Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
LATA CUMHURİYET 17MART1992SAU
DIŞ HABERLER
Başbakan Demirel, taraflan müzakere masasına götürmek için dünyanın ilgisini canlı tutmayı amaçladıklannı söyledi
Ankara,AGÎK'ten Karabağ'a destek anyor
Cüıton.Ankara'yı övdü
• AA (Chkago) - ABD'deki
ba<kanlık yanşında Demokratlann en
güdü adayı olan Arkansas Valisi BiU
Clîıton, Ortadoğu'da güçlü bir
Türkiye'ye ihtiyaç bulunduğunu
söyledi. önseçim kampanvasmı
Cfccago'da sürdüren Clinton,
Demokrat Parti yerel örgütünün
düzenlediği resepsiyonda, Irak
bunaiunmın, ABD müttefiklerinden
Türkiye'nin bölgedeki önemini bir kez
dalıa oriaya koyduğunu belirtti.
Necibullah Blffle
• AA (Londra) - Afganisun Devlet
Başkanı Necibullah'ın, Sovyet işgaliyle
başlayan 13 yılbk ıç savaşa son
vennek ve banş sürecini başlatmak
için Afganistan'da bulunan BM'nin
özel temsilcisiyle görüştüğü ve
kendisine, mücahitlerle müzakerelcre
girecek bir heyetin listesini sunduğu
bildirildi. Londra'dan izlenen "Radyo
Afganistan"ın bildirdiğine göre
Necibullah, BM'nin özel banş elçisi
Benon Sevan'ı dün başkent Kabil'de
kabul ederken, özel temsilcinin
yönetim karşıtı gruplarla yapügı
temaslar hakkında bir gOrüşme yaptı
ve kendisine Afgan hükümetini temsil
edecek barıs heyetinin listesini verdi.
Moldavya gergin
• AA (Moskova)- Moldavya
hükümeti, son iki haftadırgûvenlik
güçleriyle Rus azınlığa bağlı milisler
arasında çatışmalann sürdüğü
Dinyester bölgesindeki tüm milislere,
silahlannı bırakmalan için 24 saat süre
tanıdı. Moldavya hükümetinin
yayımladığı bıldiride, aksi takdirde,
cumhuriyetin yasal iktidar organlannın
bölgede yasa düzenini sağlamak için
gerekli her türlü öniemi alacağı
vurgulandı. Moldavya'da Rusazınlık
1990yılınınsonundacumhuriyette
yaşayan Türk asıllı Gagavuzlargibi
cumhuriyct ilan etmişti.
Aziz: İşbirliğine evet
• AA
(\feshington) -
Irak Başbakan
Yardımcısı Tank
Aziz, ülkesinin,
raevcut uttkleer,
kimyasal ve
biyolojik
silahlarını imha
etme konusunda
BM ile işbirliği yapacağını, ancak
askeri güç olma hakkından da
va2geçmeyeceğini söyledi. Tank Aziz
Washington Post gazetesine verdiği
demecte, ABD ve tngiltere dışındaki
BM Güvenlik Konseyi üyelerinin
Irak'ın tutumunu daha anlayışla
karşıladığını ve bunun da Irak ile
Güvenlik Konseyi arasında daha iyi
ilişkileri sağladığını kaydetti.
Ledsky bugün geliyor
• CUMHURİYET(Ankara) -
ABD'nin Kıbns Özel Koordinatörü
Nelson Ledsky, Ulusal Güvenlik
Konseyi yetkililerinden Jane Hall ile
birlikte bugün Ankara'ya geliyor.
Dışişleri Bakanlığıyetkilileri ile Kıbns
sorunuyla ilgili son gelişmeleri
değerlendirecek olan Ledsky, Dışişleri
Bakanı Hikmet Çetin tarafından da
kabul edilecek. ABD yönetimi
tarafından Ermenistan'ın başkenti
Erivan'a büyükelçi olarak atanması
beklenen Ledsky'nin, BM Genel
Sekreteri Butros Gali'nin nisan ayı
içinde sunacağı Kıbns raponı öncesinde
temaslarda bulunması dikkat çekiyor.
Ledsky Ankara'dan sonra Atina ve
Kıbns'ın iki kesimini de ziyaret edecek.
Sri Lankatta yüriıyüş
• AA (Colombo) • Sri Lanka'da
hükümeti protesto amacıyla
düzenlenen ve yaklaşık 10.000 kisinin
katıldığı 180 kilometrelik yürüyüş
başladı. Başkent Colombo'da dün
başlayan yürüyüşün, 2 nisanda, kutsal
kasaba Kataragama'da sona ermesi
bekleniyor. Yüriiyüşçülerin
çoğunluğunun, muhalefetteki Sri
Lanka Ozgürlük Partisi taraftarlan
olduğu bildiriliyor.
Küpeli Safyrfda
• AA (Ankara) - Resmi ziyaret
amacıyla Bulgaristan'a giden
Genelkurmay Ikinci Başkanı Orgeneral
Fikret Küpeli, incelemelerini
sürdürüyor. Genelkunnay Ikinci
Başkanı Orgeneral Fikret Küpeli,
Bulgaristan Genelkurmay Başkanı
Birinci Yardıması Tümgeneral Stoyan
Neşev Topalov'un resmi konuğu olarak
önceki gün bu ülkeye gitmişti.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan
açıklamaya göre Orgeneral Küpeli
Bulgaristan'ı ziyareti sırasında
Bulgaristan silahlı kuvvetlerine ait bazı
karargâh. birlik ve kurumları ziyaret
ederek incelemelerde bulunacak.
CUMHURİYET (Ankara) - Başbakan Süleyman Demirel, Karabağ ko-
nusunda önümüzdeki günlerde Ankara tarafından izlenecek strateji-
yi açıklayarak Türkiye'nin taraflan müzakere yoluna götürmek için
dünyanın ilgisini canlı tutmayı amaçladığını bildirdi. Demirel, "Ateş-
kes ihlalleri olaylara dönüşmezse, oradaki durum müzakereyi bekli-
yor. Nispi sükûnet sağlanrnış" diye konuştu.
DYP'nin TBMM'deki grubunda konu-
şan Demirel, silahsız Azerileri katleden Er-
menilerin vahşetini de kınayarak Tahran'-
dan gelen haberlerin Ermeni ve Azeri yet-
kilileri arasında bir ateşkes anlaşmasının
imzalanamadığı yolunda olduğunu kay-
detti.
Ankara, 'etkin' ülkeler ve Kuzey Atlan-
tik İşbirliği Konseyi (KAİK) çerçevesinde
gerçekleştirdigi girişimlerinin ardından,
Karabağ konusunun önümüzdeki pazar-
tesi günü Helsinki'de başlayacak olan
AGİK Bakanlar Konseyi toplanusında
agırlıklı olarak ele alınması için çalışma-
lannı sürdürüyor.
Dışişleri yetkilileri, 28 şubatta Prag'da
yapılan AGİK Bakanlar Konseyi top-
lanüsında kabul edilen karar ile Karabağ'-
ın Azerbaycan toprağı olduğunun teslim
edildiğini ve tarafiara derhal ateşkes sağ-
lanması için çağrıda bulunulduğunu hatır-
latıyorlar. Türkiye'nin de aktif girişimle-
riyle kabul edilen bu karann ardından Dı-
şişleri Bakanı Hikmet Çetin'in geçen hafta
içinde Brüksel'de toplanan KAIK nezdin-
de de 6 maddelik bir banş planı sunduğuna
işaret eden yetkililer, herhangi bir çözü-
mün içermesi gereken 'temel kriterlerin' bu
planda yer aldığını bildiriyorlar. Bu neden-
le Ankara'nın Helsinki'de bu planın
AGİK tarafııtdan da desteklenmesi için gi-
rişimlerde bulunacağını kaydediyorlar.
Aynı yetkililer, Helsinki'de, Karabağ
konusunda çok taraflı görüşmeler veya Er-
menistan ve Azerbaycan dışişleri bakan-
ları arasında ikili görüşmeler yapılması yö-
nünde gelebilecek önerilerin Türkiye ta-
rafınca destekleneceğini de belirtiyorlar.
DYP'nin TÖMM grubunda dün konuşan
Başbakan Demirel, Karabağ konusuna da
değinerek "silahsız Azerileri kdtlcden Er-
menilerin vahşetini' kınadı. Türkiye'nin bu
vahşeti dünyaya duyurmak için çalıştığını
belirten Demirel, son gelişmeleri almak
üzere Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Altan
Karamanoğlu ile yaptığı görüşmede. böl-
gede ateşkes ihlalleri bulunduğunu öğren-
diğini kaydetti.
Demirel, Tahran'da Ermeni ve Azeri
yetkilileri arasında yapılan toplantıdan
kendilerine ulaşan bilginin de "ateşkesin
imzalanamadığı' yolunda olduğunu söyle-
di. Türkiye'nin konuyla ilgili politikasının
da dogru olduğunu ifade eden Demirel,
amaçlannın. "olayı müzakere yoluna gö-
türmek, dünyanın ilgisini tutmak ve barış-
la sonuçlandınlmasım sağlamak" olduğu-
nu söyledi. Demirel, "Âteşkes ihlalferi
olaylara dönüşmezse, oradaki durum mü-
zakereyi bekliyor. Nispi sükûnet sağlanmış
göriinüyor" diye konuştu.
Türkiye'nin Helsinki'de yapacağı giri-
şimlerde ön planda tuiulacak olan konu-
nun gecen cuma günü geçici olarak sağla-
nan ve taraflarca yer yer ihlal edildiği bildi-
rilen ateşkese kalıalık getirilmesi olduğu
belirüliyor. Bu cerçevede Ankara AGİK-
in 28 şubatta Prag'da yaptığı çağnyı "kuv-
vetli bir şekilde teyit etmesini' istiyor. An-
kara aynca Dışişleri Bakanı Çetin'in, Brük-
sel'de sunduğu banş planının 2. maddesin-
de de ifade edildiği gibi AGİK'in bölgeye
ateşkesi denetlemek üzere bir heyet gön-
dermesini istiyor. Dışişleri Bakanı Çetin'-
in, Helsinki'de bu konunun üzerinde de
duracağını kaydeden Dışişleri yetkilileri,
Ankara'run bir diğer beklentisi konusunda
şunlan söylediler:
"Azerbaycan ile yakınlıgına karşın
yapıcı tarafsızlıgını korumakta kararh
olan Türkiye'nin amaa ihtilafa taraf olan
iki ülkenin banşçı müzakereler yoluyla çö-
züm arayışlanna angaje etmektir. ABD,
Rusya ve Fransa gibi etkin ülkelerin de
desteğiyle gerçekleşmesi istenen bu sonuç
çerçevesinde, Azerbaycan ve Ermenistan
hükümetJeriyle parlamentolarının esza-
manlı olarak açıklamalarda bulunmalan
ve banşçı yollardan çözümü destekledikle-
rini bildirmeleri, Türkiye'nin bir diğer bek-
lentisi. Dışişleri Bakanı Çetin'in banş
planının 4. maddesinde de yer alan bu bek-
lentinin gerçekleşmesi. taraflann iyi niyeti
konusunda gösterge oluşturacaktır."
G. Afrika'da bugün yapılacak referandumla 3 milyon beyaz, 27 milyon siyah için karar verecek
SiyahlarıngeleceğimbeyazlaroyluyorDış Haberier Servisi - Güney Afrika Cum-
huriyeti'nde yaşayan 3.3 milyon beyaz, ül-
kede iki yuz yildır hüküm suren ırk ay-
nmahğına son verip 27 milyon siyaha siya-
sal haklannı tanıyıp tanımama konusunda
bugün oy kullanacak.
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin beyaz
yurttaşlan bugün yapılacak referandum-
da, "Devlet Başkanı'nın 2 Şubat 1990'da
başlattığı ve karşılıklı görüşmeler yoluyla
yeni bir anayasa oluşturmayı amaçlayan
reform sürecinin devamını destekliyor rau-
sunuz" sorusuna "evet" ya da "hayır"
oyu kullanarak yarut verecekler.
Referandum öncesinde dün son bir çagn
yapan Devlet Başkanı Frederik De Klerk,
ırkçı yöneûme son verilmesi sonucunu do-
guracak olan oylamanın ülkenin geleceğı
açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Devlet Başkanı, oy verecek kişilerin
karşısında, anlaşmazbklara banşçı bir çö-
züm bulunması ya da ülkenin sonu gelme-
yen bir kargaşaya sürüklenmesi gibi iki se-
çenek bulunduğunu belirtti.
"Reformlann reddedilmesi durumunda
hiç şüphe yok ki ulke bölunme ve yıkım çık-
mazına girecektir" diyen De Klerk, "E|er
siyahlara yanbş mesaj iletirsek ne olur? Bir
kargaşa ve felaket olur" dedi. De Klerk,
"Yeni bir anayasa ile istikrann eüvence
altına alındığı yeni bir Güney Afrika göre-
biliyorum. Yeni anayasa bizde olmayan
bütün demokratik haklan ve fırsatlan su-
nacakur" ifadesini kullandı.
De Klerk'in başında bulunduğu-iktidar-
daki Ulusal Parti'nin referandum sonucu-
na ilişkin iyimser tahminlerine karşın, siya-
sal gözlemciler oylamanın başa baş geçebi-
leceğini, hatta muhafazakarlann kazana-
bilece|ini belirtiyorlar. Muhafazakarlann
kazanması durumunda, ırkçılığın olanca
gücüyle iktıdara yeniden damgasını vura-
bileceğini kaydediyorlar.
Beyazlar arasında işsizliğin artmasına
gösterilen tepki, "hayır" oylan lehine bir
faktör olarak sayılıyor. Gerçi beyazlar ara-
sında işsizlik orarıı yüzde 4. Siyahlar ara-
sında işsizlik oranı ise yüzde 24. Ancak iki
yıl öncesine kadar işsizlik sorunuyla karşı-
laşmamış olan beyazlar bu konuda çok du-
yarlı davranıyor.
"Evet" oylan için bir başka tehdit de ka-
tılma oranının düşük olması. Eğer beyazla-
nn ciddi bir bölümü oylamaya katılmazsa
bu ırkçılann zaferini mümkün kılabilecek. Irkçılık yanlısı muhafazakâr parti, beyazların 'hayır' oyu kullanmasım sağlamak için yoğun bir kampanya yürüttü.
Kürdistan Demokratik Partisi lideri, Türkiye'nin Kuzey Irak'taki operasyonlanna son vermesini istedi
Barzaııi: Bonn,Turkiye'yebaskıyapsmCUIVTHLîRt\'ET(Berliıı)-KDP lideri Mesut Barzani, geçen hafta Alman-
ya'ya yaptığı ziyaret sırasında Bonn'da Dışişleri Bakanı Hans-Dietrich
Genscher ile görüşerek, K.Irak konusunda Almanya'nın Demirel
hükümeti üzerindeki nüfuzunu kullanmasım istedi.
Sosyal Demokrat Kuzey-Ren Vestfalya öldüğünü söyledi. Barzani'yegörelrak'tan
Eyaleti İçişleri Bakanı Herbert Schnoor'un
davetlisi olarak Almanya'ya gelen Mesut
Barzani Alman yetkililere Irak Kürtlerinin
"yerel otonomi" taleplerini anlattı. Alman
hükümetinden daha fazla insani, ekono-
mik ve politik destek beklediklerini bildi-
ren Barzani, Bağdat'ın koyduğu ambargo
yüzünden Kuzey Irak'taki Kürtlerin duru-
munun giderek kötüleştiğine dikkat çekti.
"Türk Hava Kuvvetleri'nin şiddetli
bombardımanlannın sivil halkı hedef aldı-
ğını" iddia eden Barzani, bombardımanın
yapıldığı bu böigede PKK kamplamın bu-
lunmadığmı ve operasyonlarda sivil halkın
kacıp Türkiye'ye sığınan Kürtlerin gen
dönmeleri, bölgedeki Türk operasyonlan-
nın son verilmesine bağlı. Barzani, An-
kara'ya yaptığı ziyarette kendisine "operas-
yonlara son verilecek" şeklinde bir güvence
verildiğini söyledi ve "Ankara verdiği sözü
tutmadi" dedi.
Mesut Barzani'nin Alman yetkililere ıs-
rarla vurguladığı konulann başında, Gü-
neydoğu Anadolu'daki müttefık kuvvetle-
rin (Çekiç Güç) 30 haziranda geri çekilmesi
geliyordu. "Türk Silahlı Kuvvetleri bizi
Saddam Hüseyin'in saldınlanndan konı-
yacak durumda değildir" diyen Barzani,
Almanya'dan Demirel hükümeti üzerinde-
ki nüfuzunu kullanarak müttefıklerin 30
haziranda geri çekilmesini önlemesini talep
etti.
Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand ile
İngiltere Başbakanı John Major'ın mütte-
fık kuvvetlerin Türkiye'de kalmasından
yana olduklannı belirten Barzani, Alman-
ya'dan bu konuda Ankara'ya baskı yap-
masını talep ediyor.
Mesut Barzani, Alman yetkililere Kuzey
Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti değil oto-
nom bir bölge kunılmasından yana olduk-
lannıanlatü. Bir " UlusalIKonsey've cum-
hurbaşkanı seçilmesi için 30 hazirandan
önce bölgedeki Kürtleri sandık başma
çağırmak istediklerini belirten Barzani,
cumhurbaşkanlığına adayiığını koyacağını
açıkladı.
Alman basın mensuplan Barzani'ye An-
kara ziyaretiyle ilgili sorular yönelttiler ve
PKK hakkındaki düşüncelerini sordular.
"Türk basırunda çıkan demeçlerinizde,
Türkiye'deki Kürtlerin demokratik koşul-
larda yaşadığını söylemişsiniz, doğru mu?"
şeklindeki bir soruyu Barzani şöyle yanıt-
ladı: "Türk basın yayın organlan sözlerimi
çoğunlukla çarpıtarak ve yanlış aktardı.
Türkiye'deki Kürtlerin durumunda düzel-
meler olmuştur, ama daha düzeltilmesi ge-
reken çok yan da bulunmaktadır."
Barzani'nin "PKK ve Kürdistan Ulusal
Cephesi arasında ortak çıkarlar var mı"
şeklindeki soruya verdiği yanıt ise şöyle ol-
du: "Hayır; PKK terörist ve uç bir orgüt-
tür. Şefleri Abdullah Öcalan'ın İdi Amin'-
den farkı yoktur. Biz PKK'nın yöntemleri-
ni reddediyoruz. Kürdistan Demokratik
Partisi terorizmi daima lanetlemiştir."
Rusya ordu kurdu
BDTordusu
hayal oldu
Dış HaberierServisi- Rusya Devlet;
Başkanı Boris Yeltsin, dün im-.
zaladığı bir kararname ile kendi
ordusunu kurarken, geçici ola-
rak savunma bakanlığını da üst-
lendi. Başından beri ortak bir
BDT ordusunda ısrar eden.
Moskova, Rusya'nın ayn ordu
kurmasına karşı çıkıyordu.
Rusya başbakan yardıması Sergey
Şakray, dün Moskova'da bir basın top-
lantısı düzenleyerek, Rusya'nın kendi
ordusunu kuracağıru açıkladı. Reuter'in
haberine göre Devlet Başkanı Boris Yelt-
sin'in imzaladjğı karamamenin Moskova^.
nın ortak bir BDT ordusu kurulması yo-,
lundaki talebinden vazgeçtiği anlamına,
gelmediği belirtiliyor.
Boris Yeltsin, imzaladığı bu kararna-
me iie geçici olarak savunma bakanlığını
da üstlenmiş oldu. Yeltsin, devlet baş-
kanlığından sonra başbakanlık yetkisini
dc kendi eline almıştı.
Başbakan yardıması Şakray, karar-
namenin asıl amacının bir savunma ba-
kanlıâ olusıurmak oldu^ıınıı bundan
sonra ordunun oluşturulacağını belirtti.
Şakray "Savunma Bakanlığı, Rusya Fede--
rasyonu'nda silahlı kuvvetler oluşturul--
ması yönündeki öoerileri inceleyecekür..
Oluşturulacak bu gücün ortak BDTor-
dusunun parçası olduğu düşüncesiyle
hareket edilmektedir" dedi.
BDT'yi oluşturan 11 cumhuriyet, eski
Sovyetler Birliği'ne ait nükleer silahiann
ortak denetimde kalmasında anlaştı,
ancak Ukrayna'ya bağlı Karadeniz do-
nanmasınm da ortak statüye bağlanması
konusu hâlâ çözüme kavuşmadı. Mos-
kova. cumhuriyetlerin ayn ordu kurma-
sına başından beri karşı çıkıyordu, an-
cak tüm karşı koymalanna rağmen
Azerbaycan, Moldavya ve Ukrayna
kendi ordulannı kurma karan almışlar-
dı.
Dün benimsenen kararnamede, askeri
konularda varolan Sovyet yasalannın
gecerli olduğu da kabul ediliyor.
Şakray, Yeltsin'in imzaladığı kararna-
me ile "sivil" bir bakanlığjn kurulduğu-
nu söyledi. AFP'nin haberine göre, Rus
yetkililer oluşturulacak savunma bakan-
lığmın sivil mi yoksa askeri nitelikte mi
olması gerektığı konusunda anlaşamı-
yorlardı.
Askeri uzmanlar geçen ay, sivillerin
yöneteceği bir bakanlığın askeri konu-
lardan sorumlu genelkurmay başkanı
larafından yönetilen bir kuruluşa paralel
olarak çalışmasıru önermişlerdi.
Gittteri buflün
Bir yıl önce bugün Sovyetler Birliği'-
nin yenilenmesi şeklindeki Mihail Gor-
baçov'un önerisi yüzde 70 oyla destek-
lenmesine rağmen, birliğin dağıülmış ol-
masını kabul etmeyenler bugün Mos-
kova'da gösteri düzenliyor. AFP'nin ha-
berine göre, 100 bin kişinin kaülacağı
gösteri Kremlin önünde gerçekleştirile-
cek.
Gösterinin dışında aralık ayında lağ-
vedilen Halk Temsilcileri Kongresi'nin
de gizlice toplanacağı belirtiliyor. Nere-
de ve ne zaman topianılacağı açıklık ka-
zanmazken, Moskova sinemasırun adı
geçiyor. Diğer bir söylenti de. temsilcile-
nn toplantılannı akşamüstü göstericile-
rin arasına taşıracaklan şeklinde.
Politik haber yorumunda madalyonun iki yüzüBRÜKSEL - Baülı televizyon kanallan,
hükümetlerinin büyük bir süratle ulaştırdı-
gı "sofistike" ilkyardım ekiplerinin Erzin-
can'da. enkaz altında. nasıl canlı soluk
aradığmı gururla gösteredursun.. Dünya-
nın her larafından yardım elinin uzandığı-
na tanık olmak, umanz, felaketzedelerin
acılannı bir nezbe olsun hafifletir. Yurt-
icınden ve dışından yapılan yardımlann
büyük çoğunluğunun, "kazasız belasız"
hedefine ulaşması da önemli.
Deprem, bir anda Karabağ sorununu
ikinci plana itti. Yerküre amansızca gaza-
ba gelince, her türden "siyasi tiyatro" faali-
yeti ister istemez bir süreliğine şiddetinden
kaybetti. Yardımlarla ilgili suçlamalan
saymazsak, tüm koşullar altında devam et-
mesi gereken "temaşa" susar gibi oldu.
Afetzedelere "akrabalık" derecesine gö-
re herkes, "kardeşlik", "yurttaşlık" veya
"insanlık" görevini yaptığma tamamen ik-
na olunca ve başkalannı da buna ikna etti-
ğinc kanaat getirince, kimse merak etmesin
ki her şey birkaç gün içinde yeniden başla-
yacaktır.
Gazete yazarlan, deprem sözcüğünü
benzetme olarak kullanmayı çok severler:
"Borsada deprem". "sosyetede deprem",
"basında deprem", "dehşet dengesinde
deprem.."
Gerçek depremler olduğunda bu tür
benzetmeleri yaparken ne kadar ölçüsüz
konuştuğumuzu daha iyi anlanz. Ama ne
yapalım ki sözcük haznemiz kısıtlıdır ve
toplumlar en durağan anlannda büe belli
oranda şiddet içerirler.
• • •
Tarafiardan biri çok yakınınız da olsa.
kavimler arası boğuşmalarda çekilen fo-
toğraf ve belgesellerin, hükümetlere dış po-
litika dikte ettirmemesi gerektiğıni ne ka-
dar tekrarlasak azdır. Ama demokrasiler-
de, az önce sözünü ettiğimiz şiddet dolu
sözcükleri kullanarak, bol keseden "mak-
simalist" çözümler üretenler mutlaka bulu-
nuyor.
BRÜKSEL
ş*m¥
SABETAY
VAROL
\
Tek sesli toplumlarda bu görevi, enfor-
masyon ve propaganda bakanlığı Ustlenir.
Eskiden bizde dış politikada tekdüzelik
egemendi. Milli birlik ve beraberlik hüküm
sürerdi.
Körfez savaşından beri dış politika da
artık şiddetli siyasi polemiklere konu olma-
ya başladı. Aslında iyi de oldu. Çünkü dış
politikanın kamuoyu önünde tartişılması
konuya gerçekten şeffaflık gcıiriyor. Bir
bölüm muhalefetin karşı çıkmasına rağ-
men MGK'nın askeri müdahalenin söz
konusu olmadığı karanna varması, iç pole-
rruk sonrası daha bir inandıncı oluyor.
Kendi gölgesinden bile işkillenen ve bu
yûzden hiçbir şeye inanmayan Yunanlı
komşulanmızı bir yana bırakırsak, komşu
ülkelerin sorumlulan dış politika polemik-
leri sayesinde kimin ne düşündüğünü ay-
nntısıyla öğreniyorlar ve bu sayede gerek-
siz korkulara kapılmıyorlar. Bulgaristan
bu konuda çok iyi bir örnektir.
Ermenistan Cumhurbaşkanı Levon Ter
Petrosyan'ın bir meslektaşımıza verdiği de-
meç vesilesiyle, Erivan yönelicisinin, Tür-
kiye'deki bütün siyasi eğjlimlerin Karabağ
sorununa önerdiği çözümler hususunda.
ne kadar aynntılı bilgi sahibi olduğunu
gözlemledik.
Batılı ülkclerde aslında dış politikada
ana eğilimlerin ne olduğu herkesçe biline-
bilir. Casusluk ve karşı casusluk ile bazı
"hassas" konular dışında dış politikada
"gizlüik" 1940'larda, 50'Ierde kalmıştır.
Durmadan "gizli niyetler"den kuşkula-
nanlann herkese açık yayınlan okuması
gerekiyor.
Ama tabii madalyonun öbür yüzü de
var... Haritaya bile bakılmadan yapılan
analizler. asgari ölçüde bile tarih bilinme-
den yumurtlanan inciler, uluslararası ku-
nıluşlann işleyişi hakkında en ufak fikir sa-
hibi bile olunmadan kesiien ahkâm, bazen,
yöneticileri de gereksiz yere çok şey yapı-
yonnuş gibi görünmeye sürüklüyor.
Halktan geliyormuş gibi sunulan bu bas-
kı, yöneticilen hiç istemedikleri sonuçlara
sürükleyebiliyor. Akıntıya kapılmaktan,
sollanmaktan korkan yöneticiler sırf iç tü-
ketime dönük "hiperaktif görüntüler ser-
gilemek zorunda kalabiliyorlar. Hatta bu
yüzden de hep birlikte "biraz" ölçüyü kaçı-
rabiliyorlar. Diplomasi dahnda en az 2 bin
yülık deneyimi olan "Nizamülmülk"ler ye-
tiştiren. ama nedense, hiç yeri yokken kü-
çümsediğimiz "yabana" komşumuz bu
arada malı götürüveriyor...