Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 HAZİRAN1993 SALI •••• CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 13
GUNCEL
CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
değil mi, becerebilir mi beceremez mi, kimilerinin umu-
runda bile değil. Kartvizite 'eski başbakan' yazmak var
ya, üç ya da beş ay olsun, yeter ki olsun diyerek başba-
kanlığa soyunan soyunana.
Hele son günlerde Cindoruk'un açtiğı moda aldı yürü-
dü. TBMM Başkanı, herhangi bir makama aday olmaya-
cağını söyledikten sonra milletvekillerinden gelen bas-
kının etkisiyle 'düşüneceğini, danışacağını, örgütü
dinleyeceğini' söylemişti. Şimdi çevreye bakın, ohooo,
düşünmeyi, örgütü dinlemeyi adaylığını ilan etmeden
önce baştacı eden edene.
örneğin Çiller. "Şu anda -tarih ikigün önce- dinlenme
ve düşünme aşamasmdayım " diyor. Çankaya'dan siya-
sal nezaket üslubuyla paparayı yedikten, genel başkarv
Itk zemininin AT ya da basın -medya- koridorları olmadı-
ğına dair baba nasihatı aldıktan sonra, hem düşünmeyi
hem de varlığinı nihayet anımsadığı delegelerle konus-
mayı aklına getirdi.
Tabii, Istanbul delegeleriyle konuşunca, yer gök düm-
düz, genel başkanlığın önü açılacak sanıyor.
Çağlar'da da hafif bir ağiz değişikliği gözleniyor. Ge-
çende -gazetecilerin yalancısıyız- aday olmayacağını
ilan etmesine karsın 'gefen baskılar karşısında yeniden
düşüneceğini' söylemiş. Bana göre, Çağlar basınla dal-
ga geçiyor. Bilinen tek gerçek: "Baba dan işaret gelme-
dikçe Çağlar parmağım oynatmaz."
Her aday aynı savtarı yineliyor. Bu, baskı diye söz et-
tikleri ya da tanımladıkları nasıl bir şey ki, ortalıkta gö-
rünmüyor, kanitı da yok.
Ne var ki, her birine baskı mı yapıyor örgüt? Kestirme
yoldan gidelim; DYP örgütü, acaba bir yerine beş, beş
yerine yedi genel başkan adayı çıksın diye, her akla ge-
lene, basında sözü edilene mavi boncuk mu dağıtıyor?
YaSHP?..
Cumhurbaşkanı Demirel'e, Ispartadönüşü uçakta ga-
zeteci, "genel başkan adaylannın "ışaref alabilmek için
karşılama törenlerinde tek kol sıralandıklarını" anım-
sattı.
Demirel'in yanıtında hafif eleştiri kokusu var: "Canım,
siz de kimseye hayat hakkı tanımıyorsunuz" dedi.
Dikkati çeken bir başka nokta, hemen her adayın SHP
ile koalisyonu sürdüreceğini söylemesi.
Ne çare, her aday, SHP ile koalisyona hazır görünüyor
ama, hiçbiri SHP'nin o kişinin başbakanlığındabir hükü-
mete girip girmeyeceğini araştırmıyor, bırakalım araş-
tırmayı, üzerinde bile durmuyor.
Oysa, SHP çevrelerinde esen havaya göre kimi sapta-
malar yapılabilir. örneğin, SHP kadrosu, Cindoruk'un
başkanlığında bir hükümete fazla sıcak bakmıyordu.
Hele Çiller'le... Daha bakanlığında -ortaklık hatırına
fazla ses çıkarmıyorlardı- itici davranışlanndan, konula-
rı -basının çizdiği portrenin tersine-bilmemesinekarşın
olmadık hareketlere girişmesinden 'bizar' kalmışlardı.
Arada bir başbakana da duyuruyorlardı.
Peki, ya Köksal Toptan? Beklenmedik girişimlerde
bulunarak sadece SHP'den değil, kimi başka çevreler-
den de olumsuz puanlar aldı. Geri çekmiş gibi görünü-
yor, fakat tasanyı bir kenarda tuttuğu söyleniyor. örne-
ğin, Kuran kurslarını bitirenlere ortaokul diploması
vermeye kalkışması, yabancı sermayeye -söylentiye
göre dinsel- okul açma iznini sağlamaya yönelmesi gi-
bi... Olaylar ve bir de DYP'de toplanmak koşuluyla
ANAP'la birleşmeden söz eder görünmesi... Şansına
gölge düşürecek bulutlann üzerinde toplanmasına ne-
den oluyor. "*
Gelecek pazar ya da pazartesi işler daha da açılacak
gibi görünüyor.
NOT: Yazılara kısa sûre ara veriyorum. Okurlann
Kurban Bayramı'nı Içten duygularta kırtJuyorum. C.A.
Kana kaıı intikam
OIAYLARIN
ABDBNDAKI
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
valandıklarından ortaya kay-
gı verici bir tablo çıkıyor. Şe-
riatçılar her kesimde örgütle-
niyorlar ve şiddet eğilimleri
bu çevrelerde gün geçtikçe
ağır basıyor. Refah Partisi li-
deri Erbakan bile bu eğilimle-
ri durdurmanın güçlüğünden
söz açmıştır.
Son yıllarda Muammer Ak-
soy, Bahriye Üçok, Turan
Dursun, Çetin Emeç, Uğur
Mumcu'nun birbiri ardından
öldürülmeleri, Türkiye'nin
nasıl bir tehlike karşısında
bulunduğunu vurgulayan en
çarpıcı göstergelerdir. Ne var
ki, bu göstergeler bile toplu-
mun laiklik ilkesini benimse-
miş kesimlerinde yeterli
uyanışı sağlayamamıştır.
Çûnkü her olaydan sonra yo-
ğunlaşan tepkiler zamanla
dağılmaktadır.
Karanlığa karşı toplumun
aydınlık kesimi yeterince ör-
gütlü değildir. Siyasal parti-
ter de oy kaygılan nedeniyle,
uygarlığın 'olmazsa olmaz'
koşulu olan laikliği yeterince
savunmaktan kaçınıyorlar.
Laiklik, cumhuriyet devri-
minin birincil koşuludur. Bir
gün bu ülke laiklik ilkesinin
yörüngesinden uzaklaştırılır-
sa, toplumu saracak karanlık
en başta kadınlanmızı boğa-
cak ve insanlıktan uzaklaştı-
racaktır. Şeriatı bir yaşam
biçimine dönüştürmek iste-
yenlere karşı çıkmak, bir si-
yaset değil, insanlık ve uy-
garlık borcudur.
21'inci yüzyıla 7 kala, laik
Türkiye Cumhuriyeti'nde şe-
riatın ayak seslerini duymak
nedemek?..
Iş işten gecmeden silkin-
mek gerekmiyor mu?
Bugün Kurban Bayramt'-
dır.
Bayramda 'hoşgörü' doru-
ğuna tırmanmalıdır. Böyle bir
günde şeriatçıların gazetele-
re saldırısını konu edinmek,
ayrıca bir üzüntünün kayna-
ğını oluşturuyor. • * *
Kohl: Utanç verici
Drç Habeıier Servisi - Alman-
ya Başbakanı Hdmuth Kohl,
Solingen kentinde 5 Türk'ün
yakularak öldürülmesini "Al-
manja ıçin yüz karası" olarak
nneledi. Solingen katliamına
dünyadan tepkiler de sürüyor.
\lmanya Başbakanı Kohl,
Büd gazetesınin bugün yayım-
lanacak sayıana verdiği demeç-
te. Solingen katliamryla ilgıü
okrak "Bu cinayet Almanya
içn yüz karası" dedi.
Soingen katıllerini saklayan-
lannve adakte teslim edilmele-
rmi engelleyenlerin suçlu duru-
na dişecekkrini bildiren Kohl,
dernecinde Almanlara, polis ve
adü makarrlara yardıma ol-
nalan cagnsında bulundu.
Koh." Almanlar olarak, Türk-
Amuı dosıluğunun zedelen-
nıeshe izin \ermemeliyiz" dedi.
İıgitere
Soingen katliamına ilişkin
fsüşneleri Jci gündür binnci
Seyfdanndan veren İngiliz ga-
zLelîn önceid gün Almanya'da
beş hn Türk ve Alman'm pro-
tstc göstensinı ve Türk basını-
nn tepkilerini fotoğraflarla
vınsttılar.
Sd eğilirnli The Guardıan
güEesi, üç ıssim kullandığı ya-
nn sayfahk "Türkler mısille-
meye hazır" başlıkh haberinde,
Almanya'da yaşayan 1.8 mil-
yon Türk'ün güvenlikleri konu-
sunda derin kaygjya kapıldıkla-
nnı ve AJman politikacılara
güvenlerini yitirerek kendilerini
korumak için silahlanmaya
başladıklannı ileri sürdü.
Bağımsız The Independent
gazelesi, birinci sayfadan verdi-
ği "Yangın bombası ölümleri,
AJmanya'nın geçmişini hortla-
tıyor' başhğjnı laşıyan haberin-
de Almanlann 1945'ten bu
yana ilk kez, bu derece büyûk
bir şok yaşadıklannı bildirdi.
Fransa
Pans muhabirimiz Mişel
Periman'ın bildirdiğine göre,
Almanya'daki Türkleri hedef
alan insanlık dışı olay, bayram
günü olmasına karşın, dün de
Fransız medyalannın günde-
minde baş yerini konıdu.
Radyo, TV ve yazılı basında
"ırkçı terörizm"in Almanya'da
kol gezdiğı vurgulandı.
Sol eğiümli Liberation gaze-
tesi, 1. sayfasında manşetten
verdiği haberde, "Almanya'da
sürüngen ırkçıhk"ı kınayarak
küçük Neonazi gruplann, son 2
yıl içınde düzenledigi eylemler-
de 2Û"den fazla kişiyi öldürdük-
lerine dikkat çekü.
AYDINENGtN
SOIİNGEN-SolingBn'de yan-
gın. Cumartesi akşamı ve
gecesi. Nazi kundakçılann öl-
dürdüğü beş Türk'ün acısı pek
taze. Durmuş Genç'in evinin
bulunduğu Untere Werner So-
ğağına açüan tüm sokaklarda,
yakındaki kavşaklarda öbek
öbek toplanmış Türkler var.
Gerginlik elle tutulur gibi. Ses-
sizce sohbet eder görünen 25-30
kişilik bir grup bir kıvıkun çak-
mışcasına patiayıveriyor. tkı üç
dakika süren bir gösteri başh-
yor. Bir başka köşede olay yeri-
ne uşüşmüş televizyon kanalla-
rmdan birinin kamerasının
karşısında konuşan bir ya da bir
kaç Türk birden taşkın bir öf-
keye kaptınyorlar kendilerini.
Haklı ve anlaşılabilir bir aayla,
kimi kez kınk dökûk, kimi kez
akıcı bir Almanca ile sesleni-
yorlar
- Peki, tamam, anladık. Şid-
dete karşı şiddet bir şey getir-
mez. Ama ne yapalım. Böyle
ellerimiz koUannuz bağh d\ı-
rup, bir gûn biziın evi de yak-
malannı bekleyelim mi ?
Bu haklı ve anlaşılabilir söz-
ler kamera ekibini çevrelemiş
Türk grubunu elektriklendiri-
yor. TV röoortaü birden küçük
bir gösteriye dönüşüyor.
Bir köşede bir kaç Türk bir
kaç Alman konuşuyorlar. Al-
man olanlanndan biri duyduğu
utanrcı dile getiriyor. Ardından
"Solingen'i lekeleyen bu saldın-
ya karşı bir şeyler yapmalıyız"
diyor. Genç bir Türk haykın-
yor
- Bir şey evet. Ama Almanla-
ra unutamayacaklan bir ders
olacak bir şey, diyor.
Alman poüsi tedirgin. Bir mi-
sillemeden, bir karşı şiddeteyle-
minden korkuyorlar. Alman
politikacılar birbiri ardına TV
ekranlannda boy gösterip
üzüntülerini büdiriyor ve ekli-
yorlar. "Türk hemşerilerimi-
zin sükûnetlerini konımala-
ğimiz bir Alman gazeteci kala-
balıktan birine soruyor:
-Yani ne ? Ne yapacaksınız ?
Yanıt sorunun yöneldiği kişi-
den değil, bayrağa sanlmış.
"slogan attıncTdan geliyor:
- VVir werden auch brands-
tifften... Biz de kundaklayaca-
&z...
Alman meslektaş endişe ile
bize bakıyor. Biz de ona...
TV kamerası önünde birden
küçük bir gösteriye dönüşen ey-
lemin sloganı, akşam saatlerin-
de Solingen kiliselerinden yük-
selen çan seslerine kanşıyor:
- Allahüekber Türkiye...
Az ötede akşam karanlığmı
yaran bir ateşin çevresinde top-
lanmış ilerici Türkler bağınyor:
- Yaşasın uhıslararası daya-
nışma ! Yaşasın halklann kar-
deşliği...
Ama az ötede bir başka Türk
grubu yürüyüşe geçmiş. Biri
sloganlara önderlik (!) ediyor:
-Tekbiiiiir!
Küçük yûrüyüş kolu yanıüı-
yor:
-Allahüekber...
Beş Türk'ün yakılmasına du-
yulan haklı öflce Solingen so-
kaklannda Hıristiyan Almanla-
ra karşı Müslüman Türklerin
hınç ve duşmanlık dolu gösteri-
besleyen bir irin topağı kaban-
yor. Patlarsa yıllar boyu siline-
meyecek zehirli tohunîlar yeşe-
recek bu çıbandan. Patlarsa...
Pazar günij telekslerden,
fakslardan haberler akmaya
başlıyor: Solingen'i Köln'ebağ-
layan otoban kesilmiş... Solin-
gen'de otomobiller parçalan-
mış... Solingen'de sokaklar
"Kana kan intikam" diye çınh-
yor... Solingen'de çatışma...
Solingen..
Tarih- . w
hakh tepkilerin nasıl
sine dönüşüyor. Alman, Türk, haksız intikam eylemlerine, na-
Italyan, Yunan, Portekizli, sıl utanç verici öç alma vahşet-
Fash...Aklıbasındaolaninsan- lerine dönüştüğünün sayısız
lar endişeli. Solingen bir şeylere örneğiyle dolu. Solingen böyle
gebe. Solingen'de Nazi saldır- olmamalı. 2000 yüına yedi kala
ganlığını bnamak yerine, halk- ne Alman halkı, ne Türk halkı
lann halklara düşmanlığını böyle bir utanahaketmediler...
Alnıanya'daTürkler ayakta
n...
Eğer yukanda aktardığimız-
dan ibaret kalsaydı bu küçük
mitinglen, bu yerel protesto ey-
lemlerini ve eylem önerilenni
bu notlara aktarmaya gerek
kalmayabilirdi.
Ama birden patlayıveren bir
miüngın önüne geçmiş biri hay-
kırmaya başlıyor.
- Kana kan intikam...
Kalabalık bu slogana
yor:
- Kana kan intikam.
Sloganı Almancaya çevirdi-
Baştarafi 1. Sayfada
düzenledi ve Türkleri "şiddete
şiddetle karşılık vermemeye"
çağırdı. Kinkel, Almanya'da
bu tür olaylan önlemek için el-
lerinden geleni yapüklannı söy-
ledi, ama gelecekte de böyle bir
olayı önleyecek araçlara henüz
sahip olmadıklannı itiraf etti.
Schnoor ise Türklerin yerel se-
çim ve vatandaşlık haklannı
gündeme getirerek artık Türk-
lerin topluma entegrasyonu-
nun hızla sağlanması gerektiği-
ni vurguladı. Almanya'daki
Türkler, Cumhurbaşkanı Rk-
hvd von VVeizsaecker ya da
Başbakan Helmut Kohl'ün tele-
viz>ondan halka hıtap etmesini
boşuna beklediler.
Soruşturmayı yürüten Fede-
ral Başsavcılık, halktan 120
kadar ihbar aldıklanru ve bun-
lan değerlendirdiklerini bildiri-
yor. İhbarlar arasında faillerin
yakalanmasını sağlayacak sı-
cak ipucu yok. Polis, Solingen
yöresindeki dazlaklar arasın-
dan gözaltına aldığı şahıslan
sorgulama>ı sürdürüyor. 100
bin marklık ödülün aşın sağ
çevrelerin içinden ihbar sağla-
ması umuluyor.
Solingen'deki olayda ağır ya-
ralanan 15 yaşındaki Bekir
Genç, hâlâ hayaü tehlikeyi atla-
tamadı. Diğer yaralılar. Solin-
gen Hastanesi'nde tedavi edili-
yor. Alman Meclis Başkanı
Rita Süssmuth ve Çalışma Ba-
kanı Norbert Blum önceki gün
yarahlan ziyaret etmişlerdi. Ya-
kılan evden sağlam çıkan Türk-
uyu- lerisebiroteleyerleştiler.
Önceki gece Solingen kenti
Amerika'daki Los Angeles
olaylannı hatırlatan şiddetli ey-
lemlere sahne oldu. Çoğu Türk
gençlerinden ve civar kentler-
den gelen Alman eylemcilerden
oluşan 300 kişilik bir grup şeh-
rin çeşitli yerlerinde ateşler yak-
tılar, bazı arabalan ateşe verdi-
ler, telefon kulübelerinı ve
otobüs duraklanm tahrip etti-
ler. Şehir merkezinde elliyi aş-
kın dükkânın camekânlan indi-
rildi, az sayıda dükkân yağma-
landı. Solingen pohsının bütün
eyaletten takviye güç alması ve
olaylara copla müdahalesi üze-
rine eylemciler dağıldı. Gözaltı-
na alınan 17 Türk daha sonra
serbest bırakıldı. Savaş yerini
andıran Solingen'de 1 milyon
marklık maddi hasar meydana
geldiği bildiriliyor.
Eyîemler dün sabah da de-
vam etti. Türk bayraklan ve
Mehter MarşTyla yola çıkan
Türk gruplan otomobilleriyle
Solingen çevresindeki otoban-
lan trafığe kapatülar. 150 kişi-
lik bir grup Köln-Bonn Havaa-
lanı'na giden otabanda oturma
grevi başlatu ve yolu trafığe ka-
padı. Yolcular uçaklannı kaçı-
nrken Türkler kuyrukta bekle-
yen Almanlarla tartışülar ve
taleplerini dile getirmek üzere
televizyon ekipleri çağırdılar.
Polis, bu olaylar karşısında ça-
tışmaya meydan vermemek için
seyirci kalmayı yeğledi.
Solıngen'in bağlı olduğu Ku-
zev Ren Vestfalya Eyaleti tçiş-
leri Bakanı Herbert Schnoor ve
Türkı>;e'nın Bonn Büyükelçisi
Onur Oymert, oturma grevi ya-
pan Türklerle konuşarak onlan
eylemi sonuçlandırmaya ikna
ettiler. Havaalanı ile Lufthansa
yetkilileri, Türkleri daha sonra
havaalarunda misafır etti ve ka-
nnlannı doyurdu.
Dün öğleden sonra kent mer-
kezine toplanan ve çoğunluğu-
nu Almanlann oluşturduğu 5
bin kişi, protesto yürüyüşü yap-
tı. PKK'h, Dev-Sol'culann ve
aşın sağa Türkler arasında aü-
lan sloganlar yüzünden taşh-
sopajı çatışma çıkü. Çaüşmalar
polisin müdahalesiyle sona er-
dirildi. Olaylarda ikı polis ve bir
çocuk yaralandı.
Bu arada Solingen Emniyet
Müdürlüğü önünde toplanan
bin kadar Türk "Nazi kanı isti-
yoruz" diye bağırdılar.
Almanya'nan Syke kasaba-
sında bir Türk ailesi otomobili-
nin içinde Dazlaklar tarafından
taşlı saldınya uğradı. 20 Türk
genci bunun üzerine bir Dazla-
ğın evini basarak tahrip etti.
Cenaze törenleri
Sohgen'de öldüriilen Türkler
için perşembe günü kentte ve
Köln'de iki ayn cenaze töreni
düzenlenecek. Cenazeler tören-
lerden sonra toprağa verümek
üzere Amasya'ya göndenlecek.
Almanya'da korku
Solingen şokunu atlatama-
yan Alman toplumu, şimdi de
Türklerin protesto eylernlerinin
şokuyla sarsıhyor. Almanlar
olaylann Urmanmasından ve
ABD'yi andıran boyutlara
ulaşmasından korkuyorlar.
Gösterilerin bugün de sürme-
si bekleniyor. Eğer Aachen
Üniversite Hastanesi'nde yo-
ğun bakımda can çekişen 15
yaşındaki Bekir ölürse Alman-
ya, daha büyük patlamalara
sahne olabilir.
GOZLEM
UĞURMUMCU 20Martl983
• Baştarafi 1. Sayfada
için başarılar diliyorlar, bu arada, açıklamak istedikleri
görüşleri ya da dilekleri varsa bunları da kongresi yapı-
lan partinin bayrağma sarılı kürsü üzerinde kamuoyuna
rahatça sunuyorlar.
Demokrasi, eğer çok partili bir temele dayanıyorsa,
partiler birbirleriyle "barış içinde bir arada yaşamak"
zorundadırlar. Partiler arasında uygarlık köprüleri ku-
rulmazsa, siyasal hayat, kısa sürede arap-saçına berv-
zer, düşünce farklılıklarına dayalı çatışma ve çekişmele-
rin yerini kişisel kinlerin oluşturduğu uğursuz kavgalar
alır.
Bizde böyle olmadı mı?
Italyan Komünist Partisi'nin kongresinde konuşan
Cumhuriyetçi Parti, herhalde siyasal görüşlerinden hiç
ödün vermiş değildir. Komünist Parti lideri Berlinguer'in
elini sıktıktan sonra orak-çekiçli kürsüde, alkışlar ara-
sında konuşan Hıristiyan Demokrat Partililer herhalde
Hıristiyan demokratlığından vazgeçmedi.
Bu bir uygarlık sorunudur. Demokrasi bir 'uzlaşma re-
jimi'\se ayrı ayrı görüşlerin, bir anayasal çerçeve içinde
uzlaşması ve bu uzlaşma sürecinde uygarca diyalogla-
rın kurulması zorunludur.
Bizde, demokrasiyi, çok partili hayatı, kördövüşü hali-
ne sokan bin bir türlü neden vardır. Fakat, herhalde bu
nedenlerden biri, hoşgörü yoksunluğudur. Siyasal ha-
yatı gerginlikler içine itmek, karşılıklı görüşleri neredey-
se bir kan davası çekişmesine sokmak bize bugüne dek
çok pahalıya mal oldu. llerisi için bu konuda ders alınır
mı, bilmiyorum.
Türkiye'de, karşıt ideolojik görüşler öyle noktalara sü-
rüklenmiştir ki, bu gerginlik ortamından kolay kolay sıy-
rılmak da olanaksız hale girmiştir. Solcu musun? Ta-
mam. Sovyet ajanı, Moskova'nın adamı, KGB'nin satılık
maşasısın. Sağcı mısın? O da tamam. Amerikan uşağı-
sın. CIA'nin ajanısın, işbirlikçi kapitalizmin hizmetkârı-
sın.
Böyle olanları yok mu? Var, elbette var. Ama sağcı
olup, CIA ajanı olmayan, solcu olup KGB ajanı olmayan
yoksa, işimiz bitik demektir, herkes birbirini ya CIA ya da
KGB ajanı olarak görür, siyasal olaylar da casuslar sa-
vaşına döner, olur biter?..
Yok yok toplumu bu gerginliklerden kurtarmak gere-
kir. Demokrasi liberal kapitalist düşünce ile sosyal de-
mokrat-sosyalist düşünce arasında bir tahteravallide
yaşar. Bunun sağında ve solunda da düşünceler olur.
Fakat, ana merkez. liberal kapitalist sağ ile sosyal de-
mokrat sol arasındadır. Liberal kapitalizm ve sosyal
demokrat-sosyalist düşünceler, zabıta vakalan' değil-
lerdir. Bunlar, her toplumda sosyolojik tabanları bulu-
nan ve özgürce örgütlendiği ve uygarca temsil edildiği
ölçüde demokrasiyi yaşatan, Batı demokrasisini, Batı
demokrasisi yapan temel dayanaklar ve kaynaklardır.
Karşıt görüşleri uygarca tartışabilecek kadar kendin-
den emin, karşıtlarına saygı duyacak kadar hoşgörülü
siyasetçiler olmazsa, demokrasi de olmaz. Olmayınca
da demokrasi, bir küfür yarışına, külhanbeyliğe, düzeyi
düşük polemiklere konu olur.
Ve sonra iş 'karakolda biter'. Artık işleri karakoldan
önce çözmek gerekmiyor mu?
Inöııii, Kohl'üuyardı
Yurda yaygın 185 şubesiyle, çağın koşullarını yakalayan
çağdaş bankacılık anlayışıyla, daima yükselen grafıgiyle
"Doğru Banka" Şekerbank'tır. Şekerbank'ın size sunacağı
çağdaş avantajlardan yararlanın. Şekerbank olanaklarıyla
tanışın. "Doğru Banka" ile çahşmanın farkını yaşayın.
ŞEKERBANK
D O Ğ R U B A N K A
Haber Merkezi - Solingen
katbamına tepkiler Almanya'-
da yer yer şiddet eylemlerine
dönüşürken Başbakan Velali
Erdal Inönü. Türk yurttaşlan-
na, "Tepkilennizi yasal sınırlar
içinde gösterin" çağnsı yaptı.
İnönü, dün Alman Başbakanı
Hefanut Kohi'e bir mesaj gönde-
rerek "Verdiğiniz güvencenin
hemen ardından bu facianın
yaşanması bizi endişeye sevk et-
miştir" dedi. Cumhurbaşkanı
Sateyman Demirei de Kohi'e
gönderdiği mesajda, ırkçı saldı-
nlara karşı "ciddi ve süratli"
önlemler abnmasıru istedi.
Demirel'in tepkisi
Saldınlann Almanya'da ya-
bana düşmanlığının artık ne
kadar üzücü boyutlara ulaştığı-
nı gösterdiğini vurgulayan
Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel, "Olaylar karşısında Al-
man halkının gösterdiğj duyar-
lıhk, Alman devlet adamlannın
kararhhğı ve saldırgınlann bir
an önce yakalanarak adalet
önüne cıkartılmalan için sarfe-
dilen çabalar tesellimiz olmak-
tadır" dedi.
Solingen'deki vahşi kundak-
lama olayına Almanya'da ya-
şayan Türklerin tepkilerinin
gjttikçe artüğına dikkat çeken
Başbakan Vekili Erdal İnönü,
"Bu tepkilerin belirli ölçüleri
aşmaması gerekir. Tepki göste-
rirken karşı tepkiye yol açacak
şiddet hareketleri olursa, bu is-
tenen sonuca varmaz. Devam
sdip giden bir ayrüık havası or-
Köyde acılı
bekleyiş
CEMtLCtĞERİM
taya çıkar. Bunu istemiyoruz"
diye konuştu. Almanya'daki
vatandaşlann huzur, can ve
mal güvcnflğTÎ$nde yaşamala-
nnı istediklerini ifade eden İnö-
nü şunlan söyledi:
"Bu ancak bir ahenk ortamı
içinde devam eder. Bu aşın ör-
gütler insanlar arasmda aynhk
yaratmaya çahşıyorlar. Türk
vatandaşlannın oradan gitme-
sini isüyorlar. Böyle bir geliş-
meyi Alman hükümeti ve ora-
daki Almanlann çoğu istemi-
yor. Oradaki vatandaşlann
çüvenliğini ve orada kalmalan-
nı sağlamak Alman hükümeti-
nin başlıca görevi. Orada yaşa-
yan herkes buna katkı yapmalı.
Oradaki vatandaşlanmıza ses-
leniyorum, tepkinizi gösterir-
ken yasal sınırlar içinde kahn.
Demokratik tepki doğal hakkı-
nızdır. Ama yasal sınırlan aş-
mayın."
Dışişleri Bakanı Hikmet Çe-
tin ise Almanya Dışişleri Baka-
nı Klaus Kinkel'e bir mesaj
göndererek, Almanya'da yaşa-
yan Türklerin can güvenliği için
daha etkili önlemlerin alınması-
nı istedi. Çetin, "Bu önlemlerin
basında gelen, siyasi tutumu ve
etnik kökeni ne olursa olsun,
şiddeti bir politika olarak be-
nimseyen sağ veya sol terör ör-
gütlerini destekleyen bütün
örgütler ve gruplar hakkında
kanuni tedbirlerin alınmasıdır"
görüşünü dile getirdi.
Dünya Türkleri Konseyi
TBMM Parlamento Destek
Grubu Başkanı DYP Niğde
Milletvekili Rıfat Yûzbaşıoğlu
dün yapüğı açıklamada, Solin-
gen katliamının insanlık tari-
hinde Almanya için 'kara bir
leke' olarak kalacağını söyledi.
Insan Haklan Demeği Istan-
bul Şubesi'nce yapılan yazıh
açıklamada da Almanya'daki
Türklere yönelik son saldınnın
parlamentoda yabancı sığın-
maalara zorluk getiren yasanın
kabulü ile aynı günlere rastla-
nın
TAŞOVA - Almanya'nın So-
ligen kenünde Neonaaler ta-
rafından kundaklanan evle-
rinde yanarak feci şekilde _ __
yaşamlannı yitiren 5 gurbetçi- maarun'İİginç^rdüğu'belırûİe-
bayramın son rek şöyle denildi:
"Devletler de ırkçıhğı destek-
lemektedir. Bizler insan haklan
savunuculan olarak. ırkçılığa
dünyanın her yerinde karşıyız.
Solingen'deki vahşi saldınyı,
Almanya'da faşizmin yeniden
gelişme çabalannın ürünü ola-
cenazeleri Dayramın son
günü (cuma) Mercimek Köyü'n-
de toprağa verilecek.
Almanya'nın Mölln'den son-
ra Solingen kentinde meydana
gelen ırkçı saldın sonucu ya-
şamlannı yitiren Güisüm Ince
(27), Hatke G«nç (18), Hûlya
Genç (9), Saime Genç (8) ve Gû-
Bstan Yûksel Öztürk'ün (12)
cenazeleri için ilk tören Tasova
rak değerlendiriyor ve şiddetle
protesto ediyoruz."
ılçesınde yapüacak. Cenazeler 'Irkçdlğa gÖZ VUmuhiyor'
daha sonra Mercimek Köyü'- *
ndekı aile kabristanüğında top-
rağa verilecek.
Taşova Kaymakam
CHP Genel Başkan Yardım-
cısı tstemihan Talay ise dün
partisinin genel merkezinde dü-
zenledigi basın toplantısında,
Solingen'deki katlıamda Al-
man yönetiminın ırkçıhğı teşvik
eden politikasının yattığını sa-
Vekili
Aziz Koç, dün Mercimek
Köyü'ne giderek Nazi saldınsı
sonucu feci şekilde ölen 5 gur-
betçinin ailesine başsağlığı
diledi. Taşova Kaymakam Ve- vundu. Talay, Almanya'nm
kili Aziz Koç, çabşmak için Ç
0
^ iyi eğitilmiş polisine karşın
Almanya'ya giden Genç ailesi-
ı r k c ı
saldınlan önleyememesini
nin böyles'ine korkunç faciaya eleştirerek "Bu Alman yöneti-
kurban gitme'erinden dolayı ™
m n
zaafıyeti değil, ırkçıhğa
üzüntüsünü dıle getirdi. ' 8°
z
yummasıdır" dedi.