02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sal Cumhuriyet; Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Bcrin N»di * Murahhas üye: Emine Uşaklıgil # Gencl Yayın Muduru: Hasan Ccmal, Yazı lşlen Muduru: Okaj GöneBsin 0 Yazı İşlerı Müdur Yardımcıları: Salim Alpaslan, Kercm Çalışkan, Necdel Dogan, Lutfu TIDÇ Sayfa Duzcni Yönetmeni: Ali Acar £ Ankara Temsılcisi' Ahmet Tan İç Politika: Mehmet Tezkan Ekonomi: Merul Tamer, Kültur: Cdal Üster, tstanbul Haberleri: Muhittin Sirer, Spor: Abdulkadir Vucelman, Makaleler: Şahin Alpay, Duzeltme: Abdullah Yazıcı # Koordina- tor: Abmel Korulsan 0 Malı Işler: Erol Erkut 0 Muhasebe: Bulenl Yener # Bütçe-Planlama: Sevgi Osmanbeşeoglu # Reklam: Ayşe Tonın «tdare: Huseyin Gurer 9 İşletme: Önder ÇeHk # Bilgi-lşlem: Nail İnal # Personel: Sevgi Bostincıoglu Basan ve Yayan: Cumhunyet Maıbaacılık vz Gazetecilik T.A.Ş TDrkoca$ Cad. 39/41 Cagaloğlp 34334 lsl PK 246 isunbul Tel 5İ2 0< ü< (20 hal), Tdet 22244, Fax (1) 526 60 72 # BtUolmt' Kmkmn: Zıya GOknlp Blv lnkılap S No 19 4, Tcl 4 " 11 4! -i~1tia. 42344, Fax: (4) 133 05 6S 0 lıair H Zl>a BK 1352 S 2/3. Tel 13 12 30, Tdcx 52359, Fu (51) 19 53 60 # AdUK tnornl Cad 119 S No- I Kal 1. Tel 19 37 52 (4 hal), Teleı. 62J55, Faı- (71) 19 25 71 TAKVIM: 25 ŞUBAT 1992 Imsak: 5.14 Oğlc: 12.22 tkindi: 15.24 Akşam: 17.56 Yatsı: 19.15 Çevre Bakanı Doğancan Akyürek, balinanın sahibini aradıklannı söylüyor Beyaz balina Gerze'de îlk ayını doldurdu Venedik'te karnaval • 23 şubat Venedik'te karnaval günıijdü. Karnavalyürüyüşünde yüzIercerengarenkçarpıcıgİNsi ve maske sevredenlerı büyüledı. Fotoğraftaki iki kişi bunlardan yalnız ikisi. Asena istifa etti Haber Merkezi - Gazeteci-yazar Duvgu Asena Interpress yayınlarındaki görevlerinden dün istifa etti. 14 yıl önce Kadınca Dergisi'nin Genel Yayın Yönetmenliği görevıni üstlenen Asena, Nokta ve Ekonomik Panaromadergilerinde yayın kuruluüyeliğininyanı sıra Nokta"da yazı yazıyordu. Asena, Interpressyönetimınesunduğu dilekçede istıfasına gerekçe olarak çalıştığı ortamda sevgi ve saygının bulunmamasını gösterdı. Asena, " Benim çalışmam için sevgi ortamının bulunması çok önemli. Sevgisiz bir ortam olduğunu düşünerek ayrılıyorum " dedi. Tanju Okaıfa saygı • AA (tstanbul) - Kadıköy'deki Hotel Eysan'ın 310 numaralı odasına, iki yıldır bu odada kalan Türk hafif müziği sanatçısı Tanju Okan'ın adı verildi. Kadıköy Rıhtım caddesindeki Hotel Eysan'da dün düzenlenen törenle Okan'a, iki yıldır burada kalması nedeniyle otel sahibi Mete Eyilik tarafından bir plaket verildi. Türkiye'de ilk defa bir sanatçının kendi adını taşıyan odasında kalacağım söyleyen Eyilik, sanatın ve sanatçının değer bilen her toplumda layık olduğu saygıyı göreceği inancında olduklarını belirtti. Otel müdürü Nihat Güngör de Okan'a, sembolik otel anahtarını sundu. Sanatçı Tanju Okan'ın odasının girişine, "Tanju Okan'ın manevi odası" yazıb bir plaket çakıldı. Trafik kazası: 14 ölü • AA (Aksaray) - Ankara'dan Şanlıurfa'ya gitmekte olan Mahmut Çifteler yönetemindeki 63 AU 530 plakalı yolcu otobüsü, Aksaray'a 13 kilometre uzaklıkta, karşı yönden gelen Mehmet Eryılmaz yönetimindeki 06 D 2412 plakalı yolcu otobüsüyle çarpıştı. Kazada 14 kişi öldü, 36 kişi yaralandı. Kazada ölenlerden kimlikleri belirlenenler şöyle: Mahmut Çifteler, Mehmet Eryılmaz, İsmail Baltacı, İlhan Ünal, Mustafa Bacak, Yunus Kaya, Yüksel Orhan, Fahri Özyurt, Şükrü Uyar, Fethi Silahsız ve Dede Erdoğan. Yaralanan 36 kişinin ise Ankara Konya ve Aksaray'daki sağlık kuruluşlarında tedavi altına alındıkları öğrenildi. Yurdun diğer yerlerinde meydana geien kazalarda ise 9 kişi yaşamını yitirdi. Çevreciköy I AA (Bursa) - Türkiye"nin ilk "çevreci" köyü unvarunı kazanan Bursa'nın Yenişehir ilçesine bağü Gökçesu köyüne Almanya'da yayımlanan "Reifejournal" gazetesi geniş yer verdi. Nâzım Hikmet'in "Burası bızim vatan" dızesıyle yazısına başlayan Andreas Otto, köyün tarihi ve doğal güzelliklerini anlatıyor. Otto, yazısında, köyde kaldıklan süre içerisinde Türk misafirperverliğinin en güzel örneğinin kendilerine gösterildiğini bildiriyor. Ayılar tükeniyor • AA (Erzunım) - Türkiye'de ayı nesli giderek tükeniyor. Erzurum Orman Bölge Müdürlüğü Milli Parklar ve Avcılık Şube Müdürü Necati Ürüşen, Türkiye'de ayı neslinin tükenme noktasına geldiğini belirterek "Birkaç yıl önce 5 bin dolayında olan ayı sayısı 3 binlere düştü" dedi. Ürüşen, Türkiye'de ayı avının yasaklandığım, ama buna rağmen kaçak avlanmanın önüne geçilemediğini söyledi. Ayı avının yıl boyunca yasak olduğunu ve bu hayvanın dövizle avlanmasına da izin verilmediğini anlatan Ürüşen, bu hayvanların bannmalarını sağlayan diri örtünün tahrip edildiğini ve bundan dolayı bu hayvanın saklanarak çoğalma imkânı bulamadığını bildirdi. Kaçak Türkler • AA (Edirne) - Edirne'den pasaportsuz olarak Yunanistan'a geçen, biri kadın 3 Türk, dönüşlerinde yakalandılar. Karaağaç semtinden bir süre önce, yasadışı yollardan Yunanistan'a geçen Ayten Paylan, Eyüp Kemal ve Ahmet Özdemir adlı kişiler, İpsala Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye dönüş yapmak isterken yakalandılar. Yetkililer, 3 kişinin de pasaportlarının bulunmadığını ve sadece seyahat belgeleriyle Türkiye'ye geldiklerini söylediler. CEMtL CİĞERİM/CENGİZ DEMİREL (Samsun-Sinop) - Nereden ve na- sıl geldiği hâlâ saptanamayan beyaz balina, bugün Gerze ve Sinop sahillerine gelişinin birinci ayını dolduruyor. Tam bir aydır kıyıla- rımızda dolaşıp duran, halkın büyük sempatisini kazanan, ancak yurtdışından gelenler olduğu zaman ortadan kaybolan beyaz bali- nadan beş gündür sağlıkb bir haber alınamıyor. Çevre Bakanı Do|ancan Akyürek de be- yaz balinanın Karadeniz'e kıyısı bulunan ülkelerden birinden gelmiş olabileceğini söyleyerek "Bizim bu balinayı burada bes- lememiz mümkün değil. Iklim şartlanmız buna müsaade etmez. Bu nedenle onu sa- hibine canlı olarak teslim etmekten büyük zevk duyacağız" diyerek; insanlara yakla- şabilen, kendisini sevdirebilen, gülümseyen balinanın sahibini aradığım bildirmekten geri kalmıyor. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'ne bağlı Sinop Su Ürünleri Yüksek Okulu'na ait "Araştırma-1" ile Tarım ll Müdürlüğü'- ne ait "Yunus-7" adlı tekneler hemen her gün denizdeler. Amaçlan, beş gündür gö- rülmeyen beyaz balinayı bulabilmek. Ba- linanın, Sinop'un Taşbaşı mevkii ile Ger- ze arasında olduğu, özellikle Gerzeli ba- lıkçılar tarafından ifade ediliyor. Balina- nın ortadan kaybolmasında ilginç olan bir nokta da, hep araştırmacıların geldiği za- mana rastlaması. Dünya Balinalannı ve Yunuslarını Koruma Örgütü'nden ABD'h" balina uzmanı Dr. Barcley Hassings ile Dünya Hayvanlan Koruma Örgütü ve aynı zamanda Ingiliz Balıkadamları Birliği yet- kilisi olan Ray Gravener beraberinde bir ekiple geldiğinde 2 gün ortadan kaybolan balina, İtalyanların devlet TV'si olan RA- I'den gelen 3 kişilik ekibe kendini görün- tületmemek için elinden ne geliyorsa yap- tı ve üç gün Sinop'ta kalan İtalyan TV eki- bini eli boş geri gönderdi. Özellikle Gerzelilerin beyaz balinadan beklentileri büyük. Bu beklentileri nede- niyle de balinayı kimseye kaptırmak iste- miyorlar. Havalann aşırı soğuk olmasına karşın Gerze'ye gelenlerin sayılan da bir hayli fazla. Bu arada en iyi parayı da dol- muş minibüsçüler kazanıyor. Fotoğrafçı- lar da balinanın peşinde. Bir kısmı birer koleksiyon hazırlamışlar bile. Sinoplu fo- toğrafçı Hayri Azizağaoğlu, arasıra ara- malara katılarak değişik pozlar yakalamak peşinde. Azizağaoğlu, "Bu yaz balinalı kartlardan çok s?.tarız. Bu mevsimde bile umulmadık kadar kart satılıyor" diyor. Beyaz balina, insanlann kafalannda bir- çok soru işaretleri ile dolaşmalarını sağlı- yor. Beyaz balina üzerinde şu ana kadar yeterli bilimsel bir araştırma yapılmış de- ğil. Balinanın boyu, kilosu, yaşı, gövde ka- lınhğı, hatta cinsiyeti bile kesinlik kazana- madı. En önemlisi sahibi ortalarda yok. Çevre Bakanı Doğancan Akyürek ise ba- linanın erkek olduğunu ileri sürdü. Dişi- lerinin 3-3.5 metre boyunda olduğunu, Si- nop'taki balinanın da boyunun 4-4.5 metre olması nedeniyle erkek olduğunun kesin- lik kazandığını söyleyen Bakan Akyürek, "Evvela balinanın sahibini bulmamız la- zım. Tur atıyor, çok da insancıl. öyle in- sancıl ki okşanıyor; bir konuşmadığı ek- sik. Çok da zeki. Biz bu konu ile ilgili ola- rak Romanya, Bulgaristan, Beyaz Rusya, Ukrayna, Gürcistan'la, acaba onlardan mı geldi, kaçtı diye temasa geçtik. Eğer ora- lardan gelmişse iade etmek için hazırız. Çünkü bizim bu balinayı burada besleme- miz mümkün değil. Bizim iklim şartları buna müsaade etmez. Denizde ısı yüksel- diği sürece onu orada tutmak insanlığa sığ- maz. Onun için canlı olarak teslim etmek- ten büyük zev*k duyacağız. Ingiliz ve ABD'li uzmanlann raporlannı bekliyo- rum. Bu arada sahibi de gelirse bu işi yü- zümüzün akıyla halledeceğiz" dedi. Beş gündür haber alınamamasına kar- şın, kendi halinde yaşamını Sinop-Gerze arasında sürdürdüğü sanılan beyaz balina için özellikle denizde bulunan kalkan ağ- tarı tehdit.olmaya devam ediyor. Demirci köyü ile Gerze arasında 9 kalkan ağı ol- duğu saptandı. Kıyıdan yaklaşık 250 ile 400 metre açığa bırakılan ağların boylan 600 ile 1000 metre, enleri ise 1.5 metre ile 3 metre arasında değişiyor. Ortalama 50 metre derinliğe bu-akılan kalkan ağlan, di- ğer ağlara göre daha sağlam ve kahn ip- lerden yapılıyor. Ancak bah'nanın 8-10 metreden fazla derine inmemesi de dikkat çekiyor. Bu durum, balinayı ağ tehlikesin- den kısmen uzak tutmasına karşın bir ba- hğın peşinden derin sulara dalabileceği de gündemde duruyor. Ağların kaldınlması ise şimdilik olanaksız görülüyor. Böyle bir girişimin önemli tepkiler doğııracağı da ba- hkçılar tarafından ifade ediliyor. Sinop Valisi Adil Yazar, balinanın beslenilmesi için gerekli olan harcamalann Çevre Fo- nu'ndan yapıldığını açıkladı. Vali Yazar, Çevre Fonu'nun beyaz balina için kulla- nılması konusunda Çevre Bakanı Doğan- can Akyürek'in talimatı olduğunu da söyledi. KAR YAĞARKEN YAZ HİKÂYESİ - "Delicesine tutkunum >a/a. İnsanı insan hissettiren ufak. ama önemli deta\lar vardır bu mevsimde. Tende hissedilen incecik bir pamuklıı kumaş. deniz dibindeki dantel: mercanlar. bir inci tanesi, bir tutam hanımeli, va da kum taneleri hepsi a>rıbir bikâ\e. İştebudur N'N- Club\a/ısının hikâvesi." Slilist Bahar Koçan'ın varatısı olan NN Club Kadın'da ilkbahar-va/ krcasvonu. dün Sheraton Oteli BaloSalonu'nda koregraflsini \onca A>cı- oğlu \e Lğurkan Erez'in gerçekleştirdiği bir defılc ile sergilendi. Çok sa\ıda taninmıs, mankenin sunduğu kı>afetlerde. delidolu. ama o denli de romantik bir kadın tiplemısi varatılmış. NN-C Itıb erkek ilkbahar-va/ krcasvonunda ise günlük vaşamdan kaçışı temsil eden kırsal kı>afetler. ufak \alkalarla kibarca belirginle^tirilen güçlii omu/lar \e bele giren ince çizgilerön planda kullanılmış. Pantolonlardaki ufak pliseler ve paçalardaki dublelerle 50'li vıllar >aşatılı\or. Akbağ ve Oztekin Yeşil Kabare'de Her ti\atro yapan şovmen olamaz MERT ALİ BAŞARIR (İstanbul) - Demirel'in 500 günlük planının birinci günü: 24 Oçak kararlan tekrar gözden geçirilecek. İki ile çarpılacak. Vatanda- şın kare kökünün suyu sıkılacak. - Yırnrinci gün: Çankaya'nın ödeneği bir liraya indirilecek. - Yüz yirmincı gün: fstifa etmemekte direnen Çankaya'nın suyu kesilecek. Semra Hanım'ın Yukarı Ayrancı De- resi'nden kovayla su taşımasına izin ve- rilecek. - Yüz ellinci gün: Özal döneminde al- fabeden çıkanlan "Baba top al", "Al sana top". "Yaşa baba yaşa" cümleleri tekrar alfabeye konulacak. - Üç yüzüncü gün: F^ıflasyonun üç sa- yılı rakamlara ulaşacağı gün bavullar- toplanacak. - Üç yüz ellinci gün: Hamzakoy' un ba- dana ve boyası gözden geçirilecek. Erba- kan'tn kırdığı ranza tamirettirilecek. - Beş yüzüncü gün: Hasan Mutlucan Starl'de göreve başlayacak. Bu replikler Demet Akbağ ve Rasim Öztekin'in Yeşil Kabare'de başladıklan yeni şovdan. tki sanatçıyla kabare ağırlıklı bir sö>- leşi yaptık: - Ikili komedyenler arasındaki sahne evliliğinin sürekli olabilmesi için nelere dikkat etmeli? ÖZTEKİN: Tutmuş bir ikili olduğun- da bunu noktalamak çok kolay, bunu götürmek çok zor. Bunu çok iyi götüren Zeki-Metin var. İki kişinin de menfaati- ne olan bir şeyi götürmekte fayda söz konusu. Demet'le karakter yapımız uy- duğu için beraberiz. Bunun yanı sıra espriye bakış açımız da aynı. Yoksa baş- ka insanlarla da ikili oluşturabilirdik. AKBAĞ: Aslında, benim için en u>- gun kişi Rasim'dir. Rasim için de en uygun kişi Demet'tir diye yola çıkma- dık. Tesadüfi olarak bir çocuk oyunun- da bir araya geldik. Ardından Ferhan Şensoy Tiyatrosu'nun kadrosuna gir- dim. İki yıl önce de ilk şovumuzu Yeşil Kabare'de yaptık. - İkili olarak taymingi yakalamada, replik vermede nasıl bir yol izliyorsunuz. Birbirinizi nasıl tanıyorsunuz.? ÖZTEKİN: Çocuk oyununun yansı tulûattı. İki sene karşıklı oynayınca bir- birimizin nefes alışını. espri satışımızı, nerede ne laf edeceğimizi öğrenmeye başladık. Ben de heyecanhyım, ama De- met çok fazla heyecanlanır. - Kabare yapmakla, tiyatro arasında- ki fark. bisiklete binmekle, TIR kullan- mak arasındaki farka mı benzivor? AKBAG- Temelde oyuncuîuk, ama şovmenlik söz konusu olduğunda, bir kişilik yapısı devreye giriyor. ÖZTEKİN: Zaten, her tiyatro yapan şovmen olur. Her şovmen olan da tiyat- rocu olur diye bir şey yok. Çok apayn bir olay. Kabarede seyirciyle burun bu- runasın. Her an tulûata hazır vaziyette- sin. Her an bir yerden laf gelir ve o lafı atlamaman lazım. Pat diye cevabını ya- pıştırman lazım. - Kabare bir yerde metin emperyaliz- mine karşı olmak mı? ÖZTEKİN: Yok, değil. Metin olma- dan bu iş yapılmaz. En başta sağlam bir tekst olması lazım. Ancak şov sırasında senin yaptığın tulûatlar metni süsleyen unsurlar oluyor. Tekst iyi olmadan bu şova girmek büyük risk. Şu anda Gani Müjde ile çaiışıyoruz. Gani Müjde de bu ışı en ıyı yaparr birisi. AKBAĞ: Dışarıdan gelen laf da senin oynadığın tekste bağlı olarak geliyor. Diyelim ki bir politikacı taklidı yapar- ken onunla ilgjli bir laf geliyor. Hazırce- vaplığınla. zekânla laf yetiştiriyorsun bir anlamda. Eğer çok abuk sabuk bir laf gelirse sahne ve mıkrofon üstünlüğün- den yararlanarak ya duymamazlığa geli- yoruz, ya da öyle bir gülümsüyoruz ki ayık olan insanlar ne demek istediğimizi anlıyorlar. Rasim Öztekin - Demet Akbağ - Sizce kabare artık İstanbul'un gece yaşantısına tamamen yerleşti mi? Yoksa klasik terminolojisiyle out olma aşama- sında mı? AKBAĞ: Bence yerleşik durumdaj Yani bir kabare furyasıdır gidiyor. Yani gece bir yere gidip hem eğlenip hem de içki içmek isteyen insanlarda bir azalma söz konusu olamaz. Tabii daha düzeyli olanı. ayağı daha yere basanı işlevıni sürdürecektir. ÖZTEKİN' Kabare olayı daha işin başında. Açılan kabarelenn çoğu tutu- namadı. Çünkü işi ciddiye almadılar. Fakat bu kabare olavı daha gelişecek. - Türk tiyatrosunda, son kuşak daha önceki kuşaklara göre kendini ispatladı mı? Bir de taklit çok ön plana çıktı diye- bilir miyiz? ÖZTEKİN: Bizim kuşağımızdan bir sürü arkadaş çıktı. Önceki kuşak bunla- n bazen ciddiye almıyor. Bizdeki kuşak verimli bir kuşak oldu. Turizm sektöründe yeni hedefın dört milyar dolar olduğun açıklayan Abdulkadir Ateş: Terör ve anarşi turizmi baltalarCUMHURİYET (Ankara) - Turizm Bakanlığı'nın bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, "terör" konuşuldu. SHP Amasya Milletvekili Haydar Oy- mak, "anarşi ve terörün turizmi baltalayacağını" söyledi. DYP Bolu Milletvekili Necmi Hoşver, turistlerin ilk uğra- dıkları yer olan İstanbul'da meydana gelen terör olayları- nın önüne geçilememesi durumunda bu yıl gelecek olan tu- rist sayısında azalma olacağını vurguladı. Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, bütçeyi sunuş konuşmasında, bu yıl- ki turizm hedeflerinin en az 6.5 mil- yon turist sayısına ve dort milyar do- lar turizm gelirine ulaşmak olduğu- nu bildirdi. Ateş, Türkiye'nin ulusla- rarası pazar için yeni taul hedefleri oluşturan Orta Asya Turk cumhuri- yetleri ile birlikte pazarlanmasına ça- lışılacağını söyledi. ANAP İstanbul Milletvekili Seiçuk Maruflu, bütçenin göruşülmesı sıra- sında çok hassas bir sektor olan tu- rizmin terörden etkilendiğini belirte- rek "Demirel geldi, anarşi başladı" bi- çimindeki sözlerin turizmi olumsuz etkileyeceğini bildirdi. Bağımsız Kay- seri Milletvekili Abdullah Gül de Do- ğu ve Guneydoğu Anadolu Bölgesi- ne yapılacak yatınm projelerinin ar- kasında siyasi bir amaç olup olmadı- ğının çok iyi araştırılması'gerektiğini vurguladı. Gül, "Ermeni lobisinin et- kisiyle Amerikalılann Van'da kura- caklan turizm merkezinin son anda durdurulduğunu" söyledi. RP Bitlis Milletvekili Zeki Ergezen, turizm gelirinin on katının terörün önlenmesi için harcandığına dikkat çekerek terör sorununun öncelikle halledilmesini istedi. "Nedir bu sağ- cılardan da solculardan da çektiği- miz?" diyen Ergezen, ANAP döne- minde kaldırılan, "Otellerde evlilik cuzdanı sorulması" uygulamasının yeniden başlatılmasını önerdi. DYP Aksaray Milletvekili Mahmut Öztürk ise PKK'nın Türkiye'ye gelecek turisti Avrupa'da tehdit ettiğini söyledi. Anarşi ve terorun turizmi baltala- yan etkenlerin başında geldiğini vur- gulayan SHP'li Oymak, asayiş ve gu- venliğin sağlanmasının turizmi olum- lu yönde etkileyeceğini belirtti. DYP'li Hoşver, devlet otellerinde de kumar oynanmasına izin verilmesini isteyince RP'liIer, "Hocalığın nerede kaldı?" diye seslendiler. SHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, eski Başbakan Mesut Yılmaz ile bakanlar Halil Şıvgın ve Mustafa Ta- şar'ın 1988, 1989, 1990 yıllannda Tur- ban Otelleri'nde kaç kişilik kadrolarla kaldıklarını, otel paralannın nereden ödendiğini Bakan Ateş'e sordu. ANAP'lıların eleştirisine uğrayan Genç, "Bu iş gittıkçe sizi batıracak gi- bi geliyor bana" deyince ANAP An- kara Milletvekili Mahmut Nedim Bu- dak, "Namussuz namussuzdur. Bu- nun partisi olmaz" diye laf attı. Butçe uzerıne soz alan Budak, "Gerektiğinde Sayın Özal'a tavır ko- yarım, ama Özal turizmde bir da- hidir" dedi. Hiç meditasyon yaptınız mı? ATA NİRUN. Meditasyon dünyasına derin bir yolculuk yapmanızı sağlayabilir! 900 900 099 DİNLEYİN... YAŞAM GÜCÜNÜ2Ü YENİLEYİN!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle