Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17MART1992SAU CUMHURİYET SAYFA
u u N U
I S TA N BU L
KÜLTÜR VE
SAJVAT VAJCTI
K Ü L X Ü_R
BAKAN1IGI F IL FESTIVALI
'Büyülü Fener'in aydınlığındaFESTIVALDEBUGUN
Fesüvalde bugün, çeşitli başhklar altında toplanan 18 film
~ " ~ ı". Isveçlisinema
var. Bu
başhklardan biri de "Büyülü Fener:Ingmar Bergman'
vetiyatroustasıIngntarBergman'ın "GüzSonatı"filmibugünOsman-
bey Gazi sinemasında izlenebilecek.Gelişmiş toplumlarda bireyin
yalnızlığını işleyen ve fîlmlerinde insanlar arasındaki iletişimsizlikleri
konu alan Bergman'ın 'derinlikli'sinemasından "Çıplak Gece", "Bir
Yaz Gecesi Tebessümleri", "Yaban Çilekleri", "Sessizlik", "Çığlıklar
ve Fısıltılar" ve "Yüz Yüze"filmlerinideönümüzdekigünlerde izleye-
ceğiz. Öteyandan, festival programında kimifilmlerin gecikmesinede-
niyleyapılan değişiklikleride bu sayfadayer alan "Festivalde Yarın"
köşemizde bulacaksınız. ,
Beyoğlu Emek
• Mamma Roma
Pier Paolo Pasolirü'nin 1962yılında
Venedik Film Festivali'nde FICC ödülü
alanfilmi,kendisini pazarlayan adamdan
aynlarak yeniden bir yaşam kurmaya
çalışan bir fahişenin öyküsünü anlaüyor.
Anna Magnani ve Ettore Garofolo
başrollerde. 112.00,18.3O//talyanca,
İngiltce ve elektronik Türkçe altyazılı)
• YalnızKalpler
Ünlü Avustralyalı yönetmen Paul Cox'un
1981 yılında çektiği bu film, annesinin
ölümünden sonra kendisiyle baş başa
kalan 50yaşındaki biradamın bir
'Yalnızlar Kulübü'negiderek yaşlı
erkeklerdcn hoşlanan genç bir kızla
tanışmasını anlatan mizah yüklü bir
öyküyü konu alıyor. (15.00,
21.30/İngiltce)
Beyoğlu Atlas
• KelebeğinKanatlan
İspanyol yönetmen Juanne Bajo Ulloa'nın
geçen yıl San Sebastian FiJm Festivali'nde
Büyük Ödiil kazanan bu filmi, 6 yaşında
içe dönük ve aşın duygusal bir çocuğun
annesiyle olan ilişkilerini ilginç bir
yaklaşımla ele alıyor. (12.00,'hpanyo/ca,
İngiltce altyazılı)
• Yakışıklı Serge
"Cahiers Du Cinema'nın 40. yılı ,..,,.
, çerçevesinde yer alan ünlü Fransız '„' ;.' .'
' yönetmen Claude Chabrol'un 1958yapımı
bufilmi.Yeni Dalga akımının önde gelen
yapıtlan arasında sayılıyor. Uzun bir
aradan sonra köyünedönen biraydının
öyküsünü anlatanfilmde,Gerard Blain,
Jean-Claude Brialy ve Bernadette Lafont
başrolleri paylaşıyor. (15.00/Fransızca.
İngiltce altyazılı)
• Tanrı Geri Geri Gider
Macar yönetmen Miklos Jancso'nun 1991
yapımı bufilmi,demokrasinin geleceğini
tartışan bir grup aydının TV haberlerinde
Gorbaçov 'un idam edıldığini görüp bir
anlamda 'geriye dönmeleri'ni konu alıyor.
Filmin yönetmeni, ince birironi ileörüiü
bufilmiicin, "Film, Ruslann Macaristan'a
geri dönüp herkesi öldürmelerini
anlatuğından izleyicilerden espri
duygulannı uyanık tutmalannı
bekliyorum"diyor. (18.301Macarca.
İngiltce altyazılı)
•400Darbe
Ünlü yönetmen François Truflaut'nun
imzasını taşıyan ve başrollerde Jean-Pierre
Leaud, Claire Mourier veAlbert Remy'yi
bir araya getirenfilm,yaşama karşı aşın
duyarb birçocuğun ergenlik dönemini
anlatıyor. 21.30/Fransızca. İngiltce
altyazıh)
Beyoğlu Beyoğlu
• Uzun İnce Bir Yol
Bufilmleilgili aynntılı bilgiyi gazetemizin
13. sayfasında bulabilirsıniz.
• SuyunÖteYanı
Bufilmleilgili aynntılı bilgiyi gazetemizin
13. sayfasında bulabilirsiniz.
• Uzlaşma
Festivalin önemli bölümlerinden
"Uluslararası Yanşma"da Türkiye'yi
temsil eden bufilm,gazeteci-yazar Abdi
İpekçi suikastını konu alıyor. Oğuzhan
Tercan'ın ilk yönetmenlik denemesj olaa
filmde Abdi îpekçi'yı Halil Ergüı>, - •
Mehmet Ali Âğca'yı Berhan Şimşek ve
olaylara tanıkhk edengençgazeteciyi Nur
Şürercanlandınyor. (18.30ı Türkçe,
İngiltce altyazılı)
• BirMilletUyanıyor
Muhsin Ertuğrul'un Kurtuluş Savaşı
filmlerineörnekteşkiledebilecek 1932
yapımı bufilmi,dönemin olanaklan ile
çekilen görkemli bir tarihsel film.
Ingmar Bergman, en uzun ve pahalı filmi "Fanny ve Alexander"uı çekimlerinde, hiç vazgeçetnediği fotoğrafçısı Sven Nykvist ik.
Ercüment Behzat, Ferdi Tayfur ve Atıf
Kaptan başrollerde. (21.30jTürkçe)
Osmanbey Gazi
• Kanıt
Festivalin "UluslacarasıYanşma
Bölümü"nde Avustraly a'yı temsil eden
film. geçen yıl Valladplid Film
Festivali'nde 'En İyi İJk Film', Tokyo Film
Festivali'nde bronz. Melbourne Fiîrn
Festivali'nde de 'En Popüler Uzun
Metrajlı Film'ödülü almıştı. Doğuştan
kör olan biradamın fotoğrafçekmeye
başlamasını konu alan bu ilginç filmde,
Hugo VV'eaving Genevieve Pıcot
başrollerde. (12.00, İngiltce, elektronik
Türkçe altyazılı)
• Yaşamak
Japon sinemasının ustası Akira
Kurosawa'nın festivalde yer alan dört
filminden biri. Yaşlı birdevletmemurunun
30 yıl çahştıkUın sonra tüm yaşamını
gözden geçirerek bir 'anlamsızlık' içine
göraülmesini anlatan, günlük yaşamdan
sahhelerleörülü 1952 yapımı filmde
Takashe Shimura başrol oynuyor.
(15.001Japonca, İngiltce altyazılı)
• BirKadınınÖyküsü
"Avustralya'dan Bir Usta: Paul Cox"
bölümünde yer alan bufilm,yaşlılar ve
yaşlanmak üzerine son derece duyarlı bir
yaklaşımı sergiliyor. Sheila Florance,
Gosia Dobrovvolska ve Norman Kaye'in
başrollerini üstlendikleri film.
'yaşlanmayan" yaşlılann öyküsü.
f18.30İngiltce)
• GüzSonatı
"Büyülü Fener: Ingmar Bergman"
bölümünde yeralan bufilm,tek bir
temaya. "sevgTyedayanıyor. ama bunu
Bergman'a özgü bir duyarlılıkla izleyiciye
sunuyor. Çocuklan ve konser piyanisti
olarak mesleği arasında seçim yapmak
zorunda kalan bir kadının öyküsü, Ingmar
Bergman, Liv Ullmann ve Lens Nyman
başrollerde. (21.30jhveçce, İngiltce
altyazılı)
KadıköyReks
• HomoNovus
"Dünya Festivallerinden" bölümünde yer
alan bu Macarfilmi,eski Sovyetler
Birliği'nin birköşesinde, öğrencileriyle
iletişim kuramayan bir öğretmenin
yaşamını, öğretmen-öğrenci sürtüşmesini
çok da aşan olaylarla mücadeiesini
anlatarak eski Sovyetler Birliği'nde
sosyalizmin yarattığı insan tipine bir
göndermeyapıyor. (12.00/Macarca,
ingiltce altyazılı)
• Güvercinin Kaybolan
Kolyesi
Festivalin "Gizemli Öyküler" bölümünde
yeraJan bu Tunus-Fransızortak yapımı.
eski zamanlarda farklı kültürlerin
kaynaşarak yaşadığı Endülüs'tegenç bir
erkeğin aşkı keşfini. hüzünlü biraşk
masalını anlatıyor. Nacer Khemir'ın
imzasını taşıyanfilm,geçen yıl Locamo
Film Festivali'ndeJüri Ozel Ödülü almış,
Belçika Film Festivali'ndede En İyı
Sanatsal ve En İyi Senaryo ödüllerine
değergörülmüştü. (15.00 Arapça.
İngiltce ve elektronik Türkçe altvazılı)
• KırıkBirKalpNasıI
Sarılır?
Hollandalı yönetmen Paul Ruven'in
imzasını taşıyanfilm,Amsterdam'da
yaşamla, aşkla ve kınk kalpleriyle
mücadele eden insanlann öyküsünü
anlatıyor. Bonnie VVilliams, Eric de Bruyn
ve Alejandrc Agresti başrollerde.
(Felemenkçe, Ingilizce ve elektronik
Türkçe altyazılı)
• CanterburyÖyküleri
İngiltere'de geçenfilm."Chaucer'ın
Öyküleri'ne dayanıyor ve Canterbury'ye
giden bir grup hancının yolda zaman
öldürmek için birbirlerine açık saçık
öyküler anlatmasım konu ediniyor. Ancak
Pasolini'nin imzasını taşıyan bu filmde,
ızleyiciyi sürprizler bekliy or...
OUOıİtalyanca, İngiltce re elektronik
Türkçealtyazılı)
FSTIVALDF: YARİN
Beyoğlu Emek: "Aziz Matyas'a Göre
tncil"."Leyleğin Geciken Adımı".
"Hanging Rockta Piknik".
Bcyoğlu AHas: "Gecenin Yaralan".
"Sersen Ajıklar". "Vırginia". "Lola".
Beyoğlu Beyoğlu: "Tatar Ramazan",
"Gizli Yâz". "Raziye", '"Bataklı Damın
Kızı Aysel".
Osmanbf y Gazi: "Nevv York'taki Tüm
Vermeerler", "Yüz Yüze", "Robby Kalle
Paul". "Çığlıklar ve Fısıltılar".
Kadıköy Refcs: "Beyaz Güvercin".
"Cenetten Düşenler". "Salgın", "1001
Gece Masallan".
Eskiler-yeniler,ustalar-öğrenciler, farklı duyarlıklar...
ATÎLLA DORSAY(tstanbul>- Bir gö-
rüntü sarhoşluğu mu yaşıyoruz?
Çeşitli medyalardan yansıyan
bunca görüntü, her gün küçük-
büyük ekranlarda karşımıza ge-
len bunca filmden sonra, görün-
tünün taze olduğu, "bakir oldu-
ğu" ilk günlerdeki gibi, 20.
yüzyılın ilk yanyıllanndaki gibi si-
nemasal görüntüden hâlâ öylesi-
ne etkilenmemiz, bir filmi büyülü
bir nesne gibi algılamamız, onun
yaşamımızı nerdeyse değiştirici
yanıru bir kez daha söz konusu
memiz mtimkün mü?
11. İstanbul Festivali'nin açılışfilmiolan
"Uçmak İstiyorum-Volere Volare"den
beri bu sorulan sordurtan fılmler görüyo-
ruz bu yıl. Marizio Nichetti, kuşkusuz İtal-
yan yeni kuşağının en parlak adlanndan
biri. Animasyondan ve TV'cilikten gelme
sanatçının geçen yıllarda yaptığı "Sabun
Kopüğü Hırsızlan"nı bir türlü görememiş-
tik. Bu açıdan "Uçmak İstiyorum", bizim
için gerçek bir sürpriz (veya keşiO oldu.
Hıyattaki işi "çizgi-fılm seslendirmesi için
yaşamdan sesler aramak (!)olan bu ilginç
vesakar adam, bol giysileri ve hiçbirşeyin
pasifıze edemeyeceği iyimserliğiyle modern
bi- Şarlo değil mi? Onun. garip zevkleri ve
isukleri olan marjinal müşterilerine her
tü;lü hizmeti sunan delişmen bir genç kızla
olm ve her türden mantıksal ve sinemasal
kdıplara meydan okuyan ilişkisi, sinema-
da anlatılmış en garip ve çizgidışı ilişkiler-
deı bin değil mi? Ve Nichetti'nin son yan-
da canlandırmayla kanşık anlatılmış öy-
kisü. "Roger Rabbit"i arumsatan, ama
geek teknik, gerekse öz açılanndan ondan
fa-klı yönde gelişen yapısıyla, yalnız Holly-
w<od'a özgü sayılan, bir ayağı üstün bir
ya-aücı güce, öbür ayağı çok gelişmış bir
teinolojiye dayanan bir kitle sinemasının
A-rupa usülü bircanlandınlmasıdeğii mi?
\ynı gençlik, uçanlık ve gülmeceyi yeni-
lene tavnnı, Fransız sinemacılan Jean-
Pirre Jeunet-Marc Caro ikilisinin "Şarkü-
teı-Delicatessen" adlı fîlmlerinde de du-
yunsadık. Reklamcılıktan ve kısa filmden
g«n Jeunet ve kısa film ve video-klip'ten
ge;n Caro, aslında nerdeyse geçen yüzyılın
saJıksız. pis ve sefil koşullannı anımsatan
b»i yakın gelecekte, ıssız bir yöredeki ür-
lcüç bir yapıda geçen eşsiz bir kara-mizah
öuüsüyle karşımıza geliyorlar. Ve bu bina-
«laîturan, insan etine özel bir yer veren bir
•""şrküteri" seçmesi sunan ve "kurban"
olrak. valnızca talihsiz ve valnız kiracılara
Akira Kurosawa'mn filmlerinde, ünlü yönetmenin biraz fazla açık hümanizmi ve ahlakçı tutumu bclirgindir
değil, zaman zaman binadaki yaşlı ve-
ya istenmeyen kişilere de saldıran bir
kasabın ve çevresindekilerin öyküsünü an-
latıyorlar.Çeşitli kişiliklerin tiplemesinden
durumlardaki binbir kıvılcıma, ticari ka-
lıplara hiçbir ödün vermeyen tavnndan de-
kor, efekt ve müzik kullanımına. çok par-
lak bir zekanın ürünü. keskin, sinemanm
yaratıa gücüne olan ınancımızı yenileyen
bir film bu...Festivalde ne yazık ki 3 kez
oynayıp sırasını savdı. Ama festival yöneti-
mi üzerinde bir "baskı unsuru" oluştura-
rak yinelenmesi önerilmeli. Veya (daha iyi-
si), bir getirtici. bu filmi satın almalı.
Bu yeni ve parlak zekalann yanı sıra, es-
ki ustalann güven verici sinemalannın ra-
hatlığına sığınmak da bir başka çözüm. Ve
bu konuda da şanslı bır şenlik yaşıyoruz.
Tüm filmlerini veniden görmeyi kurduğu-
muz Pasolini'nin "1001 Gece Masallan"
ileaçtık. bu "göre\i". Film. anımsadığımız
gibiydi: Bu ünlü Doğu halk masailarmdaki
erotik, zevk düşkünü, "Epikürcü" yanı
kıvrak biçimde ortaya çıkartan. içinde gızli
eşcinsel ögeleri özenle ve büyülteç altına
koyup perdede alışılmamış bir "erkek ero-
tizmi" yaratan. dekor, mekan, giysi. müzik
vb. ögelerde alabildiğine özgür ve sentezci
bir tutum güden, yaşama, hedonizme, genç
bedenlere, korkusuz aşka ve tüm bunlann
arasından sıynlan Doğu bilgeliğıne da-
yanmış estetik, şiirsel, ama sonuç olarak
bedensel zevklerin çoğu zaman "cezasız
kalmadığınf' da gösteren hüzünlü bir film.
..Pasolini gözüyle 1001 Gece Masallan...
Gerçek başyapıtlar eskimiyor. Kuro-
sawa'nın 40yıllık "Raşomon"unun sadece
kopyası eskimişti. Belki biraz da. özellikle
fınalde belirginleşen fazla açık hümanizmi.
ahlakçı tutumu. (Ama bu tutum Kurosa-
wa filmlerinde hep belirgin değil midir ve
giderek, özellikle son filmi "Ağustos'ta
Rapsodi"de olduğu gibi. onun sinemasını
biraz zedelemez mi?) Ama onun dışında,
bu Ortaçağ öyküsünün gerek biçim. gerek
öz olarak "modernliği" yadsınabilir miydi?
Bir ormanda belalı bir haydudun saldınsı-
na uğrayan soylu bır çıft, haydudun
kılıayla ölen erkek. gözyaşlan içinde kalan
kadın... Bu olayın ardındaki gerçek neydi?
Olayı haydut başka türlü, kadın başka tür-
lü, gizlice tanık olan oduncu başka türlü
anlatıyordu. Ve bir medyum aracılığıyla
"celbedilen" öldürülen adaman ruhunun
tanıklığı ise bambaşkaydı. Kurosavva , bu
felsefi ve oldukça Pırandello'vari öyküyle
"gerçeğin gerçekliği" üzerine birfikiryü-
rütmeye girişirken, sinemasını oluşturan
tüm ögeleri ilk kez billurlaşünyor ve bir
yağmuru. ormandakı yapraklan, bir tapı-
nağın erinç \eren yapısını benzersiz görsel
ögeler olarak öyküsünün yapısına dahil
edıyordu. "Raşomon" bir sinema baş-
\apıtıydı ve hep öyle kalacaktı.
VVerner Herzog'un "Aguırre"ı de "Agu-
irre, Tannnın Gazabı"filmide tam 20 yılın
ötesinden eskimemiş filmlerden biriydi.
Herzog, uzak kültürlere ve az bilinen top-
lumlara adanmış filmlerinin bu en ünlü-
sünde. kamerasını tarih açısından da uzak
bir döneme, 16. yüzyılda İspanyol'lann
düşsel El Dorado ve altın peşinde Güney
Amerika ülkelerini keşfine ve yağmasına
çevirmişti. Sinemanın sonradan birden ilgi
duyduğu ve "Mission-Görev","El Dora-
do", bizzat Herzog'un "Fitzzcarraldo" gibi
filmleriyle yeniden eğildıği bu dönem ve
olaylar, "Aguirre"de ürkünç bir şiir gibi
sunuluyor, Amazon ormanlannın keşfi.
insan ruhunun kendi kendini keşfetmesiyle
eşdeğerde veriliyor, Aguirre'nin çılgınlığı
ise gerçeklerin ne olursa olsun fetihlerin
yağmalann, kıyımlann toplu çılgınlığıyla
eşleştiriliyordu. Çılgın, hüzünlü.egzotik ve
lirik bir filmdi "Aguirre". Ve bu nitelikleri
gerçek anlamda hakkeden bir film...
Daha yeni bir "keşif" olarak ise, Çinli
yönetmen Zhang Yimou'nun "Kırmızı Fe-
ner"ine daldık. Ve hiç de pişman olmadık.
İlk filmi "Kıal Dan Tarlalan"nın oldukça
ilkel egzotizmi, birçok kişi gibi bizi de ir-
kiltmişti. İkinci filmi. Oscar adayı olmuş
"Ju Dou", çok daha egemen olunmuş bir
sinemayı ve ulusal kültürün. gelenek-göre-
neklerin rnantığına daha radikal bir eğiiişi
simgeliyordu. Bu üçüncü fılminde, Çin si-
nemasının artık iyice ünlenmiş yönetmeni.
yine eskilerden, tarih ve geleneklerden sü-
zülüp gelen bir öyküyü. eski Çin'de zengin
bir adama "dördüncü kan" olarak gelen
bir bir genç kızın öyküsünü anlatırken,
yine belli ölçüde egzotizme ve farklı kültür-
lerin yabancılaştıncı etkisine dayanan, an-
cak bunlan çok yerli-yerinde kullanan. si-
neması çok denetimli. inandına ve etkile-
yici bir film ortaya koyuyordu. Tarih için-
de kadın-erkek ilişkileri ve erkek-egemen
toplumlann kadına çektirdikleri konusun-
da da son kerte öğretici. ilgiye değer bir
filmdi bu...
KESTİVALKL'LİSİ
Festivalin açılış gecesi Zuhal Olcay'm
sunuşu gerçekten de başanh oldu. Olcay,
kendisine verilen metni çok iyi özümle-
miş bir halde, gösterişsiz, yalın bir biçim-
de şenliği sundu. Kültür Bakanı Fikri
Sağlar'ın kültür sorunlanmızı özetleyen
ve hükümetin tavnnı belirleyen konuş-
ması da Anakent Belediye Başkanı Nu-
rettin Sözen'in kimi yıllann aksine sözü
uzatmayan ve belediyenin tanıtımına yö-
nelmeyen konuşması da çok iyi karşı-
landı.
Açılışta yabana konuk açısından yok-
sul olan festival. bunu önümüzdeki gün-
lerde kapatmayı umuyor. İlk önemli ko-
nuk olarak gelen, Pasolini'nin yakın dos-
tu ve Pasolini Vakfi'nın yürütücüsü
oyuncu Laura Betti. çeşitli serüvenler-
den ve uça-
ğa binerken
düşmesi yü-
zünden 2
gün gecik-
tikten sonra
sonunda ge-
lebildi ve
ayağının to-
zuyla Nu-
rettin Sö-
zen'in onu-
runa verdiği
yemeğe
katıldı.
Pasolini- Zuhal Olcay
nin son filmi olan ve festivalde de sırala-
maya göre en sonda gösterilecek olan
"'Salo ya da Sodom'un 120 Günü"nün,
gelmeyen bir filmin yerine ilk gün Os-
manbey Gazi sinemasında ovnatılmast,
aslında hata oldu. Bu "şoke edici" vasi-
yetfilm,birçok kişi gerçekten şoke etti ve
bir kısım seyircinin salonu boşaltmasına
neden oldu.Şoke olanlar arasında, genç
bir sinema yazan da vardı. Bufilmi"ba-
kanlığa şikayet edeceğini" fılan sö>ledi
durdu. Çağdaş bir seyircinin, hele bir si-
nemayazanrunsahipolmasıgereken "gö-
rüntü hoşgörüsü" kendisine anlatılmaya
çalışıldı...
Pasolini toplantısı
Pıer Paolo Pasoli'nin yakın arkadaşı
ve Pasolini Vakfi'nın yürütücüsü, si-
nema sanatçısı Laura Betti, bugün
saat 10.00'da Beyoğlu Atlas pasajı-
ndaki Devlet Güzel Sanatlar Galeri-
si'nde bir konuşma yapacak. Betti'-
nin ardından, saat 11.00'de Atilla
dorsay, Cevat Çapan ve Onat Kut-
lar'ın katılacaklan '•BirOzanm Sine-
ması:Pier Paolo Pasolini" başlıklı bir
toplantı daha gerçekleştirilecek.