20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26EYLÜL1993PAZAR HABERLER Ankara'da anıldı 'RuhiSu Sanat Gecesi'ne ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ozan Ruhi Su öliimii- nün sekizina yılında Ankara'- da anıldı. Kültür Bakanı Fikri Sağlar ünlü ozan için. "Ona toplum olarak çektirdiğimiz sı- kıntıian şimdi hatırladıkça tüylerim diken diken oluvor" dedi. Gazetemız yazan flhan Seiçuk, "Bağlandığımız fıkir- lere müzikle bağlanmamızı da sağiadı" dediği Ruhi Su'nun, "Tam bir sosyalist ve devrimci oMuğımu" söyledi. Açdtş konuşması Sağlar'dan Büyük Tiyatro. dün akşam "FE YayınlarTnın Kültür Ba- kanlığı'nın katkısıyladüzenle- diği "Ruhi Su Sanat GecesT- nde Ankarah müzikseverlerin akınına uğradı. Gecenin açılı- şında konuşan Kültür Bakanı Sağlar, "Kimi ölûler vardır. hayatta olan nice insandan da- ha çok yaşarlar. Ölmüş olma- lanna karşın yaşamı daha çok kavrarlar, yaşamı daha fazla üretirler. BÛnlar. büyük sanat- çüardır" dcdı Sağlar. sanatçı- nın opera, Batı müzigj ve halk kaynağına yönelirken, halkla bütünleşmeden aşama yapıla- mayacağını bilen bir kişiliğe sahip olduğunu vurguladı. Ruhi Su'ya. hakettiği toplum- sal yerin, yaşamının sonlanna doğru verildiğini belirten Sağ- lar, "devrimd" olduğunu vur- guladığı ozan için "Ona top- lum olarak çektirdiğimiz sıkın- tılan şimdi hatırladıkça üzülüyorum. Tüylerim diken diken oluyor" dıye konuştu. Kültür Bakanı konuşmasını, "Ruhi Su yaşıyor, Nazun Hik- raet yaşıyor" sözleriyle ta- mamladı. Ruhi Su ile anılar Gazetemiz yazan İlhan Sel- çuk da, karanlık salondan ışıklarla aydıniatılan sahneye çıktığında. salonun da aydın- latılmasını isterken, üzerinde- ki spot lambalan için, "Böyle konuşmalar sorguiarda olur" esprisini yaptı. Sanatçıya iliş- kin anılannı aktaran Seiçuk, "Ruhi Su okul kurmuş bir adam. Daha önce böyle bir okul yok" dedi. Bütün yaşa- mını müziğe vermiş bir insan olan Başyazanmız Nadir Nadi'nın Ruhi Su ıçın. "Çok büyük bir sanatçı" demesinin ünlü ozanın sanatı ıçın önemli bir ölçü olduğunu anlatan Seiçuk. "Mûziğini çağdaş fel- sefenin içine oturtnnıştu" dedi. İlhan Seiçuk. "Eleştirel ak- la, inanca baş kaldırdığı aydın- lanma devriminin müzik üze- rindeki etkilerini" anlatırken. "Ruhi Su tam bir sosyalistti, tam bir devrimciydi" dedi. Da- ğılan Sovyetler Birliği ve eski Doğu Bloku ülkelenne ilişkin gelişmeleri anımsatarak, "Sosyalizm, bir de> let değil, in- sanlığın ortak yoludur" diyen Seiçuk, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sosyalizm için bir zaman- lar gırtlaklarını yırtmış dönek- Jeri dinJiyor rausunuz? Dönüş- lerindeki alçaklığı duyumsa ya- bilir miyiz? Hayır. O kadar alçalamayız. Ruhi Su sosyaliz- mini bırakmayacağız. Ruhi Su'nun bize emaneti budur." Gazeteci Berik vefatetti •İSTANBUL(AA)- Anadolu Ajansı Eski Genel müdürlerinden gazeteci Münır Berik, dün İstanbul'da tedavi görmekte olduğu SŞK Göztepe Hastanesi'nde vefat etti. Berik'in cenazesi bügün Kuzguncuk Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Nakkaştepe Mezarhğı'nda toprağa verileoek. Öteyandan Antalya Gazetesi'nin sahiplerinden gazeteci Emel Taner, dün geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti. Muhammed Ali İstanbul'da • Haber Merkezi - Dünya eski ağır sıklet boks şampiyonlan ndan Muhammed Ali, dün İstanbul'ageldi.TGRT Huzur TV Tesisleri'nin bugün yapılacak acılış törenine katılacak olan Muhammed Ali, Atatürk Havalimanı'nda, TGRT yetkilileri tarafından karşılandı. Muhammed Ali'nin, bugün aynca Yeşilyurt'taki Penta Oteli'nde bir basın toplantısı düzenleyeceği bildirildi. Bir Yargıtay karan anonim şirketlerin partilere bağışlanm ilke olarak reddediyor ŞirketlerdenpartilerebağışaengelUFUKTEKİN KEMAL YURTERt ANKARA / ADANA - Ano- nim şirketlenn partilere "şirket olarak" bağış yapmasının Tica- ret Kanunu'na aykın olduğu yönünde Yargıtay Hukuk Dai- releri Genel Kuruluun bir ka- ran bulunduğu öğrenildi. Yargıtay Hukuk Daireleri Ge- nel Kurulu, Demokrat Parti'ye, bır anonim şirket tarafından yapılan bağışı hissedarlann za- ranna bir tasarruf olarak de- ğerlendırdi ve "siyasi ahlakla bağdaşmaz" olarak niteledi. Söz konusu karan emsal göste- ren gerçek kişilerin. ortağı ol- duklan şirketlerin partilere yaptıklan bağışlan dava konu- su edebileceklen ve davayı ka- zanabilecekleri belirtiliyor. Yargıtay Hukuk Genel Ku- rulu'nun karanna temel oluştu- ran dava, 1962 yılında, Dündar ve Enver Bakiöğhı tarafından hıssedan olduklan İzmir Çi- mento Fabrikası Anonim Şir- keti Genel Kurulu'nun. kapatı- lan Demokrat Parti'ye yaptığı 200 bin liralık bağış üzenne açıldı. Hissedarlar sözkonusu bağış karan nedeniyle bilanço- yu ibra etmediler ve şirket yö- neticilen hakkında tazminat iargıtay Hukuk Daireleri Genel Kurulu 1962 yılında verdiği bir kararda, siyasi partilere yapılan bağışlann, anonim şirket ortaklanndan birinin itirazı üzerine iptal edilebileceğine karar verdi. Karar bugün de "emsal" alınabilir bir geçerlilik taşıyor davası açplar. Dava, İzmır Ticaret Mahke- mesi tarafından görüldü ve 17 Mart 1962 tarihli ve 122-34 sayılı karan ile reddedildi. Bu- ntın üzerine davacılar, Yargıtay Ticaret Dairesi'ne başvurdular. Yargıtay Ticaret Dairesi, tem- yiz istemini, "Şirket genei kunı- hınun bu karannm oıtaklık sta- tüsünü zedekdiği, ortaklığın menfaatlarına uymadığı ve hu- kuki nedenlere dayanmadığı" gerekcesıyle haklı buldu ve ka- ran bozdu. Bozma gerekçesin- de bağışın. "Mutlak suretle or- taklığın aleyhine ve zararma, hu- kuk aniayışı >e siyasi ahlakla da bağdaşmaran bir tasarruf" ol- duğu belirtildi. Ancak, Izmir Ticaret Mah- kemesi, Yargıtay'ın karanna "direnince"konu bu kez Yargı- tay Hukuk Daireleri Genel Ku- rulu'nda ele alındı. Genel Ku- rul, konuyu. Ticaret Kanunu'- nun hükümleri çerçevesinde gözden geçirdi ve karan yeni- den bozdu. Ortaklann hak- lannın zedelendiği görüşü üze- rine dayandınlan 1966/1396 esas ve 847 sayılı karannda özetle şöyle denikii: "Türk Ticaret Kanunu'nun 271. Maddesi, anonim şirketle- rin ekonomık olması gereken amaç ve konulanrun esas söz- leşmelerinde açıkca belirtilme- sini zorunlu kılmıştır... Anonim şırketler, yetkili bakanlıkça onaylanan, ticaret sicillerinde belirtılerek halka duyurulan esas sözleşmelerindeki konu- lann dışında çahşamazlar. Aksi halde yaptıklan işlemler geçerli Eskivaliden SıvaskatlianuraDoru 'Tugay Komutanı olay yerine acemi erleri gönderdi ve göstericilerle karşı karşıya gelmeyecek durumda tuttu' • 37aydının, sanatçının yakılarak katledildiği Sıvas'ta 'görevini ihmal ettiği' gerekçesiyle valilikten alınan Ahmet Karabilgin İçişleri Bakanlığı'na gönderdiği raporda şeriatçılann örgütlülüğüne dikkat çektive Tugay Komutanf nı suçladı. Haber Merkezi- Sıvas katlia- mı sırasında görevini ihmal etti- ği gerekçesiyle valilikten alınan Ahmet Karabilgin İçişleri Ba- kanlığı'na gönderdiği gizli ra- porda Tugay Komutanı'nı "takviye kuvvet olarak olay ye- rine acemi erleri göndermek ve gönderdiği kuvvetin göstericiler- le karşı karşıya gelmeyecek po- zisyonda tutmakla" suçluyor. Karabilgin raporunda şeriatçı örgütlerin benzerbirolayı Sıvas yenne başka bır ilde de çıkarta- bilecek güçte olduklanna da Sıvas'ta 2 Tenunuz günti Türkiye tarihine kapkara bir leke düştü. Şeriat isteyenler yazar Aziz Ncsin'in konuşmasını bahane ederek Pir Sultan Abdal Şenh'ği için Sıvas'ta bulunan aydın ve sanatçılardan 37'sini kenfin göbeğindc, vetkiülerin hatta devletin gözleri önünde, Madnnak Oteli'nde yaktı. OteMeki alevler büvüdökçe yangını çıkaran gözü dönmüşlerin attığı sevinç çığlıkları bugün hala kulaklarunızda. dikkat çekiyor. İçışlen Bakanlığı mü- açıklanamayacağını söyleyen Kara- fetıişlerine verdiği ifadede İl Jandarma bilgin şeriat tehlikesine dikkat çekerek Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü gözlemlerini şöyle aktanyor: Orhan UsaTın da aynı şekilde suç- "Olaym bu noktaya kadar geKşinde ladığı Tugay Komutanı için Vali Ka- yatırımı ve hazırlığı olan şeriatçı örgüt- rabilgin raporunda şunlan söylüyor: lerin benzer bir olayı Sıv as yerine başka "Tugay Komutanı, hem başlangıçta bir ilde de çıkartabilecek güçte ve ör- gönderdiği kuvTeti göstericilerle karşı gütlenmede oldukları gözardı edil- karşıya geiinmeyecek pozisyonlarda memelidir. OlaylailgiüpolisvebazıTV tutmuş hem de yanguı anında jandarma ajanslannca çekilen video kasetlerinin ve polisin yetersiz olduğu aniaşüdığında izienmesi sonucu kalabalığm icinde dü- dahi zor kuilanma yetkisini kullan- zenü aralıklarla kışkırtıcılık yapan bü- mamtştır." yük bir bölümü > aşlı-sakallı tipler oldu- Raporun sonuç bölümünde Sıvas'ta ğu kolaylıkla ayut edilebileceklerdir. yaşananüzücüolayın.yalnızcaValiya Sorun vali sorunıı değil, cumhuriyetçi. da emniyet güçlerinin yetersizliğı ile demokratik, laikdevletdüzenimizi,onu adım adım yıkma kararlılığı ve tertibi uzak dağlık kesimlerinde bulunması icinde bulunan şeriatçı güçlere karşı olduğunu belirtiypr. Sivas İl Jandar- devletimizin en üst kademesindc bulu- ma Komutanlığı İstihbarat Şube Mü- nan kişilerden başlayarak sorumlu her dürü Orhan L saJ da İçişlen Bakanlığı kişinin ve kurumun, Atatürk'ün emanet müfettişlerine verdiği ifadede Tugay ettiği Türkiye Cumhuriyen'"ni koruma Komutanfnın takviye kuvvet taleple- ve kollamada en küçük bir duraksa- rine o gün yemin etmiş olan 30 avan- maya düşmemelcri sorunudur inancı- nda acemi ergöndererek yanjt verdiği- ndayım."1 ni söylüyor. Bu arada Sıvas olaylannı Karabilgin İçişleri Bakanhğı'nagön- araşürmakla görevli TBMM Komis- derdiğıgızlırapordailmerk.ezindemev- yonu soruşturmayı tamamlamasına cut genel kolluk gücünün etkinliğini İcarşın raporunu hâlâ yayımlamadı. zayıflatan en önemli unsurun. Polis Komisyonda görev alan 12 millet- Özel Harekât Timleri ile Jandarma vekilinden sadece 6'sırun katıldığı top- Komando Bölüğü'nün PKK ile ılgılı lantıda raportörün hazırladığı 50 say- bir operasyon için Dıvnği ilçesinin falık rapor okundu. Komisyon Baş- kanı Nevşehir Milletvekili Osman Seyfi. Cumhuriyet'e rapor üzerinde değişikliklerin yapılabilmesi için pa- zartesi günü yeniden toplanacaklanru açıkladı. Araştırmalannı Meclis tatile girmeden tamamlayan komisyon. ra- porun hazırlanmasını yenı yasama dö- nemine bırakmıştı. TBMM'nin yeni yasama dönemine girmesinin üzerinden bir aylık süre geçmesine karşın 12 milletvekilinden oluşan komisyon ancak toplanabildı. Nevşehir Milletvekili Osman Seyfi başkanlıgındaki araştırma komisyo- nunun önümüzdeki hafta raporu yayı- mlaması beklenivor. DGM Başsavahğı:Sıvas'takriktiğesahhnkh GÖKSELPOLAT ANKARA - Ankara DGM Başsavahğı. Sıvas'ta 37 aydı- nın, sanatçının öldüğü olayla- nn, "laik devlet düzenine saldı- n" nitehğinde olduğu görüşune vardı. DGM Başsavahğı, bu çerçevede sanıklann eyleminin TCK'nın 'Idam" ce2asını ön- gören 146/1. maddesi kapsa- mında değerlendirilmesi gerek- tiğini ve ağır ceza mahkemesi ile asliye ceza mahkemelerinde açılan davalann birleştirilerek tüm sanıklann DGM'de yargı- lanmalannı istedi. Sıvas olaylan ile ilgih" firari sanık Cafer Erçakmak ve 103 kişi hakkında Kayseri D G M - de açılan davanın. Ankara'ya nakledilmesinin ardından, dos- yayı inceleyen Ankara DGM Başsavcılığı, DGM Başkan- hğı'na bildirdiği görüşünde. sıvas olaylanyla ilgili Ankara DGM'de görülecek olan davanın ilk duruşması, 21 ekimde yapılacak. Dava dosyasını inceleyen Ankara DGM Başsavcılığı Sıvas olayının 'laik devlet düzenine saldın' olduğunu, sanıklann DGM'de İdam' cezası öngören 146/1'den yargılanması görüşune vardı. "Laik dûzenin öteden beri sü- rekli ihlale uğradığmı" belirte- rek Sıvas olaylannı bu çerçeve- de değerlendirdi. Başsavalığın görüşünde şöyle denildi: "Hele bir bahane ortamı bulmaya görsünler" "Laik düzen ve ilke öteden beri devletimizde daima ihlale uğramaktadır. Dini düşüncele- rin kamu çaiışanlarınca bir şem- siye misali, aynca politikacının oy potansiyelini arttırmak baha- nesiyle bu yola başvurarak çıkar sağlaması halleri de daima göz- lenmektedir. Şimdi bu gözlem- den sonra olaymıızı incelejecek olursak; 2 Temmuz 1993 Cuma günü her yıl olduğu gibi Banaz Köyü'nde y apılmakta olduğu söyleniten Pir Sultan Abdal Şen- likleri'nin bu \ıl Sıvas şehrine di- kilen Pir Sultan Abdal abidesi- nin açılışı nedeniyle Sıvas U mer- kezinde yapılmış olması, top- lantıya İslam dünyasında tepki yaratan Şeytan Avetleri kitabını Türkiye'de de yayımlayan Aziz Nesin'in davet edihnesinin, il icinde olumsuz ortamın doğ- masına neden olduğu gözlenmiş- tir. Sıvas ilinde yaşayan vatan- daşlann bu duruma hassasiyetle- rini gösterecekleri ve bir büyük olayın geleceği önceden bilinme- si de bir yana, yasal ve emniyet tedbirlerinin bu tür olaylan önle- mede etkin bir çare olmayacağı açıktır. Vatandaşın hassasiyeti- ne bir de dağıtılan >e ikinci tah- rik içerikli 'Müslüman Kamuo- yuna' başlıkh bildiri eklcnince. olaya çok kısa sürede kalabalık bir halk kitlesinin karılmasına neden olmuştur. Müslüman Ka- muoyuna başlıklı bildiri, genelde Türkiye'deki, cumhuriyerin te- mel niteliklerinden laik devlet sistemini yıkıp yerine şeriat yö- netiminin kuriıbnasın] öneren ve topiuluktaki kişileri bu yöne çe- virmeyi sağlayıcı telkinleri taşı- maktadır. N'itekim, Sıvas cadde- lerinde yürüyen binlerce kişi, 'Yaşasuı Hizbullah. zafer İslanTın, Allahuekber, vali îsti- fa, şerefsiz vali, şeytan Aziz, Sıvas Aziz'e mezar olacak, ka- firler içeride onlan yakacağız, laiklik gidecek şeriat gelecek, Müslüman Türkiye, şeriat gele- cek zulüm bitecek, laikliğe son, laik düzen yıküacak, Türkiye Müslüman kalacak, yaşaşın şe- riat, şeriat isteriz, tek yol İslam, asker dinsize siper olamaz, kah- rolsun laiklik, asker buraya, Ku- ran'a uzanan elk-r kırılsın, kanımız aksa da zafer İslanun" sözleriyle hep bir ağızdan slogan atarak eylemlerinin çerçevesini çizmişlerdir. Bu çerçeve, öteden beri Türkiye Cumhuriyeti Dev- leti'nin anavasasının ikinci mad- desinde çizilçn 'Cumhuriyetin ni- teiiklerinden laik devlet düzeni- ni' tağyir, tebdil veya ilgaya yö- nelik yasadtşı örgütlerin çalı- şmalannda da ele aldığı çerçe- vedir. Hele bir bahane ortamı bulmaya görsünler; ki, Sıvas'ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri ve bu şeniiklere katılan, bir konus- ma da yapan, Aziz Nesin gibi dini inkar etmekten öte İslam di- nini küçültücü, aşağılay KI bir ki- tabı da neşrettiren, Türk halkına 'aptal' demekten çekinmeyen ki- şinin davet edilmesi durumu, bu ortamı ve bahaneyi tahrik eder- cesine oluşturmuştur." Sıvas olaylanyla ilgili Anka- ra DGM'de görülecek oian da- vanın ilk duruşması. 21 ekimde yapılacak. değildir... Olayda söz konusu olan bağış şirkete aıt olan soz- leşmenin 3. maddesinde belirti- len amaç ve çalışma kurallan dahilındc kalmadığı gibi onun- la bir ilgisi de bulunmamak- tadır. Kar payının gereksiz şe- kilde azaltılmas] şirket yönetici- lerine karşı güven ve ilgiyi sar- sacağı gibi, ahlaki iyi nıyet ku- rallanna da aykındır.. Davah vekili, savunmasında zamanın iktidar partisinin bankalar araalığıyla yaptığı baskıyı öne sürmüş ve yaptıklan tasarrufun zorunlu olduğunu bildirmiştir. Bu savunmanın gerçek olduğu kabul edilse bile, böyle bır baskıda bulunmak ona boyun eğmek yasanın öngördüğü ku- rallarla bağdaştınlamaz. Yasa- ya, kamu düzenine anayasaya aykın olan işlemlerin afaki iyi- niyet kurallan ile bağdaştığı dü- şünülemez. Siyasi partilere kısıtlama getirilsin Karar, anonim şirketlerin si- yasi partilerle olan ilişkilerinin düzenlenmesi gereğini ortaya koyuyor. Bir Yargıtay üyesi konuyla ilgili olarak Cumhu- riyet'e yaptığı açıklamada, ön- celikle, devleün sermayelerine katılımda bulunduğu ticari ku- ruluşlann siyasi partilerle olan ilişkilerinin yasal yaptınmlarla sınırlandınlması gerektiğini be- lirtti. Ticari şirketlerin. siyasi partilerle olan ilişkilerini "bir şekilde kılıfına uydurabilecekle- rini ve ortakların bundan haber- dar bile olamayacaklaruu"belir- ten yetkili, bağış veya rüşvetle- rin ancak bir ortağın ıtiraza ha- linde dava konusu olabileceğini söyledi. Yolsuzluğa yolaçabilecek bu hukuksal "açık kapr'nın şirket- ler hukukunu düzenleyen yasa yerine yerine siyasi partııerin tüzüklerine konulabilecek bir madde ile ortadan kaldınlabile- ceğini söyledi. Aynı kaynak şu değerlendırmeyi de yaptı: "'Şirketler ile siyasi partilerin bağış ve benzen ilişkilerini dü- zenleyici bir mevzuat maalesef yok. Şirket genel kurullan bu tür işlemleri bir şekilde yapabi- lirler. Bağış. bilanço ıncelenır- ken ortaya çıkabilir, ancak çı- kmayabilir de. Şirket hıssedar- lan bu tür işlemlerde şirket menfaatı bulunduğu gerekçe- siyle ses çıkarmayabilirler. Ola- ya siyasi partiler cephesınden baîcmak gerek. Şirketlere böyle bir kısıtlama koymak zordur, ama siyasi partilere koymak mümkündür. Asıl önemli konu. devletin iştirakte bulun- duğu şirketlerdir. Siyasi ırade- ler bunlann yönetım kurulu üyelerinden tutun, bütün çah- şmalanna müdahale edebil- mektedirler. Dolayısıyla bu kuruluşlar su- iistimallere açıktırlar. Bunlann ana sözleşmelenne siyasi parti- lere bağış yapamayacaklanna dair bir madde konabilir. Şim- di. Karayollan örneğinde oldu- ğu gibi fiyat farkı uygulamalan konu ediliyor. Böyle siyasi ka- rarlarla şirketlere para verirsi- niz sonrası meçhul kalır'". Moğultay: Anayasa değiştirîlmelî İstanbul Haber Servisi - Ça- lışma veSosyal Güvenlik Baka- nı Mehntet Moğultay. "Ülke- miz özgürlükler ve örgütlülükler harmanı olamıyorsa, detnokra- siye kapaJı, özgürlük düşmanı bir Anayasa'nın varlığı nedeniy- ledir. Bu Anayasa'nın degiştiril- mesi zorunluluktur" dedi. İstanbul Yüksek Ticaret ve Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Me- zunlan Derneği'nin düzenlediği Meslek Örgütlerinin Üyelerine ve Ulusa Karşı Görevleri isimli panelde acılış konuşması Ya- pan Moğultay, işsizük, enflas- yon ve terörün yok edılmesinde değil ancak özgürlük ve örgüt- lülüklerin sağlanmasında çok yol katettiklerini söyledi. Örgütlü topluma inandıklan için memurlann sendikalaşma- sının önünü açtıklannı da kay- deden Moğultay, "Memuriar grevli ve toplu sözleşmeli sendi- ka isriyorlar. Ancak hükümen'n programında ver alnıadığından hazırladığımız yasa taslağı sen- dikalaşma hakkını güvence altı- na alıyor " dedi. İki ayn oturum halinde yapı- lan panelin ilk bölümünü CHP eski milletvekili Metin Tüzün yönetirken, konuşmacılar ara- sında sırasıyla şu isimler yer aldı: Tabıpler Birliği Merkez kon- seyı Başkanı Selim Ölçer, Prof. Dr. AU Rıza Okur, İstanbul Ba- rosu Başkan Yardımcısı BeUus Baysal, Türkiye Serbest Muha- sebeci Mali Müşavirler ve Ye- minli Mali Müşavirler Odalan Birliği Genel Başkanı Mustafa Özyürek, Türkiye Mimarlar Odası Genel Başkanı Nurdoğan Özkaya ve Türkiye Esnaf ve Şanatkârlar Konfederasyonu İkinci Başkanı Suat Yalkm. Konuşmaalar, temsil ettikleri meslek ve örgütlenmelerin sı- kıntılannı dile getınrken genel olarak "Meslek örgütlerine a- yaset yasağı konmasını" eleştir- diler. Panelin saat 16.30"da başla- yan ikinci oturumunu ise gaze- temiz yazan Şükran Ketenci yönetti. Konuşmacı olarak Hak-İş Genel Başkanı Necati Çelik, DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu. ANAP istan- bul Milletvekili Seiçuk Mağruf- hı ve Refah Partisi Sıvas Millet- vekili Abdüllatif Şener katıldı. Hak-İş Genel Başkanı Neca- ti Çelik "Türkiye kaosa gitme- sin yeni 12 Eylül'ler yaşamasın diye bugünlere geWik"dedı. DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu ise "Elimizde öyle bir güç var ki iktidarı da muhalefeti de harekete geçirir" diyerek ca- hşanlann bır denge rejimi, de- mokrasinın oluşturulmasında üretimden gelen güçlerinı kul- lanmanın bir araç olabileceğini belirtti. Karayalçın-Yibnaz mkahtabıüuştu Gazeteci Yavuz Donat'ın oğlu Hürkan ile İbrahim Orhan'ın kızı Ayşegül'ün düğününde iktidar ve muhalefet kanadı buluştu. Çok sayıda politikacı. gazeteci ve işadamınuı katıldığı düğünde, nikah şahitliklerini SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın ile ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz yaptı. Düpnde, SHP ve DYP'li eski ve yeni bakanlar bol bol politika konuştular. ANAP İl Başkanı Erol Aksoy'un otelinde yapılan düğünde, İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu. Adalet Bakanı Seyfi Oktay, Çalışma ve Sosy al Güvenlik Bakanı .Vlehmet Moğultay, Devlet Bakanı İbrahim Tez, Çevre Bakanı Rıza Akçalı ve bir çok eski bakan da hazır bulundu. Cavit Çağlar'ın düğüne İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir'le gelmesi davetliler tarafından muhteşem ikili geliyor diye esprilere neden oldu. (Fotoğraf: KAAN SAĞAN AK) Yolsuzluğun anasıANAP babasıDYP beceriksizi SHP ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Hasan Celal Gü- zel dün düzenlediği basın top- lantısında. Türkiye'de devletin en üst kademelerinden itibaren yolsuzluk yapıldığını ileri sür- dü. partisinin kongresi için har- canan 136 milyon 645 bin lira- nın 79 milyon 500 bin liralık kısmının toplanan bağışlarla karşılandığını açıkladı. Devletin üst kademelennde yolsuzluk yapılmasının, DYP, SHP, ANAFtan kaynaklandı- ğını belirten Güzel, bu partile- rin. şimdi de birbirlerinden he- sap sorduklannı kaydederek, "Hırsız, hırsızdan hesap sora- maz. Türkiye'de yolsuzluğun ANAP anası, DYP babası, SHP'de beceriksizi olmuştur" dedi. Türkiye'de siyasi partile- rin denetimi olmadığını, deneti- mın Anayasa Mahkemesi ta- rafından siyasi partılenn gön- derdiği evrakîar üzerinde yapıldığını belirten Güzel, ko- nuşmasını şöyle sürdürdü: "ANAP daha hiçbir hesabını vermemiştir. ANAP, Türkiye'de yoLsuzluk, hırsızlık düzenini ku- ran partidir. ANAP aslında bir siyasi parti değil, bir menfaat şe- bekesidir. Acaba ANAP'ın o şa- şalı saraya benzeyen yeri kaç li- raya çıkmıştır? O binayı yaptı- rabilmek için nereden para bul- muşlar ve onun karşıiığında ne vermişlerdir? Evvela bunun iza- hını yapsınlar."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle