Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA. CUMHURİYET 13ŞUBAT1992SAU
HABERLER
Çağın hastakğı: Yor
Yorgunluğun iiç tiirü var. Ilki adım adım ilerleyen
herhangi bir hastalığın doğrudan sonucu olan
yorgunluklar. İkincisi 'gerçek yorgunluklar'.
Bunlar bir stresin, sürmenajın ya da aşın bir
çabanın sonucu. Üçiincü tür ise bunalımların ve
kişilikle ilgili diğer rahatsızlıkların insana getirdiği
yorgunluk. Hayat üzerinde çok kafa yoranlar,
'hayat yorgunu' oluyorlar.
Hastalanmak istemiyorsanız, hayatınızı, işinizi düzene sokun. Yürüyün, temiz hava alın, erken yatın, alkolden, sigaradan,
uyuşturucudan uzak durun. Balığa, sinemaya gidin, kendinizi sanata, kanncalann yaşamına adaym, pul koleksiyonu yapın.
BELÎRTÎLER
• Kasyorgunlııkian
Kramplar. tıtremeler. dirençyitimı.
•Zihinsel yorgunluk
Zihinsel verimin azalması,
konsantrasyon zorlukları, bellek
sorunlan, dikkat toplayamamak.
•Cinselyopgunluk
Libido yitıtnı. cinsel faaliyetin düşüşü,
iktidarsızlık \eya cinsel soğukluk.
•Uykusorunları
Uyuklama zorlukları, uykusuzluk veya
aşın uyku.sıkıntılı uvku.
•SimHPimsoranlan
Beslenme alışkanlığının değişmesi,
kaygı, hiizün, kötümserlik, şevksizlik.
• Bedenselsorunlar
Boğaz ağnsı. yürek çarpıntısı, mide
spazmı, görme bozukluklan.
Haber Merkezi - Kendinizi bitkin mi his-
sediyorsunuz? Uzun zamandan beri mi?
Örneğin altı aydır hiçbir şey yapmaya me-
caliniz yok mu? Yatağa ginneye, yataktan
kalkmaya, sokağa çıkmaya, sinemaya git-
meye şevkiniz kalmadı mı? Bunda utanıp
sıkılacak bir şey yok, hemen bir dokto-
ra görünün. Belki sizi turp gibi yapacak
bir ilaç veremeyecek ama en azından der-
dinizi anlatacak, kendinizi tanıyacaksınız.
Le Nouvel Observateur dergisi, Fransa
Yorgunluk Incelemeleri Grubu'nun (GEF)
kuruculanndan Dr. Bugard ile yorgunluk
üzerine bir görüşme yaptı. Dr. Bugard,
gözlemlerinin Fransızlann yüzde 60'ının
bitap halde olduğunu ortaya çıkardığını
söylüyor ve yorgunluklan üç türe ayınyor.
Birinci sırada, adım adım ilerleyen her-
hangi bir hastalığın (grip, AIDS, kanser,
Hoçkin, Parkinson, sanlık, şeker hastah-
ğı gibi) doğrudan sonucu olan yorgunluk-
lar var. Bitkinlerin dörtte birinin durumu
bu. Söz konusu hastalıklardan kurtulma-
dıkça yorgunluktan kurtulmak da zor.
Ikinci sırada "gerçek yorgunluklar"
var. Vakaların dörtte biri, bir stresin, bir
sürmenajın ya da aşın bir çabanın sonu-
cu olarak "gerçekten" yorgun düşüyorlar.
Bu tür yorgunluklara kadınlarda, erkek-
lerden iki kat fazla raslanıyor. ÖzeHikle
hem çalışıp hem de küçük çocuklarına
bakmak zorunda olan genç kadınlarla, me-
nopozdakiler daha sık sahiden yorgun dü-
şüyorlar. Böylesi durumlarda doktorlar en
fazla dinlenme öğütleyebiliyorlar.
Geriye, vakalann yarısını oluşturan, bu-
nalımların ve kişilerle ilgili diğer rahatsız-
lıkların sonucu olan yorgunluklar kalıyor.
Hayatın anlamı üzerine çok kafa yoran-'
lar "hayat yorgunu" oluveriyorlar. Bu ki-
şilerin mutlaka ve mutlaka psikiyatrlara
görünmesi gerekiyor.
Metropoller kurşun sıkar
Uzmanlar, insanın, kurttan sonra en di-
rençli hayvan olduğunu söylüyor. Ama
kurt, topu topu 10 yıl yaşıyor. Nitekim yaş
50'ye vardı mı, insan kendini çok yorgun
hissetmeye başlıyor. Çünkü bu yaşlarda
kolesterol, hipertansiyon, şişmanlık gibi
müzmin rahatsızlıklar sökün ediyor.
Yorgunluğunuzun hangi türe girdiğini
anlayabilmeniz için şu soruyu sorun ken-
dinize: Ne zamandır yorgunum? Eğer uzun
süredir mecalsizseniz, bunun altında fizik-
sel nedenler yatıyor olabilir. Örneğin sü-
rekli bir stres, bir depresyon. Yok, kısa sü-
reli bir yorgunluksa hissettiğiniz, basit bir
rahatsızlığınız söz konusudur, büyük ola-
sılıkla; sürmenaj, grip gibi.
Bir de askerlerin yüzyılı aşkın bir süre-
dir "kurşun rüzgân" adım taktığı bir olay
var. Siperlerde burunlarının dibinden vı-
zıldayarak kurşun geçen askerlerin çoğu
bunun psikolojik etkilerini yıllar boyu ta-
şıyorlarmış.
Prof. Dr. Louis Crocq, büyük felaket-
lerin ardından gelen ciddi nevrozlar üze-
rinde uzman bir Fransız psikiyatr. Prof.
Crocq'a göre örneğin bedende tahribata
yol acmayan ciddi bir trafik kazasi, genel-
likle öyle vahim zihinsel sonuçlara yol açı-
yor ki, ciddi halsizlikler de bunlarla atba-
şı gidiyor. Uzmanlar, büyük şehirlerde ya-
şanan "sıradan asayişsizlik" olaylannın,
vızıldayan kurşunlar gibi insanlann gün-
delik yaşamını soktuklarında birleşiyorlar.
Araştırmaalar yorgunluk üzerine çok ü-
ginç saptamalar yapıyorlar. örneğin Gü-
neylilerin, Kuzeyülere göre yorgunluğa da-
ha fazla açık olduğunu kanıtladıklarını
söylüyorlar. Bir de yorgunluk hissinin kül-
türle doğrudan ilişkisi olduğunu ileri sü-
rüyorlar. Isviçre bu konuda çok çarpıcı bir
örnek. Almanca konuşan Isviçreliler,
"asla" yorgun olmadıklannı söylüyorlar;
Fransızca konuşanlar kendilerini genellikle
"oldukça" yorgun hissediyorlar; İtalyanca
konuşanlar ise "çok" yorgun olmaktan şi-
kâyetçi.
Doktorlar, yorgunluğa karşı paranızı
ilaçlara yatırmamanızı öğütlüyorlar. Ha-
yatınızı, iş yaşamınızı düzene sokun, diyor-
lar. Yürüyün, temiz hava alın, erken ya-
tın, alkolden, sigaradan, uyuşturucudan
uzak durun. Balığa, ava çıkın, sinemaya
gidin, kendinizi sanata, kanncalann yaşa-
niına, yıldızları keşfe adayın, pul koleksi-
yonu yapın, diyorlar. Kısacası bir şeylerle
ilgilenmenizi öneriyorlar.
Dr. Bugard, yorgunluğu "asla gözardı
etmememiz, diline vakıf olmamız gereken
bünyemizin şikâyeti, alarmı" olarak ta-
nımlıyor. Hiçbir kan tahlilinin, hiçbir bi-
yolojik testin bunu ortaya çıkaramayaca-
ğının altını ısrarla çiziyor.
Çağımızın en büyük hastalığı olacağa
benzeyen yorgunluğa karşı "mucizevi" bir
ilacın olmadığını anımsatan Dr. Bugard,
sözlerini şöyle tamamlıyor:
"Etkili hiçbir ilaç yok demiyonım. Hat-
ta haddinden fazla var. Ama bedavası du-
rurken ne gerek var para harcamaya? Ha-
yatımza sahip çıkın, onu düzene sokun ye-
ter."
TATİLLER BİTİYOR, HASTALIKLAR BAŞLIYOR
Çocuklan yormayın
Fransa'da yapılan bir araştırmaya göre
lise öğrencilerinin %90'ı sınıfta yoruluyor.
Bir başka araştırma ise öğrencilerin üçte
birinin gündüz uyumak istediklerini gös-
teriyor. öğretmenler, sabahları "zombi"
gibi olup, günün sonunda "çekilmez" hale
gelen öğrencilerden şikâyetçi. Anne-
babalar derslerine ilgi göstermeyen çocuk-
lannı doktorlara taşıyorlar. Intihar girişi-
minde bulunan her dört öğrenciden üçü
okulla ilgili sorunlan olduğunu dile geti-
riyor.
Ççcuklar tatillerin bitmesinin hemen ar-
dından hasta düşmeye başlıyorlar. Genel-
likle, doktorlann "okula dönüş anjini"
dedikleri hastalığa yakalanıyorlar.
Ailelerinden ilk kez aynlıp anaokulu ya
da ilkokula gittiklerinde uykusuzluk; şe-
kerleme yapamadıklan için de bezginlik çe-
kiyorlar. Ikinci yanyıldan sonra gelen ilk-
baharda yeniden yataklanna işemeye baş-
lıyorlar.
Prof. Dr. Hubert Montagner'ye göre
öğrenciler sabah 09.30'dan önce ve öğle-
den sonralan büyük şeylerle uğrasamıyor-
lar. Günde en fazla dört, aralıksız iki saat
cahşabiliyorlar. Bunların ötesinde beyin-
leri hiçbir şey kaydetmiyor, boşuna yoru-
luyorlar. Haftasonlan ise bütün düzenle-
rini altüst ediyor, pazartesileri bitkin dü-
şüyorlar.
Uzmanlar her okulun, eğitim gün ve sa-
at lerini, tatillerini bağımsız olarak belirle-
mesini öneriyorlar. Birleştikleri nokta, haf-
tada dört günlük eğitimin çocuklar için da-
ha sağlıkü olacağı.
YORGUNLUĞA KARŞI FORMUL
Siesta yap, zinde kal
Dr. Lucile Garma. Le Nouvel Obser-
vateur dergisinde uyku ile ilgili yaptığı
açıklamalarla. büyük ölçüde yorgunlu-
ğu yenmenin formüllerini sunuvor:
Kuşkusuz uvku ile vorgunluk arasın-
da bağ vardır. Ama yorgunluğun kendi
bivolojik saati vardır. İster uykunuzual-
mîş olun. ister olma> ın. hep ay nı saatler-
de yorgun düşersiniz.
Günde 7 ile 8.5 saat uyumak normal-
dir. Kimileri daha az uyur. kimileri daha
fazla. Ancak insanın dinlenme ihtiyacı
asıl olarak 3-4 saat uyunarak giderilir.
"Uyku sarhoşları" ertesi gün zinde
olacaklarını sanırlar. Halbuki iç ritimle-
rini bozduklan için tam tersi yaşanabi-
lir. Dolayısıyla uykunun dinlendirmesi
ya da yorması. nasıl uyunduğuyla ilgili-
dir.
İncelemelerimiz uyanık olunan süre-
nin tam ortasında ufak bir siesta v apma-
nın çok yararlı olduğunu gösteriyor.
Çok yorucu geçen bir günün sonunda
insanı uyku tutmayabilir. Uykuya geç-
meden önce "özgür" bir zamana sahip
olmak gerekır. Bu sürede roman ya da
dergi okuvun. Zor metinlerden ve film-
lerden kaçının. Bazılan akşamları jog-
ging yaparak uyku sorunlannı yenecek-
lerini sanıyorlar. bu yanlıştır. Spor
vücut ısısını arttırır. Halbuki ısıyı azalt-
mak gerekir. Dolayısıyla i\ı birgecc ge-
çirmek için odanızı havalan ~
dırın. içeri hava girsin. Eğer uyku tut-
muyorsa bir aspirin alın. Sabah ise tam
tersine ısıyı arttırmaya çalışın. sıcak bir
duş alın, sıcak bir şey ler için.
Unutmayın.doğuştanergenliğekadar
geçen sürede bir uyku düzeni kazanırsı-
nız. O kendi kendine bir düzen kurmuş-
tur. saat gıbı ışler. Sizin vapmanız gere-
ken bu mekanizmava eüvenmenizdir.
ABD: KRONİK YORGUNLAR ÜLKESÎ
Öldürmtiyor,
süründürüyor
Metropolde yorgunluktan kaçmak kolay değil.
İstatistiklere göre, ABD'de
2 ile 5 milyon arasında Ameri-
kalı "kronik yorgunluk"tan
mustarip. Sıradan depresyon-
dan ya da gripten çok daha
vahim bir hastalık bu; çünkü
aktif hayatı olan insanları
uyuşuk insanlara çeviriyor.
Doktorlara başvurma ne-
denlerinin en başında yorgun-
luk geliyor. Doktorlar. şar-
kıcı-oyuncu Cher. yönetmen
Blake Eduards gibi hastaları-
nın, uyanmak. yıkanmak. tra-
fikte karşıdan karşıya geçmek
gibi sıradan faaliyetlere bile
mecallerinin kalmadığını ak-
tarıyorlar.
ABD. bir örgütlenme ülke-
si. Kronik yorgunluk sendro-
muna karşı daha şimdiden
400 dernek kurulmuş durum-
da. İçlerinden üçü haberleş-
meye ve eğitime yönelik bül-
tenler yayımlıyor. Çoğu, araş-
tırma fonları çıkartmak için
girişimlerde bulunan Was-
hington'daki bir lobi şirketi
tarafından fınanse ediliyor.
Amerikan Tüketiciler Birliği"-
ne göre Ulusal Sağlık Ensti-
tüsü'ne. AIDS"ten sonra en
yorgunluk sendromu ko-
nusunda başvuru
vapılıyor.
1990 eylül ayında, Elaine
DeFreitas adlı virüsbilimci-
nin, sendroma HTLV-2 adlı
bir retrovirüsün yol açtığı yo-
lundaki açıklaması büyük
yankı uyandırmıştı. DeFrei-
tas'a göre bu. AIDS virüsüyle
benzer özellıkler gösterivor.
fakat bünyede korkutucu tah-
ribata yol açmıyordu. Ancak
bilim çevreleri bu iddianın bir
spekülasyondan ibaret oldu-
ğunu kanıtladılar.
Daha sonra birçok uzman
suçlu>u bulmak için araştır-
malarını sürdürdüler. Böylece
iki "zanlı" virüs daha tespit
edildi. Ama bunlar da aklan-
dı.
ABD'de de hastalıkların in-
celenmesi ve adlandırılmasın-
dan sorumlu olan Hastalıkları
Kontrol Merkezi. 1988 yıhn-
da kronik yorgunluk sendro-
mu için ölçütler saptadı. Bun-
lara göre. en az 6 aydan beri
sürekli yorgunluk çeken. bu-
nun sonucunda iş veriminde
v arıya yakın bir azalma gözle-
nen ve kalp rahatsızhğı, kan-
ser, depresyon gibi hastalık-
lardan mustarip olmayanlar
"kronik yorgun' kabul edili-
yor.
Ayrıca ürpertı, boğaz ağrısı.
kas ağrısı. baş ağrısı, sinirdü-
ğümü. aşın yorgunluk, uvku
düzensizlikleri. bellek sorun-
lan da diğer belirtiler.
Kronik yorgunluk sendro-
mu kuşkusuz şarlatanlar da
üretiyor. Birtakım doktorlar.
olur olmaz ilaçları çare diye
pazarlayıp köşe dönüyor. Bir
de 'Alo, Yorgunum" servisleri
var tabii. Numaravı çeviriyor-
sunuz. Ardından 1 tuşuna ba-
sıp, hastalık hakkında bilgi. 2
tuşuna basıp çocuklara ve ha-
milelere etkilerini. 3 tuşuna
basıp ilaç listesi edinıyorsu-
nuz.
Yorgunluk hastalığı Türkiye'de de yaygın
tstanbul Haber Servisi - Yorgunluk
hastalığıyla ilgili bir üyatrocu, bir
müzisyen. bir yayıncı ve bir turizmcinin
görüşleri şöyle:
Mehmet Tekkanat (Tiyatrocu): Dönem
dönem kendimi yorgun hissettiğim
olurdu. Bugiderek, neredeysebir
süreklilik kazandı. Özellikle bahara
ginneye yüz tutan bu mevsim,
yorgunluğu daha yoğun yaşıyorum.
Genel yorgunluk bu. Yoğun
uykusuzluk, hiçbir biyolojik nedeni
olmaksızın iştahsızlık bile
hissediyorum. Sanıyorum bunda
gürültülü kent yaşamının, süratli
çalışmanın payı da var. Bunun bir
dönemler bir virüsü olduğu yazılmıştı.
Ben buna inanmıyorum. Ben önlem
olarak daha çok çalışma yöntemiyle
yorgunluğumun üstünegidiyorum. Işe
yanyor.
H uriye Zengin (Yayıncı): Ben daha çok
uy kusuzluk, daha doğrusu sabahlan
güç uyanmaktan şikâyetçiyim. Genel ve
süregen bir yorgunluğu uzûnca bir
zamandır yaşıyorum. Bu garip bir
yorgunluk. Yani çok çalışmaktan
kaynaklanan bir şey değil.
Anlamlandırmak güç geliyor bana.
Gürültülü kent yaşamı, stres içindeki
çalışma koşulları bunda etkili
sanıyorum. Bu bana özel bir durum mu
diye düşündüm, ama kendini bir nedene
bağlı olmaksızın yorgun hisseden o
kadarçok kişi tanıdım ki.
Bülent Bigalı (Turizmci): Günden güne
kendimi geçmişe oranla daha yorgun
hissediyorum. Bunun nedenlerini çok
merakettim. Öylegünleroluyorki
içimden çalışmak bir yana, hiçbir şey
yapmak gelmiyor. Yani yorgunluk
bitmiyor da yoğunluğu değişkenlik
gösteriyor. Sanki sürekli birnekahat
dönemi yaşıyorum. Önceleri bunu,
kendini bir süre sonra açığa vuracak bir
hastalığın ilk belirtileri sandım. Hatta
bir doktoragörünmeyi bile düşündüm.
Ama bunun yaygın olduğunu da
hayretle gördüm. Demek ki bu bir
hastalık belirtisi değil dedim. Çok garip
ama bu sanki müzmin bir hastalık.
Yorgunluk hastalığı. Önlem olarak B
vitaminlen almaya başladım. Bırde
alkole dikkat etmeye çalıştım.
CenapOğuz(Müzisyen): Meslegim
gereği geceleri çalışıyorum. Hem de
sabahlara dek. Gündüzleri dinlenmeye
çalışıyorum. Bateri çaldığım için de her
gece oldukça fazla enerji ve efor
harcıyorum. Yorgunluğumun nedeni
olarak bu hızlı çalışma temposunu ve
düzensiz uyku biçimini önceleri bir
neden olarak göriiyordum. Ama
ortalama sekiz saatten fazla uyumama
ve bütün gün dinlenmeme karşın
yorgunluğumun sürdüğünü anladım.
Dolayısıyla bunun başka bir nedeni
olrnalı diye düşünmeye başladım.
Sanıyorum gerçekten de başka etkenler
bu sürekli yorgunlukta önemli rol
oynuyor.
Bilim adamları bu konuda
çalışıyorlar mıdır, bilemiyorum ama bu
çağdaş bir hastalığa benziyor. Çözümü
de yine bilime kalıyor.
Tıpta uzmanlık
• ANKA (Ankara) - Ankara
Üniversiteşi Tıp Fakültesi, Tıpta
Uzmanlık Öğrencileri Öğretim ve Sınav
Yönetmeliğiyürürlüğegirdi. Resmi
Gazete'de yayımlanan yönetmelik,
fakültede anabilim ve bilim dallannda •
tıpta uzmanlık çalışması yapmak
isteyenlerle ilgili atama,
eğitim-öğretim, bu eğitim ve öğretimin '
gerektirdiği kamu hizmeti çalışmalan, '
sınav vediplomaişlemlerinidüzenliyor.
Tıpta uzmanlık öğrencileri
bulunduklan kadro açısından
"araştırma görev lisi" sayılacaklar.
Hemşirelerin sorunu
• İstanbul Haber Servisi - Sağlık
Bakanı Yıldırım Aktuna, hemşirelerin
memıır ya da sekreter olarak
kullanılmasını sert bir dille eleştirdi.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hemşirelik "
Hizmetleri Müdurlüğü tarafından ,
duzenlenen "Hemşirelik Mesleği ve
Sorunlan" konulu panelin açılış
konuşmasını yapan Yıldırım Aktuna,
hemşirelerin toplumda gerek parasal '
gerekse onursal açıdan gerekli duzeye
çıkanlması için elinden geleni
yapacağını soyledi. Hemşirelerin
sorunlannı bildiğini soyleyen Aktuna,
daha sonra şunları so>ledi: "Bazen
kendilerinden az şekerli kahve, bazen
de kahvaltı istenmekte. Sayın
başhekimlerimiz alınmasınlar, eğer
kendilerine sekreter arıyorlarsa bunu
memur kadrosundan alsıniar. Eğer
kadro yoksa bizden istesinler.
Hemşire bu tur hizmetleri ancak
hastaya yapar. Yapılan bu hizmetler
bizi rahatsız etmeli. Bu bizim
onurumuzdur. Hemşireliği böyle
görenlerin devri artık kapanmalıdır"
Aktuna, hemşirelik eğitiminin liseye
dayalı bir eğitim haline getirileceğini
ve erkek hemşirelerin de
yetiştirileceğini soyledi.
Bakanın merakı
• AA(Ne*şehir)-Bakanlığıyla ilgili
incelemelerde bulunmak üzere bir
süreden beri Nevşehir'de bulunan '
Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş'in
çanakçıhk merakı kısa sürdü.
Avanos'ta'taki çanak atölyelerini gezen
Ateş, İlhan Berktaşadlı çanakçının
atölyesinde bir ara tezgahın arkasına
geçerek çamura şekil vermek istedi.
Ateş kısa bir denemeden sonra da
"Çanakçıhk gerçekten zor bir
sanatmış"dedi. ' '
Öğretmen başvuruları
• ANKA (Ankara)-Doğuve ,
Güneydoğu Anadolu'daki 17 ilde
öğretmen yeterlilik sınavına ahnmadan
görev lendirilmek isteyen öğretmen
adaylarının başvurulan. Milli Eğitim
Müdürlüklerinde kabul edilmeye
başlandı. 17ildegörevlendirilmek
isteyen öğretmen adaylannın '
başvuruları 28 şubat akşamı sona
erecek. Millı Eğitim Bakanlığı'nca ı
sınavsız olarak öğretmen ataması
yapılacak iller şunlar: "Adıyaman,
Ağrı. Bingöl. Bitlis, Hakkâri. Kars,
Mardin. Muş. Siirt. Tunceli. Van.
Batman, Şırnak ve merkez ilçeleri hariç
olmak üzere Diyarbakır, Erzurum,
Sıvas, Şanlıurfa." Bu illerde görev
yapmak isteyen öğretmen adaylannın
başvurabilecekleri branşlar da şöyle:
"Edebiyat. İngilizce, kimya veyabancı
dil kimya. matematik ve yabancı dil
matematik. fızik ve yabancı dil fızik,
yabancı dil biyoloji.bedeneğitimi,
resim-iş. müzik, din kültürü ve ahlak i
bilgisi. imam hatip meslek dersi, ticaret
lisesi meslek dersleri. beslenme ve ev
yönetimi-2, çocuk gelişimi-2, resim-2, ,
bilgisayar. elektrik-2. elektronik-2, '
tesviye-2, motor-2, mobilya
dekorasv on, makine ressamlığı, metal
işleri-2, sıhhi tesısat, yapı, yapı
ressamlığı, el sanatlan-çiçek 1,2. giyim
1,2, nakış 1,2, sınıföğretmenliği.
Yargıtay'da görev
• AA (Ankara) - Yargıtay
Başkanlar Kurulu, Yargıtay Hukuk ve
Ceza daireleri arasında yeni görev
dağılımını yaptı. Resmi Gazete'nin
dünkü sayısında y ayımlanan
Başkanlar Kurulu kararına göre iş
yükü ağır olan ve geçen yıldan fazla
dosya dev reden dairelerin bazı
konulardaki eörevleri, yeni kurulan
17. 18,19 ve 20. hukuk daireleri ile 10.
Ceza Dairesi'nedevredildi. Ayrıca bazı
dairelerin görev alanlarında
değişikliklervapıldı. Yeni görev
dağılımı özetle şöyle:
- Temyiz İncelemesi 3. Hukuk
Dairesi'nceyapılmaktaolan
kamulaştırmasızel koymadandoğan
bütün uv uşmazlıklar ve bu konularda
verılen tazmınat kararlarına bakmaya,
5. Hukuk Dairesi vetkili olacak.