Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
E5ŞUBAT1992SALJ CUMHURİYET SAYFA
KÜLTÜRSANAT 13
Şiip yanşması
• TRABZON (AA)- "Kıyı" adlı
cültür:
sanat dergisi, Trabzonlu şair
Sabi Üçünçüoğlu anısına şiir yanşması
iüzenledi Üçüncüoğlu'nunanısını
^aşatmak ve yazınımıza yeni adlar. yeni
yapıtlar kazandırmak amacıyla
düzenlenen yanşmaya ocak
1 991-temmuz 1992tarihleriarasında
birincibasımıyapılankiıaplarile
basılmayahazırşiirdosyalan
katılabilecek. Yanşmanın birincisine 1
milyon 800 bın lira, ikincisine 800 bin
lira, üçüncüsüne ise 500 bin lira para
ödülü ile birer plaket verilecek. Son
katıltm tarihi 15 temmuH olan
yanşmanın sonuçları 28 ağustosta
açıklanacak.
Sanatçı Arslan öldü
• AA (tstanbul) - Tiyatro sanatçısı,
Fılm yapımcısı ve yönetmeni Muzaffer
Arslan öldü. 1921 yıhnda lzmir'de
doğan Arslan, edebiyat fakültesinde
öğrenciyken Marcel Pagnol'un 'Caz*
isimli eserinde ilk kez sahneye çıkmış,
daha sonra 1945 yıhnda tstanbul Şehir
Tiyatrolan'na oyuncu olarak ginnişti.
1960'a kadar çok sayıda oyunda rol
alan Arslan'ın oynadığı önemli piyesler,
Cyrano de Bergerac, Julius Ceasar,
Köyde Bir Ay, Bir Yaz Gecesi Rüyası ve
tki Centilmen. Kendisi gibi emekli
Şehir Tiyatrosu sanatçısı Fatma Arslan
(Andaç) ile evli olan Arslan, Ankara
Ekspresi, Zulüm, Ayşecik serileri gibi
filmlere de imzasını atmıştı. Muzaffer
Arslan'ın cenazesi 26 şubat çarşamba
günü Şehir Tiyatrolan Harbiye Muhsin
Ertuğrul Sahnesi'nde düzenlenecek
törenin ardından, Teşvikiye Camisi'nde
kılınacak öğle namazından sonra
Zincirlikuyu Mezarhğı'nda toprağa
verilecek.
İngiliz bilimciler Rize'de
• FINDIKLI(AA)-İngilizProfesör
Christopher Mann ve Macar asıllı eşi
TürkologİldikoHann, Rize'ninvaşam
ve kültiir tarzını inceliyorlar. Milli
Eğitim Bakanlığı ileCambridge
Üniversitesi'nin işbirliği çerçevesinde
Rize'ye gelen Cambridge Üniversitesi
Antropoloji Anabilim Dalı Profesörü
Christopher Hann. eşı Ildiko Hann ile
birlikte 7 ay süreyle araştırmalarını
sürdüreceklerini bildirdi. Prof. Hann.
AAmuhabirineşunlarısöyledi:"Daha
öncede 1983 ve 1988yıllannda Rize'ye
gelerekçay konusunda araştırma yaptık
ve bunu kitap haline getirdik. Bu kez
Rize'nin antropolojik ve folklorik
incelemelerini ve araştırmalannı
yapıyoruz. Bu araştırmalanmız 7 ay
sûrecek."
Tezer Özlü ölümünün 6. yıhnda perşembe günü Atatürk Kitaplığı'nda anılacak.
Seni çok özlüyoruz Tezer Özlü
Müzik şoleni
• tstanbul Haber Servisi - 1985
yıhnda Ataköy İmar ve Kültür
Demeği'ne bağlı olarak musiki
çahşmalarını sürdüren ve 1989 yıhnda
Bakırköy Musiki Derneği adını alan
kuruluşun konseri, geçen cumartesi
günü Yeşilköy'de açılan Beşiktaş spor
tesislerinde yapıldı. Seçkin
sanatçüann, yazarların ve konukların
katıldığı gecede derneğin kuruluşunda
emeği geçen şair-bestekâr-şef Orhan
Kızılsavaş'ın eserlerine yer verildi.
Suatti fotoğraflan
• CUMHURİYET (Ankara) - ODTÜ
Sualtı Topluluğu tarafından bu yıl
dördüncüsü yapılan •"Ulusal Sualtı
Fotoğraflan Yarışması" Fransız Kültür
Merkezi'ndesergilenmeye başladı. Geniş
açı ve yakın çekım dallarında yapılan
yanşmada dereceye gıren yapıtlar. sualtı
fotoğrafçıları ve balıkadamlardan
oluşanjüri tarafından belirlendi. Buna
göre geniş açı dalında birinciliği ""Çıkış"
adlı yapıtıyla Gökhan Türe aldı.
İkinciliğe ise yine GökhanTüre'nin
"Star-1" v e "Karanlık Şövalyesi'" isimli
yapıtlan değer görüldü.
Yakın çekim dalında ise birinci ve
ikinciliği Zafer Kızılkaya'nın "My
Dream". "Gecenın Çiçeği" üçüncülüğü
de Elvan Türe'nin "Bonibon" adlı yapıtı
seçildi. Anadolu kıyılan ve iç sularda
çekilen fotoğrafiar Ankara'dan sonra
Izmir ve İstanbul'da sergılenecek. 46
yapıtın yer aldığı sergi Ankara'da 28
şubata kadar gezilebilecek.
Tiyatro yapıtlan
• Kültür Senisi - Yapı Kredi, Kazım
Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi ile
başlatıp "daha önce Türkçeye hiç
çevrilmemiş ve eksikliği duyulan evrensel
yapıtlann dilimize kazandırılması"
amacıyla devam etürdiği yay ınlarına bir
yenisini daha ekleyerek şimdi de
"Yaşayan Drama Tiyatro Yapıtlan
Dizisi"ni Türk okurlanna sunuyor.
BiHndiği gibi Yapı Kredi. 1990 ve 1991
yıllannda Türk Tiyatrosu'na katkıda
bulunmak amacıy la Tiyatro Stüdyosu
topluluğu ile işbirliği yaparak Harold
Pinter'ın"Aldatma" ve Ken Russel'ın
"Kan Kardeşleri" oyununun
gerçekleşmesini ve tiyatroseverlere
sunulmasınısağlarnıştı.
Yapı Kredi yetkılilei
1
. bııdizinin
"Çağdaş Türk". "Çafdaş Yabancı" ve
"Klasik Oyunlar" ile' Kuramsal
Tiyatro" türlerinde \e daha önce
Türkçedehiçyayımlanmaır;';
yapıtlardanoluşacağınıbelmiyorlar.
Venlen bilgiye göre belirlenen türlerden
birer yapıt. "her ay bir kitap düzeniyle"
yayımianacak.
FATMA ORAN (İstanbul) - Insan
anılanyla konuşamıyor. Tezer
Özlü'yü anlatmayı denerken an-
ladım bunu ve Tezer'in adı, yi-
tirdiklerimizle birlikte artık söz-
lüklerde kalan bir tanımı
çağrıştırdı bana: "Dostluk".
Dostluk, tıpkı aşk gibi son derece kes-
kin görüşlüdür; özü açıkyürekliliği ve
gerçeğe duyulan tutkuyu kapsar. Dostu-
muzun yüzünü görmek ya da sesini duy-
mak. onunla en incitici, en önemli şeyler-
den söz etmek, dostumuzun düşünme
yürekliliğini kendinde bile güçlüklc bula -
bildiği şeyi bize itiraf ettiğini işitmek gön-
lümüzü ferahlatır. Dostlukta çoğu kc/
bir duyarlılık dokusu vadır. Dostumu-
zun görünüşü, yüzü. gözleri. dudakları.
sesi, hareketleri belleğimize kazınmıştır
ve bize gerçek dostluk içinde kendimizi
dile getirme güveni veren gizli bir şifredir.
Dostluğun bambaşka bir tadı vardır.
Kimi zaman dostluk bağının kırılgan yü-
zeyine kumlar yapışır. İşte o zaman
üzüntü ve zorluklar ortaya çıkar. O dö-
nemde şöyle düşünür insan: "Aman. o
olmadan da ben pekâlâ başımın çaresine
bakarım." Hiç de öyle olmaz ama; bir sü-
re sonra sevimsiz, akla ziyan bir özlem
duygusu değişik biçimlerde kendini his-
settinr: Zaman zaman açıktan açığa. za-
man zaman daha dikkatli.
Şimdi.. bağımızı yeniliyoruz. önemli
olan 'öz'ü korumak. Bunu vurgular, bazı
şeylerin üstüne sünger çeker ve her şeyi
yeniden düzene koyarız. Sonuç belli ol-
maz: Daha iyi. daha köıü ya da eskisi
gibi. Çünkü dostluk hiçbir zaman söz
vermelere, taahhütlere bağlı değildir. Ne
zamana bağlıdır ne de mekâna. Bir nok-
tanın dışında dostluk kesinlikle bir şey
talep etmez: Dostluk. 'dürüstlük' gerek-
tırir. Tek ama çetin bir talep...
Yaşamı, dostluğu ve yazdıklarıyla be-
nim için hep bir "dürüstlük' örneği olan
Tezer Özlü'nün. ölümünün altıncı vılın-
Yıl 1973. Tezer Özlü, heniiz tki aylık kızı Deniz ile...
da bana du> urduklarını yazarken bir v ü-
rek kıskacı da mengenesini sıktıkça sı-
kıyor.
Not defterimden: "Tezer. 18 şubatta
Zürih"te öldü. 25 şubatta Bebek'ten Aşi-
yan'a gıdiyor. Çelik tencere kapağı gibi
bir gün. Renksiz. soğuk. yağmurlu. Ama
asıl yağmıır bizim içimize yağıyor."
Gerçi. yağmuru hep sevmışti Tezer: ıç
dünyasıyia bağdaşan bir havaydı. Ama
soğuk. kapalı W hava mı. asla. Güneş.
yaz. deniz. sevdiği, özlediği insanlar ve
kıtaplar olsundu ona. Yüreğivle dünyayı
kucaklayan. bütün direncini kendi kay-
nağından alan ve hiçbir zaman yaşamın
kıvısında kalmavan bırkışiliği vardı. Ya-
şamın sonunu gencecik bir kızken baş-
langıç yapmıştı v a kendisıne; deliliğin de-
rin boyutlarını. "akıl ve delilik' arasın-
daki o incecik çizgiv i de işte taa o zaman-
lar aşmıştı. 'İnsanca' yaşamın savunucu-
suydu ve hepsinden önemlisi de hiçbir za-
man hiç kini!>e.v ı aldatmamış. valansız bir
insandı Te/er Özlü. Bütün anlamlarda
"dürüst' bir insan...
Edebiyalın aşk, acı. çelişkı, gözyaşı. in-
tihar dolu uçsuz bucaksız >aşamı hep
kendine çekmişti Tezer'i. Gizli duvgula-
rın büyük ustaları: Svevo. Pavese. VVeiss.
Kafka, Beckett, Dostoyevski. Rimba-
ud...
Yaşamın \e gerçeğin karşılığını kendi-
sivle ve yazdıklanyla yaratmaya çalış-
mıştı Tezer Özlü. Eski Bahçe. Çocuklu-
ğun Soğuk Geceleri ve Yaşamın Ucuna
Yolculuk da. dünyanın insanı kör eden
acımasızlığı karşısında yüreğini sımsıcak
tutabilmeyi başarmış bir insan tarafın-
dan >azılabilirdi ancak: yalnızca Tezer
Özlü larafından.
Tezer'in bu üç kitabıyla. Almanca ola-
rak vazdığı ve ölümünden sonra ablası
Sezer Duru'nun dilimize çevirdiği "Kalan-
lar" adıyla yayımlanan kitabı da onu.
"Bir yazarın saklayacağı hiçbir şev ola-
maz" ınancıvla yazdığından olmaİı. yü-
reğinin veaklınınderinliklerini.cennetlc-
rini. cehennemlerini. çocukluğunu. genç-
lığıni. düşlediklerini. düşlevemediklerini
didik didik eden bir kâşif; edebiyatımızda
da Türkçeyi en iyi kullanan yazarlar-
dan biri yapıyordu.
Yokuşlu sokaklarda yaşadı: Molla Ba-
>ın. Sara> Arkası. C\ez Çıkmazı. Yaşa-
mı •gitmek' olarak algılıyordu: tren istas-
yonlannıdasevdi.
Eski zamanların tenha yerlerini de.
Akdeniz"i de. Boğaz'da karidesli. sala-
talı. balıklı ziyafetleri. fırında ayva ve
baklavayı. Tarkovski'yi. Mimar Sinan'ı.
Mozart"ı. Picasso"yu. çınar ağacını. gülü.
nergisi ve daha pek çok şe>i de sevdi. İki
bin yüz doksan bir gündür Aşiyan'da:
pembe mermer taşının üstünde TEZER
ÖZLÜ 1943-1986 yazılı bir tepecikie
yatıyor.
Son söz: Sevdiğimiz insanlar kadar ışı-
ğımız var. O ışıklar da söndükçe içimizde
birverlerkararı>or.
Issızlaşıyoruz. Seni özlüyoruz Tezer: o
sımsıcak. dürüst arkadaşlığını. Aksayan
bir şey var: ölüm. evet. Kedibalığı gibi
aezı.
Turgut Özakman'm Fehim Paşa Konağı Kenter Tiyatrosu'nda sahneleniyor
Hafiye Paşa'nın gülünç yaşamıNALAN MANYASLI (İstanbul) - Bundan 10 yıl kadar önce bir akşam,
Yıldız Kenter, Hakan Altıner'i arayarak jürisinde bulunduğu bir
oyun yarışmasına rumuz ile yollanan yapıtların birini okumasını
ve yazannı tahmin etmesini ister.
Altıner. "r-ehim Paşa Konağı" adını
taşıyan oyunu bir gecede okur. Yazarı-
nın ise Haldun Taner ya da Turgut Özak-
man olabileceğıni söyler.
Aradan yıllar geçer. Kent Oyuncuları.
Turgut ÖzakmâVın "Fehim Paşa Ko-
nağı"nı sahnelemek ıçın birkaç girışimde
bulunurlarsa da yapıtı sahnelemeleri ger-
çekleşmez. 30. yıllannı kutladıkları
1991 -92 sezonunda ise yerli oyun. kaliteli
güldürü. kalabalık kadro gibi nitelikleri
toplayan bir oyun ararken. yine su yüzü-
ne çıkıverir "Fehim Paşa Konağı." Şehir
Tiyatrolan sanatçısı Hakan Altıner'in
konuk yönetmen olarak hazırladığı
oyunda Müşfik Kenter, Şükran Güngör.
Hakan Gerçek ve Devlet Tjvatrolan"-
ndan Haluk Kurdoğlu ağırlıkh rolleri.
Mehmet Birkiye. Murat Sarı. Tuna Or-
han, Kemal Okur. Cengiz Özek, Kadriye
Kenter, Asıl Altıner, Gülsüm Soydan,
Çiçek Dilligil Gerçek ve Kerem Atabe-
yoğlu diğer karakterleri üstlenivorlar.
Müzik direktörlüğünü Ruhi Ayangil"in
üstlendiği oyunun canlı orkestrası ise
Melissa Kenter, Binnaz Başar. Güna>
Çelik ve Hüseyin Tuncel'den oluşuyor.
"•Bir Şehnaz Oyun"." Resimli Osmanlı
Tarihi". "Sarıpınar 1914" gibi oyunla-
nnda tarihi karikatürize eden Turgut
Özakman, bu kez dc yaşamış bir ka-
rakteri, Fehim Paşa'yı sunuyor izleyici-
ye. 1873-1908 yılları arasında yaşayan.
Abdülhamit'in süt kardeşinin oğlu ol-
ması nedeniyle yönetim ile iyi ılişkiler ku-
ran Fehim Paşa. dönemın hatiyelerinin
başı idi. Turgul Özakman. yaşamı 35
yaşında Bursa'da linç edilerek sona eren
Fehim Paşa'nın bu trajedisinden söz et-
miyor oyunda, Paşanın yaşamında ko-
mediye vaıkın olan olavlan ele almakla
yetiniyor.
"Fehim Paşa Konağı". halen Şehir Ti-
vatrolan'nda sahnelenmekte olan ıki
onunla. Hakan AUıner"in yönettiğı
"Ödüller Kimin?" ve Başar Sabuncu"-
nun sergiledıği "Hüzünlü Bir Komedı"
ılc kimi benzerlikler gösterivor. Altıner.
Curie'lerin vaşamını komedi diliyle anla-
tan ""Ödüller Kimin°"de tiplemelere
sadık kaldığını. Kenter"lerdeki oyunda
ise karakterleri karikatürize etmekten
kaçındığmı söşlüyor. "Fehim Paşa Ko-
nağı"nın. "Hüzünlü Bir Komedi" ile
olan benzerlikleri, Abdülhamit dönemi-
ni ele alması ve sahnede orkestra kullanıl-
masına dayanıyor. oyunun müzikleri
ise Ruhi Ayangil'in araştırmaları ile bu-
lunan otantik Meşrutivel marşı. Kara-
göz müziğı ve ortaoyununun açılış müzi-
ğindcn oluşuyor.
Hakan Alııner, sürekli dört a>rı me-
kan gerektiren ve kısalı uzunlu birçok
episoddan oluşan oyunda illüzyonun bo-
zulmaması için mekânlan sahneye baş-
tan yerleştıriyor. oyunun sonuna dek gö-
rüntü değişmiyor. Işığın da vardımıyla
mekân farkhlı'kları beürginleşirken or-
kestranın bulunduğu bölüm de beşınci
mekânı oluşturuyor.
Hakan Altınerin yönettiği Fehim Paşa Konağı
yenlerin o dönemden izler bulacağı bir çalışma.
eski İstanbul'u ve kültürünü özle-
Uzuncaburç'u antik Olba'ya dönüştürmek için haziran ayında yapılacak belediye seçimleri bekleniyor
Olba geçmişte
6
mutluluk ülkesfydi
UFUK TEKİN (Silifke) - "Selev-
koslar zamanında kentin adı Ol-
ba'ymış. Romalılar daha sonra
kente Dlocesares adını vermiş-
ler. Zeus tapmağmı dönemin ile-
ri gelenlerinden Selevkos Niktör
yaptırmış. Aslında bu bölge bir
süre Hititlerin etkisinde de kal-
mış. Arkeologlara göre..."
Silifke'den. 30 kilometre kuzeydeki
Uzuncaburç'a gitmek için yola çıktığı-
mızda köy muhtarının "tarıh dersi" vere-
ceği dünyada aklımıza gelmezdi. Ayrıntı-
lara inmesi bir yana, ezberine aldığı antik
Olba kentinin tarihi için arada bir yorum
yapışına da tanık oluyorduk. 2 bin >ıl ön-
cekilerin, bugünkülerden daha kararlı
olduğunu söylüyordu muhtar Veli Yıl-
maz. Muhtann söylediğinin. en azından
bir yanıyla doğru olduğunu görmeraiz
fazla uzun sürmedi.
Sami Gürtürk'ün "Silifke Tarihi"nde
anlattığma göre Uzuncaburç, antik adı>-
la Olba tam 2 bin yıllık bir geçmişe sahip.
Yüzlerce dönüm alana yayılmış bir uy-
garlık abidesi gibi. tam 2 bin küsur yıîa
dayanmış. Bu denli dayanıklı oluşunun
karşılığmı bolca alıyor turistlerden. "Biz-
ler' o denli farkında olmasak da Uzunca-
burç'un öneminin, 'onlar" her şeyi görü-
yorlar. Muhtar Veli Yılmaz söylüyor:
"Kışın fazla gelen olmaz. Ama ilkba-
harda başlar. sonbahara kadar akın
cderler. Bir kafilede 500 kişinin birden
geldiğini gördüm. Sabahtan akşama dek
Antik adı Olba olan Silifke'deki L zuncabure'un suyu bitti.
girmedik delik bırakmazlar. Geçen >ıl.
arada göremediklerimiz hariç 35-40 bin
kişi geldi. her biri bin liradan 35-40 mil-
yon para bıraktı."
Uzuncaburç'la antik Olba kelimenin
tam anlamıyla iç içe. Bır evin hemen ar-
kasında Zeus, Romalıların deyişiyle Jü-
pıter tapınağının sütunları yükseliyor.
Biraz ilerde köy kahvesi var, o da Olba'-
ya 3 girişli takın hemen ardına düşüyor.
Kültür Bakanlığı, eskiyle yeninin bu den-
li iç ıçeliğinin. tarihe verebileceği zaran
düşünerek bazı yapılan yıktırmış. Muh-
tar da kövlüler de karşılığını aldıklan
için, yıkıma sevinmişler aslında. Çünkü
onlar için tarih demek biraz da ekonomi
aslında.
Uzuncaburç'a ulaşım. 30 kilometrelik
yolun tamamının asfalt oluşu yüzünden
çok rahat. Yol. vokuş yukarı da olsa. en
çok 45 dakikada Uzuncaburç'a varmak
mümkün.
Olba, Selevkoslann dilinde 'Mutluluk-
lar Ülkesi' demek. Muhtar Veli, lafınbu-
rasında derin bir iç geçiriyor. "O" diyor.
konuşması biraz kinayeli. "cskiden mut-
luluklar ülkesiymiş. Uzuncaburç şimdi
Kerbela." Muhtar, söylediğini kanıtla-
mak istercesine elvyle üzerinde WC yazılı
yapıyı işaret ediyor. "Bu" diyor 'süs. giren
girdiğine pişman. çünkü su yok."
Dokunmamıza hiç gerek yok. Söz yine
muhtar Veli'nin:
"Romalılar tam 50 kilometre uzaklık-
taki Aksuvat'tan Olba'ya su getirilebil-
mişler. Dile kolay onbinlerce kayanın
üzerini oymuşlar. kanal şekline dönüş-
türmüşler ve cazibeyle su getirmişler Ol-
ba'ya. DSİ de uğraşıyor su getirmek için
ama ortada bir şey yok daha."
Uzuncaburç 2177 nüfuslu büyük bir
köv. Yabancı turistler hiç gelmese de su.
köyde yaşayanlar için gerekli. Bu yüzden
Silifke Belediyesi ve DSİ'nin tankerleri
>az kış demeden su taşıyorlar Uzanca-
burç'a.
Uzuncaburç'a dinlenme tesisleri. su
deposu ve kafeterya yapılması için bir
proje hazırlanmış. Amaç. eski Olba'yı
bugüne getirmek, mutluluğu. yani suyu.
Uzuncaburç'un eski Olba'ya dönüşebil-
mesi için bir şansı var, seçim. Haziran
ayında yapılacak belediye başkanlığı se-
çimine katılacak her aday. daha şimdi-
den. görkemli tapınağı. büvük tiyatrosu.
sütunlu >olu. zafer takı. büyük burcu ve
daha ayakta kalabilmiş nice eseriyle
Uzuncaburç'u 'mutluluklar ülkesi' yap-
ma vaadindc bulunuyor. İş. Romalılann
2 bin yıl önce toprak üstünden getirdiği
suyu. borularla toprak altından getir-
mek. Aksuvat'taki Bcngisu (su damarı).
eskiden olduğu gibi bugün de tek şansı
"Muıluluklar Ülkesi'nin.
Antik
Tiyatro'da
çökme
tehlikesiAA (Antalya) - Yaklaşık 2 bin yıllık
Side Antik Tiyatrosu'nun çökme tehli-
kesiyle karşı karşıya olduğu bıldirildi.
Arkeolog Prof. Dr. Jalc İnan ve statik
üzmanlarından alınan bilgi>e göre ti-
yatron,un taşıma sistemini oluşturan
tonoz ve kemerlerin büyük bölümünde
çatlaklar bulunuyor.
"Bugüne kadar herhangi bir ciddi
onanmdan geçirilmeyen tiyatroda öyle
yerler var ki bir yük bindiği anda aşağı
iner" diyen uzmanlar, tiyatronun otur-
ma yerlerini oluşturan taşlardan birço-
ğunun altının boş ve düşebilir durum-
da olduğunu bildirdiler.
Uzmanlar. statik olarak bclli yerle-
rinde çok büvük zavıflamalar olan ti-
yatronun konser. tiyatro gibi toplu et-
kinliklerdc kullanılmaya devam edil-
mesi durumunda. her an bir çökme
olayının vaşanabileceğini kaydettiler.
Tiyatronun yükû çok
MS 2. yüzvılda Antoninuslar döne-
minde yapılan antik tiyatronun büyük
bir onarım vc restorasyondan geçiril-
mesi gerektiğinı bildiren uzmanlar. ti-
yatroyu bekleyen tehlikeyi şöyle özet-
lediler:
"Tiyatroya toplu gösterilerde 3-5
bin kişi alınıyor. Tiyatrodaki en zayıf
yerlerden biri. tepe noktası vc yığılma
da burada oluyor. Tepede vükleme
olunca. taşlar öne yürüyor. Bu yüzden
tiyatroda toplu elkinliklcr yapılmama-
sı gerekır.
Bövlesine zayıf durumda bulunan ti-
yatroda etkınlıkler >apılmasına karşı
olduğunu belirten Prof. Dr. Jale İnan
ise şöyle konuştu: "Tiyatronun birçok
bölümü çökmek tehlikesi göslerijor.
Birçok taşın altı boş. Öyle ki >ürümek
bile tehlikeli. Bu nedenle gösteriler va-
pılması sağlıklı değil. Geçen yıl tiyatro-
da sirk gösterisi yapılması ise büyük
bır sorumsuzluktu. Ben antik tiyatro-
ların gösteri amacıvla kullanılmasına
karşı değilim. Ancak tüm önlemleralı-
nıp arkeolog ve mimarlardan oluşan
bir restorasyon ekibinin onarım yap-
musından sonra kullanılmalılar."
Uzmanlar. İstanbul Teknik Üniver-
sitesi Mımarlık Fakültcsi Statik Bölü-
mü Öğretım Üyesi Prof. Dr. Müfit Yo-
rulmaz tarafından, 1983 yıhnda "Sidc
Antik Tivatrosu'nda Taşıyıcı Sistem
Bozulmaları ve İvedı Önlemlcr"
başlıklı bir rapor hazırlanarak Kültür
Bakanlığı'na sunulduğunu belirtliler.
Raporun 9 vıl boyunca dikkate alı-
nmadığını belirten uzmanlar, 1991 so-
nunda. projenin valnız çok ufak bir bo-
lümünün u>gulandığına dıkkat çekc-
rek bu projenin uygulanmasına hcmcn
geçılmcsı gerektiğini sövlediler.
IV. tstanbul
Kısa Film
GünleriKültür Semsi - İFSAK ve Istanbul
Fransız Kültür Merkezi işbirliği ile dü-
zenlenen IV. Uluslararası Tstanbul
Kısa Film Günleri 2 mart pazartesi
günü başlıyor. 6 mart cuma gününe ka-
dar I5.3O-21.OO saatleri arasında ger-
çekleştirilecek film gösterilerinin ar-
dından 7 mart cumartesi günü 12.
İFSAK Kısa Film Yanşması ödül tö-
reni ve kısa fılmin sorunlannın tartışı-
lacağı bir panel düzenlenecek.
Kısa film günleri geçen yılki yoğun
ilgi göz önüne alınarak bu yıl Fransız
Kültür Merkezi'nin yanı sıra Alman
Kültür Merkezi'nin Tünel'deki Teuto-
nia Salonu'nda da gerçekleştirilecek.
IV. Uluslararası istanbul Kısa Film
Günleri'ne bu yıl ABD, Almanya,
Avuşturya, Fransa, Hollanda.İngiltc-
re, İspanya, İsveçjsviçre. Japonya,
Macaristan ve Türkiye katıhyor.
7 mart cumartesi günü gerçekleştiri-
lecek olan paneli Hilmi Etikan yönete-
cek.Panele konuşmacı olarak Alman-
ya'dan Thornas Balkenhol, Türkiye'-
den Lütfı Özalay, Azerbeycan'dan
Kâmij Ogly. Fransa'dan Diane Bert-
rand.İspanya'dan Daniel Muzila,
İngiltere'den Richard Philpott ve Ma-
caristan'dan Ferenc Mikelas katıla-
cak.
İFSA'ın 13. Ulusal Kısa Film Yan-
şması sonuçlan da belirlendi. Sınema
dalında Mustafa Altıoklar Ayak Sesle-
ri ile 'en iyi film' ödülünü, Lapsus ile
'başan ödülü'nü alırken,Taner Akvar-
dar, Zifaf, Doğrular ve Naklen Yayın
Arabalan ile 'özendirme ödülü'nü ka-
zandı. Video dalında ise Füsun Akay
Sıfır'la 'en İyi film', Mustafa Altıoklar
Agoni ile 'başan.ödülü\Birand Kaya
Fare, Ethem Özgüven Ot,O ktay
Güzeloğlu İnsan, Mustafa Ünal,Gece-
nin Tılsımı adlı çahşmalan ile 'özendir-
me ödülleri' ve Duran Dolu Yön ile
"jüri özel ödülü'nü aldı.