15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
E5ŞUBAT1992SALJ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜRSANAT 13 Şiip yanşması • TRABZON (AA)- "Kıyı" adlı cültür: sanat dergisi, Trabzonlu şair Sabi Üçünçüoğlu anısına şiir yanşması iüzenledi Üçüncüoğlu'nunanısını ^aşatmak ve yazınımıza yeni adlar. yeni yapıtlar kazandırmak amacıyla düzenlenen yanşmaya ocak 1 991-temmuz 1992tarihleriarasında birincibasımıyapılankiıaplarile basılmayahazırşiirdosyalan katılabilecek. Yanşmanın birincisine 1 milyon 800 bın lira, ikincisine 800 bin lira, üçüncüsüne ise 500 bin lira para ödülü ile birer plaket verilecek. Son katıltm tarihi 15 temmuH olan yanşmanın sonuçları 28 ağustosta açıklanacak. Sanatçı Arslan öldü • AA (tstanbul) - Tiyatro sanatçısı, Fılm yapımcısı ve yönetmeni Muzaffer Arslan öldü. 1921 yıhnda lzmir'de doğan Arslan, edebiyat fakültesinde öğrenciyken Marcel Pagnol'un 'Caz* isimli eserinde ilk kez sahneye çıkmış, daha sonra 1945 yıhnda tstanbul Şehir Tiyatrolan'na oyuncu olarak ginnişti. 1960'a kadar çok sayıda oyunda rol alan Arslan'ın oynadığı önemli piyesler, Cyrano de Bergerac, Julius Ceasar, Köyde Bir Ay, Bir Yaz Gecesi Rüyası ve tki Centilmen. Kendisi gibi emekli Şehir Tiyatrosu sanatçısı Fatma Arslan (Andaç) ile evli olan Arslan, Ankara Ekspresi, Zulüm, Ayşecik serileri gibi filmlere de imzasını atmıştı. Muzaffer Arslan'ın cenazesi 26 şubat çarşamba günü Şehir Tiyatrolan Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlenecek törenin ardından, Teşvikiye Camisi'nde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarhğı'nda toprağa verilecek. İngiliz bilimciler Rize'de • FINDIKLI(AA)-İngilizProfesör Christopher Mann ve Macar asıllı eşi TürkologİldikoHann, Rize'ninvaşam ve kültiir tarzını inceliyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı ileCambridge Üniversitesi'nin işbirliği çerçevesinde Rize'ye gelen Cambridge Üniversitesi Antropoloji Anabilim Dalı Profesörü Christopher Hann. eşı Ildiko Hann ile birlikte 7 ay süreyle araştırmalarını sürdüreceklerini bildirdi. Prof. Hann. AAmuhabirineşunlarısöyledi:"Daha öncede 1983 ve 1988yıllannda Rize'ye gelerekçay konusunda araştırma yaptık ve bunu kitap haline getirdik. Bu kez Rize'nin antropolojik ve folklorik incelemelerini ve araştırmalannı yapıyoruz. Bu araştırmalanmız 7 ay sûrecek." Tezer Özlü ölümünün 6. yıhnda perşembe günü Atatürk Kitaplığı'nda anılacak. Seni çok özlüyoruz Tezer Özlü Müzik şoleni • tstanbul Haber Servisi - 1985 yıhnda Ataköy İmar ve Kültür Demeği'ne bağlı olarak musiki çahşmalarını sürdüren ve 1989 yıhnda Bakırköy Musiki Derneği adını alan kuruluşun konseri, geçen cumartesi günü Yeşilköy'de açılan Beşiktaş spor tesislerinde yapıldı. Seçkin sanatçüann, yazarların ve konukların katıldığı gecede derneğin kuruluşunda emeği geçen şair-bestekâr-şef Orhan Kızılsavaş'ın eserlerine yer verildi. Suatti fotoğraflan • CUMHURİYET (Ankara) - ODTÜ Sualtı Topluluğu tarafından bu yıl dördüncüsü yapılan •"Ulusal Sualtı Fotoğraflan Yarışması" Fransız Kültür Merkezi'ndesergilenmeye başladı. Geniş açı ve yakın çekım dallarında yapılan yanşmada dereceye gıren yapıtlar. sualtı fotoğrafçıları ve balıkadamlardan oluşanjüri tarafından belirlendi. Buna göre geniş açı dalında birinciliği ""Çıkış" adlı yapıtıyla Gökhan Türe aldı. İkinciliğe ise yine GökhanTüre'nin "Star-1" v e "Karanlık Şövalyesi'" isimli yapıtlan değer görüldü. Yakın çekim dalında ise birinci ve ikinciliği Zafer Kızılkaya'nın "My Dream". "Gecenın Çiçeği" üçüncülüğü de Elvan Türe'nin "Bonibon" adlı yapıtı seçildi. Anadolu kıyılan ve iç sularda çekilen fotoğrafiar Ankara'dan sonra Izmir ve İstanbul'da sergılenecek. 46 yapıtın yer aldığı sergi Ankara'da 28 şubata kadar gezilebilecek. Tiyatro yapıtlan • Kültür Senisi - Yapı Kredi, Kazım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi ile başlatıp "daha önce Türkçeye hiç çevrilmemiş ve eksikliği duyulan evrensel yapıtlann dilimize kazandırılması" amacıyla devam etürdiği yay ınlarına bir yenisini daha ekleyerek şimdi de "Yaşayan Drama Tiyatro Yapıtlan Dizisi"ni Türk okurlanna sunuyor. BiHndiği gibi Yapı Kredi. 1990 ve 1991 yıllannda Türk Tiyatrosu'na katkıda bulunmak amacıy la Tiyatro Stüdyosu topluluğu ile işbirliği yaparak Harold Pinter'ın"Aldatma" ve Ken Russel'ın "Kan Kardeşleri" oyununun gerçekleşmesini ve tiyatroseverlere sunulmasınısağlarnıştı. Yapı Kredi yetkılilei 1 . bııdizinin "Çağdaş Türk". "Çafdaş Yabancı" ve "Klasik Oyunlar" ile' Kuramsal Tiyatro" türlerinde \e daha önce Türkçedehiçyayımlanmaır;'; yapıtlardanoluşacağınıbelmiyorlar. Venlen bilgiye göre belirlenen türlerden birer yapıt. "her ay bir kitap düzeniyle" yayımianacak. FATMA ORAN (İstanbul) - Insan anılanyla konuşamıyor. Tezer Özlü'yü anlatmayı denerken an- ladım bunu ve Tezer'in adı, yi- tirdiklerimizle birlikte artık söz- lüklerde kalan bir tanımı çağrıştırdı bana: "Dostluk". Dostluk, tıpkı aşk gibi son derece kes- kin görüşlüdür; özü açıkyürekliliği ve gerçeğe duyulan tutkuyu kapsar. Dostu- muzun yüzünü görmek ya da sesini duy- mak. onunla en incitici, en önemli şeyler- den söz etmek, dostumuzun düşünme yürekliliğini kendinde bile güçlüklc bula - bildiği şeyi bize itiraf ettiğini işitmek gön- lümüzü ferahlatır. Dostlukta çoğu kc/ bir duyarlılık dokusu vadır. Dostumu- zun görünüşü, yüzü. gözleri. dudakları. sesi, hareketleri belleğimize kazınmıştır ve bize gerçek dostluk içinde kendimizi dile getirme güveni veren gizli bir şifredir. Dostluğun bambaşka bir tadı vardır. Kimi zaman dostluk bağının kırılgan yü- zeyine kumlar yapışır. İşte o zaman üzüntü ve zorluklar ortaya çıkar. O dö- nemde şöyle düşünür insan: "Aman. o olmadan da ben pekâlâ başımın çaresine bakarım." Hiç de öyle olmaz ama; bir sü- re sonra sevimsiz, akla ziyan bir özlem duygusu değişik biçimlerde kendini his- settinr: Zaman zaman açıktan açığa. za- man zaman daha dikkatli. Şimdi.. bağımızı yeniliyoruz. önemli olan 'öz'ü korumak. Bunu vurgular, bazı şeylerin üstüne sünger çeker ve her şeyi yeniden düzene koyarız. Sonuç belli ol- maz: Daha iyi. daha köıü ya da eskisi gibi. Çünkü dostluk hiçbir zaman söz vermelere, taahhütlere bağlı değildir. Ne zamana bağlıdır ne de mekâna. Bir nok- tanın dışında dostluk kesinlikle bir şey talep etmez: Dostluk. 'dürüstlük' gerek- tırir. Tek ama çetin bir talep... Yaşamı, dostluğu ve yazdıklarıyla be- nim için hep bir "dürüstlük' örneği olan Tezer Özlü'nün. ölümünün altıncı vılın- Yıl 1973. Tezer Özlü, heniiz tki aylık kızı Deniz ile... da bana du> urduklarını yazarken bir v ü- rek kıskacı da mengenesini sıktıkça sı- kıyor. Not defterimden: "Tezer. 18 şubatta Zürih"te öldü. 25 şubatta Bebek'ten Aşi- yan'a gıdiyor. Çelik tencere kapağı gibi bir gün. Renksiz. soğuk. yağmurlu. Ama asıl yağmıır bizim içimize yağıyor." Gerçi. yağmuru hep sevmışti Tezer: ıç dünyasıyia bağdaşan bir havaydı. Ama soğuk. kapalı W hava mı. asla. Güneş. yaz. deniz. sevdiği, özlediği insanlar ve kıtaplar olsundu ona. Yüreğivle dünyayı kucaklayan. bütün direncini kendi kay- nağından alan ve hiçbir zaman yaşamın kıvısında kalmavan bırkışiliği vardı. Ya- şamın sonunu gencecik bir kızken baş- langıç yapmıştı v a kendisıne; deliliğin de- rin boyutlarını. "akıl ve delilik' arasın- daki o incecik çizgiv i de işte taa o zaman- lar aşmıştı. 'İnsanca' yaşamın savunucu- suydu ve hepsinden önemlisi de hiçbir za- man hiç kini!>e.v ı aldatmamış. valansız bir insandı Te/er Özlü. Bütün anlamlarda "dürüst' bir insan... Edebiyalın aşk, acı. çelişkı, gözyaşı. in- tihar dolu uçsuz bucaksız >aşamı hep kendine çekmişti Tezer'i. Gizli duvgula- rın büyük ustaları: Svevo. Pavese. VVeiss. Kafka, Beckett, Dostoyevski. Rimba- ud... Yaşamın \e gerçeğin karşılığını kendi- sivle ve yazdıklanyla yaratmaya çalış- mıştı Tezer Özlü. Eski Bahçe. Çocuklu- ğun Soğuk Geceleri ve Yaşamın Ucuna Yolculuk da. dünyanın insanı kör eden acımasızlığı karşısında yüreğini sımsıcak tutabilmeyi başarmış bir insan tarafın- dan >azılabilirdi ancak: yalnızca Tezer Özlü larafından. Tezer'in bu üç kitabıyla. Almanca ola- rak vazdığı ve ölümünden sonra ablası Sezer Duru'nun dilimize çevirdiği "Kalan- lar" adıyla yayımlanan kitabı da onu. "Bir yazarın saklayacağı hiçbir şev ola- maz" ınancıvla yazdığından olmaİı. yü- reğinin veaklınınderinliklerini.cennetlc- rini. cehennemlerini. çocukluğunu. genç- lığıni. düşlediklerini. düşlevemediklerini didik didik eden bir kâşif; edebiyatımızda da Türkçeyi en iyi kullanan yazarlar- dan biri yapıyordu. Yokuşlu sokaklarda yaşadı: Molla Ba- >ın. Sara> Arkası. C\ez Çıkmazı. Yaşa- mı •gitmek' olarak algılıyordu: tren istas- yonlannıdasevdi. Eski zamanların tenha yerlerini de. Akdeniz"i de. Boğaz'da karidesli. sala- talı. balıklı ziyafetleri. fırında ayva ve baklavayı. Tarkovski'yi. Mimar Sinan'ı. Mozart"ı. Picasso"yu. çınar ağacını. gülü. nergisi ve daha pek çok şe>i de sevdi. İki bin yüz doksan bir gündür Aşiyan'da: pembe mermer taşının üstünde TEZER ÖZLÜ 1943-1986 yazılı bir tepecikie yatıyor. Son söz: Sevdiğimiz insanlar kadar ışı- ğımız var. O ışıklar da söndükçe içimizde birverlerkararı>or. Issızlaşıyoruz. Seni özlüyoruz Tezer: o sımsıcak. dürüst arkadaşlığını. Aksayan bir şey var: ölüm. evet. Kedibalığı gibi aezı. Turgut Özakman'm Fehim Paşa Konağı Kenter Tiyatrosu'nda sahneleniyor Hafiye Paşa'nın gülünç yaşamıNALAN MANYASLI (İstanbul) - Bundan 10 yıl kadar önce bir akşam, Yıldız Kenter, Hakan Altıner'i arayarak jürisinde bulunduğu bir oyun yarışmasına rumuz ile yollanan yapıtların birini okumasını ve yazannı tahmin etmesini ister. Altıner. "r-ehim Paşa Konağı" adını taşıyan oyunu bir gecede okur. Yazarı- nın ise Haldun Taner ya da Turgut Özak- man olabileceğıni söyler. Aradan yıllar geçer. Kent Oyuncuları. Turgut ÖzakmâVın "Fehim Paşa Ko- nağı"nı sahnelemek ıçın birkaç girışimde bulunurlarsa da yapıtı sahnelemeleri ger- çekleşmez. 30. yıllannı kutladıkları 1991 -92 sezonunda ise yerli oyun. kaliteli güldürü. kalabalık kadro gibi nitelikleri toplayan bir oyun ararken. yine su yüzü- ne çıkıverir "Fehim Paşa Konağı." Şehir Tiyatrolan sanatçısı Hakan Altıner'in konuk yönetmen olarak hazırladığı oyunda Müşfik Kenter, Şükran Güngör. Hakan Gerçek ve Devlet Tjvatrolan"- ndan Haluk Kurdoğlu ağırlıkh rolleri. Mehmet Birkiye. Murat Sarı. Tuna Or- han, Kemal Okur. Cengiz Özek, Kadriye Kenter, Asıl Altıner, Gülsüm Soydan, Çiçek Dilligil Gerçek ve Kerem Atabe- yoğlu diğer karakterleri üstlenivorlar. Müzik direktörlüğünü Ruhi Ayangil"in üstlendiği oyunun canlı orkestrası ise Melissa Kenter, Binnaz Başar. Güna> Çelik ve Hüseyin Tuncel'den oluşuyor. "•Bir Şehnaz Oyun"." Resimli Osmanlı Tarihi". "Sarıpınar 1914" gibi oyunla- nnda tarihi karikatürize eden Turgut Özakman, bu kez dc yaşamış bir ka- rakteri, Fehim Paşa'yı sunuyor izleyici- ye. 1873-1908 yılları arasında yaşayan. Abdülhamit'in süt kardeşinin oğlu ol- ması nedeniyle yönetim ile iyi ılişkiler ku- ran Fehim Paşa. dönemın hatiyelerinin başı idi. Turgul Özakman. yaşamı 35 yaşında Bursa'da linç edilerek sona eren Fehim Paşa'nın bu trajedisinden söz et- miyor oyunda, Paşanın yaşamında ko- mediye vaıkın olan olavlan ele almakla yetiniyor. "Fehim Paşa Konağı". halen Şehir Ti- vatrolan'nda sahnelenmekte olan ıki onunla. Hakan AUıner"in yönettiğı "Ödüller Kimin?" ve Başar Sabuncu"- nun sergiledıği "Hüzünlü Bir Komedı" ılc kimi benzerlikler gösterivor. Altıner. Curie'lerin vaşamını komedi diliyle anla- tan ""Ödüller Kimin°"de tiplemelere sadık kaldığını. Kenter"lerdeki oyunda ise karakterleri karikatürize etmekten kaçındığmı söşlüyor. "Fehim Paşa Ko- nağı"nın. "Hüzünlü Bir Komedi" ile olan benzerlikleri, Abdülhamit dönemi- ni ele alması ve sahnede orkestra kullanıl- masına dayanıyor. oyunun müzikleri ise Ruhi Ayangil'in araştırmaları ile bu- lunan otantik Meşrutivel marşı. Kara- göz müziğı ve ortaoyununun açılış müzi- ğindcn oluşuyor. Hakan Alııner, sürekli dört a>rı me- kan gerektiren ve kısalı uzunlu birçok episoddan oluşan oyunda illüzyonun bo- zulmaması için mekânlan sahneye baş- tan yerleştıriyor. oyunun sonuna dek gö- rüntü değişmiyor. Işığın da vardımıyla mekân farkhlı'kları beürginleşirken or- kestranın bulunduğu bölüm de beşınci mekânı oluşturuyor. Hakan Altınerin yönettiği Fehim Paşa Konağı yenlerin o dönemden izler bulacağı bir çalışma. eski İstanbul'u ve kültürünü özle- Uzuncaburç'u antik Olba'ya dönüştürmek için haziran ayında yapılacak belediye seçimleri bekleniyor Olba geçmişte 6 mutluluk ülkesfydi UFUK TEKİN (Silifke) - "Selev- koslar zamanında kentin adı Ol- ba'ymış. Romalılar daha sonra kente Dlocesares adını vermiş- ler. Zeus tapmağmı dönemin ile- ri gelenlerinden Selevkos Niktör yaptırmış. Aslında bu bölge bir süre Hititlerin etkisinde de kal- mış. Arkeologlara göre..." Silifke'den. 30 kilometre kuzeydeki Uzuncaburç'a gitmek için yola çıktığı- mızda köy muhtarının "tarıh dersi" vere- ceği dünyada aklımıza gelmezdi. Ayrıntı- lara inmesi bir yana, ezberine aldığı antik Olba kentinin tarihi için arada bir yorum yapışına da tanık oluyorduk. 2 bin >ıl ön- cekilerin, bugünkülerden daha kararlı olduğunu söylüyordu muhtar Veli Yıl- maz. Muhtann söylediğinin. en azından bir yanıyla doğru olduğunu görmeraiz fazla uzun sürmedi. Sami Gürtürk'ün "Silifke Tarihi"nde anlattığma göre Uzuncaburç, antik adı>- la Olba tam 2 bin yıllık bir geçmişe sahip. Yüzlerce dönüm alana yayılmış bir uy- garlık abidesi gibi. tam 2 bin küsur yıîa dayanmış. Bu denli dayanıklı oluşunun karşılığmı bolca alıyor turistlerden. "Biz- ler' o denli farkında olmasak da Uzunca- burç'un öneminin, 'onlar" her şeyi görü- yorlar. Muhtar Veli Yılmaz söylüyor: "Kışın fazla gelen olmaz. Ama ilkba- harda başlar. sonbahara kadar akın cderler. Bir kafilede 500 kişinin birden geldiğini gördüm. Sabahtan akşama dek Antik adı Olba olan Silifke'deki L zuncabure'un suyu bitti. girmedik delik bırakmazlar. Geçen >ıl. arada göremediklerimiz hariç 35-40 bin kişi geldi. her biri bin liradan 35-40 mil- yon para bıraktı." Uzuncaburç'la antik Olba kelimenin tam anlamıyla iç içe. Bır evin hemen ar- kasında Zeus, Romalıların deyişiyle Jü- pıter tapınağının sütunları yükseliyor. Biraz ilerde köy kahvesi var, o da Olba'- ya 3 girişli takın hemen ardına düşüyor. Kültür Bakanlığı, eskiyle yeninin bu den- li iç ıçeliğinin. tarihe verebileceği zaran düşünerek bazı yapılan yıktırmış. Muh- tar da kövlüler de karşılığını aldıklan için, yıkıma sevinmişler aslında. Çünkü onlar için tarih demek biraz da ekonomi aslında. Uzuncaburç'a ulaşım. 30 kilometrelik yolun tamamının asfalt oluşu yüzünden çok rahat. Yol. vokuş yukarı da olsa. en çok 45 dakikada Uzuncaburç'a varmak mümkün. Olba, Selevkoslann dilinde 'Mutluluk- lar Ülkesi' demek. Muhtar Veli, lafınbu- rasında derin bir iç geçiriyor. "O" diyor. konuşması biraz kinayeli. "cskiden mut- luluklar ülkesiymiş. Uzuncaburç şimdi Kerbela." Muhtar, söylediğini kanıtla- mak istercesine elvyle üzerinde WC yazılı yapıyı işaret ediyor. "Bu" diyor 'süs. giren girdiğine pişman. çünkü su yok." Dokunmamıza hiç gerek yok. Söz yine muhtar Veli'nin: "Romalılar tam 50 kilometre uzaklık- taki Aksuvat'tan Olba'ya su getirilebil- mişler. Dile kolay onbinlerce kayanın üzerini oymuşlar. kanal şekline dönüş- türmüşler ve cazibeyle su getirmişler Ol- ba'ya. DSİ de uğraşıyor su getirmek için ama ortada bir şey yok daha." Uzuncaburç 2177 nüfuslu büyük bir köv. Yabancı turistler hiç gelmese de su. köyde yaşayanlar için gerekli. Bu yüzden Silifke Belediyesi ve DSİ'nin tankerleri >az kış demeden su taşıyorlar Uzanca- burç'a. Uzuncaburç'a dinlenme tesisleri. su deposu ve kafeterya yapılması için bir proje hazırlanmış. Amaç. eski Olba'yı bugüne getirmek, mutluluğu. yani suyu. Uzuncaburç'un eski Olba'ya dönüşebil- mesi için bir şansı var, seçim. Haziran ayında yapılacak belediye başkanlığı se- çimine katılacak her aday. daha şimdi- den. görkemli tapınağı. büvük tiyatrosu. sütunlu >olu. zafer takı. büyük burcu ve daha ayakta kalabilmiş nice eseriyle Uzuncaburç'u 'mutluluklar ülkesi' yap- ma vaadindc bulunuyor. İş. Romalılann 2 bin yıl önce toprak üstünden getirdiği suyu. borularla toprak altından getir- mek. Aksuvat'taki Bcngisu (su damarı). eskiden olduğu gibi bugün de tek şansı "Muıluluklar Ülkesi'nin. Antik Tiyatro'da çökme tehlikesiAA (Antalya) - Yaklaşık 2 bin yıllık Side Antik Tiyatrosu'nun çökme tehli- kesiyle karşı karşıya olduğu bıldirildi. Arkeolog Prof. Dr. Jalc İnan ve statik üzmanlarından alınan bilgi>e göre ti- yatron,un taşıma sistemini oluşturan tonoz ve kemerlerin büyük bölümünde çatlaklar bulunuyor. "Bugüne kadar herhangi bir ciddi onanmdan geçirilmeyen tiyatroda öyle yerler var ki bir yük bindiği anda aşağı iner" diyen uzmanlar, tiyatronun otur- ma yerlerini oluşturan taşlardan birço- ğunun altının boş ve düşebilir durum- da olduğunu bildirdiler. Uzmanlar. statik olarak bclli yerle- rinde çok büvük zavıflamalar olan ti- yatronun konser. tiyatro gibi toplu et- kinliklerdc kullanılmaya devam edil- mesi durumunda. her an bir çökme olayının vaşanabileceğini kaydettiler. Tiyatronun yükû çok MS 2. yüzvılda Antoninuslar döne- minde yapılan antik tiyatronun büyük bir onarım vc restorasyondan geçiril- mesi gerektiğinı bildiren uzmanlar. ti- yatroyu bekleyen tehlikeyi şöyle özet- lediler: "Tiyatroya toplu gösterilerde 3-5 bin kişi alınıyor. Tiyatrodaki en zayıf yerlerden biri. tepe noktası vc yığılma da burada oluyor. Tepede vükleme olunca. taşlar öne yürüyor. Bu yüzden tiyatroda toplu elkinliklcr yapılmama- sı gerekır. Bövlesine zayıf durumda bulunan ti- yatroda etkınlıkler >apılmasına karşı olduğunu belirten Prof. Dr. Jale İnan ise şöyle konuştu: "Tiyatronun birçok bölümü çökmek tehlikesi göslerijor. Birçok taşın altı boş. Öyle ki >ürümek bile tehlikeli. Bu nedenle gösteriler va- pılması sağlıklı değil. Geçen yıl tiyatro- da sirk gösterisi yapılması ise büyük bır sorumsuzluktu. Ben antik tiyatro- ların gösteri amacıvla kullanılmasına karşı değilim. Ancak tüm önlemleralı- nıp arkeolog ve mimarlardan oluşan bir restorasyon ekibinin onarım yap- musından sonra kullanılmalılar." Uzmanlar. İstanbul Teknik Üniver- sitesi Mımarlık Fakültcsi Statik Bölü- mü Öğretım Üyesi Prof. Dr. Müfit Yo- rulmaz tarafından, 1983 yıhnda "Sidc Antik Tivatrosu'nda Taşıyıcı Sistem Bozulmaları ve İvedı Önlemlcr" başlıklı bir rapor hazırlanarak Kültür Bakanlığı'na sunulduğunu belirtliler. Raporun 9 vıl boyunca dikkate alı- nmadığını belirten uzmanlar, 1991 so- nunda. projenin valnız çok ufak bir bo- lümünün u>gulandığına dıkkat çekc- rek bu projenin uygulanmasına hcmcn geçılmcsı gerektiğini sövlediler. IV. tstanbul Kısa Film GünleriKültür Semsi - İFSAK ve Istanbul Fransız Kültür Merkezi işbirliği ile dü- zenlenen IV. Uluslararası Tstanbul Kısa Film Günleri 2 mart pazartesi günü başlıyor. 6 mart cuma gününe ka- dar I5.3O-21.OO saatleri arasında ger- çekleştirilecek film gösterilerinin ar- dından 7 mart cumartesi günü 12. İFSAK Kısa Film Yanşması ödül tö- reni ve kısa fılmin sorunlannın tartışı- lacağı bir panel düzenlenecek. Kısa film günleri geçen yılki yoğun ilgi göz önüne alınarak bu yıl Fransız Kültür Merkezi'nin yanı sıra Alman Kültür Merkezi'nin Tünel'deki Teuto- nia Salonu'nda da gerçekleştirilecek. IV. Uluslararası istanbul Kısa Film Günleri'ne bu yıl ABD, Almanya, Avuşturya, Fransa, Hollanda.İngiltc- re, İspanya, İsveçjsviçre. Japonya, Macaristan ve Türkiye katıhyor. 7 mart cumartesi günü gerçekleştiri- lecek olan paneli Hilmi Etikan yönete- cek.Panele konuşmacı olarak Alman- ya'dan Thornas Balkenhol, Türkiye'- den Lütfı Özalay, Azerbeycan'dan Kâmij Ogly. Fransa'dan Diane Bert- rand.İspanya'dan Daniel Muzila, İngiltere'den Richard Philpott ve Ma- caristan'dan Ferenc Mikelas katıla- cak. İFSA'ın 13. Ulusal Kısa Film Yan- şması sonuçlan da belirlendi. Sınema dalında Mustafa Altıoklar Ayak Sesle- ri ile 'en iyi film' ödülünü, Lapsus ile 'başan ödülü'nü alırken,Taner Akvar- dar, Zifaf, Doğrular ve Naklen Yayın Arabalan ile 'özendirme ödülü'nü ka- zandı. Video dalında ise Füsun Akay Sıfır'la 'en İyi film', Mustafa Altıoklar Agoni ile 'başan.ödülü\Birand Kaya Fare, Ethem Özgüven Ot,O ktay Güzeloğlu İnsan, Mustafa Ünal,Gece- nin Tılsımı adlı çahşmalan ile 'özendir- me ödülleri' ve Duran Dolu Yön ile "jüri özel ödülü'nü aldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle