Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1HAZİRAN1993SAU CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
ticaret hacmi
• ATtNA (AA) -Türkiye ik
Yunanistan arasındaki
tjearet hacmi geçen yıl 276
milyon dolara ulaştı.
Yunanistan Ulusal Ekonomi
Bakanbğı tarafından
açıklanan rakamlara göre
geçen yıJ iki üJke arasındaki
ticaret hacmi 1991 yılınagöre
saedce 3 milyon dolar artış
gösterdi. Aynı veriler
Yunanistan'ın geçen yıl
Tûrkiye'ye 132 milyon
dolarük ihracat yapnğını,
buna karşı Türkiye'den
ithalaünın 144 milyon dolar
olduğunu ortaya koydu. İki
ülke arasında ticaret hacmi
1982yılınagörelO,1988
yıiuıa göre de iki misli arttı.
Türkiye ile Yunanistan
arasındaki ticaret hacmi
1982yuındasadece28
milyon dolardı. Türkiye'nin
Yunanistan'a en yüksek
ihracaüise 1991 yıünda
gerçekksti. Yunanistan
199 l'de Türkiye'den
yaklaşık 168 milyon dolarlık
ithalat yaptı.
AJmanya'ya kablo
•ANTALYA(AA)-
Antalya Serbest Bölgesi'nde
Türk-Alman ortaklı kurulan
Wragner Kablo, Alman oto
ve beyaz eşya sanayiine
yönefik kablo üretimine
başladı. Serbest bölgede 3 bin
500 metrekarelik alanda
kurulan tesis, 3-4 milyon
Alman Markı'na maloldu.
Halen3Oişciileyıllık3
milyon marklık üretim
yapan tesis, önümüzdeki 2 yıl
içinde tam kapasiteye
ulaşacak. 120 işçi ik yılda S
milyon adet kablo üretimi
hedefleyen tesisin, 1995 yüı
üretim ve ihracatı da 10
milyon dolara ulaşacak.
serDestooıgeae
yabancı yaorrnı
• ANKARA (AA) - Türk
serbest bölgelerine yabana
ilgisi süriiyor. Bölgelerde
faaliyet nihsaü alan her 100
firmadan 14'ü yabana
sermayeye sahip bulunuyor.
Resmi açılışı yapılan 6
serbest bölgede faa'iyette
bulunmak üzere ruhsatalan
firma sayısı nisan ayı sonu
itibanyla toplam 580'e ulaştı.
Bu firmalann 82'si yabana
sermayeye sahip bulunuyor.
Faaliyet ruhsatı alan
firmalann ise yerli ve yabana
sermayeli olmak üzere halen
toplam 314'ü resmen ticari
faaliyete başlamış
bulunuyorlar.
THK'dankupban
çtkartması
•ANKARA (AA)- Türk
Hava Kurumu Genel
Başkanı Atüla Taçoy, dinin
kimsenin tekelinde
olmadığını belirterek "Biz
temiz ınançlı insanlanmızın
dini ve ahlaki du ygulannı
sömürmüyoruz" dedi.
Etimesgut Türkkuşu
Tesisleri'nde, Türkkuşu
Genel Müdürlûğü'nûn 58.
Kuruluş Yıldönümü ve 24.
Türkiye Paraşüt
Şampiyonası'nın kaparuşı
dolayısıyla düzenlenen
törende konuşan Taçoy,
Türk Hava Kurumu"nun
ana gelir kaynağmı oluşturan
kurban derisi. bağırsağı ve
fitre-zekat toplama
yetkisinin tekrar THK'na
verildiğini hatırlatarak
" Yetkinin bizde olmadığı 6
yıl boyunca bir takım
dernekler, bazı kurumlar ve
hatta kişiler kurban derisi
toplamaya başlanuşlar ve
zaman içinde daha da iyi
organize olarak bunu
alışkanlık haline
getirmişlerdir" diye konuştu.
Tupizmcilere
kolaylık
•EkonomiSerrisi- •Türkiye
Kalkınma Bankası(TKB)
Genel Müdürü özal Baysal,
turizm yatınmalannın günü
geçmiş borçlannı 31 Aralık
1993 tarihine kadar tasfıye
etmeleri halinde ydhk yüzde
75 oranında faiz ödemelerini
sağlayacak yeni bir ödeme
kolayhğı getirdiklerini
açıkladı. Istendiği lakdirde
dövizüzerinden
taksüendirmeye
gidilebileceğini söyleyen
Baysal şöyledevam etti:
"Turizm yatınmcılanndan
1990 yıh öncesi eylül-arakk
1991 dönemine ait borçlan
olanlann buborçlannı 1993
yılnun ocak ayı sonuna kadar
ödemeleri haünde yıllık yüzde
75 oranında faiz
uygulayacağız. Yine bu
şekılde borçlannı tasfîye
edenlere, talepte bulunmalan
halinde, ocak-ağustos 1992
dönemine ait günü geçmiş
anapara ve faiz ödemelerini
libor artı yüzde 3.5 faiz
oranıyla iki eşit taksitte ödeme
fırsatı tanıyarak haziran ve
aralık 1994 tarihlerine
erteleyeceğiz."
Dört kişilik ailenin mutfak harcamalan % 9 zamlanarak 3 milyon sınınnı aştı
Mııtfakta bayramEkooomi Servisi- Kurban de 28.5 oranında zam gördü.
Bayramı'nın ilk kurbanı mut- ^ v t T 7 o m İ Q n v p Yüzde 7 ile 25 arasındaki
fak oldu. Peş peşe gelen KİT , , l z < u m
< ı n
y c
. KİT zamlan mutfaga değişen
İstanbuTda yasayan 4 kişilik ailenin
aylık mutfak masrafları (TL.)
yasaya çıkan yaz meyveleri m ı ı t f a i r ^ kiloluk Çay yüzde 20.1,
mutfak harcamalannda yüzde IUulldK kesme şeker yüzde 6.7, SEK şi-
9'luk bir rekor artışa neden h â r C c i m â l â n n i n & s
" t
^.4, tüpgaz da bir önceki
oldu. tstanbul da yaşayan dört V A" A a y a
^°r e mu
^a
^ yüzde 10.6
kişilik bir ailenin mutfak mas- rCKOTClUZCyClC oramnda zamlı girdi. Ekmek fi-
raflan mayıs ayında bir önceki arfma«îina n p H p n v a u
da 2 bin liradan 2 bin 500
aya göre 245 bin lira daha arta- <ıı u ı ı a a ı ı ı a ı ı c u t ı ı liraya çıkarak yüzde 25 zam-
rak 3 milyon sınınnı aşü. Mayıs OİCİU. Y a Z IlieyVelen landı. Yüzde 5.4 zamlanarak 65
ayında dört kişilik ailenin mut- r»rta1aro!a 1AKin bin liraya ulaşan et, mutfak
fak harcamalannm toplamı 3 UlUUdlIld. İO Ü1I1 harcamalannda 50 bin liralık
milyon 112 bin 700 liraya ulaştı. l i r a d a n pİyaSÜVa a r u s a
neden oldu. Un, yoğurt.
Mutfak harcamalan yılbaşm- u v.t_ L makarna ve yağ fıyatlan da
dan bugüne kadar yüzde 27.7 yiA.«u A.cii a c u z c mayıs avında değişen oranlar-
orarundaartü fiyatlan bir önceki te"
1
*.- .
Dort kışıuk bir aile dengelı J
. , Geçtığimiz ay pıyasaya çıkan
beslenebümek için mutfağına a y a g O r e UCUZİadl. sebzelerin fıyatlan yüzde 6.3
yılbaşına göre 676 bin lira daha \ 4 a V l S aVUlin fi Vat ucuzlarken kış meyvelerinin ye-
fazJa para harcamak zorunda i • n ı
" a m l a
y a
başlayan yaz mev-
kaldı. a r t l Ş r e k O r t m e n i veleri piyasaya ortalama yüzde
Mutfak masraflanndaki ar- VI'İTHP 7 1 7İİP 28.5 daha pahalı çıktı. Kiraz 23
tış mayıs ayında jılınen yüksek yiiZUC IJ.I IIC bjj^ fcayısı 20 bin. erik 16 bin
değerine ulaşü. Ozellikle şeker, D a t a t e S . 5°° liradan saüldı.
süt,çavgibi KİT ürünleri ile di- Geçti&miz aydan itibaren
ger kalemlerdekı artışın yanı sebze lıyatlan ucuzlamaya baş-
sıra ortalama 16 bin liradan tez- Taze patates, eskisine oranla ladı.
gaha çıkan yaz meyveleri top- piyasaya yüzde 73.7 daha pa- Bir önceki ay 20 bin liradan
[am mutfak harcâmâlanndâ halı cıkarak 5 bin 500 liradan satıbın Datlıcan 11 bin 25 bin li-
yüzde 8.9'luk artışa neden oldu. saüldı. radan saülan taze fasulye 14
Mayıs ayırun fiyat arüş rekoru- Arük yerini yeni ürüne bırak- bin, 15 bin liradan saülan do-
nu ise patates kjrdı. maya haarlanan soğan da yüz- mates de 11 bin liraya indi.
Üri»
a*
Peynir
Zeytin
Şeter
Çay
Et
Ekmek
Sût
Yumurta
Yoflurt
Un
Makama
Pirınç
BaMJyat
Patates
Soğan
Sebze
Meyve
Margarin
Ayçiçekyağı
Zeytinyağı
Tereyağı
Tüpgaz
TOPtAM
flyMı
54 333
47 666
9.833
35.533
61.666
2.000
6.200
1.000
12.000
6.000
7.800
9.500
9.166
3.166
3.500
12.277
12.450
15.733
16.333
27.000
44.666
52.000
fcUTB
flyMı
56.000
47.700
10.500
42.700
65.000
2.500
6.600
950
14.000
6.400
8.400
9.500
9.300
5.500
4.500
11.500
16.000
16.400
17.700
27.700
46.000
57.500
ȣ*
4kg.
1.5 kg.
6kg.
0 8kg.
15 kg.
72 adet
15 Ittre
90 adet
15 kg.
3 kg.
2kg.
4kg.
4.5 kg.
8 kg.
6kg.
30 kg^
30 kg.
2kg.
1 Kg.
1kg.
0.5 Kg
1 adet
Man
217.332
71.500
58.998
28.427
924.990
144.000
93.000
90.000
180.000
18.000
15.600
38 00
41.247
25.328
21.000
368.310
373.500
31.466
16.333
27.000
22.333
52.000
2.858.364
Marn
UUfl
224.000
71.550
63.000
34.166
975.000
180.000
99.000
85.500
210.000
19.200
16.800
38.000
41.850
44.000
27.000
345.000
480.000
32.800
17.700
27.700
23.000
57 500
3.112.766
Alman, Fransız ve Japonlar'ın gerisinde kaldıklan endişesiyle Türkiye'ye geliyorlar
Sıra Jbıgiliz işadamlannda
LEYLA TAVŞANOĞLU
İngiltere, pazar payını Almanya,
Fransa ve Japonya'ya kaptırdığı kaygısı
içinde, Türkıye'yle ekonomik ve ticari
ihşkilerini gelişürmek için atağa kalktı.
Bu amaçla da Ingiliz hükümetinin, özel
sektör şirketleriyle işbirliği yaptığı belir-
tildi.
Konuyla ilgili görüşlerine başvurdu-
ğumuz fngiltere'nin lstanbul'daki Baş-
konsolosu Michael Cook, Türk-İngüız
ilişkilerinin 400 yıllık bir geçmişi oldu-
ğunu beürttikten sonra Türkiye'nin son
on yıldır İngiltere için önemli bir pazar
haline geldiğine dikkat cekti. Cook söz-
lerini şöyle sürdürdü:
'Pazan kaptırıyoruz'
"Türkiye her zaman dikkatlerimizin
üzerinde olduğu bir ülkedir. Ancak son
zamanlarda Türkiye'yle ticari ilişkileri-
mizde bir duraklama olduğunu fark et-
tik. Türkiye pazanndaki payımız istedi-
ğimiz büyuklükte değüdi;-Paymi]z yüz-
de 6 dolayında kalmıştı. Üstelik ulusla-
rarası rakiplerimize pazar payını
kapünyorduk. Böylece bu açıgı kapat-
mak için yoğun faaliyetlere başladık. Bu
konuda Türkiye'deki İngiUz Ticaret
Odası'yla işbirliği yaptık. Öncelikle
Ingiltere'dekı ticaret odalanna dağıü-
lmak üzere Türkiye'nin nasıl bir ülke ol-
duğunu anlatan bir broşür hazırladık."
Ticaret Bakanı geliyor
Önümüzdeki temmuz ayında İngilte-
re Ticaret Bakanı Needham'ın kala-
balık bir işadamlan heyetiyle Türkiye'-
ye geleceğini belirten Başkonsolos
Cook, bu işadamlannın Türk işadamla-
nndan Türkiye pazan hakkında bilgiler
alacaklannı, ithalat-ihracat durumunu
inceleyeceklerini söyledi. Cook, bu ara-
da konsolosluktan bir heyetin de Türki-
ye'nin önemli sanayi merkezlerinde te-
maslarda bulunduğuna işaret etti. Türk
pazannı inceleyecek heyetin başkanı
olarak Martin Burn adlı bir yetkilinin
görevlendirildiğini belirten Başkonso-
los Cook, bir görevlinin de Ankara'da
üsleneceğini ve tngiliz Büyükelciliği'yle
taklaşa olarak Türki cumhuriyetlerde iş
yapmak. Aşkabad'daki inşaat sektö-
ründe işbirliği konusu ele alındı. Azer-
baycan petrol boru hattı yapımı için de
Türk şirketleriyle işbirliği olanaklan
araşünhyor. Türki cumhuriyetlerde di-
ğer alanlarda da ortakük olanaklanru
inceliyoruz. Aynca Ingiliz Kültür Heye-
• İngiltere Başkonsolosu
Mkhael Cook: "Son
zamanlarda Türkiye'yle ticari
ilişkilerimizde bir duraklama
olduğunu fark ettik. Üstelik
uluslararası rakiplerimize pazar
payını kaptınyorduk. Bu açığı
kapatmak için yoğun faaliyetlere
başladık. Almanlar, Fransızlar
ve Japonlar bu faaliyetlerini
arttırdılar. Biz ise çok geride
kaldığımızı ve önemli şeyler
kaybetmekte olduğumuzu
hissediyoruz."
İstanbul Başkonsolosluğu araalığıyla
çalışacağını açıkladı. Cook sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Bu görevli kendilerine ortak arayan
Türk şirketleriyle Türkiye'de pazar payı
bulmak ya da ortak yatınma girmek
isteyen fngiliz şirketleri arasında bağ-
lantı kuracak. Almanlar, Fransızlar ve
Japonlar bu faaliyetlerini artürdılar. Biz
ise çok geride kaldığımızı ve önemli şey-
ler kaybetmekte olduğumuzu hissedi-
yoruz."
Ingiltere'nin Türkiye üzerinden Orta
Asya cumhuriyetlerine ihracat yapma
amaanda olduğunu belirten Cook,
"Bir amacımız da Türk şirketleriyle or-
ti (British Council) bu cumhuriyetlerde
bankaalık eğitinîi vermek üzere Türk
kuruluşlanyla işbirliği yapıyor" dedi.
Almanya Başbakanı Hebnut Kohl'un
hızh tramvay ihalesinin Almanlar'a ve-
rihnesini istediği haberleri üzerine İngil-
tere'nin bu ihaleyi kaybetmek istemeye-
cegine işaret ettiğimızde Başkonsolos
Cook şu görüşleri dile getirdi:
"Tabii. Ama Ingiliz şirkeüerinin Tür-
kiye'de daha önce aldıklan ihaleler var.
Ozellikle de doğal gaz sektöründe...
Çünkü doğal gaz sektöründe biz çok
deneyimli bir ülkeyiz.
Tabii Başbakan Kohl, AJman şirket-
lerinin ihale alması için. biz de Ingiliz
şirketlerinin ihale alması için ıs'rar ede-
ceğiz."
AT şansı: Tkari bağlar
Ingiltere'in I992'de içlerinde ulaşım
araçlan, yedek parça. ilaç ve ilaç ham-
maddesi, tekstil makinalan, kimyasal
madde, boya olmak üzere 691.7 milyon
sterlinlik ihracat yaptığını, buna
karşılık da Türkiye'den 460 milyon ster-
b'nlik tanm ürünleri, tekstü ve makina
aldıgını belirten Cook. 1993'ün ilk üç
ayında ise İngıltere'nin ihracatında yüz-
de 10, Türkiye'nin ihracatında ise yuzde
7'lik bir artış kaydedildiğini ifade etti.
Cook sözlerini şöyle sürdürdü:
"İngiltere, Türkiye'nin Avrupa'da ti-
caretinin ve ortak yaünmlannın art-
masında öncülük etmış, yardımcı olmuş
bir ülkedir. Türkiye'nin, Avrupa ülkele-
riyle ticaret bağlanrun güçlenmesiyle
ATye tam üyeük şansı artar. Türkiye'-
nin bu desteklere ihtiyacı vardır. Çünkü
büiyorsunuz, ATye tam üyeliğine faz-
laayla itiraz var."
tngiltere'nin Türkiye'yle kültürel iliş-
kilerinin de hızlandığını belirten Cook,
Ingiliz hükümeti ve iş çevrelerinin bu
yıtki İstanbul Festivali'nde pek çok
gösteri ve konserin sponsorluğunu üst-
lendiklerini belirtti. İngiltere'nin Türki-
ye ile eğitimde işbirliğine de önem verdi-
ğine işaret eden Cook, "Türkiye'ye yö-
neük dünyanın en büyük burslanndan
birisinı veriyoruz. Bu burstan amaç.
ozellikle üniversite mezunu gençlerin
ülkenin teknolojik ait yapısını düzelte-
cek, onlara uzmanhk kazandıracak
kurslara katılmalanru sağlamak. İngiliz
Kültür Heyeti bir de İskoçya'daki Staf-
ford Qyde Üniversitesi'nin Türkiye'de
açık öğretim yapmasına önayak oluyor.
Bu açık öğretimde lisansüstü öğretim
verilecek. KurslarTürk sana>i ve ticare-
ti gözönüne abnarak hazırlandı" dedi.
Asil Nadir'e saat hediye eden tngiliz Bakan Yardımcısı kendini savundu:
Mates: 'Nadir'ehediyembir jestti'LONDRA (AA>- KKTCye
kaçışından birkaç gün önce Asil
Nadir'e saat hediye ettıği için
muhalefetin istifa çağnlan ile
karşılaşan İngiltere'nin Kuzey
İrlanda Bakan Yardımcısı Mic-
hael Mates, kendini "Nadir'e
jest yaptım" şeklinde savundu.
Mates, dün İngiliz Haber
Ajansı Press Association'a ver-
diği demeçte, Nadir'e "Neşelen-
dirici bir jest olsun diye" saat
hediye ettiğini ve bu hediyesinin
kabul edildiğini söyledi.
Bakan yardımcısı olmasına
karşın Nadir'in davasına ilgi
gostermesinin hukuki açıdan
sakıncası olmadığı yolunda bil-
gi aldıgını kaydeden Michael
Mates, Nadır davaandaki
haksız gördüğü konular hakkı-
nda başsavaya mektup
Michael Mates
yazdığını, ancak Nadir'in kaca-
cağından haberdar olmadığını
ve kaçışını onaylamadığmı be-
lirtti.
Nadir olayında hiçbir yanlış
•Michael Mates,
Nadir davasındaki
haksız gördüğü
konular hakkında
başsavaya mektup
yazdığını, ancak
Nadir'in
kaçacağmdan
haberdar olmadığını
ve kaçışı
onaylamadığmı
söyledi.
harekette bulunmadığını belirten
Mates şöyle konuştu:
" 18 ay kadar önce seçim böl-
gemden Nadir'in danışmanlan-
ndan biri bana geldi ve davada
Asü Nadir
araştmlması gereken noktalar
bulunduğunu belirtti. Ben de
Başsavcı Sir Nicholas Lyell ile
görüştüm ve konuya duydu-
ğum ilgiyi belirttim. Daha son-
ra da aramızda bazı yazışmalar
oldu. Bakan yardımcısı görevi-
ne getirilmemden sonra da yine
araşünlmaa gereken bazı nok-
talar dikkatime sunuldu. Hu-
kuki danışmanlardan bir sakı-
nca bulunmadığı yolunda
tavsiye aldıktan sonra konuyu
araşurmak için yeniden baş-
sava ile görüştüm. Yine ara-
mızda bazı yazışmalar geçti ve
tüm bunlar Nadir'ın ülkeden
kaçışından önce meydana gel-
di."
Nadir davasına tüm ilgisi bo-
yunca Nadir'in avukatı Ant-
bony Scriveoer ile görüşüp
danıştığıru kaydeden Mates,
"Nadir'in saatine elkonunca,
ben de ona bir jest olsun diye
saat hediye ettim ve hediyem
kabul edildi." dedi.
Denıir çelikçiler Karadeniz9
de biılik anyor
ANKARA (AA) - Karademz Ekono-
mik İşbirliği projesi çerçevesiode oluştn-
rulan öocdikli dört sektöre ek olarak
Karadeniz Bölgesd Demir Çdik Biıiiği'
kumlması istendi.
Demir Çelik L reticileri Demeği Genel
Koordinatörü Harai Kartay, koouyla il-
gili olarak yaptığı actklamada "Sektörû-
mfiz, böyle bir organizasyona öncölfik
edecek yeteıii bilgi ve deneyime sahiptir"
dedi. Türkiye, Azerbaycan, Arnavutluk,
Gürcistan. Buigaristan. Romanya, Mol-
davya, Rusya, Lkrayna, Ermenistaıı ve
Yunanistan'ın Karadeniz bölgesel işbirli-
ğine dahil olduğunu hatniatan Kartay,
şunlan söyledi:
"Karadeniz Ekonomik İşbirliği Kon-
seyi, yaptığı toplanûda eoerji, ban-
kacdık, taşraacüık ve telekomünikas-
yondan olaşan dört öncelikli sektörâ be-
liıiedi. Bunlara ek olarak Karadeniz
EkoDomik İşbirliği Bölgesel Demir Çelik
Birtiği'ran kurulması. Karadeniz etrafı-
ndaki ülkelerie Türkiye arasındaki ti-
caret hacminin arttırılmasuıı sağlaya-
cakür. Ama daha da önemlisi, bölgede
ozellikle Doğu Avrupa ülkelerindeki
özerkleşjne ile Sovyetler'deki değişiın so-
nocu ortaya çıkan Bağnnsız Devletler
Tophıluğu içindeki ülkeierin demir çetik
sektöründe yatınnı, üretim, iç ve dts tka-
rete dönök sonınlannm sektör bazmda
müsiereken ele alınmasına imkan vere-
cek güçlü ve etkia bir oluşum meydana
getirümiş olacakür."
Bu bölge ülkelerinin, dünyaıun en gûç-
lü hammadde ka>-naklanna sahip oldu-
ğunu vurgulayan Kartay, planlaıunası
halinde bölgede işlerüği olan sağlıklı bir
organizasyon ile Avrupa Kömür Çelik
Birliği benzeri bir kuruluşun oiuştoru-
labüeceğifli kaydetti. Kartay, "Bölgede
Batı ülkeleri daha kapsamlı çaltşmalara
gümeden öncülük girişmıinde bulunma-
mızda yarar vardır" dedi.
Hami Kartay, sözlerini şöyle sürdür-
dü:
"Dünyada kuruiu ve ticari nitetikli
btokJaşmalann hiçbirisinde kurucu ve
asil üye ounadığnnız gjbi. dahil olmak
için de barcadığnnız çabalann olumlu so-
nuclanfnadığuıı ozellikle dikkate alarak
Karadeniz Ekonomik İşbirliği organizas-
yonunu en kısa zamanda tam işler hale
getirmek için gerekeni acilen yap-
malıyız."
IŞÇENIN EVRENEVDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Kirlenme
Bayram sabahı güzel bir tatil yöresinde değilseniz bi-
le pek çok özel nedenden yüreğiniz sıkışıyor olsa da sizi
gütümsetebilecek bir şeyler duymak, okumak istersiniz.
Uzun zamandır bilgisayara bu kadar boş baktığımı anı-
msayamıyorum. Yazılması gerekli onca konu arasında
bırakınızgülümsetebilmeyi, insanın içini karartmayacak
bir şeyler çıkmıyor.
Başınızı ne yanaçevirseniz insanın yüzünü kızartacak
bir başka boyutlu kirlenme ile karşı karşıya kalıyorsu-
nuz. Almanya'da insan olmanın onurunu taşıyan her Al-
man, 'dazlak'ların Türkleri yakma eyternlerinden utanç
duyuyor. Çoğunluğun utanması, Almanya'daki yabancı
düşmanlığı sorununu, Türklerin insanlık dışı tehditler
altında olması gerçeğini değiştirmiyor.
Alman ırkçılığmı ideolojik olarak destekleyen iktidar
ve siyasal örgütlenmelerin, insan yakma olayına karşı
olmaları yetmiyor. Bir yandan iktidardaki partilerin ör-
gütlerinin içinde bile küçümsenmeyecek sayılarda 'Na-
zi' yanlısı olacak. Yasal ve toplumsal değerler olarak Al-
man ırkçılığı. Nazilerin varlığı, çok daha önemlisi örgüt-
lenmeleri desteklenecek. Yabancı düşmanlığı, ozellikle
Türklerin geri dönüşe zorlanması için bir araç olarak
görülecek. Sonra da bunun dozunun ayarlanabilecegi,
Almanlan utandıracak insan yakma düzeyine ulaşma-
yacağı, denetlenebileceği varsayılacak. Olmuyor ve
olamaz da
Tabii madalyonun bir başka yüzü de var: Şüphesiz in-
sanlık dışı vahşeti haklı kılamaz, ancak toplumsal tepkiyi
yaratan bizden kaynaklanan olumsuzlukları da görmez-
likten gelemeyiz. Bugüne kadar başka, kendilerine en
yakın kültürleri bile ancak asimile ederek kabul etmiş bir
toplumun içinde, onları gerçekten ranatsız eden, en ay-
kırı, en uç değerlerimizie var olabilir miyiz? En aşırı, ül-
kemizde bizi de ürküten, tarikatlarımız, 'kafatasçı'lan-
mız, Kürtçülerimizle, Alman toplumu içinde çıban başı
olmuşuz. İki kültürün yıllarla birlikteliği, yakınlaşmayı
değil, uzaklaşmayı, karşılıklı direnmeyi, reddetmeyi ge-
liştirmiş. Arada iyi niyetli, aksine, olumlu çabalar dayok
değil. Ancak ne yazık ki hastalıklı gelişmeler ağır bas-
mış, uçurum büyümüş. Hem Almanya'da kalacağız hem
de onları en çok rahatsız edecek biçimde, onlara en ay-
ktı ı 5°lecek bir üslupta yaşayacağız. Tabii ki olmuyor.
Bize yıllardır insan hakkı dersleri veren uygar ülkeie-
rin, Bûsna-Hersek'teki Müslümanların bu bayrama da
kurbanlık koyunlar gibi, katliamlara hedef olarak girme-
lerine seyirci kalmalan da hiçbir ölçüye sığmıyor. Ora-
daki kadar vahşi duygusu vermiyor belki, ancak 'doğu
1
-
da çocuğu askerde olan ailelerimiz, çocukları dağlarda
olan Kürt anaların bayrama daha az aalı girdiklerini
söylemeye olanak yok. Terör örgütü PKK'dan, uzatılan
çubuğun barış çubuğu olmadığı çok acılı, çıplak, ortaya
çıktı. Doğuda daha can yakıcı günlerin yaşanması gün-
demde. Ancak çok.ilkeli, akılcı politikalar önleyici olabi-
lir.
Almanya'da bir de bireysel boyutlu; ancak sonuçları
tçplumsal, bir önemli kirlenme olayı daha yaşandı. Al-
manya'da en savaşkan sendikacılığın simgesi olmuş,
IG-Metal'in başkanının adının yolsuzluğa bulaşması,
milyonlarca işçinin hak kavgasına önemli zarar verdi.
Işçilerin eşit ücret kavgası için grevli mücadele verilir-
ken işverenlerin büyük olasıiıkla yıllardır bilip, sakladık-
ları yolsuzluk olayı kamuoyuna sızdırıldı. Sonunda bas-
kan görevinden istifa etti Ancak işçilerin hakları ve sert-
dikanın gücü üzerinde açtığı yaralar kolay kolay onana-
maz. Sendika liderinin biryandan işçi hakları mücadele-
sinde başarılı ve savaşkan kimliği, diğer yandan çıkar
ve parayı sevmesi, iki kişiliği bir arada barınamadı. Şey-
tan kimliği, melek kimliğini yedi, sadece kendisini değil,
milyonlarla işçiyi çökertti.
Bizimkiler ders alsa. Ne gezer? Son günlerde bizimki-
lerin şeytan kimliklerine yönelik haberler giderek arb-
yor. Küçük, küçük, mide bulandıran sinekler yiyecekle-
rin içine düşüp, pisletiyor. Geçen haftaki haber ve yazı-
larda arka arkaya değindiğimiz olaylar üzerine mektup
ve telefonfar yağmaya başladı.
Sendika içi tatsız sorunları çözmeye çalışan, değerle-
rini koruyabilmiş bir sendika liderimiz, telefonda gelis-
meleri anlatırken " Tam iki gün sabahtan akşama iki ta-
rafı dinledim. öylesine çirkin şeyler 'linlemek ve tepki
göstermemek zorunda kalmışım ki, dokunacak hiçbir
şey yemediğim haide saatlerle kustum. öylesine bir kir-
lenme var, öylesine umutsuzum ki, bedenim isyan edi-
yor.."
Önümde bir mektup. Olaylar isim ve yerlerle, ayrınftlı
anlatılmış. Sahibinin de imzası var. Ancak şimdilik isim-
siz aktarmayı yeğliyorum. Sendika başkanı, kendisi de
nereden bulduğunun hesabı sorulmamış kişisel serveti
ile işletme sahibi. Kendisine bağlı işyerlerinden birinde
8 aydır grevde olan işçileri, kendi işyerinde yasal sınırla-
rın, asgari ücretin de altında ücretle ve her an çok ağır
bir iş kazasına hedef olacak biçimde, "nasıfsa işsizsiniz,
elinize bir şeyler geçsin" diyerek çalıştırıyormuş.
Bir diğer mektupta, sendika içi paylaşıma tanık olduğu
için görevden uzaklaştırılan sendika çalışanının öykûsü
var. Telefonlarda bir dizi ihbar ve araştırılması istenen
olay. Detaylar, bilgiler kesin kirliliğin boyutunu, önemini
ortaya koyuyor. Ancak kanıtlanması çok kolay bir iş de-
g»
Bütün bu kirlenmelerden bir bayram günü iyimserli-
ğinde çıkarılabilecek tek ortak yorum, sorunların bu bo-
yutta açığa çıkması ile insanın sağlıklı cözüm üretebil-
mesinin peşe peşe geleceği olabilir. Insana, çözüm üre-
tebilme gücüne inanıyorsak, bu çözümsüz, çok umutsuz
gibi görünen olayların da üstesinden gelmesinin yolunu
bulacağına inanmamız gerekiyor. Bu inançla nice gü-
zel, umutlu bayram günleri dileği ile..
Cukobirlik imajını arıyor
'Sıkıntılar geridekaldı'
ADANA (Cumhuriyet) -
Yolsuzluk, vurgun ve mafya
tartışmalanyla uzun süre
Adana ve ülke gündeminde
üst su^lan işgal eden, adam
kaçırma, yaralama. saldm gibi
olaylann yaşandığı Cukobir-
lik, sorunlan aşma çabasında.
Genel Müdür Sedat Doğan,
"Sıluntılı ve zor günleri büyük
ölçüde geride bıraktık. Bun-
dan sonra Çukobirlik'i gerçek
statüsüne kavuşturabilme yo-
tunda daha rahat çahşacak,
daha j>i hizmet üreteceğiz"
dedi. Önceki dönemJere kıyas-
la hemen her alanda üretim
ve verim aruşı sağladıklannı,
40 milyon dolar düzeyinde
olan yılbk ihracaü 70 milyon
dolara yükselttiklerini,
karlılığı artırdıklanm, demok-
ratik kooperatifçilik anlayışını
yerleştirmeye çalıştıklannı be-
lirten Doğan "Kısaca tüm
zorluklara rağmcn Çukobir-
lik'te hayli yol aldık" diye ko-
nuştu. Genel Müdür Sedat
Doğan, 1993/1994 kampanya
döneminde de ür.nici ve ortai-
lara en iyi şekilde hâzmet vere-
bilmek için ön çalışmalan yo-
ğun şekılde sürdürdüklerini
kaydederek şunlan söyledi:
"Ortaklanmıza öncelikle
tohumluk ve zirai ilaç temini
için uğraş veriyoruz. 28 milyar
lira değerinde 23 bin ton taban
gübresi ile 42 milyar lira değe-
rinde 33 bin ton üst gübre te-
min edilip kooperatiflerimize
gönderilmiştir. Taban gübre-
sinin tamamı dağıulmış olup
üst gübrenin dağıtımı devam
etmektedir. Bunun yanı sıra
11.5 milyar lira değerinde 5
bin ton çiğit, 1.6 milyar lira de-
ğerinde 162 ton tohumluk
yerfıstığı ve 798 milyon lira de-
ğerinde 193 ton soya tohumhı-
ğu kooperatiflerimize sevkedi-
lerek dağıtımı yapılmışür."