08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA. CUMHURİYET 13ŞUBAT1992SAU HABERLER Çağın hastakğı: Yor Yorgunluğun iiç tiirü var. Ilki adım adım ilerleyen herhangi bir hastalığın doğrudan sonucu olan yorgunluklar. İkincisi 'gerçek yorgunluklar'. Bunlar bir stresin, sürmenajın ya da aşın bir çabanın sonucu. Üçiincü tür ise bunalımların ve kişilikle ilgili diğer rahatsızlıkların insana getirdiği yorgunluk. Hayat üzerinde çok kafa yoranlar, 'hayat yorgunu' oluyorlar. Hastalanmak istemiyorsanız, hayatınızı, işinizi düzene sokun. Yürüyün, temiz hava alın, erken yatın, alkolden, sigaradan, uyuşturucudan uzak durun. Balığa, sinemaya gidin, kendinizi sanata, kanncalann yaşamına adaym, pul koleksiyonu yapın. BELÎRTÎLER • Kasyorgunlııkian Kramplar. tıtremeler. dirençyitimı. •Zihinsel yorgunluk Zihinsel verimin azalması, konsantrasyon zorlukları, bellek sorunlan, dikkat toplayamamak. •Cinselyopgunluk Libido yitıtnı. cinsel faaliyetin düşüşü, iktidarsızlık \eya cinsel soğukluk. •Uykusorunları Uyuklama zorlukları, uykusuzluk veya aşın uyku.sıkıntılı uvku. •SimHPimsoranlan Beslenme alışkanlığının değişmesi, kaygı, hiizün, kötümserlik, şevksizlik. • Bedenselsorunlar Boğaz ağnsı. yürek çarpıntısı, mide spazmı, görme bozukluklan. Haber Merkezi - Kendinizi bitkin mi his- sediyorsunuz? Uzun zamandan beri mi? Örneğin altı aydır hiçbir şey yapmaya me- caliniz yok mu? Yatağa ginneye, yataktan kalkmaya, sokağa çıkmaya, sinemaya git- meye şevkiniz kalmadı mı? Bunda utanıp sıkılacak bir şey yok, hemen bir dokto- ra görünün. Belki sizi turp gibi yapacak bir ilaç veremeyecek ama en azından der- dinizi anlatacak, kendinizi tanıyacaksınız. Le Nouvel Observateur dergisi, Fransa Yorgunluk Incelemeleri Grubu'nun (GEF) kuruculanndan Dr. Bugard ile yorgunluk üzerine bir görüşme yaptı. Dr. Bugard, gözlemlerinin Fransızlann yüzde 60'ının bitap halde olduğunu ortaya çıkardığını söylüyor ve yorgunluklan üç türe ayınyor. Birinci sırada, adım adım ilerleyen her- hangi bir hastalığın (grip, AIDS, kanser, Hoçkin, Parkinson, sanlık, şeker hastah- ğı gibi) doğrudan sonucu olan yorgunluk- lar var. Bitkinlerin dörtte birinin durumu bu. Söz konusu hastalıklardan kurtulma- dıkça yorgunluktan kurtulmak da zor. Ikinci sırada "gerçek yorgunluklar" var. Vakaların dörtte biri, bir stresin, bir sürmenajın ya da aşın bir çabanın sonu- cu olarak "gerçekten" yorgun düşüyorlar. Bu tür yorgunluklara kadınlarda, erkek- lerden iki kat fazla raslanıyor. ÖzeHikle hem çalışıp hem de küçük çocuklarına bakmak zorunda olan genç kadınlarla, me- nopozdakiler daha sık sahiden yorgun dü- şüyorlar. Böylesi durumlarda doktorlar en fazla dinlenme öğütleyebiliyorlar. Geriye, vakalann yarısını oluşturan, bu- nalımların ve kişilerle ilgili diğer rahatsız- lıkların sonucu olan yorgunluklar kalıyor. Hayatın anlamı üzerine çok kafa yoran-' lar "hayat yorgunu" oluveriyorlar. Bu ki- şilerin mutlaka ve mutlaka psikiyatrlara görünmesi gerekiyor. Metropoller kurşun sıkar Uzmanlar, insanın, kurttan sonra en di- rençli hayvan olduğunu söylüyor. Ama kurt, topu topu 10 yıl yaşıyor. Nitekim yaş 50'ye vardı mı, insan kendini çok yorgun hissetmeye başlıyor. Çünkü bu yaşlarda kolesterol, hipertansiyon, şişmanlık gibi müzmin rahatsızlıklar sökün ediyor. Yorgunluğunuzun hangi türe girdiğini anlayabilmeniz için şu soruyu sorun ken- dinize: Ne zamandır yorgunum? Eğer uzun süredir mecalsizseniz, bunun altında fizik- sel nedenler yatıyor olabilir. Örneğin sü- rekli bir stres, bir depresyon. Yok, kısa sü- reli bir yorgunluksa hissettiğiniz, basit bir rahatsızlığınız söz konusudur, büyük ola- sılıkla; sürmenaj, grip gibi. Bir de askerlerin yüzyılı aşkın bir süre- dir "kurşun rüzgân" adım taktığı bir olay var. Siperlerde burunlarının dibinden vı- zıldayarak kurşun geçen askerlerin çoğu bunun psikolojik etkilerini yıllar boyu ta- şıyorlarmış. Prof. Dr. Louis Crocq, büyük felaket- lerin ardından gelen ciddi nevrozlar üze- rinde uzman bir Fransız psikiyatr. Prof. Crocq'a göre örneğin bedende tahribata yol acmayan ciddi bir trafik kazasi, genel- likle öyle vahim zihinsel sonuçlara yol açı- yor ki, ciddi halsizlikler de bunlarla atba- şı gidiyor. Uzmanlar, büyük şehirlerde ya- şanan "sıradan asayişsizlik" olaylannın, vızıldayan kurşunlar gibi insanlann gün- delik yaşamını soktuklarında birleşiyorlar. Araştırmaalar yorgunluk üzerine çok ü- ginç saptamalar yapıyorlar. örneğin Gü- neylilerin, Kuzeyülere göre yorgunluğa da- ha fazla açık olduğunu kanıtladıklarını söylüyorlar. Bir de yorgunluk hissinin kül- türle doğrudan ilişkisi olduğunu ileri sü- rüyorlar. Isviçre bu konuda çok çarpıcı bir örnek. Almanca konuşan Isviçreliler, "asla" yorgun olmadıklannı söylüyorlar; Fransızca konuşanlar kendilerini genellikle "oldukça" yorgun hissediyorlar; İtalyanca konuşanlar ise "çok" yorgun olmaktan şi- kâyetçi. Doktorlar, yorgunluğa karşı paranızı ilaçlara yatırmamanızı öğütlüyorlar. Ha- yatınızı, iş yaşamınızı düzene sokun, diyor- lar. Yürüyün, temiz hava alın, erken ya- tın, alkolden, sigaradan, uyuşturucudan uzak durun. Balığa, ava çıkın, sinemaya gidin, kendinizi sanata, kanncalann yaşa- niına, yıldızları keşfe adayın, pul koleksi- yonu yapın, diyorlar. Kısacası bir şeylerle ilgilenmenizi öneriyorlar. Dr. Bugard, yorgunluğu "asla gözardı etmememiz, diline vakıf olmamız gereken bünyemizin şikâyeti, alarmı" olarak ta- nımlıyor. Hiçbir kan tahlilinin, hiçbir bi- yolojik testin bunu ortaya çıkaramayaca- ğının altını ısrarla çiziyor. Çağımızın en büyük hastalığı olacağa benzeyen yorgunluğa karşı "mucizevi" bir ilacın olmadığını anımsatan Dr. Bugard, sözlerini şöyle tamamlıyor: "Etkili hiçbir ilaç yok demiyonım. Hat- ta haddinden fazla var. Ama bedavası du- rurken ne gerek var para harcamaya? Ha- yatımza sahip çıkın, onu düzene sokun ye- ter." TATİLLER BİTİYOR, HASTALIKLAR BAŞLIYOR Çocuklan yormayın Fransa'da yapılan bir araştırmaya göre lise öğrencilerinin %90'ı sınıfta yoruluyor. Bir başka araştırma ise öğrencilerin üçte birinin gündüz uyumak istediklerini gös- teriyor. öğretmenler, sabahları "zombi" gibi olup, günün sonunda "çekilmez" hale gelen öğrencilerden şikâyetçi. Anne- babalar derslerine ilgi göstermeyen çocuk- lannı doktorlara taşıyorlar. Intihar girişi- minde bulunan her dört öğrenciden üçü okulla ilgili sorunlan olduğunu dile geti- riyor. Ççcuklar tatillerin bitmesinin hemen ar- dından hasta düşmeye başlıyorlar. Genel- likle, doktorlann "okula dönüş anjini" dedikleri hastalığa yakalanıyorlar. Ailelerinden ilk kez aynlıp anaokulu ya da ilkokula gittiklerinde uykusuzluk; şe- kerleme yapamadıklan için de bezginlik çe- kiyorlar. Ikinci yanyıldan sonra gelen ilk- baharda yeniden yataklanna işemeye baş- lıyorlar. Prof. Dr. Hubert Montagner'ye göre öğrenciler sabah 09.30'dan önce ve öğle- den sonralan büyük şeylerle uğrasamıyor- lar. Günde en fazla dört, aralıksız iki saat cahşabiliyorlar. Bunların ötesinde beyin- leri hiçbir şey kaydetmiyor, boşuna yoru- luyorlar. Haftasonlan ise bütün düzenle- rini altüst ediyor, pazartesileri bitkin dü- şüyorlar. Uzmanlar her okulun, eğitim gün ve sa- at lerini, tatillerini bağımsız olarak belirle- mesini öneriyorlar. Birleştikleri nokta, haf- tada dört günlük eğitimin çocuklar için da- ha sağlıkü olacağı. YORGUNLUĞA KARŞI FORMUL Siesta yap, zinde kal Dr. Lucile Garma. Le Nouvel Obser- vateur dergisinde uyku ile ilgili yaptığı açıklamalarla. büyük ölçüde yorgunlu- ğu yenmenin formüllerini sunuvor: Kuşkusuz uvku ile vorgunluk arasın- da bağ vardır. Ama yorgunluğun kendi bivolojik saati vardır. İster uykunuzual- mîş olun. ister olma> ın. hep ay nı saatler- de yorgun düşersiniz. Günde 7 ile 8.5 saat uyumak normal- dir. Kimileri daha az uyur. kimileri daha fazla. Ancak insanın dinlenme ihtiyacı asıl olarak 3-4 saat uyunarak giderilir. "Uyku sarhoşları" ertesi gün zinde olacaklarını sanırlar. Halbuki iç ritimle- rini bozduklan için tam tersi yaşanabi- lir. Dolayısıyla uykunun dinlendirmesi ya da yorması. nasıl uyunduğuyla ilgili- dir. İncelemelerimiz uyanık olunan süre- nin tam ortasında ufak bir siesta v apma- nın çok yararlı olduğunu gösteriyor. Çok yorucu geçen bir günün sonunda insanı uyku tutmayabilir. Uykuya geç- meden önce "özgür" bir zamana sahip olmak gerekır. Bu sürede roman ya da dergi okuvun. Zor metinlerden ve film- lerden kaçının. Bazılan akşamları jog- ging yaparak uyku sorunlannı yenecek- lerini sanıyorlar. bu yanlıştır. Spor vücut ısısını arttırır. Halbuki ısıyı azalt- mak gerekir. Dolayısıyla i\ı birgecc ge- çirmek için odanızı havalan ~ dırın. içeri hava girsin. Eğer uyku tut- muyorsa bir aspirin alın. Sabah ise tam tersine ısıyı arttırmaya çalışın. sıcak bir duş alın, sıcak bir şey ler için. Unutmayın.doğuştanergenliğekadar geçen sürede bir uyku düzeni kazanırsı- nız. O kendi kendine bir düzen kurmuş- tur. saat gıbı ışler. Sizin vapmanız gere- ken bu mekanizmava eüvenmenizdir. ABD: KRONİK YORGUNLAR ÜLKESÎ Öldürmtiyor, süründürüyor Metropolde yorgunluktan kaçmak kolay değil. İstatistiklere göre, ABD'de 2 ile 5 milyon arasında Ameri- kalı "kronik yorgunluk"tan mustarip. Sıradan depresyon- dan ya da gripten çok daha vahim bir hastalık bu; çünkü aktif hayatı olan insanları uyuşuk insanlara çeviriyor. Doktorlara başvurma ne- denlerinin en başında yorgun- luk geliyor. Doktorlar. şar- kıcı-oyuncu Cher. yönetmen Blake Eduards gibi hastaları- nın, uyanmak. yıkanmak. tra- fikte karşıdan karşıya geçmek gibi sıradan faaliyetlere bile mecallerinin kalmadığını ak- tarıyorlar. ABD. bir örgütlenme ülke- si. Kronik yorgunluk sendro- muna karşı daha şimdiden 400 dernek kurulmuş durum- da. İçlerinden üçü haberleş- meye ve eğitime yönelik bül- tenler yayımlıyor. Çoğu, araş- tırma fonları çıkartmak için girişimlerde bulunan Was- hington'daki bir lobi şirketi tarafından fınanse ediliyor. Amerikan Tüketiciler Birliği"- ne göre Ulusal Sağlık Ensti- tüsü'ne. AIDS"ten sonra en yorgunluk sendromu ko- nusunda başvuru vapılıyor. 1990 eylül ayında, Elaine DeFreitas adlı virüsbilimci- nin, sendroma HTLV-2 adlı bir retrovirüsün yol açtığı yo- lundaki açıklaması büyük yankı uyandırmıştı. DeFrei- tas'a göre bu. AIDS virüsüyle benzer özellıkler gösterivor. fakat bünyede korkutucu tah- ribata yol açmıyordu. Ancak bilim çevreleri bu iddianın bir spekülasyondan ibaret oldu- ğunu kanıtladılar. Daha sonra birçok uzman suçlu>u bulmak için araştır- malarını sürdürdüler. Böylece iki "zanlı" virüs daha tespit edildi. Ama bunlar da aklan- dı. ABD'de de hastalıkların in- celenmesi ve adlandırılmasın- dan sorumlu olan Hastalıkları Kontrol Merkezi. 1988 yıhn- da kronik yorgunluk sendro- mu için ölçütler saptadı. Bun- lara göre. en az 6 aydan beri sürekli yorgunluk çeken. bu- nun sonucunda iş veriminde v arıya yakın bir azalma gözle- nen ve kalp rahatsızhğı, kan- ser, depresyon gibi hastalık- lardan mustarip olmayanlar "kronik yorgun' kabul edili- yor. Ayrıca ürpertı, boğaz ağrısı. kas ağrısı. baş ağrısı, sinirdü- ğümü. aşın yorgunluk, uvku düzensizlikleri. bellek sorun- lan da diğer belirtiler. Kronik yorgunluk sendro- mu kuşkusuz şarlatanlar da üretiyor. Birtakım doktorlar. olur olmaz ilaçları çare diye pazarlayıp köşe dönüyor. Bir de 'Alo, Yorgunum" servisleri var tabii. Numaravı çeviriyor- sunuz. Ardından 1 tuşuna ba- sıp, hastalık hakkında bilgi. 2 tuşuna basıp çocuklara ve ha- milelere etkilerini. 3 tuşuna basıp ilaç listesi edinıyorsu- nuz. Yorgunluk hastalığı Türkiye'de de yaygın tstanbul Haber Servisi - Yorgunluk hastalığıyla ilgili bir üyatrocu, bir müzisyen. bir yayıncı ve bir turizmcinin görüşleri şöyle: Mehmet Tekkanat (Tiyatrocu): Dönem dönem kendimi yorgun hissettiğim olurdu. Bugiderek, neredeysebir süreklilik kazandı. Özellikle bahara ginneye yüz tutan bu mevsim, yorgunluğu daha yoğun yaşıyorum. Genel yorgunluk bu. Yoğun uykusuzluk, hiçbir biyolojik nedeni olmaksızın iştahsızlık bile hissediyorum. Sanıyorum bunda gürültülü kent yaşamının, süratli çalışmanın payı da var. Bunun bir dönemler bir virüsü olduğu yazılmıştı. Ben buna inanmıyorum. Ben önlem olarak daha çok çalışma yöntemiyle yorgunluğumun üstünegidiyorum. Işe yanyor. H uriye Zengin (Yayıncı): Ben daha çok uy kusuzluk, daha doğrusu sabahlan güç uyanmaktan şikâyetçiyim. Genel ve süregen bir yorgunluğu uzûnca bir zamandır yaşıyorum. Bu garip bir yorgunluk. Yani çok çalışmaktan kaynaklanan bir şey değil. Anlamlandırmak güç geliyor bana. Gürültülü kent yaşamı, stres içindeki çalışma koşulları bunda etkili sanıyorum. Bu bana özel bir durum mu diye düşündüm, ama kendini bir nedene bağlı olmaksızın yorgun hisseden o kadarçok kişi tanıdım ki. Bülent Bigalı (Turizmci): Günden güne kendimi geçmişe oranla daha yorgun hissediyorum. Bunun nedenlerini çok merakettim. Öylegünleroluyorki içimden çalışmak bir yana, hiçbir şey yapmak gelmiyor. Yani yorgunluk bitmiyor da yoğunluğu değişkenlik gösteriyor. Sanki sürekli birnekahat dönemi yaşıyorum. Önceleri bunu, kendini bir süre sonra açığa vuracak bir hastalığın ilk belirtileri sandım. Hatta bir doktoragörünmeyi bile düşündüm. Ama bunun yaygın olduğunu da hayretle gördüm. Demek ki bu bir hastalık belirtisi değil dedim. Çok garip ama bu sanki müzmin bir hastalık. Yorgunluk hastalığı. Önlem olarak B vitaminlen almaya başladım. Bırde alkole dikkat etmeye çalıştım. CenapOğuz(Müzisyen): Meslegim gereği geceleri çalışıyorum. Hem de sabahlara dek. Gündüzleri dinlenmeye çalışıyorum. Bateri çaldığım için de her gece oldukça fazla enerji ve efor harcıyorum. Yorgunluğumun nedeni olarak bu hızlı çalışma temposunu ve düzensiz uyku biçimini önceleri bir neden olarak göriiyordum. Ama ortalama sekiz saatten fazla uyumama ve bütün gün dinlenmeme karşın yorgunluğumun sürdüğünü anladım. Dolayısıyla bunun başka bir nedeni olrnalı diye düşünmeye başladım. Sanıyorum gerçekten de başka etkenler bu sürekli yorgunlukta önemli rol oynuyor. Bilim adamları bu konuda çalışıyorlar mıdır, bilemiyorum ama bu çağdaş bir hastalığa benziyor. Çözümü de yine bilime kalıyor. Tıpta uzmanlık • ANKA (Ankara) - Ankara Üniversiteşi Tıp Fakültesi, Tıpta Uzmanlık Öğrencileri Öğretim ve Sınav Yönetmeliğiyürürlüğegirdi. Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik, fakültede anabilim ve bilim dallannda • tıpta uzmanlık çalışması yapmak isteyenlerle ilgili atama, eğitim-öğretim, bu eğitim ve öğretimin ' gerektirdiği kamu hizmeti çalışmalan, ' sınav vediplomaişlemlerinidüzenliyor. Tıpta uzmanlık öğrencileri bulunduklan kadro açısından "araştırma görev lisi" sayılacaklar. Hemşirelerin sorunu • İstanbul Haber Servisi - Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna, hemşirelerin memıır ya da sekreter olarak kullanılmasını sert bir dille eleştirdi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hemşirelik " Hizmetleri Müdurlüğü tarafından , duzenlenen "Hemşirelik Mesleği ve Sorunlan" konulu panelin açılış konuşmasını yapan Yıldırım Aktuna, hemşirelerin toplumda gerek parasal ' gerekse onursal açıdan gerekli duzeye çıkanlması için elinden geleni yapacağını soyledi. Hemşirelerin sorunlannı bildiğini soyleyen Aktuna, daha sonra şunları so>ledi: "Bazen kendilerinden az şekerli kahve, bazen de kahvaltı istenmekte. Sayın başhekimlerimiz alınmasınlar, eğer kendilerine sekreter arıyorlarsa bunu memur kadrosundan alsıniar. Eğer kadro yoksa bizden istesinler. Hemşire bu tur hizmetleri ancak hastaya yapar. Yapılan bu hizmetler bizi rahatsız etmeli. Bu bizim onurumuzdur. Hemşireliği böyle görenlerin devri artık kapanmalıdır" Aktuna, hemşirelik eğitiminin liseye dayalı bir eğitim haline getirileceğini ve erkek hemşirelerin de yetiştirileceğini soyledi. Bakanın merakı • AA(Ne*şehir)-Bakanlığıyla ilgili incelemelerde bulunmak üzere bir süreden beri Nevşehir'de bulunan ' Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş'in çanakçıhk merakı kısa sürdü. Avanos'ta'taki çanak atölyelerini gezen Ateş, İlhan Berktaşadlı çanakçının atölyesinde bir ara tezgahın arkasına geçerek çamura şekil vermek istedi. Ateş kısa bir denemeden sonra da "Çanakçıhk gerçekten zor bir sanatmış"dedi. ' ' Öğretmen başvuruları • ANKA (Ankara)-Doğuve , Güneydoğu Anadolu'daki 17 ilde öğretmen yeterlilik sınavına ahnmadan görev lendirilmek isteyen öğretmen adaylarının başvurulan. Milli Eğitim Müdürlüklerinde kabul edilmeye başlandı. 17ildegörevlendirilmek isteyen öğretmen adaylannın ' başvuruları 28 şubat akşamı sona erecek. Millı Eğitim Bakanlığı'nca ı sınavsız olarak öğretmen ataması yapılacak iller şunlar: "Adıyaman, Ağrı. Bingöl. Bitlis, Hakkâri. Kars, Mardin. Muş. Siirt. Tunceli. Van. Batman, Şırnak ve merkez ilçeleri hariç olmak üzere Diyarbakır, Erzurum, Sıvas, Şanlıurfa." Bu illerde görev yapmak isteyen öğretmen adaylannın başvurabilecekleri branşlar da şöyle: "Edebiyat. İngilizce, kimya veyabancı dil kimya. matematik ve yabancı dil matematik. fızik ve yabancı dil fızik, yabancı dil biyoloji.bedeneğitimi, resim-iş. müzik, din kültürü ve ahlak i bilgisi. imam hatip meslek dersi, ticaret lisesi meslek dersleri. beslenme ve ev yönetimi-2, çocuk gelişimi-2, resim-2, , bilgisayar. elektrik-2. elektronik-2, ' tesviye-2, motor-2, mobilya dekorasv on, makine ressamlığı, metal işleri-2, sıhhi tesısat, yapı, yapı ressamlığı, el sanatlan-çiçek 1,2. giyim 1,2, nakış 1,2, sınıföğretmenliği. Yargıtay'da görev • AA (Ankara) - Yargıtay Başkanlar Kurulu, Yargıtay Hukuk ve Ceza daireleri arasında yeni görev dağılımını yaptı. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında y ayımlanan Başkanlar Kurulu kararına göre iş yükü ağır olan ve geçen yıldan fazla dosya dev reden dairelerin bazı konulardaki eörevleri, yeni kurulan 17. 18,19 ve 20. hukuk daireleri ile 10. Ceza Dairesi'nedevredildi. Ayrıca bazı dairelerin görev alanlarında değişikliklervapıldı. Yeni görev dağılımı özetle şöyle: - Temyiz İncelemesi 3. Hukuk Dairesi'nceyapılmaktaolan kamulaştırmasızel koymadandoğan bütün uv uşmazlıklar ve bu konularda verılen tazmınat kararlarına bakmaya, 5. Hukuk Dairesi vetkili olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle