Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10CAK1994 CUM ARTESİ
12 DUNYADAN
UtançDuvan'nınkuleleri satişta
Bölünmüş dünyamn
• merkezi sayılan ve
Batı yageçmek
, isteyenlerin önündeki
jon engelBerlin
Duvarı 'nıngözetleme
kulelerinin yerine iş
merkezi kurulması
planlanıyor. Şimdi
kulelere uygırn birer
alıcı aranıvor.
(EfcejSrtujjork STıraes
Bir zamanlar Doğu Al-
man ajanlanrun. dünya
siyaset yaşamının lam
göbeğindeki Charlie geçiş nok-
tasını kontrol ettıkleri iki katlı.
çirkin sırur kulesi artık bit pa-
zanna' nur yağdınyor. Dahası,
uygun müşteriye bedava verile-
cek.
Daha beş yıl öncesine değin,
bu kule Berlin'in en tanınmış
, geçiş noktası olan Charlie Nok-
• tası aracıhğıyla Batı'ya geçmek
I isteyenlerin karşılaştığı son en-
.geldi.
Kulenin sahibi ve Charlie
Noktası Müzesi'nin yöneticisi
Rainer Hildebrandt, "Berlin
Duvan, bölünmüş dünyamn
merkeziydi. Charlie Noktası da,
duvarın merkeziydi. Simgesel
ı önemi çok büyük" dıyor.
IMüzeemlak
piyasasının kurbanı
I990'da Doğu Almanya'da
çok kısa bir süre yönetimde ka-
lan komünist olmayan hükü-
, met. Doğu Alman siyasal mah-
kumlar adına yaptığı çalış-
malan dolayısıyla duyduğu
minneti ıfade etmek üzere kule-
yi Hildebrandt'ın müzesine ar-
mağan etmiş. Ne ki, müze şimdi
iki Almanya'nın birleşmesin-
9 Kasım 1989'dan sonra artık hiçbir şey eskisi gibi değildi: Doğu'yla Batı arasındaki aynmın sembolü yıkılırken, bir şenlik havası esiyordu.
den sonra Berlin emiak piva-
sasında ortaya çıkan patla-
manın bir kurbanı olmak üzere.
Yıllar önce yapılmış olan ta-
rihsel sınır kulesinin bulunduğu
yere şimdi bir iş merkezi kurul-
mak isteniyor. Kulenin bura-
dan kaldınlması gerekiyor. Hil-
debrandt'ın ise müzesine tahsis
edilen köşede kuleyi sergileye-
cck yeterli yeri yok.
79 yaştndaki müze yöneticisi
kendisiyle yapılan bir rÖportaj-
da. "Para filan istemJvorum.
Yalnızca taşınma masraflarını
karşüayacak ve gelecekte bir
sergi için bizimle çalışacak her-
hangi birine vermeye hazırım"
diyor.Bu >apı yeterince değerli
değilmiş gibi, Hildebrandt kol-
leksiyonundaki bir diğer hazi-
neyi de. yine onu bulunduğu
yerden kaldınp iyi kullanacağı-
ndan emin olduğu birine beda-
va verecek. Bu. Doğu Alman
keskin nişancılannın Doğu ve
Batı Berlin'i ayıran "ölüm şeri-
di"ni gözetledikleri kulclcnn
geriye kalan bırkaç tancsinden
biri.27 metre yükseküğindeki
gözetleme kulesi, Charlie Nok-
tası'ndan birbuçuk kiJometre
ötedeki Slallschreiberstrasse'de
bulunuyordu. Doğu Almanya'-
nın Batı'yla olan sınınnı koru-
van 900 ve Berlın'dekı 300 gö-
zetleme kulesinden biriydi.
Bu kuleler dünyamn en sıkı
denetlenen sınırlarının a>nl-
maz bir parçasıydı. Doğu Al-
mama'nın lideri Erich Honec-
ker. 1988 vılında yaptığı birko-
nuşmada, kulelerin "50 hatta
100 yıl daha" ayakta kalacakla-
rını ileri sürmüştü.
Komünist düzenin 1990'da
çöküşünden sonra. tarihi yok
etmek arzusunun da kanştığı
bir coşkunun etkisiyle Alman
yetkililer Berlin Duvannın der-
hal yıkılması emrini verdiler.
Hildebrandt'ın kulesinin ve-
rilişi de bu sırada gerçekleştı.
Geridekalan kulelerin sayısı 12
kadardı.Hildebrandt omzunu
sılkerek, "Almanya'da bunlarla
Gazeteler
krizin
eşiğinde
Y
unanistan'da, tüm
promosyon gayretlerine
karşın, radyo ye
tclevizyonun rekabeti sonucu
reklam gelirlerinin azalması,
yazılı basına büyük birdarbe
indirdı. AA'nın haberine göre,
Yunan gazete'erinin sürekli
tirajkaybının diğer nedenlerini
ise yazılı basının Batı standartla-
nnın ve teknolojinin gerisinde
kalıp 1970'leringazeteciliğınin
sürdürmesi ve hemen hemen
tüm gazete ile dergilerin siyasi
partilere ya da zengin işadamla-
nna açık destek ermeleri oluş-
turuyor. Durum böyle olunca,
özelÜkle 1992'denitibaren
hissedilen tiraj kaybını
durdurmak için prezervatif.
para, ansıklopediler, burslar
verip okuyucu kazanmaya
çalışan gazete % e dergilerde kriz
bu yıl doruk noktasına ulaştı.
c
4
»
c
C
^ ^
t-
>
4?
1 1
f jmAM
gerçekten ilgilenen kimse kaJ-
madı artık" diyor ve ekliyor:
"Bu bir çeşit tepki. Çünkü biıra-
da yaşavan insanların bir çoğu
için kuleler, kendilerine öylesine
acı çektiren eski düzenin bir sim-
geşi gibi."
Önerilere açık olduğunu söy-
lemesine karşın. Hildebrandt,
eğcr Charlie Noktası kulesiyle
Stallschreibcrstrasse'deki kule-
yi alarak tek bir sergi için hazır-
İayacak bırini bulmayı tercih
ediNor.Hildebrandt. Polonyalı
bir kolleksijoncunun her iki
kuleyi de satın almak istediğini
belırtiyor. Ancak: kuleleri taşı-
tma masrafı olan. muhtemelen
onbınlerce dolar tutacak fi-
nansmanı sağlayamamış.
Hildebrandt, ABD'den bir
kolleksiyoncunun kuleleri alıp
götürmesini umut ettığıni belir-
tıyor. Charlie Noktası Ameri-
kan askerlcrince kontrol edili-
>ordu. John F.Kennedy veNiki-
ta S.Kruşçev'in de bulunduğu
liderler dahil. Charlie Noktasf-
nı her yıl milyonlarca kışi ziya-
ret ediyordu. Bu noktadan
sayısız kaçma teşebbüsü de ba-
şanya ulaşmıştı. Charlie Nok-
^ası'ndan gerçekleştirilen her
başanlı kaçma teşebbüsünden
sonra. Doğu Alman lıderleri
oradaki güvenlik sisteminin
daha da sıkılaştınlmasını emre-
derlerdi. Hildebrandt. "Bu iki
kule 2O.yüz\ılın bütün özellikle-
rini içlerinde barındırıyor. Özel-
likle de dünyamn bölünmesinden
kavnaklanan acıları >aşamış in-
saıilara çok şey anlatıyor. Bu
kuleler tam anlamıyla bize yadi-
gar kaldı. Siy asal bir düşüncenin
zaferini anlatıyorlar" dıyor.
Stephen Kinzer
IKepenk
i
Mafya günahçıkamca Itafya bivbinnegircfi
p
indiren indirene
Yunan yazılı basınındaki krizin
son kurbanlan da 40 yıllık
yayından sonra "kepenk
indiren" Tahidromos dergisi ik
büyük reklam kampanyası
yaparak piyasaya giren ve
ülkenin üçüncü büyük siyasi
gücü Bahar Partisi'ni
destekleyen Simera gazetesi
oldu. Bir zamanlar ülkenin
saygın dergisi olan Tahidromos
son sayısında 20 bin, Simera
gazetesi ise 5 bin sattı.
Yunanistan'da 15günlük
gazetenin toplam tirajı 350-370
bin civannda bulunuyor.
Gazeteleriaiirkaç yıl
öncesindeki tirajı ise 1 milyona
yaklaşıyordu.
Yargıç Falcone: Mafya onu
bombaylayoketti.
M
afya'nın en kanlı eylemlerine katılmış
olan bir ü\esınin günahlannı çıkardığını
söyleyen Palermolu bir rahip, bu açıkla-
masıyla ülkeyi birbirine kattı.
Peder Paola Turturro. Noel gecesi cemaate
yaptığı konuşmada. 22 yaşında bir adamın göz-
yaşlan içcrisinde, 1992 Mayısı'nda Yargıç Gio-
vanni Falcone'un öldürülmesı dahıl. Matya'nın
pek çok eylemine katıldığını itiraf ettığini söyle-
dı. Mafya karşıtı kampanyalan yüzünden polıs
koruması altında tutulan Peder Turturro. ko-
nuşmanın aynntılannı vermeyi reddetti.
Kilisenin önde gelenlerinden Piskopos Ersilio
Tonini. İtalyan radyosuyla yaptığı söyleşide şöy-
le dedi: "Bu bir rahibin maf> aya düşman olduğu-
nu kanıtlaması için u>gun bir yol değiidir. Hiçbir
şey, günah çıkartanlann gizlcrinin açığa vurul-
masını haklı gösternıez."
KutsaJ Roma Katolik Kilisesi yasalannın
983. maddesinde şövle deniyor: "Kutsal sözler
çiğnenemez. Bu yüzden günah çıkartan rahibin.
herhangi bir neden ötürij. tövbekar kimseye sözle
ya da başka bir da\ranışla ihanet etmesi suçtur."
İtalyan medyası da, papazın açıklamalannı
kınıyor. Günlük Corriere della Sera gazetesınin
ön sayfasında yayımlanan başmakalede. Peder
in ağanı açmaması gerekırdi denivor.
La Stampa gazetesi de Peder Turturro'yu isti-
fa>a çağırdı: "Ağzını zaten açmış sayılır. Gerisini
de söylesin \e istifa etsin. Bundan hem biz, hem
de>let hem Kilise hem de yargı kazançlı çıkar."
Roma Katolik Kılisesi'nde de günah çıkar-
manın kutsallığının giderek tartışmaya açılması
Vatikan'ı rahatsız ediyor. Mafyayla bağlantılan
olduğu öne sürülen eski başbakan Guilio Andre-
otti'nin günahlannı çıkaran Peder Mario Canci-
ani">e göre, günahkar kimse. masum bir insanın
hapiste olmasına neden olan bir suç işlediyse,
kendisını polise teslim etmek zorundadır. Kutsal
yasalar, işlenen suça göre venlmesi gereken uy-
gun cezalan pederin takdirine bırakı>or.
TheTimes
Peder Turturro: Mafya üyesi-
nin günahlannı gizliyor.
ÇALIŞANLAREV / SORULARI - SORUNLARI / YILMAZ ŞİPAL
Sigortalı çalışmalarım,
görev aylığımı etkiler mi?
S 1972 yılı ekim ayında öğrehnen olarak göre\ al-
dım ve Emekli Sandığı'na bağlı çalışmaya başladım.
Ocak 1984'te Emekli Sandığı'ndan ayrıldım ve Kasun
1984'te bir özel okulda bu kez, Sosyal Sigortalar Ku-
rumu'na bağlı öğretmen olarak göre>e başladım.
Kasım 19®4'ten Temmuz 1989'a kadar sigortam asgari
öcret üzerinden yatırıldı. Eylül 1989'dan bu yana sigorta
primlerim sûrekİi tavan ma'aştan yatırılmaktadır.
Eğitim ve ögretim hizmetlerinde yeniden öğretmen ola-
rak görev aunayı düşünü>orum. Âncak, sigortalı geçen
sürelerimin emekli avlığıma \ ansıyacağını, fakat öğret-
men a> lığıma etki y apma\ acağını söylediler. Ben böylece
düşük bir dereceden 8/2'den avlık alacağım.
Sigortalı çalışmalarım göre> aylığımı etkiler mi?
Emeklilik haklarını ise nasıl etkiler?
(L.D.)
YANTT: Genel olarak. devlet memurlannın görev aylıklan ile
emekli aylıklannın derece kademe ve göstergeleri aynıdır. Ancak
bazı durumlarda derece, kademe ve göstergeler emekli aylığında
başka, görev aylığında başka olabilmektedir. Emekli Sandığı dı-
şında, bir başka sosyal güvenlik kurumu kapsamında çalışanla-
nn. bu çalışmalan emekli aylığı yönünden değerlendirilmekte,
ancak bazı hizmet sınıflannda \e bazı koşullarla görev aylıklan-
na da belirli bir oranda yansımaktadır.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası'nın en 18. maddesi bu
duruma ilişkindir. "Sosyal Sigortalar Kanunlanna tabi görevler-
de bulunduktan sonra iştirakçı olanlann. emeklilik kesenekleri-
ne, personel kanunlan gereğince kazanılmış hak olarak aldıklan
derece ve kademe aylıklan üzerine, sigorta primi ödemek suretiy-
le geçirdikleri sürelerin, her yılı bir kademe ılerlemesıne ve öğre-
nim durumlan gözönüne alınarak her 3 yılı da "bir derece' yüksel-
mesine esas olacak şekilde eklenerek bulunacak derece ve
kademe aylığı esas alınır. "
Emekli Sandığı Yasası'nın bu ek 18. maddesine göre, Sosyal
Sigortalar Kurumu'nda prim ödenerek geçen süreler aynen de-
ğerlendirilmektedir.
Görev aylıklan >önünden uygulama daha değişiktir.
657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'run 36. maddesinde, duru-
munuzla ilgili uyulamanm nasıl yapılacağı açıklanmıştır.
"5-Özel okullarda öğretmenlik veya yöneticılik yaptıktan son-
ra Milli Eğitim Bakanlığı emrinde memuriyet kabul edenlerin
özel okullarda geçen hizmet sürelerin 2ı3'ünün her yılı bir kade-
me ve her üç yılı bir derece yükseimesine esas olacak şekilde de-
ğerlendirilir."
Özel okullarda geçen 9 yıllık sürenin tümü, Emekli Sandığı'-
nda, emekli aylıklan uygulaması yönünden değerlendirilecek,
buna karşılık. görev aylığı yönünden, 9 yıllık sigortalılık süresi-
nin üçte ikisi olan 6 yıl geçerli sayılacaktır.
Kısaca, 9 yıllık sigortalılık süresi. emekli aylığınızın da, 2 dere-
ce yükseimesine neden olacaktır.
GEÇMİŞLE GELECEK
Sabahattiiı Kudret Aksal
2. bası 30.000 (KDVıçınde)
^Vjfe Danışın, oğrenın, korunun
g A İ T C p AIDSSAVAŞIMDERNEGt
^ J * 5 J ? Telf:533 47 73
SAYILI GÜNLER
Muzaffer Buynıkçu
30 000 (KDVıçınde)
POLTTIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Yribaşı Sabahında...
Şöyle bir bakınca içeri de dışarı da birbirine benziyor.
Yılbaşını hapiste geçirenlerin kendilerine göre bir eğ-
lencesi vardır. Yeme içmeden öte türlü öyküler anlatır-
lar. Bu öyküler neden geldin, niçin geldin, neden düştün,
neden düşmedin gibi sorularla ortaya dökülür. Bir de
sormadan söyleyenler vardır. içeri düşmenin en kestir-
me yanıtı kısa olmalıdır. Uzun yanıtları pek sevmezler.
"Ne yaptın hemşerim?"
"Yaralamadan."
"Ya sen?"
"Kız kaçırmadan."
"Sen?"
"Cinayet."
"Sen?"
"Bildiri."
"Yasen?"
"Polise hakaret."
"Ya seninki?"
"Siyaset..." —
Soran biraz kabadayı ise kızar:
"Burda siyasi olmayan var mı, hepsi siyasi burdakile-
rin!"
Sızlanmaların içinde de göğsünü gere gere söylenen
suçlar vardır. Bunlar yaralama, vurma, öldürme, zabıta-
ya baş kaldırmadır. Suçların en adisi hırsızlıktır. İçeri
düşene sorulduğunda hiç kimse, "Hırsızlıktan geldim"
demez. Kem küm eder, bir kolayını bulur.
"Senin suçun hemşerim?"
"Benimki şey... Bir malı bulunduğu yerden sahibinin
haberi olmadan almaktır."
"Yani?"
"Yanisibu..."
Bir de nefesten gelenler var. Onlar biraz uzatarak an-
latırlar:
"Bak ahbap, benimkini soracak olursan işin doğrusu,
benimki iftiradır. Polisle hırgürüm vardı, polis bana tak-
mıştı. Bir de baktım, polis cebime iki paket nefes koy-
muş. Nefesleri yalnız komamış, bir-iki papeli de buna
eklemiş. Karşıda kahve var, ordan da birkaç tanık ayar-
lamış. Bir baskın, 'Siz esrarsatıyorsunuz' diye yüklendi-
ler."
"Vah vah yazık etmişleraslanım."
"Esrarın rengini bilmem. Tadını tatmadım. Elimi sür-
medim. Ama neylersin ki bir iftiraya kurban gittik."
Kollarını kavuşturup diz üstüne koyana sorarlar:
"Ya seninki hemşerim?"
"Benım suçum yok..."
"Niye geldin öyleyse?"
"Ben kışçıyım hemşerim."
"Nedemek?"
"Kışçıyımı bilmez misin? "
"Bilmem."
Bir gülüşmedir gider:
"Kışçıyı bilmez misin? Kış gelince hapse girenlere
kışçı derler. Kış geldi mi bir bahaneyle hapse girerler,
onlardanım."
"Nasıl olur?"
"Kasım ayına doğru bir şeyler yapıp hapse girmenin
yolunu ararlar. Dışarda od yok ocak yok; yatak yok yor-
gan yok; han yok hamam yok... içerde nasıl olsa bir çul
verirler, koğuşu ısıtırlar, azıcık da olsa Kızılay yemeği
vardır."
Siyasetten kuledibinde yatanlardan en genci sorar:
"Peki kışın yatacak, yazın çıkacak kadar hapisliği na-
sıl ayarlarsın? Onun da bir hesabı vardır..."
"Var elbet. Otobüste elini yanındakinin cebine soktun
mu adam bağırır, Paramı çalıyorlar'.. el cepte yakala-
nırsın, bunun cezası üç aydır. Üç ay da, kışlık yatıp çık-
mayayeter."
Bu da yılbaşında bir hapishane öyküsü, yeni yıl kutlu
olsun!..
BULMACA
1 2 3 4 5SOLDAN SAĞA:
1/Kirmızırenklicıvasül- 1
für minerali. 2/ Karak-
ter... Kimi yüzeylenn 2
temizlenmesınde, mer- ,,
merlerin parlatılmasında.
ovma işlerinde kullanılan 4
gözenekli ve hafif bir taş. c
3/ Büyük kabuklu deniz
hayvanlannı avlamakta 6
kullanılan. incedallardan j
örülmüş kapan... Dahil.
4/ Adın durum eklerin- 8
den bin... Misket limonu Q
da denilen, küçük bir li-
mon cinsi. 5/ İspanyollann sevinç
ünlemi... İzmaritgillerden bir ba-
lık. 6/ Bir cins ınce ve sık dokun-
muş patiska... Bir bağlaç. 7/ Bir
maçın sayısal sonucu... Çoğunluk-
)a yüzde oluşan kahverengi küçük
benekler. 8/ Satrançta bir taş... Af-
rika'da bir ülke. 9/ Kadın giysisi
yapımında kullanılan, çok sık do-
kunmuş bir çeşit hafif kumaş.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Almanlann 1943-1945 yıllan
arasında gaz odalannda kullandıklan bir cins asit... Bir haber
ajansının simgesi. 2/ Oylumlu... Bir geminin alabildiği yük mik-
tan. 3/ Nar, erik, kızılak gibi yemişlerden yapılan pekmez. 4/
Bircetvel türü... İlk damıtılan ve içinde anason bulunmayan ra-
kı. 5/ Uluslararası Basın Enstitüsü'nün simgesi... Teori. 6/ Ta-
vuklann yumurtlaması için aynlmış yer... Bir nota. 7/ Radon
elementinin simgesi... Kalın bükülmüş sicim... Pamuktan do-
kunmuş basma. 8/ Tohumlardan ezilerek yağ elde edilen yer. 9/
Gözü doymaz, haris... Ekvator bölgesindeki büyük sulann geç-
tiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara ve-
rilen ad.
Değişmedi9
değişmeyecektir...
Kitabı Mukaddes (Tevrat. Zebur, İncil)
dünyada en çok konuşulan ve aynı zamanda
en çok eleştınye tabıı olan kıtaptır Bu kadar
çok eleştınye uğramasına karşın hemen
hemen butûn ilahi sayılan dınlerın kökenı yıne
bu kıtaptan kaynakfanmaktadır Eğer bu krtap
değıştnlmişse, o zaman bu kitabı temel alan
ınanç ya da ınançlar kendilerının ne kadar
kusursuz, değtşmez olduğunu ıddia
etselerde, yıkık bir temel üzerıne bına
kurmaya çalışmaktan oteye gıdemezler
Bu k/tap ozellıkle Gürtey Afrika Islamı
Propaganda Merkezi konuşmacılanndan
Sayın Ahmed Deedat ve yıne bu konuda
yılfarca Kitabı Mukaddes hakktnda eleştnler
yazan Edip Yüksel ve buna benzer tüm
eleştnlere yanıttır
isleme Adresı
Müjde Yayıncılık P.K: 8 (C) 81020
Acıbadem/İstanbul