20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ARALIK1993 CUMA CUMHURİYET 2 SAYFA TELEVIZYON "İzafiyet Teorisi", ustaca kurgulanmış, aydın işi, ama son derece eğlendirici bir film Geçmişinvebugününhesabı...îstanbul Haber Servisi- Ka- meramanlıktan yönetmenliğe geçen İngiliz Nicholas Roeg (1928), bu ilgi çekici fılmine "Insignificance", yani anlam- sızlık adını vermış. Tabıi, film izlendiğınde bu adın sadece bir şaka olduğu anlasıhyor. TRT, birkaç yıî önce "Onem- sizlik" adıyla göstermıştı. HBB İse, "izafiyet Teorisi" adını yakıştırmış. Nedense filmlere, kanaldan kanala ge- zerken, böyle saçma biçımde yeni ve yakışıksız adlar venh- yor. Kurmaca ve gerçeklik Terry Johnson'ın kendi oyunundan yazdığı senar>'o, tatn Roeg'e özgü bir konuyu anlatıyor. Kurmaca ve gerçek iç ıçe. 1954 yılında, bir gece, Nevv York'un lüks otellerin- den bırinde, zamanın 4 medya yıldızı bir araya gebyor. Dün- ya çapında ünlü bir sanşın yıldız, ünlü bir fizik bilgini, bir beyzbol oyuncusu, ve komü- nist avctsı bir senatör. Fılmin hiçbır yennde bu kışılerin adı söylenmiyor, ama ızleyıcı, is- ter ıstemez, onlann Marilyn Monroe, Albert Einstein, Joe DiMaggio ve senator McCharthy olduğunu dü- şünüyor. Senatör McCharthy, 1950'li ydlarda ABD'yi kasıp kavur- muş, "komünist" olduklan ge- rekçesıyle bınlerce sanatçıyı işinden etmişti. Filmde, ünlü fizık bılgınıni. Ruslan övücü sözler etmekle suçlamak- tadır .. Oysa, bu doğru değil- dir. Zaman, ilk atom bom- basının Hıroşima'ya atıldığı. ünlü bir Hollyvvood sanşını- nın, şu eteklerinın havalandığı fılmin çekildiğı zamandır. Einstein görünüşlü fızikçi. uy- kusundan sıçrayarak uyanır. Çünkü, atılan bombadan kendisini sonımlu hissetmiş- tır. Bir oyun oynarcasına... Bir gece, Yaz Bekan fılmıni çağnştıracak biçimde kapısını çalan sanşının kim olduğunu bilmez. Ama, dostluklan iler- ledikçe, bir oyun oynarcasına, el feneri, balon, çalar saat ve oyuncak trenle izafiyet teorisi- T*orisl Insignificance Yönetmen: Nicholas Roeg / Senaryo: Terry Johnson' Görüntü Yönetmeni: Peter Hannan, Müzik: StanleyMyers Oyuncular: Tony Curtis, Theresa Russell, Michael Emil, GaryBusey/1985 İngiltere Yapımı 108 dakika ni açıklamaktan kendinı ala- mayacaktır. Nkholas Roeg, bu filmle il- gili olarak gazetecilere şunlan söylemişti: "Hepinıiz. geçmişimizin bir parçasıv ız. Bilmesek. farkında olmasak da geçmişin etkilerini taşınz. Ben. her zaman ken- dirnk geçmişimi tartışınm. Bundan sözetroeyi pek sevmem. Yine de, bu tartış- madan bir türtü kendimi ala- mam. Filmleriınde, geçmiş hakkında söylediklerim, tarih- sel gerçeklere yüzde yûz uy- maz. Bunu, belleğimin oyunu olarak kabul ediyonım...". Fılmdekı 4 ünlü kişi, elbette hiçbir zaman bir otel odası- nda bir araya gelmemişti. Bu bellek oyununun yıne de bir anlamı var. Monroe, güzel, sempatik, saf ve zeki bir kadın. Çağdaş kültürün önemli simgelerinden biri. Einsteiıt hem dahı bır bilimadamı, hem de banş savunucusu. Joe Di- Maggio, Amenkalının belle- ğinde derin izler bırakmış, bir spor adamı. Senatör McCharthy, Amerikan politi- kasmın (Regagan'dan önceki) pis yüzü. Hepsi, kendi alan- lannın yıldızı olan bu kişilere, zaman zaman, anayurdunda sadece asansör bekçisi olabi- len bır kızılderib de (Wül Sampson) katılacaktır. Kaçırmamak gerekir Bütün bu kışiler, otel odası- nda bir araya gelır, konuşur, tartışır, birbırlerinden gec- mışin ve bugünün hesabını sormaya çahşırlar. McCharthy, kötü giden her şeyden Sovyetler Birliği"nı so- nımlu tutan bir ahmak, tehb- keb bir psikopat, sınırsel ve düşünsel bır hurda yığmı... Kadınlarla arası ıyı değıldir. Hem aldatılmanın, hem de ününün ağırbğıyla ezılen Di- Maggio kurtuluşu içkıde ara- maktadır. Einstein ise. sa\ aşta ölen in- sanlar ıcin duyduğu üzüntü- den uyuyamayan bır bılima- damıdır... "Insignificance" us- taca kurgulanmış. aydın işı, ama son derece eğlendirici bır film Kaçırmamak gerekir. (HBB, 21.00) ÖZETLE Filmde, ünlü bilimadamı Einstein'i Michael Emil canlandırıyor... 'Zirvedekiler'in yönetmenliğini gerçekleştiren HalitRefığ: 'Bu benim için bir sınavdı' FİGEN YANIK Türk sinemasına 35 yıl emek vermış değerlı yönetmen Halit Refiğ de ülkemizde özel TV'ler- le gebşen değişım rüzgarlan içınde bır çabşmaya ımzasını attı. Habt Refiğ. çekımlerine ağustos ayında başlanan ve Er- ler Film tarafından Show TV içın hazırlanan "Zirvedekikr" adb dızinin yönetmenbğını üst- lendı. Şu sıralarda montajı de- vam eden, senaryosunuErdo- ğan Tünaş ıle Safa Önal'ın yazdığı dızırun yönetmen yar- dımcısı Jan Birindizi, sanat yo- etmenı Gül Oğuz ve görüntü yönetmeni de Hakan Gûrtop. "Zinedekiler"ın başrollennde ise Gülşen Bubikoğlu, Cüneyt Arkın, Yılmaz Zafer, Hakan Ural, Selen Bûke, Yalçın Dö- mer, Fatoş Sezer, Eşref Kolçak, Efkan Efekan, Kuzey Vargm ve Kenan Parsvar Sinema ve televizyon temelde aynı görsel iletişım kurallannı kullanıyor. Ama. bu kurallarda değişık olan teknolojıler. Habt Refiğ, kullanılan malzemenin farklıbğımn yanı sıra seyırcı ıle olan ıbşkıyi de şöyle açıkbyor "Sinemada daha dddi bir seyirci ile yüz yüzeydiniz. Sinemaya gi- den insan ister istemez beİK bir disiplin altmda film izliyordu. Seyirci karanlık bir salonda kal- kıp kıpırdayamaz, belli bir nok- taya bakmak zonındadır. Dola- ysıyla siz onu bakmaya ne ka- dar mecbur ediyorsanız, onun da baktşına saygı olarak o derece ciddi bir ifade içinde bulunmanız gerekiyor. TV'de bu ciddiyet yok, cünkü izleyidnin belirli al- tematifleri var. Ev içinde kalkıp dolaşabilir, telefonla konuşabi- lir. Sinemada seyirci ile film ara- sındaki disiplin karşdıklı sonım- luluğa dayanan bir ilişki. Tele- vizyonda ise bu seçmecilik ciddi değil. Biraz ondan biraz bundan her şey tadımlık oldu. Ve asıl önemli olan hiçbir şeyin değeri kalmadı." "Hiçbir şeyin değeri kalma- dı"... Değerler.. Yukselen ve alçalan, unutulan. anlaşılama- yan. ama mutlaka uygulayıcısı- nı bulan değerler. Habt Refiğ, bu saptamayı yaptığı anda konuşmâmız sıne- ma ve televizyonun çerçevesın- den çıktı ve dünyanın gıdışatına geldı. •'Sinema filminin değerinin çok fazla olduğu inancmdaynn, ama bugün hiçbir şeyin değeri kalmadı. Hızlı tüketim döne- minde her şey yarun yamalak kullanılıp çöpe atılır hale gekü. Bu yalnızca sinema - TV alanı için değil, bütün dünyada en- Habt Refiğ, aslında televız- yon dünyasını halen benımse- mediğı bir alan olarak değer- lendirmesıne karşın. profesyo- nel anlamda bu ışı yapmanın kendısıne ılgı çekia geldiğmı bebrtiyor Refiğ, bu yaklaşım içinde işıni cıddiye aldığını. ama yine de televizyon dizilerine olumlu bakmadığını ısrarla be- lirtıyor 'Ciddi seyirci gerek' "Bugüne kadar bizim şansımız dinozorlannkinden bi- raz farklı gelişti. çünkü değişim- leri yakından takip etme imkanı- nuz oldu. Profesyonel olarak bu işi yapmak bana ilgi çekici geldi. Yani bu raedyanın nasıl yapddı- ğını. 'Bir gün mecbur oİursam, hiç sinema fılmi çekme imkanım kalmazsa, varuğunı burada sür- dürebilir miyün' diye denemek istedim. Evet, sürdürebileceğinıi gördüm. Doğrusu ben bu işe, teknolojiyi kullanabilip, adapte olabilecek miyim diye baktım. Bu benim için bir sınavdı. Yeni dönemin şartlan nedir, bu şart- larda ben ne yapabilirim, sınavı- nın sonucunu görmek bakımın- dan benim için çok yararlı oldu. Yine de mümkün olursa bunu burada bırakmak isterim." Kan-koca sorunlanna farklı bakış 'Dünden Sonra Yanndan Once' TURHAN GÜRKAN Genç bir kan-koca olan Gül (Zuhal Olcay) ve Bülent (Eriş Akman), ayn ayn yerlerde çabşmalan ve işlerinin yoğunluğu yüzünden birbırlenne çok az zaman ayırabilmektedırler Bu düzensız cabşma sonunda aralannda iletişimsızlik başlar. Kansını yetennce görememekten yakınan Bülent, ondan ben- cil bır biçımde işi bırakıp evde oturmasını ve çocuk yapmasını ister. Gül kararsızdır. Hem kocasını sevmekte hem de yukselmek istediğı işıni bı- rakmaya gönlü elvermemektedır. Sonunda Gül, evbliğini kur- tarmak için, arkadaşı Selda'nın yardımıyla ıstemeyerek mesle- ğini feda eder, evinin kadını olur. İşi bırakuktan sonra güven duygusunu yiüren ve kendinı boşlukta bulan Gül, ko- casını genç asistanı Peb'n'- den (Sedef Ecer) kıskanma- ya başlar. Bu kıskançlık yü- zünden mutlu çıftın bırbin- ne olan sevgı ve saygısı azabr GüTün yeniden işine dö- nüşü de sorunlannı çözme- ye yetmez. Bir kez rayından çıkmış olan aile ilişkileri iyi- ce bozulur. Evblikleri çekil- mez bir yola girer. Kadın yönetmenlerimiz- den Nisan Akman'ın "Beyaz Bisiklet", "Bir Kınk Bebek"- 'ten sonra 1988'de eşı Eriş Akman'ın senaryosundan uyarladığı üçüncü yapıü "Dünden Sonra Yanndan Önce"de, kent yaşamında aile ıçı sorunlar, kan-koca anlaş- mazlıklan ele abnıyor. Günümüzun ekonomık zorluklan karşısında. aile bütcesine katkıda bulunmak amaayla çab- şmak zorunda kalan kadının, ış yaşamında ılerleyerek daha ıyi bır konuma geldikten sonra. kocasıyla aralannda doğan an- laşmazbklar, çoğalan sorunlar ırdelenıyor. Kişilerin iç dünyalanna kadın duyarbbğıyla eğılen Akman. bunlann ruhsal birikimlerinı ortaya çıkarmaya çalışıyor. İce- rik olarak oldukça yapay, ancak anlatım yönünden akıa, ışlek bir sinema dıbne sahip olan Akman, önceki fılmlerinde olduğu gıbi bunda da yeni bıcim özelbklen denıyor. Çağdaş toplunıumuzda yetennce önemsemeyen bır aile so- rununa parmak basıyor. Evli çıfti, son dönem sinemamızın öne çıkan oyunculanndan Zuhal Olcay'la Enş Akman oynu- yor. Sedef Ecer de başanb bır kişılık sergiliyor. Dürüst bir çalışma olmasına ve teknık üstünlüğüne karşın. sevgıden yoksun, femınızme göz kırpan. erkeğı küçülten bır yapıya saİup (İnterstar, 21.45) Dünden Sonra Yanndan Önce Yönetmen: Nisan Akman / Senaryo: Eriş Akman / Görüntü Yönetmeni: Erol Sayıbaşı / Müzik: Onno Tunç / Oyuncular: Zuhal Olcay, Eriş Akman, Sedef Ecer, Güzin Özyağcüar, Sacit Onan, Dilaver Uyanık 1988 EKSYapım fılmi düstriyel üretim kitleleri öylesi- ne tüketime zorluyor ki... Biraz ciddi düşünen insanlar için dün- yadaki kaynakların korkunç bir şekilde tüketildiği, doğal varlık- ların yok edildiği, canlı \arlikla- rın tehlikeye düştüğü alarmını fark etmek zor değil. Büyük ile- tişim alanına büyük sermaye ha- kim olduğu için, bu tehlikeyi in- sanlara duyurmamaya, insanları büyük ölçiide tüketime leş>ik et- me) e, yarının ne olacağını dü- şünmeden kör bir harcamaya doğru ileıiiyoruz. Biz de bunun içindeyiz. Ama bir gün Ameri- kalılar gibi bizim de kafamıza dank edecek. Büyük endüstrinin kendini sınırlandırması. nüfusun kontrol edilmesi gerekirken, ge- lişmiş ülkeler bölgesel sürtüşme- ler çıkartıp, çeşitli etnik unsurla- n birbirlerine düşüriip silah sat- manın peşindeler. İnsanların dikkatini, büyük meselelerden yerel meselelere çekiyoriar. Bu- nun hesabı >erilmeli. Çünkü mutlak olan şu ki bu böyle de- >am etmeyecek. İnsanlar buna dur diyecek. ama umarım iş işten geçmiş ounaz." 'Daha çok u\ gula\Tcıyım' Refiğ, "Zürvedekiler"ı karak- terıtibanyla 1980'liyıllarda Er- ler Film içın çektığı filmlere benzetiyor. u Esas olarak bu dizinin bütün tasarımı Türker İnanoğlu'nun sinema birikimi ve T\ deneyi- minden ortaya çıkan bir tasa- rım. Ben bu tasanm içinde daha çok bir uygulayıcıyun. Gerçi ta- bii bana yabancı olan bir şey de- ğildi. Çünkü burada, bu dizideki birçok ilişkiler, durumlar benim on yıl önce yaptığun filmlerin te- levizyon alanına getirilmcsinden oluşuyor. Oyunculara baktığımız zaman Güİşen Bubi- koğlu en çok film yaptığun ka- dın oyuncu, Cüneyt Arkm en çok film yaptığun erkek oyuncu. Çok güzel bir ekiple çalıştık. Ekibin işbirliği, iyi organize ol- ması ancak bir endüstrivel altya- pıda olabilecek yapıdaydı. Çok az filmimde böyle bir ekiple ça- lışma imkanuıı buldum. Bu da işin olumlu taraflarından say ıla- bilir. Çok gönüllü olmadığınız bir tasarıda öyle bir ekip var ki bu ekip iie çaİtşmak çok başka bir hava gedriyor." Mecbunvet olmazsa bu tarz bir çakşmayı tekraıiamak isteme- dığını söyleyen Refiğ'ın, sinema alanındayeni projelen var "Ta- bii sinema fibni yaparken de artık maceraya girmek, se\Te- dilmeyecek film yapmak iste- mem. Bir değeri olacaksa, değe- ri bilinecekse yapmak isterim. Şu anda üzerinde çalıştığım ta- sarı Emığrul faciası. Bu Japon- ya'da ortaya çıkan birfikir.De- niz Kuvvetleri de olumlu yanıt verdi. Bundan sonra, fırsat bul- duğum zaman o tasannni ger- çekleşririlebilirlik imkanuıı araştıracağım." ÖNEMÜFİLMLER: "İzafiyetTeorisi {Insignificance, 1985)" HBB, 21.00 Yon Nicholas Roeg/ Oyn: Theresa Russel, Tony Curtis, Michael Emil, VVill Sampson.. "Dörter Merdiven (TheSpıralStaırcase, 1946) "İnterstar, 00 15 / Yon- Robert Sıodmark / Oyn: Dorothy McGuire, Ethel Barrymore, George Brent... "Sana Bana (Dumkhauch, 1986) TRT2,23.25/Yön: Helmut Berger, Anja Franke, Danı Levy/Oyn: Anja Franke, Dani Levy.. "DündenSonraYarındanÖnce', interstar, 21 45 /Yön: Nisan Akman / Oyn Zuhal Olcay, Eriş Akman, Güzın özyağcılar... IZLENEBtÜRFtLMLER: "Kennel Cinayeti (The Kennel Murder Case, 1933j " HBB, 14 30 Yön: MichaelCurtiz Oyn VVİllam Povvell.Mary Astor. Eugene Palette.. 'Doberman Çetesi (The Doberman Gang, 1972)"- Shovv TV, 17 00, Yön: Byron Chudnovv / Oyn: Byron Mabe, Julie Parnsh. Hal Reed.. "Karateci Çocuk 3 (Karaıe Kıd3, ", atv, 21.30 ' Yön: John G AvıldsenOyn RalphMacchio,Nonyukı"pat" Morita, Robyn Lıvely... "Artık Çok Geç (Your Ticketisno langer \alıd, 1979) "- Shovv TV, 00 451 Yön: George Kaczender ' Oyn: Rıchard Harns, Jeanne Moreau, George Peppard... HABER PROGRAMLARfc "Sıcak Takip"- atv. 19.00 "Yakın Takip"- İnterstar. 19.00 "OlayVar"-Kanal6,19.25 "Çok Çok özel"- Shovv TV. 21 50 "Gece HattT- tnterstar. 23.45 "Bas Sayfa"- Shovv TV. 20.00 SOHBET-TAR71ŞMA: "Stüdyoda Bulusalım"- Kanal 6,12.10 "Akşama Doğru"-TRT 1,19 18 "Stüdyo btanbul"- TRT2,20.30 "SözSlzin"-TRT2,21 00 "LafLafıAçıyor CemÖzer"'- Shovv TV, 22.45 "MFÖ ile Mûzikli Hanralar'-TRT1.22 50 •Noktasına Virgülüne' - atv ,20.00 "Haşiama - Taşlama"- Shovv TV. 21.00 EĞLENCE-MÜZİK: 'Bir Başka Gece"- TRT1.20.45 "Süper Star-Yonca Evcimik- Karambol" Shovv TV. 20.15 "Eğlence"-HBB.20.15 "iboShow"-Kanal6,23 00 "Gölgenin Bereketi"- TRT- İNT. 13.10 "Türklerle Bin Yıl"- TRT- İNT, 21.15 SPOfi: "VeteranlarTenisTumuvası"- İnterstar, 15.20 3-4-5 ; Aralık 1993 Tanhlerinde Îstanbul Abdı Ipekçı Kapalı Spor Salonu"nda yapılacak tenis turnuvasına Bjorn Borg, tllie Nastase. Peter Flemıng, John Lloyd ve Peter Mc Namara gıbı ünlu ısımler katılıyor "NBA Basketbol Karşılaşması - Canlı Yayın"- TRT1,03.00 GECE FİLMLERÎ Acı Hatıralar Ünlu bır şarkıcı (Emel Saym). kendisini seven üç erkeğin aşkı arasında kalıp. bunlardan bırinı seçer Daha guçlü olan. dışlanan aşıklardan bın, turne sırasında onlann huzurunu kaçırmak içın her yolu denemeye başlar. Atıf Yılmaz'ın 1977"de Erdoğan Tünaş-Fuat Ozlüer'ın senaryosundan uyarladığı Türk-İran ortak yapımı "Acı Halıralar". Emel Sayın ve şarkılan içın çekılmiş teamsel bıraşkdramı Sadn Alışık. IrajGhaden, ÜnsalEmre, Neriman Köksal. Ömer İpek oynuyor. (Kanal6,22.30) Karate Kid 3 (Karate Kid 3)- Danıel (Ralph Macchio) ve 'hocası" Mıyagı (Noriyuki "Pat" Monta) ıle birlikte. bır kez daha kötü nıyetb kışilerle mucadele etmek zorunda İntıkam peşındekı bıradam, bu ıkılıyı mahvetmeye kararlıdır...Yönetmen John G Avıldsen, 1976 yılında "Rocky"'fılmlıyle umulmadık bır başan kazanmış. ama "Karate Kid" fılmlerine kadar yine kayıplarakanşmıştı. 1984 Tanhli ılk "Karate Kid" filmınde. "Rocky "dekı reçeteyı uygulamış, sıradan bınnin de, eğer sıkı çalışırsa, başanya ulaşabıleceğı temasını ışlemiştı Burada, karate sporunun bır ruhsal olgunlaşma araa olarak sunulması, filme bellı bır ilginçlik de kazandırmıştı. Izleyen 2 bölüm. ilk "Karate Kıd"ın tazeliğine v e özgünlüğüne ulaşamadı Bunda. aşağı yukan aynı şeylerin anlatılmasımn payı büyüktü. "Karate Kid 3'te ıki başrol oyuncusunun yam sıra, Thomas Ian Griffıths. Robyn Lıvely veSean Kananyeralıyor. 1989 ABD Yapımı 112 Dk. (atv, 2130) Sana Bana (Dumkhauch)- RomeoveJulietefsanesıninbır parodısiyle karşı karşıyayız. Berlin'deyaşayan Julia (Anja Franke) ile Romeo (Dani Levy) birbirlerine çılgınca tutulur. Ancak, zamanla aşklannın "şıddeti" azabr ve her şey sıradanlaşmaya başlar. Bu arada ortaya çıkan bir ceset. başlannı sıkıntıya sokacaktır. Hem bu cesetten, hem decesetleilgıb olduklan anlaşılangangsterlerden kurtulmak içın, zorlu bir mücadeleye ginşırler . İsvıçreli Danı Lev^y 'nın Alman Helmut Berger ve Anja Franke ile birlikte yönettığı 1986 yapımı bu ilginç güldürü, Önceki yıl Uluslararası îstanbul Fibn Festivali'ndegösterildiğinde izleyıcilenn beğenisını kazanmıştı Senaryo,filmiyöneten üçlünün imzasını taşımakta. Filmi yazıp yöneten üçliiden Danı Levy ıle Anja Franke başrollen de üstleniyor... Öteki önemli karakterlen Jens Naumann. Mathias Gnaediger, Regıne Lutz, Helma Fehrmann, Karleen Rutherford, Michael Kestıng ve Gerd Jessat'm canlandırdığı bu değişik fılmi ızlemekte yarar var. Film yayına gjrmeden önce, İsvıçre maslahatgüzan Urs Breitherr, Vecdi Sayar ve "Bilinmeyen Sınemalar" programını hazırlayan Yasemin Özkan İsvıçre sıneması ve Dani Levy hakkında bir söyleşi yapacaklar. f TR T2,23.25)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle