25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3AĞUSTOS1993SALI HABERLER Merkez Bankası vekâleten Kadir Günay'da ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Rüşdü Saracoğlu'nun istıfasıyla boşalan Merkez Bankası Başkanlığı'na, vekâleten Başkan Yardıması Kadir Giinayatandı. Merkez Bankası'ndan yapılan yazılı açıklamada, banka meclisinin dün yaptığı toplanüda, 1211 sayılı yasanın 28. maddesine göre, başkan yardımcılanndan Kadir Günay'ın vekâlet etmesinin kararlaşünldığı bildirildi. 1944yılında Bıga'da dogan Kadir Günay, Sıyasal Bilgjler Fakültesi jktisat ve Maliye Bölümü'nü 1967 yılında bitirdikten şonra ABD'nin Vanderbilt Ünıversitesi'nden yüksek lisans derecesı aldı Maliye Bakanlığı'nın çeşitli bölümlerinde görevalan Günay, VVashington'da Maliye Müşavirliği ve Hazme ve Dış Ticaret Müsteşar Yardımcılığı görevlennde de bulunmuştu. Evli ve iki çocuk babası olan Günay, 1988yılındanbu yana Merkez Bankası Başkan Yardımcılığı görevinde bulunuyordu. Kazan'dan sora öfiepyelerî •ANKARA (ANKA) - RP Grup Başkan Vekili Kocaeli Milletvekili Şevket Kazan, interStar'ın Bosna Hersek'e yardım kampanyasının sonuclannı ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde yapünlan Çetin Emeç üst geçidi konulannda iki ayn soru önergesi verdi. Şevket Kazan, Başbakan Tansu Çiller'in Bosna-Hersek için sürdürdüğü yardım kampanyasının ne zaman bıttiğini, ne kadar para toplandığını ve kırnlere teshm edildığini sorarken diğer önergeyi de İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu'nun yanıtlaması istemiyle verdi. Kazan, Gazioğlu'na, Çetin Emeç üst geçidinin kaça mal oldufu, ihalenin hangi yöntemle yapıldığı, işçi maliyetinin ne olduğu gibi soruJar yöneltti. Adli tatile çözüm •ANKARA (AA) - Adalet Bakanı Seyfi Oktay, yargının hızlandınlması, basitleştirilmesi ve şeffaflaşünlması amacıyla hazırlanan reform paketinin gerçekleşmesi durumunda, adli tatilin sorun olmaktan çıkacağını bildirdi. Seyfi Oktay, "Yargının Hızlandınlması" başlığı altında yapılan çalışmalarla mahkemelerin yapı ve görevlerinin yeni baştan düzenlendığini belirterek "Üst mahkemeler oluşturuyomz. Tüm usul hükümlerini köklü bir biçimdedeğışıklığe tabi tutuyoruz. Bunlar gerçekleşirse adli taül olayı, tüm bu düzenlemelerin içinde küçük bir olay halinde kalacakür"dedi. CHP'den Demirel'e çagn • ANKARA (ANKA)- CHP Genel Başkan Yardıması Istemihan Talay Cumhurbaşkanı Süleyman Demirere yolsuzluk iddialanna el atması çağnsında bulundu. Talay, "Saym Cumhurbaşkanı İlksan, Vakıfiar Bankası ve İSKİ'deki yolsuzluk iddialanyla ilgili olarak Devlet Denetleme Kurulu'nu işletmelıdır" dedi. Talay, kamu bankalannın iktidar çevrelerinin yağma yerine dönüştüğünü sayunarak Başbakan Çiller'in özelleştirmeyi önce buralardan başlatması gerekü'ğini söyledi. Istemihan Talay düzenlediği basın toplanüsında son günlerde yaygınlaşan yolsuzluk iddialannın hem hükümeti hem siyasal kadrolan hem de toplumu derinden sarstığını belirtti. Çavdar:"Çiler shovvmen" •SİNOP(ANKA)-Sosyal Demokrat Halkçı Parti Merkez Yürütme Kunılu üyesi Tevfık Çavdar, hükümet ortaklan Başbakan Tansu Çiller'ı sert bir dille eleştirirken showmen'e benzetti ve "televizyondaki değiştir oyununu yönetir gibi ülke yönetilmez. Değişim rüzgarlan, ülkemize yeni ve önemli sorunlar getirecektır"dedi. Tevfik Çavdar, SHP'nin Sinop ll Kongresi'nde yaptığj konuşmada, Başbakan Tansu Çiller'in memur. ışçi ve tanm çalışanlanna iyi gözle bakmadığını da belirtti. Yüksek Askeri Şûra, Başbakan Tansu Çiller'in başkanlığında dün toplandı Küsküngenerallertoplaııtısı • Genelkurmay Başkanı Güreş, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Fisunoğlu ile hiçkonuşmadı. Fisunoğlu ise heyecanh ve kırgındı. ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - Yüksek Askeri Şura (YAŞ). Başbakan Tansu Çil- ler'in başkanlığında dün çalış- malanna başladı. Çiller, YAŞ üyeleri ile birlikte Amtkabir'i zryaret ederek saygı duruşunda bulunduktan sonra. şeref defte- rini, "Bütün kararlılığımız ve güvenimizle Silahlı Kuvvetieri- mi/in arkasmda ve yanındavız" diye yazdı. Yüksek Askeri Şura'mn, ağustos 1993 olağan toplantısı dün Genelkurmay karargahın- da başladı. Başbakan Tansu Çüler'i karargaha gelişinde. Genelkurmay Başkam Orgene- ral Doğan Güreş ile Mıllı Sa- vunma Bakanı Nevzat Ayaz kapıda karşıladılar. Başbakan. karargah giriş kapısının iki ya- nına dizilen iki manga askeri, "Merhaba asker" ve "Nasüsı- nızT" dıyerek selamladı. Çiller beraberinde Orgeneral Güreş ve Ayaz ile birlikte daha sonra şura salonuna girdi ve ye- rini aldı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güreş'in hemen so- lunda oturan ve 30 ağustos tari- hi itibanyla emekli olacak olan Kara Kuvvetlen Komutanı Or- general Muhiftin Fisunoğlu ıle hiç konuşmadığı dikkat çekti. Orgeneral Fisunoğlu'nun da heyecanlı ve kırgın olduğu göz- lendı. Saat 10.00'da başlayan YAŞ toplantısına, Çiller, Güreş, Ayaz ve Fisunoğlu'nun yanı sı- ra Türk Silahiı Kuvvetleri'nde- ki diğer orgeneraller katıldı. Çiller başkanlığı'ndakı YAŞ heyeti saat 11.20'de de Anıtka- bir'e giderek Atatürk'ün mozo- lesine çelenk koydular ve saygı duruşunda bulundular. Saygı duruşu sırasında, tüm komu- tanlar hazırol vaziyetınde selam dururken Başbakan Çiller'in saçlannı düzeltmesi dikkat çek- ti. Çiller, daha sonra Anıtkabır şeref defterinı imzaladı. Top- lam iki sayfaHazan Çiller'in. bi- rinci sayfa bittikten sonra, aynı sayfanın arkasını çevirerek yaz- mayı sürdürdüğü, hatasını an- ladıktan sonra ise karşı sayfaya geçtiğı gözlendi. Çiller. deftere şunlan yazdı: "Ulu Önder, Aziı Atatürk, Yüksek Askeri Şura'nın ağus- tos 1993 olağan toplantısının ilk gününde sana olan minnet hisle- rimiz ve bağlılığunızla huzurun- dayız. Türk Silahlı Kuvvetleri, ilke ve ideallerine tam bir bağlı- lık içindedir. Laik Türk devleti- nin konıvucusudur. Ve biz tüm kararlılığımız ve giheninüzle Si- lahlı Kımetlerimizin arkasında ve yanındayız. Biivük emanetin olan laik Türkiye Cumhuriveti'- nin hergün daha da güçlenerek Toplantıya katılmak üzere Genelkurmay karargâhına gelen Başbakan Tansu Çiller'i. Orgeneralj Doğan Güreş karşıladı. Toplanti salonunda Güreş ile 30 ağustosta emekli olacak olan Orgeneral Muhirtin Fisunoğlu'nun hiç konuşmadığı dikkat çekti. (Fotoğraf: RIZA EZERl - varlığını devam ettireceğinden emin olun. İzindeyiz." YAŞ üveleri daha sonra Milli Savunma Bakanı Ayaz'ın Dev- let Konukevı'nde verdıği yeme- ğe katıldılar. Yemeğe Başba- kan Çiller katılmazken yemek öncesi koktevlde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güreş'in Hava ve Deniz Kuvvetlen ko- mutanlannın yanı sıra 30 ağus- tosta Kara Kuvvetleri Komu- tanı olacak 1. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Hakkı Kara- dayı ıle bir süre sohbet ettiği gözlendi. Halen Kara Kuvvet- leri Komutanı olan ve 30 agu- tosta emekliye sevk edilmesı ka- ran alınan Orgeneral Fisunoğ- lu'nun ise bu dörtlüden uzakta durduğu ve bakan Ayaz ile soh- bet ettiği görüldü. Fisunoğlu,- burada gazetecilerin, "shasete ardmayı düşünüyor musunuz" şeklindeki sorulanna, "Ben ha- len askerim" yanıtını verdı. Or- general Fisunoğlu emekli ol- duktan sonra kitap yazmayı düşündüğünü de belirtti. Fisu- noğlu ve Ayaz daha sonra Ge- nelkurmay Başkanı ile berabe- nndekı komutanlann yanına gıttiler. Yüksek Asken Şura çalışma- lanna öğleden sonra da devam etti. Şura, çalışmalanru 5 ağus- tos perşembe günü tamamlaya- cak. Aynı gün de TSK'daki ter- fıler. tayinler ve emeklilikler ile irticai faalıyetlere kanşüklan saptananlann ilişiklenrun kesıl- mesine ılişkin olarak açıklama yapılacak. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güreş, Kara Kuvvetleri Komutanı'ndan görüş istedi. 62'li albaylardosyasıKaradayı'da • Emekliye sevk edilmeleri kararlaştınlan 1962'li albavların, ordudaki görevlennde bir yıl daha kalma umudu belirdi. EVRENDEĞER ANKARA - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Gü- reş'in, 1962'lı albaylann Türk Silahlı Kuvvetlen'nde bir yıl daha görevde kalıp kalmama- lan konusunda, 30 ağustos tan- hi itibanyla Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanan 1. Or- du Komutanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'dan görüş ıste- diği öğrenildi. 1962'li albayla- nn da durumlanyla ilgili olarak haarladıklan dosyayı, Orgene- ral Karadayı'ya ilettikleri bildi- rildi. Askeri kaynaklann verdiği bilgiye göre 1991 yılının aralık ayında yapılan Yüksek Askeri Şura toplanüsında, bu yıl 1961'li albaylar ıle birlikte emekliye sevk edilmeleri karan alınan 1962'h albaylar, TSK'da bir yıl daha kalmaİc konusunda yeniden umutlandılar. Yapılan eski çaüşmada, 1962'li albaylar için Hava ve Denız Kuvvetlen komutanlan olumlu görüş bildirirken 30 ağustos tarihi itibanyla emekli- ye sevk edilmesi karan alınan Kara Kuvvetleri Komutanı Or- general Muhirtin Fisunoğlu ise konuya olumsuz yaklaşmıştı. Süreç içinde. 1%2'li albaylar hak arayışına girerken, Orgene- ral Fisunoğlu da bu ay sonunda itibaren emekliye sevk edıldi. Fisunoğlu'nun yerine de 1. Ordu Komutanı Orgeneral Karadayı'nın getirilmesi karan alındı. Bunun üzerine, Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Güreş. konuyla ilgili olarak Orgeneral Karadayı'nın bir çalışma yapmasını isterken 1962'li albaylar da sıkıntılannı ve içinde bulunduklan durumu içeren bir dosyayı Orgeneral Karadayı'ya ılettiler. Yargısız infazlarla PKK'nın sivil hedeflere saldınsı eleştirildi Helsiııki Watch şiddeti kınadı Haber Merkezi - Helsinki VVatch, Türkiye'de yönetim ve asken kuvvetler tarafından ger- çekleştirilen yargısız infaz, öldürme. işkence. alıkoymalar v'e düşünce özgürlüğü haklannm ihlalinı ve PKK'nın sivil halka yönelik evlemlerini kınadı. Helsinki VVatch, "Türkiye'deki Kürtler Öldürmeler, Ortadan Kayboimalar ve İşkence" adh Mart 1993 tarihli bır raporunda Güneydoğu'dakı silahlı çarpışmalarda her iki tarafın da ihlal ettiği savaş yasalannı bel- geledi. Türk hükümetine birdizi öneride bulunan Helsinki VVatch, PKK'nın da sivillere yönelik tüm eylemlenni durdurması ve uluslararası insan haklan yasasını- savaş yasalannı- bır an evvel ve son derece titiz bir şekılde yerine getirmesini istedi. 'Konuk' olarak tutulacaklar Cenevre Anlaşmasrnın iççatışmalarla ilgili olan 3. maddesi. esas olarak silahlı çatışmalann sivil kurbanlanna yönelik. Madde. aynca cinayetlen, zulmü ve işkenceyi, rehin almayı, aşağılayıcı ve onur kına davra- nışlan yasakhyor. Helsinki VVatch. çatışmadaİ»: her iki tarafın da tüm rehinelerin serbest bırakıhnalan da dahil olmak üzere sivillerle ilgili savaş yasalannı yerine"getirmesi konusunda ısrar ediyor. Dört Fransız, bir İngiliz ve bir Avustralyah altı yabana turisti kacıran PKK, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendilerine karşı başlattığı operasyonu engellemek ıçın turistlen ellennde "konuk" olarak tutacaklannı bildirdi. Gerçekleşürdıği kaçırrna eylemleriyle. silahlı çatışmalarda sivillerin korunmasıyla ilgili uluslararası yasalan ihlal eden PKK, bu olaylann ardından Türk hükümetine baskı yapmak amaayla tunstık bölgelen bombalayacaklan tehdidınde bulundu. 25 haziranda gerçek- leştirdikleri son kaçırma olayında Kürtler. içinde Fransız turistlerinin bulunduğu bir yol- cu otobüsünü durdurarak aralanndan dört erkeği rehin almıştı. Bundan üç hafta önce ise bir İngiliz mühendis ve onun Avustralyalı kuzenıni kaçırmışlardı. PKKnın 25 Haziran'da yayımladığı bildiriye göre her iki rehinenin de sağlık durumlan iyi. Rehinelerin karşı karşıya bulunduğu en büyük tehlike ise tutulduklan bölgenin TürkJer tarafından bombalanması olasılığı olarak bildirildi. Orgeneral Karadayı'nın durumu inceleyeceği vegöriişü- nü Genelkurmay'a bildıreceği öğrenildi. 1962'li albaylar. bugüne ka- dar yaptıklan 31 yıllık hizmet karşılığı toplam 400 milyon lira emekli ikramiyesı alacaklannı, bir>ıl sonra emekli olmalan ha- bnde de bu miktann 600-700 milyona çıkacağını bildirdiler. Bir yıl erken emekli olmalan halinde maddi açıdan büyük kayba uğrayacaklannı belırten 62'li albaylar. "kendi devreleri- nin TSK'da her şevin ilkine mu- tahap kalan ilk devre olduğunu" da öne sürdüler. Asıl sorun 65'lilerde Aynı kaynaklar. TSK'da al- bay sıkmtısının 1965'lı albaylar sırasında yaşanacağına da işa- ret ederek "1963 ve 1964 yülan- ndan TSK'da hiçbir karacı al- bay bulunmuyor. 21-22 mayıs olayları nedenivle bu dönemde- kilerin hepsüıin TSK ile ilisikJeri kesUmişti. Bu iki dönemin açığını kapatmak için 1%5'te toplam bin 500 kişi>i aldılar. Bi- zim sayımız 370,1965 de\resinin ise bin 500. Asıl sorun 65'lilerin devresinde çıkacak" dediler. 1962'h albaylar, Yüksek Askeri Şura'nın 1991 yılının arahk ayı- nda alınan karannın, "karar- dan geri dönübnez denilerek prestij konusu yapılmamasmı" da istediler. DEFtenbir aylıkbanş kampanyası İstanbul Haber Senisi - Oe- mokrasi Partısı, dün sabah Sul- tanahmet Mehmet Akif Ersoy Parkı'nda toplanarak "bir aybi banş süreci" başlattı. DEP Ge- nel Başkanı Yaşar Kaya, bura- da haarladıklan bildiriyı oku- du. Kaya, Türkiye'de adı ko- nulmamış bir savaş yaşandığını VTirgulayarak herkesi, banş kampanyasına katılmaya ça- ğırdı. DEP milletvekillen Orhan Doğan, Ahmet Türk, AK Yiğit, Seüm Sadak. SHP Milletvekili Seünan Kaya. yazar Yalçın Küçük, sanatçı BUgesu Erenus, Mahir Kaynak. çeşitli sendika- iann temsılcıien, İnsan Haklan Derneği temsılcilerinin de katı- lımıyla gerçekleşen toplanüda partililer. üzerinde "Savaş de- ğil, demokratik çözüm", "Ban- şa çağn" yazan önlükler gıydı- ler. Kürt sorununun çözümü için 70 yıldır askeri politıkalar uy- gulandığını, ancak başanya ulaşılamadığını söyleyen DEP Gencl Başkanı Kaya. "Sorun, ekonomik geri kalmışlık veya te- rör sorunu değildir. Sorunsiyaa- dir ve adı da Kürt sorunudur" dedı. Daha fazla insan ölmeden, daha fazla kan dökülmeden. daha çok ekonomik yıkıma uğ- ramadan banş sağlanması ge- Demokrasi Partisi'nin Sultanahmet'te düzenlediği toplantıda Genel Başkan Yaşar Kaya bir aylık banş kampanyasını başlattı. Toplanhya katılanlar, "Güneydoğu'da kirü savaşa son", "Yaşasuı halklarui kardeşhği" sloeanlarını atarken güvenlik gücleri ge- niş çaplı önfcraler aldı. (Fotoğraf: EMİNE ALGAN) rektiğini anlatan Yaşar Kaya, 1 Eylül Dünya Banş Günü'ne kadar sürecek olan banş süreci- ni başlattıklannı söyledi. Kaya, Türkiye'de yaşayan herkesi. banş kampanyasına katılmaya çağırdı. DEP Bitlis İl Başkanı İshak Tepe'nin oğlunun, bir süredir kayıp olduğuna ve babasına tehdit telefonlan geldiğıne de değinen Yaşar Kaya, "Bu ko- nııda, devlete yaptığımız bütün muracaatlar kör-sağır karşılan- dı. Telefonla yapılan tehditlerde, partinin kapatıunası isteniyor. Unutmasmlar ki, hepimizin ço- cuğu var. bu yarayı pekiştinnek istemiyoruz" dedi. Polisin geniş güvenlik önlem- leri aldığı açıkhava toplantısın- dan sonra milletvekillen ve par- tililer, Sultanahmet'ten Ca- ğaloğlu'na kadar yürüyerek bil- diri dağıttılar. "\'aşasın halkla- nn kardcşliği", "SUahlar sus- sun, akan kan dursun", "Askeri çözüm değil, demokratik çözüm istiyoruz", "Banş kampanyamı- za katü, güç ver" yazıb bildınlc- ri dağıtan grup, daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı. II GÜINDÜZ GÖZÜYLE MELİH CEVDET ANDAY "Benden Hayyanfa Selam. Paul Valery, şiirı, çeviride kaybolan şey diye tanımla- mış. Elbettedoğru birgözlem bu, yerindebirtanımlama. Yazıldığı dilin ses ve anlam olanaklarına bağlı olan bu sanatın başka dillerde tam karşılığı bulunamaz da orv dan Çeviride ilk yıten dile bağlı oyunlardır. Ama bakın, Sabahatön Eyuboğlu, Hayyam çevirisine yazdığı ön- sözlerden birinde şöyle diyor: "Kaldı ki Valery'nin biraz tersine, şu da haklı olarak söylenebilir: Şiir, en kötü çevirilerde bile busbütün yit- meyen şeydir." Ben Sabahattin Eyuboğlu'ya hak veriyorum. Şiirçevi- risi olmasaydı, dünya şairlerini tanımak için bütün dün- ya dillerini öğrenmemiz gerekecekti. Şiir çevirisinde duygular, düşünceler kalır, imgeler de kalır; ama ses yok olur gider. Eh, bu da az şey değildir hani! Çünkü iyi birşiirde "ses"ve "anlam"birbirinden ayrılmaz. Tercüme dergısinin 19 Mart 1946'da basılmış olan ün- lü sayısını gözden geçirirken şu gerçekten ilginçdurum- la karşılaştım: Sabahattin Eyuboğlu'nun Charies Bau- delaire'dençevirdığı "Içe Kapanış"şiiri biryanda, karşı sayfada da Valery'nin bu şiire ılişkin şu sözleri yer alı- yordu: ''Baudelaire 'ın en güzel eserlerinden biri olan içe Ka- panış sonesinin on dört mısrasının, müdafaa edileme- yecek kadarzayıfolmasına herzaman şaşmışımdır. Fa- kat bu şiirin başındaki ve sonundaki mısralarda öyle bir şey var ki, öteki taraflann manasızlığını gideriyor. Bu çeşit mucizeler için buyük şaır olmak lazım." ilgınç durum şurada ki, çevirı şiirde Valery'nin sözünü ettiği o zayıf dizeler hiç fark edilmıyor; çevirmen her di- zeyi aynı titızlikle ışlemiş de ondan. Bunun tersi de olur (ve daha çok olur), bir yabancı bü- yük şairin çevirisi karşısında okur, "Bunun neresibüyük şair!" deyiverir. "Bütün Dortlükleri-Hayyam " (Cem Yayınevi) adli kita- ba yazdığı önsözde Sabahattin Eyuboğlu şöyle diyor: "Bir öğretmen arkadaşım Tercüme dergisinde çıkan Hayyam çevirilerim dolayısıyla bana çatmış ve aşağı yukan şunlan soylemişti: Batılı bır edebiyat anlayışına yöneldiğimiz ve sizın de yazılannız ve çevirilerinizle bu anlayışı desteklediğimiz bu yıllarda ömer Hayyam gibi özu ve biçimıyle Doğulu insan ve dünya gerçeklerinden çok şaraba ve sevgiliye çevrik bir şairi öne sürmeniz, sevdirmeğe çahşmanız yersiz değil mi?" Sabahattin Eyuboğlu şöyle yanıtlıyor bu fasa fiso yer- gıyî "Doğu ve Batı ayrılığı sanatçılar arasında değil, top- lum düzenleri, devlet biçimleri, din ve ahlak anlayışları arasında olmuştur " En iyisi bır iki Hayyam dörtlüğüne gözatmak: Gece gül bahçesînde ararken seni Gülden gelen kokun sarhoş etti beni Seni anlatmaya başlayınca gule -Baktım kuşlar da dinliyor hikayemi Benden Hayyam 'a selam söyleyin demiş peygamber Sözlerimi yanlış anlamışsa çığlik eder Ben şarabı herkese haram etmiş değilim ki Hamlara haramdır, doğru ama olgunlar içer Camiye gittim ama Allah bılır niye Ne namaz kılmaya, ne dua etmeye Eskiden bir kilim aşırmıştım camiden O eskidi gittim yenisini yürütmeye. Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden Ne dine, edebe aykırı gitmemizden Bir an geçmek istiyoruz kendimizden İçip içip sarhoş olmamız bu yuzden. Şiirde çeviri olamaz diye düşünerek, S. Eyuboğlu'nun bu güzel çevirilerini bir yana itip Farsça mı öğrenecek- tik! ANAP'lı Ersin Taranoğlu Çillerİsviçre Başbakanıgibi Ersin Taranoğlu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-ANAP. iki bakan hakkmda gensoru açıfması hazırlıklannı yü- rütürken ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ersin Taranoğlu . Baş- bakan Tansu Çfl- ler'ın "ayak- laruıın yerden ke- südiğîni, Türki- ye'ye değil, İsviç- re'ye başbakan olrtıuş gibi davramuğını" söyle- di. ANAP, haklannda çeşitli söylentiler çıkan Orman Baka- nı Hasan Ekinci ıle Devlet Ba- kanı Necmettin Cevneri hakkmda gensoru açılması ıçın hazırlıklannı sürdürüyor. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ersin Taranoğlu. dün düzenlediği basm top- lantısında. koalisyonun iki partisırun kendi içlerinde kav- ga etmekten. ülke sorunlanyla uğraşamadıklannı savunarak şunlan söyledi: "SHP, kendi içinde koltuk kavgası yapıyor. DYP'liler ise birbirlerini suçluyor. Başba- kan'ın gerçeklerc, bilime daya- nan bir programı yok. Günübûiik göz- lemlerine, hevesine göre program yapı- yor. Hakkari'ye gi- derken 1 trilyonluk .vatınmdan söz edi- yor, Hakkari'yi gör- dükten sonra 10 tril- yonluk yatınm yapı- İacağnu söylüyor. İstanbul'da görkemli bir düğüne gittikten sonra israftan söz ediyor. Başbakan'uı ayâkları \erden ke- sümiştir. Sayın Çiller Türkiye 1 '- ye değil, sanki İsviçre'\ e Başba- kan olmuş gibi bir tutum icinde- dir." SHP miJletvekillennin. Zonguldak maden ışçileriyle bırlikte yürüdüğünü anımsa- tan Taranoğlu "Siyasi dürüst- Itiğün gereği, bugün de yürümüş olsalardı bizim diyeceğimiz hiç- bir şey kalmazdı" dedi. Taranoğlu. bir gazetecinin "Hükümeti bu kadar sert eieş- tirmekle DYP ile birleşmevi zora sokmuyor musunuz" soru- suna, "ANAP'm DYP ile bir- leşmek gibi bir fikri yok. 27 mart sabahında geride kalan sağ parti, ileride olan sağ parti- ye tabi olmalıdır ve olacaktır da" yanıtını verdi. VEFAT İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürii ve İstanbul Arkeoloji Müzelerini Sevenler Derneği Yönetim Kunılu Başkanı Alpay Pasinli'nin annesi ZEHRAPASİNIJ 30.7.1993 günü vefat etmiş ve 31.7.1993 günü Ankara Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verilmiştir. Merhumeye Tann'dan rahmet; ailesi, yakınlan ve dostlanna başsağlığı dileriz. İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle