Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 TEMMUZ1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA,
EKONOMI 11
İSO Başkanı Memduh Haaoğlu, özelleştirrneden faizlere 'kapkaranlık' bir tablo çizdi
'Ekonomidedeııiztiikeıuniştir!
9
Ekonomi Servisi- İstanbul Sanayi Odası Baş-
kanı Memduh Hacıoğiu, Türkıye için karanlık
bir tablo çizdi. Büyüyen Türkiye imajının mak-
yajlı olduğunu belirten Memduh Hacıoğlu, dev-
letin bin aileden oluşan rant kesimine el açar
hale geldiğini vurguladı. Fedakarlıgın öncelikle
ücretSden değil, bu rant kesiminden istenmesi-
nin daha demokraük olacağını belirten Haaoğ-
lu, "Ankara'da ne idiğü belirsiz bir koalisyon var.
Sonınlann bu koalisyonla çözülmesi zor" dedi.
Ekonomi Muhabirleri Derneği'nin düzenle-
diğj sohbet toplanüsına konuk olan İSO Baş-
kanı Memduh Haaoğlu, Türkiye'nin en büyük
sıkınüsının devletin rant kesimine ödeyeceği 200
trilyon liralık faiz yükü olduğunu söyledi.
Yaklaşık bin aileden oluşan iç ve dış rant kesi-
minin Türkiye'nin en güçlü lobisi haline geldiği-
ni belirten Haaoğlu, devletin bu kesime hızla
borçlandığını vurguladı.
jthalat ve ihracat arasında açılan makasın
ladı. Bugünün Türkiyesi'nde, toplumun bir
satın alma gücü var. Satın alma gücünün altında
ÜCTet verirseniz üretim dengeîerini de altüst
edersiniz. Özellikle de tüketimde daralma olursa
ekonomiyi durgunluğa sokar.
TOnUMSAL ÖZVEKtt Başbakan ko-
nuşmasında. özveriyi ücretlilerden istedi. Özveri
önce toplumun gelir seviyesinin yüksek olduğu
kesimden istenmelidir. Rant kesimine hiçbir fa-
tura çıkanlmadı, çıkanlacağa da benzemiyor.
Ücretüler, ticari ve rant kesimi arasında denge
sağlanmalıdır. Feragat sadece ücretli kesimin-
den beklenilmemelidir. Aa ilaç içilecekse Başba-
kan önce kendisi içmelidir.
çok iyi fıyatla saülabilir. Kamu bünyesinde mut-
lak surette kalması gereken KtTler var. Bunlar
doğru dürüst işletilecek hale getirilmelidir.
Ayakta tutulması mümkün olmayanlan kapat-
mak lazım. Örneğin Sümerbank bu durumdâ 24
saatte kapatılabiSr. Kapaülması ile birlikte işsiz
kalacaklara 2 yıl aynı ücret ödenir, iki yılda iş
bulmak koşuluyla.
SEMMASE PtVASALAUI: Bugün ban-
kalar için Türk Lirası mevduat toplamak cazip
değil. Dışandan döviz getirilir, Türk Lirası'na
çevrilir, onunla Hazine bonosu alınır, yıl sonun-
da müthiş kârlar elde edilir. Bugün bankaalık
kesimi uygulamalardan rahatsız değildir. Hatta
üyüyen Türkiye'nin
üzerinde 'makyaj' vardır.
Makyaj silinirse, gerçek
yüzümüzü görürüz!" diyen
Memduh Haaoğlu;
'fedakârkğın' ücretlilerden değil,
ülkenin kaymağını yiyen ve
sayılan bini bulan 'rantiye
ailelerden' beklenmesi
gerektiğinin altını çizdi.
tehlikesine dikkat cekerek söze başlayan Hacı-
oğlu'nun konuşması ana başhklar alünda şöyle:
MABiT EESİMİı Kamu kesiminin borç-
lanma gereği bugün 230 trilyon lira. Bunun faiz
yükü ise 200 trilyon civannda. Devlet 200 trilyo-
nu nereden bulacak? Sivil toplumun elindeki ta-
sarruflar 200 trilyona ulaşmaz. 200 trilyon li-
ralık faiz yükü devam etüği sürece toplumun üc-
retli kesimleri kısırlaşıyor. Üretim gücû de kısır-
laşürmakta bu da sanayinin dünya rekabetine
ayak uymasını engellemektedır.
ENFLASTONı Devletin ödediği faiz her
türlü vergiden muaftır. Vergi reformu yapaca-
ğım derken bunu vergi dışı bırakmak inandına
değildir. 200 trilyon faiz ile enflasyon da ipotek
altına aknmaktadır. Enflasyonu indirme çaba-
lan var. Hükümet önce ücretli kesimin gelirleri-
ni enflasyonun altında tutma çabalan ik işe baş-
ya ihtiyaç var. Insan haklannı bilen, vazifesini
iyi yapan ve yine her türlû modern teçhizatla do-
natılmış güvenlik güçlerine ihtiyaç var. Modern
cihazlarla donatılmış bir maliye sistemine ihti-
yaç var. Eğitim ve sağlık hizmetleri yerel yöne-
timlere bırakılmalı. Devtet işadamlanna ve siya-
silere çıkar kapısı olmaktan çıkanlmalı.
GtMKÛK BtMLtGtt Sorunlar halledil-
meden gümrük birliğine girmek, Türkiye eko-
nomisinin intihan olur. Yüksek faiz ve enflas-
yon düşürülmelidir. Bu yüksek faiz ve enflas-
yonla gidilirse 1995 yılında deniz biter. Gümrük
birliğine gidildığinde otomobil, beyaz ve elekt-
ronik eşya sektörleri zorlancakür. Otomobil ve
beyaz eşya sektörleri yabana ortaklar sayesinde
kendilerini toparlayacakJar ancak elektronik
sektör rekabete dayanamayacakür.
SİYASİ KADROIAMt Bugünkü siyasi
platformda sorunlann çözümü çok zor. Anka-
İSO Başkanı Memduh Hacıoğlu, Türkiye'nin en büyük sıkıntısının devletin rant kesönine öde-
yeceği 200 trilyon liralık faiz yükü olduğunu söyledi.
KATKAKNASH. BULUNMAIJTt Hü-
kümet, devletin aktiflerinın bir kısmını nakde
çevirmelidir. Büyük kentlerin çevresinde bu-
lunan ve mafya tarafından talan edilen araziler
saülmalıdır. Türkiye'nin çeşitli kentlerindeki
boş gayrimenkuller saülmalıdır. Göllerin, deniz-
lerin çevresinde eğitim nitelikli sosyal tesis, din-
lenme tesisi niteliğindeki her türlü tesisler saü-
lmalıdır. Bu tesislerin saüşmda yan fiyaüna sa-
hiplerine önerilmelidir. Sadece İstanbul'da bu
tür saüşlarla 50 trilyon lira sağlanabilir.
ĞZELLEŞTİKME: Özelleştırmede acele
eünemek lazım. KİTleri yahn hale getirip saf-
ralanndan temizledikten sonra özelleştirmek
lazım. Üretim dışı aktiflerden KİTlerin önce te-
mizlenmesi lazım. Safralardan temizienenler
uygulamalar bankaalık sektöründe yıldızlar
doğurdu. Alün çocuklar doğurdu. Devlet hepi-
mize bu fırsaü vermiyor. Borsa bugünkü haliyle
sanayiye kaynak yaratmıyor. Borsa'ya rant ke-
siminin djşmda kimsenin yaünm yaptığını
sanmıyorum. Bu rant kesimi çok iyi koku alır-
lar, çok iyi hareket ederler. Burda önemli olan
çarpabilecekleri insanlara karşı çok iyi ittifak
olabilmeleridir.
DEVLET YAPISI DEĞtŞTİRİLME-
lAı Bugünkü devlet, hantal bir devlettir. Cretti-
ğinden çok tüketen bir devlettir. Bunun çözümü
için işleyen hukuk sistemine ihtiyaç var. İnsan-
lann hakJannı arayabilecekleri bir hukuk siste-
mi gerekli. Dinamık. sayı itibanyla az, her türlü
modern teçhizatla donatılmış modern bir ordu-
acıoğlu, devletin
rantiye ailelere 200 trilyon lira
tutannda faiz ödeyeceğine de
değinerek "Devlet bu parayı
nereden bulacaktır?
Ekonomi kötüye gittiğinde,
ardından askeri darbe gelmiştir
ve ekonomi bugün de kötüye
gitmektedir"
şeklinde konuştu.
rada ne idiğü belirsiz bir koalisyon var. Benim
görüşüm mart ayındaki seçimlerden sonra parti-
ler kafalannı önlerine ahp düşünecekler. Aklı
başında olan partilerin iki üçü bir araya gelip
birleşecektir. Ankara gözüyle ekonomik sorun-
lara bakmak çok zor. Paranm arkasını,1ıesabını
bilmiyorlar. Bu paranın bedeli nedir bilmiyor-
lar. Bugün Türkiye'de tek adam dönemi bitmiş-
tir. İktidara gelenler gerçeklerin ışığında kuvvet-
li kadrolarla iktidarlara talip olmalıdırlar.
ASKERÎ TÖAETtMLEMt Türkiye'nin
500 büyük firmasının önümüzdeki günlerde açı-
klanacakür. 500 büyük fırmanın toplam kan 20
trilyon liradır. Bunun 8 trilyonu repo kan, 12
trilyonu üretim kandır. Ekonomide deniz bit-
miştir. Bugün gitüğimiz yol bizi çıkmazlara sü-
rükleyecektir. Türkiye'nin askeri yöneümlere
geçtiği dönemler ekonominin çöküntüye düştü-
ğü dönemlerdir.
Altı ayda 106 trilyon vergi toplandı
'Gelir'den52
trilyongelir
• Vergi gelirlerindeki artış ise geçen yılın ilk altı
ayına göre yüzde 86.8 düzeyinde oldu.
ANKARA (ANKA) - Yılın
ilk yansında, genel bütçe kap-
samında toplam 105 trilyon
782 milyar lira tutannda vergi
tahsilaü gerçekleştirildi. Vergi
geliri geçen yüın aynı dönemi-
ne göre yüzde 86.8 oranında
artış kaydetti.
Maliye ve Gümrük Ba-
kanhğı verilerinden yapılan
belirlemelere göre ocak-hazi-
ran döneminde vergi gelirleri-
nin 51 trilyon 752 milyannı
gelirden alınan vergi oluştur-
du.
Gelir Vergisi tahsilaü 44
trilyon 696 milyar, Kurumlar
Vergisi tahsilaü da 7 trilyon
56 milyar lira düzeyine ger-
çekleşû.
Geçen yılın aynı dönemine
göre Geh'r Vergisi tahsilaünda
yüzde 79.1, Kurumlar Vergi-
si'nde yüzde 81.2'lik artış ger-
çekleşti.
Vergi gelirlerinin 35 trilyon
16 milyar lirahk bölümünü de
geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 91.4 artan, mal ve
hizmetlerden alınan vergiler
oluşturdu.
KDV'nin getirisi
Bu kapsamda tahsil edilen
vergilerden dahilde alınan
KDV 19 trilyon 249 milyar,
Akaryakıt Tüketim Vergisi 4
trilyon 916 milyar, Banka ve
Sigorta Muameleleri Vergisi 3
triîyon 318 milyar, damga
vergisi 3 trilyon 290 milyar,
harçlar 2 trilyon 269 milyar,
taşıt ahm vergileri bir trilyon
937 milyar, ek vergi 36 milyar,
ek taşıt alım vergisi 1 milyar
lira düzeyinde gerçekleşti.
Alü ayda dış ücaretten alı-
nan vergilerden yapılan tahsi-
lat da 17 trilyon 485 milyar
oldu.
Söz konusu vergiler geçen
yılın aynı dönemine göre yüz-
de 97 oranında artü.
Tahsilat miktan ithalde alı-
nan KDyde 11 trilyon 706
milyar, gümrük vergilerinde 5
trilyon 6 milyar düzeyinde
gerçekleşü.
Aynca 1 'er milyarlık Itha-
lat Damga Vergisi ve altyapı
resmi tahsil ediîdi. Diğer dış
ticaret vergj gelirleri de 771
milyar lira oldu.
Ocak-haziran döneminde
servetten alınan vergiler de ge-
çen yüın aynı dönemine göre
yüzde 112.1'lik artışla 1 tril-
yon 258 milyar lira düzeyine
yükseldi.
Diğer gelirler
Ocak-haziran döneminde
genel bütçe kapsamında elde
edilen vergi dışı normal gelir-
ler ise yüzde 261.2 artişla 9
üilyon 658 milyara ulaşü.
Fonlardan bütçeye kay-
dedilen gelirler ile özel gelirle-
rin toplamı da yüzde 187.6'hk
arüşla 24 trilyon 125 milyara
yükseldi.
Böylece alü ayda genel büt-
çe gelirlerinin toplamı, yüzde
106.2'lik artışla 139 trilyon
565 milyara ulaşü. Geçen yüın
ilk alü ayında, genel bütçe ge-
lirleri 67 trilyon 678 milyar
lira olmuştu.
KOSGEB 269 başvurudan 192'sini onayladı
Kadıngîrişinıciye 'yeşilışık'
ANKARA (AA) - Küçük ve
Orta ölcekli Sanayii Geliştirme
Destekleme Idaresi Baş-
na izledi. Kabul edilen girişim-
ierin 86'sı ise diğer illere ait.
ve
kanügı (KOSGEB) kadın giri- Krediler başhyor
şimlciliği ve ev ekonomisinin
özendirilmesi ve geliştirilmesine Sanayi ve Ticaret Bakanı Ta-
yönelik yaünmlann kredüendi- hir Köse, konuyla ilgili olarak
rilmesi amaayla yapüan 269 yaptığı açıklamada, "Kadın gi-
başvurunun 16 temmuz iü- rişimcilerin onaylanan 12.8 nül-
banyla 192'sini onayladı. yar lira totanndaki kredilerinin
192 proje-
den 171'inin
konfeksiyon
ve üikotaj,
12'sinin halı,
4'ünün gıda
ve 5'inin de
diğer sektör-
lere yönelik
olduğu, onay-
lanan söz ko-
nusu girişim-
lerin 27 ile ait
olduğu açık-
landı.
Toplam
12.8 milyar liralık yaünm ön-
görülen girişimler için başvuru-
su kabul edilenkrden ilk sırayı
Şanlıurfah kadın girişimciler
aldı.
Şanburfalı 39 girişünci, kon-
feksiyon ve üikotaj alanında
faaliyet gösterecek.
Şanlıurfa'yı 31 proje ile Kay-
seri, 25 proje ile Ankara, 19
proje ile Bursa. 18 proje ile
istanbul ve 13 proje ile de Ada-
Küçük ve Orta Ölçekli
Sanayii Geliştirme ve
Destekleme İdaresi'nin
onayladığı projelerin
171 'ini konfeksiyon ve
trikotajın oluşturması,
girişimci kadınlanmızın
'geleneksel' alanlan
yeğlediklerini ortaya
koyuyor.
ödemnesine,
Halk Bankası
aracılığıjla bu
hafta içinde
baslanacak"
dedi.
Proje ile
evde oturan ve
üretirne katı-
lmak isteyen
kadınlara ola-
nak sağlamayı
amaçladıklan-
nı kaydeden
Tahir Köse.
kadın gi-
rişimciliği için bu yıl 25 milyar
lira kaynak aynldığınj, bu tu-
tann gelecek yıllarda artünla-
cağını ifade etti.
Bakan Köse, başvurulann
özellikle Doğu ve Güneydoğu'-
dan olmasının sevindirici oldu-
ğunu, kredi almak isteyen ev
hanımlannın doğrudan KOS-
GEB merkezine ya da bu kuru-
mun illerdeki bürolanna baş-
vurmalan gerektiğini söyledi.
Danıştay, Emlakbank ve TKI birbirine düştü
Çalışamn25trilyonupaylaşılaııuyor
OSMANAYDOĞAN
ANKARA - Yüksek Planlama Kuru-
lu karanyla ihraç edilen Toplu Konut
Fonu tahvüleri yüzünden Danıştay,
Emlakbank ve Toplu Konut Îdaresi
(TKİ) arasında görüş aynhğı çıkü.
Konut Edindiraıe Yârdımı Yasaa'n-
da öngörülen ve 1987 yılından bu yana
kesilen yaklaşık 25 üilyon lira Emlak-
bank'ta toplandı. Bunun yaklaşık 10
trilyon lirası, TKİ tarafından devlet tah-
vili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı se-
nedine aktanlarak değerlendirildi.
Her yıl 3 Üilyon liraya yakın bir mik-
tarda eklenereİc artan Konut Edindirme
Yardımı (KEY) hesaplanndaki para-
nın 15 trilyon liralık bölümü. Emlak-
bank tarafından yüzde 48 faizb 6 aylık
mevduat hesaplannda tutuldu.
Başbakanhk Müsteşan Yöcej Edil'in,
bankanın yöneüm kurulu üyesi olduğu
dönemde başlayan ilk tarüşmalar, faiz
oranlannda çıkü.
Dolayısıyla adına para yaünlan işçi.
memur ve emeklilerin büyük oranlarda
kaybı olduğu bildirildi. 15 üilyon li-
ranın vadeli hesapta tutularak faiz
kaybına uğramasını önlemek isteyen
TKİ yönetidleri, yüzde 71 faizle 9 ay va-
deli Hazine bonosu alınmasını istediler.
Ancak banka, TKl'nin bu talebini
karşılamayarak KEY hesaplanndaki
edilmesini istedi.
Trilyonlarca lirayı kurumun talimat-
lanna uymayarak kendi yaünmlan ve
kredi uygulamalannda kıülanan ban-
kadaki paralan daha verimli alanlara
çekmek isteyen TKİ, 1990 yıbnda alı-
nan Yüksek Planlama Kurulu (YPK)
Toplu Konut Fonu tahvillerinin Emlakbank tarafindan
"yasalara aykın olarak kullanıldığı" yolundaki iddialar
vekonuya ilişkin Danıştay kararlan; işçi, memurve
emeklilerin cebinden çıkan 25 trilyon tutanndaki paranm
ne olacağı konusunda taraflan birbirine düşürdü.
parayı, Hazine bonosuna plase etmedi.
Bankanın TKİ tarafından verilen hiçbir
talimata uymayarak işlemlerini kendi
istediği gibi yürüüneyi sürdürrnesi üze-
rine, kururp tarafından yargıya başvu-
ruldu. TKİ, İstanbul 4. AsEye Ticaret
Mahkemesi'nde görülecek davada.
KEY hesaplannın kullanım yetkisinin
belirlenmesini ve milyarbk faiz kayıpla-
nnın Emlakbank taraûndan tazmin
karanyla tahvil ihraana girişti. YPK ta-
rafından Toplu Konut Fonu'nda
(TKF) 500 müyon ECU (yaklaşüc 6 tril-
yon 400 milyar lira) tutannda tahvü ih-
racının ilk aşaması için Emlakbank'a
başvuruldu. Banka 1990-91 yıllannda,
ECU üzerinden 4 trilyon 200 milyar li-
rahk parayı KEY hesaplanndan TKF
ihracı için aktardı.
171 milyon ECU tutannda ikinci baş-
vunıya banka plumsuz yanıt vererek
TKİ'nin istediği para aktanmını yap-
madı. Bankanın, parayı kullanım yetkı-
sine sahip olmasına rağmen TKİ'ye kul-
landırmaması üzerine, kurum yönetici-
leri konuyu başbakanlığa götürdüler.
Başbakanhk da Danıştay'a başvurarak
taıtışma konusu hakkında istişari görüş
istedi. Danıştay 1. Dairesi, yapüğı gö-
rüşmeler sonucunda bankayı haklı gös-
teren, "TopJu Konut Fonu tahvilleri dev-
let tabvili sayılamaz" görüşünü bildirdi.
Yasalara aykın uygulama
TKİ yöneticileri, Emlakbank'ın ya-
salara aykın uygulamalar yaptığını ve
paranm kullanım yetkisini engellediğini
belirterek, YPK karan uyannca çıkan-
lan TKF tahvillerinin devlet tahviü nite-
liğinde olduğunu belirterek "Doğrudan
Haziııe tarafından ihraç edilmemekle
birlikte, Hazine kefaletini haiz kamu
tahvillerinjn devlet tahvili sa-
yılmamasının - gerekçesi anlaşı-
lamamıştır" diye tepkilerini dile getirdi-
ler.
IŞÇININ EVREMNDEN
ŞÜKRANKETENCİ -
EIEIe
Televizyon ve gazetelere yansıyan haberler gerçekle-
şirse, bugün kamu çalışanları, işçiler ve memurlar birlikte,
"el ele" genel direniş yapacaklar. Memurların, "komik,
taksitli" diye nitelendirdikleri zamma karşı, sendikal hak-
lannı almak üzere yürüttükleri eylemler, direnişler devam
ediyor. Memurun öfkesi dinmiyor. Kamu işçileri de 7 ay
gecikmiş sözleşmelerinin sıkıntısında, özelleştirme, taşe-
ronlaşörma uygulamalarının tehdidinde. İşçi- memur öf-
kesi, eylemleri çakıştı. Sorunlan, hedefleri ortak. Özelleş-
tirmede birlikte sokağa atılmaları söz konusu olacak.
Yaşam, sorunlar dayatıyor. örgütler yaşamın ne kadar
gerisinde kalırsa kalsın, işçilerle memurlan çakışan so-
runlan, tepkileri, eylemleri birbirlerine yakınlaşürryor. Bu
arada örgütsüz oldukları için yıllardır seslerini çıkarama-
yan, göreceli olarak çok daha mağdur bir kitle, emekliler,
örgütlenmeye, toparlanmaya çalışıyor. Onlar da yıllann
gülünç ücretlerini, gülünç kalan ücret arbşlarını, hor-
lanmışlıklannı protesto etmek, silkinmek, işçi- memur di-
renişlerine katlmak istiyorlar.
Işçi-memur-emekli gücü, tepkisi, öfkesi birleşirse, Çiller
Hükümeti'nin hali harap. Bütçe, kamu açıklarının yükünü
ücretlilere yıkma, haksız, kolaycılığa kaçma projeleri suya
düşer. Çiller Hükümeti sadece kamu çalışanlanna iş gü-
vencesi, özelleştirme, taşeronlaştırmaya karşı garanti,
doğru dürüst ücret artışı vermek zorunda kalmaz. Memur-
lara hiç istemediği sendikalaşma hakkını tanımak, yeter-
siz bulunan ücret artışlarını yeniden artörmak durumunda
kalır. Dahası sıra emeklilere bile gelebilir. Onlarm da ücret
arbşlarınm yeniden düzenlenmesi, arttırılması zorunlulu-
ğu doğabilir.
Bütün bunlar Çiller Hükümeti'nin programının tepetak-
lak olması demektir. Zaten nasıl kapatılacağı bilinemiyen
bütçe açığı daha da büyüdüğünde ne olacaktır? Asla gün-
deme gelmeyen adil vergi sistemi, bütçe açıklarının vur-
gun vuranlardan kapatılması mı gündeme gelebilecektir?
Ne gezer? Çiller Hükümeti ne yapıp yapıp, işçi-memur-
emeklinin "el ele" vermelerini kıracaktır. Aslında deneyli
bir politikacı, işin başında Anamız, yerine Babamız ol-
saydı, bu iş bu kadar büyümeden çoktan çözülmüştü bile.
Hükümet programı okunurken, memurların sendikalaş-
ma hakkına ilişkin bölümü okumamanın, durup dururken
memur sendikalarını tahrik etmenin âlemi mi vardı? Zam
oranlannda da bu kadar insafsız davranmak, önemli bir
taktik ve strateji hatası olmuştur. Neyse, olan olmuştur.
Şimdi bir an önce, birliği kırmak üzere, çalışanlar sokakla-
ra fazlaca alışıp ısınmadan harekete geçmek gerek. Ne
kadar hızlı davranılırsa, o kadar kolay olacaktır.
Ifk iş, Türk-lş'le anlaşmanın yolunu bulmak olmalıdır.
Ücretlerde biraz daha tırmanış, iş güvencesine görüntüyü
kurtaracak bir formül, yeter de artar bile. Türk-lş'in her arv
lamda yıpranmış, siyasi iktidara gebe başkanlan dahafaz-
lasına mı direnebileceklerdir?
İlk altı aylık dilime yüksek ücret artışı vermenin de hiçbir
sakmcası kalmamıştır. Nasılsa söz konusu orandaki artış
işçinin cebine önemli bir kayıpla ancak girebilecektir. Söz-
leşmelerin yürürlük tarihleri 4-7 ay geride kalmışnr. Geri-
^e doğru verilecek zam enflasyon ile aşınmıştjr. 7 ay önce
alınacak 1 milyon ile bugün de değil, önümüzdeki aylarda
taksitle ödenecek sözleşme farklarının değeri arasında
önemli bir aşınma söz konusudur. En az 7-10 ay sonra
ödenecek paranm değer kaybetmesi bir yana, sözleşme-
lerin gecikmesi ile gelen ücret artışları, çeşitli sosyal hak
ödemelerine yansımamaktadır. Sözün kısası ilk 6 aylık di-
lim için belirlenecek ücret artış oranı, çok daha düştüğü ile
gerçekleşmiş olacaktır.
Kamu işçilerini sokaktan, memurla-emekli ile el ele ey-
lemlerden uzaklaştırmak Türk-lş yöneticilerini de fazlası
ile sevindirecektir. Yozlaşmışsendikacılık, işçiyi bilinçlen-
direcek eylemlerden, kamu sendikaları ile işbirliğinden
çok fazla ürkmektedir. Sendika içi demokrasinin yok edil-
diği, sendikacının gerçek anlamda ağalaşbğı işçi sendika-
lan ile kamu sendikalan arasındaki düzende, sendikacılık
anlayışlarında " uçurum" niteliğinde farklılıklar söz konu-
sudur. Türk-lş'in sendika başkanlarının çıkarları, iktidar-
lannı koruyabilmeleri anlamında, yaşamın dayattığı bu "el
ele" ilişkilerin bir an önce kesilmesinde sayısız yararlar
vardır.
Memurlar sokakta tek başına kaldığında, nasılsa öfkele-
rinin bir gün sönüp gitmesi beklenecektir. Bu arada emek-
lilerin örgütlenme ve katılma hevesleri de kursaklannda
bırakılabilir. Bu varsayımların hangisi olacaktr? Bu, çok
yakında, belki de bu satıriarı okuduğunuz sıralarda bile or-
taya çıkmaya başlamış olacaktr.
Ithalattan alman Toplu Konut
Fonu'na 'alternatif aranıyor
Maliye'nintelaşı
gumrııkbırligı
• AT ile gümrük birliği gerçekleşince, ıthalattan
Toplu Konut Fonu kesintisi de tarihe kanşacak.
Mahye Bakanlığı'nda şu sıralarda yûrütülen
çahşrnayla, TKFnin bir tür 'iç vergiye"
dönüştürülmesi amaçlanıyor.
ANKARA (ANKA) - Tür-
kiye'nin 1 Ocak 1995'te Avru-
pa Topluluğu ile gümrük birü-
ğini gerçekleştirmesiyle yürür-
lükten kalkacak ithalattan alı-
nan Toplu Konut Fonu'na al-
ternatif aranıyor. Fonun uy-
gulamasının sona erdirilme-
siyle oluşacak gelir kaybının
giderilmesi için Maliye Ba-
kanlığı'nda çahşmalar yapıb-
yor. Bu çalışmaJarda Toplu
Konut Fonu'nun iç vergiye
dönüştürülmesi üzerinde du-
ruluyor.
AT ile
gümrük bir-
üği konusun-
da yapılan
görüşmeler-
de taraflar,
gümrük bir-
üği tamam-
landığında,
ATnin Türkiye'nin tekstil ih-
racatına uyguladığı kotalar ile
Türkiye'de ithalattan alınan
Toplu Konut Fonu'nun sür-
dürülemeyeceği konusunda
görüş birligine vardı. Buna
karşın Türkiye, ilk başta Top-
lu Konut Fonu'nun kaldın-
lmasıyla büyük gelir kavbı
oluşacağı gerekçesiyle, uygu-
lamayı 1998 yılına kadar sür-
dürmeyi veya gelir kaybının
telafisi için AT'den kaynak
sağlanmasını istedi.
Ancak bu talepler AT ta-
rafından kabul edilmez bulun-
du. Bunun üzerine, Ankara,
Toplu Konut Fonu'na alter-
natifgelir kaynaklan arayışma
yöneldi.
İspanya örneği
Yetkililer, Maliye Ba-
kanlığı'nda sürdürülen çah-
şmalarda Toplu Konut Fo-
nu'nun iç vergiye çevrilmesi
üzerinde durulduğunu belirti-
yorlar. Bu çalışmalarda İspan-
ya gibi ülkelerde getirilen çö-
zümlerin
incelendi-
ğini kay-
deden
yetkililer,
örnegin
İspanya'-
da fon-
lann iç
vergiye
çevrildiğine dikkat çekiyorlar.
Aynı yetkililer, Maliye'deki
çalışmalarda TKF iç vergiye
dönüştürülürken enflasyon
üzerinde olumsuz etkisi olma-
ması gereğini belirtiyorlar.
Uzmanlar. TKF'nin
kaldınlmasıyla oluşacak gelir,
kaybının karşılanabilmesi için
içeride alınan KDV oran-
lannın yükselülmesinin yanı
sıra nhüm resmi, gümrük mu-
ayene ücreti gibi iç vergi sayı-
lan gümrük vergisi benzefi
vergilere baş\aırulabi]eceğini
bildiriyorlar.