Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 5ARALIK1993PAZAR
12 DIZIYAZI
SlJNUŞ
İnsanlar düşünce ve inançlarında özgür
olmahdır. Kimse, bir başka kimsenin ne
düşündüğünü ve düşüncesininasılaçıkladığını
sorgulama hakkmı kendindegörmemelidir.
Devletin de böyle bir hakkı yoktur,
olmamahdiT. Ûlkemizde ne yazık ki
düşünce ve inanç açıklama sürekli
takip konusu olmuştur ve olmaya
devam ediyor. Bugün başladığımız
yazı dizisinikaleme alırken de bu
inanç içindeyiz. Refah Partilibir
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, kamuoyunda
birsüreden beri Şeyhülislam olarak tanıtdıyor.
Basın veyayın organlan, Almanya'da oturan
Ali Yüksel'in Şeyhülislamlığı üzerineyazdar
yayınhyor, kendisiylegörüşmeleryapıyor ve
düşünceleriniaktarıyorlar. Almanya'nın bir
kenüruk kendisine Şeyhülislamlık hilatı
giydirilerekgöreve başlayan, Ali Yükseile biz
degörüştük. NasılŞeyhülislam olduğunun
öyküsünü ağzmdan dinledik. Bumtnla
kalmadık, Yüksel'in Şeyhülislamlığınınne
anlamageldiğini, bu seçimiyapan kurum ve
kişileriaradık onlarla da konuştuk. Ortaya
iiginç bir öykü çıktı. Dizimizde konunun birinci
elden tanıklarını konuşiurduk, Alman devletini
ilgilendiren belgeleri inceledik.
Refah Partili Şeyhülislam 'la bir çok konuda
farklı düşünüyoruz, olaylara temelden
yaklaşımfarklarımız var. Ama bütün bunlara
noktadan sonra başlıyor. 163. madden'm
tasanyu eklenmesine lepkiğösteren İslami
çevreler, Terör Yasası'nayıllardırdüşünce
özgürlüğünün simgesı lıaline gelmiş 141. ve
142. maddenin eklenmesine de aym tepkiyi
göstermiyorlar. Düşünce özgürlüğünün çifte
standıırdı olmaz. Şu ana kadar neyazıkki.bu
çevreler, tasarıvı düşünceve kelepçe olarak
hazırlayanlardanfarklı bir mtum
sergilemediler. Madden'mkendilerine
Refah PartisVıünmesajı.
karşm Yüksel'in düşünceleriniözgürce
savunmasmdanyanayız. Şiddet vesaldırı
içermeyen herfikir ve tutum
özgürce savunulmaluhr.
Son günlerde 'laiklik'sözcüğünün Terör
Yasası taslağına ekienmesiyle
alevlenen tartışmalar sürüyor.
163. maddenin yeniden bir ceza vasası
halinegetirilmesıgirişimine karşıyız. Sorun bu
yönelmeyen yöııünü es geçtiler.
A li Yüksel 'legörüşmemiz sırasında da benzer
bir cifte slandarılayüzyüze geldik. Sı vas 'ta
inançlan nedeniyle 37 insamızı yakan anlayışa
ciddi ve tutarlı bir eleştiriyöneltmedi. Bunu bir
kez dalıa vurgulamayı gerekligörüyaruz.
Refah Partilibir Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşının A Iman \-a 'da Şe\ hülislam olması,
sonuçta hirsiyasigrubun kendi tercihi olarak
kabul edilebilir. Ancakbugrup Türkiye'de
siyasifaaliyet yürütüyar ve iktidar mücadelesi
veriyor. Yarın Refalı Partisi iküdaragelince
Şeyhülislamlık kurumuyeniden
canlandırılacak mı sorusu da Refah Partisi'ne
sorulmak durumdadır. Çünkü Şeyhülislamlık
kuruınu, Osmanlı Devletinin yıkılışı ve
Cumhuriyet 'in kuruluşuyla tarihekarıştı.
Şeyhülislamhğın tarihe karışması. yalnızca
idari bir oiay değildir. Bugelişme, bir dönemin,
bir sosyaldüzenin de sona ermesi
anlumınugeliyor. Artık Türkiye,
derebeylik ve dinikurumlar/a değil.
I burjuvaparlumentosuylayönetilecek,
din devlet hayatınm dışındayerini
alacaktır. Refah Partisi vcşimdi
onaytadığı veyu en azından Şeyhülislam
seçilmesinden memnun olduğu üyesiAli
Yüksel'le bir mesaj veriyor. Bumesaj, tarihe
karışmış kurumların yeniden canlandırılması
mesajıdır. Refah Partisi ni vurttuşlu'r, özgür
Türkiye Cumhuriyeti valandaşları bu
boyutuyla da değerlendirecek ve lıesabım
yapacaktır. Bu hesapyasaların değil özgür
bilincin ve özgür vicdanların hesabı olmalıdır.
Almanya'da
Refah Partili
ŞEYHULISLAM
Ord çahflar / DIMt Zaptpoilı -1
Şeyhülislamın kıydtğı bir imam nikahı. Konuklar ise Erbakan, Bosna Hersek Devlet Başkan Yardımctsı Eyüp Ganiç, Alman milletvekili Stcfan Schwarz.
Osmanlı'ya dönüş rüyasıAli Yüksel, kamuoyunun son günlerde admı
çok duyduğu bir isim. Ali Yüksel. Köln'de otu-
ran birTürk vatandaşı. Kendisi yurtdışında Re-
fah Partisi taraftarlannın örgütü olan Avrupa
Milli Görüş Teşkilatı'ntn(AMGT)'nin Genel
Sekreteri.
Buraya kadar her şey normal. AMGT. yurdı-
şındaki en etkili cemaat örgütlerinden birisi. 9.
Kongresini geçen günlerde Belçika'nın Anvers
kentinde gerçekleştirdi. İzleyenlerin söylediğine
göre bu kongreye Avrupa"nın çeşitli yerlerinden
30 bine yakın insan katılmış. Aynca. dıni çevre-
lerle ilgisi olan yazarlar da Türkiye'den kongre-
ye konuk edilmişler. Yazılannda bu kongreye
ilişkin övücü sözler ettiler. Refah Partisi Genel
Başkanı Necmettin Erbakan kongrenin onur
konuğu imiş.
AMGT'liler ve Refah yanhsı yazarlar. top-
lantının görkemını ö\e öve bitiremiyor. Alman-
ya'da AMGT'lileri alacak büyüklükte salon
bulunmadığı için Belçika tercih edilmiş. Ali
Yüksel, bu kongrede AMGT'nin Genel Sekre-
terliğine yeniden
seçildi. Yüksel'in
ününü artıran
A M G T yöneticisi
seçilmesinden çok
İslam Konseyi ta-
tarihinde
önemli bir kurum
ldl. PadlŞah in
ınaa ayaga
kalktlğl tek kİŞİ
atanması. Yük-
s e l
'
i n v e A M G r
'
, i l e n n i d d i a s ı n a
göre; Alı Yüksel.
Alman devletı ta-
rafmdan resmen
Vezirdüzeyinde
bazıkonularda
l a n ı n m ı
ş-
derde gıren mus-
iümanlarbuTürk
veyanularda y
rtaha vptViiivHi «nançlan nedeniy-
aana yeiKinyaı. !e o r t a y a
ç,kan so
_
runlarda yardım isteyebilecekler. Ali Yüksel'in
nasıl ve hangi yetkilerle Şeyhülislam olduğu me-
rak konusu. Çünkü, Şeyhülislamlık bir Os-
manlı kurumu idi, Cumhuriyet'in ilanıyla bu
kurumun da varlığı sona ermişti. Aradan 70 yıl
geçtikten sonra bir Türkiye Cumhuriyeti vatan-
daşının Şeyhülislam olarak ortaya çıkması. bu
ünvanı benimsemesi ne anlama geliyor? Şeyhü-
lislamlık kurumunu yıllarca önce ortadan
kaldırmış Türkiye Cumhuriyeti devletinin yet-
kilileri bir vatandaşının bu ünvanla ortaya
çıkmasını nasıl karşılıyor?
Osmanlı tarihinde Şeyhülislamlık önemli bir
kurum idi. Padişah'm karşısında ayağa kalktığı
tek kişi Şeyhülislamdı. Vezir düzeyinde yetkile-
re sahipti. bazj konularda sadrazamdan daha
etkili ve yetkiliydi. Yeni Şeyhülislam bu anlam-
da kendisinde ne gibi yetkiler görüyordu. Al-
man devleti böyle bir yetkiyi vermeye sahip
miydi? Gerçekten bu yetki verilmiş miydi?
YARIN: Şeyhûlislamlığa giden yol
PORTRE / Ali Yüksel
Genc, giyimine kuşamma diişkün, modern göriinüşlü Ali Yüksei, arkadaşınnz Oral çalışlarla birlikte.
1949yıhnda Antalya 'da doğdu. İstanbul
İlahiyat Fakültesi'ni bitirdikten sonra
Antalya re Çatalca 'da müftülük yaptı.
1973-75yılları arasında Diyanet Işleri
Başkanlığı Olgıınlastırma DairesiMüdür
) ardııncılığı görevinde bulundu.
1978yıhnda Antalya'da Din Bilgisive
Ahlak Dersleri öğretmenliğiyaparken
ihtisas için A Imanya 'yagitti. A \İG T'de
imam-hatiptik ve Ruhr BÖlge Başkanlığı
yaparken 1985yıhnda AMGT Genel
Sekreteri oldtı. A Imanya 'da din hizmetleri
yapan Türk, Alman, Arap ve
Bosna-Hersekli 14 kurulusun iiye olduğu
İslam Konseyi tarafmdan Şeyhülislam
seçildi. İki eşi olan Ali Yüksel'in üç tanede
çocuğu bulunuyor.
Batı'dan kinli, Erbakan'uı has adann
Kamuoyunda Şeyhülislam olarak tanınan Ali
Yüksel'le Avrupa Milli Görüş Teşkilatının
Köln'deki Genel Merkez binasında görüştük.
Şeyhülislam sözcüğü kafalarda iiginç
çağnşımlaryapıyor. Karşınızda sakallı,
cübbeli, sanklı bir İslâm uleması
bekliyorsunuz. Ali Yüksel böyle binsi değil.
Genç. kravatlı, giyimine, kuşamına düşkün.
modern birgörünüşü var. Uygar birdille
düşüncelerini anlatıyor. Uzun sohbetimiz
sırasında Sıvas olaylanndan, kendisinin nasıl
Şeyhülislam seçildiğine kadar her konuy u
görüştük. Bu iiginç konuşmanın
bir yerinde Şeyhülislam Ali
Yüksel'in iki eşi olduğunu
öğrendik. İkieşliliklemodernlik
ne kadar yanyanaolabilir. bunu
aynca değerlendirmek gerekiyor.
Şeyhülislam olmanın mı, yoksa
kendince inançlann birgereği
olarak mı böyle davranıyor
bilemiyoruz. Ali Yüksel. Refah
Partisi'tıin son seçimlerde Antalya milletvekili
adayı idi. Refah Partisi'nin artık Almanya'da
birŞeyhülislam'ı var. Bu partinin geleneksel
çizgisinin. Türkiye'de değilsebile Almanya'da
bir Şeyhülislam yaratacak düzeye geldiğini
söyleyebiliriz. Erbakan ve Refah Partisi'ne
kalben ve fıkren bağlı bu Şeyhülislam'ın ne
düşündüğünü ve ne yapmak ıstediğini kendi
dilinden öğreneceğiz. Ali Yüksel'e kimin
Şeyhülislam'ı olduğunu ve nasıl böyle bir
göreve getirdildiğini sorduğumuzda şu cevabı
y crdi: "Bizim de içinde bulunduğumuz Dünya
İslam Konsevi, Bonn Parlamentosu Temsilci
Kuruluşlarbölümünebaş>urdu. İslam
Konse> i'nin tüzüğünü de bu baş\uruda Bonn
Parlamentosunun ilgili kunımuna \erdik.
Almarna'daki Müslümanlarındini\ekültürel
konularda kanuni temsilciliğini \apmak
Lstedğimizi bildirdik. Bir süre sonra Bonn
Parlamentosu'nun temsilci kunıluşlar bölümü
bi/inı başMirumuzu kabul ettiğini >e Dünya
İsJanı Konse> i'ni kurumun kütüğüne ka» ıt
ettiğini açıkladı. Yani biz resmen tescil edildik.
Baş» urduğumuzda 6 İslami örgüt vardı, şimdi
buörgütlerinsayısı 14'e çıktı." Daha önce.
xViğerpartileri "Batı
taklitçiliği" ile suçlayan Erbakan'ın
has adamı Yüksel, Alman desteğiyle
Şeyhülislam oldu.
basındavcTV'de Almanyadaki
Müslümanlann Şeyhülislamı olarak sunulan
Ali Yüksel'in tcmsıl özellığini Türkiye'nin
Almanya Büyükelçisi OnurÖymen'ede
sorduk. Öymen şunlan söyledı:**Heraklına
geletı kendine bir sıfat takıyor. Kimisi Devlet
Başkanı oluyor. kimisi Şeyhülislam. Birisi
kendisine Şeyhülislam dey ince Şey hülislam mı
olur? Onlar kendilerinin Şey hülislamı. Alman
Devieti de bunların iddia ettiği gibi.
Şeyhülislam'ı resmen tanımış değil. Kendi
kendilerinin uydurması. Vok böyle bir şey ."
Kendi açıklamasına göre Yüksel. şöyle
çalışıyor:'*!Mesela birisi bize müracaat ediyor;
'Efendim benim çocuğum fîlan okula gidi\or,
beden dersinden, biyolojik açıdan şöy le şöy le
sıkıntıları \ar. Benim inancım gereği
çocuğumun bunları y apmasını istemiyorum.'
diyor. Biz bu dilekçe ve müracaat üzerine bir
okul müdüriine bir de kendisine bu konunun
çerçevesini içeren dinimizin görüşünü \ eriyoruz.
Bunu görünip verdiği zaman y etkili makamlar
dikkate almak zorunda.'* Şeyhülislam Ali
Yüksel'in burada örneğinı verdiği uygulama,
dinci kesimlerin çocuklannı. özellikle de kız
çocuklannı. örtünme anlayışı
gereğı beden cğitimı derslerinc
sokmak ıstememeleri.
Almanya'da ve Avrupa'nın diğer
ülkelerinde dinci gruplar. bu
konuda kampanyalar
yürütüyorlar. Şeyhüüslam'ın
resmen dev let nezdinde
tanınmasından bu yana artık bir
biişvuru kurumu oluşmuş
durumda. Almanya'nın birçokeyaletinde
artık dıncı kesımlcr çocuklannı spor dersleri ne
sokmuyorlar. Şey hülislam'ın Genel
Sekreterliğini yaptığı AMGT. Alman
hükümetınden maddi destek alıyor ve bir çok
personelinin maaşı Alman devleti tarafmdan
ödeniyor. Bugünc kadar Batı'yı başhedef
olarak gören ve diğer partilcri Batı yanlısı
olarak eleştiren Erbakan'ın has biradamı
BatfnınizniylevekaranylaMüslümanlann
lemsılcisi olarak sahneyeçıkıyordu.
YARIN: Avrupa'dan alman icazet
ÇALIŞANLAREV SORULARl/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL
1 çocuklu dul eşin ikramiyesi
! İlkokul müdürü olup, 35 yıl 6 ay hizmeti bulunan. 1. dere-
ce4. kademedeki bir öğretmenin, 1993 yılı ocak katsayı-
sına göre göreti başında öünesi halinde hak etmiş bulun-
duğu emekli ikramiyesinin, eşe ve yüksek okulda okuyan
yetimine \erilme oranı ve miktan nedir?
Bunlara bağlanacak emekli aylıkları ne olacakrır?
A.O.
YANIT: 15 Temmuz 1993 günlü Resmi Gazete'de yayımlanıp
aynı gün yürürlüğe giren 486 sayılı yasa hükmünde karamame ile
katsayı artış dönemleri değiştirilmiştir.
Bu değişiklikle. birincisi 1 ocak - 30 haziran, ikincisi 1 temmuz
- 31 aralık arasında altı aylık dönemleri kapsayan ve yılda iki kez
yapılan katsayı artışlan bu karamame ile "üçer veya altışar aylık
dönemler itibariyle" uygulamaya Bakanlar Kurulu'nu yetkili
kılınmıştır.
486 sayılı karamame. 543,4 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası'-
nın ek 20. maddesini de değişlirmiş ve "ölüm sebebiyle haklarında
emeklilik işlemi ııvgulananlara; emekli edildikleri veya aylıklarının
bağlandığı ilk mali yılbaşında gösterge veya ek gösterge rakamla-
nnda meydana gelecek artısa. bu tarihte yürürlükte olan aylık kat-
sayısı uygulanmak suretiyle ikramiye farkları. emekli ikramiyesi
ile ilgili hükümlere göre ayrıca" ödenmesı öngörülmüştür.
Bunun >anı sıra "emeküye ayrılanlara emekli edildikleri veya
aylıklarmın bağlandığı tarihi takip eden ilk katsayı artışından do-
ğan ikramiye farklan" da aynca ödenecektir.
"Emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı bağlanmadan
veyahut toptan ödeme yapıîmadan ölen iştirakçiİer için yukandaki
esaslara göre hesaplanacak ikramiyenin tamamı, aylığa veya top-
tan ödemeye hak ka/anan dul ve yetimlere 5434sayılı kanunun 68'-
inci maddesinde gösterilen hisseleriyle orantılı olarak" yansıtı-
lacaktır.
Emekli Sandığı Yasası'nın 68. maddesindeki belirleme ile ölen
ıştırakçınin.arkasında iştirakçi olmayan bireşilebirçocuk bırak-
ması durumunda. dul eşe %60 ve çocuğa %30 olmak üzere topl-
mam %90oranında aylık bağlanmaktadır.
Emekli ikramiyesıne. ek madde 20 uyarınca aynı oranlar uygu-
lanmakta ve dul eş ikramiyenin %60'ını. çocuk ise %30"unu al-
maktadır.
%60 dul aylığı ve ikramiye ile %30 yetim aylığı ve ikramiyenin
hesabı:
Aylık İkramiy
Dönem %60dul
Ocak 1993 2.508.292 TL.
Tcm 1993 2 926.840 TL.
Ekıml993 3 295.809 TL.
%30>etun %60dul >
1.254.146 TL. 88.010 280 TL 44.005.140 TL
1.463.420 TL. 14.685 930 TL. 7.342.965 TL.
1.647.904 TL 12.946.230 TL 6.473.115 TL
1994 yılı ocak ayındaki katsayi artışı ikramiyeye aynca yansıya-
cakiır.
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Nurettln Sözen'le Söyleşi: (7)
İşpoptacılıktan Başkanlığa!
Bir hafta önce, Nurettin Sözen'in yaşamoykusunu kağıda
döktüğüm sırada istanbui daydım. Önce, Metin Aksoyla bir-
likte, Çağdaş Gazeteciler Derneğı'nin, İstanbul Şubesi genel
kurul toplantısına katıldık; Metin o gece döndü; ben Park
Otel'in yeni düzenlemesi için bir gün daha kaldım! "Yıkım"
sözü hoş kaçmayacağı düşüncesiyle, eyleme "düzenleme"
denmişti. Gümüşsuyu'nda, Alman Konsolosluğu'nun yanın-
dakı Park Otel bir çırkinliği simgeliyordu; istanbul'un nasıl
talan edıldığinı de sergılıyordu. Oraya, çoğu aydın kesimden
bınlerce kışı toplanmıştı. Hava da soğuk mu soğuk, ayakla-
rım donuyor. Çevreme bakıyorum, mangalda kül bırakma-
yan, varını yoğunu Sozen'e saldırıya ayırmış, bir çeşit "ami-
go" gibi yazılar yazmış köşe yazarlarından kimse yok.
Cumhuriyet kalabalık bir grupla olayı ızledi. Aydın Engin
başta, Hürriyet Uymaz, Erdoğan Köseoğlu, Berat Günçı-
kan, Garbis Özatay ile bir mımar olarak, yazılarıyla, savaşı-
mıyla olayı göturen Oktay Ekinci. Mıllıyet in "Açık Pencere"-
sinden Musa Ağacık, Hinthorozu'nun taklıdini yapıyor
mimarlara. Bılım adamları, mimarlar kalabalık: Prof. Hande
Puher, Esat Suher, Prof. Doğan Kuban, Prof. Ahmet Şekef,
Mımar Sınan Ünıversıtesı Rektöru Prof. Gündüz Gdfcçe,
Behnız Çinid. Mımar Zafer Gülçur. Erdoğan Elmas, kıminin
adı da gazetelerde çıktı: Sevirvç Inönü, Bedri Baykam. Oraya
gelenleri yazacak olsam, yerım yetmez.
Oktay Ekinci, orada iiginç bir belge okudu; Eski Yapıtlan
Koruma Kurulu, 11.12.1978gunu,ozamankı Park Otel'in "es-
kieserolmadığı"yo\unda bir karar verır. Aşağı yukarı, 1979'-
un başlarında, Kültür Bakanlığı'ndan Anıtlar Yuksek Kurulu'-
na şöyle bir telgraf gelır:
"Adı geçen otelin kapatıldığı ve yıkılacağı gazete haberle-
rinden öğrenilmiş olup, Büyük Atatürk'un. Yahya Kemal
BeyattVm/7, Mareşal TAo'nun, Von Papen7n, Çiçero'nun, İn-
gıltere Kralı VIII. Edvard ile Madam Simpson ın kaldıkları,
çok önemli tarihi geçmışi olan bu yapı ile ilgili belgelerin in-
celenerek, 1710 sayılı Eski Eserler Yasası'nın 8. maddesı
uyarınca, alınacak karannızın ılgililere bildirilmek üzere Ba-
kanlığımıza gönderilmesini saygılanmla rica ederim."
Ecevttın 1970'lerdekı ıkıncı ıktidarı, 5.1.1978den 12.11.
1979a dek sürmüştu. Bu donemde Kültür Bakanı, Ahmet Ta-
ner Kışlalı idi. Telgrafı o göndermiş olmalı. O Park Otel'in
yıkımıyla, yerinebugarıpşeyın. "ucuben/n"yapımı, ANAP'ın
Beledıye Başkanı BedretUn Dalan'ın bir başka garıplıği mi?
Köşe yazarları, Dalan'ı korumada sankı elbirliğı etmişler;
Nurettin Sözen'ı yermede sözbırlıği ertıkleri gibi.
Geçenlerde Nurettin Sozen, klor alımı olayı ile ilgili olarak
yargılandı. iyi, tüm basın orada. En ınce ayrıntılarına dek ve-
rılıyor haber. Kaç yıla dek hapsinin istendiğıne varıncaya
değın. Bu da iyi, o da haber. Tutuklananlar var. O da haber.
Nurettin Sozen tutuklanmış olsaydı kımbılir kaç sütuna gırer-
di. Tutuklanmadı, ustelık yargıç, O'nu duruşmadan "vares-
te "tuttu. Bu, Farsça "vareste "sözcüğünün karşılığı, duruş-
maya gelmesi "gerekmez'' demek. lyı de, bu "Ankara Not-
ları'na dek, gazetelerde yer almadı!
Son "Ankara Notları'nda Nurettin Sozen, yaşamöyküsünü
antetıyordu, orada kalmıştım. Şoyle diyor Sozen:
- Istanbul'a gelış nedenimız bızım, ekonomık değil, hanı,
göç edenler, aş için, ış ıçın gelırler; biz onun için gelmemışiz.
Bir başka ış ıçın gelmışız. Eğıtım ıçın. Ağabeyım Ali Sözen,
-ki bu Ali Sözen, son yoklamalarda Fatih-Beşıktaş-Beyoğlu
bölgesınin birinci sırasındaydı SHP'den, maalesef kazana-
madı- göçumuze neden olan ailenın en büyük delikanlısı. Biz
böyle geldik buraya. Tabıı Gürün, 3 bırv-5 bin nüfuslu bir kasa-
ba. Orada da durumumuz fena değil, ama Istanbul'a geldik,
nokta! Bütün çccuklar bir taraftan okuduk, bir taraftan baba-
mıza yardımcı olduk; işportacılık dahil her şeyı yaptık...
- Siz de yaptınız mı işportacılık?
- Çok, çook.
- Ne yaptınız, ne alıp sattınız Istanbul'da?
- Istanbulda, Mahmutpaşada, Mısır Çarşısı'nın orada,
Marpuççularda. En azından babamızayükolmamayı duşü-
nüyorduk. örneğın yaz ayları çalışır, butün eğıtım masrafları-
mızı kendimız karşılardık. Kıtaplarımızı orneğin. Bütün öğ-
rencılık yaşamımca çok ekonomık özgürluğüm oldu benim.
Hem cebimde çok para oldu, hem iyi gıyındim. Hem çok kı-
taplarım oldu. Yanı, özellikle, babamın geçımıne yardım
değil, babama yük olmamak şeyindeyız
- Vo^csa, babanız sızi okutabılecek durumda!
- Ama, biz üç kardeş bırden babamızdan para alacak ol-
sak, babamız Rıfat Sozen sıkıntıya düşecektı..
- Siz hıç yatılı okumadınız mı, parasız yatılı filan?
- Hayır, okumadım! İstanbul Erkek Lısesi'ne gırdim ben,
Gedıkpaşa Ortaokulu, sonra İstanbul Erkek Lısesınde.. Bu
ışporta olayı, para kazanmak olayı, babama yardım olayı...
öğlelerı, sefertasında babamıza yemek götürürdük. Yanı bu
Anadolu alışkanlığı üniversıteye kadar sürdü. Üniversıtenin
bırıncı sınıfında, yanı 1955-1956 yılı, bu kez Türkiye'nin sorun-
larıyla uğraşma başladı. Sıyaset, oğrencı eylemleri Kendi-
mızı onların ıçınde bulduk. Ikıncı sınıfta, Tıp Fakültesı Talebe
Cemıyeti Genel Sekreteri oldum.
- Anneniz okuma-yazma bıliyor muydu?
- Annem okuma-yazma bilır, ama okul mezunu değil yani..
- Millet Mektebı nden filan mı mezun?
-Evet Ondan sonra Tıp Fakültesi Talebe Cemıyeti Başkanı
oldum. öğrenci derneklerinde görev alırken. bir yandan da
partinin (CHP'nin) gençlık kollarında görev aldım. Tam, o fe-
metPaşa okulu dedığinız...
- Ismet Paşa 'yı yakından tanıyorsunuz, değil mi?
- Çcook. Çok birlıktelığimiz oldu Bıze çok şey verdı, öğret-
ti; anlatılamayacak kadar çok ızlenımlerım var...
BULMACA
00
9SOLDAN SAĞA:
1/ Tarhana. bulgur yap-
mak için kullanılan ka-
buğu soyulmuş ve kınl-
rruş buğday... Halkın
aşağı tabakası. 2/ Andre
Malrauxnun, İspanya İç 4
Savaşı'nı konu alan ünlü
romanı... Asya'da bir ır-
mak. 3/ Bir nota... Düğ- 6
me ve süs eşyası yapımın-
da kullanılan bir deniz
kabuklusu. 4/ Sınır nişa- 8
nı... Binicilikte atın baya-
gı yürüyüşüne verilen ad.
5/ Hamam gibi yerlerde giyilen bir
çeşit takunya. 6/ Tarlada suyu
akıtmak için yapılan tahta oluk...
İsyankâr. 7/ Divan edebiyaünda
övgü şiiri... En kısa zaman süresi.
8/ Saban, pulluk ya da traktörün
toprakta açtığı iz... Briçte kazanı-
lan her ele verilen ad. 9/ Tupana
balığına verilen bir başka ad...
"Çalma, hırsızlık" anlamında ar-
go sözcük.
YLKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Hindularda dinsel önder ya da öğretmen... Kiraya verilerek
gelir getiren mülk. 2/ Dört Halife'nin ikincisi... Ünlü bir divan
şairi. 3/ Bakınn simgesi... Kokulu tohumu hamur ışlerinde ve
rakıcılıkta kullanılan bitki. 4/ Bask aynlıkçı örgütü... Yüksek
bir makama sunulan mektup ya da dilekçe. 5/ Oç bentten olu-
şan bir Batı şiiri. 6/ "Acele, çabuk" anlamında yerel sözcük...
Bir göz rengi. 7/ Yelkenli gemilerde iki direk arasına gerilen üç-
gen şeklinde yelken... Çit, perde. 8/ Bir elektroliz aygıtındaki
artı kutup... Muştu, müjde. 9/ Anlam... Nâzım Hikmet'ın bir
oyunu.