28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet70. YILSAYI24923 S A N A T K U L T U R M A G A Z I N T E L E V I Z Y O N 10CMM994CUMARTESİ 1894'ün 1 ocak günü... Dumanı tüten marşandiz, Ankara Garfna giriyor. Bugün 10cakl994.. Ne duman var, ne marşandiz... Gara giren hızh trendir. KaratrenAnkara'yakavuşalı 100yı! oldu ÜMİTSARIASLAN Sanat Tarihçisi 31 Arahk 1993. demiryolunun Ankara'ya gelişinin >üz birinci yıl- dönümüdür. Haydarpaşa'yı İzmit, Bilecik, Eskişehir üzerinden An- kara'ya bağlayacak olan demiryo- lunun yapımına 4 Ağustos 1871'de Avrupa'dan getirtılen mühendisler- ce başlanır. Demiryolunun 24 kilo- metrelik Haydarpaşa-Pendik arası 1872 Eylülu'nde, 67 kilometrelik Haydarpaşa-lzmit arası da 1873 Ağustosu'nda tamamlarar. Haydarpaşa'dan Ankara'ya 21 yılda varmak Osmanh'nm demiryolu polili- kası, 1838 İngiliz Ticaret Anlaş- ması'nın çizdiği doğrultuda, Batı sa- nayiı ve sermayesinin Osmanh top- raklarına yerleşmek ve etki alanlan oluşturmak ıstekleri doğrultusunda biçimlenır. Ulusal çıkarlara ve amaçlara yönelik olarak değil de, Baü"nın çıkarlan ve isteklen doğrul- tusunda başlanan İstanbul-Ankara demiryolunun yapımı kısa süre son- ra tavsar. Bunun iizenne, yine. Av- rupa'dan Avusturya demiryollan- ndaki 'başansı'ndan övgüyle söz edilen demiryolu uzmanı- mühendis VVUhelm Pressel getirilip "Osmanb- Anadolu DemiryoUan Genel Mödü- rü" yapüır. Pressel. Bağdat \ oluyla Basra'ya çıkacak, kimi noktalarda (Mersin-Samsun) Akdeniz ve Kara- deniz'le bağlantılı bir demiryolu ta- sarlar. Bu konuda tamamen Avru- pa demiryolu şirketlerinin güdü- münde olan Payitaht'a zamandan ve paradan tasarruf edileceğini öne sürerek "dar hat" (genişlik 1 m) öne- rir. Benimsenmez bu öneri. Yine büyük düşlerle Izmit'ten başlayan yapım işi, "sakanat devrin- de bayındırlık işterinin nasü bir ka- nnca admuyla ilerlediğine" unutul- maz bir örnek oluşturarak 275.000 alün lira harcanarak ve ancak 93 ki- lometrelik bir bölümün toprak dü- zeltmesiyle, 7 kilometrelik ray dö- şenmesinden sonra 1875'te yazgısı- na bırakılır. Hükümet, demiryolu uzmaru Pressen "beceriksizlikle" suçlayarak işten çıkanr. Sultan Azız'in ölümü. Sultan Mu- rad'ın hastalığı, Abdülhamıd'in tah- ta çıkışı, bitıp tükenmek bilmeyen savaşlar, zaten demiryolu politıka- lannı Batı'nın çıkarlanna bağlamış Osmanh'ya demiryolunu unuttu- rur. Aynca iyı "inşa" edilmemiş K, Haydarpaşa-İzmıt acmınoıu, ı^let- me giderlerini bile karşılayamayın- ca. bu jolun "imtiyazı" (*) 188O'de bir İngiliz şirketine; 1888'de bu kez. merkezi Berhn'de bulunan Deuisc- he Bank Grubu'na 37.5 milvon franklık bir borçlanmaşla venlır. Almanva'nın "Doğu'ya Doğru Genişleme" ve "Küçük Asya'da nü- fuz bölgeleri kurmak" poliükasının güdüledığı bir hızla "Yeni" Anado- lu Demıryollan Şirkeıi, 1889 Ma- yısfnda işe başlar. 1890 Haziranı"- nda Arifıye'ye, 1891 Ma>ısı'nda Bı- lecık'e. 1892 Haziranfnda Alpu- köy'e, sonunda 1892 yılı arahk ayı- nın 31. günü; ilk gınşımden 21 yıl sonra Ankara'ya gelir. O yıllardaki imleri taşımadı ki kara tren İstanbul'dan Ankara'ya... Önce Osmanlı'yı, sonra Kuvayı Millicilefi... Cumhuriyet döneminde Atatürk'ü. Sonra? Sonrası, günü gelen her varlık gibi, o da raylardaki egemenliğini yitirdi. Buharın yerini dizel, dizelin yerini elektrik aldı... adı Balıkpazan Caddesi olan şimdi- ki Anafartalar Caddesi'nde tıyatro- cu Ahmet Fehim Bey'in İstanbul'- dan gettrttiği Macar Orkestrası ile ilk tren. o günler büyükçe bir köy olan Ankara'da coşku ve sevınçle karşılanır? Servet-i Fünun dergısı sahip ve yönetmenı Ahmet thsan'ın babası Ankara Defterdan'dır. 1880'de İs- tanbul'dan Ankara'ya ilk gidışinde Ahmet İhsan çocuktur. Demiryolu- nun düşü bile yoktur Anadolu boz- kırlannda. Geleceğın başkentıne atlı arabayla. Bursa üzerinden on günde gelirler. Bu yolculuktan on üç yıl sonra Ankara'ya ıkinci yolculuğunu, yenı açılmış Haydarpaşa-Ankara demır- yolunda 1893'te yapar Ahmet İhsan. Yanında dergjsinden iki ya- zar da vardır. 188O'de on günde aldığı yolu, bölmeleri zeyünyağı kandiliyle aydınlatılan kara trenîe üç gün ıkı gecede aşar, Ankara'ya ulaşırlar. "Işte Ankara!.." "Direksiyon binası" Ankara'ya Haydarpaşa'dan kal- kıp gelen treni 1893'te karşılayan ikı katlı yapı, şimdi de tren yoluyla ge- lenleri karşılar. tstanbul-Bağdat bağlantısı ıçinde yapılan bu >apı. uzun yıllar istasyon yönetim şeri olarak kullanılır.27 Arahk 1919'da Mustafa Kemal'ın Ankara') a geli- şinden sonra O'na konut ve karar- gah olur. Alt katı yıne. ıstas\on yö- neümıni taşır Mustafa Kemal, Kurtuluş Sasaşı'nda unutulmaz ış- Artık erkekler de estetik yaptınyor FRANKFLRT (AA) - Kadınlar güzelleşmek içın estetik cerrahlanna avuç dolusu paralar öderken, erkekler de güzellik için ameliyat masasına yatıyorlar. Almanya'da estetik cerrahlannın beş müştensinden birinin erkek olduğu bildırilirken. sinema dünyasının tanınmışerkek yıldizlannın da gençleşmek için sıraya gjrdiklen kaydedihyor. Alman Bild gazetesının habenne göre güzellik ıcjn bıçak altına yatan ünlülerin başında Rod Stewartgehyor. Rock müziğınin haşan çocuğu Rod Stewart. genç ve güzel manken eşi Rachel Hunter'in ısrarlanna dayanamav arak çene alü ve göz kapaklannı gerdirdikten sonra. daha anlamlı bakışlara sahip olmak içın gözlerine "sürme" şeklınde dövme yapünruş. "Batman" Michael Keaton'm ise dökülen saçlannın yerine yenisini ektirerek "seks sembolü" imajını korumaya çalıştığı bildiriliyor. Hollywood'un devlerinden Michael Douglas (49) da gevşeyen yüz hatlannı yetennce "erkeks" bulmadığı içın estetik cerrahına başvurmuş ve çenesini gerdirirken, yanaklanna da süikon taktırarak elmacık kemiklerini ön plana çıkarmış. "Rambo" Sylvester StaBone'un (47) da yüzünü gerdirdiği, böylece çocukluğunda geçirdiği yüz felci nedenıyle ağız kaslanndaki kayma düzfilirken. daha güzel bir ağıza sahip olduğu. aynca gözaltı torbalannı aldırdığı ve çıkık yanaklannı düzelttirdiği biliniyor. "Şogun"un unutulmayan aktörü Richard Chamberlain'ın (58) ise yüzünü gerdirerek kınşıklıklardan kurtulduğu öne sürülüyor. ler görecek, yokluğunda onulmaz sorunlar yaratacak demiryollannın bu yönetim yerinin üstünde "var ol- mak ya da yok olmak" savaşımının "direksiyommu" eline alacaktır... Ankara'ya geldikten sonra cq)he- lerden yorgun, yaralı dönen askerle- ri taşıyan vagonlann geçtiği bu is- tasyon yapısını, Mustafa Kemal'in, Kurtuluş Savaşı'nın ilk "direksiyon binası" yapması, ilk karargahını bu- rada kurması boşuna değildir. O, Osmanlı'nın demiryolu konusunda gösterdiği zaafın. bu zaafın nelere malolacağının sezgisiyle, kaç cephe- de birden dövüşmek zorunda bıra- kılan Anadolu insanını taşıyan tren- leri bu yapıdan izlerken, Anadolu'- yu bir baştan bir başa demir ağlarla örmeyi düşünüyordu. Bugün, Ulusal Kurtuluş Savaşı'- nda Atatürk Konutu Müzesi olan güngörmüş taş yapı, Büyük Söylev'- de de değinildiğı gibi, 1920-1922 yıl- lan arasında alınmış nice tarihsel karara ve antlaşmaya ev sahipliği yapmıştır. Mustafa Kemal'i Ana- dolu'nun bağnnda gezdiren alçak- gönüllü vagon da bu tarih yüklü şi- rin yapının önünde sessiz düşün- mektedır o günleri... Ahmet thsan'ın treninden "hızlı tren"e... Yepyeni bir yılm ilk sabahı... Yepyeni bir yıl, yepyeni umutlar... Bir gecede yaşam tümüyle değişecek ve renklenecek gibi hissediyoruz hemen tümümüz. Öyleyse renkahenk çiçeklerle donatalım mı evlerimizi? Renİc ve kokulany la umutlann tazeliğine tazelik katsmçiçekler. Evet, bugün kırlara açılabilseniz, dereceğiniz çiçek bulamazsınız. Ama olsun; mezatmdan çiçekleri en azmdan sokağjmza değin getırebılecek gezgin çiçekçi de mi bulamazsınız? * 1 Fiyatlanmıpahalı?..Eee, nedeolsayeni yıl fıyailandır! Yılbaşıgecesiniuzun ve"ağır" \ / ^ T 1 1 \ / 1 İ 1 T 1 1 7 tuunlar için paranmönemıolurmu zaten! Genede"u>anık"olun.Çünküçiçek j v l l l J XXXJ.XXZJ pazarhğmjn da bir"adabı" var. Çiçek mezatlannın "müdavimi" olan dostlann dediğine bakılacak olunursa; çiçekçi kaç para isterse, yansını vereceksiniz. Satıcı "olmazlanırsa" aldırmamışçasınadönüp yürüyün. Mutlaka ardınızdan seslenip fıyat "kıracaktır." Biraz sohbet ederseniz "zaten mezattan şu fiyata aldım"la başlayıp. "hatınnı kırmaktansa. fıyatımı kıranm"la biten bir pazarhğı noktalar: bir yandan çiçekleri ucuza kapatmanın. bir yandan da çiçeği götürdüğünüz insanı mutlandıracak olmanın sevinciyîe yılın ilk gezintisini tamamlayabilirsiniz. (Fotoğraf: İZZET KERİBAR) Kurtuluş Savaşı'ndan sonra ulu- sal devlet. "MiUi Misak" sınırlanna çekıhnce, Batı'nın iştahmı kabartan zengın petrol yataklan smırlanmız dışında kalır. 1930 Bunalımı dünya devlerinm boğazını sıkmaya başla- yınca da kendi dertlerine düşerler. türkiye'yi unuturlar. Yorgan git- miştır, ama kavga bıtmez, ertele- nir... Oysa 1930 sonuna değın genç Cumhuriyet, Osmanh'dan çoğu ha- rap. savaşta tahrip edılmış bıçimde devraldığı 4000 kilometrelik demir- >olu şebekesını ıki katına çıkanr. Tek kuruş borçlanmadan üstelik! 1970'lere değin bu toplama eklene- cek demiryolu 1000 kilometreyi geç- meyecektır. Cumhunyet, ulusun kendi ola- naklanna ve gücüne dayanarak yü- rütür demiryolu politikalannı. Ne yollar, engeller aşıp tüneller açarak! 1950'de, 1930'lann demiryolu yak- laşımmr-bcğenmeyen kesımlerin ka- lıtçısı yeni siyasa işbaşına gelince, Batı. bu kez karayolu diye dayata- caktır. O karayolunda hız yapa ya- pa başımız dönecek ve "Demiryolu komünist işidir" demeye vardıraca- ğızişı... Tüm dünya "hızlı tren"ı, "kurşun tren"ı uçağa komşu ederken biz 657 kilometrelik Haydarpaşa-Ankara demiryolunu Ahmet thsan'dan 100 yıl sonra hala tek "hat"ta, 8 saatte gidı>oruz. Yıllardır Ayaş Tüneli'ni aşamadık! 1930"larda"Negerekvar deminollanna? Halkın parasını de- miryoİlarına vererek halkı yoksullaş- tınyorsunuz..." diyen mantık, İstan- buî-Ankara arasını 2 saate ındirecek tasannın en önemli geçiti bu tüneli "Günde 1 milyar yiyor" diye yazgısı- na bırakmıştır. (*) Demiryolu imtıyazları, Osmanh topraklarında demiryolu yapıp iflete- c ek A \rupa demiryolu şırketlerine kilo- metre başına \erilen kâr garantisivdi Böylelıkle, Osmanlı'da demırvolu işine gırişen şirketler için bu işm kesinlikle kârlı olması derleı kesesinden sağlanı- vordu. Işte. Havdarpaşa-Ankara De- mirvolu için de, 1888'de vapılan anlaş- ma ıle yüklenıci şirkete kıhmetre başı- na biçılen 15.000 frank garrtsafi kar. devletçe güvence altına almıvordu. Bu işm vürûtmesim de Dü'yunu L'mumıye vapacaktı'... MESELADEDİK Yeniyıldaher şeygönlünüzegöreolsun.. B.'ugmrt Ocak 1994. Yeni yıl bü- tün insanlığa sağhk, mutluluk. banş ge- tirsin (amin). Ama siz yeni yıla nasıl gir- diniz acaba?. Bizim bunu sormamızdan murat şu ki yeni yıla nasıl girerseniz bü- tün yılın öyle geçeceğine inanıhyor da bizde"meseladedik". İyi girdiniz... Lşte size iyi haber. Yeni yılın ilk habe- ri de böyle olmalı. Bundan sonra öyle şey- ler duyacaksınız ki ara sıra iyi ha- berlere upkı ilaç gibi gereksınmeniz ola- cak. Demek yeni yıla iyi girdiniz, Ev- deydiniz,bir iki dost da sizdeydi, çerez- di, yemektı. şarbydı, türküydü. gülüş cümbüş yılbaşı yapünız. Çok iyi yapnuşsınız. Piyango bileti de vardı de- ğil mi? Çıkacağına inanmasanız bile maksat tantana olsun. Saat tam 12'de hep kalkıldı, sanlıp öpüşüldü,yeni yılın kutlu olması istendi değil mı? İnsan duygulanıyor elbette, iyi şeyler olsun is- tiyor. Geçmışteki aalar da zaman za- man aklınıza geldi, biraz hüzünlendiniz de ama umut her zaman hakkınızdır. bunu unutmazsınız. Bütün yılınız da böyle iyi geçsin. Kestanelihindiylegirdiniz... yiyeni ne gördüm ne duydum ya bu işin de modası bu demek kı. İlle de kestaneli hindi olacak. Nedense "hindi''1 deyince aklıma hep "yolunmak" gelıyor. Doğru- su yeni yılda epeyce yolunacağımıza göre hindi yemek münasip olur. "Kes- taneli kaz" da bu iş için uygun düşerdi ya. Bilirsiniz. dilimizde "kan bağırtma- dan yolmak" diye bir deyim bile vardır. Hoş, artık bağırsan da kimserûn aldırdı- ğı yok. Umanm mübarek hindi iyi piş- mışur, zira kimsenin gücüne gitmesin zavalb hindiciğin eti de hayli serttir ama dün gece belki de farkedilmemiştir. Ye- ni yılınız kutlu olsun, hindiler 1994'ü göremediler de. Piyangoyla mı girdiniz?.. olmalı da üstü çıkarsa bahüna. Nasıl olsa maaşlar amorti sayılır. Dün gece de binlerine bir şeyler çıkmışür. Siz gene de hiçbir şeyin çıkmadığına sevinin. Piyan- go talihülerinin sonradan başına neler geldiğini bilseniz bir şey çıkmadığı için kendinizi talihli sayardınız. Geçmiş ol- sun,yeni yıhnız talihli olsun. Şampanyayla girdiniz... Demek sizin stiliniz de bu. Birkaç D A. fıyetolsundiyelim.Hangjzaman- da kimin aklına gelinışse gelmış, hindiyi kestaneyle pişirmiş. Beğenmış mi be- ğenmemiş mi bilen yok ya. bu da yılbaşı yemeği olmuş. Bu hindiyi başka zaman oğrusu yılda bir kere olsun in- san talihı ni denemeli değil mi? Yılbaşı büetlerinin de böyle bir özelliği var işte. Bir kaç bilet varsa altalta dizilecek, göz- ler ekranda, kulaklar sayılarda heye- canla beklenecek. O işin de tadı burda. Beklemiyorsunuz da hani bir de çıkıve- rirse diye ıçinizden geçmıyor da değil. Amorü çıktı mı ban? İnsan en azına fıt milyoncuğu gözden çıkardınız, belki si- zin için önemi de yoktu. Böyle eğlence- ler düzenleyen yerlerden birine gittiniz. Onlann mönüleri de pek şirindir. Or- dövr tabağı, -elbette- kestaneli hindi, denız mahsulleri sepeti, salat bardan seçmeler, meyveli dondurmaçeşitleri fa- lanlar, fılanlar. Bir de spesiyahteleri var- dır, "portakallı bddırcın gagası" gıbisin- i den. Içkiler de pek fıyakalıdır. "yetû yd kokteyli", Chiyas Rigal viski, eskimış şarap, dinlenmiş rakı gibisinden. Kahve öncesi konyak Napolyon'dan. Dansöz çıkınca ceketleri yere aup üstüne otur- malar, çok eğleniyormuş gibi görünme- ler, gecenin bir vaktinde arabalara dolu- şup külüstür bir ışkembecide çorba içmeler. Tuzu kuruîann hali de baş- kadır, gustosu da. Yeni yıllar kutlu ol- sun, hesaplar vergiden düşülüp memu- run bordrosuna transfer olsun. Başağnsıyla girenler... . e yapahm ki yenilip içilen, oy- nayıp gülünen gecelenn böyle sabahlan olabilır. Şimdi ağızlar çiriş gibidir, baş- lar kazan olmuş, midelerde yanmalar başlamışür. Böyle sabahlar için icat edilmiş ilaçlar da vardır. Suya atıUnca köpüren aspirinler, alka-selzer türü ilaç- lar. Ama siz ayranla sodayı kanştınp içebilırsiniz, iyi geldiği tecrübeyle sabit- tir. Kahvaltı yerine sıcak bir çorba da pek iyi gelir. Çorbaya biraz sirke de ko- yabilirsiniz. Biraz temiz havada dolaş- mak pek şifalıdır. Günü dinlenerek ge- çirin. Kendinizi rahat tutun. Bir günün beyliği beylikü'r. Çünkü nasıl olsa önü- nüzde kimbilir nelerle karşılaşacağınız koca bir yıl var. Ne diyelim, herşey gön- lünüzce olsun.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle