20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26EYLÜL1993PAZAR 10 PAZAR KOMJKLARI Anlaşma imzahuuh, sovımlar bitmedi Sunuş: Yaklaşıkyüz yıldır birbirlerinin can düşmanı olan Deklarasyonu" (Declaration ofPrinciples) olarak Filistinliler ve İsrailliler barış içindeyan yanayaşamayı adlandınlan anlaşmagereği, ilk aşamada israil'in işgal kabuletti. Washington'da, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) altında tuttuğu Gazze ve Eriha, Filistinlilere verildi. Daha lideri Yaser Arafat ve İsrailBaşbakanı İzak Rabin ve ABD sonrakiaşamada da İsrail'in 1967 Ortadoğu Savaşı 'nda Başkanı Bill Clinton 'ın da hazır bulunduğu törende, barış işgalettiği diğer toprakları Filistinlilere vermesibekleniyor. sürecinibelirleyen anlaşma imzalandı. "İlkeler Ancak, iki tarafbarış anlaşmasınıfarklı algılıyor. İsrailbu anlaşmaylasadeceFKÖ 'yü tanıdıklarını, bir Filistin devleti kurulmasının kendilerince ''asla kabuledilmeyeceğini'' söylerlerken, Filistinliler ise "gerçekte olanlara ve olacaklara bakmak gerektiğinVvurguluyorlar. Ankara'da görev süresi dolan İsrail BüyükelçisiDr. UriGordon veyine Ankara 'daki Filistin BüyükelçisiFuad Yasin 'legörüştük. Söyleşi Leyla Tavşanoğlu Konuklar Uri Gordon israil Büyükelçisi Fuad Yasin Filistin Büyükelçisi Gordon: Filistin devletinitasrail ve Filistin Kurtuluş örgütü arasında banş süreci başUuh. İmzalanan anlaşma gereğince İsrail, FiUstin- lüere Gazze ve Eriha'yı verdi. İşgal altındaki bu iki bölgenin, İsrail için yıüardır büyük bir ekonomik yü- kümlülük olduğu bitiniyor. İsrail bu anlaşmayla eko- nomik açıdan neler kazanacak? GORDON - Sorunuzu kendi açımdan değerlen- dırmeye çahşıyorum. İsrail ve Araplar arasındaki sorun çok önembdir. Ama İsrail ve Filistinbler arasındaki konu, Arap-İsrail sorununun kökenidir. Bu anlaşmazhk. 1948'de İsrail'in bağımsızlığını elde etmesinden beri değil, yüz yıl süren bir anlaşmazhkür. İmzalanan bu anlaşmayla, yolun açılması başanlmışür. Buna tarihi bir uzlaşma diyebiliriz. Bu tür sözcükler de. öyle kolay kolay telaffuz edilecek cinsten de- ğildir. Bu anlaşmanın imza- lanması. sürecin sonu de- ğil, daha başlangıcıdır. Bunu sadece ekonomik ölçütlere vuramazsınız. Buradaki kazanç, bence iki tarafın bir şeyleri pay- laşması değil. Anlaşma çck d^ha fazlasını getıre- cek, üretecek. Paylaşmak değil, birbkte daha çok şey yaıaiacağız. Anlaş- ma metnini okursanız, bunun maddelerinin simgesel olmadığını. bir ortakhk yarattığını gö- rürsünüz. Ortak ekono- mik faabyetler, ortak ekonomik çıkarlar ola- cak. Dışişlen Bakanımız, "Filistinliler bizim kom- yLHannıızdır. Onlann muthı komşular olmalan için elimizden geleni yap- mamız gerekir" dedi. Mutluluğun düzeylerin- den biri de ekonomiktir. - israil, bu iki bölgenin kalkındınlmasında Filis- tinlilere yardtma mı ola- cak? GORDON -Planbun- dan da daha geniş. Çün- kü bu iki bölge, banşın yaraülması sürecinde yer alan ilk yerlerdir. Yaratı- lacak olan bu iki bölge- den çok daha geniştir. - Peki, Gazze ve Eriha'- da güventiği kim sağlaya- cak? İsrailliler nû, Filis- tinhlermi? GORDON - Filistin polisi. geçici bir yürütme konseyinin kontrolü altı- nda bu bölgelerdeki gü- venliğı koruyacak. An- laşma, imzalanışından bir ay sonra yürürlüğe gi- riyor. Birkaç ay sonra da bu yürütme konseyi ku- ruluyor. Yürütme konse- yi, dört ana konudan; eğitim ve kültür, doğru- dan vergilendirme, kamu refahı ve sağhktan sorumlu olacak. Dışişlen ve anlaşmada belirtibneyen konular İsrail'in yetkisin- de olacak. İsrail'in yetkisindeki diğer konular topyekün güven- lik, yerleşim yerleri ve bu bölgelerde yaşayan İsrailhler olarak belirlendi. Füistin pobs gücü de, Ürdün ve Mısır'da eğitilmiş Filistinli- lerden oluşacak. Önemli olan kalıcı barış Dr. Uri Gordon İsrail'in eski dışişleri bakanı ve ünlü İsrailli diplomat Abba Eban 'a Washington Büyükelçiliği ve BM Daimi Temsüciliğidönemindeyardımcılık yaptı. Türkiye 'ye atanmadan önce Filipinler 'de büyükelçilikgörevinde bulundu. Aybaşvnda büyükelçilik görevinden aynlıyor. £ O zaman da şimdi de Filistin devletini tanırnıyoruz. Açık düşüncemiz, Filistin devleti olmaması gerektiğidir. Gelecekte de olmayacağını düşünüyoruz. Batı Şeria ve Gazze'de bir Filistin devleti kurulurşa, o kadar çok Filistinli'nin yaşadığı Ürdün'le önemli sorunlar yaşanabilir. - Bu anlaşmanın sürekli bir banşı sağlayacağuu düşünüyormu- sunuz? GORDON - Bu anlaşma, çeşitli aşamalan öngörüyor. En son aşamada kalıcı ve statüyü açık olarak belirleyen bir anlaş- manın imzalanmasını sağlayacak. Ama bu anlaşmanın sürekli ve kalıcı bir banş sağlayâcağına inanıyorum. Burada yapılan şey, devrimdır. Enerjinin hayata geçirilmesidir. Yüz yıldır sürüp gjden bir sorun, nefret ve kan dökülmesi geleneği vardı. Bunu da hiç kimse kırmaya cesaret edemiyordu. Bazen insan atalet içinde kalıyor: kanı da aksa, canı da acısa hıçbır şey yaparnıyor; bir sıçrama yapma yürekliliğini kendinde bulamıyor. Hem İsrail hem de Filistin liderleri, bence bu anlaşmayla büyük bir ileri görüşlü- lüğü kanıtladılar. Belkı başlangıçta olmayacak, ama yavaş yavaş za- manla neler getireceği açıkça görü- lecek. Şunu da belirtmek gerek: Orta- doğu'nun istikrarsızbğmın sürme- sinden çıkarlan bulunanlar da var. İran bu anlaşmaya şiddetle karşı çıko. -Suriye de karşt çıktt. GORDON - Suriye'yi daha deği- şik bir açıdan ele almaİc gerek. Suri- ye. Ortadoğu banş görüşmelerinde tarafür. Sunye'yle aramızda aynı yürekliliğın ortaya çıkmasını diliyor ve umuyoruz. Suriye. banş süreci- nin içinde. İran ise dışındadır. Suri- ye'nin banştan kazanacağı çok şey Arapve Yahudî halkın dağılımı Kudüs (Uluslararası bölge) var. Suriye, banş süreci içinde yer aldı. Ama İran, banşa karşı. İran istıkrarsızlık istiyor. Rejimleri istikrarsızlığa iterek bir şey- ler kazanmayı umuyor. Banş süreci başladı, kapı açıldı, tren rayına oturdu. Hiç kuş- kusuz tren arada bir sarsılacak, taraflar birbirlerine kızacaklar. Sürecin sonu Nisan 1999.0 zamana kadar öylesine yol alacağı- mızı umuyorum ki, Suriye de bizi destekleyecektir. Kolay bir karar değil - İsraH'de belM gruplar ve partikr bu barış süredne muhalefet ediyor... GORDON - Tabii ediyor. Bu kolay bir karar, kolay bir secım olmadı. Bu, yüz yıldır süren bir anlaşmazhk, sorun. Ama so- nuçta İsrail'de de doğru yol görülecektir. Filistin Kurtuluş örgü- tü (FKÖ) Başkanı Yaser Arafat da, FKÖ ıçindeki muhalefet konusunda bü- tün sorumluluğu üstlendi. Halk Cephesi ve Demok- ratik Cephe, bu anlaşma- ya karşıydı. Ama hâlâ FKÖiçindeler. Seçim yapılıp güvenlik- ten sorumlu olarak Filis- tinhler seçilirlerse, ilk aşa- mada Gazze ve Eriha. daha sonra da otonom ya da özerk bölgeye verüecek diğer yerlerin de güvenli- ğinden sorumlu olacaklar. Hatırlayacaksınız- Türkiye, Filistin devleti kurulduğunda bunu tanıdığını açtklayan ilk ülke olmuştu. Bunu duydu- ğunuzda ük tepkiniz ne ol- muştu? GORDON - O zaman da şimdi de Filistin devle- tini tanımıyoruz. Açık düşüncemiz, Filis- tin devleti olmaması ge- rektiğidir. Gelecekte de olmayacağını düşünüyo- ruz. Bakın, Ürdün'de ay- nca da Batı Şeria ve Gaz- ze'de pek çok Füistinli yaşıyor. Batı Şeria ve Gaz- ze'de bir Fiüstin devleti kurulurşa, o kadar çok Fi- listinli'nin yaşadığı Ür- dün'le önemli sorunlar doğar. Bizim yapüğımız, FKÖ'yü tanımakür, bir Filistin devletini değil. - Peki, Türkiye'nin ka- ranna tepkiniz ne olmuştu? GORDON - Bugün yeni bir dönemı yaşıyo- ruz. Ama o zaman. bu ka- rardan mutlu olmamıştık. - Peki sizce Türkiye, barış görüşmeleri strasında Norveç'in oynadtğı roü oynayabiUr miydi? GORDON - Neden olmasın? - Barış süreci başladıktan sonra, Türkiye'nin ne gibi bir rol üst- lenmesi beklenebiÛr? GORDON - Türkiye, bölgede büyük bir güç. Herhangı bir ülke değil. Türkiye'nin çok önemli bir rol oynama potansiyeli var. Ama bunun ne gibi bir rol olması gerektiği karan ve seçimi de, Türkiye'ye aittir. Bölgeyle ne ölçüde ılgilenmek isteyeceğine bağh. - Suriye, bihhğimz gibi, Fırat Nehri'nin sulan nedeniyle Tür- kiye'yle anlaşmazlık içinde. İsrail, günün birinde Suriye'yle bir anlaşmaya vardığı takdirde tarafsız tutumunu sürdürebüecek mi- dir? GORDON - Türkiye'de yetkililerin görüşünü alırsanız, Tür- kiye ve Suriye arasında tarafsız kalınması için iki taraf arasında belli bir dostluğun bulunması, görüş- melerin sürmesi, bakanlann birbirle- rinin ülkelerini ziyaret etmesi gerekti- ğini söyleyeceklerdir. Hiç kimse, dostlar arasında tarafsız kalamaz. Türkiye'nin yeri İsrail ve Türkiye arasında yıllardır süren sıcak, dostça bir ilişki vardır. Bu, çok özel bir sıcaklık. Bu hiçbir şe- kilde bozulamaz. Üstelik özel ilgiler, çıkarlar, ortak bir kader var. Bu ortak kaderi geçmişten silemez- siniz, yok edemezsiniz. İsrail'in, Arap ülkeleriyle banş yapmasından sonra bile, Türkiye'yle arasındaki bu çok özel bağ sürecek- tir. İlişkilerde teklik, özellik olmaya- cağı inancındayız. Hiç kimseden, ya bizimle ya da Araplarla ilişki kurun diye hiçbir zaman istekte bulun- madık. Hatta başka ülkelerin, hem bizimle hem de Araplarla ilişkilenni sürdür- melennin daha iyi olduğunu düşünü- yoruz. Ama bizim için, Türkiye'nin her zaman özel bir yeri olacakür ve Tür- kiye bu yerini her zaman için koruya- caktır. Yasin: Gelişmeler İsrail'inisteğidışındaI iBstin'le İsrail arasında imzalanan anlaşmayla, banş sü- 1 recibaşlatıLh. Siz banş süredningeleceğininasddeğer- I lendiriyorsunuz? YASİN - Ashnda sorunun çekirdeği istikrarsızlıkü. | Onlarca yü bu durumda yaşadık. Filistinliler banş, güvenlik ve istikran çoktan hak | ettiler. Her türlü savaşı denedıler. Bu kez de "Bu sefer de banşa bir şans tanıyalım" dediler. Bu anlaşmanın imzalanmasını ben, Arap-İsrail konusunun tümünde çok önemli bir geüşme olarak değerlendiriyorum. Bu anlaşmazlık yüz yıl öncesine dayanıyor. - İsrailliler bir Filistin devleti istemediklerini açıkça ifade edi- yor lar. Anlaşmanın sadece Filistin Kurtuluş Örgütü'yle (FKÖ) imzalandığını ve sadece Filistin Kurtuluş Örgülü'nü tanıdıklarını behrtiyorlar... YASİN - Onlar tabii iste- diklerini söylüyorlar. Ama gelişmeler, olanlar her za- man onlann istediklerine uymuyor. Unutmayın ki, daha birkaç ay öncesine ka- dar "FKÖ bir terör örgütü, liderleri Arafat, bir canidir. Onlan hiçbir zaman tanı- mayız" diyorlardı. Ama kısa bir süre içinde her şey değiş- ti. Tabii istediklerini söyleme hakkına sahipler. Ama ger- çekte olanlar çok farklı. - İsrail'in işgal altındaki S- ğer toprakûm FilistinElere gerçekten verebileceğini dü- şünüyor musunuz? Yaser Arafat, anlaşmanın imzalan- masından sonra, 'Hleride Batı Şeria'yı da alacağız ve ku- racağınuz devletin başkenti Kudüs olacak " demişti. Filistinliler mi, yoksa ortaklaşa bir güç mü koruyacak? YASİN - İlk aşamada bu ortaklaşa yapılacak. Ama esas so- rumluluk Filistinlilere ait olacak - Sizce kahcı bir banş sağlanabilecek mi? YASİN - Sağlanmak zorunda. Banş ya vardır, ya da yoktur. Yarım banş olamaz. Banş; hakça, sorunla ilgili bütün taraflar- ca kabul edilebilir, kalıcı, evrensel ve somut olmalıdır. Aksi hal- de bu, banş olmaz. - Banşı ne gibi unsurlar bozabiür? YASİN - Isterseniz banşa yardıma olabilecek unsurlardan söz edelim. İlk. öncelikli gereksinim: Filistinliler, İsrailliler, Araplar, bütün bu banş sürecindeki taraflar araanda karşılıkh anlayış bulunmasıdır. Ve taraflar ortak çıkarlannın da bilincin- de olmabdırlar. Bu. banşın sütunlannı güçlendirecek en önemli Gerçekler! YASİN - Konu. İsrail'in bu topraklan verip vermeye- ceği degil. Önemli olan orta- daki gerçekler. NVashington'da imzalanan anlaşma, İsrail'i BM Güvenlik Konseyi'nin 242 sayılı karanna uyma konusunda bağlıyor. 242 sayılı karann koşullan çok açıktır. İsrail. işgali altında tuttuğu bütün Arap topraklanndan çekilecektır. Doğu Kudüs de 1967 yılında İsrail'in işgal ettiği topraklann içindeydi. İsrailliler, "Evet, mülteciler, bu topraklardaki Yahudi yerleş- me yerleri konulan çok önemli. Ama bunlann görüşülmesini erteleyelim. Gazze ve Eriha'da özyönetim kurulduktan iki yıl sonra bu konulan görüşelim" dediler. Üçüncü yılın başında, Doğu Kudüs, işgal altındaki toprak- larda kurulan Yahudi yerleşim yerleri ve mülteciler konusu gö- rüşülmeye başlanacak. Bu mülteciler, 1967 ve 1948*de evlerini terk etmek zorunda kalan in- sanlar. BM Güvenlik Konse- yi'nin, bu mültecilerin sorun- lannın nasıl çözülmesi gerekti- ği konusunda gayet somut ve açık kararlan var. Ben 1948 mültecilerinden biriyim. Ama benim doğduğum kasaba, bu özyönetim bölgesi içine girmi- yor. Bu konunun da çözüme kavuşturulması gerekiyor. Bu mülteciler ya terk etmek zo- runda kaldıklan evlerine, ka- sabalanna, köylerine geri dö- neceklerdir. ya da onlara taz- minat ödenmesi, seçtikleri bir yere yerleşmelerinin sağlan- ması gerekecektir. Bu da BM Güvenlik Konseyi'nin 194 sayüı karan uyannca yapıla- caktır. Hiç kimse, yıllarca süren böylesine bir sorunun bir anda çözülmesini bekleyemez. Bir ayda da bir yılda da çözüle- mez. Zaman gerekir. Zamanın bütün sorunlan çözebileceği- ne inanıyorum. - Banş süreci içinde, önü- müzdeki yülarda İsrail ve Filis- tinliler arasında sizce anlaş- mazbklar çıkabilir nd? YASİN - Zorluklar olabilir, ama anlaşmazlıklar bekle- miyorum. Çünkü anlaşmazlı- klar, anlaşmanın başansızlığa uğraması demektir. Bu da bü- tün bölge için felaket demek olacaktır. Bundan en büyük zaran da Filistinliler ve İsrail görecektir. Benim görüşüme göre anlaşmaya dört elle ve ciddiyetle sanlmalan ve dü- rüstlük ve içtenlikle uygula- malan, iki tarafın da çıkanna ve yarannadır. - Ama Filistin örgütleriiçinde de bu anlaşmaya muhalefet var. YASİN - Biz bu muhalefetten mutluluk duyuyoruz. - Neden? YASİN - Çünkü bu çok doğal. Demokrasi çerçevesinde hiç- bir zaman mutlak güç olamazsınız. Bu muhalefet çok akıllıca, olumlu ve gerçekçidir. Bizim böyle muhalefete ihtiyacımız var. Üstelik bu muhalefetin kullanılmasını saygıyla karşılıyoruz. Bu, demokratik bir süreçtir. Çoğunluk, muhalefetin görüşlen- ne saygı göstermek zorundadır Azınlık muhalefet de çoğunlu- ğun isteklerine uymalıdır. Bu nedenle muhalefet bizı hiç kor- kutmuyor. Bizi mutlu. memnun ediyor. Üstelik bu muhalefet. bizim Filistin demokrasisimn alıştırmasını yapmakta olduğu- muzun da bir kanıtı. - Gazze ve Eriha'da güvenlik ve istikran İsrailliler mi, yoksa Fuad YUMM ,.,., Hayfa yakmlaruıdadoğdu. Şam Üniversıtesi Siyasal Biigıler Fakûltesi 'nden mezun oldu. Dahasonra Kahire Üniversitesi'ndeyine siyasalbilgilerdalmda lisansüstüeğitim yaptı. Çeşitli işlerde çalıştı, Filistinliolduğu için hiçbir zaman uzunsüre/i bir evi olmadı.. Sürekli ev değiştirmek zorundakaldığı için hiçbirzaman istediği gibi bir kütüphaneyesahip olamaaığmı anlatıyor. Ankara 'da Filistin Büyükelçiliğigöreviniyürütüyor. şeydir. Filistinlilere özyönetim vermek. FKÖ'yü tanımak, Füis- tin halkının haklanna saygı göstermek, gerçekten çok büyük bir şey. Ama yetmez. Filistinli bireyın. banşın sağlayacaklannı avucunda hissetmesıne fırsat vermelıyiz. Filistinlilerin. İsrail askerleri tarafından vurulma korkusu ol- madan Filistin bayrağını ellerinde sallamaktan duyduklan se- vınci size anlatamam. Siz de bunu televizyon ekranlannda, ken- di gözlerinizle görebilirsiniz. Bayraklannı korkusuzca havada sallamak bile onlan mutlu etmeye yetiyor. 25 yıl süreyle bu topraklarda yaşayan Filistinliler, duvarlara yazı yazmak ya da Filistin bayrağını sallamak suçundan İsrail askerleri tarafından ya vurulmuş, ya dövülmüş, ya da hapse atılmışlardır. Filistinliler bu- gün mutlu. Ama bu da yet- mez. Bunca yıldır Filistin halkı tehdit altında yaşıyordu. Anneler. babalar, sabah oku- la giden çocuklannın akşam eve sağ salim döneceğinden hiçbir zaman emin değillerdi. Bu sağlanan banşla çocuklar, artık güvenb'kle okula gidebi- liyorlar. Böylece insan hak- lanna istediğimiz gibi sahip olabiliyoruz. Bölge insanı iş- sizdi. Bu banş anlaşmasıyla onlara iş olanaklan çıktı. Aynca özgürlük, yaşama hakkı, kendi ayaklan üzerin- de durabilme gücü, onur ge- tırdi. Bütün bunlar banşın so- nuçlandır. Bu unsurlar, banşın yeniden inşa edilmesi- ni sağlayacak. Türkiye'ye teşekkür ^Birkaç ay önce "FKÖ bir terör örgütü, liderleri Arafat, bir canidir. Onlan hiçbir zaman tanımayız" di- yorlardı. Kısa bir süre içinde her şey değişti. Filistinlilerin, İsrailliler tarafından vurulma korkusu ol- madan bayraklannı sallamaktan duyduklan sevinci size anlatamam.^ - Türkiye, Filistin devletini, kuruhışunda tanıyan ilk ülkey- di. Bu açıklamayı duyduğunuz zaman ilk tepkiniz ne olmuştu? YASİN - Evet. Bu gerçek. Hiçbir Filistinli. Türkiye'nin bu yaptığını unutamaz. O dö- nemde Türkiye'nin Filistin devletini tanıdığını açıklaması çok öneırüiydi. Fibstin halkı, FKÖ, Filistin liderliği buna müteşekkir kalmıştır. - Sayın Arafat'm Türkiye zi- yaretinin. sonuçlanndan ne beklenebihr? YASİN - Bu bir kardeşlik ziyaretidir. Bütün opsiyonlar açıktır. - Türkiye, banş görüşmeleri sıra.smda Sorveç 'in oynathğı rolü oynayabUir miydi sizce? YASİN - Neden olmasındı? Ama biz Norveç'i, uzak, gözler- den ırak bir ülke olduğu için seçtik. İstanbul. bu görüşmeler için harika bir şehirdi. Ama İstan- bul'daki hayat akışı nedeniyle bu kentte bir olayı bir ya da iki hafta bile gizli tutamazsınız. - Türkiye bölge banşı için şimdi nasıl bir rol oynayabiUr? YASİN - Türkiye bolgede çok önemli bir güç. Bu gerçeği hiç kimse yadsıyamaz ve gözardı edemez. Türkiye, Ortadoğu'daki bu durumdan şöyle ya da böyle, her zaman etkilenmiştir. Bu nedenle de bölgedeki düzenlemelerde çok önemb bir rolü olaca- ğına inanıyorum. Bunun olması gerekir de. Türkiye aynı za- manda bölgede girilen bu yeni dönemin meyvelerinden de ya- rarlanmalıdır. Sadece Filistin değil. bölgedeki ülkelerle ilgili çok önemlı bir rol üstlenmesı gerektığini anlalınak istiyorum.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle