09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-I8ŞUBAT1992SAU CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER 11 Monecker hâlâ hasta • AA (Santiago) - Eski Doğu vMmanya'nın Devlet Başkanı Eric Honecker'in sağlık durumunun bozukluğuna ve belirsiz geleceğine rağrnen kendini yenik hissetmediği bildiriliyor. Şili'de yayımlanan bir günlük gazeteye demeç veren Honecker'in eşi Margot Honecker, Moskova'daki Şili Büyükelçiliği'ne sığınan 79 yaşındaki eski devlet baskanının kanser olduğunu ve bobrekJerinin de iyi ç^lışmadığını söyledi. Bayan Honecker, eşinin yaptıklarının Alman tarihi içinde bir gün gerçek değerinı bulacağmı ümit ettiğini belirterek "Eşim korlunuyor. Psikolojik olarak bir çöküntüye girmiş değil. Düşünceleri hâlâ sağlıklı ve kendini yenik hissetmiyor" dedi. Savaş senaryoları • AA (New York) - ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un, gelecek on yıl içinde dıinya dUzenini sarsabilecek krizlere karşı askeri mudahaJeyi Öngören 7 senaryo hazırladığı bildirildi. New York Times gazetesinde dün yer alan ve "gizlilik derecesi olan Pentagon kaynaklarına" dayandınlan habere göre Savunma Bakanlığı yetkililerinin kurmay heyetlerine verdikleri talimatla ABD kuvvetleri, aynı anda en az iki ayn bölgeye müdahaleyi mümkün kılabilecek senaryolara göre hazırlanıyor. Senaryolarda, ABD ordusunun Irak ve Kuzey Kore bölgesine aynı anda müdahale edebilecek planlar dahilınde hazjrlanması öngörülüyor. Diğer senaryolarsa şöyle: Rusya'nın, Beyaz Rusya'nın desteğiyle PoJonya üzerinden Litvanya'ya saldırması; Füipinler'de, buradaki 5.000 Amerikan askerini tehlikeye sokan bir darbe; Panama'da kanaldan geçişi engelleyecek bir askeri darbe; • genişleme yanlısı yeni bir süper gücün ortaya çıkması. Camilion geldi • AA (tstanbul) - BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs özel temsilcisi Oscar Camilion, Kıbrıs konusunda temaslarda bulunmak iizere dün uçakla lstanbul'a geldi. Camilion, Atatürk Havalimanı'nda KKTC Başkonsolosu Münir Muhtaroğlu tarafından karşılandı. Oscar Camilion, dün akşam lstanbul'a gelen BM temsilcileri Gustav Feissel ve Joun Paul Kavvanagh ile birlikte bugün Ankara'ya gidecek. BM temsilcileri, 1 bugün Başbakan Süleyman Demirel ve Türk hükümet yetkilileri ile Kıbns konusunda görüşmelerde bulunduktan > sonra Atina'da da temaslarda ! bulunacaklar. Temsilciler, 24 şubatta ! yeniden Lefkoşa'ya giderek Kıbrıs j Türk ve Rum yetkililerle ayn ayn fc görüşecekler. Yugoslavya'ya BM gücü • AA (New York) - BM Genel Sekreteri Butros Gali, Yugoslavya'daki soruna görüşmeler yoluyla kapsamlı bir çözüm bulunmasını kolaylaşurmak amacıyla bu ülkeye en az 1 yıl süre için 14.000 BM Barış Gücü askeri gönderilmesini istedi. Gali, BM Güvenlik Konseyi'ne sunduğu raporda, eski Yugoslavya'yı oluşturan çeşitli unsurların verdikleri güvenceleri yeterli bulduğunu ve bu ülkeye, "BM Koruma Gücü" olarak adlandırılacak , bir güç gönderilmesini tavsiye ettiğini belirtti. Babiçazletfildi • AA (Belgrad) - Hırvatistan'ın güneyinde Sırplar'ın çoğunlukta bulunduğu Krajina özerk bölgesinin lideri Milan Babiç, az sayıda üyenin katıldığı yerel parlamento toplantısı sırasında b orevinden alındı. Yugoslavya'nın resmi Tanjug Ajansı, Krajina Yerel Parlamentosu'nun öncekigünZagreb'in lOOkm güneyindeki Glina kentinde yaptığı olağanüstü toplantısı sırasında, BM'nin Yugoslavya'ya barış gücü gönderilmesi yolundaki planına muhalefet eden Babiç'i görevderi aldığınıduyurdu. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, TBMM'deki konuşmasında Avrupa ülkeleri, Irak ve Suriye'yi eleştirdi Çetin: Avrupalılık, AT'nin tekelindedeğilCUMHURİYET (Ankara) - Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, 'Avrupalıhgın' Avrupa Topluluğu'nun tekelinde bir kimlik olmadı- ğını söyledi. Çetin, "Avrupa halklarının tümü ortak ülkü ve değer- ler yönünde bütünleşmeyi arzularken, Avrupa barış vegüvenliği için büyük değer taşıyan bu arzuların önüne set çekilmeye çahşılması ya- pıcı bir davranış değildir" dedi. Çetin, Dışişleri Bakanlığı 1992 mali yıb bütçe tasansının TBMM Plan ve Bütçe Ko- misyonu'nda dün görüşülmesi sırasında yaptığı konuşmada çeşitli dış politika ko- nularında önemli mesajlar verdi. Kapsamlı konuşması çerçevesinde Çetin- in üzerinde durduğu bazı konular ara bas- bklarıyla şöyle: SSCB'nin dağılması Türkiye bakımından bu gelişmeler sıra- olarak da yeni Türk dünyasına karşı yardım ve işbirliği sorumluluklanmızın gereğini bir an önce yerine getirebilecek koşullan yarat- mak olmuştur. Bu amaçla BDT üyesi cum- huriyetleri en erken ve aralannda ayınm gozetmeksizin ilk olarak biz tanıdık. Tanı- maya uzanan aşamada ve ertesinde gerek Rusya ile gerek Orta Asya'daki kardes cum- huriyetlerle sıkı bir temas ve dayanışma ge- leneği baslattık. Rusya'nın da İcardeş Orta Asya cumhuriyetlerinin demokratik ve la- sında öncelikli hedefimiz, bir yandan Rus- ik tpplum yapüanna kavuşmasma Türkiye 1 ya ile ilişkilerimizi sağlarn işbirliği temelle- ri üzerinde yeniden in^a edebilecek altya- pıyı tez elden kurmak, bununla eş zamanlı nin yardımcı olması ve bu amaçla model ro- lü oynaması konusunda bizimle tam bir gö- rüş birliği içerisinde bulunduğunu mem- nunlukla gördük. Balkan Yanmadası Hükümetimiz Romanya, Bulgaristan ve Arnavutluk'la Avrupa'nın ortak değerleri üzerinde yeniden inşa ettiğimiz dostluk ve işbirliği ilişkilerinden büyük memnunluk duymaktadır. Bulgaristan'daki Türk azın- lığın cilesinin sona ermesinden ve bu azın- lığın Bulgaristan'la Türkiye arasında bir dostluk köprüsü konumu kazanmaya baş- lamış olmasından mutluyuz. Türk-Yunan ilişkfleri Uzun bir tarihi geçmişin, Ege Denizi'nin karşıhklı azınlıklann ve geleceğin Avrupa 1 sındaki ortak çıkarlann birleştirdiği bu iki komşu ülkenin doğal olarak, iyi iliskiler içinde bulunmalan beklenirdi. Ancak bu- gün böyle bir durumdan oldukça uzakta- yız. Ciddi sorunlann varlığına rağmen, yıl- lardır kapsamlı bir diyalog kunılamanuş bulunması Türk-Yunan ilişkilerinin kronik bir eksikliği olarak belirmektedir. Irak ve Suriye Irak'takı belirsizlik ortanu sürmektedir. Bu ortamın bir an önce son bulması, anı- lan ülkeye komşu bir memleket olmamız ne- deniyle, bizim bakımımızdan daha da ive- di bir niteliğe haizdir. Bu amaca yönelik ge- lişmelerin ancak Irak yönetiminin uluslara- rası toplumun Güvenlik Konseyi kararlann- da ifadesini bulan beklentilere tez elden uv- masıyla hızlanabileceği kanısındayız. Bu bağlamda Irak'ın Güvenlik Konseyi kara- nyla sağlanan ve Irak halkının sıkıntıları- nı kısmen de olsa hafıfletebilecek petrol ih- raç olanağını kullanmamasının yanlış bir tutum olduğunu düşünüyoruz. Irak'taki ge- lişmelerin ülkenin toprak bütünlüğünü ze- deleyebilecek sonuçlara yol açmaması için gerek Bağdat, gerek uluslararası koalisyo- na mensup ülkelere büyük sorumluluk düş- mektedir. Suriye ile ilişkilerimizin her iki tarafça da beyan edilen siyasi irade doğrultusunda ge- lişmesinin sağlanması, iki ülkenin de yara- nna olacaktır. Bu bakımdan komşumuz Su- riye'nin, Türkiye'nin duyarülık gösterdiği konulan özeUikle göz önünde tuttuğunu ka- nıtlaması ilişkilerimizin geliştirilmesi çaba- larına ivme kazandırabilmesi için zorunlu- Avrupa Birliği ve ABD Avrupaljljk, Avrupa Topluiuğu'nun teke- linde bir kimlik değildir. Avrupa halkları- nın tümü ortak ülkü ve değerler yönünde bütünleşmeyi arzularken, Avrupa banş ve güvenliği için büyük değer taşıyan bu arzu- lann önüne set çekilmeye çahşılması yapı- cı bir davranış değildir. ABD, bugün için küresel bağlamda Ugi- leri olan ve küresel ölçekte kuvvet projek- siyonu yapabilecek olanaklara haiz tek si- yasi mihraktır. Yeni Avrupa mimarisinin is- tikrarlı bir şekilde kökleşebilmesi ve Atlantik-Avnıpa bağlamındaki dengelerin sürekliliği ABD'nin Avrupa güvenliğine yö- nelik taahhutlerinin kahalığı ile yakından bağlantılıdır. KimiOrta Asyalı, Batırejimlcrinekimi İslami yönetimleresıcak bakıyor.(FRANKH RTER Baker Moskova'da Nükleer fızikçilere himayeDış Haberler Scrvisi - ABD, Rusya ve Almanya, işsiz kalan Sovyet nükleer uz- manlarının göçünü önle- mek için işbirliği yapma kararı aldı. Azerbaycan, Ermenistan, Moldavya, Türkmenistan, Ta- cikistan ve özbekistan'ı kapsa- yan Bağımsız DevletlerToplu- luğu (BDT) turunu tamamla- yan ABD Dışişleri Bakanı James Baker dün M'oskova'ya geçerek Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ile görüştü. Kremlin Sarayı'nda yaptık- lan görüşmede silahsızlanma konusuna öncelik veren Baker ve Yeltsin, dağılan Sovyetler Birliği'nden miras kalan nük- leer silahlar ve nükleer silah uzmanlannın geleceği konu- sunda fikir ahşverişinde bulun- dular. Baker ve Yeltsin. SSCB'nin dağılmasından sonra işsiz ka- lan Sovyet nükleer silah uz- manlarının Üçüncü Dünya ül- keleri tarafından istihdam edilerek nükleer silah yapımın- da çalıştınlmaları tehlikesine karşı ortak bir proje geliştir- diklerini açıkladılar. Baker ile Yeltsin'in açıkla- malanna göre, Almanya, ABD ve Rusyanın ortak girişimiyle, Moskova'da uluslararası bir bilim ve teknoloji merkezi ku- rulacak. İki lider tarafından dün açıklanan projenin amacı. "Bağımsız Devletler Toplu- luğu'nun içinde bulunduğu kritik geçiş döneminde eski Sovyet bilim adamlanna des- EMEINE) tek olmak' şeklinde belirtildi. Hastanelerde erken doğan bebeklerin suda boğularak öldürüldüğü ortaya çıktı DoğuAlmanya'da bebek katliamıDENtz İNCEDtKEN (Köln) - Eski Doğu Almanya'da, yıllar boyu süren bir uygulama sonucu, 1000 gramın altında doğan bebeklere, bizzat doktorlar ve ebeler tarafından hiçbir yaşama şansı verilmediği ortaya ç.tktı. Erken doğum beklenen kadınlar- da. kilosu düşük olan bebekleri daha doğardoğmaz bertarafetmek için doğum sırasında bir kova su yardımıyla binlerce bebeğin yaşa- mma son verildiğini ortaya koyan Der SpiegeJ dergisinin haberi. yan- kı uyandırdı. Der Spiegel'in haberine göre eski Doğu Almanya'da Batı'yla yarışa- bilmek. sırf sosyalizmin kapitaliz- me olan üstünlüğünü kanıtlayabil- mek için yıllar bo\u yürürlükte kalmış bu uygulama sayesmde. Doğu Almanlar bebek ölumlerin- deki istatıstiklerinı. Batı düzeyinde düşük tutma\ı başarabildiler. Erfurt kentinde buiunan bir ka- dın doğum kliniğinde görevli bir ebenin ifadesine göre 1960'h yılla- nn başında. bizzat tanık olduğu bu ıngulama. 1980'lerin ortalarına kadarsürdü. "Ebe hanım. haftasonunda er- ken doğum beklıyoruz. Bir kova suyu hazırcdın." Doğu Almanya*- nın en büvük kadın doğum klinik- lerinden biri olan Erfurt Kliniği'nde görevli ebe Chrıstıne Hersnıann. bu bir kova suyun ne ışe yarayaca- ğını sorduğunda ıse şu açıklamayı alıyordu: "Bebeğın göbeğini kes- tikten sonra vakit geçirmeden he- men kovanın içindeki suya atın!" Böylelikle, tek suçu dünyaya erken gelmek olan bebek, daha ilk nefesi- ni alamadan, suyun içinde boğula- caktı. Doğu Berlin'de buiunan Charite Hastanesi'nin Neonatoloji bölü- münde görevli Ludwig Grauel, eski Doğu Almanya'nın bazı yörelerin- de, 1000 gramın altında bebek do- ğumlarına hiç rastlanmadığını be- lirterek. bunda bu uygulamanın büyük payı olabileceğini belirtiyor. Kilosu 1 kilonun altında vedoğum- dan hemen sonra ölen bebekler, is- tatistiklerde düşük' kapsamına alındığından, Doğu Almanya'da, bebek ölüm oranı, uluslararası alanda kıvanç duyulacak ölçüde düşük oluyordu. STAMPA Türklere yalvaracağız Avrupa 1989'dan beri meydana gelen tum gelişmelere hazırlıksız yakalanıyor. Sırplarla Hırvatların birbirini boğazlamasına, Cezayir'de işlerin bu noktaya gelmesine, Almanya'nın tüm AT dengelerini altüst ederek bir güç haiine gelmesine Avrupa hep seyirci kaldı ve hazırlıksız yakalandı. Şimdi tüm bunlara bir de Türkiye'nin yükselişi ekleniyor. Türkiye, Yugoslâvya'dan Afganistan'a ve Çin'e dek uzanan bir alanda güç kazanıyor. Fakat bu alanda yalnız Türkiye değil Rusya ve Çin'in yanı sıra İslamcı İran da bölgesel güç olmak için idman yapıyor. Bu İslam alanı içinde kapitalizme düşman olmayan, ciddi bir ekonomik büyüme gösteren, laik ve asağı yukan demokratik olan tek ülke Türkiye"dir. Eski Sovyetler'in İslam cumhuriyetlerini bir mıknatıs gibi çekmesi de bundandır. Bugün sol terorizmin hedefı haiine gelmesi de bir rastlantı değildir. Bu terör Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen çevreler tarafından teşvik edilmektedir. NATO üyesi olan Türkiye, yıllardır AT'nin kapısını çalmaktadır. Biz ise Türkiye'yi içerı almamakta ısrar ediyoruz. Neden? Çünkü Müslüman halkların en yontulmuşu olarak gördüğumüz Türklere Üçüncü Dünyalı olarak bakıyoruz ve "enteresan" bulmuyoruz. Üstelik en hayati konularda bile AT'ye dayanışma vermeyen bir Yunanistan'ı rencide etmekten çekiniyoruz. Dolayısıyla Türkler gitsinler, kendi yağlarıyla kavrulsunlar diyoruz. Onlara eski Sovyet İslam cumhuriyetlerinde güç kazanmaları için yardım vermekten çekiniyoruz. Türklerin Avrupa Topluluğu'nu o küçücük tek pazarı, küçücük ortak para birimi ve kale gibi kapalı kapısıyla baş başa bırakmasını istiyoruz. Ama az ötede deniz kabanyor. Şimdi belki bu Orta Asya yarışını İran kazanacak. Belki Türkiye bu yarışı kazanmayı becerebilecek. O zaman da Pan-Türk tehdidi Osmanlı İmparatorluğu'nun yeniden doğuşu hakkında litrelerce murekkep tüketeceğiz. O zaman belki de "Ne olur AT'ye girin diye" biz onların ayağına gideceğiz. Belki hâlâ treni kaçırmış olmayacağız, ama artık uyanmak zamanı gelmedi mi? (17 Şubat) THE INDEPENDENT Cehenneme giden yolBağımsız Devletler Topluluğu, So^tler Birliği'nin yerini almak üzere geçen aralıkta kurulduğunda, birliği oluşturan 11 üyeden her biri gönüllü işbirliği üzerine bir dizi iyimser açıklamalarda bulunmuştu. Kaynakiar paylaşılacaktı, projeler ortak olarak yürütülecekti ve dış borç taahhütleri yerine getirilecek, uluslararası anlaşmalara bağlı kalınacaktı. Hem konvansiyonel hem nükleer silahlt kuvvetler ortak kontrol altında bulunacaktı. Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, topluluğun "eşit temellerde bir birlik" olacağını söylemişti. Bu mutlu günler artık çok uzakta kaldı. Dağılma dinamiği, ekonomik, politik ve askeri tüm alanlarda hâkimiyet kazanıyor. BDT artık cehenneme giden yolda bir durak olarak görünmeye Başlıyor. Minsk zirvesi, topluluğun silahlı kuvvetleri bir arada tutmayı beceremediğini ve giderek büyüyen ekonomik ayrılıkçılığa karşı inandırıcı bir alternatif sunamadığını kanıtladı. Sürecin mantığa aykırı işlediği çok açık. (16 Şubat) Hürpa da Ayrıntılı Bilgi Hürriyet Gazetesinde Sizeen yakın HÜRPA bayiilerinin telefonlarını 2 32 32 OO'dan öğrenebilirsiniz. Peşinatları, taksitleri ve toplam fiyatları kıyaslayın Hürpa Buyukdere Cad Hur Han !5/AKat/2 Şışlı 80260 Istanbul Faks 2479894 HÜRPA İSTANBUL MERKEZ Tel:232 32 00/12Hat HÜRPA ANKARA TeL9(4) 167 23 25-26 HÜRPA İ2MJR Tel:9(51)25 88 10-19 77 02 Atina'nınMakedonyakavgası STELYO BERBERAKtS (Atina) - Balkan- lar'daki komşulanyla arası giderek bozulan Yunanistan yönetiminin başını ağntan konu- lanıı başında, kuzey komşusu Yugoslavya'ya baglı olan Makedonya Cumhuriyeti geliyor. Atina, Üsküp yönetiminin yanı sıra yine Ma- kedonya sorunuyla bağlantılı olarak İtalya ile de pek iyi geçinemiyor. Yunanistan'ın bu ül- kelerle anlaşmazlık noktalan şöyle özetlenebi- lir: MAKEDONYA: Yunanistan'ın kuzey komşusu Yugoslavya ile sınırını oluşturan Makedonya Cumhuriyeti'yle ilişkisi hiç yok. Çünkü böyle bir cumhuriyetin varlığını kabul etmediği gibi bu ülkenin bağımsızlığının baş- ka devletlerce tanınmasına da bütün gücüyle engel olmaya çalışıyor. Denilebilir ki Yunan Dışişleri Bakanlığı son üç aydır tüm enerjisini Makedonya üzerine harcıyor. Yunanistan, 'Makedonya'nın, Yunan tarihiyle bağiantılı ve Yunanlılann atası Büyük Iskender'in ana vatanı olduğu' gerekçesiyle. bu adı taşıyacak hiçbir bağımsız ülkeyi tanımak istemiyor. AT nezdindeki girişimlerine karşın bu tezini kabul ettirmekte güçlük çeken Yunanistan. kendisi- ni o denli bağlamış buiunuyor ki diplomatik açıdan gerı adım atması neredeyse olanaksız hale gelmiş durumda. Üsküp. Atina'nın bu şekilde tepki göster- mesi karşısında, Yunanistan'ın Makedonya Cumhuriyeti'ne saldırabileceği kaygısım du- yuyor. Atina ise bu kaygılan komik bulduğu- nu açıklıyor. Buna paralel olarak Ankara'mn Üsküp ile kurduğu yakın iliskiler, Atina'yı en- dişelendiriyor. Bu konuda çıkan yorum ve yazılarda, Türkiye'nin Tiran, Sofya ve Üsküp ile kurduğu bu yakın ilişkilerle Yunanistan'ı 'tecrit' etmeye çalışacağından söz ediliyor. İTALYA: Italya'nın gerek Arnavutluk ge- rekse Makedonya Cumhuriyeti'ne gösterdiği yakın ilgi, Atina'yı rahatsız ediyor. Italya'nın para yardımıyla Arnavutluk'u yanına almaya çalışması, diğer yandan Yunanistan'ın karşı çıkmasına karşın yine aynı 'çıkarlar' nedeniyle Makedonya Cumhuriyeti'ni tanıyacağını açıklaması. Atina ile Roma'yı karşı karşı geti- riyor. Buna şimdi Ortodokslarla Katoiiklerin kavgası da cklendi. TÜRKİYE: Yunanistan'ın. Türkiye ile bili- nen bozuk ilişkileri. yeni bir döneme dahagiri- yor. Davos'ta görüşen Başbakan Süleyman Demirel ile Yunanistan Başbakanı Konstan- tin Mitsotakis. iki ülke arasında bir iyi komşu- luk. dostluk ve işbirliği anlaşmasının imzalan- masına karar \erdiler. İki ülke arasındaki sorunlara bugüne dek bir çözüm bulunama- masının en büyük nedeni, kuşkusuz Kıbns sorununa hâlâ bir çözüm şeklinin bulunama- masından kaynaklanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle