Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17MART1992SAU
HABERLER
Demipel'in
kabulu
•UBA (Ankara) -Başbakan
Süleyman Demirel, Türk
Parlamenterler Birliği Genel
Başkanı Haluk Bayülken ve
yeni yönetim kurulu
üyelerinikabuletti. Demirel,
parlamentonun Türkiye'nin
güçlü kuruluşu ve halkın sesi
olduğunu söyledi. Demirel,
Parlamenterler BirliğTnin
sesinin çıkmaya devam
etmesinin parlamentonun
devamı anlarruna geldiğini
kaydederek
"Parlamentonun içinde
görev yapmış arkadaşlanmız
ve şimdi görev yapan
arkadaşlanmız
parlamentonun üstülüğünü
savunurlarsa, uygar dünya
arasında yer alınz." dedi.
Haluk Bayülken de geçen
hafta Parlamenterler
Birliği'nin yeni kongresini
yaptığını ve belirlenen yeni
yönetimin Başbakan
Demirere nezaket ziyaretinde
bulunduğunu anlattı.
SHPbina
arıyor
• AA (İzmir) -SHP İzmir il
başkanı Turan Karakaş,
partiyi yeni bir il merkezine
kavuşturmak için kampanya
açacaklannı bıldirdi.
Partisinin yıllardır
çalışmalannı süreklı kiralık
binalarda yaptığını anlatan
SHP il başkanı Karakaş
il başkanı olarak
vülardanberi beri kiraayız 1.5
yıl sonra buradan çıkmak
zorundayız. Kiradan
kurtulmak istiyoruz. İl bınası
almak için kampanya
açacağız. Bütün örgüte
çağında bulunuyoruz,
örgütün bu konuda desteğini
istiyoruz. Genel Merkezi'de,
illere para yardımında
bulunmaya çağınyoruz."
diye konuştu.
Meydan-Zana
davası
• ANKA (Ankara) -H EP
kökenli Diyarbakır bajamsız
milletvekilleri Leyla Zana ile
Hatip Dicle'yi "terörist
milletvekilleri" diye nitelediği
iddiasıyla Meydan gazetesi
aleyhine açılan 1 milyar
liralık manevi tazminat
davasına bugün başlanacak.
Ankara 17. Asüye Hukuk
Mahkemesi'nde görülecek
davarun ilk duruşmasında,
gazete avukatlanrun cevap
dilekçelerini mahkemeye
iletmeleri beleniyor.
İki terörist
yakalandı
• AA(Şanlıurfa)
-Şanlıurfa'da, yasadışı
bölücü örgüt üyesi olduğu
bildirilen iki terörist ile
bunlara yardım ve yataklık
ettiği belirlenen beş kişi
yakalandı. Şanlıurfa Valisi
Ziyaeddin Akbulut, yapdığı
yazılı açıklamada. Suruç.
Bozova, Halfeti, Birecik
ilçeleri ve köylerinde
düzenlenen operasyonlarda.
bölücü örgütün bu bölgedeki
silahlı faaliyetlerini
yürütmekten aranan
"Hacı:Nurhak" kod adh
Seydi Özgül ile "Nevroz"
kod adh Güllü Teke'nin
yakalandığını bildirdi. Vali
Akbulut. sahte kimliklerle
sağ ele geçirilen bu kişilere
yardım ve yataklık ettikleri,
örgütsel ilişki kurarak.
bölgede taban oluşturmaya
çahştıklan tespit edilen 5
kişinin de yakalandığını
kaydetti.
Başbakanlık
genelgesi
• AA (Ankara) -Başbakan
ve bakanlann karşılama ve
uğuriama törenlerindeki
kalabalıklar azaltılıyor.
Başbakan Süleyman
Demirel'in imzasıyla
yayınlanan konuya ilişkin
genelgeye göre, Başbakanı
havayoluyla yurtdışına
yapacağı seyahatlerde.
vekâlet eden bakan,
Başbakanlık Müsteşan. vali,
belediye başkanı garnizon
komutanı uğurlayıp
karşılayacak. Yurtiçi
seyahatlerde ise,
Başbakanlık Müsteşan, vali,
il belediye başkanlan ıl
jandarma alay komutanı, il
emniyet müdiirü törenlere
kaulacak.
Olağanüstü hal uzatılınca SHP'derı aynlmayı düşünüyorlar
HEP kö kenlileryol ayrraımdaCUMHURİYET(Ankara)- HEP kökenli milletvekilleri SHFden aynlmayı tartışı
:
yor. SHP Merkez Yürütme Kurulu da dünkü toplantısında milletvekillerine
"geri dön" çağnsında bulunma görüşünü benimsedi. HEP yönetidlerinin bu-
gün olağanüstü hal görüşmelerinin TBMM'de tamamlanmasından sonra bir
araya gelmeleri ve yarın yeniden toplanacak HEP MYK'da izleyecekleri
tutuma kesinlik kazandırmalan bekleniyor.
Hükümetın olağanüstü halin geürme>eceğininortayaçıktığı- mokratikleşme vaadini yerine
11 ilde dön ay daha uzatılması nı savunuyor. SHP'den ayrıl- getirmediği, bu amaçla SHP'de
yönündeki kararlı tutumu ve mayı savunanlar da "HEP'e bulunan milletvekillerinin de
Kürt sorununun çözümü yö- dönmekten yana olanlar" ve hükümeti desteklemelerine ge-
"yeni si>asi oluşum gereküğini rek kalmadığı görüşü benimse-
savunanlar" olarak ikiye aynlı- nirken bugün miHetvekilleriyle
yor. toplantı yapılması, ardından
SHP'den daha önce istifa yann MYK'nın yeniden top-
eden Leyla Zana ve Hatip Dicle İanması kararlaştınldı. HEP
ise bu tartışmalan izliyorlar. MYK'nın yann yapacağı top-
Milletvekillerinin bu konudaki lantıda milletvekillerinin SHF-
nünde somut adım atılmaması,
HEP kökenli milletvekillerinin
SHP'den aynlmayı düşünmele-
rine yoi açtı. SHP'de bulunma-
lannın politika yapmalannı
engellediğini ve bölge sorunla-
nna ilişkin düşüncelerini açık-
lamalannın bile kısıtlandığını
savunan milletvekilleri arasın-
da çeşıtlı aörüşler bulunuyor.
Küçük bir"bölümü SHP'de ol-
manın yaranna inanırken ço-
kararlan olağanüstü halin 11 il- deki konumlanna ilişkin tavır
de uzatılmasının TBMM'de
görüşülmesinden sonra belir-
ginleşmesi bekleniyor.
Bu arada HEP Merkez Yü-
ğunluğu artık SHP'de kalma- rütme Kurulu dün toplanarak
mak gerektiğini, bunun Kürt rniUetvekillerinin durumunu
sorununun çözümüne bir şey değerlendirdi. Hükümeün de-
açıklığa kavuşacak ve büyük
bir olasılıkla milletvekillerine
"SHP'ye dönme" çağnsı yapı-
lacak.
Apo'nun çağnsı
Öte yandan PKK Genel Sek-
reteri Abdullah Öcalan'ın
2000'e Doğru Genel Yayın Yö-
netmeni Ferit İlsever ile yaptığı
söyleşide milletvekillerinin
SHP'deki konumlanna ilişkin
değerlendirmeleri de konuya
ilişkin tartışmalan hızlandırdı.
Öcalan, dergide yayımlanan
söyleşisinde. "HEP milletvekil-
leri SHP'de erirlerse şüper hain
olurlar" diyerek "İnönü'nün
miUetvekillerini SHP içinde
eritmeye çalıştığını" savundu.
Öcalan, milletvekillerine şu
çağnda bulunuvor
"Dürüst HEP kökenli ve de-
mokratık kökenli milletvekille-
ri de başta olağanüstü hal,
koruculuk ve her türlü anti de-
mokratik yasalar dayatılırsa
hükümetin teşhir ve tecritine
gitmeleri gerekir. HEPkökenli-
lerin SHP'yi bırakmalan gere-
kir bize göre.
Ve halkın taleplerine bağlı
kalması gerekirse, yeni demok-
ratik oluşumlara gitme. bunu
Türkiye halkmm da geniş de-
mokratik potansiyelini, çeşitli
gruplaşmalannı göz önüne ge-
tirerek yeniden bir demokratik
diyalog sürecini parlamento dı-
şından da olsa içinden de olsa
başlatmak...
Diğer partilerden de varsa
yurtsever demokrat, nitelikli
milletvekilleri, onlarla da diya-
loglannı gelişürmeleri, giderek
önce bağımsız, yeni bir demok-
ratik platform dahilinde. gere-
kirse yeniden bir partileşmeye
veya HEP'in bu konuda kendi-
ni biraz daha yenileyerek ileri
bir demokratik oluşuma gitme-
leri, bu mücadeleyi hem parla-
mento içinde, hem parlamento
dışmda gelişürmelen gıbi son
derece gerekli, vazgeçilmez bir
demokratik seçenekte karar
kılmalannın önemini vurgulu-
yorum."
TBMM, vergi aflına ilişkin yasa görüşülürken, hem iktidar hem de muhalefet partilerinin nerede) se tam kadro atağına sahne oluyor. Ama sıra bütçe görfigtaıeleriııe
gelince. Meclis sıralan boşalıyor. Belki vergi affi tartişmalannın verdiği yorgunluktan, belki de bütçe görüşmeleri TVden nakkn yayınlanmadığı için, mİUetvekil-
leri kuliste oturmayı tercih ediyor. Turizm Bakanlığı'nın 1992 yıiı bütçe tasarısının görüşülmesi sırasında da böyle oldu. Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, boş sırala-
ra konuşarak bütçesini savundu. Ateş, konuşmasında, son on yüda iç turizmin çok büyük oranda gerilediğini söyledi. (Fotoğraf: A A)
Refahönerdi: Plaj yerineyaylaturizmi
CUMHURtYET (Ankara)-TBMM Genel Kurulu'nda ele alınan tu-
rizm bütçesinde konuşan RP Istanbul Milletvekili Hasan Me:
zarcı, Rusya, Kafkasya ve Romanya'dan hayat kadınlan geldiğini
belirterek 'Fuhuş getiriliyor, döviz götürülüyor' dedi. Mezarçı,
plaj turizmi yerine yayla turizminin teşvik edilmesini önerdi.
sinin yasak olduğunu, oysa Turizm Ba-
kanuğı'nın 'hac yönergesi' ile suç işledi-
ğini savundu. Mezarcı, hacca gidenlere
tek tip elbise giydirilmesini de eleştirdi.
Hıristiyanlığın merkezi
RP adına ikinci konuşmayı yapan
Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış,
Türkiye'nin yabancı ülkelerde yanlış ta-
nıtıldığını bildirdi. Elkatmış, "Devlet
eliyle yapılan propagandada Türkiye'nin,
Hıristiyanlığın merkezi olduğu
işlenmektedir" dedi. Mehmet Elkatmış,
ülke kaynaklannın turizm yerine sana-
yiye kaydırılmasını istedi.
SHP grubunun görüşlerini açıklayan
İzmir Milletvekili Atilla Mutman, turizm
sektörünün gelişmesi içh bu sektördeki
tanıtım ve altyapı probleminin çözülmesi
gerektiğini söyledi.
SHP grubu adına ikinci konuşmayı
Hasan Mezarcı, TBMM Genel Kuru-
lu'nda Turizm Bakanhğı bütçesi üzerin-
de RP grubunun görüşlerini açıklarken
turizm konusunda müli bir politika oluş-
turulması gerektiğini söyledi. Turizmde
uygulanan politikanın, Avrupa'ya yöne-
lik olduğunu ifade eden Mezarcı, İslam
ve Orta Asya'ya yönelik olarak da pro-
gapaganda yapümasım istedi. Plaj turiz-
mi yerine yayla turizminin teşvik edilme-
si gerektiğini belirten Hasan Mezarcı,
Türkiye'ye gelen hayat kadınları ile ilgi-
li olarak da şöyle konuştu:
"Rusya'dan, Kafkasya'dan ve Roman-
ya'dan gelen kadınlarla bir fuhuş turiz-
mi oluştu. Bu konuda önlem ahnması la-
zımdır. Eğer bu yapılmaz ise aile yapısı
tarumar olacaktır. Fuhuş getiriliyor, dö-
viz götürülüyor:'
Hac meselesi üzerinde de duran Ha-
san Mezarcı, yasalara göre 'hacı' kelime-
yapan Siirt Milletvekili Erdal Koyuncu,
bakanlığm tanıtımının, bu zamana ka-
dar yetersiz kaldığını bildirdi. Turizm
Bankası'nın yeniden kurulmasını isteyen
Koyuncu, "Körfez savaşı nedeniyle etki-
lenen tüm turistik tesislere kolayhklar
sağlansın" dedi.
Çifte rezervasyon
Çifte rezervasyon konusu üzerinde de
önemle durulmasını iste>'en Koyuncu, te-
sislerin bu yönde sıkı bir takibe alınma-
smı önerdi.
DYP grubunun görüşlerini açıklayan
Antalya Milletvekili Hayri Doğan, tu-
rizm teşvik kredilerini geri ödeme süre-
lerinin 10-12 yıla çıkartdmasuu istedi. Tu-
rizmin işsizlik sorununu çözümlemede
önemli bir rol oynadığını ifade eden Do-
ğan, turizmin sadece Ege ve Akdeniz de-
ğil, tüm yurt sathına yayılması temenni-
sinde bulundu.
Antalya kongre şehri
Akdeniz ve Ege bolgesinde kıyı yağ-
laması olduğunu anlatan Hayri Doğan,
bunun önlenmesi için gerekli tedbirlerin
alınmasını istedi. DYP sözcüsü, kongre
ve golf turizminin canlandınlması, An-
talya'nın kongre şehri haline getirilme-
sini önerdi.
DYP grubu adına ikinci konuşmayı
yapan Kocaeli Milletvekili lsmail Kal-
kandelen, turizm gelirlerinin uluslararası
rekabet gücünün arttınlması ile sağlana-
bileceğini söyledi. Kalkandelen, bakan-
lığa yabancı dil bilen eleman ahnması ve
tanıtım faaliyetlerine hız verümesüıi is-
tedi.
Kamu kampları
ANAP grubunun görüşlerini açıkla-
yan Istanbul Milletvekili Bahaddin Yü-
cel, turizmde dış pazara göre iç pazann
düzenlenmesi gerektiğini söyledi.
Kamu kamplan konusuna da değinen
Yücel, şöyle konuştu:
"Kamu kamplan turizme ve ülke eko-
nomisine ağır yük getiriyor. Kamu çalı-
şanları, bu kamplara harcanan para ile
özel sektörde daha nitelikli tatil imkânı
bulabileceklerdir!'
Bahaddin Yücel, çevrenin kirlenmesi
ve bozulmasında ana unsurun turistik te-
sisler olmadığını sözlerine ekledi.
Erbakan: BM
Müslüman ülkelere
yaptınm uyguluyor
AA (İstanbul) - ABDdekı te-
mas ve incelemelerini tamamla-
>an Refah Partisı Genel Başka-
nı Necmettın Erbakan. dün
uçakla yurda döndü.
Necmettin Erbakan, Atatürk
Havalimanı'nda yaptıâ açıkla-
mada. ABD'de bulunduğu süre
içinde Müslüman âlemi için
çok yararlı çalışmalar vaptıkla-
nnı ve gezinin verimli geçtiğini
sö>ledi.
Ziyareti sırasında BM Genel
Sekreteri Butros Gali ile de gö-
rüştüğünü kaydeden Erbakan,
kendisine İslam âlemindeki ge-
lışmelcn anlatma fırsatı buldu-
ğunu belırtti.
Erbakan, 7 mil>on Müslu-
manın yaşadığı ABD'de birçok
Müslüman topluluğunu ziyaret
ettiğini \ e camileri gezdiğini an-
lattı.
VEFAT
Baromuzun 1926 sicil sayısında ka>ıtlı
AVUKAT
JAKMtTRANt
vefat etmiştır.
Cenaze merasimi 17.3.1992 Salı günü (bugün) saat 15.00'te Neve
Şalom Sınegogu'nda icra olunacaktır.
Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlanmı-
za başsağlığı dileriz.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
TOSHIBA
FAX
Iu Tuuch Miih TomoiTfflv
TOSHIBATCncy» DyrtıuKO- EUKTBOMA» Kî
Büvukdens Cod Sasmn Hon No 4 KaU «OJ605HHSCT*UT» 1530100/4Hal
fa> 1» 73 0» Tete 27362 SmkrvtT
«nlamB«lg^]«]e°00(2Hol)lm*UlgW21 30 38-22 5! 78 Adana >OgM M 61 17-14 61 18
lıatuon K^nı 236 00 tuna Mİgm 15 lî «0 (3 Han ÇaiaUd» MlgM 1» 07tauranıKlgrt 2» »
OZGURCE
TURKER ALKAN
Karabağ ve Kemaüzm ,
T
ürkiye, Azerbaycan'da yaşanan drama ilgisiz kala-
maz. Sadece bir insanlık görevi olduğu için veya
Türk kardeşlerimizle olan duygusal ve kültürel bağ
nedeniyle değil, çıkarlarımıza uyduğu için bu konu-
da aktif bir politika izlememiz gerekmektedir.
Yeni Türk devletlerine karşı izlenecek aktif bir yakınlaş-
ma ve destekleme politikasını, dünyanın diğer bölgeleri ile
olan bağlarımızın "yerine geçecek" bir seçenek olarak
değil, şu ana kadar kurduğumuz ilişkileri güçlendirici bir
yol olarak düşünmeliyiz. Yani "AvrupaTopluluğu istediği-
miz gibi olmadı, o rtalde Türk dünyasına döneriz' biçimin-
de bir yaklaşım mümkün ve gerçekçi olamaz.
Fakat sorunu salt dış politika almaşıkları bakımından
değerlendirmek, aslında eksik ve yanlış bir izlenimin doğ-
masına yol açabilir.
Yeni Türk devletlerine karşı izleyeceğimiz politikanın iç
dünyamıza da çok büyük yansımaları olacaktır.
Kısa dönemde, sağcı, şoven milliyetçi ve aşırı dinci çev-
relerde bir güçlenme ve duygusal patlama beklenebilir.
"Bin yılın Turan hayali şimdi gerçekleşiyor", "Türk ve dün-
ya Müslümanlarının birliği başlıyor" türünden aceleci ve
yersiz bir genelleme ile karşı karşıya kalabiliriz. Yeni cum-
huriyetlere karşı sol çevrelerde izlenen tutukluğun bir
nedeni bu olası tehlikedir sanıyorum.
Fakat uzun dönemde •
Türkiye, silahlı müdahale
dışında ne imkânı varsa
kullamnalıdır.
Ermenistan'a ambargo
uygulamak ve
Azerbaycan'a silah
yardımı yapmak, teknik
yardunda bulunmak da
dahil olmak üzere.
bünun tam tersi bek-
lenmelidir. Yeni Türk
cumhuriyetlerinin is-
lamcı ve Turancı bir
çizgi izleyeceklerini,
şoven milliyetçi bir ta-
vır içinde olacaklarını
gösteren hiçbir belirti
yok. Tam tersine, laik
bir düzen kurma, Latin
alfabesini benimseme,
yeni kavuştukları ba-
ğımsızlıklarını koruma
eğilimleri ağır basıyor. • " " " ™ ~ ^ * ^ ™ " ~ " ^ ™ ~
Laik düzeni ve Latin alfabesini benimsemiş, yüzünü
Batı'ya dönmüş bir Türk devletleri dünyası, hem iç politi-
kamız hem de dış politikamız açısından bizim için büyük
bir destek olacaktır. Türkiye ve Kemalizm, içeride ve dışa-
rıda hep "tekil bir örnek" olmanın acısını yaşamıştır. "Tür-
kiye'den başka laik bir ülke var mı? Kemalizmden başka
Latin alfabesini benimseyen bir rejim çıktı mı? Demek ki
Türkiye yanlış yoldadır ve Kemalizmden er veya geç dö-
necektir. Türkiye, yüzünü Batı'dan Doğu'ya çevirmelidir.
islamcılaşmalı ve laikliği bırakmalıdır."
Hep bu söylendi. içimizde Atatürkçülüğe karşı olanlar
bunu söyledi. Dışımızda Türkiye ve Kemalizm örneğini
geçici bir heves, boş bir çaba olarak görenler açıkça söy-
lemeseler bile bunu düşündü.
Şimdi Türkiye yeni Türk devletlerine kültürel yardımda,
bulunuyor ve bu devletler laikliği, Latin alfabesini benim-;
seyeceğini söylüyor ya, bizim dinci ve sağcı kesimi bir te-
laştır aldı: "Yeni devletler islam harflerini benimsemeliy-
rfiş!" Demagojiye bakın siz! Arap alfabesi neden "İslam
alfabesi" oluyormuş? Müslüman olmayanlar bu alfabeyi
kullanmadı mı, hâlâ da kullanmıyor mu? ,'
Yeni Türk cumhuriyetlerinin Atatürkçü bir yolda ilerle-
meye başlaması, cumhuriyet rejimimiz konusunda yurt
içinde ve dışında yeşermiş olan kuşkuların dağılmasına
neden olacaktır. Ayrıca hem İslam dünyasında hem de
uluslararası arenada kendine özgü bir "Türk yönetim tar-
zının, geleneğinin" doğmasına yol açacaktır ki (ingili^
Uluslar Topluluğu yönetimi gibi), bizim açımızdan da, dün-
ya barışı açısından da bunun önemi yadsınamaz.
Türkiye'nin bu bölgeyle şimdiye kadar olduğundan da-
ha fazla ilgilenmesi kaçınılmaz gözükmektedir. "Karabağ
onların sorunudur", "Ermenistan ve Azerbaycan'la aynı
mesafede ilişki kurarız" türünden politika açıklamaları
yanlıştır. Türkiye, silahlı müdahale dışında ne imkânı var-
sa kullanmalıdır. Ermenistan'a ambargo uygulamak ve
Azerbaycan'a silah yardımı yapmak, teknik yardımda bu-
lunmak da dahil olmak üzere.
Şu ana kadar izlenen "salt diplomasi ile sorunu çözme"
yönteminin başarılı olduğu söylenebilir mi?
Meclis'tenNotlar .
Ahnak, Hocaoğhı'nun
dfline düştü
FARUK BİLDİRİCİ (Anka-
ra) - HEP kökenli Şırnak Mil-
letvekili Mahmut Ahnak yet-
kilerini kullanamayan bir grup
başkanvekili. sanki Güneydo-
ğu terör görüşmeleri sırasında
kürsüden indirilmesinden do-
layı cezalandınhyor. Bu ceza-
landırma SHP'nin öbür grup
başkanvekili A.Güven Gür-
kan'ın kaza geçirerek hastane-
ye yatmasından sonra daha
çok göze batar hale geldi.
Ahnak. sonunda ANAP'lı
başkanvekili Yılmaz Hoca-
oğlu'nun da diline düştü. Ah-
nak. üniversiteler bütçeleri
oylanırken söz isteyince Hoca-
oğlu kendini tutmadı:
-Efendim. SHP grup baş-
kanvekili sıfatıvla kürsüvü
sanlış kullandığınız için bütçe
müzakerelerinde sızi kürsüye
çıkarmayan sizin grubunuzdu;
bana ni>e kızıyorsunuz?
Ahnak, "Yanlış. yanlış' diye
bağırdı. SHP ve DYP'Iİ millet-
vekilleri sıralara vurarak pro-
testo ettiler. Ama Hocaoğlu,
sözlerini. "İftira etmıyorum.
Yalan söylemiyorum" diye sa-
vunmaktan geri durmadı.
Hocaoğlu'nun bu sözleri,
vergi affi görüşmelerinin baş-
lamasını engellemek isteyen
ANAP'ın yoklama ıstemlerini
kabul ederek vakit geçirmesi.
gece yanlanna kadar genel ku-
rulda oturan miletvekillerinin
sinirlerini iyice gerdi.
Sonunda SHP Muş Millet-
vekili Sırn Sakık ile ANAP
Malatya Milletvekili Yusuf
Bozkurt Özal tartışmaya baş-
ladılar. SHP'li idare amiri Ha-
lil Sümer de tartışmava müda-
hale etti. Hocaoğlu yine de
Sümer'i görev e çağınnca. Sü-
mcr. "EW şey demiyorum ki
Sayın Başkan: idareamıriysem
ne yapacağım?" karşılığıru ver-
di ve ardından tartışma iyice
sertleşti:
SÜMER -Senin gözünü
patlaünm. utanmazadam...
SAKIK -Ağabeyine mi gü-
veniyorsun?
HOCAOĞLU -Sayın Sa-
kık... Müsaade buyrun. bütçe-
ye devam edelim...
SAKIK -Sen kimsin ki bana
ters ters bakıyorsun?
SÜMER-Çıkdışanya...
Özal'ın üzerine doğru yürü-
yen Sakık dışan çıkanldı ve
tartışma bitti. Ama daha beş
dakika kadar geçmeden
ANAP sıralanndan 10 millet-
vekili ayağa kalktı ve yeniden
yoklama istedi. DYP'liler iti-
razlara başladılar. Ama ne
dedilerse de Hocaoğlu'nu ikna
edemediler. Yoklama için
isimleri okuması gereken
DYP'li Cengiz Üretmen, Ho-
caoğlu'na, "Burada 150'den
fazla insan var, yoklama yap-
maya gerek yok" dedi. Uret-
men. bir süre isimleri okumar
makta direndi. Uzun tartışma-
lar sonunda ikinci kez yokla-
ma yapıldı ve 45 dakika daha
geçti.
SHP'lilerin sayısı 20 civann-
daydı. Ne de olsa vergi affım
bir türlü içlerine sindiremiyor-
lardı. Sık sık Alınak'a gidip
yakındılar:
-Bugün de sabaha kadar sü-
recek mi?
Ahnak da "Anlaşma sağla-
dık. Saat 03.00"te genel kurulu
kapatacağız" müjdesini verdi.
Miletvekilleri. evierine birkaç
saat erken gideceklerini öğre-
nincese\indiler.
Yaklaşık 2.5 saatte vergi afTı
yasasının tek maddesi görüşü-
lebildi.