15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
iaŞUBAT1992SALI CUMHURİYET SAYFA 15 INSANLAR 'Bizim zirve bazen zırva'DYP-SHP koalisyon hükumeti kuruldu ve arkasından geniş bir şekilde bîırokrat değişiklığı başlatıldı. Geniş vcya dar, tartışılıyor. Ancak, her hazırlanan kararname işleme konamadı. Çünku bazı atamalara Cumhurbaşkam Turgut özal karşı çıkıyor. Görevinden alınacaklar arasında Halkbank Genel Müdüru Mümtaz Pehlivanh da bulunuyor. Pehlivanlı haber kamuoyuna yansıdıktan sonra, hazırhğını yaptı ve hatta yenne gelecek kişı ile buluşarak banka hakkında bilgiler verdi. *Ne var ki PehlivanL'nın kararnamesi Çankaya'ya takıldı, bir turlu gelmiyor. Pehlivanlı da hiçbir şey yokmuşçasına görevine sakin bir şekilde devam Jjr ediyor, krediler açıyor, atamalar yapıyor. Konumuz bu değil, değineceğimiz nokta başka. Pehlivanlı'nın yer değiştireceği haberi çıktıktan sonra bir suredir sessizce oturan esnaf teşkilatı temsilcileri ayağa kalktılar. "Efendim, işler durdu, esnaf kan ağlıyor, kredilerımiz verilnuyor. Kararname neden çıkmıyor" diye. Birkaç gun önce bir şubenin açılışında Pehlivanlı ile Esnaf ve Sanatkâr Odalan Birliği Başkanı Fehmi Genç karşı karşıya geliverdiler. PehlivanL'nın bu gibi yerlere geleceğini ummayan esnaf teşkilatı temsılcılen KALDIRIMDAN KAFAYA - Bu simitçi geçen hafta simit tablasını kaldırımın üze- rinde tutuvordu. Şimdi kafasından aşağı indirmhor. Simitlerinin tozdan, egzozdan etkilenmediğini kanıtlama\a uğraşı>or. Bizi ikinci kez karşısında gördüğünde "sakın, yine aleyhime vazmavın" dedi. Simitlerini kafasından aşağıya indirme>eceğine de söz verdi. (Fotoğraf: ALÎÖZ) SemraÖzal ve SHP kurultayı Semra özal'ın sıyaset konusundakı düşüncelerını açıklamaktan çekınme- dığı bılınır Henuz yenı dondüğü ABD'de de öyle oldu Bu sefer konu ANAP değıl fstanbul ıl başkanhğı da değıl geçen ay yapılan SHP kurultayıy- dı Inonu ile Baykal'a venlen oylar ara- sında 30 fark bulunduğunu anımsatan Semra Özal. yaptığı kurultay hesabını gazetecılere anlattı. "Eğer yanya bölersenız 15 o> çıkar Yanı 16 oy daha alsaydı Denız kazana- caktı 16 oyla kazanmak ne kadar ka- zanmak sayılırsa, tnönu o kadar ka- zanmış sayılır" Doğruydu, 16 oy daha alsa Baykal genel başkan olacaktı. Ancak İnönü de 30 oy "farkla" kazanmıştı. Tabıı gazete- cıler, matematıksel yanıtı fizıkçı Erdal Bey'ın vermesı gerektığını düşünerek aynntıya gırmedıler Bayan Özal daha sonra Baykal'a duyduğu sempatıyı anlatırken kurtfta» yı kaybetmesının bir nedenını daha ortaya koydu "- Ben çalışsaydım Baykal kazanır- dı Baykal'a büyük bır sempatının ol- duğu kesın bır şey " Anlaşılan Erdal Bey, genel başkanlı- ğa devam etmesını bıraz delegelere bı- raz da kurultay sırasında yurtdışında bulunan Semra, Özal'a borçluydu. Alkışlanacak konuşma Içişleri Bakanhğı butçe göruşmeleri hayli renkli geçti. Gece yansına kadar süren göruşmelerde SHP Sıvas Milletvekıli Azimet Köyluoğlu'nun konuşması komisyon uyelerinm beğenısini kazandı. Güneydoğu'daki olayları, "Amerika'nın Kürtler üzerindeki mandacılık amacına" bağlayan Köyluoğlu sözlerini şöyle noktaladı: "Gelin, acılarınuzı hep birlikte paylaşalım; azalsın. Gelin, sevinçlerimizi hep birlikte paylaşalım; çoğalsın. Inanıyorum ki ve biliyorum ki dunya var oîdukca iki şey yaşayacaktır: Yuce Allah ve demokratik, çağdaş ve laik Türkiye Cumhuriyeti. Turkiye Cumhuriyeti, adalet, eşitük, demokrasi, insan hakları, çağdaşlık, laiklık ve akılcılık temellerı uzerınde yukselecek ve tarih içinde sonsuza dek yaşayarak yoluna devam edecektir. Yaşasın laik, modern ve çağdaş Turkiye Cumhuriyeti; kahrolsun terorıstler, ayrımcılar, şovenistler, boluculer;1 Salonda oldukca duygulu bir hava yaratan Köyluoğlu, sözlerini noktaladığında DYP Kocaeli Milletvekili Alaattin Kurt, dayanamayarak "İşte alkışlanacak konuşma, çok guzel" dedi. Oturumu yöneten başkan SHP'lı Irfan Gurpınar ise oturumlarda konuşmacıları alkışlama geleneğının bulunmadığını anımsatmak zorunda kaidı: "Dilerseniz, takdirlerinizi bılahare sayın konuşmacıya iletebilirsiniz." şaşırdılar. Sonra sohbet başladı, günün konusuna gelindi. Pehlivanh şunları söyledi: "Sevgili dostlar. Ben devlet memuruyum, belli sure çalışıp aynlacağımın idraki içindeyim. Demek ki benim surem dolmuş, gideceğim. Ancaaak. Benim yerimde kalmam kime batıyor? Aynca iyi hatırlaymız iütfen. Üç yü önce sizlere aynlan para 135 milyar lira idi, 'yetmez' dediniz, revize ettik, 175 milyar üraya çıkardık. Şimdi kaç liradır bu para, 1.5 trilyon lira... Daha ne istiyorsunuz?" Genç ne cevap vereceğini şaşırmıştı, şöyle mınldandığı duyuldu: "Elbet sıkıntılarımız var amma bizim zirve bazan böyle zırvalıyor." Kung-fu'culardan Donafa teşekkür Milliyet gazetesi yazarı Yavuz Donat, sırtım sağlam yere dayadı. Artık ne tırmanan terör olaylarından korkuyor ne de trafik canavarından! Neden mi? Kendisine şukran duyan 100 bin kung- fu'cu var da ondan. Donat, geçen haftalarda televizyonun birinci kanalı için hazırladığı programlardan birinde kung-fu sporuna da yer vermişti. Programdan sonra Turkiye Kung-Fu'cuiar Birlığı Genel Başkanı Halit Alp'ten bir teşekkür mesajı aldı. Alp'in mesajı şöyle: "Sayın Yavuz Donat, kung-fu adına yapmış olduğunuz TVl'deki programınızdan dolayı gucumüze guç ve onur verdiniz. Bundan dolayı sizlere 100 bin kung-fu'cu adına teşekkür ederim." Demirerin şapkası Birkaç gun önce Mıllet Meclisi Anavatan kulisine gelen bazı vatandaşlar pahalıhktan, idaresizlikten yakınıyorlardı. Eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın muzip muzip güldu ve şunları sordu: — Şapkanız var mı şapkanız? Sorusunun cevabını beklemeden sözlerini şoyle surdurdu: — Seçim meydanlannda Demirel'in şapkasının peşinden gittiniz. Bakalım sonu ne olacak denilmedi. Şapkayı kaptırmayalım diyorsunuz. Tamam şapkayı koruyunuz. Ama sıra ile önce ceketiniz sonra pantoionunuz gidecek ve hakikatı gördukten sonra "Ah ben neden Anavatan'a oy vermedim" diye dövüneceksiniz. Nah şuraya yazıyorum. Bu kafa ile gidilirse enflasyon üç rakamlı olur, yiyecek ekmeği aranz. Dileğım bunlann olmaması ve vatandaşın sıkıntı çekmemesi. Ne çare, görunen köy kılavuz istemiyor. Fenerbahçeli Sezgin İçişleri Bakanı Ismet Sezgin spor camiasında saygın bir yere sahip olan politikacıdır. llk Gençlik ve Spor Bakanı olmasının yanı s»ra mütevazı davranışlarıyla herkesin gönlünü alır. Aydın milletvekıli olduğu ıçin Aydınsporlu bıhnir. Ancak Ankaralılar Sezgin'i koyu bir Gençlerbirlikli sayar. Hatta bir süre Gençlerbirliği kulübünün başkanlığını da yapmıştır. İçişleri BakanlığVna gidıp Sezgin'i ziyaret edenler gerçeği görurler. Çunku Sezgin ne Aydınsporludur, ne de Gençlerbirlikli. Evet. Ismet Sezgin koyu Fenerbahçelidir. Bunun delıh de makam odasmın girişinde herkesin görebileceği yere Fenerbahçe plaketinı yerleştirmiş olmasıdır. Pencere Başba.kanlık Musteşarı Necdet Seçkinöz, yanında çahşanlann guler yuzlu kışiler olmasına onem veriyor. Bu nedenle göreve gelişinden bir sure sonra yayımladığı iç genelgede bu konudaki duşuncelerini talimatiar haline getırdi: "Başbakanlık ve devlet bakanlıklarının muracaat memurları ve telefon santralları, kurumun dışa açılan penceresıdir. Bu görevleri yapan personel, muracaat sahiplerine karşı her zaman guler yuzlu, nazik, yardımsever, yol gosterici ve bulunduklan görevin hizmet verdikleri makamın goruntüsunu yansıttığının bilinci içinde olmalıdır. Telefon santrallarında ve makam telefonlarında görev yapan personelin de aynı bilinçle, konuşmalara bulunduklan makamın ismini vererek, gunun ilerleyen saatlerine göre gunaydın, ıyi gunler, iyi akşamiar gibı nezaket cumleleri ile başlamalan; istenilen hizmeti tam ve kusursuz olarak vermeleri ve her an nazik olmaları gereklidir" gibi... Tabii her dönemde olduğu gibi "gizh'" konulann telefonla goruşulmemesi de hatırlatıldı. öyle ya, biraz heyecan katmadan işin rengi gelir mi? tşadamının genel müdüre torpili Geçen hafta sonu Ankara'da oynanan Gençlerbirlıği-Beşiktaş futbol karşılaşması soğuk ve ayaza rağmen hayli seyirci topladı. Hava gunlük güneşlikti, ama ısı sıfırın altında olduğu için insanın yuzunu sanki bıçak gibi kesiyordu. 19 Mayıs Stadı'nda kapalı trıbun nedeniyle şeref tribünü bu gibi havalarda güneş aJmaz, hele esıntı olursa soğuk daha da fazlalaşır. Şeref tribttnun hemen yanına basın tribunu yerleştirilmiştir. Ancak basın tribununun girişinde, stadın yapısı gereği tek sıra halinde oturulacak canh bır bölum vardır, 10 kişı cıvarında seyircı kapasiteli bu yerden maç izleyenler soğuğu pek hıssetmezler. Basın tnbünunun giriş kapısı da ayrıdır. Çevreden geçiş kolay değildir. Bu maçı izlemek isteyen Gençlik ve Spor Genel Mudüru Kemal Kamiloğlu basın kapısına gelir. Kamiloğlu, kısa bır sure önce hastaneden çıkmıştır. Aslında Kamiloğlu genellikle maçları spor yazarlan ile ızleyen bir yöneticidir. Genel müdür, bu maça soğuğa göre giyinerek gelmiştir. Fakat kapıdaki görevli Eskımo kıyafetiyle gelen genel muduru tanıyamaz ve içeri bırakmak istemez. Tesaduf, Kamiloğlu'nun arkasında da Ankara Spor Yazarları lokalinin müdavimlerinden bir işadamı bulunmaktadır. İşadamı, görevliye mudahafe eder, "Tamam.. O bızdendir, bırak girsin" der. Ve sporun en üst yöneticisi işadamının torpilıyle stada gırer. PİKNİK PİYALEMADRA HIZLIGAZETECİ NECDETŞEN YOK MÜ "> OKUPUĞUM S &l(? SOHU ZlRlLT/PAN KAPAVIA ) SV*tiPfiR0<2E / ^ SOİLBMlN AFROOrZYAK VAl&fTıNA OTe YANCÛ ItrîıYACLA (?/M AMA ILLE pe ONUN 5eNı«J KANOifZILMAYA YtSTKlH CH-USUH ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI GARFIELD JIM DA VIS / DB2H4_C3 TIRMUgl 4V4DEf4 / vr >*• BIRAK \ r BLACKIE WHITE CARLOS TRILLO-ERNESTO R.GARCIA SEIJAS BULUT BEBEK NURA Y ÇİFTÇİ Sakm, bizimkilerin "Heraen uyursan, hafta sonu seni çıjrarıcaz"<dedikleri ytr, yine bizim hâllu>n olmasın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle