Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2SŞUBAT1992S/M-I CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Turklerin yüzyılı I
• UBA (Ankara) - Eskı Milli Eğitim
Bakanı Hasan Cela! Güzel, '-ABD,
BA B ve Okyanus devletkrinin yanı sıra
Türkiye'nin de 4. süpergüç olmaya
aday olduğunu"sö>ledi. Gûzel, "20.
yüzyıl Turklerin ç a p olacaktır" dedi.
Oenç Demokratlar Kulübü'nün Etap
Altınel Oteli'nde düzenlediği sohbet
toplantısında, Türkiye'nin sosyal,
ekonomik vesiyasal bir tablosunuçizen
Hasan Celal Güzel. Türkiye'nin 3
önemli sorunu olduğunu belirtti.
Güzel. "Türkiye'de bir lider sorunu
yaşanmaktadır. Önemli bir sorun da
Güneydoğu'dason birkaçyıldagelişen
harekettir. Bu sorun Türkiye'nin
önündeki lOyılınıdaolumsuzyönde
etkileyecektir" dedi. Güzel,
Türkiye'nin önemli bir sorununun da
ekonomik sıkıntı olduğunu belirtti.
Yolsuzluk dosyaları
• UBA (Ankara)- Anavatan Partisi
yerel yönetimlerden sorumluGenel
Başkan Yardımcısı Bülent Atasayan,
"Hükümet ANAP'la ilgili nekadar
dosya varsa ortaya çıkartsın, ama bu
arada kendi bakanlannı da iyi izlesin"
dedi. Kocaeli Milletvekili Atasayan,
yaptığı açıklamada şunlan söyledi:
"Biz ANAPzamanında ne kadar
yolsuzluk yapılmışsa bunlann
dosyalannın ortaya çıkartılması ve
gerekli merciilerin gereken işlemi
yapmasını canı gönulden istiyoruz.
Şimdi hükümetteler vedevletin tüm
arşivlerini ellerinde, eğer varsa ANAP
dönemiyle ilgili tüm yolsuzluklan
ortaya çıkartsınlar ve sorumlu kişilere
gereken cezayı versinler."
'Milli GüvenlikKuPUİu'
• ANKA (Ankara) - Milli Güvenlik
Kurulu, Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın başkanlığında yann saat
14.00'teÇankaya Köşkü'nde.
toplanacak. Cumhurbaşkanı Özal'ın
yanı sıra Başbakan Süleyman Demirel,
Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü,
Dışişleri Bakanı HikmetÇetin, İçişleri
Bakanı İsmel Sezgin, Milli Savunma
Bakanı Nevzat Ayaz, Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, Milli
Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri
Nezihi Çakar ile kuvvet
komutanlannın katılacağı toplantıda
Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgesinde önümüzdeki aylarda
uygulama süresi dolacak olan
olağanüstü hal uygulaması
görüşülecek. Toplantıda aynca büyük
kentlerdegiderek tırmanan terör
olaylanyla dışta gelişen olaylar ele
alınacak.
Gazioğlu dönüyor
• Haber Merkezi - 12 Eylül'de
kapatılan TÖB-DER Genel Başkanı
Gültekin Gazioğlu, Türkiye'ye geliyor.
12 Eylül'den sonra Almanya'ya giden
ve orada yaşayan Gazioğlu'nun 29
şubat cumartesi günü saat 17.00'de
Ankara Esenboğa Havalimanı'nda
EĞİT-SEN yöneticileri tarafından
karşılanacağı bildirildi. Gazioğlu, TÖB-
DER'in son genel başkanıydı.
Midyat'ta gözaltı
• CUMHURİYET (Midyat) -
Midyat'ta geçen cuma günü yapılan
yürüyüşte açılan ateş sonucu yaşamını
yitiren Mehmet Njıri Cebe"nin cenazesi
Dargeçitte toprağa verildi. Midyat'ta
yapılan yürüyüş sırasında gözaltına
alınan 51 kişiden 11 kişinin
tutuklandığı öğrenildi. Tutuklananların
isimleri şöyle: Kerim Arpa, Alattin
Keleş, M.Salih Demirtaş, Cemal Aktaş,
Necmettin Bilgiç, Salih Dilmen,
Bayram Teomay, Ramazan Ertekin,
Mehmet Altunkay_nak, Hayrettin
Bektaş ve Abdurrahman Gül.
İzmîrli işçiler
• CUMHURİYET (Ankara) - İzmir
Büyükşehir Belediyesi'nce işlerine son
verilen işçilerin işlerine geri iadesi
sorununun çözümü perşembe gününe
kaldı. Başbakan Süleyman Demirel ve
içişleri Bakanı İsmet Sezgin, dün
görüştükleri Türk-İş ve Belediye-İş
yöneticilerine, konunun Bakanlar
Kurulu'nda ele alınacağını, perşembe
gününe kadar beklenmesi gerektiğini
söylediler.
'Camilere bildiri1
• AA(Erzurum)-Kürdistan İslami
Partisi (KİP) adlı yasadışı bölücü örgüt
tarafından Erzurum'da, dün akşam
cami avlulannda bildiri dağıtıldı.
Bildiride, "Devletin Kürtlere işkence
yapüğı" öne sürülerek "Silahlanarak
devlete karşı savaşa girilmesi" istendi.
Olaya el koyan emniyet yetkilileri,
halkın bu gibi kişilere ve örgütlereilgi
göstermemelerini, bölücülerin
yakalanmalan için çahşmalann
sürdürüldüğünü kaydettiler.
Temsil giderleri
• AA (Ankara)-SHP, 13 Aralık 1983
tarihinden 20 Kasım 1991 tarihine
kadar geçen süre içinde bakanlıklara ve
bunlara bağlı kuruluşlann temsil
giderlerinin belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılmasını istedi.
Grup Başkanvekili Mahmut Alınak,
" ANAP iktidarlarını bütün
boyutlanyla sorgulayacağız" dedi.
Alinak, dün TBMM'de bir basın
toplantısı düzenleyerek Meclis
araştırma önergesinin gerekçelerini
açıkladı. Alınak, verilen bu önergenin
devlet bakanlıgından istifa eden Güler
1leri olayı ile bir ilgisi bulunmadığını
belirterek hükümet kurulması,
koaıisyon çalışmaları ve ziyaretçi akını
gibi nedenlerle bu konulann Meclis
güademine getirilmesinin geciktiğini
söMedi.
Şşıyor.
u sıralarda, siyaset gündeminin değilse de siyasetçi gün-
deminin bir numaralı maddesi "lojman sorunu..."
20 Ekim seçimlerinin üzerinden 4 ay geçtiği halde, çok
sayıda milletvekili ve bakan "lojmansızlıktan" otellerde ya-
BAŞKENTTEN
AHMET TAN
Çünkü eski milletvekilleri seçimleri kaybettikleri halde, Meclis
lojmanlarını boşaltmıyorlar. Söyledikleri şu:
"Biz erken seçim yüzünden zaten mağdur olduk. Kışta kıyamette
ev bulmak ve taşınmak zor. Milletvekilliğini kazananlar zaten 5 yıl
oturacaklar, hele biraz idare etsinler."
"İdare eden" milletvekillerinin adlarını sıralamak zor. Ama başta
Tansu Çiller olmak üzere Ersin Faralyalı, Yıldırım Aktuna, Meh-
met Ali Yılmaz gibi bakanlar, hâlâ otelde yaşıyorlar.
Neden otelde?
Çünkü, devletin kendilerine lojman vermesini doğal hak ola-
rak görüyorlar. Öteden beri yürüyen düzen nedeniyle, tıpkı mil-
letvekilleri ya da tapu memurları veya polis memurları gibi...
Oysa, demokrasi ayarımızı onlara bakarak yaptığımız Batı ül-
kelerinde "lojman hakkı" diye bir hak ve özgürlük çeşidi yok.
Bu ülkelerdeki insanca yaşama hakkı "lojman hakkının" yerini
fazlasıyla tutuyor. Türkiye gibi ülkeler ise, memurlarına "insan-
ca yaşama hakkı" sağlayamadığı için hiç değilse bir bölümüne
"lojmanda yaşama hakkı" tanıyor. Böyle olunca da "seçmece
tanınan"\üm haklar gibi lojman hakkı da haksızlıklara, yanlışlık-
lara ve toplumsal zararlara yol açıyor.
Dünyada Lojman...
Trilyonlarca liraya v^ran israflar ortaya çıkıyor ve bu yarım ya-
malak kullandırılan hakkın yerini bir türlü "insanca yaşama hakkı"
alamıyor.
Dünyanın hiçbir ciddi ülkesi parlamenterine, içine elektronik
cihazlar, beyaz eşyalar da koyarak dayalı döşeli ev tahsis etmi-
yor. Hele de memurlarının yüzde 10'unun bile oturacak bir evi
bulunmuyorken...
Devlet Denetleme Kurulu çok ciddi, çok kapsamlı bir araştır-
ma yapmış, dünyanın 40 ülkesindeki lojman politikalarını incele-
miş.
Türkiye'ninkine benzer bir sistemi olan hiçbir ülke yok.
Türkiye'deki lojman uygulaması, memuru işine küstürücü, me-
muru memura kırdırıcı, kurumlararası adaletsizlikleri anlamsız ye-
re artırıcı bir nitelik taşıyor. Devlet en tepeden en aşağıya bunun
örnekleri ile dolu.
Bazı sayın milletvekilleri şu anda Cumhurbaşkanlığı Köşkü bah-
çesinde oturuyorlar. Dışarıdan bakınca skandal gibi. Ama değil.
Çünkü, o skandal başka bir skandalın, yani milletvekilliği sıfatını
4 ay önce kaybettiği halde, lojmanından çıkmayan milletvekille-
rinin yarattığı skandalın bir sonucu. Bu skandalı yaratanlar ise
bir başka skandalın, yani devletin milyarlarını avuç içi kadar bir
araziye gömüp, temerküz kampı anlayışıyla mebus mahallesi ya-
ratma skandalının kurbanları.
Lojman hakkı dengesizliğini Kurul'un raporu gözler önüne ser-
giliyor.
Türkiye'de toplam 280 bin lojman var. Bunun 60 bini Milli Eği-
tim Bakanlığı'nın, 5 bin 300'ü PTT'nin, 10 bin 400'ü ise TEK'in
elinde.
Bu sayılar, hiçbir biçimde personel sayısı ile karşılaştırılabilir
bir orantıyı yansıtmıyor. Temsil niteliği olan yüksek görevler ile
güvenlik gerektiren görevler dışındaki memurların lojman soru-
nu, konut edinmeleri için kredi kolaylığı sağianarak çözülmüş.
Bir lojmanın maliyeti ayda ortalama 1 milyon 400 bin lira ola-
rak hesaplanıyor. Ancak 280 bin lojmanın maliyeti devletin tril-
yonlarca lirasının atıl olarak toprağa bağlanmasına yol açıyor.
Özetle, görevin veya görev yapılan yerin özelliği, güvenlik, tek-
nik gereklilik gibi nedenlerde bazı memuriara konut sağlanması
bir zorunluluk.
Ancak, bu nedenler dışında kamu personeline ekonomik katkı
için lojman verilmesi, bir oyalamacadır.
Hem de "Lojman hakkı veriyorum" diye, milyonların insanca
yaşama hakkını önleyen bir oyalamaca.
Başbakan, zirvedeki çekişmeyi satrançtaki tıkanmaya benzetti
DemireFden ÖzaFa "ateşkes" çağrısıCUMHURİYET (Ankara) - Başba-
kan Süleyman Demirel, koalis-
yonun gücünün Çankaya krizi-
ni çözmeye yetmediğini, çözü-
mün imkânsız olmadığını, ama
güç olduğunu söyledi. Çankaya
sorununu satranç oyunundaki
tıkanmaya benzeten Demirel,
"Orta yerde pata durumu var-
dır" dedi. Cumhurbaşkanı
özal'a zirvede ateşkes önerdi.
Başbakan Süleyman Demirel, Uçüncü
aylık basın toplantısını dün yaptı. Demi-
rel, "100 günün değerlendirmesinde Cum-
hurbaşkanı özal'ı icraatınızı engelleyen bir
faktör mü, yoksa iyiniyetli bir çerçevede
hareket eden bir denge unsuru olarak mı
değerlendiriyorsunuz" sonısuna şu yanıtı
verdi:
"1983'te himayeli bir şekilde iktidarı ele
geçiren siyasi teşekkül, bugun elinden ik-
tidarı alınmış durumdadır. Fakat bu siya-
si iktidarın da birtakım icraatları vardır.
Sayın özal da bu icraatın 6 sene başbaka-
nıdır, bunu unutmaym. Biz bugun bu dev-
leti işletiyoruz. Evet, devletin işlemesinde
Çankaya'mn bazı zorluklar çıkardığı doğ-
rudur. Yalnız bu zorluklar devleti tıkaya-
cak mahiyette değildir. Bu zorluklar ka-
rarnamelerden geliyor. Çankaya, önüne
konan kâğıtlara gözü kapaJı imza atamaz.
Madem ki önüne konuyor imza için ona
bakmak içeriği hakkında da düşüncesini
söylemek hakkıdır. Bunlarda bazı gecik-
meler oluyor. Yalmz bu önemli gecikme-
ler devleti tıkama istidadına doğru yönel-
diği takdirde, bizim yapacağımız şey by-
Demirel dün yaptığı aylık basın toplantısında zirvedeki çekişmenin sorumluluğunu Özal'a yükledi. (Fotoğr^af: RIZA EZER)
passtır. Yani, by-pass Damokles'in kıhcı
gibi Çankaya'mn başında sallansın demi-
yorum. Devleti işleteceğiz. Devleti işletme-
de hiçbir engel tanımam."
Koalisyonun arkasındaki gücün Çanka-
ya sorununu çözmeye yetmediğini vurgu-
layan Demû-el, sorunu askıya aldıklarını,
ancak vazgecmediklerini belirterek, şöyle
devam etti:
"Bugünkü vaziyet şudur; ne biz hükü-
metin arkasındaki güç olarak Çankaya'yı
halledebilirLz ne Çankaya 'Ben bu hükü-
met i beğenmiyorum, böyle koalisyon
olmaz' deyip bizi halledebilir. Orta yerde
'pata' durumu vardır. Satranç tabiridir.
Satranç tahtasının üzerindeki aletlerden
hicbirisini ne ileri sürebiliyorsunuz, ne geri
sürebiliyorsunuz. Karşımzdaki de öyle. Ne
yapacaksımz, iktifa edeceksiniz. Ben siya-
seti, ülkeye ve devlete hizmet olarak anla-
mışımdır. Varsa hissi sebeplerimi içime gö-
merim. Gömmesem zaten halkın önüne çı-
kamam. Ben sorumluluk duygusu olan bir
adamım. Hergün Çankaya'yla saç saça,
baş başa itişip kakışmaktansa devletin ba-
şında bir ateşkes yapıp, bu meseleyi bir sü-
re için askıya alıp devleti işletmeye gide-
lim."
Demirel, teslimiyet ya da gücenmenin
söz konusu olmadığını, hukukun içinde
herkesin görevi olduğunu anlatarak,
"Çankaya görev ve yetkilerinin içinde ka-
lacaktır. Ama söyledigim gibi geçen 9 se-
ne içinde Çankaya'mn bazı alışkanlıkları
vardır ve 6 senesini Başbakan olarak ge-
çiren Sayın özal'ın bazı alınganhklan da
olacaktır" diye konuştu. Yeni Türkiye'de
siyasi iktidann kendileri olduklarını vur-
gulayan Başbakan, başkalannın yetkilerini
kullanma girişimlerini önleyeceklerini,
Çankaya dahil bütün devlet organlannın
anayasanın tanıdığı yetkileri kullanacağı-
nı kaydetti.
"Cumhurbaşkanı angajmana
giremez"
Başbakan Demirel, ay sonunda tran'a
yapacağı geziyi neden ertelediği sorusunu
yanıtlarken de, Cumhurbaşkanı Özal'ın bu
ülkede sorumsuz konumuna karşın "so-
rumlu angajmanlara" girmesini eleştiren-
lerin haklı olduklanm vurguladı. Demirel,
Iran'la gündeme gelecek bütün konuları
özal'ın görüştüğünü, kendisinin sadece
imza için gitmesinin bu aşamada yersiz ol-
duğunu söyledi.
Demirel, lran ziyaretinin zamanlaması
konusunda da "Açıkça söyleyeyim, geziyi
başlangıçta ilan ederken biraz acelecilik
yapmışız" diye konuştu.
Enflasvona devam
"1992 yılı programı ve ekonomik paket, orta vadeli 2-3 yıllık bü-
istikrar programının ilk dilimi olarak ele alınmış ve hazırlanmıştır. Böyle
bir programla ulaşılacak en önemli hedef, son 5-6 yıla damgasını vu-
ran istikrarsızlığın ve enflasyonist tırmanışın öncelikle durdurulması-
dır. Bu kronik bir olaydır. Akşamdan sabaha düzeltilecek bir olay
değildir.
Seçime giderken Türkiye'nin fînans politikalan altüst edilmiştir. Şu-
bat ve mart ayında da enflasyonda artış sürecek. Bunu hiç kimse bize
kakmasın. Enflasyonu azdıranlann 'Niye düşürmüyorsun?' diye kar-
şımıza geçmeleri yanlıştır, haksızdır. GSMH'nin yüzde 14'üne varan
borçlanma gereğini yüzde 8'e düşürmeyi hedefliyoruz.
Dünya barışına katkı
"Dış poh'tika alanında hareketli bir dönemi geride bırakmış bulu-
nuyoruz. Davos toplantısı vesilesiyle 16 devlet adamıyla ikili görüş-
meler yaptım. Yunanistan Başbakanı Sayın Mitsotakis ile Türkiye ile
Yunanistan arasındaki bütün sorunların barışçı yollarla çözümlenme-
sine ilişkin kararı, beraberce dünya kamuoyuna açıkladık.
Türkiye, dünyanın bu bölgesinde Batı'nın Ek)ğu'ya, Doğu'nun Ba-
tı'ya kapısı otaıak gibi bir müstesna önemi haizdir. Bu durumun jeo-
stratejik ve eko-stratejik değerini büiyoruz. Bölgedeki istikrara ve dünya
banşına katkıda bulunmaya kararlı olan Türkiye, halkı Müslüman bir
ülke olarak demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, refahı, laisizmi be-
raberce gerçekleştirmeİcle önemli bir başarı sağlamıştır."
Teröre karşı demokrasi
Terör tesirsiz hale getirilecektir. Hedefî panik yaratmaktır. Bunu ya-
pabildiği yerde başarıya ulaşmış sayıhr. 8 senedir devam eden terörün
tesirsiz hale getirilmesi, demokrasi içinde ve hukukun üstünlüğüne sa-
dık kalınarak sağlanacaktır. Bundan önce geçici bir süre için bu anla-
yışın dışına çıkıunıştır, sükûnet de sağlanmıştır, ancak terörün kökü
kazınamamıştır. Bu süre sonunda yeniden hortlamıştır. Türkiye'deki
terörün hedefinde bölücülük yatar. Türk milleti ve TC Devleti bu bü-
tünlüğü korumada kararlıdır. Hükümetimizin stratejisi, halkı şefkat-
le kucaklamak, teröristleri devletin bütün imkânlannı kullanarak etkisiz
hale getirmektir. Bunun dışında bir tedbir yoktur. Bizim ülkemizde
de yoktur, başka ülkelerde de yoktur.
Cumhurbaşkanı, bazı kararname ve yasalan köşkte bekletmediğini söyledi
Özal çîftçiler için yasa önerdi
tç Politika Servisi - İstanbul'da bir
basın toplantısı düzenleyen Cumhur-
başkanı Turgut Özal. baa yasa ve ka-
rarnameleri veto ederek ya da. beklete-
rek hükümetin çalışmalannı engelledi-
ği volundaki haberlerin doğru olmadı-
ğını söyledi. Cumhurbaşkanı Özal,
çiftçi borçlannın ertelenmesi yerine,
hükümete. çiftçiyi destekleyen bir öne-
ri yaptı.
Bir ay bekletildigi öne sürülen valiler
karamamesinin bir hafta içinde onay-
landığını da belirten Özal bu arada.
Azerbaycan ile Ermenisıan arasındaki
sorunun çözümünde Türkiye'nin da-
ha aktif hareket etmesi gerektiğini vur-
guladı.
Harbiye Orduevi'ndeki basın toplantı-
sında. çiftçi borçlannın arTedilmesi.
erken emeklilik ve valiler karamamesi
konulannda açıklamalar yapan Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal, kamuoyun-
daki bazı yanlış anlamalan düzeltmek
istediğini söyledi.
Özal. çiftçi borçlan faizlerinin silinme-
sinin, Ziraat Bankası'nı gelecekte çok
zor durumlara sokacağmı belirtti.
Çiftçi borçlan faizlerinin silinmesi ile
ilgili yasanın Anayasa'nın "eşitlik" il-
kesine ters düştüğü ve çiftçiye yeni
imkan tanımadığı gerekçesiyle
TBMM'ye geri gönderildiğini ifade
eden Özal, çiftçilere her yıl daha geniş
olanakiar sağlayan bir yasadan yana
olduğunu belirtti.
Ziraat Bankası'nın vereceği işletme
kredilerinin desteklenmesine olanak
tanıyan yeni bir düzenlemeye gidilme-
sinin ve faiz sübvansiyonu yerine büt-
çeden kredi, ana para desteği verilme-
sinin daha uygun olacağını ifade eden
Cumhurbaşkanı Özal. bu konudaki
önerisini şöyle ömekledi:
"Küçük çiftçi kredisi 5 milyon lira ise,
bunun bir milyonu her yıl bütçeden
Ziraat Bankası eliyle çitfçiye verilecek-
tir. Bu paranın geri ödenmesi ya da,
faizi yoktur. Ziraat Bankası aynca, 4
milyon lira kredi verecektir. Çiftçinin
Doğu Türkistan eski Genel Sekreteri İsa Yusuf Alptekin, Cumhurbaşkanı Özal tarafından kabul
edildi. Alptekin, Özal'a Türkistan milli kıyafeti ile bayrağını hediye etti. (UĞUR GÜNYÜZ)
bir yıl sonra ödeyeceği para 6 milyon sında gazetecilerin çeşitli sorulannı da bundan sonra söyleveceklcrinin soh-
lira ve fiili faizi yüzde 20 olacaktır:' yanıtladı. Özal, Azerbaycan. Ermenis- bet kapsamında kaîmasını istedi
Valiler kararnamesi'nin. bazı gazete- tan arasındaki sorunlann halledilme- gazeteciler. "Bu kadar kişinin bulun-
lerde "köşk tarafından bir a> bekletil- sine yönelik bir soruyu yanıtlarken. bu du ğu toplantıda konuşulanlann gizli
diği" yolunda haberler yeraldığını konuda Türkiye'nin daha aktif hare- kalamayacdğınf' belirttiler. Özal. soh-
anlatan Özal, bunun doğru olmadığını ket etmesi gerektiğini söyledi. Özal bet kapsamında kaîmasını istedi.
açıkladı. Özal. sözkonusu kararname şöyle dedi: Gazeteciler, "Bu kadar kişinin bulun-
ile ilgili olarak 31 ocak günü İçişleri "Azerbaycan - Ermcnistan meselesine Hsi" olduğunu belirterek şöyle dedi:
Bakanı İsmet Sezgin'le görüştüpnii Çözüm bulmak lazım. Türkiye'nin "Bu olaya iyi bakmak lazım. Mücadc-
ardından. 7 şubat günü kendısinc ge- menfaati de çözümün bulunmasında- ıey
i sadece kuvvet için yapıyorlar.
len kararname üzerinde "bir iki rotuş" dır. Çözümün ımkan dahilinde oldu- Çünkü tarihi bir nedcni yok. Ihtiras-
yaparak. onayladığını ve 8 şubat günü ğunudüşünüyorum. İyiniyetlcoturup tan başka bir şey değildir. Barzani ılc
resmi gazetede yayımlandığını bildir- konuşmak lazım. Türkiye bu konuda görüşmcmde. Barzani dc. söylcdi.
di. daha aktif hareket etmelidir. Irak'ta da. böyle bir mücadclc yok."
Cumhurbaşkanı Ö/al. basın toplantı Basın toplantısının sonunda. Özal. dedi.
ANAP'lı eski Maliye Bakanı
Kahveci: Vergi affı
devlet düşmanlığı
tç Politika Servisi - Eski Maliye ve gümrük Baka-
nı Adnan Kahveci vergi affım çıkaranları dev-
let düşmanı olarak ilan etti. Kahveci; "Türk ka-
nunlarında birinci derece yakın diye bir tanım
yoktur. Sadece Türk Medeni Kanunu'nda bi-
rinci derece mirasçı vardır. Bu nedenlerle birinci
derece yakınların af dışı tutulması şövalyelik-
ten başka bir şey değildir" dedi.
ANAP Istanbul Milletvekili
Adnan Kahveci dün düzenledi-
ği basın toplantısında erken
emeklilik ve vergi affı konu-
sunda hazırlanan yasa tasanla-
nnı sert bir dille eleştirdi. Er-
ken emekliliğin topluma iki
yönden felaket getireceğüıi öne
süren Kahveci, şunlan söyledi:
"Birincisi, ödenecek prim
süresi kısa olduğu için başka
kaynaklardan buraya yapıla-
cak aktarmalar sonucu, hiz-
metler aksayacak ikincisi, er-
ken emekli olanlar, ikinci işle-
rini hazırlamış durumdalar.
Yani çocuklarımn iş alanlarını
işgal edecekler. Uzun lafın kı-
sası, dünyamn hiçbir ülkesi er-
ken emekliliği işsizliğe çözüm
olarak düşünmemiştir."
Kahveci, çalışanların prim
ödediği süreyle orantılı olarak
emekli maaşı alması gerektiği
görüşünü savunarak "O tak-
dirde isteyen 5 yüda, isteyen 50
yılda emekli alır. Ama bilir ki
ne kadar uzun süre çalışır ve
prim öderse, o kadar yüksek
emekli maaşı olur. Ama mev-
cut düzende maalesef bu söz
konusu değildir" dedi.
Uydurma iddia
Başbakan Demirel'in 'Ben
şeffaf ve demokratım' dediği-
ni, bu iddianın tamamen uy-
durma olduğunu ileri süren
Kahveci sözlerini şöyle sürdür-
dü: "Eğer şeffaf olsaydı, be-
nim daha önce teklif ettiğim
vergi affından yararlanacak
isimleri açıklardı. Demokrat
olsaydı vergi affına karşı çık-
tık diye, beni boy hedefî olarak
görmez, bana hakaret etmezdi.
Demek ki Demirel'de değişen
bir şey yok. Kırk yıllık Yani,
olamadı Kani. Aynca vergi af-
fıyla Uişkili olarak çıkanlan bi-
rinci derece yakınlann da af dı-
şı tutulmaları şövalyelikten
başka bir şey değildir"
Devlet düşmanlan
Adnan Kahveci, vergi affına
karşı çıktığı için SHP ve
DYP'nin kendisini bir numara-
lı düşman olarak ilan ettikleri-
ni de belirterek, "Bunlar vergi
affında muhalefet beklemiyor-
lardı. O zaman ben isimlerini
açıklaym dedim. Bu kez de ba-
na karşılık 'sen açıkia' dediler.
Bakanlığım döneminde yüksek
erteleme faizini kabul eden her
firmanın borcunu erteledik.
Ben bu borçlan ertelerken,
şimdi bu vergi affım çıkaran-
Iarın bu kadar devlet düşmanı
olduklarını düşünemedim.
Bunlar ertelemiyorlar, vergi
kaçıranları affederek milletin
parasını bağışhyorlar" dedi.