçekleştirilecek. Tur boyunca, İç Anadolu Bölgesi'nde bulunan tarihi ve turistik yerlerden Ürgüp, Uçhisar. Göreme. Paşabağı. Zelve ve Avanos'un yanı sıra Derinkuyu yeralu şehn ile Ne\ şehir gezilecek. Rezervasyonlar Ha>darpaşa, Sirkeci, Ankara. İzmir ve Eskişehir garlanndan yapılabilecek. Aziz Nesin'e tazminatödeyecekler • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Yazar Aziz Nesin hakkında, "Türk milletinin yüzde 60"ı aptaldır" açıklamasının ardından yayınladıklan yazılarda, yazann kişilik haklanna hakaret ettikleri gerekçesiyle aleyhlerinde dava açılan Türkiye gazetesi köşe yazan Ömer Öztürkmen ve sorumlu yazıişleri eski müdürü Fuat Bol, 2 milyon 858'er bin lira para cezasına çarptınldı. Beş tutuklama daha • istanbul Haber Servisi- İstanbul Alemdağ'da konuşjandınlan Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı 15. Füze Üs Komutanlığı'nda meydana gelen akaryakıt yolsuzluğu ile ilgili olarak dün askeri savcılığa sevk edilen 7 kişiden 5'i daha tutuklandı. önceki gün de Mali Şube'den askeri savcılığa sevk edilen 8 kişiden "Temizkan Petrol"ün sahibi Necat Temizkan serbest bırakılırken. diğer 7 sanık "resmi evrakta sahtekârlık ve ihtilasen zimmet" suçlanndan tutuklanarak askeri cezaevine konulmuştu. Aynı gerekçelerie 2 yarbay ile 3 astsubay da tutuklu bulunuyor. 6.4milyar liralık kaçakeşya • MERSİN (AA) - Limanda bulunan Ukrayna bandırah ro-ro gemisinde. 6.4 milyar lira değerinde kaçak elektronik eşya ve kereste ele geçirildi. Polis ekipleri, 9 No'lu nhtıma yanaşan gemiden boşaltılan yükü kontrol ederken beyandışı olduğu saptanan elektronik eşya ile 20 bağ işlenmiş kereste buldu. Kaçak eşyanın Singapur'dan getınldiğı belirlendi.