23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IARALIK1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türk Dünyası Konferansı'nda konuşan ABD'nin Kıbns eski özel temsilcisi Nelson Ledsky: ABD, KKTC'yî asla tamnıaz• Kıbns'ta çözümün federasyon olduğunu belirten Ledsky,Türkıye ve Türk toplumu BM'nin önerilerini kabul etmelidir' dedi. • Carnegre Uluslararası Banş Vakfı uzmanlarından Paul Goble de Türkiye'nin Orta Asya'da beklediklerini bulamadığını söyledi ve ABD'nin Rusya ile ilişkilerini yeniden değerlendirmesini istedi. FUAT KOZLUKLU WASHINGTON - ABD"de faalıyet gösteren 50 kadar Türk kuruluşu ıle Türkiye ve Türk cumhuriyetlennden temsilcilerin katıldığı "Tûrk Dünyası Konferansrnda konuşan ABD'- nin Kıbns eski Özel Temsilcisi Nelson Ledsky, "KKTCnin asla tanmmayacağmı" söyledi. Car- negre Uluslararası Banş Vakfı uzmanlanndan t*aul Goble de Türkiye'nin Orta Asya'da bekle- diklerini bulamadığıru söyledi ve ABD'nin Rus- ya ile ilişkilerini yeniden değerlendirmesini iste- di. Goble. Türkiye'nin Orta Asya'da oynamak ıstediği role. Azerba>can denemesinden sonra çok dikkat etmesi gerektiğini belirtti. Konuşması boyunca Türkiye'nin Orta Asya'- da oynamak isıediği rolü eleştiren ve daha ger- çekçi davranılması gerektiğini vurgulayan Paul Goble. "Liberal bir Rusya olamaz. Beklentiler tfimüyle yanltş çıkacak. ABD de bu beklentiyi ne- dense hala sürdürüyor" dedi. Goble konuşmasının son bölümünde de Tür- kiye'nin siyasi kararlılıktan yoksun olduğunu savundu. Rus petrolünün Boğazlar'dan geçiril- mesi için Moskova'da yoğun çalışma yapıldığını ifade eden Paul Goble. "Petrol Boğaz'dan geçi- rilmeye kalkışılırsa, o zaman burada (VVashıng- ton'da) birkaç \ıl içinde Ruslar'ın BoğazJar ko- nusundaki tehlikeli politikasını konuşunız" dedi. Konferansta konuşan Nelson Ledsky de Tür- kiye'nin sivasi tutumunu eleştirdi. üzerine basa basa üç defa. "ABD KKTCyi asla tanımayacak- tır" dedi. Ledsky. Türklenn bu konudakı bek- lentilerinın "*boş beklentiden başka bir şey olma- dtğını" söyledi. Ledsky. konuşmasında özetle şöyle dedi: "Türkiye vc Türk toplumu BM'nin sunduğu önerileri kabul etmelidir. En iyi yol budur. Kıbrıs sorunu konusunda konfederas>on değil. federas- yon çö/üm olmalıdır. Rumların uyguladığı am- bargo. çözüme kadar da mutlaka yürürlû'kte kal- malıdır. kıbrıs sorununa gerçekçi yaklaşıma, karşılıklı anlaşma ve ikili birlikteliğe gerek var- dır." Konuşması sonrasında salonda bulunanlann soru yağmuruna tuttuğu Nelson Ledsky. Tür- kiye'nin Ortadoğu'dakı rolünü değeriendirirken de "F.lindeki kozları iy i kullanması gerekir. Orta- doğu'nun sorunları büyük boyuttadır. Bu nedenle Türkive, siyasi etkinlikten çok ekonomik ilişkile- re önem vermeli. geliştirmelidir" diye konuştu. Bir soru üzerine de "Türki> e Ortadoğu'y a laiklik ihraç etmek isterken, radikal İslamcılık ithaliyle karşı karşı>a kalmıştır. Ancak hangi dinden olur- sa olsun, bu uzun süre de alabilir, aşırı akımlar >e- nilgiyemahkûmdur'< ifadelerinikullandı. Danıştay Başkanı MetinGüven'indearalann- da bulunduğu heyetler arasında. DYP Grup Başkanvekili Nevzat Ercan, Baki Tuğ, Ayvaz Gökdemir, ANAP'ıan Grup Başkanvekili Ha- san Korkmazcan, Lütfullah Kayaiar. RP'dcn Oğuzhan Asiltürk, SHPden Şıvâs Milletvekili Azimet Köylüoğlu, Alatürk Kültür Dıl \e Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Reşat Genç, Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bi- can Ercilesun vc 100 dolayında kişi katıldı. Kadın için 59 yılda çok az şeyyapıldı • Kadınlara seçme ve seçilme hakkmın yerilmesinin üzerinden 59 yıl geçti. Bu sürede kanunlarla verilen haklann çoğu kağıt üzerinde kaldı. 1935'te 18 olan kadın milletvekili sayısı, çok partili sistemle birlikte azalmaya başladı. tstanbul Haber Servisi- Bir yı- ıdönümu daha. Türk kadınına milletvekili seçme ve seçilme hakkı verilişinin üzerinden elli dokuz yıl geçti. Bu, kadınlann Seçme ve seçilme hakkının yir- tni sekiz ülkede bulunduğu. on yedi ülkede de kadınlann fıılen milletvekili seçildiği bir dönem- de önemli bir adımdı. Türkiye'- nin pek çok ülkeye göre önde Rakamlarla Türk kadını • Anayasa MahkemesT- nin toplam İ5 üyesinden biri. Daruştay*ın toplam 58 üyesinden 16'sı, Yargstay'm toplam 232 üyesinden 10'u, Sayıştay'ın toplam 46 üye- sinden 2'H kadın. • Dışişieri BakanhğYnda çalişan topîam 759 gorevli- den 117'si kadın. ^j&jrjzın Bakanbgfnda iaan ğorevierde çalışan 420 kişiden 97'si kadın. • Türiçiye genelinde top- larff'29.W"8 avukauan 7. 307'si kadm. • Türkive genelinde 856 noterden 14CTı kadm. •Türkive genelinde 4172 hakimden 815'i kadtn. • Türkive genelinde 1721 savcıdan 50'si kadm. • 29 üniversitedc toplam 35132 öğretim elamanı- odan 11200'ükadm. • Işgücüne kaulan kadın oraaı yûzde 30.4. •Tanm dışj kesımde toplam 3.08i.657 olan si- gortali sayısının yüzde 10. 1 "i kadın. •Topiam 1.112.263 dev- let memurundan 337.596'sı kadm. •Topfam 2.093.016 Bağ-Kur'tudan 247.318'i kadm. • Î990 yıh içinde 1.309. 639 kadıu gebelikten ko- runma yöntemi uyguladı, •Türkiye'de ortaiama yaşam süresi kadtnlarda 66. •Anne ölümlen oranı yüzbinde 139. L olduğunun göstergesiydi. Aradan geçen onca yılda, bu hakla neler değişti? Türk kadı- nı. bu hakkını ne ölçüde kulla- nıp geliştirdi? Kadın milletvekilleri parla- mentoda en yüksek oranda, se- çimlerin yapıldığı ilk yıl, yani 1935"te temsil edildi. l'8 kadın milletvekili parlamentoyagirdi. 1939-1943 yıllannda 15. 1943- 1946 yıllannda ise 16 kadm mil- letvekili seçim yoluyla parla- mentodayeraldı. Bu yıllar. parlamentoda lem- sıl açısından kadınlann allın yılıydı. 1946 yılından başlaya- rak kadın milletvekili sayısında büyük bir düşüş yaşandı. Artık çok partili sisteme geçen Türki- ye'de kadınlann. "demokratik- leşmeyi simgeleme" roiünün önemını yıtırmesının bir sonu- cuydu bu. Tek parti döneminde sağlanan "yan otomarik seçil- me" şansının ortadan kalk- ması, partilerarası rekabetin or- taya çıkması da bu sonuçta et- kifi oldu. Başbakanlığa bağlı Kadın ve Sosyal Hizmetler Müsteşarlığı. Kadınm Statüsü ve Sorunlan Genel Müdürlüğü'nün Kadına Karşı Aynmcılığm Önlenmesı Sözleşmesi uyannca haarladığı raporda. Türkiye'de kadınlann poliükayı kendı temel fonksı- yonlan ve çalışma alanlan için- de görmedikleri için parlamen- toda yeterince temsil edileme- dikleri vurgularuyor. Raporda, Türkiye'de de diğer ülkelerde olduğu gibi politik mücadele- nin çok çetin geçtiğine, kadınla- nn belli politik faaliyetlere ka- tılmak için ayıracaklan zaman ile aile işleri ve mesleki faaliyet- lerine ayıracaklan zaman ara- sında. "zaman çatrşması" yaşa- dıklanna da yer veriliyor. Kadınlan politikadan uzak tutan etkenler arasında top- lumsal hayattaki geleneksel yer ve rolleri de önem kazanırken politik haklar konusunda ye- terli bilince sahip olmayan İca- dınlar, yasalarla kendilerine tanınan bu haklara yeterince sahip çıkamıyorlar. Eğitim ye- tersizliği de siyasal haklannı ge- rektiği gibi kullanmalannı en- gelliyor. EşitsizJik, ana kucağuıda başhyor Ktanbul Haber Senisi - SHP Beykoz İlçesi Kadın Konıisyonu. kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 59. yıldönümü dolayısıvla "Kadın \e Demokrasi" adlı bir panel düzenledi. İlçe merkezinde düzenlenen panele,j>azetemiz yazarı İlhan Selçuk, SHP Genel Başkan Yardımcısı Önay Alpago katıldı. İlhan Selçuk konuşmasında, toplumlarda ırksal, etnik, sınıfsal ve cinsel olmak fizere dört eşitsizÜk görüldüğünü beürterek, kadınlann tarih bo- yunca hep czildiklerini söyledi. Selçuk,'*Artık kadın-erkek eşitsiz- İiğine karşı bir savaş var. Bu savaş, kadınlar da düşünmeye başla- dıklarında başladı. Bu savaşın sonucunun iyi olması, erkekle kadınm bir arada hareket etmesine bağlıdır. Yoksa sonınlar çıkar" dedi. İlhan Selçuk, bir kadın izleyicinin, "Eşitsizliğe bizim de katkı- înız oluyor. İlk eğitimi >eren anneler. Onlar da erkek çocuklarına daha ayncalıklı davranıyor" sözleri üzerine '<)ğretilenler, düşü- nüimeden öğrenilmtmeli. 'Erkek, kadından üstündür' öğretisi yar- gılanmadan kabul edüirse bu iş hep böyle gider. Hiçbir ilerleme oünaz " dije konuştu. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) Sendikalararası Eşgüdüm Komitesi'nce Ankara'da düzenlenen "Sendikai haklar >e demokrasi'" mitinginde. hükümet protesto edildi. Memurdan hükümete: Setutikayoksa, oy dayok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Memur sendikalannın oluşturduğu Sendikalararası Eşgüdüm Komitesi'nce düzenlenen "Sendi- kal haklar ve demokrasi" mitinginde. hükü- met protesto edildi. Mcmurlar. "Sendika yoksa, oy da >ok" mesajı verdiler. Etlik-Kasalar Meydanı'nda dün saat 11. 00'de toplanan. Eğitim-İş, Ener-Sen. Asım- Sen (Askeri İşyerinde Çalişan Sivil Memur- lar Sendikası). Genel Sağlık-İş, İl- Sen (İller Ba nkası Çalışanlan Sendikası). Turizm-Sen. Or-Kam-Sen. Yapı Yol-Sen'e üye çalışan- lar, memur sendikalanna. toplusö'zleşme ve grev hakkı tanınmaması nedeniyle hükümeti protesto ettiler. Hak-îş ve Türk-İş konfede- rasyonlannın da destekledıği miıingde. "Çil- ler size, çile bize". "Çiller'e bonfile. memura boş (ile". "DemokrariU toplum. laik eğitim". "Laik, bağımsı/. demokratik Türkive", "Sa- daka değil, toplusözleşme" sloganlan atan çalışanlar. hükümetın vaatlenni simgcleyen. dev bir balonu da. "politikacılann söylevleri- ne artık güvenilmeyeceğini" söyleyerek. sön-_ dürdüler. , ^,. , , Alanda. mitıng bildirisıni okuyan tl-Sen Genel Başkanı Kemol Kuruçim. teröre yapı- lan harcamalar. uygulanan ekonomik ve sosyal politikalar nedeniyle ülke bütcesınde meydana gelen açıklann kamu çalışanlanna çıkanlmak ıstendığini beiırterek. "özelleştir- me adı altında gerçekleştirilecek KİT satış- larına \e taşeronlaşmaya" karşı çıkılmasını ve bu konuda ortak mücadele programı oluşturulmasını istedi. Memurlann kazanılmiş sendika haklan- na^ngel çıkanlmasına karşın. vergi ve enf- -'rtjonılsevdımıek için "medya aracılığıyla 4jrs verildiğini'" söyleyen Eğıtim-İş Genel $kreten Erdal Çalı. "Vergi kaçakçılanna. ^tzsüzlere gücü yetmeyenler, maaş bordro- lanna sarılıvorlar " dedi. Sayın Doktor ve Eczacıların Dikkatine FLUCAN @ (flukonazol) DERAAATOLpJİK KULLANIM İÇİN ANTİFUNGAL tıbbın hizmetine sunulmuştur. Ticari şekli: 150'şer mg'lık 2 kapsül içeren blister ambalajlarda. FlucanF.lukonazoi Ayrınhlı bilgi için: PFIZER İLAÇLARI A.Ş. 80840 Ortaköy/ İstanbul Tel: 21 2 - 260 22 10 Moğultay 6 Sosyal yardım zammının takîpçisiyiz' • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay. SSK'nın sosyal yardım zammının genel bütçeden ödenmesi ve enflasyonun düşürülmesiyle kurtulabileceğjni söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı IVIehmet Moğultay. mali sıkıntı içinde bulunan Sosyal Si- gortalar Kurumu'nun. prim kar- şılığı olmayan sosyal yardım zammının genel bütçeden öden- mesi ve enflasyonun düşürülmesi ile kurtulabileceğini söyledi. Mo- ğultay. "Sosyal yardım zammının takipçisiyiz. Eninde sonunda bu ülke, sosyal yardım zammını genel biitçeye koymakla yükümlüdür" dedi.' Moğultay. Sosyal Sigortalar Kurumu'nun (SSK) ekonomik darboğazdan kurtanlmasına iliş- kin yasal düzenleme ile ilgili basın toplantısı düzenledi. SSK'nın malı ve idari özerkliğe sahip ol- madığını belirten Moğultay. "Bundan sonra her şey düzelecek demek olanaklı değil. Sosyal yar- dım zammının genel bütçeden ödenmesi gerekliliği de\am edi- yor. Bu ülkedeki \atandaşlann bu- günü ve yarını güvence alınmalı- dır. Bunun takipçisiyim" dedi. Kunımun yeniden yapılanma- sı için Uluslararası Çalışma Ör- gütü'nden (ILO) bir uzman heye- tin yann Ankara'ya gelerek çalış- maya başlayacağını belirten Mo- ğultay. "Onlardan alacağımız ra- por sonucu, kurumu yeniden ya- pılandıracağız" dedi. Moğultay . memur sendikalan yasa taslağı konusunda, Kamu Çalışanlan Sendikalan Platfor- mu (KÇSP) temsılalenyle dün bir araya geldi. Sendikalarla İH- laşmak zorunda olduklanm' ifadc eden Moğultay. mcmurlara. grevli, loplusözleşmeii sendika hakkı tanınması konusunda şun- lan söyledi- " Memur sendikalan yasa tas- lağını, önümüzdeki Bakanlar Ku- rulu toplantısında görüşeceğiz. Al- ternan'fli olarak götürüriim. Ka- rarı verecek olan hükümettir. Kaynak meselesidir. Kaynak yok- sa ne verebilirsinİ7? Sendikaİarla uzlaşmak zorundayız." CUMHURIYETTEN OKURLARA ÖZGENACAR Devlet CUdiyetL.. Hiç unutmuyorum... 1960ların başında Büyükelçi Feridun Cemal Erfcin Dı- şişleri Bakanı idi. Türkiye Cumhuriyeti adına Kıbrıs ko- nusunda önemli bir açıklama yapılacaktı. Açıklama; ulusal politika ile uluslararası diplomaside Erkin'e önemli puan kazandıracaktı. Erkin, bir rastlantı benim yanımda Bakanlık Sözcüsü İsmail Soysal'a "Gazeteci arkadaşlan toplayın, açıkla- mayıyapayım"dedi.Soysal, henüz '£>üyüfre/ç/'unvanını almamıştı ve 'geleceği' bakanın iki dudağı arasından çı- kacak söze bağlı idi. Sözcü Soysal, Bakan Erkin'e "İzni- nizle, basına açıklamayı sözcü olarak ben yapacağım" dedi. Türk dış politikasınm gelmiş geçmiş ağır toplarından ve Sovyetler'in 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Kars-Arda- han'ı istemelerine karşı en sert bağımsızlık' notasını kaleme alan Erkin bir an şaşırdı. Erkin, "Sizden, gazeteci arkadaşlan toplamanızı rica ettim. Açıklama yapmanızı değil..." deyince Soysal şu yanıtı verdi: "Sayın Bakanım, dediğinizianladım. Ben de diyorum ki açıklamayı sözcü olarak ben yapmalıyım. Yann ters bir gelişme olursa, 'sözcü yanlış söyledi' der ve kula- ğımdan tutar beni atarsınız. Beni yalanlarsınız. Ama açıklamayı siz yaparsanız, sözcü olarak, yann sizi ben yalanlayamam..." Açıklamayı Soysal yaptı... Çünkü dönemin başbakanı ismet Inönü gibi Dışişleri Bakanı Feridun Cemal Erkin de bir devlet adamıydı. • Son aylarda Türk basınında başbakanlarm, Milli Sa- vunma ve Içişleri bakanlarının öVünç'dolu 'desteksiz' açıklamalarını okuyoruz: "Apo'yuBekaa da vuracağız..." "Clinton 'ı nasıl ikna ettim?" "Avrupa da PKK'yı mekik kuryelerleçökerttik." ' Kuzey Irak'ıF-16 larla vuracağız..." Bu örnekleri daha da arttırmak olanaklı. Dün bizim gazetenin başlığı "PKK'ya karşı ortak operasyon'öu. Milli Savunma Bakanı Sayın Mehmet Gölhan'a göre Su- riye ve İran'la PKK'ya karşı ortak harekat için girişimler yapılmıştı, görüşmeler sürüyordu. Ortak karar alınır alınmaz, İran ve Suriye ile birlikte PKK'ya karşı sınır öte- si operasyon'yapılacaktı. Biz gazeteciler için 'girişim' elbette haberdi. Ankara Büromuzdan Evren Değer bu güzel haberi bakandan öğrenmişti. Ortak harekat' karan ise daha önemli bir haber olacaktı. Merak ediyorum, Sayın Bakanın bu açıklamasından sonra girişim nasıl sonuçlanacak? Ortak harekat yapıla- bilecek mi? Yapılacaksa başarı sağlanabilecek mi? Aksi halde sorumlu kim olacak? Halk artık kime inanacak ya da inanmayacak? Askerlerin sıkça kullandıkları 'Baskın basanındır'diye bir ilkeleri vardır. Bekaa konusunda Israil'i örnek veren- ler, acabâ neden Israil'in başarısının temelinde yatan ağız sıkılığını uygulamıyorlar? Galiba, Başbakan ve bakanlarımızı 'politikacı'UMan kurtarıp, kendilerini 'devlet adamı' yada devlet kadını' yapacak İsmail Soysal gibi 'devletin ciddiyeti r\\n farkın- da sözcü vedantşmanlara gereksinimleri var... • İSKt skandatına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay'ın adı da karışmıştı. Iddiaya göre Moğultay, Genel Müdür Ergun Göknel'den 50 milyon li- ra rüşvet almıştı. Haber, çok satışlı gazetelerde günler- ce sekiz sütunluk başlıklara oturmuştu Istıfası istenmiş- ti. Moğultay'ın istifasını Başbakan Tansu Çilter kabul etmemişti. Fatih Cumhuriyet Savcılığı da Moğultay hakkındaki id- diayı doğrulayacak kanıt ve tanıkları bulamadı. Savcılık 1 aralıkta kovuşturmaya gerek olmadığına ilişkin kararı- nı açıkladı. Günlerce. Moğultay'ı kamuoyunda 'teşhir'eden gaze- telerimiz, savcılığın açıklamasını sadece iki sütunla haberleştirmekle yetındiler. Bu arada çuvaldızı kendimize batırmamız da gereke- cek. Olay, bizim gazeteyede birinci sayfadan 'Moğultay, İSKI davasından kurtardı' gibi çok kötü bir başlıkla yan- sıdı. Sayın Moğultay'dan ve okurlarımızdan özür dileriz. • 20 aydır gazeteyi çatan başarılı Yazıişleri Müdürümüz Celal Başlangıç masa başından kalkıp artık araziyeçık- mak istediğini bildirdi. Yerine Ekonomi Servisimizin şefi, haftalık yazıların- dan tanıdığımtz Dinç Tayanç getirildi. Iktisat Fakültesi mezunu Tayanç, gazeteciliğe Cumhuriyet'in arşivinde başlamakla kalmadı, Türkiye'nin en eski ödülü olan ve Cumhuriyet Gazetesi'nin kurucusu Yunus Nadi adına konulan ödülü de kazandı. Bu arada, önümüzdeki günlerde 'Yunus Nadi Ödülü' ile ilgili yeni koşulları açıklayacağımızı da bildirmek isti- yorum. Tayanç gibi çeşitli gazetelerde servis şefliği ve yazıiş- leri müdürlüğü yapan bir başka meslektaşla daha yazı- işleri kadromuz takviye edildi. Gazeteciliğe 1974'te Cumhuriyet'te başlayan Altuğ İstanbulluoğlu, İİTİA Ga- zetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu mezunu. Ankara Büromuz da gazeteciliği üniversitede öğren- miş İsmet Demirdöven'i kazandı. Gazi Üniversitesi Ba- sın Yayın Yüksek Okulu mezunu Demirdöven çeşitli gazetelerde parlamento muhabiri olarak çalıştı. Kültür Bakanı Fikri Sağlar'ın -benim gibi- bir süre danışmanlı- ğını da yapan Demirdöven, Türkiye'nin siyasal günde- mini izleyecek. Emekli Büyükelçi Ecmel Barutçu haftalık yazılarına geçici bir süre ara verdi. Barutçu, Karadeniz Ekonomik işbirliği Genel Sekreteryası'nın Istanbul'da kurulması amacıyla yapılacak çalışmaları yürütmek için geçici ola- rak görevlendirildi. Büyükelçi Barutçu'ya bu önemli go- revde başarılar diliyoruz. Cumhuriyet'teki yapılanma ve kadrolaşma ile birlikte Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile toplusözleşme görüşmeleri desürüyor. Şu anda, bir grev karan' as\\- mış olsa dahi, tarafların sorunu çözmede iyiniyetli bir çaba gösterdiklerine candan inanıyoruz. Çünkü Cumhu- riyet, 'çalışanlar'm gazetesi, TGS ise basın çalışanları- nın sendikasıdır. Saygı, başarı ve mutluluk dileğiyle... BİRLEŞEMEYEN SOL PARTİLERİ 5 ARALIK PAZAR GÜNÜ YEREL SEÇİM İTTİFAKINA ÇAĞIRIYORUZ Sonuçlandırılamayan "Solda Birlık' çalışmalanna binlerce imza ile katkı sağlayan 'Taban Operasyonu Komitesi' sosyal demokrat partileri. yercl seçımlerde Seçim İttifakı Yapmaya Çağırıyor Yapılacak basın toplaniısına partilerin genel başkanlan. belcdiye başkanlan. il ve ilçe yöneticileri ile partili olsun olma- sın tüm sosyal demokrat veyurtsevervatandaşlardavetlıdir. Tarih: 5 aralık pazar saat: 12.00 Yer: Kazablanka Gazinosu T;ır|jha$ı BııKarı Pcra PalasarkaM - Tcpeba^ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle