Katalog

SAYFA CUMHURİYET 3ARAUK1993CUMA 14 HABERLER Diyanet: Noel Baba ne ıdugü belirsizbiri BÜLENTECEVİT ANTALYA - Noel Baba"- nın doğum yeri olarak bilinen Antalya'nın Kale ilçesinde 5 aralık günü yapılacak olan "Noel Baba ve Barışa Çağn" etkinliğine Diyanet Işleri Baş- kanı Nuri Yılmaz kaülmaya- cağını açıkladı. Yılmaz. "'250 milyonluk Türk dünyasının saygı duyduğu bir makamın temsilcisi olarak, Noel Baba'- nın şemsiyesi altına sığına- mam. Kaldı ki Noel Baba ne idüğü belirsizdir. İslam dinini ayaklar altına düşüremem" dedi. Yılmaz, kendileriyle ilgi- li haberlerin basın-yayın or- ganlannda çarpıtıldığını da kaydederek, kendi radyo ve televizyonlannı kurmak iste- diklerini söyledi. Antalya'da düzenlenen İl Müftülen Semineri'ne katılan Diyanet İşleri Başkanı Meh- met Nuri Yılmaz. "Noel Baba ve Banşa Çağn" etkinlği adı altında ticari amacın güdül- düğünü, turistleri cezbetmek için törenler düzenlendiğini belirterek. "Daha Hıristiyan- lar bile Noel Baba'y ı tartışıyor. Ne idüğü belirsiz Noel Baba'- nuı şemsiyesi altına giremem" diye konuştu. Yılmaz. Demre'deki Noel Baba etkinliği konusundaki sorulara şu yanıü verdi: "Bu toplantıva Diyanet İşle- ri Başkanlığı da davet edildi. Ben. inceleme yapması için müşavirimi gönderdim. Onun getirdiği rapora göre katılma- ma karan aldım. Çünkü Demre'de yapılacak olan, ban- şa çağn toplantısından çok, dini bir ayin niteliğindedir. Biz barış için her > ere gideriz. Ama İslam dünyasının saygı duvdu- ğu bir makamın temsilcisi ola- rak Noel Baba'nın şemsiyesi altına giremeyiz." MilliEğitim Ermenice yasagı inceleniyor ANKARA (Cumhııriyet Bü- rosu) - Milli F.ğitim Ba'kanlığı Talim ve Terbiye Kurulu'- nun. Eımeni ilkokullannda "Ennenice" dışındaki dersle- rin Türkçe okutulacağı yolun- daki karan incelemeye alındı. Karara itiraz eden Ermeni ve- lilerin istemleri konusunda, Türkiye'nin uluslararası an- laşmalar karşısındaki yüküm- lülükleri için Dışişleri Bakan- hğı"ndan görüş istendiği bildi- rildi. Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz, "Yasaklama söz konusu değil. Lozan Antlaş- ması'na göre Ermenice dersler Ermenice olur. onun dışında- kiler Türkçe olacaktır" diye görüş bildiriliyor" dedi. Milli Eğitim Bakanlığı Ta- lim ve Terbiye Kurulu'nun 11 Ekim 1993 t'arih ve 2392 sayılı Tebliğler Dergisi"nde yayım- lanan karannda. Ermenice dışında kalan bütün derslerin Türkçe yapılacağının hükme bağlanması tartışma yarattı. Milli Eğitim Bakanı Ayaz, Cumhuriyet'in sorusu üzeri- ne, itiraz edilen karar ile Er- meni velilerin istemlerinin değerlendirildiğini. konunun "sadece kendi bakanlığını ilgj- lendirmediğini" açıkladı. Uygulamaya bu sene baş- lanmadığını. "yeni bir şeyin söz konusu olmadığını" anla- tan Ayaz. şunları söyledi: "Bizim 1993-94 ders yılında bakanlık olarak >eya vilayetle- rin vilayet olarak yaptığı bir uygulama söz konusu değil. Talim Terbiye Kurulu, kendisi- ne sorulduğu zaman böyle bir karar almışlar. Din derslerinin de kendi dillerinde değil Türk- çe olarak okutulması yönünde. Ermenice dersleri vardır kendi- lerinin. 'Bunun dışındaki ders- ler Türkçe olarak öğretilir' diye bir karar almışlar. Bu ko- nuyu tetkik ediyoruz." PKK'ya • Baştarafi 1. Sayfada Bakanı. böyle bir iade isteminin söz konusu olmadığını belırtir- ken, "O suça gelinceye kadar, daha başka ne suçları var. Böyle bir şey söz konusu değü" dedi. Aynı kaynaklar. özellikle İran"- da gerçekleştirilecek ortak ope- rasyonun. PKK'ya karşı bu ülkenin güvenlik güçlerince gi- rişilecek harekâtta. Türkiye'nin gözlemci bulundurması biçi- minde olabileceğine işaret etti- ler. Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ile Suriye İçişleri Bakanlığı Güvenlik Bölümü Yardımcısı Tümgeneral Adnan Bedir El Hasan arasında An- karada imzalanan protokol ile "taraflann teröre karşı ortak mücadek- iradesi" teyit edilmiş- tı. Gayrimenkul devirlerinden ayda 750-800 milyar kaynak elde edilebilecek, kiralar 10 kat arttınlabilecek SSK'nın sıkıntısı azalaeak• T B M M ' d e kabul edilen yasa uyannca SSK. gayrimenkul devirlerinden büyük oranda kaynak sağlayacak, çok düşük olan SSK rant bina ve tesislerindeki kiralan 10 kat arttırabilecek. Yasaya göre SSK, icra işlemlerini kendi memurlan aracılıgıyla yürütecek, yeni sigorta müfettiş yardımcılığı kadrolan ile denetimlerini sıklaştıracak. ISIKKANSU ANKARA - TBMM'de kabul edilen yasa uyannca SSK, personel gereksinimi ve mali açıdan büyük ölçüde sıkıntıdan kurtulacak. SSK. gayrimenkul devirlerinden ayda 750-800 milyar lira kaynak elde edebilecek. Çok düşük olan SSK rant bina ve tesislerin- deki kiralar 10 kat artabilecek, yıllık 35 mil- yar dolayındaki toplam kira gelirleri birkaç kat yükselebilecek. SSK, icra işlemlerini kendi memurlan aracılıgıyla yürütecek, ye- ni sigorta müfettiş yardımcılığı kadrolan ile denetimlerini sıklaştıracak. Sigorta hasta- nelerindeki sağlık personeli açığı da 5 bine yakın kadro ile kapatılmaya çalışılacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Meh- met Moğultay, "Yasa çıkarmakta rekor kı- nyoruz" dedi. TBMM Genel Kurulu'nda önceki gün geçen yasayla, hizmetlerini yürütmek ve emekli maaşlanru ödemekte çok büyük so- runlan bulunan SSK. rahatlayacak. Çalış- ma ve Sosyal Güvenlik Bakanüğı yetkilileri, yasa gereği. SSK'nın birçok rant tesisinin kiralannın yükseleceğini bildirdiler. SSK'- nin şu anda 2.956 kıralık birimi olduğunu dile getiren yetkililer şunlan söylediler: "SSK'nın kirada bulunan arsa. otel, büro, çayocağı vb. tesisleri bulunuyor. Bunlardan gecen yıl alınan kira, yılda 35 milyar lira. Bü- yük bölümü geçmiş yıllarda kiralaıunış, dola- yısryla kira bedelleri günün rayiç bedellerinin çok gerisinde kalmış. Bu yasayla bu miktarın en az birkaç kat artabileceğini tahmin ediyo- ruz. Yıllık toplam kira gelirlerinin birkaç kat i$çi emeklilerinden tepki Mal varlığı satılmasın• İşçi konfederasyonlan. işçi emeklilenne temsil hakkı verilmeşini olumlu, SSK'nın mal varbğının satılmasını iseolumsuz buldular. Türk-İş Başkanı Bayram Meral, öncelikle SSK primlerinin toplanması gerektiğini. mal varlığının satılmasınınçözüm getirmeyeceğini söyledi. ANKARA (Ctımhuriyet Bürosu) - İşçi konfederasyonlan, TBMM'de kabul edi- len SSK Yasası'nda işçi emeklilerine tem- sil hakkı getirilmesini olumlu karşılarken mal varlıklannın satılmasını eleştirdiler. Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, kurumun primlerini toplayamadığına dikkat çekerek. SSK'nın mal varlığının sa- tılmasının çözüm getirmeyeceğini belirtti. Meral. kurumda emeklilerin temsilinı olumlu karşıladıklannı ifade ederek, "SSK'nın demokratikleştirilmesinin ilk adunı da, SSK Yönetim Kurulu'ndaki işçi temsilcisi sayısının önce 12 Eylül'deki düze- yine çıkanlması ve daha sonra da arttınl- masıdır. Bu yasa ile emekli işçilerin yöne- tim kunılunda temsil edilmesi doğnı ve beklediğimiz bir karardır" diye konuştu. DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu da. SSK'nın sağlıkh biryönetime kavuştu- rulması gerektiğini vurgulayarak "SSK*- da radikal değişimlerin yapılması gerekli- dir. Bu takdirde, SSK'nın yönetimine ve denetimine, işçilerle birlikte, kunıma prim ödeyenler girmeüdir. Kunıma sahip çıkma- lıdırlar. Bu yasayı ileriye atıhnış bir adırn olarak göriiyoruz" dedi. Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Necati Çelik. SSK'nın "batınlmak istendi- ğini" ilen sürerek. "Devlet, SSK'nın im- kânlannı bir fon gibi kullanmayı altşkanlık haline getirdi. KİT'Jer ve özel sektör, SSK'- ya primlerini muntazam y atırmamaktadır. SSK yönetimi ağırlıklı olarak devlet kont- rolünde olduğu için topladığı kaynakları da piyasa şartlarına uygun olarak değerlendi- rememektedir" diye konuştu. TBMM'de önceki gün kabul edilen ya- sayla. kurumun kirada bulunan binalan- nın sözleşmelerinin 3 ay içinde feshedile- rek yeni fiyatlarla kiraya verilmesine ve kurum personelinin haciz yapabilmesine olanak sağlanıyor. yükselebileceğini düşüniiyoruz." SSK'nın gayrimerikul devrine olanak ta- nınmasıyla da kurumun büyük gelir elde edeceğine dikkat çeken yetkililer şöyle ko- nuştular: Yılda 8.5 trüyon ek gelir "Hesap yapılıy or, henüz kesin değil. ancak kurumun yaklaşık 10 trilyon lira değerinde gayrimenkulünün devri söz konusu olursa, yıllık yüzde 85 faizli, aylık ödemeli tahvil alınması halinde, kunıma senede 8.5 trilyon lira ek gelir sağlanmış olacak. Yani ayda 750-800 milyon lira gelir elde edilecek. SSK'y a ayrıca. 6183 sayılı Amme Alacak- lannın tahsili Lsulü Hakkındaki Kanun'da öngöriilen yetkiler tanındı. Böylece, bu yet- kiyle kurum, icra dairelerine gitmeden doğ- rudan kendisi haciz işlemleri yapabilecek. Bunun için kunıma bin adet icra memura kadrosu alındı. Bu durum, SSK'nın icra iş- lemlerine büvük bir sürat ve etkinlik kazandı- racak. Sigorta borcunu ödemeyenin hemen peşine düşebileceğiz." Bugüne değin işverenlerin sigorta prim borcunu ödemese bile. bu primleri geür ya da kurumlar vergisinde gider olarak göste- rebildiklerini kaydeden yetkililer. yasayla da bu uygulamanın ortadan kaldınlacağını belirterek "İşverenler, bundan böyle ancak ödedikleri sigorta primlerini gelir ya da ku- rumlar vergisinde gider olarak gösterebile- cekJer" diye konuştular. Bakanbk yetkilile- ri, yasanın SSK'ya tanıyacağı diğer olanak- lan şöyle özetlediler: "1984'te çıkanlan 190 kanun hükmünde kararname ile SSK'daki sigorta müfettiş yardımcılığı kadrolan iptal edilmişti. Böyle olunca, kurum yeni müfettiş alamıyordu. SSK'da 400 civarında müfettiş >ar. Önların da yaşortalaması 50'nin üzerinde. Bu kişiler- den işyeri denetimlerinde yeterince yararlan- ma imkânı yoktu. Bu durumu ortadan kaldır- mak için de sigorta müfettiş yardımcısı alma olanağı sağlandı. 200 tane sigorta müfettiş yardımcılığı kadrosu >erildi. Böylece kurum, daha etkin bir şekilde denetim y apabilecek. A.vnca sigorta müfettişlerine ölçümleme yet- kbi de verildi." 5 bin sağlık personeli kadrosu Yasa ile 5 bine yakın sağlık personeli kad- tosunun da açıldığını vurgulayan yetkililer, bu durumun da büyük rahatlama sağlaya- cağını bildirerek şu görüşlere yer verdiler: "SSK, yeni doktor, hemşire ve ebe kadro- suna kavuşacak. Şu anda bu konuda çok büyük açığı vardı. Türkiye'nin en büyük has- tanelerinden bir tanesi olan 1.110 yataklı Kocaeli Hastanesi'ni açtık. Ancak kadro yokJuğundan, şu anda yüzde 20 kapasite Ue çalışıyor. Ayrıca Tarsus Hastanesi bitti. aynı nedenden dolayı açamıyoruz. Ooğu'da, Gü- neydoğu'da, batıda birçok yeni dispanser, hastane. sağlık istasyonu inşaatları bitti, kadro olmadığı için hizmete açamıyoruz. Ye- ni kadrolarla buraları dolduracağız ve hizmet verir hale getireceğiz." Bayındırlık Bakanı Onur Kumbaracıbaşı, ihtiyaç olacağı bilinciyle hazırlıklann yapıldığını söyledi SHPli bakan üçüncüköprüyü sayunduİstanbul Haber Senisi - Bayın- dırlık \e İskân Bakanı Onur Kumbaracıbaşı, İstanbul Boğazf- na üçüncü köprü yapılmasına İs- tanbul yerel yönetimleri ve mi- marlann karşı çıktığını, bu nedenle köprünün yapılmadığını belirterek. "Ama üçüncü köprü- nün gelecekte büyük bir ihtiyaç olacağı bilinci ile hazıriık yapıyo- ruz"dedi. Mımarlar Odası İstanbul Bü- yükkent Şubesi. Boğaziçi'ne üçüncü bir köprü yapılmasının İstanbul'a ihanet olacağını iddia etti. Onur Kumbaracıbaşı dün İs- tanbul'da Karayollan 17. Bölge Müdürlüğü'nde düzenlediği ba- sın toplantısında, İzmit KörfezT- ne yapılacak köprü ve bu köprü- den Orhangazi'ye (Bursa) uzana- cak otoyol hakkında bilgi verdi. İzmit Körfezi'nde Dil İskele- si ile Hersek Burnu arasında yapılacak olan köprünün uzun- İuğu vaklaşık üç kilometre ola- cak. Körfez geçişi ve Orhangazi'- ye kadar uzanacak olan otoyo- lun toplam uzunluğu 49 kilo- metre olacak. Projenin yaklaşık 450-500 milyon dolar cıvannda biryatınm harcaması gerektire- ceği hesaplanıyor. Bu miktann • Kumbaracıbaşı. İstanbul'a üçüncü köprünün şart olduğunu. ancak yerel yönetimler ve mimarlar kajşı çıktığı için yapılamadığını söyledi. Mimarlar Odası tarafından yapılan açıklamada ise üçüncü köprünün İstanbul'a ihanet olacağını. tek seçeneğin "raylı tüp geçiş" ve "metro sistemi" olduğu vurgulandı. • İstanbul-Bursa arasmı 110 kilometre kısaltacak olan ve İzmit Körfezi'ne yapılacak olan köprünün uzunluğu yaklaşık üç kilometre olacak. Körfez geçişi ve Orhangazi'ye kadar uzanacak olan otoyolun toplam uzunluğu 49 kilometre olacak. 250 milyon dolan körfez geçiş köprüsü. yaklaşık 15 milyon dolan kamulaşürrna işlemleri için. kalan bölümü de otoyol ve bağlantı yollan için düşünülü- yor. Projenin uygulamaya kon- masından sonra dört yıl içinde tamamlanacağı varsayılıyor. Bu proje ve devamında yapı- lacak Orhangazi-Bursa otoyo- lunun tamamlanarak devreye girmesiyle. bugün 243 kilomet- re olan İstanbul-Bursa güzergâ- hı. 80 kilometresı korlez gecı- şinde olmak üzere yaklaşık 110 kilometre kısalarak 133 kilo- metreye inecek. Bugün yaklaşık 4-4.5 kilometre olan seyahat sü- resi de 1.5 saate inmiş olacak. Bayındırlık Bakanı Onur Kumbaracıbaşı. körfez köprü geçişi ve Orhangazi otoyolu hakkında bilgi verdikten sonra İstanbul Boğazı'na. "büyük bir ihtiyaç" olması halinde yapıla- cak olan üçüncü köprü ile ilgili açıklamalarda bulundu. İstanbul Boğazı'na yapılması düşünülen üçüncü köprüye, İs- tanbul yerel yönetimlerinin ve mimarlanrun karşı çıktığını be- lirten Kumbaracıbaşı, "Biz, kentin asıl sahibi olan yerel yö- netimlerimize, demokratik ku- rulu 'arımıza saygılıyız. Onun için > öprü yapmıyoruz" dedi. Onur Kumbaracıbaşı daha sonra şöyle dedi: "Bunu niçin yapıyoruz? Bu- gün mevcut iki köprümüz sı- Ankara Anakent Belediyesi Rüşvetk suçiananmiuUh'açığaahıuhANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Rüşvet aldığı savıyla gözaltına alınan Ankara Ana- kent Belediyesi İmar Daıre Başkanlığı Plan- lama Şube Müdürü Asuman Kılıç. Anakent Belediye Başkan Vekili Vedat Ayduı tarafın- dan açığa alındı. Aydın. belediyenin 20 tril- yon lira bütçesi. 18 bin çalışanı bulunduğunu \e meydana gelen bir olayın "başanyı gölge- temeyeceğini" söyledi. Vedat Aydın, İmar Daire Başkanlığf nda- ki 150 milyon liralık rüşvet olayı nedeniyle Anakent Belediyesi ve bağlı kuruluşlardaça- lışan tüm üst düzey yöneticiler ve şube mü- dürleriyle Belediye Evi'nde bir toplantı yap- tı. Toplantıdan önce SHP Genel Başkanı Murat Karayakrın'la yanm saat görüşen Ay- dın. olayla ilgili bilgi verdi. Başanyı gölgeleyemez Vedat Aydın. toplantıdan sonra yaptığı açıklamada. bazı basın-yayin organlannda belediye çalışanlannın tümünün suçlu ola- rak gösterilmeye çalışıldığını öne sürdü. Be- lediyenin 20 trilyon lira bütçesi ve 18 bin personeli bulunduğunu anımsatan Aydın. "Karan mahkeme verecek. Ama ortada bir olumsuzluk varsa, bu. çalısanlanmızın başan- smı gölgeleyemez" dedi. Bir TV kanalında belediye yetkilisi denile- rek bir müteahhitin açıklamalanna yer veril- diğini öne süren Aydın. "Belediye çalışanla- nnın morali bozuk. Bu amaçla tüm yöneticile- ri topladım." Kalan dört ayı daha çok çalışa- rak geçirelim. Bu tip olaylar münferittir; moralinizi bozmaynn. Adli makamiargerekli sonuca varacaktır' dedim" diye konuştu. Rüşvet olayına adlan kanşan. ASKİ'deki iki yöneticinin de, soruşturmanın rahat yü- rülülebilmesi için kendi başvurulanyla izne aynldığı bildirildi. kıntılı noktaya doğru geliyor- lar. İstanbul'un nüfusu yılda 400 bin arüyor. Bu artış geo- metriktir. Bundan sonraki yıl- larda bu arüş 500 bint 600 bin olabilir. Dolayısıyla İstanbul. 10 yıl sonra nüfusu 20 milyona yaklaşan bir kent olacaktır. Bu kentin ihtiyaçlannın şimdiden düşünülmesi ve planlanması gerekiyor. '2000 yılında başlamak gerek' Kendilerinin vaptığı hesaba göre üçüncü köprünün 2004 yı- lında bıtirilmiş ve hizmete gir- miş olması gerektiğini belirten Kumbaraabaşı. köprünün 2004 yılında bitmiş olması için yapımına 2000 yılında başla- mak gerektiğini söyledi. Üçüncü köprünün tüp geçit- le bir ilgisinın bulunmadığını vurgulayan Kumbaracıbaşı bu konuda şöyle dedi: "Bu tahminier tüp geçitin ya- pılması halinde böyle. Tüp geçit yapamazsak o zaman bu köprü- ye daha çabuk ihtiyaç olacak. Toplu taşımayı yapacak İstan- bul'un iki yakası arasında tüp geçitin yapılmış olması duru- mundaki hesap bu. Bunlar birbi- rinin altematifi değildir. Tüp geçitten. İstanbul Boğazı koşul- lannda araç geçirilmesi sözko- nusu değildir. Sadece raylı sis- temle yolcu taşunacılığı yapıla- bilir."" Mimarlar Odası İstanbul Bü- yükkent Şubesi Yönetim Kuru- lu adına dün yapılan yazılı açık- lamada, Boğaziçi'ne 3. köprü- nün yapılmasının İstanbuj'a ihanet olacağı vurgulandı. İs- tanbul'un kurtuluşu için tek seçeneğin "raylı tüp geçiş" ve "metro sstemi" olduğunun ke- sinük kazandığı belirtilen açık- lamada. Bayındırlık Bakan- lığı'nın yeniden 3. Boğaziçi köprüsünü dayatmasının kente ihanet olduğu ileri sürüldü. Farkhkültürlerbirlikte koııuıaeak• Baştarafi 1. Sayfada lcrle "iç içe" yaşayan birçok tarihsel yerleşmede. arkeolojik değerler üzerin- de yer alan korunması gerekli sivil mi- marlık örneklerinin restorasyonu sakın- calar yaratırken, her iki mirasın "birlik- te" ve nasıl korunabileceklerine ilişkin farklı yorumlar nedeniyle ülke düzeyin- de genel bir çözümsüzlük yaşanıyor. Bu belirsizliği gidermek ve arkeolojik SİT alanlannda şimdiye dek süregelen koruma yöntemlerini daha sağlıkh bir kurallar dizinine bağlamak için Taşın- maz Kültür ve Tabiat Varlıklan Yüksek Kurulu kapsamlı bir "ilke karan" geliş- tirmek uzere yoğun çalışma içerisinde. Bu amaçla hazırlanan bir "ilke kararı taslağı", Türkiye'deki bölge koruma kurulu başkanlanyla geçeneylülayında Kuşadası nda yapılan birtoplantıda tar- tışmaya açıldı. Eleştiriler ışığında yeni- den düzenlenen ikinci taslak metin ise. geçen salı günü Ankara'da düzenlenen ve yüze yakın uzman ve kurul üyelerinin katıldığı geniş bir toplantıda yeniden ele alınarak sonuçlandırma aşamasına ge- tirildi. Arkeolojik SİTIerle ilgili Yüksek Ku- rul İlke Karan'nın netleştirilmesi ama- cıyla düzenlenen toplantı için Kültür Bakanlığı'nın "yer seçimi" oldukça an- lamlıydı. Edime'den Diyarbakır'a ka- dar. ülke düzeyine yayılmış tüm Bölge Koruma Kurullan'nın bu kez "tüm üye- leri", Ulus'taki tarihi TBMM Dİnasırıın genel kurul salonundaki eski ahşap sıra- lara oturmuşlar. "ulusal değerlerin yağ- maya karşı nasıl konınabileceğini" tar- tışmaya başlamışlardı. Toplantıya başkanlık eden. aynı anda Koruma Yüksek Kurulu Başkanı olan Kültür Bakanlığı Müsteşan Prof. Dr. Emre Kongar, bu tartışma için böylesi bir mekânın neden yeğlendiğini şöyle vurguluyordu: "Yakın tarihimizde bu bina ve bu sa- lon. ülkeyi işgalden kurtarmanın coşku- sunu yaşayan insanların Türkiye'yi koru- mak için en önemli kararları almalarına tanık oldu. O yıllardan bu vana ve ilk kez, şimdi yine ülkeyi kurtarmak için yurt düzeyinde sorumluluk üstlenen kişi- ler bu salonda bir aradalar. Durumumuz ve görevimiz pek farklı değil. SİT alanla- nmız, tarihsel ve doğal zenginliklerimiz bugün açık bir işgal tchdidi altında. Y ağ- maya karşı alacağımız önlemler ülkenin korunması anlamını taşıyacak..." Eski TBMM bınasında bu duygular- la başlayan toplantıda, 'ikinci koruma meclisi" ni en fazla heyecanlandıran ko- nu, "arkeolojik SİT'İerle kentsel SİT'- lerin birükte korunmalarma yönelik" temel ilkelerin belirlenmesi oldu. İlke karan taslağı içinde benimsenen "kentsel arkeolojik SİT" kavramı, yeni bir SİT tanımı olarak koruma mevzua- tına ve literatürüne ilk kez kazandınhr- ken. bu tür "farklı dönemlere ait" uygar- lık ürünlerinin üst üste olduğu yerler için şu tanım benimsendi: "Kentsel arkeolojik SİTIer, 2863 sa- yılı yasanın 6. maddesinde tanımlanan korunması gerekli taşınmaz kültür var- lıklannı içeren ve aynı yasa maddesi ge- reği korunması gerekli kentsel dokuların birlikte bulunduğu ve yaşamın devam et- tiği alanlardır." Örneğin Foça gibi. Assos gibi ya da Bayraklı (İzmir). Halikarnas (Bodrum), Ceramos (Ören) gibi, hatta İstanbul'un 2600 yıllık uygarlıklarzincirini banndı- ran tarihi yarımada bölgesi gibi, eski Yunan, Roma, Bizans, Selçuklu ve Os- manlı kültürlerinin zengin mırasını taşı- yan kentlerimiz için, bu yeni kavramı esas alan koruma ilkeleri büyük önem taşıyor. Bir yandan, arkeolojik değer- lerle yakın yüzyıllara ait tanhsel doku- lan "aynı oranda ve birini diğerine tercih etmeden" koruyabilmek. öbür yandan ise Türkiye'nin evrensel kimliğini oluş- turan bu dokular içinde "yaşamın ve uygaruğın kesintisiz sürmesini" sağla- mak, Yüksek Kurul'un bu ilke karannı ilan etmesinden sonra en önemli ve coş- kulu görevler arasında yer ahyor. "İkinci koruma meclisi"nin. yurt dü- zeyinde bu zorlu görevi yerine getirile- bilmesi için benimsediği temel yöntem ise, kentsel arkeolojik SİT'lerin kesin- likle bir "planla" korunması ve bu böl- gelerdeki her türlü kültür değerinin. "korumadan ödün vemıeyen imar planla- nyla" gelecek kuşaklara aktanlması. 2863 sayılı yasaya göre, "yasa gücünde" olan bu kararlar yürürlüğe girdiğinde. Türkiye'de ilk kez "tarihsel dönem ve kültür farklı" tartışmasına izin vermeye- cek bir koruma yöntemi, bilimsel ve ev- röfteryökümlülüklerle yaşama geçiril- meye çalışılacak. Özeletnekü samhği işçüeri SSK'yageçhiüyor •SSK Yönetim Kumlu'ndaki temsil haklan 12 Eylül darbesiyle ellerinden alınan işçi , emeklileri, TBMM Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu'nda kabul edilen bir yasa ? Itasansıyla yeniden bu haklanna sahip ; olabilecek. Tasanyla, ekonomik zorluk ; yaşayan özel emekli sandıklanna bağlı işçi > emeklilerinin de SSK'ya devri sağlanıyor. -\ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 12 Eylül as- keri darbesiyle, bırinci dereceden ilgili olduklan SSK'nın Yönetim Kurulu'nda temsil haklan el- lerinden alınan işçi emeklileri. bu haklannı ye- niden aldılar. SSK'dan ayhk alan emekliler, TBMM'de kabul edilen yasayla. kurum yöne- tim kuruluna katıup, karar aşamasında etkili olabilecekler. TBMM Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu'- nda kabul edilen bir yasa tasansıyla da, ekono- mik zorluk yaşayan özel emekli sandıklanna bağlı işçi emeklilerinin SSK'ya devri sağlanı- yor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, işçi emeklileriyle ilgili bir yasa tasansı da TBMM Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonu'nda kabul edildi. Tasanya göre. ekonomik bakım- dan zor duruma düşen özel emekli sandıklanna bağlı işçi emeklilerinin SSK'ya devri öngörülü- yor. Türkiye'de SSK, Bağ-Kur ve Emekli San- dığı dışında toplam 24 emekli sandığı bulundu- ğunu ifade eden Bakan Moğultay. "Bu sandık- lar, 84 bin aktif sigortalı, 37 bini emekli, dul, yetim olmak üzere aileleriyle birlikte 270 bin ki- şiye hizmet veriyor. Ancak ciddi fınansman sıkın- tıİan var. Devredilen İstanbul Bankası ve Öğret- menler Bankası'mn sandıklan emeklilere aylık ödeyemiyor. Doğan Sigorta Sandığı ile TOBB Personeü Sigorta \e Emekli Sandığı Vakfı, fi- nansman darboğazı nedeniyle ödemede güçlük çekiyor. Tasarının yasalaşmasıyia bu sandıkla- rın üyeleri SSK'ya devredilerek sıkıntıdan kurta- rılacak" dedi. Örtaya çıkacak açığın da Hazine tarafından SSK'ya ödeneceği ve kuruma her- hangı bir mali yük gelmeyeceği de belirtildi. KOVUŞTURMAYA GEREK YOK Moğıûtay, İSKİ davasuıdm kıotardı • İSKİ skandabyla ilgili 'irtikap suçuna konu olan parayı kabul ettiği' iddiasıyla dokunulmazlığırun kaldınlması istenen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay hakkında, delil yetersizliğinden 'kovuşturmaya gerek olmadığına' karar verildi. İstanbul Haber Servisi- İSKİ olayında "irtikap suçuna konu olan parayı kabul ettiği" iddia- sıyla dokunulmazlığının kaldı- nlması istenen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Meh- met Moğultay hakkında. Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı. "ko- vuşturmaya yer olmadığı" ka- ran verdi. Fatih Cumhuriyet Başsavcı- lığı'nca. Moğultay'ın dokunul- mazlığının kaldınlması iste- miyle düzenlenen. ancak TBMM Başkanı Hiisamettin Cindoruk tarafından "usul ha- tası bulunduğu" gerekçesiyle geri çevrilen fezleke, yeniden ele alındı. Fatih Cumhuriyet Başsavcıhğı'nca sürdürülen in- celemede. tutuklu bulunan es- ki İSKİ Genel Müdür Y'ar- dımcısı Ziya Kurtaran'ın yeniden ifadesine başvuruldu. Başsava Servet Köseoğlu. Cengel: Kurtaran'ın yeni ifadesi ve va- pılan incelemelerde Moğul- tay'a isnat edilen suçla ilgjli "kesin deliller elde edilemediği" gerekçesiyle "kovuşturmaya yer obnadığına" karar verildi- ğini bildirdi. Aynı soruşturma sonucu İs- tanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ve SHP İstanbul İl Başkanı Yûk- sel Çengel "iıtikaba azmetrJr- mek". eski İSKİ Genel Müdü- rü Ergun Göknel ve yardımcısı Ziya Kurtaran "irtikap" ve 8 İSKİ görevlisi "irtikap suçuna yardımcı olmak". 4 kişi hak- kında da "irtikap suçuna işti- rak etmeksizin bu yolla elde edilen parayı bilerek almak" suçlanndan İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 7 aralık salı günü ilk duruşmaya çıka- caklar. Karaycüçtn'uı cdacağı herkarara saygıhyım • SHP İstanbul İl Başkanı Yüksej Çengel,"Adımızı haksız yere İSKİ olayına kanştırmak istediler. Bu davadan kesinlikle aklanacağıma inanıyorum" dedi. Çengel. "Söylentiler konusunda ise genel başkanımızın alacağı her karan saygı ile karşılanz" yanıtını verdi. Haber Merkezi - SHP üst yö- netimi. İSKİ olayıyla yıpranan İstanbul İl Yönetim Kunılu'na, "•Sorumluluğunuzun gereğini ye- rine getirin, istifa edin" telkinin- de bulunacağı haberlerine SHP İstanbul îl Başkanı Yüksel Çen- gel sert tepki gösterdi. Çengel, parti içinde kendilerine muhalif olan gruplann bu tür söyientileri çıkarttıklannı belirterek. "Genel başkanımız Murat Karayalçın'uı alacağı tüm kararlara saygılıy K" dedi. SHP Genel Merkezi'nin, yerel secrmler öncesınde. İSKİ olayıy- la yıprandığı savlanan İstanbul il merkezi yönetimini değiştirmeyi ve seçime gidecek toparlayıa bir yönetim oluşturmayı amaçladığı öğrenildi. Bazı SHP üst düzey yöneticileri. İstanbul il örgütü- nün görevden alınmasının gün- deme geldiğini belirttiler. Ancak bunun "yakışık almayacağı ve örgüt yöneticileriyle ilgili savların kabulü" anlamına geleceği görü- şünden hareketle. İstanbul il yönetiminin istifasının istenmesi eğilimi ortaya çıktı. SHP genel merkez yöneticilerinden biri. "Arkadaşlarımızın sonımluhık duyacaklanna. sorumluluklan- run gereğini yerine gerirerek. par- tiyi rahatlatacaklarına inanıyo- rum" dedi. Partiyi seçime hazır- layacak. kongre mücadelesi sırasında küstürülmüş kesimle- rin gönlünü alacak. toparlayıcı bir yönetim oluşturacağı belirtil- di. SHP yöneticileri, önümüzde- ki birkaç gün içinde SHP İstan- bul il yönetiminin istifa edebile- ceğini söylediler. Edinilen bilgiye göre SHP İs- tanbul İl Başkanı Yüksel Çen- gel. istifalannm isteneceği yo- lundaki haberleri yalanlayarak parti içi muhalefeti sucladı. Çen- gel iddialarla ilgili olarak şunlan söyledi: "İl başkanı olarak bana ya da yönetim kurulu üy elerine bu yön- de herhangi bir telkin veya söy- lemde bulunulmadı. Bu görüş il kongresi ile kurultayda karşunız- da olan gnıbun doğal iştemidir. Adımızı haksız yere İSKİ olayına kanştırmak istediler. Bu davadan kesinlikle aklanacağıma inanıyo- rum."