Katalog

3ARALJK1993CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Cumhupbaşkam VVeizsaecker'e taşlı saldını • HAMBLRG - Almanya Cumhurbaşkanı Richard' von Weizsaecker dün gece saldınya ugradı. Thaha Tiyatrosu'ndaki birgösteriye kaülmak üzereyken kcndisını görmek için toplanan kalabalığın arasından yüzünün ortasına bir taş fırlatılan Weizsaecker hafıfyaralandı. Polisin ve görgü tanıklannın bildirdiğine göre saldırgan önce kalabalığın içinde dolaşıp Weizsaecker'i Nazi, kapitalist ve Saddam Hüseyin destekçisi olmakla suçlayan bildiriler dağıttı. Daha sonra ise Cumhurbaşkanın binaya gireceğı sırada bağırarak yüzüne bir taş fırlattı. İkinci Dünya Savaşı sona erdığınde 25 yaşında olan Weizsaecker hiç birzaman Nazi olmakla suçlanmadı. Fakat babası Richard von Weizsaecker, Nazi Dışişleri Bakanhğı'nda bir yönetici idi ve savaş sonrası Nürnberg duruşmalannda yargılanmış ve savaş suçlusu ilan edilmişti. Neonaziterin suikast listesi • BONN(AA)- Almanya'dan Neonaziler tarafından yayımlanan •'Einblick"'(Bİlgi)adlı dergide, suikast düzenlenmesi planlanan 250 kişinın adı yeraldı. "Yok edilmesi gereken Alman karşıtlan" başhklı listede, profsörler. siyasetçiler. ünlü sanatçılar. avukatlar e bazı kamu kuruluşlannın yöneticilerinin adlanna yer verildi" • Mısır-da iki polts öldürüldü • KAHİRE (AA) - Mısır'ın, aşın dıncı örgütlenn yoğun faaliyet gösterdiği Güney bölgesınde, bulunan Asyut kentinebağlı Dayrut kasabasında iki polis. dün uğradıklan silahlı saldında öldüler. 11 bin madenci grevde • SOFYA(AA)- Bulgaristan'da Türkler'in yoğun olarak yaşadıklan Nadan bölgesınde başlayan ardından da Kırcali'ye sıçrayan maden işçileri grevi tüm ülkeyeyayılarak 11 bin kişiyi kapsayan bir protesto eylemine dönüştü. Madenciler bir kısmı birikmiş maaşlannı kurtarmaya çalışvrken bir bölümü iş güvenliği ve ücretlerinin arttınîması isteğiyle işi bıraktılar. Nadan ve Kırcali'deki 150 madenci ise yer altında açlık grevini sürdürüyorlar. Castro'ya karşı şîddete hayır • WASHINGTON(AA)- ABD. Kübalı sürgünlere Devlet Başkanı Fidel Castro liderliğindeki rejime karşı şiddet kullanmamalan çağnsında bulundu. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada. "'ABD. Küba'ya karşı şiddet kullanılmasına kesınlikle karşıdır ve gerçek bir demokrasıye doğru değişimlcrin banşçı yollardan gerçekleştirilmesini dilemektedir" denildi. Klerides Atina'da •ATİNA(AA)-Kıbns Rum yönetimi İideri Glafkos Klerides üç günlük özel bir ziyaret için Atina'ya geldi. Klerides dün Atina Siyasal Bilgiler Fakültesi"nde sadece öğrencilerin izleyebileceği bir toplanüda. "Kıbns sorununun milli boyutlan" konulu bir konuşma yapacak Klerides'in programında Başbakan Andreas Papandreu ile görüşme bulunmamasına karşın Yunan başkentınde iki liderin bir araya gelceklerine kesin gözüyle bakılıyor. Hikmet Çetin, Brüksel'de NATO'nun Bosna için daha fazla ağırlık koymasını istedi NATO'yaBosna uyarısıCEMSEY BRÜKSEL - Soğuk savaş döneminde Batı'nın en güvendiği örgütlerden biri olan NATO. o dönemdeki düşmanının dünyadan silinmesi üzerine yenı bir yol ve yöntem arayışına girdi. Dün Brük- sel'de yapılan NATO Dışişleri Bakanla- n Sonbahar Toplantısı'nda, gelecekte NATO'nun nasıl biçimlenmesi gerekti- ğj tartışıldı. Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'ın temsil ettiği toplantıda. günü- müzde NATO'nun öneminin yeniden artmaya başladığına dikkat çekıldi. Toplantının açılış konuşmasını yapan NATO Genel Sekreteri Manfred VVör- ner. Atlantik-Avrupa bölgesinde gü- venlik durumunun beklenenin çok geri- sinde olduğunu söyledi. VVörner. NATO dışında bu sorunlann üzerine gidebilecek hiçbir kuruluş olmadığını belirtti. NATO ağmğını koymalı Dışişleri Bakanı Çetin, toplantıda Bosna Hersek sorunu üzerinde ağırlıkla durdu. Bosna'da şu anda en önemli so- runun insanı yardımlar olduğunu belir- ten Çetin. NATO ülkelerine Bosna sorununda NATO'nun daha fazla ağır- lık koyması gerektiğini anlattı. NATO'nun yeni arayışlan iki ana başlık altında topylanıyor. Örgütün ge- nişlemesi ve örgüt içindeki ilişkiler ola- rak adlandınlabilecek ilk bölümde, NATO üyesi ülkelerin dışişleri bakanla- n NATO'nun doğuya genişlemesi yo- lundaki istekleri görüştülcr. Özellikle Almanya'nın savunduğu. Doğu Avrupa ülkelerinin de NATO'ya alınması görüşü de dün ortaya kondu. Başta ABD ve İngiltere'nin isteğiyle, bu ülkelerle "Barış İçin İşbiriiği" adı verilen anlaşmalar yapılması düşüncesi tartış- malarda ağırlık kazandı. Bu anlaşmalar NATO ile bu ülkelerin güvenlikle ilgili ve özellikle askeri tatbikatlarda ortak tavır almalannı ve bu ülkelerin ilke ola- rak NATO'ya üye olmalannı öngörü- yor. Ancak bu üyelik sürecinin uzun vadeye yayılması düşünülüyor. Türkiye'de. ABD'nin bu yaklaşımına destek veriyor. Dışişleri Bakanı Çetin. ilke olarak böyle bir genişlemeye karşı olmadıklan halde bunun uzun vadede gerçekleştirilebileceğini düşündüğünü söyledi. Çetin, Orta ve Doğu Avrupa ül- kelerinin üye olmadan önce NATO'- nıuı kime karşı güvenlik sağlayacağının belirlenmesi gerektiğini savundu. Çetin. "Şimdi bu ülkeler üye almırsa Rusya ne olacak? Rusya da üyeliğe alınırsa. ondan sonrası ne olacak" dedı. BOSNA KONFERANSI Görüşmeler tıkanma noktasındaBELGRAD (AA) - Cenevre'deki banş görüşmelerine katılan Bosnalı Sırplar'ın, Müslümanlar tarafından önerilen haritayı kabul etmeye yanaşmadıklan bildirildi. Bosna Hersek BaşbakanıHaris Silajdziç, önceki günkü oturumdan sonra yaptığı açıklamada. görüşmelerde ilerleme sağla- namadığını belirterek "Harita kabul edil- medTdedı. Hırvat lider Mate Boban da Adriyatik kıyısındaki Neum limanını isteyen Müslü- manlara olumlu cevap vermedi ve "Avnı- palıiar bizden eylül sonunda verdiğüniz ödünlerden fazlasını istemiyorlar" dedi. Hırvatlar eylül ayı sonunda Müslümanlara Neretva nehrinden Adriyatik'eçıkma hak- kı vermişler, aynca Adriyatik kıyısında bir parça toprağı kiralamayı kabul etmişlerdi. Görüşmelerde başkent Saraybosna'nın paylaşımı konusunda ise ilerleme sağlandı- ğı bildirildi. Bosnalı Sırp lider Radovan Karadziç, Bosna Cumhurbaşkanı Alia İz- zetbegoviç'le görüştükten sonra yaptığı açıklamada. "Saraybosna konusunda iyi bir çözüme yaklaşmış gibiyiz. İki komşu kent yaratmav ı tasarlıyonız. Bu hem Sırplar hem de Müslümanlar için iyi bir şans olacak" de- di. Olovo ve Mostar'da çatışmalar Bu arada. Saraybosna'nın kuzeyindeki Olovo bölgesi ile güneydeki Mostar'da yo- ğun çatışmalann dün de sürdüğü bildirildi. BM Banş Gücü sözcülerinden ıdesbald von Biesebroeck, Olova yakınlanna dün 250 top mermisi düştüğünü kaydetti. BM sözcüsü. 50 bin kadar Müslüman'ın Hırvat güçleri tarafından kuşatma altında tutulduğu Mostar'da da karşıhklı havan topu ve hafif silahlann kullanıldığı çatış- malann sürdüğünü bildirdi. Saraybosnalı çocuk. uzun süre kuynıkta bekledikten sonra aldığı ekmeği hcmen orada yemeye başlamış. Çantasında iseyarınki ekmek için sıkı sıkıya tuttuğu kuponları var. (Fotoğraf: RELTER) KuzeyKore, GA Başkanı'na öfkeleııcli Dış Haberler Şervisi - ABD Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) Başkaru'nın Kuzey Kore'nin nükleer savaş tehdidi- ne ilişkin eleştirisi Pyonyang yönetimi- nin büyük tepkisine yol açtı. CIA Başkanf nın açıklamasına duyu- lan tepki. Kuzey Kore'nin resmi haber ajansı tarafından dün yayımlanan bir yorumla dile geürildı. Kuzey Kore Merkezi Haber Ajansf- nın yayınında. CIA Başkanı James Woolsey'in "Kuzey Kore, nükleer tesis- lerini uluslararası denetime açmak verine savaşa vönelmek tehdidini kullanabile- cektir" anlamındakı sözlen. '"Bu öfke yararıcı saptama, Kore yarımadasını sa- vaşa götürmeye hevesli bir ağızdan baş- kasından çıkamaz" denildi. "ABD Başkanı Clinton dahil Ameri- kalı yetkililerin son zamanlarda söyle- dikleri, ABD ile Kuzey Kce arasındaki üciincü tur görüşmelere set çekmek evle- mi dışında bir hareket olarak yorumlana- maz" dıyen ajans. nükleer tesislcnn açıl- ması için " Amerikan yönetimi, Japonya. ve Güney Kore ile birlikte uluslararası iş- biriiği sistemini aracı yaparak vaptırım- lar ve silah tehdidiyle Kore Demokratik Halk Cumhuriveti'ni dize getirmek niye- tindeyse bu büyük bir hatadır" şeklinde tepkı belirtti. CIA Başkanı VVoolsey. CNN televiz- yonunun salı günkü "Lam King Canlı Yayını"nda yaptığı konuşmada. Kuzev Kore'nin bölgedekı tehdit politikasın- dan söz etmişti. Woolsey, ülkenin 1.1 milyonluk güçlü ordusunun Güney Ko- re ile olan askerden anndınlmış sınır bölgesine 60 millik bir alan içine yığıldı- ğını kaydetmiş ve durumu "tedİrginlik yaratıcr olarak nitelemişti. Güney Kore'de yayımlanan Chun- gang gazetesi. Pyongyang hükümetinin bazı koşullar karşılığında. nükleer tesis- lerini uluslararası denetime açılabilece- ğini bildirdi. Günlük gazetenin Seul'den üst düzey bir yetkiliye dayanarak verdiği haberin- de, Kuze\ Kore ile ABD'li yetkililer arasında süren görüşmelerde Pyong- yang hükümetinin. ABD ve Güney kore'nin ortaklaşa her yıl yaptığı "Ta- kım Ruhu" operasyonuna son vermeleri durumunda kendilerinin de nükleer te- sislerini açabileceeini söyledieini bildir- di. 24 kasımda New york'ta yapılan gö- rüşmelerde gündeme getirilen talepler arasında aynca VVashington'un Gü- ney deki nükleer silahlannı çekeceğine dair söz vermesi de yer alıyordu. Günlük gazetede yer alan yazıda Pyongyang yönetiminin görüşmelerde gündeme getirdiği öneriler arasında ay- nca şunlara yer verildiği bildirildi: 1953 yılında biten Kore Savaşı sonrasında imzalanan silahsızlanma yerine banş anlaşmasınm getirilmesi; Kuzey Kore'- nin ABD'nin terörist ülkeler hstesinden çıkartılması ve Kuzey Kore'nin her iki tarafın da federatif bir yapı altında bir- leşmesine yönelik projesinin desteklen- •nesi. Öte yandan. New York Times gazete- sinde yer alan bir yazıda ise, Kuzey Kore'nin nükleer tehdit konumu koru- ma konusunda ısrarlı olması karşısında NVashington yönetiminin önündeki bazı seçenekleri değerlendirebılecegi bildiril- di. Bu seçenekler arasında. ABD'nin Güney Kore'deki askeri varlığını güç- lendinnesi bulunduğu belirtildi. KOLOMBİ\A Uyuşturucu baronu Escobar öldürüldü • Uyuşturucu mafyasmın dünyaca ünlü ismi Pablo Escobar. dün düzenlenen operasyonda öldürüldü. Escobar'ın operasyon sırasında güvenlik güçlerine direndiği ve çatışmada vurularak öldürüldüğü bildirildi. BOGOTA (AA) -Dünya uyuşturucu mafyasmın en önemli liderleri ve Kolorr.- biya'da Medellin uyuşturucu kartelinin babası Pablo Esco- bar dün akşam düzenlenen bir operasyonda öldürüldü. Savcı Gustova De Greiifin bürosundan yapılan açıklama- da, uyuşturucu dünyasının baronu olarak tanınan 44 ya- şındaki Escobar'ın. Medellin kentinde, askerler ve güvenlik güçlerinin operasyonu sırasın- da polıse karşı koyduğu ve çı- kan çatışmada öldürüldüğü belirtildi. Escobar. geçen yıl 22 tem- muzda Medellin yakınlannda- ki Envigado Cezaevi'nden kaçmayı başarrruştı. Escobar'ı yakalamak için 2 bin asker ve güvenlik görevlisi sıkı bır ta- kipte bulunuyordu. Kolombi- ya Devlet BaşkanıCesar Gavi- ria'nın, olaydan sonra Savun- ma Bakanı Rafael Pardo ve üst düzey askeri yetkililerle top- landığj ve ilerleyen saatlerde bir başkanlık açıklamasının beklendiği ifade edildi. Escobar'ın kimliği Escobar, 1 Aralık 1949'da Medellin yakınlannda, birçift- çi ailesinin çocuğu olarak dün- yaya geldi. Kolombiya'daki ve dünya- nın pek çok başka bölgesinde- ki uyuşturucu ağının "Baba"- sı, hayatını mezarlıklardan mezar taşlannı calarak kazan- maya başladı. Polis kayıtlanna 24 yaşındayken geçen ilksuçu araba hırsızlığı idi. Aradan iki yıl geçtikten sonra kiralık katil zanlısı olarak aranmaya baş- landı ve polis tarafından 36 ki- lo kokain bulundurmak su- çundan tutuklandı. 1982 yılında politikaya atıldı parlamentoya girdi. üyuştu- Medellin uyuşturucu mafvasının 'baronu' olarak bilinen Pablo Escobar, geçen yıl firar ettiği, kendi parasıyla yaptırılan Envigado Hapishanesi'nde sevgilileriyle rstediği gibi yaşam sürdüriiyordu. Daha sonra cezaevinden kaçan Escobar, öldürülünceye kadar 2 bin güvenlik göre\lisinin sıkı takibindeydi rucu kaçakçılığı yaptığının be- lirlenmesi üzenne Liberal Parti'den ihraç edildi. Bunun üzerine Escobar acımasız ve zalim kartelinin başına geçti. Kolombiyalı yöneticilere karşı bir seri suikast girişimin- den sonra devlet kendısine sa- vaş açtı. Suikasta kurban gi- den politikacılar arasında 1984'de Adalel Bakanı Rodri- go Lara Bonilla 1989 yılında cumhurbaşkanlığı adayı Luis Carlos Gelan gibi isimler de bulunuyordu. Escobar, Devlet Başkanı Cesar Gaviria ile aylar süren gizli görüşmelerden sonra ken- dı parasıyla özel olarak yaplı- nlan bir hapishanede kalmayı kabul etti. 1992 temmuzunda ise devlet tarafından başka bir hapishaneye aktanlacağı kor- kusu ile fırar etti. POLİTİKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Çekiç Güç Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatılması sorunu TBMM'de bu ayın sonlarına doğru görüşülmeye başla- nacak. Çekiç Güç, basınımızda yoğun tartışmalara yol açmış olan bir konu. Kimi yazarlar, Türkiye'yi Kürt sığınmacıla- rın akınına karşı koruduğu gerekçesi ile Çekiç Güç'ü sa- vunurken değişik görüşte olanlar Çekiç Güç'e karşı çıktılar. Biz ikinci grupta yer aldık. Çünkü Çekiç Güç'ün Tür- kiye'ye konuşlandırıtmasından sonra, Kuzey Irakh Kürt liderler bu güce güvenerek Saddam Hüseyin'le özerklik görüşmelerinde uyuşmaz tutuma girmiş, görüşmeleri yokuşa sürmiışlerdi. Oysa Çekiç Güç, Türkiye'de konuş- landırılmadan önce Celal Talabanl ve Mesut Barzani Bağdat'ta Saddam Hüseyin'le kucaklaşarak opüşmüş, Kürt sığınmacılara geri dönmelerı çağrısında bulun- muşlardı. Başka bir deyışle Çekiç Güç'ün kanatları altın- da Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin temelleri atılmış, Irak fiilen parçalanmıştır. Saddam'ın Kürtlere yeni bir saldırısını caydırmak için Türkiye'de Çekiç Güç'ü konuşlandırmak yerine, Kuzey Irak'ta ilan edilen "güvenli bolgeye" Makedonya'ya gönderildiği gibi BM Gücü yerleştirilebilirdı. Saddam, BM Gücü'nün bulunduğu bölgeye saldırıp ABD'nin ga- zabını üzerine çekmeyi gözealarnazdı. Biz bu görüşü savunduk ve hala savunmaya devam ediyoruz. Öyleyse, Çekiç Güç Türkiye'den gönderilmeli mi? Hayır. Bugünkü koşullarda Çekiç Güç'ün gitmesine karar vermenin hata olacağına ınanıyoruz. Olan olmuş, başta bir yanlış yapılmış. Çekiç Güç Tür- kiye'ye davet edilmiş, bu gücün kanatları altında Kuzey Irak'ta özerk bir Kürt birimi oluşmuştur. Çekiç Güç, Tür- kiye'den ayrılırsa Suudi Arabistan ya da Güney Kıbrıs'ta konuşlandırılabılır. Nerede konuşlandırılırsa konuşlandırılsın, yeter ki Türkiye'den gitsin. İyi de o zaman başta ABD olmak üzere Avrupayı kar- şınıza alırsınız. Güneydoğu'da kan gövdeyi götürürken ABD ve diğer Batılı ülkelerin PKK'ya sağlayacakları do- laylı destek, iç kanamayı busbütun arttırabilir. ABD, Kobra helikopterlerinden, karanhkta kullanılan özel tü- feklere kadar Türkiye'ye gelmiş silah sevkiyatını durdu- rabılir. Ekonominin hızla darboğaza girdiği bir dönem- de. Türkiye'ye kredi muslukları kısılabılır. Ulkemizdete- rör çeşitli yollardan büsbütün azdırılabılir. Çekiç Güç'ü ülkeye davet etmek hata idi. Türkiye'nin her yandan sıkıştığı, terörün giderek azdığı bugünkü or- tamda Çekiç Güç'ü kovup Batı'yı karşımıza almak yeni bir hata olur. Politika, biranlamda gerçekleri görüpöncelikleri sap- tama sanatıdır. Bu sanatta, duygu değil. akıl ağır basar. Akıl ise, bu kritik dönemde Batı ile ilişkilerde bunalım yaratarak sorunlarımızayeni bir sorun eklemenin yanlış olacağını söylüyor. Kaddafı: Clinton parlayanyıldız MANAMA (AA) - Libya İi- deri Muammer Kaddafî, yasa- dışı Irlanda Cumhuriyet Or- dusuna (IRA) silah vermekie hata ettiğini ve bunun bır daha kesınlikle tekrarlanmayacağı- nı söyledi. Kaddafı. Başkan Clinton için de "Batı'ıun parla- yan yddızı" dedi. Kaddafı. Suudı Arabistan'- da ya>imlanan "Gazette" ga- zetesine verdiği demeçte. 1969 yılında iktidara geldiğinde. ba- zı eylemleri derhal destekleme- ye başladıklannı belirtti. Muammer Kaddafi. "Kuzey İrlanda konusunu ele alalım. Sorunun çözümlenmesi için si- yasi destek \ermek yerine silah sağladık. Çok acele hareket et- tik"dedi. Kaddafı. "Bu olay bizim kö- tü görünmemize yol açtı. Bu dönem geçti ve hiçbir zaman tekrarlanmasına izin vermeye- ceğiz" şeklinde konuştu. ABD başkanlan hakkında da değerlendirmelerde bulu- nan Kaddafı'nin bu demecı, BM'nin Libya'ya yeni yaptı- nmlar uygulanması \olundaki karan almasından önce. 7 ka- sımda verdiğine dikkat çekili- yor. Eski ABD Başkanı Ronald Reagan ile ilişkılennı de değer- lendiren Kaddafı. "Reagan ile ilişkilerimi öfke >e nefret yön- iendirdi. O. benim kızımı öldür- dü" dedi. Parlayan yıldız ABD Başkanı Bıll Clinton'ı. küçük bir eyaletten geldiği ve Demokrat olduğu için destek- lediğini kaydeden Kaddafı. Clinton'ı "Karanlıklar içine gömülmiiş" olan batı yanmkü- renin "parlayan yıldızı" olarak tanımladı. Muammer Kaddafı. ABD'- de 1992 yılında yapılan baş- kanlık seçimlerinde Libyalı çocuklann sabaha kadar uyu- madıklannı söyledi. Kaddafi. "Bush'un yeniden seçileceğin- den endişe edivorduk. Clinton'- ın seçildiğini öğrendiğimizde çok senndik" şeklinde konuş- tu. Libya İideri Kaddafi. ülkesi- nin silah üretımi ile ilgili bir soruya ise"Libya'nın kapatisi- tesi, bir silah sanayii oluşturma- ya müsait değil" şeklinde yanıt verdı. RusyaAGIK'ten onay alamadı • AGİK Bakanlar Konseyi, Rusya'nın yakın sınır ötesine asker gönderme önerisini kabul etmedi. ANKARA/ ROMA (AA)- Avrupa Güvenlik ve İşbiriiği Konferansı (AGİK) Bakanlar Konseyi toplantısında, Rus- ya'ya "yakın sınır ötesi" olarak ifade ettiği bölgelerde çıkan çatışmalara banş gücü gönder- me konusunda ön onay veril- mesinin söz konusu olmadığı bildirildi. Roma'daki AGİK Konsey toplantısına katılan diploma- tik kaynaklar. sonuç bidirisin- de Rusya'nın adının gecmedi- ğine dikkat çekerek "Bildiğiniz gibi BM maddi sıkıntüanndan dolayı asker gönderemiyor. Bölgeye, örneğin Karabağ'a as- ker gönderecek ülkeler v arsa. ki bunlardan biri Rusya da olabi- lir, bunu kendi kurallarına göre değil, AGİK kurallarına göre yapacak" di>e görüş bildirdi- ler. Konuşlandınlacak kuvvetin çokuluslu olmasının esas oldu- ğunu belirten kaynaklar. Tür- kiye'nin kararda belirtilen "üçüncü ülke" durumunda ol- duğunu ve asker gönderecek ülkeler arasında yer alabilece- ğini söylediler. •'Pratik olarak koşulları de- ğerlendirdiğimizde, karann Rusya için çıkarıldığı düşünüle- mez mi" şeklindeki soruv a kar- şılık. Rusya'nın Karabağ'a göndereceği kuvvet için AGİK'ten para ve uluslararası meşruiyet istediğini belirten kaynaklar şunlan söylediler: "Rusya'va söylenen şu: Sen ve başkalannın katılımıyla bir kuvvet oluşturursan ve bunu bi- zim öngördüğümüz şekilde so- runun siyasi çözümüne katkı sağlamak amacıyle kullanır- san, ben sana yardımcı olu- rum."