16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎAĞUSTOS1993SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER AlmanÇevre lakanı Ankara'da IANKARA (AA) - Tatilini Türkiye'de geçiren Almanya (^vre Bakanı Topfer Klaus, Çevre Bakanı Rıza Akçab'yı nakamında ziyaret ederek br süre görûştü. Çevre Bakanı Akçalı görüşmede, /Jmanya ile yapılan çevre aılaşmasını somut çtlışmalara dönüştürmeyi utnduğunu belirterek "Çevreye uyumlu teknoloji, sanayi atıklannın yeniden kallanınu ve uluslararası çevre politikası" konusunda görüş alışverişinde bulunmak istediğini kaydetti. Alman Çevre Bakanı Topfer Klaus, tatili Türkiye'de geçirmenin, artık bir aile geleneğj olduğunu ifade ederek kau atıklann Almanya içinde büyük sorun olduğunu, ancak başanlı örnek çalışmalar yaptıklannı, teknik konulurda, çöpün yeniden değerlendiriîmesi ve azalülması konusunda Türkiye ile kesinlikle işbırliği yapabileceklerini belirtti. Türkiye'nin Karadeniz'in korunması için eski Sovyetler Birligi ülkeleri ve ECO ile işbirüği yapmasının şart olduğunu da değınen Almanya Çevre Bakanı, konuşmasının sonunda Almanya'da Türk vatandaşlanna vapılan saldınlardan duyduğu üzüntüyü de ifade etti. "Yavşakdavası" ekimde • ANKARA (ANKA)- Devlet Eski Bakanı Cavit Çağlar hakkında, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz için söylediği "yavşak" ile Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli için söylediği "nereden çıktı bu hırsız herif" sözleri nedeniyle açılan davalar ekime kaldı. Yılmaz'ın avukaü Çağlar'ın avukatlannın "refleksle söylenmiş sözler" şeklindeki savunmasına yanıt hazırlıyor. ANAP avukaü Erden Ansoy, 15. Asliye Hukuk Mahkemesi ile 1. Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde süren iki davanın ekim ayırun 5'inde görüşüleceğini bildirdi. Devlet Eski Bakanı Cavit Çağlar'ı, daha önce ANAP Bursa Milletvekili Mehmet Gedik'in açtığı davanın aksine Bilgin Yazıcıoğlu'nun değil, Bursalı dört avukaun savunduğunu kaydeden Avukat Erden Ansoy. "Çağlar'ın avukatlan her iki dava için de Cavit Çağlar'ın bu sözlerirefleksile gayri ihtiyan söylediğini savunuyorlar" dedi. Özel tim ordusu • ANKARA (ANKA) -CHP yönetimi, Başbakan Tansu Çiller ve bakanlann Güneydoğu gezisi sonrası, Güneydoğu'ya yönelik olarak alınan yeni önlemleri değerlendirmek üzere toplandı. Yeni Güneydoğu politikasını basında yer aldığı boyutlanyla inceleyen CHP yöneticileri, alınacak yeni önlemlerin, CHP'nin daha önce hazırladığı "teröre karşı önlem modelleri" raporunda genel hatlanyla yer aldığı değerlendirmesinde bulundu. Güneydoğu'da görev yapan özel hareket timinin, ilk aşamada 2 bin 800'den 15 bine çıkanlarak kurulması hedefienen özel timordusuna dönüştürülmesi fikrinin, kendi raporlanndan esinlenerek oluşturulduğu görüşünde birleşen CHP'üler,"Ordufıkn yerinde ve daha önceki yanlış politikalann değiştirilmesi bakımından anlamh." görüşünü savundular. Bosnalılar için hastane • İSTANBLL (AA)- Sağlık , Bakanı Rrfat Serdaroğlu, . Bosna-Hersek'ten gelen hasta ve yaralılar için yapünlan hastanenin önümüzdeki ay hizmete açılacağını bildirdi. Serdaroğlu, Bakırköy Fizik . Tedavi ve Rehabilitasyon • Merkezi bünyesinde Bosna-Hersekli hasta ve yarahlar için hazırlanmakta olan hastanede dün incelemelerde bulundu. 70 yataklı hastane yaklaşık 11 milyar liraya malolacak. Serdaroğlu daha sonra Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Burada yaptığı '• konuşmada, Türkiye'nin halen ulusal bir sağlık ; politikası bulunmadığını söyledi. Yakında Meclis gündemine gelecek bu poliüka için Cemiyet'ten yardım istedi. Ehliyetimi kaybettım. Hükümsüzdûr. BİLNURİNAS Kavgalı ve tartışmalı geçen SHPII Kongresi'nde Yüksel Çengel 255 oy aldı Uzun gecenîn galibi Çengel • İki gün süren SHP'nin 4. Olağan İl Kongresi kavgaya dönüşmesi zor engellenen tartışmalarla geçti. Kongre sonucu Mehmet Moğultay-Yüksel Çengel-Nurettin Sözen ittifakını da bozdu. AYŞEYILDIRIM SHP İstanbul İl Başkanlığı'na Yüksel Çengel yeniden seçildi, yönetim kurulu listesi ise delindi. İki gün süren İstanbul 4. Olağan İl Kongresi, bol tartışmalara sahne olurken Mehmet Moğultay-Yük- sel Çengel-Nıırettin Sözen ittifakını da bozdu. Bostancı Gösteri Merkezi'nde önceki gün başlayan kongrede. seçimlere saba- ha karşı 02.00'de geçilebildi. Saat 07. 30'da başkanlık seçimi Sonuçlandı. Yüksel Çengel 255 oy alırken Solda Bir- lik Platformu'nun adayı Kenan Sönmez 26 oy geride kalarak 229 o> aldı. Eski Çatalca Betediye Başkanı Fırat Aykut 67, Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Baki Nedim Bahacı 13 oy aldı. Son anda aday olan parti üyesi Hikmet Avşar 1 oy alırken Osman Kaypak ise hiç oy alama- dr Liste tartışması Suçlamah, yuhalamalı, sık sık kavga- ya dönüşmesi zor engellenen, itiş kakış ve sert tartışmalann yaşandığı kongre- de, 98 kişilik kurultay delegesi için 387 kişi yanştı. 24 kişilik yönetim kurulu için 95,5 kişilik disiplin kurulu için de 23 aday çekişti. Kongre öncesi Yüksel Çengel'i des- teklediklerini açıklayan 31 il başkanı ile Çengel arasmda liste tartışması yaşandı. Kongrede taban, sosyal demokrat ilkeierle hükümet politikalarının çeliştiğini vurgulayarak bu durumun ciddi oy kaybma neden olduğunu savundu. Kongreden bir gün önce yapılan listenin kongrede değiştirildiğinı belirten ilçe başkanlan. Çengel'den desteklenni çek- tiklerini açıkladılar. Çengel'in önceden hazırlanan listede yönetim kurulundaki 9 ismi. aralannda yaklaşık 10 ilçe baş- karunın da bulunduğu delege listesinde- ki 25 ismi değiştirdiği öne sürüldü. Oy- lama sırasında ilçe başkanlannın bir kısmı Fırat Aykut ve Kenan Sönmez'e kayarken bir kısmı ise kendi hazırladık- lan listeye oy verdi. Çengel ve Mehmet Moğultay'm liste- de değişiklik yaparak başta eski İl Sek- reteri Yaşar Tezcan olmak üzere bazı Karadenizlileri listeye almasına kızdığı ileri sürülen Nurettin Sözen'in de deste* ğini çektiği bildirildi. Kongreye kaülan, SHP genel başkan adaylan arasında adı geçen Aydm Gü- ven Gürkan büyük tezahürat alırken aday adaylanndan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın'ın gönderdiği telgrafın Divan Başkanı Mehmet Moğultay tarafından okun- madığj öne sürüldü. Bazı ilçe başkanla- n, Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay'm delegasyon liste- sine müdahaîe ederek Karadenız kö- kenli bazı partililere de listede yer verdi- ğini belirtirken "Bununla Karayalçın'ın adavlığı gündeme geldiğinde pazarhk marjını tuttuğu" biçiminde yorum yaptı- lar. Kongrede umduğu başanyı bulama- yan Fırat Aykut ise "bölgecUik" yapıldı- ğıra, bunun da partiye büy üme sağlaya- ma>acağını söyledi. Aykut. "Demek ki bu kadrolarda yer alabilmek için saçların siyaha boyanması gerekiyormuş" dedi. Yüksel Çengel'in delegasyon listesin- de büyük bır delinme olmazken yöne- tim kurulu listesinde ise kadın kontenja- nı eksik olduğu için adaylardan birisi düştü. Aykut Fırat'ın listesinden Mü- nevver Kahraman ile Kenan Sönmez'in listesinden Davut Boy ise listeyi deldi. Yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: "Mahmırt Tatar, Yaşar Tezcaa, Mü- cella Türkmenler, Muammer trgüp. Neşe Yılmazdemir, Yaşar Abdik, Ayhan Algantürk, Eyüp Altaylı, Müjgan Bilgin, Dursun Bulut. Duygu Büke. Kazun Can- polat, Efendi Çelik, Baki Durmuş. Ke- nıal Gökçek. Yusuf Gürlevik, Fahrettin kavhan, Fuat Keskin, İbrahün Kömür, Ali Haydar Özcan, Şener Seyhan, Nu- ran Közer, Münevver Kahraman, Davut Boy." KONGREDEN NOTLAR 'Kanlı' liste savaşları, canlı siyaset YURDAGÜL ERKOCA SHP'nin İstanbul İl Kongresi bir mini kurultay havasında geçti. 24 il yönetim kurulu, beş disiplin kurulu üyesiyle 98 ku- rultay delegesinin belirlenmesi, iki gün sürdü. "Liste savaşlarT önceki kurultay- lara oranla daha "kanlı". tarüşmalar ise daha "siyasi'' ve "canJTydı... İstanbul il kongresi önemliydi. Çünkü İstanbul, doğal delege kabul edilen dört milletvekiliyle birlikte, sayısı bin 38 olan büyük kurultay delegesinin 102'sini oluşturuyor. Türkiye genelindeki delegas- yonun onda biri anlamına gelen bu sayı da Erdal İnönü'den boşalan koltuğa genel başkan seçecek olan büyük kunıltayda "etkinlik kurmak" için yeterli oluyor. Bu da hem yeni parti yönetimi hem de devam etmesi durumunda ko- alisyonun SHP kanadı bakan- lannın seçilmesinde, İstanbul'un etkili olması anlamına geliyor. 1985 yüında kurulduğundan bu yana İstanbul'da üçü olağa- nüstü, üçü olağan altı kongre ge- çiren SHP'liler için bu kez "tarihi bir kongre" yaşandı. "Geçen yı- Uardan farklı olarak ilk kez örgüt kendi içinde tarttşarak genel başkan seçecek" di- yordu bir ilçe başkanı konuşmasında. Bu yüzden de liste savaşlannın bu denli "kanlı" olması anlayışla karşılanmahydı. Seçilecek il yönetimi de en az delegas- yon kadar önem taşıyordu. Çünkü Mart 1994'deki yerel seçimler için belediye mec- lisi ve il genel meclisi adaylan ile belediye başkanı adaylannın belırlenmesinde. il örgütünün etkisi herkes tarafından kabul ediliyor. Durum böyle olunca da kongrede res- mi dört, gayriresmi beş anahtar liste do- laşıyor ortaİarda. Tabii bu listelerin belir- lenmesi, belirlenen listelerin son anda de- ğişürümesi, değiştirilen listeler üzerinde oy pazarlığı yapılması zaman alıyor ve se- çimlere ancak gece yansından sonra. saat 02.00de geçiliyordu. Oy sayımı ise aynı gerginlik içinde"tuta- nak rutturun", "listeleri kaçırdılar", "bu adamlara güvenilme/","Ay ıptır kardeşim, böyle mi Ui yöneteceksiniz?" tartışmalany- la sürüyordu. Partı içinde etkinlık kurmak kadar önemli bır başka konu da SHP'nin gide- rek oy kaybetmesiydi. Bu konu ise "Bste savaşlan"nın değil. "tartjşmalann" itici gücüydü. Kamuoyu yoklamalannda yüz- de 13 gösteriyordu oy oranı. Bu da önü- müzdeki yerel ve muhtemel erken seçim- den önce partinin kendisini toparlaması ve yeni bir imajla halkın karşısına çıkmasını gerektiriyor. O yüzden de özel- A aban, her koşulda 'koalisyona devârrfdiyenleri suçladı. likle partinin koalısyondaki konumun- dan rahatsız olanlar. oy kaybının nedeni olarak sosyal demokraı poliükalarla çeli- şen hükümet politikalannı gösteriyor. do- layısıyla da bakanlan ve her koşulda koa- lisyonun devamından yana olanlan suç- luyordu. Sosyal demokrat partilerin neredeyse olmazsa olmaz koşulu olan ve parti için- deki farklı siyasi eğilimleri tarif etmek için kullanılan "kanat" ka*ramına bizim sos- yal demokratlar da katkıda bulunuyor ve "hükümet kanadı" kavramını literatüre sokuyorlardı. Sanki koalisyonun sosyal demokrat bakanlan ve koalisyonun İco- Şulsuz devamından yana olanlar, parti içinde farklı bir siyasi eğilimi temsil edi- yorlar. dolayısıyla "hükümet kanadı" adıyla anılıyorlardı. Mahallede, ilçede secmenle yüz yüze politika yapan yerel politikacılann bir sıkıntısı da "yolsuzluk" söyientileriydi. Kongreden kısa bir süre önce İSKİ olayının gündeme gelmesi ve Çahşma Ba- kanı Mehmet Moğultay ile İl Başkanı Yüksel ÇengeHn adlannın bu iddıalar içinde şöyle ya da böyle anılması, ilçe baş- kanlan ve yöneticileri arasında sıkıntı ya- ratıyordu. O yüzden de kimi konuşmacı- lann bakanlan ve milletvekillerinin nü- fuslannı (mesela kırmızı plakab otolar ile içi para dolu çantalan) parti içi secimlerde etkınlik kurmak için kullandıklan yolun- daki iddialaTı. partililerin muhalefetini ör- gütlemek için yeterli oluyordu. İstanbullu sosyal demokratlann çoğu, bu konuşma- lar sırasında gerek alkışlan. ge- rek Divan Başkanlığı yapan Çahşma Bakanı Moğultay'ı kastedcrck "Taraflı başkan iste- miyoruz" sloganlanyla bundan böyle bakanlar ve milletvekille- rini parti içi seçim kulıslennde bu kadar yoğun görmek iste- mediklerini belli ediyorlardı. Kongrenin ikinci güne sark- masında çarşaf listenin de etkisi büyüktü aslında İstanbul'un 30 ilçesinin toplam 624 delegesinden 511"i kimi partililereni deyimkiyle "parti içi demokrasinin suyu- nu çıkartarak" secimlerde aday olmuştu. Dolayısıylabu da hiç değilse oylann tasni- fınde sorun yaratmıştı. Bir partili"Acaba gerçek anlamda de- mokrasinin anlamını ne zaman öğrenece- ğiz" diye söyleniyordu. listeleri eline aldı- ktan sonra. Sonuçta. hangi "kanat"tan olursa ol- sun, hemen herkes "Partinin giderek eridi- ği. bazı şeyler değişmediği takdirde Türki- ye'nin önümüzdeki seçimlerden sosyal de- mokrat partisiz çıkacağı" görüşünde bir- leşiyordu. Bu da bir an önce "toparlan- mak" anlamına geliyordu. İl kongreleri SHP6üde yönetimini yeniledi Haber Merkezi - Kırklareli Belediye salonunda yapılan SHPil"kongresinde361 delegeden 130'ununoyunu alan Burtaanettin Baş il başkanlığına seçilirkeru Alpaslan Yakan 100 oy aldı. Seçimde 127 oy boşçıİcarken. 4oydaiptaledildi. Niğde'de tek listehaünde gidilen kongrede SHP il başkanlığı'na avukat Bülent Kıvançyeniden seçildi. SHP Erzurum il kongresinde 245 delege oy kullandı. Kongrede 129 delegenin oyunu alan Şemsi Kalaycıoğlu il başkanlığına seçildi. Eski il başkanı Aytekin Bayraktar ise 104oy aldı. Çanakkale SHPil kongresinde il başkanhğına eski ilçe başkanlanndan Hasan Gürbüz ile Gelibolu ilçe başkanı Erkan Tüze aday oldu. Yapılan seçimde Erkan Tüze 23 oy alarak il başkanı olurken, Hasan Gürbüz'ün listesi 204 oy aldı. Kahramanmaraş il kongresinde iki liste halinde gidilen seçimde. adaylardan Ahmet Babaoğlu 246 oy alarak ıl başkanı seçildi. İkinci aday Gültekin Yazıcıoğlu 205 oy aldı. SHP Trabzon il yönetim kurulu görev bölümü yaparak başkanlığaMüslüm Tokgöz. başkan yardımcılığına Dr. Nizamettin Ça> f uşpğlu, sekreterliğie Akif Yümaz, SaymanJığa Ülkü Ödniç, eğıtım sekreterliğine de Ümit Kaba seçildiler. Murat Karayalçın, SHP Genel Başkanlığı görevine talip olduğunu söyledi: Kuıcı mücadeleden yana değilim YILMAZ GÜMÜŞBAŞ ANKARA - SHP Genel Başkanlığı'- na aday olması beklenen Ankara Ana- kent Belediye başkanı Murat Kara- yalçm, genel başkanlık için sert ve kıncı bir mücadeleden yana olmadığını. çün- kü 13 eylülün, SHP için diğer günlerden daha önemli olduğunu söyledi. SHP'ye genel başkan olacak kişinin "eşitler arasında birincilik" nıteltğıni taşunası gerektiğini belirten Karayalçın, SHP'de yeni organik yapılanmaya gereksinim olduğunu vurguladı. Karayalçın, Cum- huriyet'in sorulanna şu kanıtlan verdi: - SHP'nin Genel Başkanlığı adaylığınızı kesinleştirdiniz mi? KARAYALÇIN- Ben, SHP Genel Başkanlığı görevine talibim. Bu görevi gereğince yerine getireceğime inanıyo- rum. Ancak henüz adayhğımı kesinleş- tirmedim. Çünkü yalnızca insanlann bi- reysel tercihlerine dayab olarak karar verecekleri bir makam olarak görmüyo- rum genel başkanlığı. - Henüz karar vermedinizse, genel baş- kanlığı hangi koşullarda düşünürsünüz? KARAYALÇIN- Önceliklc parti ör- gütümün görüşünü almak istiyorum. Şimdi çalışmalanmı bu yönde yoğun- laşürdım. Genel sekreterimizden baş- layarak, parti yöneticileriyle, milletve- killenmizle görüşüyorum. Sivil toplum örgütlerinin, bu arada kuşkusuz beledi- Murat Karayalçın ye başkanı olmam ne- deniyle, belediye baş- kanlannın ve İcamuo- yunun görüşleri benim için önem taşıyor. Bu- rada bir hususun altını önemle çızmek isterim. Genel başkanlık için sert ya da kıncı bir mü- cadeleyi dpğru bulmu- yorum. Önemli olan 11-12 eylül tarihleri de- ğil, 13 eylül. Bu neden- le eğilım yoklaması yapıyorum. Böyle bir eğilimi ben yakalar- sam öteki arkadaşlan- mdan destek talep edeceğim. Eğer böyle bir eğilim görmezsem, eğilim kimden yanaysa ona destek vereceğim. - Sizce SHP'nin genel başkanmda han- gi özellikler bulunmalıdır? KARAYALÇIN- Şu sıralarda yaygın biçimde kullanılan ve benim de kauldığım birgörüşten hareketle, SHP'- nin genel başkanı olacak kişinin "eşitler arasında birinci" diye tanımlanması ge- rekir düşüncesindeyim. SHP'nin genel başkanında bulunması gereken özellik- lerle ilgili olarak herkes uygun gördüğü şeyi söyleyebilir, sıralayabilir. Ben SHP genel başkanında olmaması gereken özelliği söyleyeyim: "kurtarKilık" ya da "insanüstü" olmak. - SHP'nin genel baş- kanlığına seçilecek ki- şiyi sizce hangi sorunlar beklemektedir? K.4RAYALÇ1N- Sosyal demokrat inanan ve Türkiye'nin önünde ya da günde- minde ne kadar sorun varsa, SHP Genel Baş- kanı'nın önünde de aynı sorunlar ola- caktır. Bunlann hepsi kuşkusuz çok önemli. Ancak, bence temel sorun, partide yeni bir siyaset yapma biçimi- nin egemen olmasıdır. Bu sağlanırsa, partide yeni bir yapı oluturulursa öteki sorunlann çözümü de kolaylaşır. - Genel başkanlığa adayohnanızhalin- de siz, olmazsanıy diğer adaylara nasıl bir kadrolaşma düşünür veya önerirsiniz? KAR.\YALÇIN- Politika üretiminde ve uygulanmasında sosyal demokrat harekete katkı yapacak tüm kesimlere ve kişilere açık, iletişimsizliği ortadan kaldıracak, doğal olarak giderek zen- ginleşen bir kadrolaşmadan yanayım. Bu çerçevede bir kadrolaşmaya ihtiyaç duyduğumuzu düşünüyorum. Ancak böyle bir kadrolaşma için yalnızca "ge- lin" demek de yetmez. Eğer partilileri- miz, beni destekleyeceklerse. bunun ne- denleri bireysel gerekçeler olmamalıdır. Ben bunu İcurultayımızca kabul edilen parti programımızın geliştirilmesi. zen- ginleştirilmesi anlamı taşıyan ve "Nasd bir parti, nasü bir Türkiye?"sorulannın yanıtlandığı bir bildirinin açıklanmasm- da somuüaşürmak istiyorum. Böyîe bir bildiriyle yola çıkmayı, partililerimizin neye oy verceklerini bilmeleri ve kad- rolann oluşumu açısından. doğru bir yöntem, doğru bir siyaset yapma biçimi olarak görüyorum. - Çağdaş sosyal demokrasi ile Kema- lizm arasındaki bağlantı konusunda gö- rüşleriniz nelerdir? KARAYALÇIN- Kemalizm. Cum- huriyeti kuran ilerici bir hareket ya da liberal ve sosyalist düşüncelerin Türkiye koşullannda yoğrulduğu bir akım ola- rak değerlendiriîebilir. Kemaüzmin te- mel özelliği dönüşümlere açık bir sistem olmasıdır. Nitekim CHP'nin geçirdiği dönüşümler de bunun kanıtıdır. Tanım nasıl yapılırsa yapılsın, Avru- pa şablonuna uymasa da, Türkiye'de sosyal demokrat hareket, Kemalizm'in yarattığı bu ortamda doğmuş ve geliş- miştir. Bugün Türkiye'de sosyal demokrat hareketi devietçiler ve sivil toplumcular diye kümelendirmek bence olanaklı. Ancak ben bunu bir olumsuzluk olarak değil, sosyal demokrat hareketin yarar- lanacağı bir fırsat olarak görüyorum. POLÎTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Tansu Hanım'ın Güzelliği...Hangisi güzel? Ürdün Kraliçesi Nur El Hüseyin mi, yoksa Tansu Çiller mi? Şimdi ne yapmalı? Bize kalırsa yazı tura atmalı. Çünkü güzelliğin ölçütü yok. Ama gazetelerimiz Tansu Hanımın, Nur El Hüse- yin'den daha güzel olduğunu yazıyor. Gazeteler Tansu Hanım'ın güzelliğini öve öve bitire- miyorlar. Oysa Tansu Hanım, güzelliğinln ötesinde, Tür- kiye'nin ilk kadın başbakanı. Başbakan olarak önünde bir dizi sorun bulunuyor. DYP-SHP ikinci koalisyon hükümeti, sorunları çözme- yi bir kenara bırakmış, başka işlerle uğraşıyor. DYP, Tansu Hanım'ın defterini dürmek için parti içinde atağa geçerken SHP yeni genel başkan arayışına giriyor. Oysa önceki gün PKK, Batman'ın Gümüşörgü Köyü Jandarma Karakolu'nu basıp 7 askeri şehit ediyordu. Yi- ne aynı gün Çukurca'nın Serbest Karakolu'nu basan PKK, 10 askeri de hunharca öldürüyordu. Güneydoğu'da sıcak bir savaş yaşanıyordu. Yıllardır söylenenlerin gerçekle ilgisi yoktu. Karşınızdaki bir avuç terörist değildi. Eli silahlı gerillaydı onlar. Ûyle öl- dürmekle bitirip tüketmek olanaksızdı. Dün sabah gazetelerin sayfalarını karıştırdığımızda, 17 askerin şehit olması, olağan haberler arasında yer alıyordu. Gencecik insanlar, PKK'nın acımasız hedefi olmuştu bir kez daha. Düşünmeye başladık: "Acaba bu sıcak savaş Güneydoğu'da akan kanı dur- duracak mıydı?" Hiç sanmıyoruz... O zaman ne yapmalıydık? Yapılacak tek şey vardı. O da demokrasi içinde çözüm arayışıydı. Kişi temel hak ve özgürlüklerin sınırsız kulla- nılmasıydı. Üstelik Kürt kimliğinin tanınmasıydı. Zor muydu bunları yapmak? Değışik etnik kökenlerden gelen topluluklar, ulusal bütünlük içinde ve demokratik koşullarda yaşamak isti- yorlardı. Aynı koşullarda kendi kimlik ve kültürlerini ya- şatmak ve geliştirmekonların en doğal haklarıydı. Barış içinde demokrasinin özünü oluşturan evrensel ilkelerin yerleşmesi de aslında bir yaşam biçimiydi. CHP Merkez Yönetim Kurulu, terör ve Kürt sorununa bu açıdan yaklaşıyor, Türkiye'nin geleceğine dönük de- mokrasinin evrensel boyutunu yakalamasını, birincil ko- şul sayıyor. Güneydoğuda ekonominin çöktüğü bir gerçek. Büyük teşvikler alınarak başlatılan yatırımların çoğu yarım kal- mıştır. 250'ye yakın tesis, yıllardır atıl durumdadır. Sınır ticâretinin kısıtlanması, iş yaşamını olumsuz etkilemiş- tir. Işsizlik çığ gibi artmakta, eğitim ve sağlık hizmetleri yetersiz kalmaktadır. CHP, Kürt sorununa ilişkin çözüm önerilerini sıralar- ken şu değerlendirmeleri yapıyor: - Yıllardır terör ^ilkemizde can almakta, huzur boz- makta, iç barışı yoketmektedir PKK'nın giderek tırman- dırdığı terör eylemleri, Hizbullah terörü ve devletin pek çok duyarsız uygulamaları ile güçlenerek ülkenin derhal aşılması gereken temel sorunu haline gelmiştir. - Güneydoğu'daki çözümsüzlük, olağanüsrü bir can kaybına yol açmaktadır. Yurdun her köşesinde vatan hizmeti için Güneydoğu'ya gönderilmiş genç insanlar ürkütücü sayılarla şehit olmaktadır Bölücü teröre alet olmuş ve çoğu bölgenin çocuğu insanlar ölmektedir.- *" - Gerilim ve çahşma ortamında, insan haklan ve de* mokrasi gecerliliğini kaybetmiştir, hukuk devleti zaafa uğramıştır. Işkence ve "yerinde infaz, faili mechul cina- yetler ve kötü muamele yaygındır. Bölücü şiddet ve laik- liğe karşı şiddet; savunmasız insanları, sivilleri, kadınla- rı ve çocukları öldürmektedir. Güneydoğu'da insan varlığının anlamı, değeri kalmamıştır. DYP-SHP hükü- metinin sözünü verdiği "demokrasi paketi" yirmi ayda hazırlanmamıştır. - Demokrasi, temel özgürlükler, çoğulculuk, katılımcı- lık, sivil toplum, hukuk önündeki eşitlik ve herkesin hakkı olan refah payı, Güneydoğu'da yaşayan insanlarımız için bir hayal olmuştur. - Kürt sorunu ile bölgedeki terörün birbirinden ayrı olarak ele almması ve eşzamanlı olarak demokrasi için- de etkin politikalann çözüme kavuşturulması, temel çı- kış noktası olmalıdır. Acaba Tansu Hanım'ın güzelliğini tartışacağımıza, Kürt sorununu tartışsak, demokratik çözüm yollarını saptasak daha iyi olmaz mı? Ne dersiniz? SHPIzmir Başkanlıkiçiıı 7 adayyarışıyor İZMİR. (Cumhuriyet Ege Bürosu)- İstanbuPdan sonra gözlerin çevrildiği İzmir kong- resi için 7 aday kıyasıya yanşı- yor. İlçe örgütlerinin düzenle- diği toplantılarda konuşan adaylardan banlanmn hafta ortasında adaylıklannı geri çekmesi bekleniyor. 8 Ağustos pazar günü yapılacak SHP İzmir Kongre- si için adaylar tempolannı arttırdı. İlçe örgüüerinin aday- larla delegeleri ve yöneticileri buluşturduğu toplantılar, yanşın en sıcak atmosferinin yaşandığı mekanlar oluyor. Bu toplantılarda boy ölçüşen adaylar. mesajlannı verirken gereken desteği almaya çabah- yorlar. Karşıyaka ilçe örgütü toplantısında sırasıyla konu- şan 7 aday görüşlerini dile ge- tirdi. Bazı adaylann ittifak pe- şinde olduğu toplantı öncesin- de. örgütün hissettiği böyle bir yaklaşım sağlanamadı. Kura çekilerek konuşma sıralanmn belirlendiği toplantıya. salt Karşıyaka değil. diğer ilçelerin delege ve yöneticileri de gel- mişti. ilk konuşmayı yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Musa Çam ülke sorunlannın, ancak güçlü bir SHP ile çözüleceğini belirtirken partide de birlikte- liğin gerekliliğini dile getirdi. Adaylardan Erol Temelkuran parti siyaseti ve ükelerini bağlı olarak çabşuğmı vurgularken "Ü yönetim kurulu ve kurultay delegasyonunun oluşumunda eksiksiz katıum ve tam temsil uyacağuna Ukedir" diye ko- nuştu. Atilla Sertel, Anakent Bele- diye Başkanı Yüksel Çak- mur'u eleştirmesiyle dikkatleri çekerken "Türkiye'de en temel sorun laiklik ve Kürt sorunu- dur. Bugünkü yapısıyla devlet tam laik değUdir" dedi. Daha sonra konuşan Hilmi Değirmenci. solda birliğin önemine değinirken bu yolda çaba harcayacağını belirtti ve "Ülkenin bu döneminde parti- mize büyük sorumluluklar ve görevler düşmektedir. Bu bi- linçle çalışıy oruz" diye konuş- tu. Mehmet Ali Altun da ülke sorunlanna değinirken "Bir dizi mesele var. Bunlar büyük ölçüde özverili genç bir kadro- nun sorumluluk ve görev al- masıyla çözülür inancındayız "dedi. _ Daha sonra konuşan Sedat Öktem de parti kadrolanrun gençleşmesi gerektigni vurgu- larken seçilirse ne milletvekilli- ğine ne de belediye başkanlı- klanna aday olacağını söyledi. Son olarak konuşan Kemal Karataş, adaylann SHP'U ye- rel yönetimleri eleştirmesini doğru bulmadığını belirtti. YediDeliler Latin Amenka romancılığının ünlü adı Roberto Arft'ın bu başyapıtını güzel Türkçesiyle Prof. Dr. Ali özçelebi dilimize çevirdi ve CAN Yayınlan arasında çıktı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle