02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURfYET 25ŞUBAT1992SAU HABERLER kadın okuz Eylül ,aii ve Idari Bilimler .ı_rniyeleri Doç. Dr. .K Kaaman ile Doç. Dr. .urcamby Özmen'in Ege ve , kadın yöıetici ve öğretim . oranı konuunda yaptıklan inna sonucuıda, EÜ'de kadın /rim üyesi o«"annın yüzde 34-38 jlduhı belirlendi. BÜ'de 7 dekandan 3; 3« böiüm başkaıından 5; 138 anabdim dalı başlsnından 31; 13 yükstkokul müdüunden de sadece î'inir kadın oldoığı saptandı. Araşarmada, DEl'de görev yapan 175 proföörüD 28'imİB kadın olduğu ve bütüı fakültelerdebulunan kadın Ögretm üyesi oran ise yüzde 31.2 olaraı belirlendi. I EÜ'de, yönetici öğretim elemanlsrıarasında kadın dekas bulunmaclıg da belirtilen araştınnada, 62 böiim başkanının 6'sı, 195 anabilim dalı taşkanımn 26'sı, 12 yüksekokul müdlünnün l'inin kadın olduğu vurgulan<dı. Kontenjan iptal • AA (Ankara) - ftanıştay, yabancı dille ötretim yap.an özel Türk okullan iJe yabaracı okulların ara sınıfında okuyan öğretmen çocuklarına, Ana.-dou liselerine nakil imkânı tanıyan uygüamayı iptal etti. Aii Erhan Ecevit adı Anadolu Lisesi öğrencisinin söz komsu uygulamayı getiren, "Milli Eğitin Bakanhğı'na Bağh Bir Kısım Deslerin öğretimini Yabancı Dille Yapar Resmi Okullar Özel Yönetmeliği"nn 11. maddesinin ayncalık yarattığı gerekçesiyle açtığı iptal davasını, Dajıiftay 8. Dairesi reddetti. Öğrencinin temyizi üzerine, bir üst kurul olarakret kararını görüşen Danı$tay Idıri Dava Daireleri Genel Kurulu, karar oy çokluğu ile bozdu. Böylece, söz konusu uygulama yürürlükten kalktı. Danıştay Idari Dava Daireleri Genei Kutulu, aynı yönetmeliğin, karnu görevlisi olan velisinin ikametgâh değiştirmesi nedeniyle bu okullar arası öğrenci nakillerine olanak sjğlayan bükmüniin iptali istenini ise reddetti. Eğitim yatınmları • AA (Erzurum) - Erzurum'da geçen yıl 70 milyar liralık eğitim yatırımı yapıldı. Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak, yapımı devara eden fen lisesi, kız meslek lisesi, Pa&nler endüstri meslek lisesi, Aşkale lisesi, Narman, Olur ve Oltu ilçeleririn öğretmenevleri ile kent merkezinde \apılan öğretmenevinin bu yL hizmete gireceğini söyledi. Hizmetiçi eğitim enstitüsü temelinin bu yıl atılacağını kaydeden Budak, "Bı yıl yapımına # başlayacağımız hizmetiçi eğitim enstitüsünün kısa sürtde hizmete girmesi için yoğun bir şekilde çalışacağız. Zira öğretmenlerimiz bu okul sayesinde bütün eksikliklerini tamamlama imkânı bjlacaklar" dedi. KTÜ'den yatırım • AA (Trabzon) - Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin 256 milyar lira olarak belirlenen 1992 bütçesınin yaklaşık üçte biri yatırımlara aynldı. KTU Rektörü Prof. Dr. Aydın Dumanoğîu'nun yaptığı açıklamaya göre üniversitenin 1992 yılı bütçesi, döner sermaye gelirlen haric, 256 milyar 351 niilyon lira olarak belirlendi. Geçen yıl yaklasık 38 milyar liralık yatırım gerçekleştiren KTÜ'nün bu yılki bütçesinden 80 milyar 525 milyon lira yatırımlara aynldı. Rektör Dumanoğlu konuya ilişkin şu bilgiyi verdi: "Bu yıl, tıp fakültesine 25 milyar liralık tıbbi cihaz alınacak. Bunun gerçekleşmesi ile hastanemizin cihaz problemi çözülmüş olacak. Aynca proje tutarı yaklaşık 65 milyar lira olarak belirlenen 200 yataklı ek hastane temeli de önümüzdeki aylarda atılacak. Bunun yanısıra 13 milyar lira proje bedelli iktisadi ve ticari ilimler fakültesi binasının temeli de bu süre içinde atılacak" Müdürler eğrtiliyor • ANKA (Ankara) - 11lerde valiliklere baglı olarak kurulan il basın ve halkla ilişkiler müdürlerinin katıldığı "1. Basın ve Halkla İlişkiler Müdürleri Semineri" Ankara'da başladı. Içişleri Bakanlığı Müsteşarı Fahri Öztürk seminerin açıldığında yaptığı konusmada, devlete olan güvenin halkla ilişkilerdeki başarıyla sürdürülebileceğine dikkat çekti. Basının dördüncu kuvvet ve kamuoyunun sesi olduğunu belirten müsteşar Öztürk, il basın ve halkla ilişkiler müdürlerinin basınla ilişkilerde özenli ve dikkatli olmalarmı, basınla ve halkla ilişkilerde aynm yapmamalarını istedi. Öğretmenlere beraat • CUMHURfYET (Rize) - TBMM'ye 2 yıl önce 1 Mayıs için dilekçe yazdıkları savı ile maaş kesme cezasma çarptırılarak görevlerinden alınan 19 öğretmen, idare # mahkemesine açtıkları davayı kaiandı. Rize'de çeşitli ilk ve orta dereceli okuüarda görev yapan 19 öğretmen, 30 Nisan 1990 tarihinde, 1 Mayıs için TBMM'ye verilmek üzere imzaladıkları dilekçeler üzerine çarptınldıkları para ve disiplin cezalarının kaldırılması için Trabzon Bölge İdare Mahkemesi'ne dava açmışlardı. Trabzon İdare Mahkemesi'nin kararı ile beraat eden Rizeli öğretmenlerin 19'unun tümunuı. disiplin cezası olan 1/30 oranında maaşlanndan kesme cezasına çarptırıldıktan sonra görev yerleri değiştirilmiş ve yönetici olanlar da görevlerinden ahnmışlardı. Demirerin yeni YÖK tasansından söz etmemesi, mevcut durumun kısa vadede değişmeyeceği yorumuna yol açtı Ünîversite zîrvesi düş kırıklığı yarattıHAKANAYGÜN(Ankara)- Başbakan Süleyman Demirel, YÖKyöne- ticileri ve rektörlerle yaptığı toplantıda, hükümetin yeni Üniversi- teler Yasası çalışmalarıyla ilgili bilgi vermedi. Bu konudaki beklen- tileri boşa çıkan üniversiteyetkiliJeri hayaJ kırıklığına uğrarken De- mirel'in bu tavrı "Mevcut YÖK Yasası'nın kısa vadede değiştirilmeyeceği" şeklinde yorumlara yol açtı. Milli Eğitim Bakanı KöksaJ Toptan'ın hazırladığı yeni üniversiteler yasa taslağı hakkında bilgilendirmediği YÖK yetkilileri verektörler, Demirel'in düzenlediği "üni- versite zirvesi"nde de beklediklerini bula- madılar. Geçen cumartesi günü Başbakan- lık'ta düzenlenen ve Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, Maliye Bakanı Sümer OraJ, Devlet Bakanı Mehmet Kahraman ile YÖK Başkanı Prof. Dr. Ihsan Doğrama- cı, YÖK üyeleri ve 29 üniversitenin rekto- rünün katıldığı toplantıda, ağırlıklı olarak üniversitelerin ekonomik sorunlan ele alın- dı.Demirel, toplantıda üniversite sayısını artırarak yükseköğretimdeki okullaşma oranını yüzde 25'e çıkarmayı ve "bazı üni- versitelerin mükemmel olması"nı istedik- lerine işaret ettikten sonra sözü Prof. Doğ- ramacı'ya verdi. Prof. Doğramacı da yap- tığı konusmada, YÖK döneminde yükse- köğretimde kaydedilen gelişmeleri anlat- tı. Doğramacı, daha sonra da yeni üniver- siteler açılmasını isteyen Demirel'e üniver- site açılabilecek iller konusunda YÖK'ün yaptığ' çalışmayı iletti. YÖK'ün daha ön- ce Milli Eğitim Bakanhğı'na da ilettiği üni- versite kurulabilecek iller arasında Içel, Ba- Iıkesir, Şanlıurfa, Adapazan, Aydın, Zon- guldak, Hatay, Denizli, Bolu, Kocaeli, Af- yon, Isparta, Kars ve Erzincan yer aldı. Hükümetin üniversiteler yasası konu- sundaki hazırlıklarına beklenenin tersine değinmeyen Başbakan Demirel, tek tek rektörlere söz vererek isteklerini dinledi. Rektörlerin dile getirdiği iki ortak sorun ise kadro sıkıntısı ve bütçede yollukların kısılması oldu. Demirel, özeilikle 657 sayılı Devlet Me- murları Yasası'na bağlı kadroların ölüm, istifa gibi nedenlerle boşalması durumun- da, bu kadrolara atama yapılamadığını be- lirten rektörleri haklı buldu. Demirel, ak- saklığın düzeltilmesi için de Başbakanlık yetkililerine talimat verdi. Rektörlerin 1992 bütçesinde yolluk taleplerinin yiizde 25'inin verilmesiyle ilgili eleştirilerini de haklı bulan Demirel, bu konuda da üni- versitelerin isteklerinin yeniden gözden ge- çirilmesi için talimat verdi. Demirel, aynı şekilde Trakya, Uludağ ve Anadolu üni- versiteleri bünyesindeki yıllardır tamam- lanmayan araştırma hastaneleri inşaatla- nnın bir an önce bitirilmesi için gerekli des- teği vereceklerini söyledi. YÖK gelecek toplantıya Demirel'in artık iki ayda bir yapılaca- ğını açıkladığı "üniversite zirvesi"nde YÖK Yasası'na değinmemesi üzerine rek- törler ve YÖK yetkilileri de bu konuya gir- mediler. Başbakan'm tutumu, YÖK Yasa- sı'mn kısa vadede değiştirilmeyeceği şek- linde yorumlara yol açtı. Yeni yasanın he- nüz son şeklini almadığı izlenimi de doğar- ken gelecek zirvede yasamn gündeme ge- lebileceği ifade edildi. Türki cumhuriyetter Toplantıda Türki cumhuriyetlerle üni- versitelerin hangi alanlarda işbirliği yapa- bilecekleri konusu da ele alındı. Anadolu Üniversitesi Rektörii Prof. Dr. Yılmaz Bü- yiikerşen, Orta Asya'ya açıköğretim hiz- metinin götürülmesi yönündeki çalışmala- rım anlattı. Demirel de rektörlerden Türki cumhuriyetlere neler yapılabileceği konu- sunda araştırmalarda bulunmalanm ve bu konuda hükümete destek vermelerini iste- di. 1962'den beri restoras>on çalışmaları \apılan. 1918'de kurulmuşSülevmani>e Kütüphanesi, Türkiyc'de elva/ması eserlerin onarıJdığıtekmerkez."(Fotoğraf:SUÂTKOZLUKLU) " Süleymaniye'de kitap kurtlanyla dans GÜLÇİN İLCt (istanbul) - Süleymaniye Kütüphanesi, ülkemizde el- yazması eserlerin onanldığı tek merkez. 1918 yılında kurulan kü- tüphanede 1962 yılından bu yana restorasyon çalışması yapıhyor. Türkiye'nin her yerinden gelen, kitap kurtlarınca adeta dantel ha- line getirilmiş, nem ve çeşitli faktörlerin etkisi ile dağılmış, mürek- kebi akmış eserler onanhyor. ""Kitabin hastalığına göre. durumuna göre. Mesela bir kitabin yalnızca forma- ları dağılmış, iplikJeri kopmuş. Dağılıp kaybolmasın diye sadece düzeltilir, diki- şidikilir, şirazesi örülür vecilt bölümün- de kapağı yapılır. Kitap bir haftanın içinde yerine ulaşır. Yapılacak işlemle- rin hepsi bir haftada biter. Ama öyle bir kıtap gelir ki restoras>onu 3 yıl sürer." Süleymaniye Kütüphanesi'nde 23 yıl- dır çalışan kimya mühendisi. Pataloji Bölümü Sorumlusu Sjadet Gazi, elyaz- ması kitap restorasyonu çalışmasına iliş- kın bunları söylüyor. Yazma eser yönünden öyle zengin ki kültürümüz, Süleymaniye'de restore edılebilen. belki devede kulak. Biz "bir kitabin nasıl kurtarıldığını'" merak ettik \e pataloji bölümü sorumlusu Saadet Gazi ile "Süleymaniye'de kitap kurtla- nyla savaş"" üzerine söyleştik. Gazi. restore edilen eserlerin gaçirdik- leri safhalan şöyle anlattı: "Önce kütüphanelerde istatistik yapı- hyor. Hasta, bakıma \ e onanma muhtaç kitaplar tespit ediliyor. Sonra bize mü- racaat ediyorlar, tabii bakanlık izniyle. Kabul edilirse sıra veriliyor. Sırası gel- dikçe eserler burada onanhyor. Hasta. sağlam. hastalıjğın derecesine göre ayırım yapıyoruz. Once bir förm dolduruyoruz. Hangi kütüphaneden, hanai bölümden seldi. eni. bovu. savfa sayısı, kapak durumu, içinindurumu, ne vapılacak. forma yazılıyor. Herhangi bir hata olasıhğını ortadan kaldırmak için. Sonra yapılacak işlemlere geliyor sıra. Dikkatle sökülecek. önce alkolle temiz- Ienecek ya da iki kâğıt arasında sağlam- laştınlacak, yahut kurt yenikliyse bütün o boşluklar doldurulacak. Tüm bunlar tespit edildikten sonra kitap bir kişiye teslim ediliyor. Herkese en iyi kitaplar verilmiyor. Her arkadaş seviyesine göre bir kitap ahyor. Sırasıyla önce bakımmı, sonra tedavisini yapıyor." Sayfa sayfa onanlan eserlerin bittik- ten sonra forma haline getirildiğini, di- kişinin dikildiğini ve şirazesinin örüldü- ğünü belirten Gazi. bundan sonra da eserin cilt bölümüne gönderildiğini söy- ledi. "Orijinal kapağı varsa. olduğu gibi restore edüiyor. Yoksa. eser hangi yüz- yıla aitse o yüzyılın kalıbı kullanılarak yeniden yapıhyor. Ama mümkün oldu- ğu kadar orijinal kapağı kullanmak zo- rundayız, en küçük parçası kalsa da" diyen Gazi. "Pataloji bölümü ile cilt bö- lümü mektup-zarf gibidirler. Birbirin- den ayrılmaz iki bütün. Bir şeyi kapaksız bırakamazsınız, ama içini de onarma- dan kapağı oturtamazsınız. Mutlaka ikisinin beraber yapılması lazım" diye konuştu. Restorasyondan önce korumanın önemine değinen Gazi, "Önemli olan onları yerinde korumak. Bulünması ge- reken yer için iklim koşullarının araştı- nlması gerek. Düşünün, bir Akdeniz iklimi ile bir Karadeniz iklimi ne kadar farklı. Ama kâğıt kâğıttır, o değişmez. Selülozdur. Kâğıdın havadan etkılenişi farklı olacak doğal ofarak. Şimdi birine rutubet emici ortam, diğerine de rutubet vererek ortam dengelemek gerekir" de- di. Yazma ve basma eserlerin bugüne ka- dar en ilkel koşullarda bile, mevcut im- kânlarla korunmaya çalışıldığını anla- tan Gazi, "Bundan sonra gelen iklim şartlan çok daha kötü. Asit yağmurlan başladı. Bu kadar kirlilik, kalabalık yoktu. Bundan sonra eserlerin standart- lara uygun şartlarda korunması elzem oldu" diye konuştu. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan el- yazması eserlere sahip olduğumuzu vur- gulayan Saadet Gazi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Harika şeylerimiz var. Kültürel, ta- rihsel, astronomiden tutun da tıbba ka- dar pek çok konuda eser. Ufaok bir yazı için haftalarca, aylarca uğraşmışlar. O tczhipler, o süslemeler... Ya kitaplann değeri, manevi ve maddi, ölçülemeyecek kadar çok. Amerika'da, Avrupa'da' Ya- kındoğu' diye bizim eserlerimiz üzerinde inceleme yapıyorlar. Nasıl bu kadar iyi korunmuş, şaşıyorlar. Tabii haliyle yüz- yıllarca korunmuş ve o zamandan bu zamanagelmiş." Gazi. kimyasal korumaya başvurma- dan, eserleri kirli havadan. oksitlerden. azot gazlanndan koruyarak doğal şek- liyle muhafaza etmenin önemine değine- rek, kültürel varlıkların korunmasının artık uluslararası düzeyde tartışıldığını vurguladı. Bakanlık, bu yıl felsefe öğretmeni ahnmayacağını açıkladı Felsefe derslerine din dersi öğretmeni CLMHLRİYET (Ankara) - Milli Eğitim Bakanlığı, felsefe dersleri- ne başta din dersi öğretmenleri olmak üzere diğer branş öğret- menlerinin girmesine rağmen bu yıl felsefe öğretmeni ahnmayaca- ğını açıkladı. Bakanhktan alınan bılgije göre Tür- ki>e'de 3 bın cıvannda gencl ve meslekı lisc olmasına karşılık. felsefe grubu dersler için 1612 slandart kadro bulunuşor. Bu kadro aşılmış durumda. 1726 felsefe eru- bu öğretmenin göre\ \apmasina rağmen. bu savı da ihtivaca cevap vermıyor. ANAPıktidarlan döneminde her sınav- da 10 ve>a 20 felsefe öğreımenı alını>ordu. Bu >ıl iseyeterlık sınavı vapılmadan alına- cak branş öğretmenleri arasında felsefe grubu bulunmuvor. Doğu ve Güneydoğu illerine öğretmen alınacağını duvuran ba- kanlık. bu illerdekı Mıllı Eğitim müdür- lüklennden gelen felsefe öğretmeni isteğinı göı ardı etti. Bakanlık vetkilileri. söz ko- nusu bölgelerden gelen isteğin sınırlı oldu- ğunu ileri sürdü Bakanlığın bir ilginç uygulaması da bu yıl öğretmen ahnmayacak bazı branşlarda- ki mezunları sınıf öğretmenliğine kabul edeceğini açıklamasına karşın felsefe gru- bu öğretmenlerini bu branşlar arasında saymaması oldu. Bakanlık, yanlışını yapı- lan uyarı üzerine düzelterek Milli Eğitim müdürlüklerine felsefe grubu öğretmenle- rinin de sımf öğretmenliğine kabul edile- ceğini bildirdi. Ancak bu konuda kamuo- yuna açıklama yapılmadı. Felsefe grubu öğretmenleri ise pedagojiyi diğer branşlar- dan daha iyi bildiklerine dikkat çekerek sı- nıf öğretmenliği konusunda öncelik istedi- ler. Feisefe eğitiminin durumu Mevcut uyguiamaya göre felsefe grubu dersler lise 1 ve 2. sımflarda okutuluyor. Lise 2. sınıfta psikoloji dersi, fen bölüm- lerinde 1987'den bu yana haftada iki yeri- ne bir saat, edebiyat bölümlerinde ise haf- tada iki saat okutuluyor. Lise 3. sınıflann edebiyat kollarında ise haftada iki saat felsefe, iki saat de sosyo- loji dersi görülüyor. Lise 3. sınıf matema- tik ve fen kollarında ise seçmeli olarak iki saat mantık veya iki saat sosyoloji dersi ve- riliyor. Halen 13 üniversitede felsefe gru- bu branşlarda öğrenci yetiştiriliyor. Her yıl 4 bin çocıık mahkemeye çıkarılıyor «•*» ANKA (Ankara) - Her yıl 11 -15 yaş arası 4 bin çocuk sanık sandaiyesi- ne oturtuluyor. Çocuk mahkeme- lerinde görülen davalarda en çok görülen suç hırsızlık. Adalet Bakanlığı verilerinden yapılan derlemeye göre geçen yıl çocuk mahke- melerinde 3 bin 620 erkek, 153 de kız çocuğu sanık olarak yargılandı. Bu mahkemelerde bir yılda görülen dava sayısı 3 bin 179 olarak belirlendi. Ço- cuklann işledikleri suçlar arasında 2 bin 206 davaya konu olan hırsızlık ilk sırayı aldı. Bunu yüzde 12.73 oranıyla müessir fiili suçu izledi. Sarkıntıhk ve ırza geçme suçlanyla yargılanan 11-15 yaş grubu çocuk suclulann genel çocuk suçlulara oranı da yüzde 6.38 oldu. Bir yılda ırza geçme ve sarkıntılıkla suçlanan çocuk sayısı 229 olarak gerçekleşti. Aynı verilere göre adam öldürmekten yargılanan çocuklann genele oranı yüz- de 1.79 oldu. Bir yılda 60 erkek, 2 de kız çocuğu bu suçlamayla yargılandı. Ço- cuk suçlan istatistiğinde çocuklann işle- dikleri diğer suçlann oranı yüzde 9'a ulaşırken, her yıl yaklaşık 30 çocuk da trafik kanunlanna aykın davranmak suçlamasıyla mahkemelik oldu. Hırsız- hktan mahkûm edilen çocuk sayısı ge- çen yıl 2 bin 599 oldu. Çocuk mahkemelerine gelen dayala- nn yüzde 60'ının karara bağlanabildiği görülürken, açılan davalann yüzde 62'si mahkûmiyetle sonuçlanıyor. Beraatle sonuçlanan dava oranı yüzde 18 olarak gerçekleşirken, çocuk suçlulara verilen cezalann yüzde 55'i ilk suç olması nede- niyle erteleniyor. Çocuk suçlulardan yüzde 31 'i cezalannın paraya çevrilmesi nedeniyle hapse girmekten kurtulurken yüzde 2.3'ü hakkında hürriyeti bağlayıa ceza uygulamasına gidiliyor. V argıtay'dan basına destek ANKA (Ankara) - Yargıtay, gerekli in- celeme ve soruşturma yapıldıktan son- ra ya> ımlanan haberlerin, daha sonra- dan gerçeğe aykın olduğunun anlaşıl- ması halinde, haberi yazan gazetecinin haksız tecavüz, hakaret, itibar kırma benzeri suçlamalarla mahkûm edile- meyeceğine karar verdi. Yargıtay Yedinci Ceza Dairesi, aldı- ğı son karannda, basın meslek ilkeleri- Yabancı dil kursları ne kadar öğretiyor? FİGEN ATALAY (istanbul)- "Bir lisan bir insan, iki lisan iki insan" diye düşünenlerden misiniz? Okui yaşamınız boyunca dağarcığı- nıza yabancı bir dil katamamanın eksikliğini şimdi duyuyor ve "Ne yapsam da şu İngilizceyi (ya da Fransızcayı, Rusçayı vb) öğ- rensem" mi diyorsunuz? Özel Yabancı Dil Kursları Derneğı Yönetım Kurulu üvesi Na/if Ülgen'e göre'8 milyon lira harcayarak 16 ay bo- yunca neredeyse yalnızca lisan yaşaya- rak orta düze>in üstünde dil öğrenebilir- sınız. Tabii herkes bu kadar iyimser dcğil. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiüz Dilı \e Edebiyatı Ana- bilim Dalı Öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Ze>nep Ergün,>abancı birdilin kurslar- da tam anJamıyla öğretilmesinin müm- kün olmadığı görüşünde. Türkiyede eğcr "'kolej"de öğrenim görmüş küçük azınlığın içinde dcğılscniz ortu vc lısedc gördüğünüz \abancı dille bırturistın bdsıt bırsorusuna bılezor>a- nıt venrsıniz. Öğrcniminizı tamamlayıp ı^ arama>d bailadığınızda ise sık sık ya- bancı dil bılıp bilmedığiniz, hatta kaçdıl bildiğinize ilişkın sorularla karşılaşınca eziklik ve eksiklik duymaya başlar, maddi olanaklannız da yeterliyse. "öğ- renmenin yaşı yoktur" deyip "iki insan'" olmaya karar verirsiniz. Peki o zaman ne yapmalı? Yurtdışın- dakı okullardan bınne mi gitmeli? Tür- ki\e"de savıları 300'e ulaşan lisan kurs- larından birıni mi seçmeli? Yoksa, önce Türkiye"-de temel eğitim alıp ondan son- ra birkaç ay yurtdışında mı vaşamalı? Özei Yabancı Dil Kursları Derneği (Öz-Dıl.-Der) Yönetim Kurulu üyesi Nazif Ülgen'e göre yabancı bir dili öğ- renmevebaşlamanınidealyaşı, 5-11 ara- sı. Daha sonra öğrenilen dil kahcı olmu- yor ve 18-20 yaşından sonra öğrenilen dil, kuljanılmazsa kısa bir sürede unutu- luyor. Ülgen. Türkıye'de ne kadar süre- de, hangi düzeyde ve kaç lira harcanarak yabancı dil öğrenilebileceği ve dil öğren- meye kararlı kışilerin ne yapması gerek- tiği konularında şunları söylüyor: "Kurs ücretleri aylık 250 bin lira ile 500 bin lira arasında değişiyor. En az se- kiz ayda yabancı bir dili konuşabilecek düzeye gelinebilir. Ancak bu. kişinin ça- basına da bağlı. Bu kişi ikinci bir sekiz ay daha kursa devam ederse lisan sorununu çözümler. İleri değilse de orta düzeyin üstüne gelir. Bu düzeye gelebilmek için de 8 milyon hra harcaması gerekir. Yani iyi bir kursa haftada en az 6 saat olmak üzere 16 ay devam edilirse, yabancı bir dil öğrenilebilir. Ancak. lisan öğrenmek yaz-boz tahtası değildir. Bugün başlayıp yarın bırakmakla, 'akşamları iki saat kursa gideyim. ne öğrenirsem" demekle bu iş olmaz. Özel yaşamınızdan, iş yaşa- mınızdan fedakarlıkedeceksiniz. 'Haya- tımın şu dönemini lisan öğrenmeye ayı- rı>orum' diyeceksiniz. Girilen iki saat ders için evde üç saat çalışılması gerekli. Öğrendikçe de cesur bir şekilde, hata yaptığını düşünmeden. kaş-gözyararak konuşmak, okumak,dınlemek gerekli. Nazıf Ülgen'in verdıği bilgiyegöre İn- giltere'de bir lisan okulunun aylık ücreti 3 milyon lira. Buna ulaşım, bannma, gı- da masraflannı da ekleyince aylık 6 mil- yon liraya ulaşıyor. Türkiye'de yalnızca lisan öğreten 285 kurum olduğunu, İspanya'da ise lisan okulu sayısının 3 bin 500"e ulaştığını be- lirten Ülgen, devletin lisan kurslanna sahip çıkmadığını, desteklenmeleri ha- linde ücretleri düşürebileceklerini de söylüyor. îstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakül- tesi İngjliz Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı öğretim üyesi Yardımcı Doç. Dr. Zeynep Ergün, İcurslarda güçlü bir temel verilmediği kanısında. Ergün, "Haftada birkaç gün iki-üç saat, yabancı dili tam anlamıyla öğrenebilmek için yeterli de- ğil. Bir dili tam anlamıyla öğrenebilmek için 24 saat o dilın içinde olmak gerekli. O dili yaratan bir kültür var. Yabancı bir dil. o dilin konuşulduğu ülkede ya da küçük yaşlarda öğrenilebilir. Kurslan bitirinler, yabancı dili turistlerle iki keli- me edecek biçimde amatörce öğrenebilir ama, profesyonel anlamda kullanacak şekilde öğrenemez. mesleki alanda ye- terli olmaz" divor. ne uygun çalışan gazetecilerle, bunla- nn çalıştığı kurumlann basın özgürlü- ğünü tam kullanabilmelerinin yolunu açtı. Bir bankayla ilgili haberlerinde asılsız bilgi vererek bankanın itibannı zedeledikleri, bankanın servet kaybı- na uğramasına yol açtıklân gerekçe- siyle mahkûm edilen gazetecilerin durumunu tartışan Yargıtay'ın kara- nnda, basın yoluyla işlendiği iddia edilen suçlarla ilgili davalarda emsal alınabilecek özellikte vurgulamalar yapıldı. Kararda şöyle denildi: "Anayasanın 28. maddesinde ifade edilen basın özgürlüğü basının kamu- yu ilgiJendiren sorunlar hakkında hal- ka bilgi verilmesinde ve bunlann tartı- şılmasındaki genel çıkar esasına dayanır. Basın, kişilerin kamu hayat- lannı ilgilendiren eylemlerine ilişkin haberleri gerçeklik, İcamu yararı, top- lumsal bilgi, güncellik ve konuyla ifa- de arasında düşünsel bağlılık kuralla- nna uygun olarak vermek durumun- dadır. Doğruluğu veyanhşhğı hakkın- da, halin özelliklerine uygun bir araştırma yapmadan gerçeğe aykın haber yayımlanırsa haksız bir tecavüz söz konusu olur. Gereken inceleme ve soruşturma yapıldıktan sonra bir ha- ber yavımlanmışsa, sonradan haberin gerçeğe aykın olduğu anlaşılsa bile haksız tecavüzden söz edilemez." Yargıtay'ın karannda, gazetecilerin suçlanabilmeleri için, itibar kırma, ha- karet. şöhret ya da servete zarar ver- me, asılsız haber yayımlama kastıyla hareket ettiğinın inandıncı ve kesin delillerle kanıtlanmasının şart olduğu beiirtilırken aksi durumda gazetecile- rin beraat ettirilmesi istendi,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle