Katalog

SAYFA CUMHURİYET 5ARALJK1993PAZAR HABERLER MesutYılmaz'ın bütçemaratonu •ANKARA(ANKA)- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. 8 aralıkta 1994 bütçe yasa tasansı üzerinde yapacağı konuşmayla Başbakan Çiller'in 'çelişen açıklamalanndan' örnekler vererek ekran aracılığıy la hükümeti halka şikayet edecek.TBMM Genel Kurulu'nda partisi adına yapacağı bütçe yasa tasansı üzerindeki konuşmaya aralıksız hazırlanan Mesut Yılmaz. rahatsız olduğu dönemlerde evınden çıkmamayı yeğlerken danışmanlanyla bütçe konuşması üzerine hazırlıklannı sürdürdü. Mesut Yılmaz, konuşmasına son şeklını vermeden önce Plan ve Bütçe Komisyonu'nun ANAP"lı üyeleriyle bir toplanü yapacak. Toplantıda milletvekıllerinın görüşlerini alacak olan Yılmaz, aynı zamanda komisyona sevk edilen vergi paketi hakkında partinin sergileyeceği tavırla ilgili komisyon üyelerini bilgilendirecek. Yolsuzluksınav SOPUSU oldu • ANKARA (ANKA)- Rüşvet ve yolsuzluk olay lannın v a> gınlığı, bakanlıklan. mevzuatlannda yeni düzenlemeler > apmak zorunda bırakıyor. Rüşvet ve yolsuzlukla mücadele sonunda sınav sorusu oldu. Milli Eğitim Bakanlığı Rüşvet Kurulu Yönetmeliği'nde yapılan son değişikliklerarasında. müfettişlık yeterlik sınavına katılacak adaylara yöneltilecek sorulara 3628 sayılı 'Mal Bildinminde Bulunulması. Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Yasası' da dahil edildı. Öğretmenleri.okul yöneticilerini \e bakanlık birimlerini denetleyecek Milli Eğitim Bakanlığı müfettişliğine aday olanlar, bu değişiklik uyannca diğer konulann yanı sıra Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Yasasf yla ilgili sorulan da doğru yanıtlamalan durumunda başanlı sayılacaklar. Töpkkadınının poljtikadaki yeri • İZMİR (ANKA) -Türk Kadınlar Birliği'nin İzmir'de gerçekleştireceği panelde kadın parlamenterler. Türk kadınının politikadaki yerini tartışaçak. Türk Kadınlar Birliği İzmir Şube Başkanı Sermin Akman'ınyerdiği bilgiyegöreİsmet İnönü KültürSanat Merkezi'nde bugünsaat 14.00'te başlayacak'Kadın. Ekonomi ve Sıyaset' konulu panelde, Işılay Sayeın, İmren Aykut, Demetlşık.CHP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Birgen Keleş ile İktisatçı Doç. Dr. Meryem Koray konuşmaa olarak katılacaklar. Edibai:İttifaka HaziPD •KAYSERİ(AA)-Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali, yerel seçimler öncesi. benzer inançlan temsil eden partilerin ıttifak yapmalan için halktan baskı geldığini kaydederek "Biz hertürlü ittifaka hazınz" dedi. Aykut Edibali, Kayseri'de düzenledıği basın toplantısında, bölücü terörün klasik askeri yöntemlerle önlenemeyeceğini öne sürdü. Edibali, "Teröre, aynı dili konuşan birorganizasyonla cevap vermek gerekir. Terörü önlemek için özel güvenlik ve istihbarat teşkilatı kurulması gerekir" dedi. Karayalçın'ıikna bnifîngi • ANKARA (UBA)-SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, Kamu Ortaklığı Yüksek Kurulu'nda (KOYK) bir süredir ımzasını bekleyen Süt Endüstrisı Kurumu'nun (SEK) satışına ilişkin karan bir türlü imzalamazken Kamu Ortaklığı İdaresi (KOİ) Başkanvekili Can Yeşilada vekalabahkbirKOİ uzmanından SEK, petrol sektörü ve zorunlu tasarruf kesintilerinin durumu hakkında brifing aldı. KOİ merkez binası toplantı salonunda gerçekleştırilen brifingde Karayalçın'a SEK'in satıştan öncekı kar-zarar durumu, SEK'in varhklan. satışa çıkanlan işletmelerin durumu ve alıcılar hakkında bilgı verildiği öğrenildi. Ecevit, RP'nin kendi bayrağıyla Kürt bayrağını bütünleştirmeye çalıştığını söyledi RP afişiııde Kürt bayrağıİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- DSP Genel Başkanı Bûlent Ecevit. Re- fah Partisi'nin kendi bayrağıyla PKK bayrağını bütünleştirmeye çahştığını ve bölücü akıma ödün verdiğini söyledi. Ecevit. Güneydogu'da RP posterlerinin sol üst köşesine "Kürdistan bayrağTnın renklerinin eklendiğini belirtti. RP Ge- nel Başkanvekili Abdüllatif Şener dü- zenledıği basın toplantısında Ecevit'in iddialannı yalanlayarak, bayraklann MHP'nin bir komplosu olduğunu ileri sürdü. DSP Genel Başkanı Ecevit partisinin Buca'da düzenlediği mıtinge katıldı. Ecevit. burada yaptığı konuşmada gü- venlik sağlanamadan yapılacak yerel seçimlere gidilirken bazı partilerin bölü- cü akıma ödün yanşına girdiğini belirte- rek "Bunun ilk ömeği, RFden geldi. Gü- nevdoğu'da RP şimdi kendi bayrağı ile bölücü akımın bauağını bütünleştirmeve çauşıyor" dedi. Yerel yönetim secimleri öncesinde bölücü terörün tıımandığını belirten Ecevit. "Böyle bir ortamda \ apılacak ye- rel yönetim seçimlerinde secmen iradesi- nin özgürce belirlenmesi beklenemez. Üç ayda bu ortam değiştirilemez" diye ko- nuştu. Sandık güvenliğinin sağlanması- nın kuşkulu olduğunu belirten Ecevit. seçimlere kısa bir zaman kalmasına kar- 'RP bÖIÜCÜIere ÖdÜn VePİyOP'DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. Buca'da düzenlenen mitingde RP'yi bölücü akımlara ödün vermekle suçladı. Ecevit, "Elimizde o bölgeden gelen bir naylon RP posterinin fotoğrafı var. RP ambleminin sol üst köşesine Kürdistan bayrağının renkleri eklenmiş" dedi. şm kampanya döneminin başlamama- sına dikkatleri çekti ve 3 ayın devletle halkın banştınlmasına yetmeyeceğini söyledi. "Böyle bir ortamda, bazı partiler de açıktan \eya örrülü olarak, bölücü akıma ödün yanşına girişebilirler. Elimizde o bölgeden gelen bir naylon RP posterinin fotoğrafı var. Bu posterde. RP ambleminin sol üst köşesine Kürdis- tan bayrağının renkleri eklenmiş. İki yıl önce TB.MM'deki and içme toplantısın- da bu renklerin kürsüye getirilmesine sert tepki gösterenler arasında RP millehe- killeri de vardı: ama şimdi RP, kendi bay- rağı ile bölücü akımın bayrağını bütün- leştirmeye kalkışı\or. Hükümet ise soru- na, Meclis'teki pârtilerle değil. bazı aşi- ret reisleriyle görüserek çözüm arıyor. Bu, devletimiz için utanc \erici bir du- rumdur." TSK'nın smırötesi operasyonlanna da değinen Ecevit. şöyle devam etti: "Güzel, yapılsın. Bölücü örgütün kampları yerle bir edildi, yalnız Zahre'yi \uramadik deniyor. Oysa bölücü örgütün asıl gücü Zahre'de. O bölgeye giden ga- zeteciler, bölgeye giremediler. Talabani'- nin, Barzani'nin adamları bile Zahre'ye onları götüremedi \e Türkiye de Zahre'yi havadan vuramadı. O halde nasıl biz ör- gütün Kuzey Irak'taki kaynağuıı kurut- tuk diyebiliyorlar?" Ekonominin içine sürüklendı- ği çıkmazdan ve bölücü terördeki tı- rmanıştan ANAP'ın. SHP-DYP or- taklığı kadar sorumlu olduğunu belir- ten Ece\it. "O vü/dendir ki ANAP, ikti- dar süresinin dolmasına bir yıl kala, ikti- dardan kaçmıştır. Şimdi ANAP, uzman- ları toplayıp ekonomiyi 3 ydda düzlüğe çıkaracak bir iktidar programı hazırlı- yormuş. ANAP iktidarda 3 yıl değil, 8 yıl kalmıştı. O 8 yüda aklı neredeydi" diye sordu. Halkın ANAP ve SHP-DYP ör- taklığındun umudu kestiğini savunan Ecevit. bu partilerin yarattığı çaresizlik duygusu ortamında RP'nin kendini ça- re gibi göstermeye çalıştığını belırterek "Refah Partisi'nin adil düzen reçetesi bir saçmalık dizLsidir" dedi. Bülent Ecevit, konuşmasında SHP'yi de eleştirirken bu partinin belediyecilik- te başansız sınav verdiğini, sosyal de- mokrasiye yolsuzluk ve rüşvet kavram- lannı bulaştırdığını söyledi. RP Grup Başkanvekili Abdüllatif Şe- ner, dün düzenlediği basın toplantısın- da. Ecevit'in partisine yönelttiği suçla- malann anımsatılması üzerine. ıddia konusu posterlerin Refah Partisi'ne yö- nelik "siyasi komplo" olduğunu söyledi. MHP'nin komplosu Şener. Ecevit'in sözlerinın RP ile ılgısı olmadığırıı, iddia konusu posterleri belli merkezlerin kendi kendine basıp dağıt- tıklannı kaydetti. Şener. "Kendi kendile- rine basıp dağıttıkları şev lerden dolayı da genel merkezimizin dtşında, oluştunılan bu bayraklardan bize vönelik hedef alan- ları da ve bunu kullananları da, gerekli hukuki \ollara başvurarak cezalandırma yoluna gideccğiz" dedi. Şener, "Belli merkezlerden neyi kaste- diyorsumız?" sorusuna ise, "Partimizin dışındaki birtakım mihraklar" yanıtını verdi. Şener, bu mihraklann kimler ol- duğunun sorulması üzerine de. "MHP yapryor" dedi. Yerel seçim güvenliği için alınacak önlemleri belirleyecek komisyon çalışmalannı bitirdi Güneydogu'da 6 günışığında'seçim • Mehmet Gölhan başkanlığındaki komisyonun önerdiği önlemlerden biri de oy verme işleminin "günbatımından önce" ' tamamlanması. DOĞAN AKIN ANKARA - Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da seçim güvenliğinı sağlamak için ahnacak önlemleri belirlemek amacıyla oluştunılan komisyon, çalış- malannı tamamladı. Milli Savunma Ba- kanı Mehmet Gölhan başkanbğındaki komisyonun Başbakanhğa önerdiği ön- lemler arasında. Doğu ve Güneydoğu'da oy verme işleminin "günbatmından önce" tamamlanması da yer alıyor. Böl- gedekı seçim sandıklannın, oy aynm ve sayımı yapılacak merkezlere helikopter- ler ile götürülecekleri bildiriüyor. • Gölhan başkanlığında oluştunılan komisyon. 1994 mart ayında yapılacak genel yerel seçimler için Doğu ve Gü- neydoğu'da alınacak önlemleri. "seç- men", "aday". "propaganda" ve "san- dık" güvenliği çerçevesinde değerlendir- di. Çalışmalarda. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, güneşin daha er- ken batüğına dikkat çekildi. Bu noktayı dikkate alan komisyon üyeleri, oy ver- me işleminin bu bölgelerde daha erken bitinlmesı ilkesıni benimsedi. Buna gö- re. Doğu ve Güneydoğu'da oy verme iş- lemi süresi "iki saat" geriye cekilebile- cek. Yetkililer, oy verme saatınin Türki- ye genelinde geri çekilebileceğini, ancak Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde gü- neşin daha erken battığı dikkate alına- rak. özel bir düzenlemeye gıdilebileceği- ni bildirdiler. Helikopterler sandık taşıyacak Adlannın açıklanmasını istemeyen yetkililer, her mezra ve köye sandık ko- nulmayacağına işaret ettiler. Komis- yonda benimsenen ilkeye göre, mezra- lar ve çok küçük nüfus yoğunluğu dü- şük bölgelerdeki seçmenler. bir gün önce. güvenlik güçlerince korunan oto- büsler ve askeri araçlarla merkezlerde toplanacak. Bu seçmenler, oy verme iş- lemleri tamamlandıktan sonra, yine gü- venlik güçlerinın refakatinde ikamet- lerine götürülecekler. Komisyon çalı- şmalannda, Seçim Yasasfndaki, gü- venlik güçlerinin seçim sandıklanna be- lirli bır mesafeden daha fazla yaklaştın- lmaması hükmünün de değiştirilmesi konusu ele alındı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki seçim sandıklannın, helikopterler ile oy aynm ve sayım işlemlerinin yapılacağı merkezlere taşınacağı bildirilıyor. Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe, RP Grup Başkanvekili Şevket Kazan'ın önerisi doğrultusunda. Doğu ve Güney- doğu'da seçimlere kaülacak adaylann, "ana dilde" propaganda yapabilmeleri- ne olanak sağlanmasmın, yasalar açı- sından mümkün olmadığını söyledi. Başbakan Tansu Çilier, Adnan Menderes \cTurgut Özal'ın mezarlannı ziyaret ederek, dua etti.(Fotoğraf: AA) ÇUIer'den, Ozcdve Menderes'e dua ÇiDer, Menderes'in anıt mezanndaki özel defteri de imzaladıl Fotoğraf: AA) İstanbul Haber Servisi- Başbakan Tansu Çilier, Holiday Inn Oteli'nde düzenlediği basın toplantısından son- ra. eski başbakanlardan Adnan Men- deres ve bakanlan ile 8. Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'ın mezannı ziyaret etti. İlk önce eskı başbakanlardan Ad- nan Menderes ile Menderes'in ba- kanlanndan Fatin Rüştü Zorlu ve Ha- san Polatkan'ın mezanna giden Çil- ler'in başına siyah bir başörtü bağ- ladığı dikkat çekti. Başbakan Çilier. kabirlerin başında dua etti. Sonrasın- da yandaki caminin idari binasına gi- derek Menderes için özel olarak ha- arlanan defteri imzalayan Çilier, def- tereşunlan yazdı: "Aziz Menderes, Demokrat Parti'- den Adalet Partisi'ne, Adalet Partisi'- nden Doğru ^ ol Partisi'ne, ellerden el- lere, gönüilerden gönüllere taşıdığımız demokrasi mücadelesinin 19. zafer kongresini tamamladık. Bir demokrasi şehidi olan aziz anınızın önüne, birleş- miş >e güçlenmiş olarak gelivomm." Başbakan Tansu Çilier ve beraberin- dekiler. daha sonra anıt mezann he- men yanında bulunan 8. Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'ın da kabrini ziya- ret etti. Çilier burada da başını örte- rek dua etti. Çilier mezar ziyaretlerinin ardı- ndan Yeniköy'deki yalısına gittı. Menderes Kahramanmaras'ta Devlet Bakanı Metımet Kahraman: Çilier, becerîksiz kadın SHP veDYP bakanlığıciddiyealmıyor MEHMET ÇUHADAR K.M.\RAŞ - Büyük Değişim Partisi Genel Başkanı Aydın Menderes. Başbakan Tansu Çilier den "beceriksiz kadın" diye söz ederek "Kurduğu her üç cürnlede dilbilgisi hatası yapı- yor" dedi. Partisine oy istemek üzere dün Kahramanmaraş'ta dü- zenlenen mitingde yakîaşık bin kişıye seslenen BDP Genel Baş- kanı Aydın Menderes. halka "Büyük adamın büyük oğlu" di- ye tanıtıldı. "Yeter, söz millet- tindir", "Politikada yeni bir ses, Menderes" yazılı pankartlann taşındığı Kıbns Alanı'nda iki saat süren bir konuşma yapan Menderes, Başbakan Çiller'i eleştirerek şöyle dedi: "Ekonomi profesörii olması- na rağmen ekonomi konusunda yetersiz. Beceriksiz kadın. Kur- duğu her üç cümlede bir dilbilgisi hatası yapıyor. Çıkaracağı vergi yasasıvla sade vatandaşa zarar verirken yalı komşularını koru- yor. 'Para yok' diyor. Ağzına bunu sakız yapmış. Para yoksa gelsin bize sorsun, biz paranın yerini gösterelim. İSKI'de bir sürû para var. Ayrıca 1993 yılın- da ödenmeven 70 trilyon vergi \ar, bunları toplasın." Kendisinin laik değil Müslü- man olduğunu yineleyen Aydın Menderes, konuşmasında Me- sut Yılmaz'ı da eleştirdı. ANKARA (ANKA) - İnsan haklanndan sorumlu Dev let Bakanı Mehmet Kahraman, bakanlıgınınkuruluşyasasınınbugünedek TBMM'den geçrnemesinde muhalefetten fazla iktidar partilerinin, buaradaSHPgrubunun suçu bulunduğunu söyledi. Kahraman. 2yıla yakın süreden beri TBMM'de bulunan kuruluş kanunununçıkanlmamasındahükümetin suçlanamayacağını, hükümetin kısa süre içinde tasanyı TBM M've sevkettiğini, ancak DYP ve SHP gruplannın konuyu ciddiye alarak yeterince sahip çıkmadığını, iktidar partilerinin milletvekili sayısının yasayı çıkarmak için fazlasıyla yeterli olduğunu ifadeetti. Demokratikleşmeninkurumsallaşmasında İnsan Haklan Bakanlığı'nınönemlibiraraç olacağinı kaydeden Kahraman. yetki yasasına dayanarak çıkartılan İnsan Haklan Müsteşarhğı ile ilgili kanun hükmünde kararnamcnın ANAP'ın başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiğini hatırlatarak şöyle dedi: "ANAPözeUikle demokratikleşme ile ilgili kararnamelerin iptali için başvurdu. Demek ki demokratikleşme bu partinin sorunu değil. Ömeğin DenizciÛk \ lüsteşarlığı ya da özelleştirme (PTT'nin Tsi) için başvurmadı. Türkive'nin özellikle demokratikleşmeye ihtiy acı * ar. İnsan Hakları Bakanlığı y a da müsteşarhğı demokratikleşme için bir adımdı. Si> asi parri gmpları bu adımları engellemek değil, teşvik etmek durumunda önemlidir." Kahraman. bakanlıktan alınacağı söylentileri ve birçok SHP'li milletvekilinin bu bakanlığa gelmek istemesiyle ilgili soruyu >anıtIarken"Benimbakanlığımkişiselşo>a, politik sivrilmeler için uygun bir bakanlık. Ben bakanlığı şov için kullanmayı hiç düşünmediın. Bence önemli olan insan hakları, insan hukukudur. Bakanlan değiştirmek ise genel başkanın vetkisi dahilindedir" diye konuştu. HAFTAYABAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI İşçisiz Sol ve SÖIsuz Demokrasi(!) 12 Eylül Anayasası'nın hazırlandığı günlerdeydi. Devletin güçlü kişisi General Evren, Akdeniz sahille- rindetatilini geçiriyordu. Peşinden ayrılmayan gazeteci- lere büyük birövünçle. okumakta olduğu kitabı gösterdi. Eflatun'un Devlet'ı idi bu kitap. Ve Türkiye nin yakın geleceğine yön verme konumun- daki 'zat-ı muhterem', Eflatunun demokrasi karşıtı bir düşünür olduğunun farkında bile değildi.. Böylece, "Demokrasikuruyorum"sananlar, sonunda neredeyse demokrasiyi yasaklayan bir ucube çıkardılar ortaya. "Oyunu ver, gerisine sakın ola karışma" diye halka sopa gösteren bir kafa yapısının ürünü idi bu... Tam 2500 yıl önce "Devlet işlerine karışmayanlara, kendi işi gücü ile uğraşan sessiz bir yurttaş değil, hiçbir işe yaramayan biri gözüyle bakıyoruz" diyen Perikles'- in bile gerisine düştüğünü bilemeyen bir kafa yapısı- nın... • Uyarmak bir görevdi. Seçimsiz Demokrasi' başlığını taşıyan bir yazı yaz- dım. Çünkü anayasa taslağı, sanki sağcı bir partinin prog- ramı gibiydi. Solcu bir parti iktidara gelebilse bile o sağ- cı çerçeveyi aşamayacaktı. Halka seçim hakkı bırakılmıyordu. Seçimi onun adına General Evren ve arkadaşları zaten peşinen' yapmış- lardı. Yazıyı yolladığım gazetenin yöneticileri korktular. Bazı bölümler çıkarıldı. 'Seçimsiz Demokrasi' başlığı da 'Seçim ve Demokrasi' gıbi, ne kokar ne bulaşır bir hale geldi. İşte bugün o seçimsiz demokrasiyi yaşıyoruz. 'Solsuz demokrasi' olabileceğini sanan bir ilkelliğin bedelini ödüyoruz... İki bacaklı bir insanı tek paçalı pan- tolonla koşturmaya çalışan bir ilkelliğin... Ve tek bacakla sekmeye çalışırken düşmemeye çaba gösteren beden de ister istemez koltuk değneği kullanı- yor... • işçi ile ışveren, yoksul ile varlıklı arasında siyasalaçı- dan' temel bir fark var. Büyük bir işveren, tek başına bile siyasal dengelerde etkili olabilir. Bir partıye ya da bir adaya verdiği tek ba- şına' desiek bile ekonomik gücü nedeniyle önem taşır. Ama emekçınin tekil desteğinin hiçbir ağırlığı yoktur. İşçi ya da kamu görevlisı, ancak örgütlenirse, on bin- lercesi bir araya gelirse. kuçük ödentileri üst üste koya- rak büyük bir kaynak oluşturabilirse.. işveren karşısın- da, toplumsal-siyasal bir denge sağlayabilir. Kitle örgütlerine siyaseti yasaklayan bir anayasa; as- lında işçilere siyaseti yasaklarken işverenlere siyasetin kapılarını ardına kadar'açıyordemektir... • İşçiye siyaset yasak. Kamu görevlisine siyaset yasak. Gençliğe siyaset yasak. Ama işverene ve din adamına siyaset serbest.. Türkiye'de sol niçin yok oldu? iktidarı ile muhalefeti ile meydan niçin sağa kaldı? _ AAl,^j Bu soruları sormanınfazlaca bir anlamı var mı?' f / ,r. 12 Eylul -Kemalistler dahil- solu buldozer gibi ezdi geçti. O boşlukta da holding solcuları(l), numaracı cum- huriyetçiler. ırkçı bölücüler, laiklik düşmanları cirit at- maya başladılar. işçi sendikalarının üzerine ölü toprağı serpilmiş. Özgüvenlerini, inançlarını yitirmişler. Oysa kendine güvenmeyeni ne toplum önemser ne de siyasal iktidar- lar. Yumruklarını tek noktaya vurabilseler. Yürekli bir bi- çimde sosyal demokrasiye sahip çıkabilseler.. Kendileri için olduğu kadar toplum için de çok şeyi değiştirebile- cekler. İşçi, öğretmen, üretici, gençlik siyasete ağırlığını ko- yamadığı için Türkiye'de solun esamesi okunmuyor. Solun gücü olmayınca da işçinin, kamu görevlisinin, üreticinin ellerindeki ayaklarındaki bağlarçözülemiyor.. • Bir kısırdöngü bu. İşçisiz 'sol' olmaz. Solsuz demokrasi'olmaz. Demokrasi olmayınca da 'çağdaş' olamazsınız. Ve burnunuz 'pıslık'ten kurtulmaz... 'Yumurtasız omlet' yapmak isteyen ileri(!) zekalıların kefareti'ni hep birlikte ödüyoruz! Haklannda hapis cezası isteniyor : Avukatlarıengelleyen polisleredava | • MüvekkilleriyleCMUK uyannca görüşmek isteyen * avukat Aksiit ve Aldemir'e. Gasp Masası Amiri Coşkun Alagöz ile Komiser Mehmet Ali Bilgiç zor kullanarak engei oldu. Aksüt'ün buşvurusu üzerine savcı polisler hakkında 1 -3 yıl arasında hapis istemiyle İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesi'ndedava açtı. NECATİ AYGIN İZMİR- İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne müvekkilleriy- le görüşmeve giden avukatlara karşı "zor kullanarak görevle- rini engellemek" suçlanndan biri amir. diğeri komiser iki görevli hakkında dava açıldı. Savcı. güvenlik görevlileri için 3 yıla kadar hapis cezası istedi. 8 martta Asayiş Şube Mü- dürlüğü'nce gözaltına alınan müvekkiliyle CMUK gereğin- ce görüşmeye giden İzmir Ba- rosu avukatlanndan Hikmet Aykent, izin istedi. Aykent'e görüş izni verilmedi. Âykent izmir Barosu'na başvurarak yardım isteminde bulundu. izmir Barosu , sorunun çözü- mü için yönetim kurulu üyele- rinden avukat Ahmet Aksüt'ü görevlendirdi. Aksüt. Hikmet Aykent'in müvekkilliyle görüşmesi için yetkililerden gerekli izni aldık- tan sonra Emniyet Müdür- lüğü'nden aynlırken avukat Fuat AMemir de müvekkiliyle görüştürülmediğini ileterek yardım istedi. Bunun üzerine gasp masası yetkilileriyle gö- rüşmeye giden avukat Aksüt ve Aldemir'e. Gasp Masası Amiri Coşkun Alagöz ile Ko- miser Mehmet Ali Bilgiç. engel oldular. Bu aşamada avukat- larla görevlıler arasında CMUK tartışması çıktı. Bu tartışma sırasında görevlilerin avukatlan zor kullanarak em- niyet müdürlüğünden dışan atmalan üzerine Aksüt, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak sorumlular hakkı- nda yasal ışlem yapılmasını is- tedi. Avukat Aksüt'ün başvuru- sunu inceleyen görevli sava. "savunma görevini engellemek, hakaret ve zor kullanmak" suç- lanyla polisler için 1 -3 yıl ara- sında değişen hapis cezası iste- miyle İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Avukat Ahmet Aksüt. olay- la ilgili olarak yaptığı açıkla- mada İzmir Emniyet Müdür- lüğü'nde zaman zaman, sa- vunma hakkının kullanı- lmasının engellenmeye çalışıldığını söyledi. Buengele- menin kimi zaman zora dayalı olarak gerçekleştiğini belirten Aksüt. "Emniyette ağır haka- retlere uğradık. Görevli polisler işi tartaklamaya kadar vardırdı. Savunma hakkının en- gellenmesine yönelik bu tür tu- tumlan kınıyoruz" diye konuş- tu.