Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 ARALIK1993 CUMA CUMHURİYET 2 SAYFA
TELEVIZYON
"İzafiyet Teorisi", ustaca kurgulanmış, aydın işi, ama son derece eğlendirici bir film
Geçmişinvebugününhesabı...îstanbul Haber Servisi- Ka-
meramanlıktan yönetmenliğe
geçen İngiliz Nicholas Roeg
(1928), bu ilgi çekici fılmine
"Insignificance", yani anlam-
sızlık adını vermış. Tabıi, film
izlendiğınde bu adın sadece
bir şaka olduğu anlasıhyor.
TRT, birkaç yıî önce "Onem-
sizlik" adıyla göstermıştı.
HBB İse, "izafiyet Teorisi"
adını yakıştırmış. Nedense
filmlere, kanaldan kanala ge-
zerken, böyle saçma biçımde
yeni ve yakışıksız adlar venh-
yor.
Kurmaca ve gerçeklik
Terry Johnson'ın kendi
oyunundan yazdığı senar>'o,
tatn Roeg'e özgü bir konuyu
anlatıyor. Kurmaca ve gerçek
iç ıçe. 1954 yılında, bir gece,
Nevv York'un lüks otellerin-
den bırinde, zamanın 4 medya
yıldızı bir araya gebyor. Dün-
ya çapında ünlü bir sanşın
yıldız, ünlü bir fizik bilgini, bir
beyzbol oyuncusu, ve komü-
nist avctsı bir senatör. Fılmin
hiçbır yennde bu kışılerin adı
söylenmiyor, ama ızleyıcı, is-
ter ıstemez, onlann Marilyn
Monroe, Albert Einstein, Joe
DiMaggio ve senator
McCharthy olduğunu dü-
şünüyor.
Senatör McCharthy, 1950'li
ydlarda ABD'yi kasıp kavur-
muş, "komünist" olduklan ge-
rekçesıyle bınlerce sanatçıyı
işinden etmişti. Filmde, ünlü
fizık bılgınıni. Ruslan övücü
sözler etmekle suçlamak-
tadır .. Oysa, bu doğru değil-
dir.
Zaman, ilk atom bom-
basının Hıroşima'ya atıldığı.
ünlü bir Hollyvvood sanşını-
nın, şu eteklerinın havalandığı
fılmin çekildiğı zamandır.
Einstein görünüşlü fızikçi. uy-
kusundan sıçrayarak uyanır.
Çünkü, atılan bombadan
kendisini sonımlu hissetmiş-
tır.
Bir oyun oynarcasına...
Bir gece, Yaz Bekan fılmıni
çağnştıracak biçimde kapısını
çalan sanşının kim olduğunu
bilmez. Ama, dostluklan iler-
ledikçe, bir oyun oynarcasına,
el feneri, balon, çalar saat ve
oyuncak trenle izafiyet teorisi-
T*orisl
Insignificance
Yönetmen: Nicholas
Roeg / Senaryo: Terry
Johnson' Görüntü
Yönetmeni: Peter
Hannan, Müzik:
StanleyMyers
Oyuncular: Tony
Curtis, Theresa Russell,
Michael Emil,
GaryBusey/1985
İngiltere Yapımı
108 dakika
ni açıklamaktan kendinı ala-
mayacaktır.
Nkholas Roeg, bu filmle il-
gili olarak gazetecilere şunlan
söylemişti:
"Hepinıiz. geçmişimizin bir
parçasıv ız. Bilmesek. farkında
olmasak da geçmişin etkilerini
taşınz. Ben. her zaman ken-
dirnk geçmişimi tartışınm.
Bundan sözetroeyi pek
sevmem. Yine de, bu tartış-
madan bir türtü kendimi ala-
mam. Filmleriınde, geçmiş
hakkında söylediklerim, tarih-
sel gerçeklere yüzde yûz uy-
maz. Bunu, belleğimin oyunu
olarak kabul ediyonım...".
Fılmdekı 4 ünlü kişi, elbette
hiçbir zaman bir otel odası-
nda bir araya gelmemişti. Bu
bellek oyununun yıne de bir
anlamı var. Monroe, güzel,
sempatik, saf ve zeki bir
kadın.
Çağdaş kültürün önemli
simgelerinden biri. Einsteiıt
hem dahı bır bilimadamı, hem
de banş savunucusu. Joe Di-
Maggio, Amenkalının belle-
ğinde derin izler bırakmış, bir
spor adamı. Senatör
McCharthy, Amerikan politi-
kasmın (Regagan'dan önceki)
pis yüzü. Hepsi, kendi alan-
lannın yıldızı olan bu kişilere,
zaman zaman, anayurdunda
sadece asansör bekçisi olabi-
len bır kızılderib de (Wül
Sampson) katılacaktır.
Kaçırmamak gerekir
Bütün bu kışiler, otel odası-
nda bir araya gelır, konuşur,
tartışır, birbırlerinden gec-
mışin ve bugünün hesabını
sormaya çahşırlar.
McCharthy, kötü giden her
şeyden Sovyetler Birliği"nı so-
nımlu tutan bir ahmak, tehb-
keb bir psikopat, sınırsel ve
düşünsel bır hurda yığmı...
Kadınlarla arası ıyı değıldir.
Hem aldatılmanın, hem de
ününün ağırbğıyla ezılen Di-
Maggio kurtuluşu içkıde ara-
maktadır.
Einstein ise. sa\ aşta ölen in-
sanlar ıcin duyduğu üzüntü-
den uyuyamayan bır bılima-
damıdır... "Insignificance" us-
taca kurgulanmış. aydın işı,
ama son derece eğlendirici bır
film Kaçırmamak gerekir.
(HBB, 21.00)
ÖZETLE
Filmde, ünlü bilimadamı Einstein'i Michael Emil canlandırıyor...
'Zirvedekiler'in
yönetmenliğini
gerçekleştiren
HalitRefığ:
'Bu benim için bir sınavdı'
FİGEN YANIK
Türk sinemasına 35 yıl emek
vermış değerlı yönetmen Halit
Refiğ de ülkemizde özel TV'ler-
le gebşen değişım rüzgarlan
içınde bır çabşmaya ımzasını
attı. Habt Refiğ. çekımlerine
ağustos ayında başlanan ve Er-
ler Film tarafından Show TV
içın hazırlanan "Zirvedekikr"
adb dızinin yönetmenbğını üst-
lendı. Şu sıralarda montajı de-
vam eden, senaryosunuErdo-
ğan Tünaş ıle Safa Önal'ın
yazdığı dızırun yönetmen yar-
dımcısı Jan Birindizi, sanat yo-
etmenı Gül Oğuz ve görüntü
yönetmeni de Hakan Gûrtop.
"Zinedekiler"ın başrollennde
ise Gülşen Bubikoğlu, Cüneyt
Arkın, Yılmaz Zafer, Hakan
Ural, Selen Bûke, Yalçın Dö-
mer, Fatoş Sezer, Eşref Kolçak,
Efkan Efekan, Kuzey Vargm ve
Kenan Parsvar
Sinema ve televizyon temelde
aynı görsel iletişım kurallannı
kullanıyor. Ama. bu kurallarda
değişık olan teknolojıler. Habt
Refiğ, kullanılan malzemenin
farklıbğımn yanı sıra seyırcı ıle
olan ıbşkıyi de şöyle açıkbyor
"Sinemada daha dddi bir seyirci
ile yüz yüzeydiniz. Sinemaya gi-
den insan ister istemez beİK bir
disiplin altmda film izliyordu.
Seyirci karanlık bir salonda kal-
kıp kıpırdayamaz, belli bir nok-
taya bakmak zonındadır. Dola-
ysıyla siz onu bakmaya ne ka-
dar mecbur ediyorsanız, onun da
baktşına saygı olarak o derece
ciddi bir ifade içinde bulunmanız
gerekiyor. TV'de bu ciddiyet
yok, cünkü izleyidnin belirli al-
tematifleri var. Ev içinde kalkıp
dolaşabilir, telefonla konuşabi-
lir. Sinemada seyirci ile film ara-
sındaki disiplin karşdıklı sonım-
luluğa dayanan bir ilişki. Tele-
vizyonda ise bu seçmecilik ciddi
değil. Biraz ondan biraz bundan
her şey tadımlık oldu. Ve asıl
önemli olan hiçbir şeyin değeri
kalmadı."
"Hiçbir şeyin değeri kalma-
dı"... Değerler.. Yukselen ve
alçalan, unutulan. anlaşılama-
yan. ama mutlaka uygulayıcısı-
nı bulan değerler.
Habt Refiğ, bu saptamayı
yaptığı anda konuşmâmız sıne-
ma ve televizyonun çerçevesın-
den çıktı ve dünyanın gıdışatına
geldı.
•'Sinema filminin değerinin
çok fazla olduğu inancmdaynn,
ama bugün hiçbir şeyin değeri
kalmadı. Hızlı tüketim döne-
minde her şey yarun yamalak
kullanılıp çöpe atılır hale gekü.
Bu yalnızca sinema - TV alanı
için değil, bütün dünyada en-
Habt Refiğ, aslında televız-
yon dünyasını halen benımse-
mediğı bir alan olarak değer-
lendirmesıne karşın. profesyo-
nel anlamda bu ışı yapmanın
kendısıne ılgı çekia geldiğmı
bebrtiyor Refiğ, bu yaklaşım
içinde işıni cıddiye aldığını. ama
yine de televizyon dizilerine
olumlu bakmadığını ısrarla be-
lirtıyor
'Ciddi seyirci gerek'
"Bugüne kadar bizim
şansımız dinozorlannkinden bi-
raz farklı gelişti. çünkü değişim-
leri yakından takip etme imkanı-
nuz oldu. Profesyonel olarak bu
işi yapmak bana ilgi çekici geldi.
Yani bu raedyanın nasıl yapddı-
ğını. 'Bir gün mecbur oİursam,
hiç sinema fılmi çekme imkanım
kalmazsa, varuğunı burada sür-
dürebilir miyün' diye denemek
istedim. Evet, sürdürebileceğinıi
gördüm. Doğrusu ben bu işe,
teknolojiyi kullanabilip, adapte
olabilecek miyim diye baktım.
Bu benim için bir sınavdı. Yeni
dönemin şartlan nedir, bu şart-
larda ben ne yapabilirim, sınavı-
nın sonucunu görmek bakımın-
dan benim için çok yararlı oldu.
Yine de mümkün olursa bunu
burada bırakmak isterim."
Kan-koca sorunlanna farklı bakış
'Dünden Sonra
Yanndan Once'
TURHAN GÜRKAN
Genç bir kan-koca olan Gül (Zuhal Olcay) ve Bülent (Eriş
Akman), ayn ayn yerlerde çabşmalan ve işlerinin yoğunluğu
yüzünden birbırlenne çok az zaman ayırabilmektedırler Bu
düzensız cabşma sonunda aralannda iletişimsızlik başlar.
Kansını yetennce görememekten yakınan Bülent, ondan ben-
cil bır biçımde işi bırakıp evde oturmasını ve çocuk yapmasını
ister. Gül kararsızdır.
Hem kocasını sevmekte hem de yukselmek istediğı işıni bı-
rakmaya gönlü elvermemektedır. Sonunda Gül, evbliğini kur-
tarmak için, arkadaşı Selda'nın yardımıyla ıstemeyerek mesle-
ğini feda eder, evinin kadını olur.
İşi bırakuktan sonra güven duygusunu yiüren ve kendinı
boşlukta bulan Gül, ko-
casını genç asistanı Peb'n'-
den (Sedef Ecer) kıskanma-
ya başlar. Bu kıskançlık yü-
zünden mutlu çıftın bırbin-
ne olan sevgı ve saygısı
azabr
GüTün yeniden işine dö-
nüşü de sorunlannı çözme-
ye yetmez. Bir kez rayından
çıkmış olan aile ilişkileri iyi-
ce bozulur. Evblikleri çekil-
mez bir yola girer.
Kadın yönetmenlerimiz-
den Nisan Akman'ın "Beyaz
Bisiklet", "Bir Kınk Bebek"-
'ten sonra 1988'de eşı Eriş
Akman'ın senaryosundan
uyarladığı üçüncü yapıü
"Dünden Sonra Yanndan
Önce"de, kent yaşamında aile ıçı sorunlar, kan-koca anlaş-
mazlıklan ele abnıyor. Günümüzun ekonomık zorluklan
karşısında. aile bütcesine katkıda bulunmak amaayla çab-
şmak zorunda kalan kadının, ış yaşamında ılerleyerek daha ıyi
bır konuma geldikten sonra. kocasıyla aralannda doğan an-
laşmazbklar, çoğalan sorunlar ırdelenıyor.
Kişilerin iç dünyalanna kadın duyarbbğıyla eğılen Akman.
bunlann ruhsal birikimlerinı ortaya çıkarmaya çalışıyor. İce-
rik olarak oldukça yapay, ancak anlatım yönünden akıa, ışlek
bir sinema dıbne sahip olan Akman, önceki fılmlerinde olduğu
gıbi bunda da yeni bıcim özelbklen denıyor.
Çağdaş toplunıumuzda yetennce önemsemeyen bır aile so-
rununa parmak basıyor. Evli çıfti, son dönem sinemamızın
öne çıkan oyunculanndan Zuhal Olcay'la Enş Akman oynu-
yor. Sedef Ecer de başanb bır kişılık sergiliyor.
Dürüst bir çalışma olmasına ve teknık üstünlüğüne karşın.
sevgıden yoksun, femınızme göz kırpan. erkeğı küçülten bır
yapıya saİup (İnterstar, 21.45)
Dünden Sonra
Yanndan Önce
Yönetmen: Nisan
Akman / Senaryo: Eriş
Akman / Görüntü
Yönetmeni: Erol
Sayıbaşı / Müzik: Onno
Tunç / Oyuncular:
Zuhal Olcay, Eriş
Akman, Sedef Ecer,
Güzin Özyağcüar, Sacit
Onan, Dilaver Uyanık
1988 EKSYapım fılmi
düstriyel üretim kitleleri öylesi-
ne tüketime zorluyor ki... Biraz
ciddi düşünen insanlar için dün-
yadaki kaynakların korkunç bir
şekilde tüketildiği, doğal varlık-
ların yok edildiği, canlı \arlikla-
rın tehlikeye düştüğü alarmını
fark etmek zor değil. Büyük ile-
tişim alanına büyük sermaye ha-
kim olduğu için, bu tehlikeyi in-
sanlara duyurmamaya, insanları
büyük ölçiide tüketime leş>ik et-
me) e, yarının ne olacağını dü-
şünmeden kör bir harcamaya
doğru ileıiiyoruz. Biz de bunun
içindeyiz. Ama bir gün Ameri-
kalılar gibi bizim de kafamıza
dank edecek. Büyük endüstrinin
kendini sınırlandırması. nüfusun
kontrol edilmesi gerekirken, ge-
lişmiş ülkeler bölgesel sürtüşme-
ler çıkartıp, çeşitli etnik unsurla-
n birbirlerine düşüriip silah sat-
manın peşindeler. İnsanların
dikkatini, büyük meselelerden
yerel meselelere çekiyoriar. Bu-
nun hesabı >erilmeli. Çünkü
mutlak olan şu ki bu böyle de-
>am etmeyecek. İnsanlar buna
dur diyecek. ama umarım iş işten
geçmiş ounaz."
'Daha çok u\ gula\Tcıyım'
Refiğ, "Zürvedekiler"ı karak-
terıtibanyla 1980'liyıllarda Er-
ler Film içın çektığı filmlere
benzetiyor.
u
Esas olarak bu dizinin bütün
tasarımı Türker İnanoğlu'nun
sinema birikimi ve T\ deneyi-
minden ortaya çıkan bir tasa-
rım. Ben bu tasanm içinde daha
çok bir uygulayıcıyun. Gerçi ta-
bii bana yabancı olan bir şey de-
ğildi. Çünkü burada, bu dizideki
birçok ilişkiler, durumlar benim
on yıl önce yaptığun filmlerin te-
levizyon alanına getirilmcsinden
oluşuyor. Oyunculara
baktığımız zaman Güİşen Bubi-
koğlu en çok film yaptığun ka-
dın oyuncu, Cüneyt Arkm en çok
film yaptığun erkek oyuncu.
Çok güzel bir ekiple çalıştık.
Ekibin işbirliği, iyi organize ol-
ması ancak bir endüstrivel altya-
pıda olabilecek yapıdaydı. Çok
az filmimde böyle bir ekiple ça-
lışma imkanuıı buldum. Bu da
işin olumlu taraflarından say ıla-
bilir. Çok gönüllü olmadığınız
bir tasarıda öyle bir ekip var ki
bu ekip iie çaİtşmak çok başka
bir hava gedriyor."
Mecbunvet olmazsa bu tarz
bir çakşmayı tekraıiamak isteme-
dığını söyleyen Refiğ'ın, sinema
alanındayeni projelen var "Ta-
bii sinema fibni yaparken de
artık maceraya girmek, se\Te-
dilmeyecek film yapmak iste-
mem. Bir değeri olacaksa, değe-
ri bilinecekse yapmak isterim.
Şu anda üzerinde çalıştığım ta-
sarı Emığrul faciası. Bu Japon-
ya'da ortaya çıkan birfikir.De-
niz Kuvvetleri de olumlu yanıt
verdi. Bundan sonra, fırsat bul-
duğum zaman o tasannni ger-
çekleşririlebilirlik imkanuıı
araştıracağım."
ÖNEMÜFİLMLER:
"İzafiyetTeorisi {Insignificance, 1985)" HBB, 21.00
Yon Nicholas Roeg/ Oyn: Theresa Russel, Tony Curtis,
Michael Emil, VVill Sampson..
"Dörter Merdiven (TheSpıralStaırcase, 1946) "İnterstar,
00 15 / Yon- Robert Sıodmark / Oyn: Dorothy McGuire,
Ethel Barrymore, George Brent...
"Sana Bana (Dumkhauch, 1986) TRT2,23.25/Yön:
Helmut Berger, Anja Franke, Danı Levy/Oyn: Anja
Franke, Dani Levy..
"DündenSonraYarındanÖnce', interstar, 21 45 /Yön:
Nisan Akman / Oyn Zuhal Olcay, Eriş Akman, Güzın
özyağcılar...
IZLENEBtÜRFtLMLER:
"Kennel Cinayeti (The Kennel Murder Case, 1933j "
HBB, 14 30 Yön: MichaelCurtiz Oyn VVİllam
Povvell.Mary Astor. Eugene Palette..
'Doberman Çetesi (The Doberman Gang, 1972)"- Shovv
TV, 17 00, Yön: Byron Chudnovv / Oyn: Byron Mabe,
Julie Parnsh. Hal Reed..
"Karateci Çocuk 3 (Karaıe Kıd3, ", atv, 21.30 ' Yön: John
G AvıldsenOyn RalphMacchio,Nonyukı"pat" Morita,
Robyn Lıvely...
"Artık Çok Geç (Your Ticketisno langer \alıd, 1979) "-
Shovv TV, 00 451 Yön: George Kaczender ' Oyn: Rıchard
Harns, Jeanne Moreau, George Peppard...
HABER PROGRAMLARfc
"Sıcak Takip"- atv. 19.00
"Yakın Takip"- İnterstar. 19.00
"OlayVar"-Kanal6,19.25
"Çok Çok özel"- Shovv TV. 21 50
"Gece HattT- tnterstar. 23.45
"Bas Sayfa"- Shovv TV. 20.00
SOHBET-TAR71ŞMA:
"Stüdyoda Bulusalım"- Kanal 6,12.10
"Akşama Doğru"-TRT 1,19 18
"Stüdyo btanbul"- TRT2,20.30
"SözSlzin"-TRT2,21 00
"LafLafıAçıyor CemÖzer"'- Shovv TV, 22.45
"MFÖ ile Mûzikli Hanralar'-TRT1.22 50
•Noktasına Virgülüne' - atv ,20.00
"Haşiama - Taşlama"- Shovv TV. 21.00
EĞLENCE-MÜZİK:
'Bir Başka Gece"- TRT1.20.45
"Süper Star-Yonca Evcimik- Karambol"
Shovv TV. 20.15
"Eğlence"-HBB.20.15
"iboShow"-Kanal6,23 00
"Gölgenin Bereketi"- TRT- İNT. 13.10
"Türklerle Bin Yıl"- TRT- İNT, 21.15
SPOfi:
"VeteranlarTenisTumuvası"- İnterstar, 15.20 3-4-5 ;
Aralık 1993 Tanhlerinde Îstanbul Abdı Ipekçı Kapalı Spor
Salonu"nda yapılacak tenis turnuvasına Bjorn Borg, tllie
Nastase. Peter Flemıng, John Lloyd ve Peter Mc Namara
gıbı ünlu ısımler katılıyor
"NBA Basketbol Karşılaşması - Canlı Yayın"-
TRT1,03.00
GECE FİLMLERÎ
Acı Hatıralar
Ünlu bır şarkıcı (Emel Saym). kendisini seven üç erkeğin
aşkı arasında kalıp. bunlardan bırinı seçer Daha guçlü
olan. dışlanan aşıklardan bın, turne sırasında onlann
huzurunu kaçırmak içın her yolu denemeye başlar. Atıf
Yılmaz'ın 1977"de Erdoğan Tünaş-Fuat Ozlüer'ın
senaryosundan uyarladığı Türk-İran ortak yapımı "Acı
Halıralar". Emel Sayın ve şarkılan içın çekılmiş teamsel
bıraşkdramı Sadn Alışık. IrajGhaden, ÜnsalEmre,
Neriman Köksal. Ömer İpek oynuyor. (Kanal6,22.30)
Karate Kid 3
(Karate Kid 3)- Danıel (Ralph
Macchio) ve 'hocası" Mıyagı
(Noriyuki "Pat" Monta) ıle
birlikte. bır kez daha kötü
nıyetb kışilerle mucadele
etmek zorunda İntıkam
peşındekı bıradam, bu ıkılıyı
mahvetmeye
kararlıdır...Yönetmen John
G Avıldsen, 1976 yılında
"Rocky"'fılmlıyle
umulmadık bır başan
kazanmış. ama "Karate Kid"
fılmlerine kadar yine
kayıplarakanşmıştı. 1984
Tanhli ılk "Karate Kid"
filmınde. "Rocky "dekı
reçeteyı uygulamış, sıradan
bınnin de, eğer sıkı çalışırsa,
başanya ulaşabıleceğı
temasını ışlemiştı Burada,
karate sporunun bır ruhsal
olgunlaşma araa olarak sunulması, filme bellı bır
ilginçlik de kazandırmıştı. Izleyen 2 bölüm. ilk "Karate
Kıd"ın tazeliğine v e özgünlüğüne ulaşamadı Bunda. aşağı
yukan aynı şeylerin anlatılmasımn payı büyüktü. "Karate
Kid 3'te ıki başrol oyuncusunun yam sıra, Thomas Ian
Griffıths. Robyn Lıvely veSean Kananyeralıyor. 1989
ABD Yapımı 112 Dk. (atv, 2130)
Sana Bana
(Dumkhauch)- RomeoveJulietefsanesıninbır
parodısiyle karşı karşıyayız. Berlin'deyaşayan Julia (Anja
Franke) ile Romeo (Dani Levy) birbirlerine çılgınca
tutulur. Ancak, zamanla aşklannın "şıddeti" azabr ve
her şey sıradanlaşmaya başlar. Bu arada ortaya çıkan bir
ceset. başlannı sıkıntıya sokacaktır. Hem bu cesetten, hem
decesetleilgıb olduklan anlaşılangangsterlerden
kurtulmak içın, zorlu bir mücadeleye ginşırler . İsvıçreli
Danı Lev^y 'nın Alman Helmut Berger ve Anja Franke ile
birlikte yönettığı 1986 yapımı bu ilginç güldürü, Önceki yıl
Uluslararası îstanbul Fibn Festivali'ndegösterildiğinde
izleyıcilenn beğenisını kazanmıştı Senaryo,filmiyöneten
üçlünün imzasını taşımakta. Filmi yazıp yöneten üçliiden
Danı Levy ıle Anja Franke başrollen de üstleniyor... Öteki
önemli karakterlen Jens Naumann. Mathias Gnaediger,
Regıne Lutz, Helma Fehrmann, Karleen Rutherford,
Michael Kestıng ve Gerd Jessat'm canlandırdığı bu değişik
fılmi ızlemekte yarar var. Film yayına gjrmeden önce,
İsvıçre maslahatgüzan Urs Breitherr, Vecdi Sayar ve
"Bilinmeyen Sınemalar" programını hazırlayan Yasemin
Özkan İsvıçre sıneması ve Dani Levy hakkında bir söyleşi
yapacaklar. f TR T2,23.25)