25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonctmeni Özgen Acar • Genel Gorsel Voneimen Yayın K.oordınatörir. Hikmet Çetinkaya • tstanbul Haberlen •Genel Ya>ın Danışmanr Orhan Erinç • Yazı İşler ı Müdurir Celal Başlangıç •Ha- ber Merkezi Müdürü: Mustafa Balbay Ali \car •Duzenlcmc Mustafa Sağlamer Ankara Temsılcısı: Cüne\t Arcayürek •Haber Müdürlen Ljjk Kansu, Hakkı Enletn Müessese Müduni Erol Erkut • Koordınatör .._ _.. Şenav kalkan • Di} Haberler Ergun Balcı AtdtürkBulvanNo.125. Kat 4,SBdkanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 Hat). Telex \hmet Konıkan •Muhasebe Bölenl Yenef • İş - Ekonomı Dinç Ta>anç • Yurt Haberlen Meiunet Saraç 42344. Fa\ (4)4195027 •lzmır Temsıkısr Senbr Kmk, H.Zıja Blv 1352 S2 3 Tel • Idare'HüseyinGiker •tşletme önderÇettk • MakalelerSami Karaören »Spor Abdiükadir Yücelman »Du- 831230Telex 52359, Fax (51)895360 • AdanaTemsılcısı:Çetin YigenoğtatnönüCd /eltme \bdullah\azıcı " 9 S No 1 Kat l.Tel 522550-522601-522492 ,Telex 62155.kax-(711522570 • Bılgı-tşlem'Naa tnai •Bılgısa>ar Sıstem: Mbîvet Çiler •Reklam Refca üjitmaa Yavu*a>Anve Bt&an. Yenı Gun Haber Ajansı. Basın ve Ya>ınaiık A Ş "ürkocatı Cad •>) 41 Cdzaloelu J43T4İSI PK. 246 Isunbul Tel 5l205O5Telex 22246,F<n ıl 5H8595 1 HAZİRAN 1993 Imsak 3 32 Güneş: 5.27 öğle: 13.06 Ikindi: 17.05 Akşam:20 35 Yatsı: 22.22 Abheimer hastalığı •FRANKFURT(AA)- Beyin hücrelennın ölmesiyle orta)açıkan\eşımdıye kadar tedavisı mümkün olmayan alzheımer hastahğında. ilk belirtinin koku alma duyusundaki azalma olduğu bıldirildi. Almanya'da yayımlanan Frankfurter Rundschau gazetesının, ABD'deyapılan bir araştırma sonuçlanna dayanarak verdiği haberde, unutkanbkla ortayaçıkan ve ölümle sonuçlanan alzheimer hastalığının, hastalarda önce koku duyusunun yok olmasına yol açtığj açıklandı. Gazete, alzheımer hastahğına yakalanan kışilerin, kokulan. sağbkh kişilere oranla çok daha az aldıklannıbebrtti. ABDIHer Batman'öa kazı yapacak •BATMAM(AA)- Batman'ın Kozluk ilçesi Kaletepe köyü yakınlannda bulunan höyükte. ABD'lı bir ekip larafından gelecek ay kazı çalışmalanna başlanacak ABD'b arkeolog Michael Meir Rosemm başkanlığındakı 12 kişilik ekip ıle Dıyarbakır Müze Müdürlüğu'nden 2 arkeoloğun katılacağı kazılar, bır buçuk ay sürecek. Höyükten çıkanlacak tarihi eserler, Diyarbakjr Mûzesı'nde teşhir edilecek. ABD'lı ekip ıle Türk arkeologlar, geçen yıl da Kaletepe höyüğünde kan çalışmalan yapmışlardı. Höyükte, 10 bın yıl öncesi 'Cilab Taş' dönemıne ait olduğu sanılan çeşitli eserler ortaya çıkanlmışu. Günlûktutanlap çabuk iş buluyor • FRANKFURT (AA) - lşsiz kaldıklan süre içınde günlük tutanlann. daha çabuk iş bulduklan öne sünildü. Almanya'da yayımlanan haftalık Bıld Der Frau dergisinde yer alan bir haberde, ABD'de yapılan bir araştırma sonuçlan açıklandı ve günlük tutanlann, düşünceleredahp gitmedıkleri, bu nedenle morallennın de yüksek olduğu bildirildi. Günlük defter tutanlann geleceğe daha umutla baküğı kaydedilen haberde. 8 aylık bir araştırmanın sonucu şöyle açıklandı: Günlük tutanlann yüzde 53'ü 8 ay içinde yeni bir iş bulup çalışmaya başlarken bu oran günlük tutmayanlarda sadece yüzde 18 olarak belirlendi. Çabşan kadmlar zortanıyor • ANKARA(ANKA)- Çalışma Yaşamında Kadın Gerçekleri konulu bır araştırma, çahşan kadınlann evlen ile ışleri arasında tercih yapamadığını ortaya koydu. Çeşitli işkollannda çalışan kadınlann yüzde 80'i evleri ile işlerini aynı derecede önemli olarak değerlendiriyor. Çahşma Yaşamında Kadın Gerçeklen konulu araştırmada yer alan "Kadının öncelikli yeri neresidir?" başhklı ankete katılan kadınlann yüzde 80'i evi ile işi arasında tercih yapamazken yüzde 17'sı evini, yüzde 3'ü de işini önemli olarak niteledi. Çabşan kadınlann büyük bölümü herhangi bır baskı olmadığı sürece işlerini bırakmak istemiyor. Çerkezköy'deki Bosnahçocuklar,artık banşıöğrenmekistiyorlar... Çerkezköy kampındaki Bosnah çocuklar için savaş, önce okullanndan, soora evlerinden, sonımda da ülkelerinden aynlmanın adı. "tnsanlar neden savaşır ?" somsanun yamtını henûz bümiyoriar. Onlar için savaşla korku iç içe. Savaşıve üyaşadılarBERAT GÜNÇIKAN Gözlen, denizi müjdeüyor. Ko- caman, duru ve çalkantısız bir deni- zi. Usulcacık sokuluyor insanlara. Yaşıyla çelişen gözlerini saklamı- yor. Korkusunu da. Yere düşen bir sandalyenin ya da hızla çarpan bir kapının sesi granatenin yani bom- balanmanın anımsatıcısı. Yüksek perdeden her ses, çocuk bedenini ince bir dal gibi sallıyor. Adı, Yasmina. Sarayovalı Hoçiç ailesinın dört çocuğundan biri. He- nüz on bir yaşında. Savaşa yaka- landığında ilkokul dördüncü sınıfta öğrenciydi. Sıra arkadaşlan düşmanı gibi gösterildiğinde şaka sandı önce. Arkası kesilmeyen bombalamalara karşı sıra arkadaş- lanyla oyunlan kesilmedi. Hep o şakanın sürdüğünü düşündü. Bir bomba evlerinin bahçesine düş- Jminin babası, kinünin annesi, kiminin arkadaşı, kardeşleri öhnüş Çerkezköy'deki Bosnah çocuklann. Hepsinin tek ortakyanı var. Savaş sürgünü olmak... tüğünde. bır sabah anne ve ba- bastnın peşinde, kent dışına doğru yürüyüşe geçtiklerinde bihnenin dışında bir şakayı yaşadıklannı an- ladı. Korku da işte böyle yerleşti gözlerine. Çerkezköy'deki Bosnaü göç- menler kampının yüzlerce ço- cuğundan biri Dzemel Selimoviç. Annelerinin kucagından alırup so- baya atılan çocuklan, peşlerisıra dolaşıp. "Sizi keseceğiz" diyen Sırplar'ı anlaüyor. On dört yaşuu delıkanlılıktan sayıyor olmalı ki, bütün konuşmalara katılıyor. Ken- disine sorulduk sorulmadık tüm sorulan yanıtlayabilmenin telaşı- babasını şiddet eylemi sonucu yiti-' ren, 1 l'i anne ya da babasının öldü- rülüşünü bizzat gören, 29'u bir a- nayete tanık olan, 16'sı kaçınlan, aynca tümü aç bırakılan, dayak yi- yen bu çocuklar UNİCEF için ge- neli temsil ediyor. Savaş yüzünden psikolojik travma geciren çocuk sayısının on milyonun üzennde ol- duğu varsayıhyor. Babamhapiste, haberin var mı? Senada Çanluşıç'in babası Kara- bağ'da hapiste. Henüz on yaşında olan Senada, hapisliğin ne olduğu- nu biliyor artık. Hapisteki adam- dan hiç haber alamamarun ne de- mek olduğunu da. Annesınin göz- yaşlanna bakıhrsa, babası öbnüş de olabihr. Savaşı önce insanlar konuşurken duyuyor Senada. Savaş ne demek- s. Çerkezköy kampı, Bosnab minik sûrgûnlerin yeni evleri. Burada yaşam daha güvenli ama daha zor. Biraz knskün burada yaşayan Bosnah çocuklar. Savaş bitİDce geri dönroek »tiyor hepsi. Ama arük hiçbir şey eskid gibi olmayaeak onlar içüu (Fotoğraflar: HAYRETTtN SAGANAK) nda. Tercüman Bukviç Mujo onun anlatü- klannı Türkçe'ye cevırmekte zorlanıyor. Söylediklerinin ne kadan gercek, ne kadan düş gücünün ürünü belli olmuyor. Dzemel'ın babası, savaştan beş yıl önce, hastalıktan öbnüş. Savaşın, bombardı- manın verdiği korkuyu, annesinin, anne- annesı ve kardeşlerinin sorumluluğunu üst- lenmek için görmezden gelmiş. Hep birlikte Foca'dan Makedonya'ya gecilmiş önce. Dört ay Makedonya'da yaşanılmış. Sonra Türkiye'ye, Kırklareü göçmen kampına yer- leşilmiş. Yedi yıllık temel egjtim okulunun son sınıfında yakalanmış savaşa Dzemel. Pekço- ğu Sırp olan sınıf arkadaşlanyla ilişkileri, ilk günlerde pek kesinüye uğramamış. Ama ne zamanki, kendi ailesinden olmasa da kom- şulannda, arkadaşlannın ailelennde ölümü görmüş, bütün dostluk duygulannı yitirmiş. Sekiz saat süren bombardımandan sonra beş gün bir odada oturup yeniden saldıra- caklar mı diye beklerken de arkadaşlığın nasıl düşmanlığa dönüştüğünü anlamış. Durmaksızın armonika çaldığı o beş gün bo- yunca, neden böyle olduğunu, savaşın neden çıktığını sormuş kendi kendine. Yamtını bu- lamamış. Şimdi, Dzemerin bütün isteği savaşın bit- mesi. Ülkesine geri dönecek. Foca'dan baş- ka bir yerde yaşamaktan yana değil. Dön- düğünde herşeyin eskisi gibi olmayacağını avaşın içinde yaşamak hele hele çocuk olmak çok zor. Savaşlar sanki sadece onlara karşı yapıhyor.. Okul yerine arkadaşlanndan kopup uzak ülkelere getiyor Bosnah çocuklar.. tir bilmiyor, insanlar neden savaşır onu da. Foca'dan hep birlikte Ka- rabağ'a doğru yola çıkıyorlar. Or- manda kalıyorlar birkaç gün, sak- lanıyorlar. Günlerce süren yolcu- luktan sonra vanyorlar Karabağ'a. Babası da orada yakalanıyor işte. Almir Drgo, on bir buçuk ya- şında. Önce ismini duyuyor sa- vaşın. "Foça'ya gelir mi savaş?" di- ye soruyor annesine. 'Yok' diyorlar önce. Aylardan şubat. Kimseler ınanmıyor savaşın aylarca, yıllarca süreceğine. Birileri el atar, büyüme- den durdururlar sanılıyor. Foça'ya biliyor. Bütün arkadaşlıldar geçmişte kal- mak zorunda. Yaşanılanlar unutulmaya- cak. Resmi olmayan kaynaklar, Bosna-Hersek savaşında ölen çocuk sayısırun onaltı binin üzerinde olduğunu kaydediyor. Hala süren bu savaşta büyük ihtimal, daha çok çocuk ölecek. Çünkü, 20. yüzyıl savaşlannda ço- cuklar hedefmi şaşırmış mermilerin kurbanı değil. Artık, çocuklara karşı savaş açılıyor. Bırina Dünya Savaşında toplam kayı- plardan yüzde beşini siviller oluştururken bu oranın İkınci Dünya Savaşı sırasında yüzde elliye çıkmış olması bu göriişü doğruluyor. Bugün süren kırkı aşfan savaşta sivillerin öliim oranı ise yüzde seksenlerin üzerinde. Bu oranın büyük bölümünü de kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. UNlCEFin raporlanna göre geçtığimiz on yıl içinde çeşitli savaşlarda bombalanma. mayın patlaması, yaylım ateş ve ışkence so- nucu ölen çocuk sayısı bir buçuk milyon. Aym nedenlerle dört milyon çocuk sakat- lanıp, organlan kesibp, beyinleri hasar gö- rüp, işitme yetilerini kaybederken, beş mil- yon çocuğa da yaşamını mülteci kamplan- nda sürdürmek düşüyor. On iki milyon ço- cuk da evsiz, barksız kabyor. Savaşın açtığı psikolojik yaralar ise yıne UNtCEFın raporlannda, Mozambik'te ye- rinden yurdundan edilen elb çocukla yapılan araşürmayla gösteribyor. 42'si anne ya da yirmi kilometre uzaklıktakı köye, anneanne- sine gidiyor Almir. O köydeyken savaş, Fo- ça'ya geb'yor. Annesini, babasını bulmak için geri dönüyor. Orman içlerinden yiirüye- rek ulaşmaya çalışıyor. Döndüğünde bakı- yorki evde kimse yok. Bir Sırp komşu yardım ediyor, buluyor ailesinı. Sonra hep birbkte tstanbul'a göçüyorlar. Kamptaki çocuklar. bugün Türk yetkili- ler istese de Türk okullanna gıtmiyorlar. Türkçe öğrenmek gibi bır ıstekleri de yok. Günleri bahçede oyun oynamakla geçiyor. Oyunlannın, neşeli çığbklan yok. Gen döne- bilmenin beklentisi içindeler. Başka ülkede geçirilen her gün onlara bıraz daha anlaoyor savaşı. Artık banşı öğrenmek istiyorlar... SiyanürekarşıMi(lilli\leıı destek Siyanürle altın çıkanlmasına karşı çıkan Bergamalılara Midilli Beledi- yesi'nden destek geldi. Midilli Belediye Başkanı Ayvalık'a gelecek... İZMİR (Cumhuriyet)- Siyanürle altın projesine karşı Bergama ve Edremitlilerin yürüttüğü mücadeleye Midilli'den de des- tek veribyor. Midilli Belediye Başkanı ve belediye yetkibleri, Ayvabk ve Burhanıye belediye başkanlannın daveti üzerine 5 Haziran tarihinde Dünya Çevre Günü ne- deniyle yapılacak etkinbklere kaülmak için Ayvalık'a gebyor. Bu arada Midilb Lisesi öğretmen ve öğrencileri, siyanürle altın üretme projesine karşı yüriitülen mücade- leye destek mesajı gönderdiler. Babkesir'in Havran ilçesıne bağb Küçükdere Köyü ve Bergama yörelerinde siyanürle alün üretme çabşmalannın yol açüğı tarüşmalara Yunanistan da katıldı. Ayvabk Belediye Başkanı Ali Nedim Cureli ve Burhaniye Belediye Başkanı Necmi Şen- gider, Midilli Belediyeler Birliği Başkanı Notis Panayiotou'u, 5 Haziran Dünya Çev- re Günü'nde Ayvahk'ta yapılacak etkinbk- lere katılmak ve siyanürle altın üretme ko- nusunu görüşmek üzere Ayvabk'a davet ettıler. Davete yanıt veren Midilli Belediye Başkan Yardımcısı Maria Bournou, 'Mi- dilli Belediye Başkanı Notis Panayıotou ve Belediye Danışmanı Spiros Galinos* ile bir- likte 5 Haziran tanhinde Ayvabk'a gele- ceklerini bildirdi. Bu arada Midilli Lisesi öğrenci ve öğret- menlennin oluşturduğu çevre grubu adına. Edremit Çevre Grubu'na gönderilen me- sajda. "Komşumuz olan Türkiye'nin Ova- ak ve Havran bölgelennde altın üretme te- sislerinin kurulacagını üzüntüyle öğren- dik" denilerek şu görüşlere yer verildi: "Ne yazık ki bu tesislerde kullanılacak olan siyanürle altın işleme tekniği, çevreye ve ekolojık dengeye zarar veren bir yöntem olarak bilinmektedir Gelecekte kesinbkle karşı karşıya kalacağınız bu tehlıkeye karşı sizin de harekete geçmeniz gerektiğine ina- nıyoruz. Bu, sızin olduğu kadar bizim de vazifemizdır. Bizi ayırdığj gibi aynı zaman- da bırleştıren Ege Denizi her yönden temiz tutulmalıdır. Ege Denızı'ndeki herhangı bir çevre kirlılıği, sonuç olarak her iki ülke- yı de etkileyecektir. Lütfen bu yazıyı imza- layıp bize gönderin. Bizunleiletişım kurun, böylece çevre kirbliği konusunda bilgi ve deneyimlerimizi birbirimize aktarahm." Öte yandan Burhaniye ilçesi doktorlan, Kütahya Tabip Odası ve İnsan Haklan Derneği'ne gönderdikleri mesajda çevre katliamına karşı yüriitülen mücadeleyi desteklediklerini bildirdiler. Burhaniye Ta- bip Odası Temsilcisi Opr.Dr. Kenan Tor- top.ve 15 doktorun imzaladığı mesajda şöyle denildi: "Bizler Burhaniye ilçesi doktorlan ola- rak kendi yöremizde çevre, doğa ve insana karşı yapılan saygısızbk ve haksızlıklara karşı mücadele yürütmekte iken ülkemizin diğer yörelerindeki aynı sorunlara karşı duyarsız kalamazdık. Dolayısı ile sizdn de içinde bulunduğunuz, çevre katbamına gösterilen mücadeleyi izliyor ve destekbyo- ruz. İnsan ve doğaya karşı tüm mücadele- nizde yanınızdayız." DÜNYA ÇİÇEKGISİ Dost ve müşterilerinin Kurban Bayramı'nı kutlar, mutluluklar diler. Hüsnü Altıniş Recep Erdoğan Güzelbahçe Sok. No: 9 Nişantaşı Tel.: 241 65 43 - 231 24 85 Fax: 232 61 24
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle