Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 25ŞUBAT1992SAU
HABERLER
.ara)-
plantıannm
Orettin Dalan
A? MiUftvekili
ve
.aşİarının düıenlediği
ıantıda "yerel «önetimler
- Türk siyaseti"
tartışılacak. "Sosyal
demokrat düşüncenin
gelişmesine ve uygjlama
politikalanmn üredlmesine
katkıda bulunmak üzere"
düzenlenen Metropol
toplantılarımn mart ayı
konuğu olacak Bedrettin
Dalan, görüşlerini
açıkladıktan sonra sorulan
da yanıtlayacak. Dalan'ın
katılacağı toplantı 2 mart
günü Metropol Otel'de
gerçekleştirilecek.
Başkan
komaya girdi
• AA (Nazilli) - Beyin
kanaması geçiren Nazilli
Belediye Başkanı Ahmet
Şensan'ın komada olduğu
bildirildi. AA muhabirinin
yetkililerden aldığı bilgiye
göre, Aydın'ın Nazilli
Uçesindeki evinde dün
sabah aniden rahatsızlanan
Belediye Başkaru Şensan,
îzmir'de Ege Üniversitesi
Tıp Fakültesi Hastanesi'ne
kaldınldı. Şensan'a, beyin
kanaması teşhisi
konulduğunu bildiren Dr.
Tayfur Oker, "Beyne giden
damarlardan birinde
çatlama var. Şu anda
Başkan Şensan komada.
Ancak elimizden gelen her
şeyi yapıyoruz" dedi.
Köse'nin
atamaları
• CUMHURİYET
(Samsun) - Sanayi ve
Ticaret Bakanı Tahir Köse,
SHP'nin olağanüstü
kurultayında İnönü'nün
listesine destek veren bazı
delege ve milletvekili
adaylannı bakanhğma bağh
birimlere atamaya başladı.
SHP Ordu U delegesi ve
milletvekili adayı Cihan
Hamsici, Ordu'daki Soya
Sanayi A.Şînin; SHP
"Trabzon milletvekili adayı
H.Nuri Aydın da
Fiskobirlik denetçiliğine
getirildiler. Bu arada kısa
adı MERAY olan, Merzifon
Yağ Sanayii'nin önceki gün
yapılan genel kurulunda da,
Tahir Köse'nin milletvekili
seçilebilmesi için yoğun
çaba harcayan ve Uçede
"delege ağası" olarak
tanınan Talat Keskin ile
matbaacı Nurettin Gürgen
de yönetim kurulu
üyeüklerine seçildiler.
Sunucu
semineri
• AA (Ankara) - ANAP,
seçim dönemlerine hazırhk
olarak gerçekleştireceği
parti içi eğitim seminerinde,
Genel Başkan Mesut
Yümaz'ın yurt gezilerinde
sunuculuk yapmak üzere
eleman yetiştirecek. ANAP
Genel Başkanı Propaganda
r ve Teknik Danışmanı Erkal
* Zenger, il ve ilçe
\ başkanlanna birer yazı
göndererek "değişen miting
taktikleri ve tanıtım
sistemleri"ne ayak
uydurulabilmesi için
partinin "parti içi eğitim
semineri" düzenleyeceğini
bildirdi. Zenger, teşkilatta
miting hazırhklan ve
f sunuculuk konusunda
• bugüne kadar faaliyet
ı gösteren elemanlar
arasından her il tarafından
bir kişinin seçilerek genel
merkezdeki üç günlük
seminere gönderilmesini
istedi.
'Pois'
soruşturmas»
• AA (Adana)-
Adanada teröristlerce
öldürülen, çevik kuvvet
müdürlüğünde görevli
Özer Özkaya' nın cenaze
töreninde, slogan atıp
gazetecileri döven
polisler hakkmda basın
savcılığınca başlatılan
soruşturmanın sürdüğü
bildirildi. AA
muhabirinin Adana
Cumhuriyet Başsavcısı
M.Zeki Aksu'dan
aldığı bilgiye göre
olayın meydana geldiği
7Şubatl992tarihinden
bu yana, basın savcıhğı
tarafından olayla ilgili
delil toplanıyor. Savcı
Aksu, olayla ilgili
' soruşturmanın yakında
tamamlanmasından
sonra suçlu görülen
polismemurları
hakkındadava
açılacağvnı bildirdi.
ANAP'lı bakanlann "temsil harcamalan" konusunda Meclis araştırması istediler
SHP, eskidefterleri açıyorCUMHURİYET(Ankara)- SHP, ANAP dönerninde
bakanlıkların ve bağlı kuruhışlann temsil giderle-
rinin nasıl kulianıldığının ortaya çıkanlması için
Meclis araştırması isterken ANAP'h eski bakan-
lar, "kişisel harcamalarımızla temsil giderlerini
hiçbir zaman karıştırmadık" savunmasını
yaptılar.
Eski Bakan ANAP Istanbul
MiUetvekili Imren Aykut, Baş-
bakan Yardnncısı Erdal înönü'-
nün suçlamalannın, "1960'h
yıllann köpek-bebek davasını
anımsattığını" söyledi. SHP,
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı,
ANAP dönemine ilişkin yolsuz-
luk belgelerinin imha edilmesi-
ne yardımcı olmakla suçladı.
SHP Grup Başkanvekili
Mahmut Ahnak, dün
TBMM'de düzenlediği basın
toplantısında, ANAP'lı bakan-
larm temsil ödeneği harcamala-
rının nasıl kulianıldığının açık-
Uk kazanması için istedikleri
Meclis araştırması önergesini
açıkladı. Alınak'ın açıkladığı
önergede şu görüşlere yer veril-
di:
Şaibeli yönetim
"ANAP hükümetleri, hiçbir
dönemde denetlenebilir ve izle-
nebilir bir yapı sergileyememiş-
lerdir. Bu nedenle de yönetim-
leri kamuoyunda şaibe altında
kalmıştır. Bütün bu şaibelere
rağmen ANAP iktidarı döne-
minde hiçbir yolsuzluk araştır-
ması yapılmamış ve araştınlma-
sma da izin verilmemiştir. An-
cak ANAP bugün iktidar degil-
dir. Böylece belge ve bilgilere
ulaşma ve bunları günışığına çı-
karma imkânı doğmuşıur.
Grubumuza, ANAP bakan-
Lklannuı ve bağh kuruluşlannın
temsil giderlerine ilişkin sayısız
ihbarlar gelmektedir. Ancak
ANAP tarafından atanan ve ço-
ğunluğu halen görevinin başın-
da bulunan bürokratlardan do-
layı bu bilgileri değerlendirmek
oldukça zorlaşmıştır. Dahası.
resmi belgelerin imha edilmele-
ri gibi bir tehlike de söz konu-
sudur. Üst düzey bürokratlarm
atanmalanna ilişkin kararname-
lerin Cumhurbaşkanlığı'nda
bekletilmesi de yukarıda belir-
tilen kuşkuları artürmaktadır."
Başbakan Yardımcısı Erdal
İnönü'nün ANAP'h eski ba-
kanlara yönelik "kişisel harca-
malannı bakanlıklarma bağlı
kuruluşlara ödettikleri" iddia-
sı da, suçlanan bakan ve eski
bürokratlar tarafından yalan-
landı.
Aykut'tan yanıt
Eski bakanlardan ANAP ls-
tanbul MiUetvekili Imren Ay-
kut, 1991 yılbaşında 20 kişilik
bir "dost gazeteci" grubunun
davetlisi olarak Turban Yalova
Termal Oteli'ne gittiğini ve iki
gün kaldığını belirterek "Eti-
bank bana bağh bir kuruluş ol-
madığı için benim Etibank ve-
ya şahsım veya bir başkası adı-
na ödeme yaptırmam mümkün
değildir" dedi. Aykut, kendisi-
ni davet eden gazetecüerin Eti-
bank halkla ilişkiler faaliyeti
içerisinde ağırlandıklarını yeni
öğrendiğini de belirterek şunla-
rı söyledi:
"Inönü, eğer gerçekleri çar-
pıtmak ve bu kadar basit bir bi-
ANAP Genel Başkanı Yılmaz'dan SHP liderine yanıt:
'İnönü'nüntutumusiy asi mizah'
CUMHURİYET (Ankara)
- ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yılmaz, Başbakan Yar-
dımcısı Erdal İnönü'nün.
kendi iktıdarlan dönemine
eleşvirilerinin. ancak siyasi
mizaha konu olabileceğini
söyledi. Ydmaz. 'Şimdi ken-
dilerine dtşen hıç olmazsa
iktidar olarak görevlerini
tam yapmak ve varsa, ne yan-
lışlık ve eksiklik olmuşsa or-
taya çıkarıp ilgil: mercikre
teslim etmektir" dedi.
ANAP Başkanhk Divanı
Genel Başkan Mesut Yıl-
maz'ın başkanlığjnda toplan-
dı. Toplantı sürcrken verdiği
arada gazetccilere açıklama-
larda bulunan Yılmaz.
İnönü'nün dünkii açıklama-
sında, eski Devlet Bakanı
Güler İleri'nin b<uı harcama-
lannın ANAP döneminde
bazı bakanlar tarafından
benzeri şekilde uygulandığı-
na ilişkin sözlerıni cevaplan-
dırdı.
Söz konusu olavda başın-
dan bcri karşı çıktıkları şeyin.
"tamamen özei nitelikıeki
harcamaların de\lel kurum-
larına ödetilmesi" olduğunu
belirten Yılmaz ş/jyle konuş»
tu:
"Bakanhklann devlet faa-
liyetleri ile ilgili harcamaları-
nı gayet tabii ilaıli kurumlar
karşılar. Sayın Inönü. bu hu-
susu gözden kaç:rmıştır. İlgili
arkadaşlanmız gerekli açık-
lamayı yapacaklardır. ancak
önemli olan kendileri muha-
lefet döneminde muhaiefet
görevini eksik >~apmışlardır.
Buiddialandoğru\sa bilege-
cikmeli olarak gündeme ge-
tirmişlerdir.
Şımdi kenditerine düşen.
hiç olmazsa iklidar olarak
görevlerini tam yapmak ve
varsa. ne yanlışhk ve eksiklik
olmuşsa ortaya çıkarmak. il-
gili mercilere teilim etmektir.
Sayın İnönü'nün bu konu-
da başından ber. ortaya koy-
duğu tutum, ancak siyasi
mizaha konu olabilecek bir
tutumdur. Başlangıçta bu tür
hadiselerin herkesin başına
gelebilecek olağan şeyler ol-
duğunu. istifa\a ihtiyaç gös-
Yılmaz, bakanlıkların devlet faaliyetleriyle ilgili hareama-
ları kurumlann karşılamasının normal olduğunu söyledi
termeycn, davranışlar oldu-
ğunu söylemiştir. En son
yaplığı açıklama ise başlanan
büyük reformlann devam et-
tirilebilmesi için bakanın gö-
revden aynlmasının yararlı
olacağı şeklindedir. Bu açık-
lamalardaki mizah konusu
olabilecek tutarsızlık herhal-
de kamuoşunun dikkatinden
kaçmayacaktır."
Yûzgûn
ANAP Genel Başkanı Yıl-
maz, hükümetin ilk 100 gün-
lük icraatını değerlendirmek
amacıyla cumartesi günü bir
basın toplanlısı düzenkyerek
bu icraatın önümüzdeki gün-
lerde doğurabileceği sonuçla-
ra ilişkin görüşlerini açıkla-
yacağını da bildirdi.
Açıklanan ithalat rejimine
ilişkin düzcnlemelerin Tür-
kiye'de ANAP döneminde
terk edilen •"korumacı" poli-
tikalan ihya edici nitelikte
olduğunu savunan Mesut
Yılmaz. ithalattan 'alınan
fonlann yükseltilmesiyle ilgili
korumaların arttınldığını
söyledi.
Söz konusu düzenlemele-
rin enflasyonu artııracağını
ve önümüzdeki günlerde bir-
çok temcl maddcnin fiyatını
yükselleceğini kuydeden
ANAP Genel Başkanı Yıl-
maz. "Biz bunları da upkı
\ergi affı gibi koalısyon hü-
kümetinin bir borç ödemc
operasyonunun parçaları
olarak kabul edi> oruz" dedi.
Erken seçim konusu
Daha sonra gazctccilerin
sorularını yanıtlayan Yılmaz,
"Bolu gczisinde önümüzdeki
günlerin siyasi açıdan önemli
şeylere gebe olduğunu" söy-
lediğinin haiırlatılması ve
""Bir erken seçim mi gözükü-
vor" diye sorulması üzerine
şu karşılığı verdi:
"Koalisyon hükümetinin
kendi iç-uyumunu tcspit ede-
ceğimiz birtakım olaylar var.
Mesela olağanüstü hal uygu-
lamasıvla ilgili olay. Hükü-
metin iki kanadının şimdiye
kadar u> um göstermediği ba-
/ı konular gündeme gelecek.
Henüz erken seçim konusunu
lelaft'uz ctmek için zaman er-
ken."
Yılmaz. "Olağanüstü halin
uzatılınası gündeme geldiğin-
de sizin tavrınız nc olacak"
sorusu üzerine, koalisyon hü-
kümetinin iki kanadının hü-
kümetin kurulmasından bir-
kaç gün önce yapılan bir
o\lamada farklı oy kullan-
dıklarını haurlaıarak şöyle
dcvam eltr.
"Bı/ hükümeıc milli bir
mulabakat için her türlü des-
teği vereeeğimizi söylemiştik.
Ancak bunu söylerken, önce-
likle hükümetin kendi içinde
gerekli olan uzlaşmayt sağla-
yacağını varsaymışııİc. Kendi
içinde uyumsuz bir hükümete
verıleceİc desteğin fazla bir
şey ıfade etmeyeceğı kanısın-
da>ız."
Mesul Yılmaz. bir başka
soru üzerine. Başkanhk Di-
vanfnda parti içi sorunlann
görüşüldüğünü ve leşkılatla
ilgili sorunlann ele ahndığını
bildirdi.
Yılmaz. ANAP'lı belediye
başkanlanyla yapılacak top-
lantılardan ikincisinin gele-
cek hafta pazartesi günü ger-
çekleştirileceğini de sözlerine
ekledi.
çimde camur atmak yerine doğ-
rulan öğrenmek istiyorsa bu ga-
zeteci dostlann bilgisine başvu-
rabilir.
1960'U yıllarm acı, hazin ve
iftiralarla dolu köpek-bebek da-
valannı andıran bu suçlamala-
rın Inönü ve partisine yakışma-
dığı kanaatindeyim. O zaman-
lar partisinin düştüğü bu yanhş-
lar, bu partiye hiçbir yarar sağ-
lamamıştır. Şimdi de sağlama-
yacaktır."
Şahsi borç yok
İnönü'nün, Turban Çeşme
Oteli'nin özel indirime tabi 3
milyon 875 bin lirahk faturası-
nı Etibank'a ödettirmekle suç-
ladığı eski bakanlardan ANAP
İstanbul MiUetvekili Ibrahim
özdemir de yaptığı yaalı açık-
lama ile bu iddiaları yalanladı.
özdemir, 23-27 Ağustos 1990
tarihlerinde İzmir'e yaptığı res-
mi bir gezi nedeniyle Turban
Çeşme Oteli'nde kaldığını, har-
camalannın 3 milyon 875 bin li-
ra tuttuğunu, özel indirimin
şahsına değil, tüm bakan, mil-
letvekili ve devlet görevlilerine
yapıldığını anlattı. özdemir,:
'Devlet ve Ulaşurma Bakanı
olarak görev yaptığım süre için-
de özel giderlerimi temsil gider-
leri ile hiç kanştırmadım" dedi.
Özdemir açıklamasında şu
görüşlere yer verdi:
"Tarabya Oteli'ne şahsi hiç-
bir borcum da yoktur. Bahsedi-
len 720 bin lira, zamanın SSCB
Kömür ve Sanayi Bakanı resmi
davetlim olarak Türkiye'ye gel-
diğinde Tarabya Oteli'nde mi-
safirimiz olmuştur. O hesaptan
kaynaklanmış olabilir. Tarabya
Otel idaresinden istediğim bilgi-
de de böyle bir şeye rastla-
yamadım."
Şıvgın: Varsa öderiz
İnönü'nün, Turban Abant
Oteli'nde ailesiyle kalarak 800
bin lirahk borcunu ödememe ile
suçladığı eski bakanlardan
ANAP Ankara Mületveküi Ha-
lil Şıvgın, gazetelerde haberi gö-
rünce Abant Turban Oteli'ni
aradı. Şıvgın, söz konusu otel-
den kendisine borcu olduğuna
ilişkin hiçbir belge gelmediğini
anlatarak "Benim borcumun
olmaması lazım. Varsa öderiz.
Ancak Abant Otel'den bana
böyle bir borç ve ödeme emri
gelmemişür" dedk Şıvgın, ken-
disine bildirimde bulunmayan
ve ihbar eden otel yöneticileri-
ni mahkemeye vereceğini de be-
lirtti.
Bu arada eski bakanlardan
Işın Çelebi de, Türkiye Kalkın-
ma Bankası'nın düzenlediği bir
seminer nedeniyle Turban Çeş-
me Oteli'nde 150 kişilik bİT da-
vetli grubuyla birükte kaldığını,
faturalarm Kalkınma Bankası
tarafından odendiğini anlattı.
Çiçek'in açıklaması
Devlet eski Bakanı Cemil Çi-
çek, Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü'nün,
ANAP döneminde yolsuzluk id-
dialarına ilişkin açıklamasında,
kendisiyle ilgili bölümün, şahsi
harcama değil, Zafer Haftası
dolayısıyla bir kurum faaliyeti
olduğunu belirterek "Cebime
girml} bir tek kuruş devlet pa-
rası yoktur" dedi.
Çiçek, bugün yaptığı yazıh
açıklamada, inönü'nün açıkla-
malarının yanlış bilgilendirme-
den kaynaklandığmı öne sürdü.
SHP, demokratikleşmede başı çekme uğraşında
Öncülük yapılacak proje aranıyor
FARUK BtLDtRlct (Ankara) - 20 Ekim seçimlerin-
deki yenilgiden sonra SHP saflarında dillerden
düşmeyen gerekçe; "SHP kaybetti, ama sosyal
demokrat sloganlar kazandı" biçimindeydi.
Ancak günler geçtikçe, bu ge-
rekçenin haklılıjh ortadan kalk-
maya başladı. Koalisyondaki
SHP'nin başta anayasa ve Çan-
kaya sorunu ohnak üzere de-
mokratikleşmenin yanı sıra öte-
den beri savurageldıği birçok
konuda henüz somut adım ata-
mayışı, eleştirileri yoğunlaştırdı.
örneğin bir "genel af" sloganı
unutuldu. Turgut özal'uı Cum-
hurbaşkanlığı'na alışıldı. İnsan
haklan bakanlığı bile henüz ku-
rulamadı.'
SHP, sosyal demokrat slo-
ganlann altını çizmeyi bırakm-
ca DYP'de de çizgi farkhlaşma-
ya başladı. "Cıvık popüUzm"
yapmakla suçlanan DYP yöne-
timi, SHP'den etkilenerek sos-
yal demokrasi çizgisine yaklaş-
mak yerine, parti içinde daha
geri bir çizgiyi savunan muha-
lif kanattan etkilenmeye başla-
dı.
Bu gelişmeler üzerine SHP'de
yeni bir söylem geliştirildi:
"SHP'nin öncülüğü". Başba-
kan Yardımcısı ve SHP Genel
Başkanı Erdal Inönü, bazı Mec-
lis grup konuşmalarında
"SHP'nin demokratikleşmede
öncü olduğunu ve bu öncü gö-
revini yerine getirmeyi
sürdüreceğini" anlattı. Ardın-
dan SHP Merkez Yürütme Ku-
rulu'nun hazırladığı yeni çalış-
ma programında da şu görüşe
yer verildi:
"Partimiz, ülkede hâlâ var
olan 12 Eylül hukukunu aşma-
nın öncülüğünü yapacaktır.
Ekonomik büyümeyi sağlayan,
yoksulluğu ve eşitsizliği azaltan,
insanı geliştiren program ve
projelere öncülük edecektir."
Şimdi SHP yönetiminde yeni
söylemin gereklerini yerine ge-
tirme çabası gözleniyor. Çalış-
ma programında söylendiği gi-
bi yeni projeler geliştirilmeye,
12 Eylül hukukunun aşılması
için öncelikle anayasa değişikh-
ğ^ni gündeme getirme konusun-
da hükümet zorlanmaya çahşı-
lıyor.
Genel merkez tarafından yaptırılan üye profıli anketi açıklandı:
SHP'ninyüzde 8'iüniversiteliCUMHURİYET (Ankara) - SHP'nin
üyelerinin çoğunluğunun erkek ve yaşU ol-
duğu beürlendi. SHP üyeleri içerisinde lise
ve üzeri eğitim görenlerin oranının ise sa-
dece yüzde 19.4 olduğu saptandı.
SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, Ge-
nel Merkez Araştırma Birimi tarafından ha-
arlanan "SHP üye ve örgüt profüi"ni açık-
ladı. Araştırmanm ilk bölümünde 646 bin
943 üyenin cinsiyet, öğrenim durumu, yaş
ve yerleşim birimlerine göre dağılımlarına
yer verildi. Seivi, SHP örgütlerinin yoğun-
laşma düzeyicin il ve ilçe bazında da ince-
leneceğini, bu araştırmanın sonuçlannın da
yakında belli olacağını kaydetti.
Araştırmaya göre SHP'nin üyelerinin
yüzde 18.8'i kadın, yüzde 81.2'si erkek. Ağ-
rı, Bitlis, Hakkâri ve Bayburt'ta hiç kadın
üyesi olmayan SHP'nin kadın üyelerinin en
yüksek olduğu iller Adana, İçel, İstanbul
ve Ankara. Kadın üye sayısının en düşük
olduğu yerler ise özellikle Doğu ve Güney-
doğu Anadolu bölgesindeki iller.
Üyeltyrin yerleşim birimlerine göre dağı-
hmında, kentsel yerleşim birimlerinde ya-
şayanlar, toplam üyelerin yüzde 70.9'unu,
kırsal yerleşim birimlerinde (köylerde) ya-
şayanlar ise yüzde-29.l'ini oluşturuyor.
SHP üyelerinin yüzde 4.4'ü ilkokul, yüz-
de 62.5'u ortaokul, yüzde 11.2'si lise, ytiz-
de 8.2'si yükseköğrenim mezunu üyelerin
yüzde 13.7'sinin öğrenim düzeyi ise belir-
lenemedi.
SHP üyelerinin yüzde 78.7'si 29 yaşın
üzerinde. Araştumaya göre üyelerin yaş da-
ğılımları şöyle:
"21-29 yaş: yüzde 21.3, 30-39 yaş: yüz-
de 32.2, 40-49 yaş: yüzde 20.7, 50-59 yaş:
yüzde 15.0,60 ve sonrası: yüzde 9.4, bilin-
meyen: yüzde 1.2."
Yeni söyleme uygun yeni po-
litikalar üretilmesi noktasında
yoğunlaşıhrken, Genel Başkan
inönü'nün Başbakan Demirel
ile ilişkilerde hiçbir pürüz çık-
maması için kendini zorladığı
dikkati çekiyor. İnönü, Başba-
kan'ın açıklama yapmadığı ko-
nularda, kendisiyle çelişmeme
kaygısıyla konuşmamayı yeğli-
yor. Inönü, bazen "Teröre karşı
başka ülkelerde ne uygulanıyor-
sa, bizim ülkemizde de o
yapılacaktır" cümlesinde oldu-
ğu gibi, Başbakan'ın cümlelerini
bir-iki gün sonra aynen yineli-
yor.
Aynca înönü'nün Güler tle-
ri konusundaki tavrı da parti
içinde eleştirilere neden oluyor.
Eleştiriler, "Genel başkan ilk
günden itibaren Güler Hanım'ı
savundu. Ama sonra da kamu-
oyundaki gelişmelerin etkisinde
kalarak istifa ettirdi. Gelişmeleri
önceden göremedi" biçiminde.
SHP Genel Sekreteri Cevdet
Selvi'nin ise parti içi gelişmeler-
de daha katı tavırlar almaya ka-
rarh olduğu göriilüyor. Parti ör-
gütünün yeniden yapılanması-
nın zorunlu olduğunu savunan
Selvi, genel merkezin yeniden
örgütlenmesi çalışmalarını sür-
dürürken, olağanüstü kurultay-
da beUrlenen yeni MYK'dan da
fireler başladı. Sedat Doğan,
Çukobirlik'e genel müdür ola-
rak, Türkân Akyol da YÖK'e
gidiş hazırhklarına başladı.
OZGURCE
TURKER ALKAN
Bir Düşman Aranıyor
N
e günlere kaldık! Bir zamanlar birbirini boğaz-
layan Fransa ve Almanya ortaklaşa ordu kur-
maya kalkıyor. Daha birkaç yıl öncesine kadar
"Tannm, inşallah savaşa tutuşmazlar" diye dua
ettiğimiz ABO ve Rusya, şimdi Karadeniz'de ortaklaşa
manevralar yapıyor.
Bize de sevinmek düşüyor. "Savaş bulutları dağılı-
yor, artık silah harcamalan azalacak, ekonomik olanak-
lar barış uğruna seferber edilecek," diye.
Acaba gerçekten öyle mi? Tarih, iyiniyetli ve saf ide-
alistlerin aldanışlarıntn ve düşkırıklıklarının öyküleriy-
le dolup taşar. Biz de gene bir oyuna mı geliyoruz, di-
ye merak ediyorum bazen.
•
Dünyanın en büyük savaş makinelerinden birisi göz
göre göre dağıldı gitti. Öyle ki SSCB'den kalmadonan-
manın gemileri bile el altından satılmış. Şimdiki Rus
Genelkunmayı, "Vallahi bu işte bizim bir günahımız yok,
satışı yoldaş Gorbi istemişti," diyerek kendisini savun-
maya çalışıyor.
Ama asıl büyük savaş makinesi olduğu gibi yerinde
duruyor. Yalnız bir sıkıntısı var: "Şimdi biz kiminle sa-
vaşacağız," sendromuna düşmüş durumdalar.
International Herald Tribune'öe geçenlerde çikan bir
yazıda, ordunun genel hazırlığından sorumlu Daire
Başkanı Albay Long bu durumdan yakınıyordu, "Birfut-
bol takımını hiç maç yapmadan elli yıl süreyle çalıştır-
manın" zorluğuna
işaret ediyor, "karşı
takım hakkmda hiç
fikrimiz olmadan ge-
ce gündüz eğitim
yapmamız gereke-
cek," diyordu.
Zor iş doğrusu,
Allah kolaylık versin.
Aynı yazıda, eski
Savunma Bakanı
Brown da, "Kuzey ve
Güney Kore, Güney
Afrika ve Latin Ame-
güç, sonunda
diktatörlüğe dönüşür.
Bu ilkeye, siyasal
sistemlerini "dengeleme
ve denetleme" üzerine
kuran Amerikalılar
herkesten çok
inanmıştır.
rika'da savaşmak gerçekten ABD'nin işi midir" sorusu-
nu soruyordu.
Geçen yıl da gördük ki, Saddam gibi fırsatlar Ame-
rikan ordusu açısından bulunmaz nimetler bile olsa,
aslında dişinin kovuğuna bile girmemektedir.
Kırk yılda bir Saddam gibi bir çılgın çıkacak diye mil-
yonlarca kişilik ordu beslenir mi? Ya Kongre artık mil-
yarlarca dolarlık silah siparişlerini onaylamaz olursa?
Silah tüccarları gittikçe zor duruma düşerse?
Orduyu ayakta tutmak isteyen çıkar çevrelerinin ye-
ni düşmanlara ihtiyacı olduğu muhakkâk. Son günler-
de übya lideri Muammer Kaddafi'nin başının etrafın-
da toplanan bela bulutlannı biraz da ABD'nin iç işle-
rindeki bu sıkıntılara bağlamak gerekir sanıyorum.
Nitekim birkaç gün önce New York Tımes'tia yer alan
bir yazıdan, ABD Savunma Bakanlığı'nın yeni savaş se-
naryoları ürettiği anlaşılıyor. Buna göre gelecek on yıl
içinde, ABD ordusu aynı anda Irak ve Kuzey Kore'de
görev yapabilecek kapasitede donatılacak. Ya Rusya
Polonya'yı işgal ederse, ya Filipinler'deki ABD asker-
lerinden birisinin burnu kanarsa, ya Panama'da bir as-
keri darbe olursa, ya genişlemeye meyilli bir süper güç
çıkar da ABD gibi davranmaya kalkarsa... İşte bütün
bunlar savaş nedeni sayılacak. ABD Savunma Bakan-
lığı hazırlıklarını buna göre yapmayı planlıyor.
Dengelenmeyen her güç, sonunda diktatörlüğe dö-
nüşür. Bu ilkeye, siyasal sistemlerini "dengeleme ve
denetleme" üzerine kuran Amerikalılar herkesten çok
inanmıştır.
Şu andaki ABD denetlenemeyen bir uluslararası
güçtür. İç işlerinde demokratik de olsalar, niyetleri iyi
de olsa, uzun dönemde uluslararası arenada diktatör-
ce zorbalıklara yönelmeleri kaçınılmaz olacaktır.
"Bu durumda ne yapmak gerekir", ayrı bir tartışma
konusu. Fakat askerlerin her söylediğine kanmamak,
yapılması gereken ilk ve en önemli iş gibi gözüküyor.
SHP İstanbul il örgütü
Dörtilçe
görevden alındı
Iç Politika Senisi- SHP İstan-
bul il yöneıim kurulu. dört ilçe
yönetimini göre\den aldı. İl
Başkanı Bozkurt Nuhoğlu. bu-
gün görevden almalar ve örgü-
tün \eniden yapılanması konu-
lannda basın toplantısı yapa-
cak.
Dün olağanüstü toplanan
SHP il vönctim kurulu. K.Çek-
mece, Eminönü. Zeytınburnu
ve Şişli ilçe örgütlerini lüzüğün
34. maddesi uyannca "belli sü-
reler içinde yapılması gereken
işleri yapmadıklan" gerekçesiy-
le görevden aldı. Toplantıya
katılan 11 üyenin o> birliğı ile
alınan kararlar ilgili ilçe >öne-
timlerine tebliğ edildi.
Görevden alınan ilçe başkan-
lan ıl yönetiminin bu girişimine
tepki gösterdi. K.Çekmece İlçe
Başkanı Faik Özöne>. karara
PM düzeyinde itiraz edeceğini
belirtti. Ozönev. görevden al-
maya gerekçe gösterilen tüzük
maddesine ajkın hiçbir şekilde
aykın daranmadıklannı ifade
etti. Diğer ilçe başkanlannın
da, aynı şekilde. ıtirazda bulu-
nacaklan öğrenildi.
Görevden alınan Şişli İlçe
Başkanı Fikri Yılmaz, Zeytin-
burnu İlçe Başkanı Metin Do-
ğan ve Eminönü İlçe Başkanı
Rafet lşık kongresle seçilmişti.
K.Çekmece İlçe Başkanı Faik
Özöney ise, ilçe Başkanı Celal
Gül'ün miUetvekili adayı olma-
sı nedeniyle. yönetim kurulun-
ca seçilmişti.
Dört ilçenin görevden alın-
masına gerekçe gösterilen tüzü-
ğün 34. maddesinın A fıkrası
şo\le:
"Yasaya. Tüzüğe ve yönet-
meliklere göre. belli süreter için-
de yapılması gereken görev
veya işleri yapmayan ve bunun
sonucunda parti zaran doğrna-
sma yol açan ya da, partinin
genel siyasal doğrultusuyla ve
ilkeleriyle bağdaşmayan tutum
ve davranışlar içine giren ilçe
başkanı ve ilçe vönetim kurulu
üşeleri, bağlı olduklan il yöne-
tim kurulunca(.)görevden alı-
nır."
SHP Merkez Yürütme Kuru-
lu ve TBMM Grup Yönetim
Kurulu üyeleri, parti genel mer-
kezinde ortak bir toplantı yap-
tı.
SHP MYK'nın yaklaşık 2 sa-
at süren toplantısınm ardından
gerçekleştirilen toplantının, ge-
nel merkez ile grup yönetimi
arasmda koordinasyonu sağla-
ma amacvna yönelik olduğu bil-
dirildi.
Genel sekreter Cevdet Selvi,
saat 17.45'te başlayan toplantı
öncesinde yaptığı açıklamada,
genel merkezın görevlerinden
birisinin de örgüt ile TBMM
grubu arasında diyalog ve işbir-
liğini sağlamak olduğunu belir-
terek şöyle dedi:
"Parlamento ile olan üişkile-
rimizi düzenlemek ve geliştir-
mek için yaptığımız bir değer-
lendirme toplantısı. Toplantmın
periyodik olarak yapılması dü-
şünülüyor. Genel merkezin gö-
revlerinden birisi de bu diyalo-
gu ve işbirliğini sağlamaktır.
Hangi yöntemle olmah, nasıl
birbirimize yardımcı oluruz,
onu toplantıda birlikte karar-
laştıracağız!'