Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2SŞUBAT1M2SALT
18 HABERLER
BULMACA
SO1DANSAĞA: 1 2 3 4
1/ Narbülbülü de
denilen partak kızü
renkte ötücü bir-
kuş. II Asya'da bir
ülke... Deniz su-
yunda bulunan
mavimtırak esmer
renkte katı bir ele-
ment. 3/ Dar ve
kalınca tabta...
TUrkçede ilgi adılı.
4/ Sahip... Biı cet-
vel türü... Satranç-
ta bir taş. 5/ İsa-
nın doğum yıldö-
nümüne ya da No-
el yortusuna Hıristiyanbkta verilen
ad. 6/ Gürültü, patırtı. 7/ Yenice-
ri kışlası... Bir meslek sendikasın-
ca hazırlanan ve piyasaya sürülecek
bir ürünün kaynağı ile üretim ko-
şullarını beürtmek üzere konan eti-
ket ya da özel marka. 8/ Pişirildik-
ten sonra ısı ile kurutulmuş ekmek.
9/ tnsan vücudunun dış yüzü...
Takım.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Greyfurt meyvesine verilen bir başka ad. 2/ Bir nota... Mut-
luluk. 3/ Futbolda sayı... Soluk borusu. 4/ Mitoloji... Kala-
yın simgesi.5/ Arası kesilmeksizin surme. 6/ Slayt... Yerine koy-
ma, yerine kuUanma. 7/ Tembei hayvan da denilen ve hep ağac-
ların üstünde asılı olarak yaşayan memeli hayvan... Selçuklu-
larda şehzade eğitimi ya da bağımsız olarak bir eyaletin yöne-
timiyle görevli vezirlere verilen san. 8/ Tek nöbetçi bulunan
yer... Anadolu'da kurulmuş eski bir uygarlık. 9/ Boru sesi...
Ilkel bir su taşıtı.
HA\ \ Dı lzmir
Kars
Kastamonu
Kavseri
Kırklareli
Kırsehir
Kocaelı
Konya
Kütahya
Malatya ;
Manısa
K.Maraş
Mardin
Mufcla
Mus
-1
-15
-9
-9
-4
-8
-2
-10
-8
-7
-5
0
0
-6
-7
6
-6
-3
-3
2
-4
2
-S
-2
-2
2
3
5
3
-3
çokbulutlu
karlı
çok bulutlu
karlı
çok bulutlu
karlı
karlı
karlı
çok bulutlu
karlı
çok bulutlu
karlı
karlı
çok bulutlu
karlı
c*, T ,
iVA
| |
Î î 1
AKUfttf
Türkiye'de
Adana
Adıvaman
Afyon
Amasva
Ankara
Ar.talya
Artvin
Artvın
Aydın
Bahkesır
Bılecik
Bıngöl
Bıtlıs
Bolu
2
2
-10
-5
-8
1
-3
_2
-6
-6
-7
-4
-6
-8
5
5
.2
0
_2
5
0
7
-1
-1
2
0
-1
.2
vağmurlu
karh
çok bulutlu
karh
karh
çokbulutlu
karh
p. bulutlu
karh
karh
karh
karh
karh
cok bulutlu
Bur^a
Canakkale
Cankın
Corum
Çorum
Denızlı
Dıyarbakır
Edirne
Elaağ
Erzıncan
Erzurum
-8
-5
3
-7
-7
-5
0
-6
-6
-8
-15
.2
3
17
-3
-3
3
4
3
-3
-2
-5
karlı
çok bulutlu
yağmurlu
karh
karh
çok bulutlu
karlı
çok bulutlu
karh
karh
karh
Nevsehır
NiMe
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sıvas
Tekirda*
Tokat
Trabzon
-9
-10
-1
0
-4
0
2
0
-8
-8
-5
0
-4
-4
3
3
0
2
6
2
-3
2
-1
3
yagmurlu
yağmurlu
karh
karh
karlı
karh
karh
çok bulutlu
karh
çok bulutlu
karlı
karh
Eskişehir -8 -2 karh Tuncelı -6 2 karh
Gazıantep
Gıresun
Gümüşhane
Hakkârı
0
0
-8
-4
3
3
-2
-1
karh
karlı
karh
karh
Ş.Urfa
Uşak
Van
Yozgat
2
-8
-4
-12
6
-1
0
-8
karh
çok bulutlu
karh
karh
Burdur -7 -1 çokbulutlu Istanbul
ı-ıaKKarı
Hatay
lsparta
Içel
3
-9
3
- I
6
-2
6
yafemurlu
çok bulutlu
yagmurlu
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
-3
-10
-12
-9
0
-4
-5
-4
çok bulutlu
karh
karh
karh
-3 2 karh Kınkkale -9 -3 karh
Yağışlar
etkili
Çevre Bakanlığı
Meteorolojı Genel
Müdürlüğü'nden alınan
bilgiye göre bütün bölgeler
parçalı çok bulutlu,
Marmara'nın doğusu,
Karadeniz, İç Anadolu,
Doğu Akdeniz ile Doğu ve
Güneydoğu Anadolu
bölgeleri yağışlı geçecek.
Yağışlar, yer yer etkili
olmak üzere kar şeklinde
olacak. Hava sıcakhğında
değişiklik beklenmiyor.
Rözgâr, kuzey ve doğu
yönlerden hafif ara sıra orta
kuvvette esecek.
Denizlerimizde ruzgâr;
Karadeniz'de günbattsı ve
karayel, Doğu Akdeniz'de
kıbie ve lodos, diğer
denizlerimizde yıldız ve
karayelden 4-6, yer yer 7-8
kuvvetinde, saatte 16-27,
yer yer 33-40 denizmili hızla
esecek. Tahmini dalga
yöksekliği 1-2, > er yer 3-5
metre dolayında olacak.
Van Gölü'nde hava, çok
bulutlu ve kar yağışlı
geçecek.
Dünyada Moskova karlı
Mılano sısfe.
Atına 5 az bulutlu Oslo 4 çokbulutlu
Amman 12 yağmurlu Parıs p. bulut
Brüksel p. bulutlu Prag
Berhn p. bulutlu 10 sıslı
Belgrad sıslı Rıyad 24 az bulutlu
Bafcdat
Bonn
Frankfurt
Girne
Helsinki
13
7
6
7
3
yağmurlu
p. bulutlu
sıslı
yajmurlu
çok bulutlu
St.Petersburg
Sofya
Sam
Varşova
Vıyana
-1
3
10
2
6
kadj
sıs&
yağmurlu
p. bulutli£
sıslı
Kahire 13 p. bulutlu Zünh 65 sislı
Babalar dünyasında sessizlik
• Baştarafı 1. Sayfada
koyunca kendilerini bir şcy zan-
nediyorlar, basın da onlann
üzeryıe atlıyor. Basın, kaba-
dayı tûretiyor, milleti bavala-
ra şokuyor. Yok baba maba."
Âlemin bu genç üyesi tara-
fından altı çizilen iki görüş,
babalan bir ölçüde basının ya-
rattığı ve bir dönem, beline
tabanca koyan bir sürü ada-
mın ortalığı babaladığı ol-
dukça geniş kabul görûyor.
Çatafmtampatrtıı
Eşi Yaşar Şerbetçi'nın öldü-
rülmesinden sonra işleri sırt-
layan, Çakıl Gazinosu'nun
işletmecisi Türkân Şerbetçi,
kendisinin ekmek kavgası ve-
ren bir iş kadını olduğunu söy-
lüyor ve kamuoyuna "çifte
tabancalı Hanım Ağa" adıyla
tanıtılmasını büyük bir hak-
sızlık olarak nitehyor: "Maf-
ya olayı bana çok saçma geli-
yor. Bir zamanlar benim için
de söylediler. Bence olay çok
fazla abartıldı. Yanına birkaç
kişi alan mafya oluyor. Tür-
kiye'de mafya diye bir olay
yoktur. Benim ekmeğime kar-
şı yapılan şeye ben de müda-
hale ederim. Onun dışmda
kendimi bu tür şeylerin dışın-
da tutanm."
Türkân Şerbetçi, bir gazıno
işletmecisi, yani babalann ya
da baba geçinenlerin uğrak
noktalannda bulunan biri
olarak âlemin sükûnet içinde
bulunduğu gözlemine katıh-
yor.
Ancak bunun nedenini bile-
meyeceğini söylüyor. Gerçi,
muzik dinlemeye değil kendi-
lerini kanıtlamaya gelen bazı
müşteriler var, ama "kimin
neci olduğunu nereden anla-
yacaksınız?"
Babalann özellikle 80
4
lerin
ikinci yansındaki icraatlan ve
güç menzilleri konusunda
abartıh bir hava estirildiğine
kimsenin itirazı yok. Ancak
bir buçuk-iki yıl öncesine ka-
dar hayli ateşli gûnler yaşan-
dığt da,gözlemlerin, yonımla-
nn ötesinde adliye ve polis
kayıtlanyla sabit bir gerçek.
Idris Özbir, o günleri çek-
senet piyasasımn gerginleştir-
diği gûnler olarak değerlendi-
riyor.
"Çek-senet tahsilatlannda
silahlann konuştuğu ve çek-
senet mafyası sıfatının basın-
da gündemde olduğu zaman,
onurlu ve dûrüst işadamlan
zarar gördüler. Temelinde
şahsiyetsiz ve aciz bir ayakçı
takımımn olduğunu dûşûnü-
yorum bu olaylann." özbir'e
göre basının da hatalan
önemli rol oynadı, çek-senet
piyasasımn gûnahı masum
işadamlannın üzerine yıkıldı.
İstanbul Emniyet Müdür-
lüğû'nden bir yetkili, ortahğm
durulmasında hem çok sözû
edilen çek-senet piyasasındaki
yatışmanın hem de beklenece-
ğı gibi kendi çalışmalanrun
etkili olduğunu söylüyor.
Bu yetkiliye göre öncelikle,
meydanın boş bırakılmadığını
göstermek, yeni babalann tü-
remesini engellemek gereki-
yordu, tstanbul polisi bunu
başardı. Sonra da işlenen suç-
lann, vukuatlann hesabı birer
birer soruldu. Dahası, tüccar-
lar, yatınmcılar, piyasada iş
yapanlar, ileride başlanna ge-
lebilecekleri düşünüp, borç
alırken ve borç verirken daha
ihtiyath davranmaya başladı-
lar. Böylece yeni türeyen ba-
balar silindi, eski kabadayılar
dabirazsindi.
Çek-senet piyasasına yükle-
nen önemli rol, babalar âlemi-
nin ekonomik sistemle olan
ilişkisini de vurguluyor. Yal-
nızca çek-senet olaylan değil,
'80 sonrası yerleşürilmeye
çalışılan ekonomik yapının di-
ğer kurumlan da büyüklü
küçüklü mafya gruplanna ta-
lep yaratmakla suçlanıyor
kimilerince. Ve sistem oturun-
ca, söz konusu gruplara duvu-
lan ihtiyaan azaldığı, böylece
babalar âleminin durulduğu
söyleniyor.
Mafya İMçtkaMHr
İstanbul Üniversitesi îktısat
Fakültesi öğretim üyelerinden
Prof. Dr. Izzettin Onder, şu
andaki durgunluğun geçici
olabileceği, sistemdeki kay-
nak aktanmı sorununun maf-
yayı yeniden ön plana geçire-
bileceği görüşünü savunuyor.
önder'e göre 1980 sonrası
uygulamaya konan ekonomi
politikalan, holdinglere ve
büyük işletmelere yoğun kay-
nak aktanmı yapılması,
küçük işletmelerin ise zor du-
rumda kalmalan sonucunu
doğurdu.
Büyük işletmeler, ellerinde
biriken parayı aracılar üzerin-
den borç olarak dağıttılar, ki
bu aracılar mafyanın bir ayağı
idi. Borçlann tahsilatında da
yine mafyaya görev verildi ve
sistem, silahlann bile kullanıl-
dığı birtakım olaylara temel
hazırlamış oldu.
Prof. Dr. İzzettin Önder,
DYP'nin bu çarpıklıktan
mağdur olan kesimlerde ta-
ban bularak yükseldiğini,
ANAP'ın son dönemlerinde
de kaynak aktanmı konusun-
da daha dikkatli davranılmış
olmasının, ortalığı görece ya-
tıştırdığını söylüyor.
Ancak bu denge geçioi ola-
bilir ve yalnız çek-senet konu-
sunda değil, sistemin tüm
alanlannda görülen "kanlı
kaynak mücadelesi", Kuzey'-
de (sanayileşmiş ülkeler) eko-
nomik sorunlara bağh olarak
hem ulusal düzeyde hem ulus-
lararası düzeyde acımasız
olaylara yol açabilir.
Babalar âleminde, ekono-
mik sisteme yönelik eleştirile-
rin teknik düzeyi pek yüksek
değil haliyle. Fakat "kullanıl-
mış olma" havasıyla kanşık
yakınmalar, hayli yaygın.
Âlemin genç kuşağını temsil
eden "delikanh", sistemin hâ-
lâ birilerine ihtiyaç duyduğu-
nu söylüyor: "Sistem kullanır
tabii insanlan. Ama bunu yal-
nızca babalar, mafyacılar ola-
rak düşünmek yanlış. Bakın
insanlan yine siyasette kullan-
maya başlıyorlar. Ben de acı-
mıyorum. Biraz uyanık olsun-
lar, her seferinde kanmasın-
lar. Kabadayı geçinenler de,
memleketi İcurtaracağız di-
yenler de kanmasınlar."
Babalann aslında hiçbir za-
man varolmadığını söyleyen-
ler de bu genç kuşak temsilcisi
gibi sonuçta bir şeylerin varlı-
ğını kabulleniyorlar. Babalar
âlemindeki geçmiş vukuatla-
nn biraz abartıldığı da kesin
gibi.
Ancak asıl soru, ister sistem
tarafından dışlanmış olsunlar,
ister icraatlannı daha ustu-
ruplu biçimde gerçekleştirme-
yi öğrenmiş olsunlar, ister
polis tarafından sindirilmiş ol-
sunlar, babalann, inkâr edile-
mez suskunluklannı bozup
bozmayacaklan.
Mafya ile kanştınlmadığı
sürece baba sıfatına sahip çı-
kan tdris Özbir, gelecekte ye-
niden ateşli günlerin yaşanıp
yaşanmayacağı konusunda
kesin bir şey söylemiyor.
Ancak bir gün eski babala-
nn değerinin anlaşılacağına
inanıyor: "Bundan iki yıl ön-
cesine kadar baba sıfatına
erişmiş ve kabul edilmiş kim-
selere saygılıyım, yürekten
'Allah razı olsun' derim. Hep-
si de vatanına, milletine sadık
ve bağh insanlardır. Türkiye'-
de, bunlar gibilerine bir daha
rastlanamaz. Zaman gelecek,
bunlann hepsi tarihe geçecek,
saygı, sevgi ve takdirle yadedi-
lecekler."
Yeşilçam'ı yabancı porno kurtaracak
Kentlerde suikast alarmı
MBaştarafı 1. Sayfada
Mücadele Şubesi ekiplerince
düzenlenen bir operasyonda,
Suriye ve Lübnan'daki kamplar-
da eğitim gördükten sonra
Türkiye'ye giriş yaptığı belirle-
nen "Amed" kod adh Fevzi
Yöntem, saklanmakta oîduğu
Süleyman Yılmaz'a ait evde ya-
kalandı.
Yöntem ve Yılmaz'ın sorgula-
n sonucunda PKK'ya yardım et-
tikleri, yataklık yapüklan, lojis-
tik destek sağladıklan, örgüt
adına kuryelik ve milislik göre-
vini üstlendikleri iddiasıyla do-
kuz kişi daha gözaltına alındı.
Yakalanan kişilerin evlerindeki
aramalarda bir tabanca, iki şar-
jör, 28 mermi ve cok sayıda ör-
gütsel doküman ele geçirildi.
Fevzi Yöntem'in verdiği bilgiler
doğrultusunda hem suikast tim-
lerinin planlaı.' ^kkında önemli
bulgular edinildi hem Şanlıur-
fa'da ikinci bir operasyon dü-
zenlendi.
Fevzi Yöntem'in yine Gazian-
tep'te daha önce yakalanan Ce-
vahir kod adh Mustafa Gökpı-
nar ve Seyhan-Hüseyin kod ad-
h Bayram Gültekin'le birlikte bir
süre önce Türkiye-Suriye suun-
nın Şanlmrfa bölümünden giriş
yapan suikast timinin içinde ol-
duğu saptandı. Üçer kişilik
gruplar halinde İstanbul, Anka-
ra, Adana, Gaziantep ve Elazığ'a
dağılan timlerin Gaziantep'teki
hedefleri arasında eski devlet
bakanlarından Mustafa Taşar,
Gaziantep Büyükşehir Belediye-
si'nin SHP'li Başkanı Celal Do-
ğan ve Nizip'in eski belediye
başkanlarından Osman Sayın-
ın bulunduğu onaya çjkanldı.
Şanlıurfa'da düzenlenen ope-
rasyon sonucunda da örgütün
kent ve köy örgütlenmesinin çö-
kertildiği öne sürüldü. Emniyet
yetküilerinin verdiği bilgiye gö-
re operasyonda, aralannda ma-
kineli tüfekler ve roketatann da
bulunduğu çok sayıda silah ve
mühimmat ele geçirildi.
İstanbul Emniyet Müdürü
Necdet Menzir, Suriye üzerin-
den Türkiye'ye giriş yapan sui-
kast timlerinden birinin, lstan-
bul'da eylemlere hazırlandığı is-
tihbaratı üzerine, "tstanbul'da-
ki güvenlik önlemleri, eski em-
niyet müdürüyle başlatılan hız-
la sürüyor. Suikast ve benzeri
eylemlere karşı, ekiplerimiz her
an duyarh halde bulunuyorlar.
Ancak bu suikast timinin daha
önce yurda giriş yaptığı belirlen-
diğine göre gerekli bilgi ve ön-
lemler zaten birimlere bildiril-
miştir. Mevcut tüm olanaklarla
İstanbul halkımn can güvenliği-
ni sağlamaya cahşıyoruz" dedi.
Olağanüstü Hal Bölge Valili-
ği'nden yapüan açıklamaya gö-
re Elazığ'm Karakocan ilçesine
bağh Altmoluk köyünde de iki-
si kadın altı PKK'h ölü olarak
ele geçirildi.
Mardin'in Dargeçit ilçesinde
ise önceki gün Midyat'ta yürü-
yüş yapmak isteyenlerle güven-
lik kuvvetleri arasmdaki catış-
mada ölen Nuri Cebe'nin cena-
zesinin ardından PKK bayrakla-
nnın taşuıdığı bir yürüyüş yapıl-
dı. Cenazenin toprağa verihne-
sinden sonra sloganlar atarak il-
çe merkezine yürüyen gruba,
güvenlik güçlerince herhangi bir
müdahalede bulunulmadı. Bir
saat kadar Dargeçit sokaklann-
da dolaşan grup, kendiliğinden
dağıldı.
CLJMHURtYET (Ankara) - Kültür Bakanlığı'nm yerli sinema pazannı
Amerikanfilmlerinekapüran Yejilçam'ı kurtarmak üzere hazırladığı pa-
ket büyük ölçüde tamamlandı. Onlemler benimsenirse sinema salonları,
özel televizyonlar ve yabancı film şirketlerinden Yeşilçam'a kaynak akta-
nlacak.
Yetkililerden alınan bilgiye göre,
sinema filmlerine getirilecek olan sı-
nıflandırma sistemi özellikle yabancı
filmlerden Yeşilçam'a fon sağlayacak
şekilde düzenleniyor. Buna göre ya-
bancı porno ve şiddet içeren film bi-
letlerinden yüzde 50 oranında alına-
cak para yeni oluşacak "Yerli Filmle-
ri Teşvik Fonu"na aktanlacak.
Porno ve şiddet içeren yerli filmler-
den ise yüzde 35 oranında bilet üze-
rirtden fon kesintısi yapılacak. Ya-
bancı aile ve gençlik filmlerinde bu
oran yüzde 20, sanat ve çocuk fılmle-
rinde yüzde 10 olarak saptandı. Yerli
aile-gençlik filmlerinden ve sanat-
çocuk filmlerinden herhangi bir ke-
sinti yapılmayacak.
Hazırlanan önlemlerden biri de
Avrupa ülkelerinde de uygulanan si-
nema salonlannda yerli film kotası-
nın uygulanması oluşturuyor.
Bir yetkili bu konuda şu bilgiyi ver-
di: "Bugün de kota uygulaması var.
Ancak ceza miktan düşük olduğu
için sinema salonu sahipleri bu cezayı
bir türlü vergi gibi yatınp, kotaya uy-
mamayı tercih ediyorlar. Bu cezalar
yeni düzenleme ile gerçekçi ve ciddi
düzeylere çıkarılacak. Bu tür cezalar-
dan elde edilecek para yeni oluşturu-
lan fona aktanlacak."
Aynca kurulacak olan özel televiz-
yon şirketlerinin gösterecekleri her
yabancı film için belH bir parayı fona
aktarmalan için gerekli düzenlemeler
gözden geçiriliyor. özel televizyonla-
ra ilişkin değerlendirilen bir başka
düzenleme ile her televizyon fırması-
nın belli sayıda yerli sinema filmi yap-
ması zorunluluğu getirilecek.
TRT ve özel televizyon istasyonla-
nnın haftanın belli günleri sinema fil-
mi göstermemeleri istenerek bu yolla
izleyicinin sinema salonlanna cekil-
mesi amaçlanıyor.
Sinema salonlannın sayısının art-
ması için belediye resmi, vergi ve rü-
sumlan kaldırılıyor. Sinema salonu
sahiplerine mevcut sinema salonlan-
nın korunması amacıyla, yeni girı-
şimcilere de yeni sinema salonları
açmalan için orta-uzun vadeli ucuz
faizli krediler sağlanacak.
Film üretinüni teşvik etmek için Polis
Vazife ve Selahiyetleri Yasası, Olağa-
nüstü Hal Yasası, Küçükleri Muzır
Neşriyattan Koruma Yasası ve TRT
Yasasf nda gerekli değişikliklerin ya,?>
pılması da Kültür Bakanlığı'nın gün^
deminde bulunuyor. " >s
Kültür Bakanlığı bundan böyle^
yerli film sektörüne maddi katkıda
bulunmayacak. Ancak ulusal düzey-ı
deki yanşmalarda derece alan sinema!
fılmlerinin uluslararası yanşmalara,'
katılması ve bu filmlerin uluslararası'
kamuoyunca tanınması amacıyla dü-'
zenlenecek çalışmalara Kültür Ba-
kanlığı maddi destek sağlayabilecek.
Komisyonlardaki çalışmalar sıra-'.
sında, bazı Avrupa ülkelerinde oldu^
ğu gibi yabancı film dağıtımcısı fir^
malann Türkiye'den elde eıtikleri
gelirın bir bölümünün Yeşilçam'a^
transfer edilmesi önerilerinin de güna
deme geldiği, ancak yabancı sermayö
ile ilgili yasal düzenlemeler nedeniyle
"uygulanabilir" bulunmadığı i l i i
liyor.
Demirel
15martta
yeniden
GJ)oğu'da
CUMHURİYET (Ankara) -
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'-
ne gitmek için havalann düzel-
mesini bekleyen Başbakan Sü-
leyman Demirel dün DYP grup
baskanvekillerine 15 mart tari-
hinde bölgeye gideceğini
açıkladı.
Demirerin gezisine Başbakan
Yardıması ve SHP Genel Baş-
kam Erdal İnönü'nün de katıl-
ması bekleniyor. 15 DYP ve
SHP mületvekilinden oluşturu-
lacak olan bir parlamenter he-
yeti de 1-10 mart tarihleri ara-
sında bölgede incelemelerde bu-
lunacak.
DYP-SHP koalisyon hükü-
metinin ilk günlerinde Güney-
doğu Anadolu Bölgesi'ne gide-
rek devlet ile bölge halkını ya-
kınlaştırmaya çahşan Demirel
ile İnönü, bölgeye ikinci gezile-
rini yapmaya hazırlanıyorlar.
Bölge halkına seslenirken
"Devletin halka şefkatle yak-
laşacağı" mesajını veren Demi-
rel ile İnönü, 15 mart tarihinde
hava muhalefetiyle karşılaşma-
maları durumunda halka benzer
mesajlannı yeniden verecekler.
Bu arada Başbakan Demirer-
in tüm milletvekillerine yaptığı,
"Bölgeye mutlaka gidip halkla
konuşun. Sadece valiyle, kay-
makamla konuşup gelmeyin.
Kahvehanelere oturup, halkı da
dinleyin'' biçimindeki çağrısını
dikkate alan DYP ve SHP grup-
lan da harekete gecti.
DYP Grup Başkanvekili Gü-
neş Müftüoğlu 15 DYP ve SHP
mületvekilinden oluşacak kar-
ma bir heyetin 1-10 mart tarih-
leri arasında bölgeye gidip tüm
il ve ilçeleri gezeceğini ve bölge
halkımn sorunlannı dinlcyece-
ğini söyledi.
Müftüoğlu milletvekillerin-
den oluşacak heyete büyük ola-
sıhkla bir bakanın başkanhk
edeceğuû, bir denge sağlaruna-
sı amacıyla iki partiden de birer
bakanın heyette yer alabilecegi-
ni kaydetti. Müftüoğlu, parti
gruplaruun hazırhklannı sur-
dürdükleri 10 günlük gezinin
amacmın, Demirel'in de isteği
doğrultusunda, bölge halkına
devletin şefkatli elinin uzauldı-
ğuu göstermek olduğunu bildir-
di.
FAZLA KİLOLARINIZDAN
KOLAYCA KURTULUNUZ.
KİLO
KONTROL
MERKEZİ
TÜRK KALP VAKFI
275 12 44/45-266 02 78
'Grand Canyon' filminde oyuncular Lawrence Kasdan, Kevin Kline, Mary McDonnell.
Berlin Film Festivali ıshklarla sona erdi
MBaştarafi 1. Sayfada
Maggie Cheung ve "Utz" adh
İngiliz/Ahnan/Ftalyan ortak ya-
punı fümdeki rolüyle de Armin-
Muller-Stahl "En lyi Oyuncu"
ödülleri aldılar. Aynca filmin
kalıtesi nedeniyle Pilar Miro'-
nun İspanyol yapımı "Belte-
nebros"u da bir Gümüş Ayı
Ödülü'ne değer görüldü. Ri-
cardo Larrain'in ilk filmi olan
"SınıF' adh yapıtı da "olağa-
nüstü başanlı bir başlangıç"
olduğu ıçın Gümüş Ayı ile
ödüllendinldi.
Marlen Chuziev'in "İnfıni-
tas" adh Rus filmine, "sinema
sanatına yeni perspektifler ka-
zandırdığı" için "Alfred-
Brauer Odülü" verildi. Yanş-
ma bölümündeki iki Alman
fîlminden biri olan "Gudnın"
daki başansı nedeniyle de
Barbara Thummet'in oyuncu-
luğu övgüye değer bulundu ve
Gümüş Ayı ile ödüllendinldi.
Yanşma bölümünün yanı sıra
"Panorama", "Uluslararası
Genç Filmler Forumu", "Ço-
cuk Filmleri Şenliği". "Yeni
Alman Filmleri", "Avrupa
Film Pazarf ve "Retrospek^
tif' gibi bölümlerden oluşan
Berlin Film Festivali'nde bu
yıl yine 800'den fazla film gös-
terildi. Özellikle yanşma bö-
lümüne giren filmlerin sanat-
sal kalitesi bu yıl oldukça
düşüktü ve göz doldurucu dev
bir yapıt seçmekte güçlük çe-
kiliyordu. 42. Uluslararası
Berlin Festivali dün akşam
Zoo-Palast Sineması'nda Al-
tın-Gümüş Ayı ödüllerinın
dağıtımı ve daha sonra kapa-
nış filmi olan Der Brocken'ın
gösterimiyle sona erdi.
TEŞEKKÜR
Eşim Güzide Tokcan'ın bel fıtvğı ameliyatını başanyla
gerçekleştiren
Prof. Dr. MUZAFFER BAYHAN'a
>, ÖMER ÇAĞLIAYDIN'a
RECAİ SIRAKAYALAR'a
gerek ameliyat sırasında, gerek sonrasında yakın ilgi ve
yardımlannı esirgemeyen hemşire Zübeyde Melteş ile Kadıköy
Vatan Hastanesi 2. kat hemşire ve personeline, büyük dostluk
gösteren tüm yakınlanmıza teşekkür ederim.
TANSU TOKCAN
Kızlık soyadı t
Saygın: *
Analarını ]
ağlatacağım"
ANKA (tzmir) - "Kadınlann^
kızhk soyadlannı kullanmasına"
olanak tanıyan" yasa önerisinin.
TBMM Adalet Komisyonu'ndâ"
ANAP İstanbul Milletvekili,
Alaattin Elmas'm karşı oyuyls
1
"eşinin nzası" şartına baglanai"'
rak benimsenmesi, önerge sahfri
bi ANAP İzmir Milletveküfc
Işılay Saygm tarafından tepkiyvi
le karşılandı. Saygın, yasa öne-^
risinin TBMM Genel
Kurulu'nde teklif edildiği gibi-.
yasalaşması için mücadele ede^.
ceğini açıklayarak "Önergeyi de-£
ğiştiren komisyon üyelerinif*,
genel kurulda analarını'
ağlatacağım" dedi.
TBMM'de sekiz bayan millet.-
vekilinden biri olan ANAP'b'
Işılay Saygın, birçok Avrupa ül-'
kesinde kadmların eşlerinin iaj
ni olmadan kızlık soyadlannı
rahathkla kullanabildiklerini ber
lirterek bu yöndeki yasa öneri-Ç
sinin kendi partisinden İstanbuT'
milletvekih aslen Elazığlı olan..
Alaattin Elmas'ın karşı oyuylâ;
değişikliğe uğrayarak komisyon'-''
da kabul edilmesinin üzücü ol-
duğunu söyledi. "^
Işılay Saygın, komisyonda be^*
nimsenen metne göre kadının!
evlendiğinde kocasuıın soyadui?'
alacağını, ancak istedikleri tak-;
dirde kocalanrun da nzasını ala
:
''
rak nüfus memuruna^1
bildirdikten sonra kızhk soyad-V
lannı kullanabileceklerini hatır-'î
lattı. S i
Saygm, "Böyle bir değişikliğe ,
ne gerek vardı, o zaman böyle''
bir yasaya gerek bile yok. İste-
J
yen kadmın eşinin nzasına ge|''.
rek olmadan istediği gibi kızhlPl
soyadını resmen kullanabilmesi*.'
önemliydi. SHP'li komisyori,!
başkanı önerimin lehindeydî,' ;
DYP'li bazı üyeler de önergeminJ
,
lehinde oy kullandılar. Ama son'
anda salona giren arkadaşım Sa-'!
yın Elmas anlayamadığım ne-
denle eşlerin nzasını uygun
görmüş. Sayın Başbakan da.
önergemin lehindeydi. Önergej
min değiştirilmesine ben de şah»
y
sen çok üzüldüm" dedi. :
Geçen dönemde aynı yönde-^
ki yasa önerisinin komisyondari
oybirliği ile geçtiğini bildiren;
ancak seçimler nedeniyle genel
kurula gelmeden kadük olduğu*
nu anlatan Saygın, şöyle devam
etti:
"Ama bu kez genel kurulda
işin peşini bırakmayacağım;
Önerimi değiştirenlerin anasını
ağlatacağım. Meclis'te grubu
bulunan partilerin liderleriyle<
grup başkanlanyla tek tek görü-,
şeceğim ve yasa metninin teklit
edildiği gibi Meclis'ten çıkıp ya-i
salaşmasım sağlayacağım!'