Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25ŞUBAT1992SAU
10 DIŞHABERLER
Rusya'da üretim ocak aymda yüzde 17 düştü, hesaplara göre düşüş şubat ve mart aylardmda da sürdü
Yeltsin'imuhalefet değüekonomi zorluyor
• Dış Haberler Servisi - Papa 2. John
Paul, gelişmiş ülkelere, Afrika'nın
AIDS'in pençesinden kurtanlması için
yardım etme çağnsında bulundu. Geçen
haftadan bu yana Afrika'nın çeşitli
ülkelerini ziyaret eden Papa, dün 24
saatliğine uğradığı Gambia'da,
dünyanın en yoksul kıtası olan
Afnka'nın halkının büyük tehditlerle
karşı karşıya olduğuna dikkati çekti.
Tsongas'ın açıklaması
• AA (Atina) • ABD'dea, kasım
ayında yapılacak başkan seçimleri için
Demokrat Parti'den başkan adayı olan
Yunan Kökenli Paul Tsongas, başkan
olması halinde gelecek yıl ocak
ayından itibaren Kıbrıs sorununun
çözümüyle ilgileneceğini ve bu konuya
öncelik vereceğini sftyledi. Tsongas, bir
Yunan gazetesine verdiği demeçte,
Türkiye'nin ABD için önemli bir ülke
konumunda bulunduğunu belinerek,
"Ancak Türkiye, insan haklanna
saygının ABD'nin ortaya koyduğu
esaslardan biri olduğunu ve konuya
saygı göstermesi gerektiğini bilmelidir"
dedi.
İrlandalı kran umudu AT
• CL MHL RİYET(Londra)-En
>akınarkaddşının babası tarafından
tccav üze uğradıktan sonra hamile
kalan 14yaşındakı İrlandalı kızın
dramına Avrupa Topluluğu da
kanşma aşamasına geldi. îrlanda
Anayasasfna göre kürtaj yasak
olduğu ıçın İrlanda Yüksek
Mahkcmcsi. kızın buamaçla
İngiltere'yegıtmesıniyasaklamıştı.
Kızın ana-babası dün Anayasa
Mahkemesi'nebaşvurdular. Hafta
sonuna kadar bir karar alması gereken
mahkeme dc kızın dramına çare
bulamazsa. A\ rupa Adalet Divanı'na
gıtmeye hazırlanıyorlar.
Kıbns kampanyası
• AA (Atina)- Atina Bclediye Başkanı
Andonis Triçis. Kıbns konusunda
Yunanistan çapında yeni bir
kampanya başîatılmasını istedi. Triçis,
Atina'da düzenlenen bir toplantıda
yaptığı konuşmada, "Kıbns için
Yunanıstan'ın her şehrinde, her
köyünde mitingler dûzenlenmelidir"
dedi. Atina Belediyesi'nde özel bir
"Kıbnsdairesi" kurulacağım ve bu
"dairenin" Kıbns konusunda
Yunanistan çapında çeşitli gösteriler
düzenleyeceğini belirten Triçis, Kıbns
sorunu hakkında okullarda
öğrencilere daha detaylı bilgi
verilmesini de amaçladıklannı söyledi.
Romanya'da seçim
• AA (Bükreş) - Romanya'da, 50
yıldan sonra ilk kez yapılan serbest
yerel seçimlerin ikinci turu,
muhalefetteki Demokratik Birlik'in
zaferi ile sonuçlandı. Seçim
Komisyonu, başkent Bükreş'te
oyların yüzde 56'sını alan
Demokratik Birlik adayının,
iktidardaki Ulusal Kurtuluş Cephesi
adayını geride bırakarak belediye
başkanı seçildiğini açıkladı.
Braşov, Köstence, Sibiu, Satu Mare,
Arad ve Alba lulia şehirlerinde de
Demokratik Birlik'in adaylan
belediye başkanı seçildiler.
Israil'e sıı
• AA CKabire) - Arap Birliği
Örgütü'ne bağlı îsrail'e Arap
Boykotu Bürosu tarafından
hazırlanan bir raporda, Türkiye'nin
İsraü'e su sattığı ileri sürüldü.
Merkezi Suriye'nin başkenti Şam'da
bulunan büronun 1991 yılına ait
raporunun Türkiye ile ilgili
bölümünde, su satışının Türkiye ile
tsrail arasında 1988 yılında varılan
bir anlaşma uyannca devam
etmekte olduğu belütildi. Arab
Week adlı bir dergide yer alan
habere dayandınlan iddiada,
Türkiye'nin Israil'e mekreküpü 25
cent karşıhğında yüda 250 ile 400
milyon metreküp arasında içme
suyu sattığı kaydedildi. Arap
basınında daha önce yer alan
haberlerde de 2000 yılında ciddi bir
su sıkıntısı ile karşı karşıya kalması
beklenen Israil'in, plaboik tanklarla
denizyolu ile Türkiye'den içme suyu
satın almayı planladığı beliıtilmişti.
Bosna-Hersek'te birtik
• AA (Belgrad)- Bosna Hersekli üç
toplumun, Türk-Slav Müslümanlar,
Sırp ve Hırvat liderlerinin Portekiz'in
başkenti Lizbon'da geçen cumartesi
mevcut cumhuriyet sınırlan içinde yeni
anayasal düzenleme karan
almalanndan sonra açıklama yapan
Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Aliya
İzzetbegoviç, 'bölünme' deyiminin
artık söz konusu olmadığını duyurdu.
Tanjug Ajansı'nın verdiği bilgiye göre
tzzetbegoviç, Lizbon toplantıstnın
'Bosna Hersek'in özerklik
düzenlemeleriyle yaşayacağını'
teminat altına almış bulunduğunu
vurguladı*
Dış Haberler Servisi - Sovyetler Birliği'ne geri dönülmesini isteyen
güçlerin önceki gün Moskova'da düzenlediği gösterinin halkın pek
ilgisini çekmemesi, bu muhalefetin Rusya Devlet Başkanı Boris
Yeltsin için ciddi bir tehlike oluşturmadığını gösterdi. Ancak üre-
tim ve milli gelirde yılbaşından bu yana kaydedilen düşüş ve bunun
süreceği yönündeki hesaplar ciddi bir tehlike oluşturuyor.
Moskova'daki gösteri, Yeltsin'in bü-
yük fıyat artışlanyla birlikte ugulamaya
koyduğu reformlardan sonra yapılan ilk
gösteriydi. Zamlara karşı tepkisini daha
önce değişik biçimlerde dile getiren halk
kitleleri muhafazakâr ve milliyetçi grup-
larca düzenlenen bu gösteriyi destekle-
medı. Çıkan olaylara karşın göstennin
bir "Kanlı Pazar" olarak tarihe geçme-
mesi ve katılımın görgü tanıklanna göre
5 bin. polis kaynaklarına göre 10 bin
düzeyınde kalması yönetimi rahatlattı.
Karabağ'da
çatişmalan
170lüAA (Moskova) - Ermenistan
Savunma Bakanlığı, Azerbay
can'ın Karabağ'daki askerı
eylemlerini. Türk Sılahlı Kuv-
vetleri'nin Doğu Anadolu"-
daki tatbikatlanyla aynı sıra-
da yoğunlaştırdığını öne
sürdü.
TASS Ajansı tarafından ya-
yınlanan bakanlık açıklama-
sında, Azerbaycan'ın böyle
davranmaktaki amacının.
"Çatışmaların coğrafyasını
genışletmek olduğu" ıddia
cdıldi.
Dağlık Karabağ bölgesinde
önceki gün meydana gelen ça-
tışmalarda, en a? 17 kişinin
öldüğü bildirildi.
İnterfaks Ajansı. Azerbay-
can İçışlerı Bakanlığı'na da-
yanarak verdığı haberde,
Ermcnı mılitanların dün gece
Karabağ'da Azerılerin yaşa-
dığı Şuşa kentini ve Hocalı
köyünü top ateşine luttuklan-
nı bildirdi. Azerbaycan"ih
Karabağ sınırı yakınındak
Agdam bölgesinde de bazı
köylerin isabet aldığı kayde-
dildi.
Bu arada, Tahran Radyosu,
Azerbaycan ile Ermenistan
arasında çatışmalara neden
olan Dağlık Karabağ sorunu-
nun barışçı yoldan çözümlen-
mcsı gerektiğini. İran Dışişleri
Bakanı Alı Ekber Vela>eti"nin
bu konuda aratuîuculuk
amacıyla bölgeye gıdeceğini
bildirdi.
Ancak ekonomiye ilişkin rahatsızlık gide-
rek artıyor. Yapılan değerlendirmeler
fıyatlann serbest bırakıldığı ocak ayında
toplam milli gelirin yüzde 17 oranında
düştüğünü ortaya koydu. Bağımsız Dev-
letler Topluluğu (BDT) teîevizyonun
birinci kanalında yayımlanan haber prog-
ramda, aynı süre içinde sanayi üretiminin
yüzde 17, kömür üretiminin yüzde 10 ve
petrol üretiminin yüzde 12 oranında düş-
tüğü belirtildi. Otomotiv sektöründeki
düşüşün yüzde 10'u aştığı. demir-çelik
sektöründeki düşüşün de yüzde 27'ye
ulaştığı ifadeedildi.
Rusya Ekonomi Bakanı Andrei Neça-
yev ise dün yaptığı bir açıklama ile bu
tabloyu daha da kararttı. Neçayev, eko-
nomik göstergelerdeki düşüşün şubat ayı
rakamlarında da gözleneceğini hatta
martta da düşmeye devam edeceğini söy-
ledi. Neçayev aynca ekonominin iki ay
içinde şiddetli bir finansman kriziyle kar-
şı karşıya kalacağını belırtti.
Rusya merkez bankasının uygulanan
ekonomik reformlar çerçevesinde sıkı
para politikası izlediğini kaydeden Neça-
yev, birçok işletmenin ödeme güçlüğü
içinde olduğunu ve yeni kaynak bulmak
zorunda olduklannı söyledi. Aksi takdir-
de bu işletmelerin ciddi bir durumla
karşılaşacaklannı belirten Neçayev, çö-
züm için işçi çıkarma, iş saatlerini azalta-
rak ücret indirimine gitme, yatırımlannı
durdurma ya da tümüyle kapanma yolu-
na gitmek zorunda kalacaklannı vurgu-
ladı.
Ekonomik reformlann başanya ulaş-
ması için sıkı para politikasının zorunlu
olduğunu vurgulayan Neçayev, bu ne-
denle işçilerin ücret artışı taleplerini
karşılamanın mümkün olmadığını ve hü-
kümetin buna karşı duracağını söyledi.
Söz konusu çözümlenn kıtle halinde iş-
sizliğe yol açma otasılığına karşın Neça-
yev, "'Büyülü reçeteler yoktur. Hem
finansal durumu iyileştirmek, hem üre-
timde hızlı bir artışı sağlamak ve aynı
zamanda yaşam koşullannı iyileştirmek
mümkün değildir" diye konuştu.
Neçayev'in de vurguladığı gibi Rusya
yönetimi bu acı reçeteden vaz geçmemek-
te kararlı görünüyor. Rusya Başbakan
Moskova'da Ordu Günü, protesto yüriiyüşleriyle 'kutianmak' istenince polis sert miidahalelerde bulundu. (REUTER)
Azerbaycan ile Ermenistan arasında paylaşılamayan sorunlu bölgeden izlenimler:
Karabağ'da Azerilere karşı BDT ordusu
HİCRAN ÖĞE GOLTZ(Şuşa-Dağiık Karabağ) - Ermenistan ve Azerbay-
can dışişleri bakanlannın Moskova'da ateşkes imzaladıklarmm er-
tesi günü (21 şubat) Dağlık
durumundaki Şuşa kentindeyiz.
Kentin üzerine düşen roketlerin odada
yankılanan sesleri arasuıda, Azeri birliklerin
başkanı matematik profesörü Rahim
Gaziev:
"Ruslann aracıbğıyla imzalanan anlaşma-
lar, savaşımızı etkilemeyecek. Zatenonlar da
istemez. Eline silah verilen ve dövüştürülen
gladyatörler gibiyiz. Bu anlaşma, Azerbay-
can' ayenibir ihanettir" diyor. Şuşa'dasava-
san Azerbaycan Milli Ordusu'nun askerleri,
polis teşkilatına (Militsiya) bağlı güçler olan
Amonlar ve üniformalı gönüllülere göre
Dağlık Karabağ problenünin tek çözüm yo-
luvar: Savaşmak.
"Onlann üç gün süren yoğun ateşinden
sonra Hankent'e (Stepanakert-sadeceErme-
niler yaşıyor) yüzden fazla roket gönderdik.
Bir aya kadar orayı tümden yok edeceğiz.
Nevnız bayrammı orada kutlayacağız" di-
yor, Afganistan'da savaşmış Azeri topçu su-
bay.
Ama aynı gece Stepanakert'ten gelen karşı
saldındabirçok büıahedef almış, hattaHalk
Cephesi'nin karargâhı olan bina, sonradan
gördüğümüz gibi top ateşinin sonucunda bü-
yük hasara uğramıştı. Binada bulunan mü-
hendis gönüllü asker Ruşen Agaev:
Karabağ'da Azerilerin kalesi
"Buradaçokölümolmuyorsa, sebebi, sa-
yısı zaten çok azalan halkın sığınaklarda
yaşamasıdır" diyor. Onlara göre hâlâ kasa-
badayaşayan Ermeni vatandaşlar (Azerilerte,
evli olanlar), stratejik noktalan karşı tarafa
haber veriyor ve Ermeniler beürli hedeflere
ateş açıyor.
Ne zaman, günün hangi saatinde olacağı
belli olmayan saldınlara ahşnuş buradakiler.
Seslere tepki göstermiyorlar. Kesik olan elek-
trik ve doğalgaz hatları tamir edilmiş, ama
susuzluk devam ediyor. Yanan, yıkılan, per-
deleri kapanmış boş evlere rağînen, beş ay
sonra tekrar bulunduğumuz bu şehirde en
büyük fark, askerin ve gönüllülerin bu-
lunması.
Türkiye'nin yardımı
Dağlık Karabağ'da Ermenilere karşı car-
pışan her bölge, kendi başına, bağımsız bir
biçimde hareket ediyor ve devletten yardım
beklemediğini söylüyor. 2000 metre yüksek-
likteki bir tepenin üzerine kunümuşolanŞu-
sa'dan, 12 kilometre uzakhktaki Stepana-
kert'i sürekh' olarak roket ateşine tutan gö-
nüllüler, kentteki havaalanıru Ermenilere
kaptırmamaya çalışıyorlar.
Dağhk Karabağ yönetiminin geçmişte
Moskova tarafından işbaşına getirildiğini ve
şimdi de bağımsız olarak tekrar alamadığını
söyleyen gönüllülerden R. Gaziev, "Kendi
başımızın çaresıne bakıyoruz. Zorla veya pa-
ra karşıhğında, nereden elimize silah geçer-
se alıyoruz. Hem Rus subaylan da silahlan-
m satıyorlar" diyor.
"Türkiye bize yardım ediyor. tzmir siga-
rası, peynir, margarin, şeker, bisküvi gibi gı-
da maddeleri yolluyor. Bakın bu battaniye-
ler de Amerikan yardımı'' diyen, topçu suba-
yı Rusen Ekberov ve 1987-89 yülannda Sov-
yet ordusu ile Afganistan'da 35 profesyonel
Azeri subayı, eski Sovyetler Birliği'nde gö-
revli bulunduklan yerleri terk edip Bakü'de
Savunma Bakanlığı'na kayıtlannı yaptırıp
13 gün önce Şuşa'ya gelmişler. Dahagelecek-
lerin olduğunu söylüyorlar. Odalannda ge-
çirdiğimiz bir gece süresince Ermenistan'da
babanın görevi sırasında doğanbebeğjn öy-
küsünü, Almanya'da, Litvanya'da, Afga-
nistan'da geçen yaşamlannı öğrendik. Ama
bir amaç onlan burada birleştirmiş: Kara-
bağ'daki savaş.
Komutan Elçin Memedov, "Biz dövüş-
mek istemiyoruz. Ama mecbur oluyoruz"
diyor.
Savaşmak zorunluluğunu hissetmeyenler
de var. Bunlar Stepanakert'teki Sovyet ala-
ymdan kaçan askerler. Şuşa'yasığman ikias-
kerle karargâhta görüşüyonız. 19 yaşında
zırhlı araç topçulan olan Ukraynalı Burgaz
Alek Valereviç ve Rus Safkin Andrey Alek-
sandroviç. Bunlar Nahçivan'da sınırda as-
kerlik yaparlarken 39 kişi ile beraber yanhş
bilgi verilerek komutanlannın emri ile Stepa-
nakert'e getırılmışler.
17 gün süresince, şehirde bulunan 366. ala-
yın Rus subaylannın Azerilere karşı Enne-
nilerle birlikte savaştıklannı, ele geçirilen
Malbeyli köyü operasyonuna katıldıklannı,
Enneni mevzilerinden Şuşa'ya ateş açtık-
lannı gördüklerini anlatıyorlar.
Azerileri fazlarahatsızeden, bölgedeki ve
Ermenistan'ın sınıra yakın (güneye doğru)
Goris ve Kafan şehirlerinden (2^engez\ır ko-
ridoru) Azerbaycan içine yapılan saldınya
Ruslann da katılmış olması. Cumartesi gü-
nü cumhurbaşkanı basın sözcüsü Rasim
Agaev, Bakü'de yaptığı açıklamada, duru-
munv
çok ciddi olduğunu söylüyordu.
Şuşa'dan 5 kilometre kuzeyde, Stepana-
kert'e giden yol üzerinde bulunan Gaybalı-
kent'ten karşıdaki dik, karh tepenin ardında-
ki görünmeyen Ermeni mevzilerine yapılan
atışlann hedefini bulup bulmadığuu bilmiyo-
ruz. Amabizekarşı acüanateş dehedefini bu-
lamıybr. Bu atışmanınnedenisonıiduğunda
ise bir asker şu cevabı veriyor:
' 'Eğer ateş açmazsak bu keztanklan ile ge-
lecekler. Bizim tanklarakarşı koyacak hiçbir
gücümüzyok."
Yardımcısı Gennadi Burbulis de protes-
tolar karşısında gerileyip ekonomik
reformlardan vazgeçmelerinin söz konu-
su .olmadığını söyledi.
Özellikle Moskova'da düzenlenen gös-
teriyi hedef alan Burbulis, bu olaydan
hemen sonra telefonla BBC'ye verdiği
demeçte, Yeltsin'in halktan yeterince
güçlü bir destek gördüğünü belirterek
"Ekonomik reformlar geri dönüşü olma-
yan bir süreçtir" dedi. Protesto eylemle-
rinin Rusya'nın i\ı anda içinde bulundu-
ğu siyasi durumu yansıtmadığını
savunan Burbulis, geri dönüş yanlısı
olanların azınhkta olduğunu söyledi.
Burbulis, "Devlet Başkanımız için eski
günlere dönmek hiç düşünülemeyecek
bir şey. Bu yüzden Yeltsin bu tip eğilirnle-
re karşı amansız bir mücadele içinde
olduğunu göstermek konusunda çok titiz
davranıvor" dedi.
Projeler hızlanıyor
Havadan
savıınmaya
36 trilyon
HALUK GERAY (Ankara) - Toplam
bedeli 36 trilyona yaklaşan savunma sa-
nayü projeleri 1992'de hızlanacak. 200 ge-
nel amaçlı helikopter projesinde ilk de-
ğerlendirme sonuçlan tamamlandı ve son
karar için firmalardan ek bilgiler isten-
mesi kararlaştınldı.
Alçak irtifa hava savunma sistemi, 35
mm uçaksavar topu atış kontrol sistemi
ve F-16'lann jet njotorlan seçimi de
1992'de sonuçlanması beklenen projeler
arasında yer alıyor.
Savunma Sanayii Müsteşarüğı (SSM)
tarafından Cumhuriyet'e yapılan açıkla-
mada, 1992'de tamamlanması hedeflenen
projeler yanında çok namlulu topçu ro-
keti, mayın avlama gemisi, insansız ha-
va aracı, sahil güvenlik botu, denizde ik-
mal muharebe destek gemisi projelerinin,
tekliflerin ahnması ve değrelendirilmesin-
den sonra "mümkün olan en kısa sürede"
sonuçlandınlacağı bildirildi.
SSM açıklamasmda belli olan projeler
ve tutarları şöyle oluşuyor:
Genel amaçlı helikopter: 1.5 milyar do-
lar, Çok namlulu topçu roketi: 1.2 mil-
yar dolar, Alçak irtifa savunma sistemi:
1.8 milyar dolar, 35 mm uçaksavar atış
kontrol sistemi: 600 milyon dolar, Mayın
avlama gemisi: 350 milyon dolar, İnsan-
sız hava aracı: 350 milyon dolar.
1992 yılının ilk yansı içinde sonuçlan-!
dınlacak projelerin başında özellikle Gü-
neydoğu'da kullanılacak 200 helikopter
projesi geliyor. SSM, ocak ayı içinde is-
tediği tekliflerde 25-50 kadar helikopte-
rin doğrudan satın ahnmasını, geriye ka-
lan 50-150 kadar helikopterin de Türki-
ye'de ortak üretilmesini kapsayan seçe-
neklerin de önerilerde yer almasını iste-
mişti. !
Diğer projeler \
Alçak İrtifa Hava Savunma Sistemi:'
Uçak ve helikopterlere karşı 6-8 kilometre
menzilli savunma sağlayan bu sistem içim
Alman-Fransız Euromissile, tsviçre'nin
Oerlikon-Bührle ve Fransa'nın Thomson-
CSF firmalan çekişiyorlar. Karar bu yü!
içinde verilecek. '
35 mm. Uçaksavar Topçu Atış Kont--
rol Sistemi: Uçaksavar toplannın hedefu
bulmasını sağlayan bilgisayarlı atış kont-
rol sistemi için İsviçre'nin Contraves, Hol-
landa'nm H. Sigmaal ve Ingiltere'nin Ra-
cal firmalan teklif vermişti. Ihalenin 1992 •
yıhnda sonuçlandınlması için çalışmalar
devam ediyor.
İnsansız hava aracı: Güneydoğu bölgesi
karasulanmız, smırlanmız üzerinde gece-;
gündüz gözetleme yapacak olan uçak, yer
istasyonu tarafından kontrol edilebilecek
ve aldığı bilgileri komuta merkezine gön-
derecek. Ucağın ilk prototipi Türk HavaJ
ve Uzay Sanayii A.Ş. tarafından gerçek-
leştirildi. Elektronik kısımlann çok önem
taşıdığı proje ile önemli ihracat olanak-,
lannın ortaya çıkabileceği belirtih'yor. 28
yabana firmadan tanıtım brifmgi alındı-
ğım açıklayan SSM, henüz tekliflerin is-.
tenmediğini bildirdi. '
F-16 jet motorlan: Milli Savunma Ba-j
kanlığı sorumluluğunda olan proje ile il- j
gili iki Amerikan fırması General Elect-,
ric ve Pratt and VVlıitney yanşıyorlar.
390-400 milyon dolar tutması beklenen',
F-16 motorlannm ilk 160 adedi General'
Electric tarafından sağlannuştı.
Bakü,Ankara'ya bağımlı görünmek istemiyor•
BRÜKSEL - Azerbaycan Başbakanı
Hasan Hasanov başkanhğındaki Bakü
heyeti. geçen hafta boyunca Brüksel'de
temaslarda bulundu. Başbakan Hasa-
nov, "Türkiye ile birlikte Errnenilere kar-
şı cephe oluşturuyor" izlenimi vermeme
kaygısı yüzünden, Brüksel temaslarında
Ankara ile özdeşleşmekten itinayla ka-
çındı. Bir Belçika gazetesindeki demecin-
de Hasanov bir kere bile 'Türkiye' deme-
di!..
Oysa daha iki ay önce, Brüksel'deki NA-
TO Merkezi'nde. Avrupa coğrafyasının,
Kafkas dağlannın kuzeyinde bitip bit-
mediği, Amerikalılann bir önerisi üzeri-
ne tartışılmıştı.
Bu iki ay içinde neler olmadı ki?
Önce Kafkas cumhuriyetleru kasım
1990'da Paris'te imzalanan Avrupa Kon-
vensiyonel Kuvvet İndirimi Anlaşması"-
nın (AKKA) bir an önce yürürlüğe gire-
bilmesi için sürdürülen uzmanlar düze-
yındeki müzakerelere Ankara'nın ısra-
nyla çağnldı.
Ardından BDT üyesi bütün yeni ba-
ğımsız cumhuriyetler AGİK"e kabul edil-
di. NATO ile eski Varşova Paktı üyeleri-
ni bir araya getiren ve Kuzey Atlantik
Ittifakı'nın koltuğu altında toplanan
"Kuzey Atlantik Işbirliği Konseyi"ne
(KAİK) bütün bu yeni bağımsız ülkele-
rin çağnlmasına karar verildi. 10 mart-
taki toplantıya tamamının dışişleri ba-
kanlan gelecek. Bu arada. şubat ayı
ȍinde Azerbaycan, Strasbourg'dfcki Av-
rupa Konseyi'ne tam üyelik için başvur-
du. Ve nihayet, Karabağ meselesini tar-
tışmak üzere de olsa Avrupa Topluluğu'-
na bağlı Avrupa Parlamentosu'nun
dışişleri komisyonu, geçen hafta içinde,
Azeri Başbakanı Hasanov'a kürsüsünü
açtı. Coğrafyası gereği iki büyük komşu-
su Rusya ve İran arasında sıkışıp kalma
tehlikesiyle yüz yüze olan Bakü diploma-
si açısından, yeni açılan bu "Avrupah-
lık" perspcktifı, paha bıçilmez değerde
birsatranç taşıdır.
Bu olanağı Bakü'ye çok büyük ölçüde
Ankara sağlamıştır.
Üyesi olduğu tüm uluslararası kurum-
ların çeşitli komisyon toplanlılannda.
BRÜKSEL
SABETAY
VAROL
kamuoyuna fazlaca yansımayan "korı-
dor" temaslarında, Türk diplomasisi.
Avrupa'nm coğrafyasını Asya'ya doğru
genişletme işini kendine görev edinmiş-
tir. Ankara bu fikrıni, herkesın tahmın
edebileceği bazı engelleri başanyla aş-
mak suretiyle onaylatmıştır. Elbette ki
Türkiye bu girişimleri her şe>den önce
kendi uzun vadeli çıkarları için yapmış-
tır.
Aynı şekilde Bakü'nün bu olanaktan
sonuna kadar yararlanmak istemesi son
derece anlaşılır bir gelışmedır. Bunun gi-
bi Türkiye'nin dc kardeş ülkeden. karşı
bazı jestler beklemesi a> nı derecede nor-
maldir Türkiye'nin Azerbaycan ve Orta
Asva cumhuriyetleriyle imtıyazh ilişkile-
rını. dünyadaki siyasi ağırlığını arttır-
mak için değerlendiımek istemesıni
"oportünızm" saymaya hiç yer yoktur.
Kapitalıst dünya son aylarda ciddi
"nefes darlığı'" çekiyor. VVashington'dan
esen izolasyonist rüzgârlar hız kazanı-
yor.
Amerıka. "Ben önce kendi iç işlerime
bakarım" demeye başladığı andan itiba-
ren. dünyada "Gemisini kurtaran kap-
tan" anlayışının yaygınlık kazanacağını
tahmin etmek safdillik olmasa gerek. Bü-
yük olasılıkla "yağlı" pazarların gümrük
duvarları birbiri ardına. dışta kalanlara
karşı gökdelen gibi yükselmeye başlaya-
caktır.
Bu pazarlar iyıce daralmca. geriye han-
gi seçeneğin kalacağı bellıdır Doğu A\-
rupa, Bağımsız Devletler TopLuluğu
(BDT) ve Uçüncü Dünya'nm gen kalmış
bölgclcrı gibi pıyasa anlaminda "tiıketı-
cı" olma\an pazarlar. . Batı A\rupa pa-
zarı daraldığı takdirdc. bu ülkelerın
ekonomik «t^ıUan "ıiı^ " V .'-Mndinı" hd-
le gelmesi için gerekli süre zarfında, bizim
sanayi sektörümüz çoktan tam bir "fab-
rika mezarlığf'na dönüşebilir.
Türkiye, "kalkınma yanşını terk eden
ülke" durumuna düşmek istemiyor. O
halde. ne yapıp edip son çeyrek yüzyılda
kendi ürettiği sanayi mallanna güç bela
açtığı AT pazannı korumaya birinci de-
recede ağırlık verecektir. En basit mate-
matık mantık bunu gerektiriyor.
Ülkelerin, halklann, uluslann önlerine
koyduklavı ideallerinin bulunrnası. çok
iyi bir şeydir. Hatta gereklidır. Örneğin,
"Birleşik Avrupa" idealinden soyutlan-
dıkları takdırde son yıllarda Fransa,
Almanya gibi ülkelerin yollannı şaşırma-
sı işten bile değil. Ama kısa vadeli "ger-
çekçi'" politıkalarla beslenmeyen, orma-
nı seyredeyım derken ağacı unutturan,
"romantizm" unsuru ağır basan strateji-
ler. ülkeler açısından. en az strateji yok-
sunluğu kadar kısırlaştıncı yaklaşımlar-
dır. Uzağı görememek kötüdür. Ancak
unutmayahm ki insanlar da belli bir yaş-
tan sonra uzağı değil asıl yakını görmek-
te zorlanır.
1