20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26EYLÜL1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Demirel-Çiller göröşmesi •I ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Curnhurbaşkanı Süleyman Demirel, dün Başbakan Tansu Çiller ile görüştü. Çankaya Köşkü'nde yapılan vesaat 11.30'da başlayan görüşrne yaklaşık 50 dakıka sürdü. Görüşmeye ilişkin bir açıklama yapılmazken, ÇiUer'in. geçtiğimiz günlerde yaptığj Almanya ziyareti konusunda Demirel'e bilgi verdiği öğrenildi. Görüşmede, dün Ankara'ya gelen Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'm nyaretinin de ele ahndığı bildiriliyor. Demirel, görüşmeden sonra özel bir hastanenin açılışına katıldı. Karayalçın'ın vekili • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SH P Genel Başkaru Murat Karayalçın'dan boşalan Ankara Anakent Belediye Başkanlığı'na \ekâlet edecek yeni isim, 29 eylül çarşamba günü belli olacak. Ankara Anakent Belediye Meclisi üyeleri arasından seçimle gelecek olan belediye başkan vekili. görevini mart 1994'teki genel yerel seçimlere kadar sûrdürecek. Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen, SHFden tek bir aday çıkacağını. bu kişinin de Murat Karayalçın tarafından behrleneceğini söyledi. Taşdelen. "Yeni belediye başkanının SHP'den olması gerekir, yanm bırakılan tüm projelerin devamı, buna bağlıdır" dedi. Bu arada Karayalçın, Türkiye'nin en büyûİc konut kooperatifi olan Türkkent Genel Başkanhğı'ndan da aynlacak. Karayalçın, yaptığı açıklamada, buradaki genel başkanlık görevinden yapılacak yönetim kurulu toplantısında aynlacağını belirtti. Özel radyoculardan alternatif taslak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasanın 133. maddesmın değiştirilmesinin ardından özel radyo ve televizyonlar, yeni radyo-televizyon yasası için hükümetle işbirliğine gjrdiler. Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldınm Aktuna başkanhğında geçtiğimiz günlerde toplantılar yapan özel televizyon yöneticileri, TBMM'deoluşturulan Radyo-Televizyon Alt Komisyonu'nun hazırladığı yasa taslağına "alternatif' bir taslak ûzerindeki çalışmalannı sürdürüyoıiar. Aktuna'run isteği üzerine, yeni bir yasa taslağı hanrlayan özel radyo-TV yöneticileri, buçalışmayı hafta sonuna kadar tamamlayarak Aktuna'ya sunacaklar. Yılmaz: Temiz siyaset için işbiPliği İstanbul Haber Servisi - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, "Yolsuzluk suçlamalan iftiradır. İki yüdırhükümetteler, hiçbir şey ispat edemediler. Herhangi bir arkadaşımızla ilgüi bir yolsuzluk iddiası kesinleşirse, ona sahip çıkmayacağız. ANAP olarak tekrarmeydan okuyoruz. Temiz siyaset için işbirliği teklif ediyoruz" dedi. Yılmaz, ANAP'a kaülımlar nedeniyle partinin il merkezınde dûzenlenen törende yaptığı konuşmada, Başbakan Tansu Çiller'in üç aydır Türkiye'yi masal anlatarak yönettiğini zannettiğıni öne sürdü. Menteşe: Özürlü çocuklâra önem verelim İSTANBUL (AA)-MüH Eğitim Bakanı Nahit Menteşe, çağdaş ve medeni toplum olmanın kolay olmadığını kaydederek, 'Çağdaş ve medeni toplum Dİmak için özürlü çocuklann îğitimine önem vermeliyiz" dedi. Menteşe, Şişli Rehberlik ve Araştırma Vlerkezi'ne bağlı olarak 42 jğrencinin eğitim gördüğü >aadet Ana fikokulu'nu dyaret etti. Menteşe burada .aptığı konuşmada, Türkiye'de yaklaşık 7.5 nilyon özürlü çocuk nılunduğunu, bunlann adece 25 binine gereken •ğitimın verilebüdiğini caydetti. Anakent belediye baskanlığı için her parti güçlü ve etkin bir aday peşinde PaıtilerİstanbuFaadayarıyor • Partiler, yerel seçimlerde en önemli kent olarak nitelenen İstanbul için kollan sıvamaya başladı. ANAP'taCemKozlu, D YP'de Çiller'e rağmen Gülay Atığ, RP'de Tayyip Erdoğan, SHP'deiseNurettin Sözen'in adı adayhk için geçiyor. AYŞE YTJLDIRIM ~ Yerel seçimler yaklaşırken si- yasi partilerin 'düşü' olan İstan- bul Büyükşehir Belediye Baş- kanhğı için aday isimleri ortaya cıkmaya başladı. ANAP'ın aday belirlemede en rahat parti oldugu belirtilirken Cem Koz- lu'nun en güçlü aday olarak adı geçiyor. DYP'de Tansu Çiller'- in belirleyeceği öğrenilen Bü- yükşehir Belediyesi Başkan Cem Kozlu Gfilay Atığ AliCoşkun adaylığı için parti içinde Gülay Atığ'ın üzerinde dunıluyor. RP'de de yoğun hazırlıklar sü- rerken Recep Tayyip Erdoğan adayhk için hazırlaruyor. SHP'- de ise yeni bir isim henüz gün- deme gelmezken, Nurettin Sö- zen'in yeniden aday olmayı dü- şündüğü belirtiliyor. ANAPta Genel Başkan Me- sut Ydmaz'm aday belirlemede belirli kurallar koyduğu, örgü- tün anlaşamaması halinde ge- nel merkezin müdahale edeceğİ ifade ediliyor. Bu çerçevede ANAP'ın istanbul Büyükşehir Belediye Baskanlığı için ağırlıklı olarak düşündüğü is- min Cem Kozlu olduğu bildıri- liyor. ANAP çevrelerinde. Me- sut Yılmaz'ın 1975'te Çanak- kale'den kısa dönem askerlik arkadaşı olan İstanbul Millet- vekili Cem Kozlu'nun, 10 mil- yonluk İstanbul'un sorun- lannın üstesınden gelebileceği Tuğrul Erkin görüşü savunuluyor. Bakırköy Beledıve Başkanı Ali Talip Öz- demir"in de Büyükşehir Beledi- ye BaşkanlığYnı düşündüğü, ancak Cem Kozlu'nun adaylığı halinde yeniden Bakırköy'den aday olabileceği öne sürülüyor. ANAP İstanbul örgütünde Mesut Yılmaz'ın 'olur" verdiği tek ılçe belediye başkan adayı Cüneyt Ülsever oldu. Yılmaz, son kongrede Ülsever'i il yöne- timine aldırtmayarak Kadı- CHPyerel seçimatağma erkenbaşladı • CHP Üsküdar ilçe örgütünün yerel seçim çalışmalanna katılan Genel Başkan Yardımcısı Cem "Sığlaşan ve sağlaşan bir partiyi, CHP'nin, solun bütünlüğü adına muhatap kabul etmesi mümkün değildir" dedi. İstanbul HaberServisi - Cum- huriyet Halk Partısı, Istanbul'- da yerel seçim atağına alü ay öncesinden başladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Cem, Ali To- puz, Genel Sekreter Ertuğrul Günay. İstanbul Milletvekılı Mehmet Sevilgen ve MYK söz- cüsü Kemal Anadol ile nabız turlannı sürdüren CHP Genel Merkezi, sosyal demokrat ha- reketin birleşmesinin kendı çatılan altında olacağı mesajını sürekli olarak işledi. Seçime hazırlık Üsküdar ilçe örgütünde yerel seçim çalışmalannı ve siyasal durumu değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı İs- mail Cem, SHP'nin hızlı bir sığ- laşma ve sağlaşma sürecine gir- diğıni öne sürerek "Sığlaşan ve sağlaşan bir partiyi, CHP'nin. solun bütünlüğü adına muhatap kabul etmesi mümkün değildir" dedi. İsmail Cem, 1994 yılının mart ayında yapılacak yerel se- çim çahşmalannı başlatüklannı da belirterek CHP'nin kendi kimliğı ve tüzel kişiliği ile seçim- lere katılacağını söyledi. SHP ile bütünleşmek için yolsuzluk dosyalanndan kendisini antma koşulunu getırdiklerini hatırla- tan Cem, daha sonra şunlan söyledi: "Bugün yolsuzluk iddialan, azalacak yerde artmaktadır. Bütünleşmek için SHP'nin sağa teslimiyetten kurtulması gerek- mektedir. SHP hızlı bir sağlaşma ve sı- ğlaşma sürecine girmiştir. CHP'nin birieşme için SHP'yi beklemeye zamanı ve ihtiyacı yoktur." Genel Sekteter Ertuğ- rul Günay ise yerel seçimlerde SHP'yi rakip olarak görmedik- lerini ve İstanbul'u sağ partilere teslim etmemek için çalışacak- lannı belirtti. Yibnaz'uıistavirit,çinckop teftiş BÜLENTBİRİCtK Kumkapı Balık Hali'nin kapısı her zaman- kinden kalabalık... Sabah saat 06.30 üstelik. Balık halinin önünde bir araba. çok araba... İhtişamlı ve lüks. Konu rutin istavrit, çinekop bahsı değil yalnızca. ANAP lideri Mesut Yıl- maz balık halini 'teftiş' ediyor. Hepsi bu... Bol klakson, mavi siren ışıklan, trafik es- kortlan... Makam otosu balık kokusunun tam ortasına dalıveriyor. ANAP lideri Mesut Yılmaz. Kumkapı Balık Hali'ni teftiş edecek, balıkçılarla sıkı bir balık bahsi açacak. Kala- bahk izin verirse... Halde tuhaf bir bereket... Bol balık, esnafta ağız kulaklarda... Çok 'balık' bir gün yani... Tesadüf... Yılmaz'a korumalar marifetiyle yol açılıyor, sükunet tesis ediliyor. Yaklaştıkça ûzerindeki kesif bahk kokusu insanın üzerine üzerine gelen, eli balık pulu bulaşığı balıkçı ca- miası itiş kakıştan hoşnut değil. Hedef, "'Hoş- geldin abi" çekip bu sürpriz konuğun elini sıkmak... Hevesler itiş kakışla kursakta... Fo- to muhabirleri kahvaltı niyetine "Açılın be kardeşim" efektiyle birkaç dirsek yiyor koru- malardan... Kazara basılan deklanşörler hem lüzumsuz üstelik de anlamsız görüntüleri dü- şüriıyor fılmlere. Hal'ın deniz suyuna bulan- mış ıslak hali, kimi gazetecilerin, denge tuttu- ramayan partililerin. kaymalanna, haliyle düşmelerine. bu hale bakıp ayakta durabilen- lerin kıs kıs gülmelenne neden oluyor. Balıkçı camiasırun derdi. çiğnenen bahklar. "Ezme kardeşim, basma evladım, dolan geç." Başlan- gıçtakı hedeften vazgeçilmiyor. Illa Mesut Yılmaz'm eli sıkılacak. Partililerin yarma ope- rasyonu çoğu kez başansız. Sağa sola 'karizmatik" asık suratlı bakışlar atan Yıhnaz, kaostan mıdır bilinmez güleçle- şiyor. Nihayet bir fırsat... ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz'a Bahk Müstahsilleri Derneği yetkilileri müzmin balıkçı ıstıraplan konusunda bnfıng verebiliyor. Bir balıkçının derdi başka: "Sözen hakkmda ne düşünüyorsunuzT" Yıl- maz'ın yanıtı: "Biz burada başka balıklardan konuşuyoruz." Mesut Yıhnaz, partiüler ve basın mensupla- n heyetinin bu kez hedefı, Esenler Sebze ve Meyve Hali... Bu kez zerzevat durumu teftiş edilecek. Yıhnaz'a burada da Meyve ve Sebze Kornisyonculan Derneği yetkilileri tarafın- dan İstanbul'un zerzevat sorunlan anlaülıyor. köy'e yüklenmesini istedi. Ülse- ver. şimdiden yoğun bir çalışma temposu içıne girdi. Beyoğlu es- kı Belediye Başkanı Haluk Öz- türkatalay'ın da aynı bölgeden aday olacağı söyleniyor. Bü- yükcekmece Gölü cevresinde ALARKO 2000 prpjesine imar izni sağlayan Büyükçekmece Belediye Başkanı Ali Çebi'nın bu kez adayhk düşünmediği be- lirtiliyor. DYP'de İstanbul belediye başkan adaymı Tansu Çiller be- lirleyecek. İl Başkanı Orhan Keçeü'ye yakınhğıyla bihnen Çatalca Belediye Başkanı Gü- lay Atığ, belli çevreler tarafın- dan Büyükşehir Belediye Baş- kanhğı için önerihyor. Son ge- nel başkanlık seçiminde Çiller'e karşı ilk turda Köksal Toptan'ı destekledığı bilinen Atığ'ın, Sü- leyman Demirel'in başbakanhk döneminin aksine Tansu Çil- ler'in gezilerinde yanında gö- zükmediği dikkat çekiyor. Si- yasi kulislerde Çiller'in, Gülay Atığa pek 'sıcak bakmadığı' öne sürülüyor. DYP, bu isimlerin dışında İs- tanbul milletvekili Bedrettin Dalan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Tuğ- rul Erkin kıskacında bulunu- yor. Dalan nabız yokluyor Buna karşın Dalan'ın anket- ler yapürarak halkın nabanı yokladığı biliniyor. Belediye koridorlannda ise başbakanlığı döneminde Süleyman Demi- rel'le yakın ilişkilerde olduğu bilinenTuğrul Erkin'in,"D YP'- den aday olacağı" söylentileri yanında gazetecılere "siyasete girmem demiyorum" dediği konuşuluyor. DYP için İstanbul'da adı ge- çen diğer bir aday adayı da Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldınm Aktuna. Ak- tuna'nın bu kabinede Çiller'e siyaseten yakın olması gözlenir- ken yakın çevresine "Ben talip olmam, talep olursa düşüne- biljrim" dediği kaydediliyor. İstanbul'da ikinci güçlü parti diye bilinen RP'de yoğun bir çalışma gözleniyor. Açtığı "Be- lediyecilik Okulu'nda" şimdi- den meclis üyesı adaylannı eği- timden geçiren RP'de büyükşe- hir için henüz ağırlıklı bir isim bulunmuyor. Adaylık için ge- çen dönem milletvekilliğini az bir oyla kaybeden Recep Tay- yip Erdoğan'ın ismi yakışünîı- yor. Aylar önce ismi RP adaylı- ğı için geçen TOBB eski Başka- nı Ali Coşkun ise suskunluğunu sürdürüyor. İSKİ skandah SHP il örgütü, İSKİ skanda- lınm yaratügı gelişmeler karşı- sında kendisini ayn tutarak şimdiden hazırlıklara başladı. İl yönetimi sık sık bir araya gele- rek 6 ay sonra yapılacak seçim- ler için nasıl bir çıkış yolu bula- cağını tartışırken ortadaki kar- gaşa karşısında henüz bir aday adı gündeme gelmedi. Ancak Nurettın Sözen'in ortaya çıkan tabloya karşın yeniden aday ol- mayı düşündüğü fakat bu sarsıntının nasıl aşılabileceği konusunda karar veremediği söyleniyor. İl örgütü, Sözen dı- şında 'yeni bir isim' ortaya çık- ması gerektiğini düşünürken ağırlığın daha çok ilçe belediye başkanlıklanna kaydınlması görüşüyle hareket ediyor. CHP'de de adayhk için yeni bir isim dolaşmıyor. Bundan bir süre önce Gaziantep Büyöikşe- hir Belediye Başkanı Celal Do- ğan ismi ortaya atılmıştı. An- cak bu gelişmelerden sonra CHP'nin nasıl bir adayhk yön- temi izleyeceği henüz ortaya çıkmış değil. Renault MAIS Genel Müdürü AteşErzen'in is- mi de ilkbaharda CHP adayı olarak ortaya atılmıştı, ancak Erzen'in böyle bir niyetten vaz- gectiği söyleniyor. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Bornova'da partisinin düzenlediği toplantıda konuştu: ÜGÜ irePin Türkalemineönderliğiboşluktakaldı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bfirosu)- DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Tür- kiye'nin, Ermenıstan'ın Azerbeycan'ı işgali karşısında etkisiz durumda kaldı- ğını söyledi. Ecevit, Türki cumhuriyet- leri bölgesindeki son gelişmeleri değer- lendirirken "Demirerin 'Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar Türk alemine ön- derlik' hayali boşlukta kaldı" diye ko- nuştu. Izmir DSP örgütünce Bornova'da dün dûzenlenen toplanüda konuşan Bülent Ecevit, nefes almak için Tür- kiye'ye muhtaç olarak tanımladığı Er- menıstan'ın, Azerbaycan'ı işgali sırasın- da, Türkiye'nin acz içinde kaldığmı söy- ledi. Ermenistan'ın, PKK'yı kullanarak saldınlannı Türkiye'ye yönelttiğini ilen süren Ecevit. şunlan söyledi: "Bu durumda, Azerbeycan'ın da Orta Asya cumhurivetlerinin de Türkiye'ye bağladıkları umutlar sonüyor. Türkiye'- den umut kestikçe de şimdiden Türkiye'- yi kuşatma>a başlayan >eni Rus emper- yalizmine teslim oluyorlar. Bosna-Her- sek'teki soykınma seyirci kalan ve Boş- nakların kendisine bağladığı umutları boşa çıkaran Türkiye, önder ülke olabile- ceği Balkanlar'da da etkisiz bir ülke du- rumuna düşrii. Slogan vizyonculuğu mo- dasına özenen Demirel'in, 'Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar Türk alemine ön- derlik' hayali boşlukta kaMı." Türkiye'nin Adriyatik görevi Müttefıklerin Türkiye'ye Adriyatik'- te verdiği görevin. soykınma ve ışgale karşı direnen Boşnaklara silah ulaşma- smı önlemek olduğunu savunan Ecevit. bu yolla Boşnaklann elleri ve kollannın bağlanmış olduğunu söyledi. Türkiye'- nin 3 mılyonluk Ermenistan'a karşı her- hangi bir yaptınm uygulamadığı- nı savunan DSP liden Ecevit, cumhuri- yet tanhının en "pısınk" dış pohtikası- nın uygulandığnı söyledi ve şu görüşleri dile getırdi: "Adriyatik'ten Çin Seddi'ne sloganını herhalde dunyada ciddiye alan yoktu. Ama yeni Başbakan Çiller. Cumhurbaş- kanı Demirel'in bu boşlukta kalan sloga- nı için Yeltsin'den özür dileyerek Tür- kiye'yi biraz daha küçük düşürdü. Tür- kive'yi yönetenler lafla. sloganla kamuo- yunu avutmaya çabalarken Türkiye'nin bölgemizdeki kaleleri >ıkılı\or.Bosna- Hersek Türkiye için Balkanlar'da bir kale olabih'rdi, o kale gözlerimmn önün- de yıkılıyor. Bu durumda Makedonya bile Türklerin geleneksel eğitim haklannı sınırlandırabiliyor. Elçibey öndcrliğinde- ki Azerbaycan Türkiye için Kafkasy a'da bir kale ve Orta Asya'ya bir köpriiydü. Yöneticflerimizin ilgisizliği, pısuiklığı yüzünden o kaleyi \e köprüyü de \ıktık. Şimdi KKTC'nin iç bunalımına seyirci kalarak Doğu Akdeniz'deki bir Türk ka- lesini tehlikeye düşürüyoruz." Ekonomık sorunlann çözümü için de devletin sağlıklı gelir kaynaklanna ka- vuşturulmasını öneren Ecevit, "Tür- kiye'yi yönetenler, devletin vannı yoğunu haraç mezat satarak günü kurtarmaya uğraşıyorlar. Haraç mezat satümak veya üretimine son >erilmek istenenler arasm- da da bağunsızlığımız ve ulusal güvenüği- miz bakımından en can alıcı kuruluşlar başta geliyor" dedi. Hükümetin vergı sistemını adaletli bir şekilde düzenleme- sini isteyen Ecevit, şunlan söyledi: 'Türkiye zorda, çaresiz değil' "Devlet gelir açığını, temel hizmet ve ürünierin fiyatlarına aşın zamlarla, iç ve dış borçlanmalarla kapatmaya uğraşı- vor. O yüzden de hem halk ezilhor hem Türkiye'nin uluslararası alanda eli kolu bağlanıyor. Türkiye'yi dış borç batağına batırma konusunda hükümetle yartşan kuruluşlarm başında Ankara Büyükşehir Beledivesi geliyordu. Şimdi o belediye başkanı da hükümette." Türkiye'nin iç sorunlannı, dış bağ- lantılannı gözönünde tutup değerlendi- ren tek partinin DSP olduğunu savunan Ecevit. "Türkiye zordadır, ama çaresiz değildir. Çare, halkın gücümi ve desteğini DSP'de birleştinnektir" dedi. POLİTİKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Tartkatçı Rektörter... Üniversite ve yüksekokullar 1993-94 öğretim yılına ekim ayı başında başlayacak. Bu yıl 326 bin öğrenci ör- gün eğitim görecek. Acaba geçen yıl atanan 16 üniversitenin rektörünün siyasal kimliğini hiç araştıran oldu mu? Biz araştırdık ve şu sonuca vardık: "76 üniversite rektörü tarikat ilişkisi içinde..." 12 Eylül 1980 sonrasında üniversitelere yönelik baskı- lar ne yazık ki aradan 13 yıl geçmesine karşın sürüyor. Üniversite ve yüksekokullarda 'aşın dinci gruplar' gün gün örgütleniyor.Bugün üniversite ve yüksekokullar- ın hemen hemen tümünde mescit bulunuyor. Atatürk devrimlerinin ve laik cumhuriyetin düşmanları 'bilim yu- valannı' örümcek ağı gibi kuşatıyor. Kim dur diyecek Türkiye'yi ortaçağın karanlığına gö- türmek isteyenlere? Herkeste bir yılgınlık ve umursamazlık egemen... Onun için sesimiz soluğumuz kesilmiş. Salt izlemekle yetiniyoruz. Oysa birincı DYP-SHP hükümetinin yazılı vesözlü pro- tokolünde eğitim sistemi ile YÖK tepeden tırnağa değiş- tirilecekti. Yine ortaokul, lise ve üniversitelere çağdaş bir eğitim sistemi getinlecekti 24 Nisan 1992de Başbakan Süleyman Demirel 'üni- versite reformu'nu tartışmaya açarken eğitim sıstemi- mize ilişkin olarak şöyle diyordu: "Türkiye'de eğitim sistemiçağdaşlaştırılacaktır..." Yeni yasa taslağında neler vardı, bir göz atalım: 1- Universitelerın özgürlüğünü kısıtlayıcı hükümlerin ayıklanarak yasadan çıkarılması, öğrencilerin ve öğre- tim üyelerinin derneklere ve siyasi partilere üyeliğini kısıtlayan hükümlerin yönetmelikten tümüyle kaldırıl- ması, 2- Öğrenci konseylerinin oluşturulması, öğrenci tem- silcilerinin üniversite organlarında oy sahibi olmaları, 3- Üniversitelere yapılacak toplam ödenek miktannın YÖK tarafından planlanması, universıtelerin akademik ve idari kadroların tamamen YÖK'e verilmesi, kadrola- rın YÖK tarafından dağıtılması, 4- Rektör sayısının arttırılması ve aranan şartların de- ğiştirilmesi, üniversitenin genel sekreterinin durumu- nun yeniden düzenlenmesi ve yetkilerinin arttırılması, üniversitelere tam gün çalışma esasının getirilmesi, profesörlerin 6 yılda bir yıl izinli sayılması, Üniversitele- rarası Kurul'un çalışmasının yeniden düzenlenmesi... YÖK'ün merkezıyetçi yapısı içinde böyle bir yasa ta- sarısı nasıl karşılanırdı? Tartışmaya hıç gerek yok. 1992 yılından bugüne dek yapılanlara değil, yapılmayanlara baktığınızda olayın ne denli karmaşık olduğu anlaşılır. Yani Başbakan Sü- leyman Demirel'in, verdiği sözü yerine getirmediği gö- rülür. Şöyle bir soru yöneltebilirsiniz doğal olarak: "Neler yapıldı söyler misiniz?" Şu yanıtı verebiliriz: "Tarikat üyesi olan 16 kışi 16 yeni universiteye rektör olarak atandı..." Ne yazık ki öyle! Kahramanmaraş Sütçü imam Üniversitesi'nde neler oluyor hıç merak ettınız mi? Kütahya Dumlupınar Üni- versitesi, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi ve Edirne Trakya Univer-1 sitesı rektörleri neler yapıyorlar hıç araştırdınız mı? Biz biraz olsun araştırdık ve duyduklarımızın karşısın- da şaşkına döndük... Gerçekten Türkiye nereye götürülmek isteniyor? Bi- lim yuvalarında 'kara yobazlar' neleryapıyor? Gidin, görün ve araştırın lütfen... Sürekli soruyoruz: "Hükümet ortağı SHP kara irtica'n/n ayak seslerini neden duymazlıktan geliyor?" Nedense susuyor SHP'liler... Belki de bakanlara koltukları çok rahat geliyor. Başla- rını kaldırıp çevrelerine bakmıyorlar.. Evet üniversiteler ve yüksekokullar açılıyor... Tarikatçılar 17-18 yaşlarındaki av/annı gözlerine kestirmeye başladılar bile.. Avlarını nasıl yakalıyorlardersiniz? Sizlere neler yaptıklarını, avlarını nasıl yakaladıklarını yarınki yazımızda anlatmaya çalışacağız.... Bir Anadolu üniversitesinden fotoğraflar çekeceğiz. Belki Kahramanmaraş'tan, belki Edirne'den, belki de Aydın'dan.. Bekleyin! Erbakan Trabzon'da ^Gavurlar, olimpiyab Istanbul^avermezdî.9 • RP Genel Başkanı Erbakan, Türkiye'nin dışta sürekli itibar kaybettiğini. Çiller'in Almanya ve Rusya gezilerinin ilgi görmediğini söyledi. TRABZON (AA) - Refah insanının ekonomık olarak Partisi Genel Başkanı Nec- güç durumda olduğunu da be- mettin Erbakan, kendileri dışı- lirten RP lideri şöyle devam ndakı siyasi partilerin taklitçi etti: olduklannı savunarak "RP, "Ama bunlar işsizliğe tedbir bugün Türkiye'nin en büyük olarak Karadeniz'deçay vefın- partisidir. Tek parti olmaya dık alanlarını sınırlamaktan doğru da gitmek- tedir" dedi. Erbakan. par- tisince Trab- zon'da dûzenle- nen açık hava toplantısında yaptığı konuş- mada, Türkiye'- nin dışta sürekli itibar kaybettiği- ni, Başbakan Tansu Çiller'in son Almanya ve Rusya gezilerin- de bekledıği ılgı- yi görmediğini ileri sürerek şun- lan söyledi: "En son Mo- naco'ya gitti de ne oldu? Olinıpi- yatları İstanbul'a alacaktı... Keşke alınabilseydi, ama bu gavurlar buraı İstanbul'a vermezlerdi. Bunu anlayamadı. Bunlar ülke- yi sadece dışarıya borçlandı- rmakla meşguller. Halen dış borç 56 milyon dolar. Buna her yıl 8.5 milyon dolar sadece faiz veriliyor. Bu politika ile nasıl ülke idare edilir?" Konuşmasında Karadeniz söz ediyorlar. Böyle şey olur mu? Bunlara göre çay ve fındık ile Karadenizli olmazsa ülke daha iyi idare olunur. Bunlar Türkiye'yi 50 yıldır idare etti- ler de ne oldu? 9 milyon genci- miz iş bekler hale geldi. Bunla- ra tek alternatif RP ve milli gö- rüştür."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle