02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• -13 ŞUBAT1992 P€R$EMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Zorunhıtasarruf - •AA(Ankara)-Damştay Savcısı Günay Erdem, zorunlu tasarruf î uygulamasının, "insan haklan ve ! anayasaya aykın olduğu" yönünde ' görüş bildirerek iptal edilmesini istedi. SHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin'in, öğretmen eşi Meral Keskinin, "Çahşanlann tasarrufa teşvik edilmesi ve bu tasarruflann değerlendırilmesine dair kanun"a dayaıularak Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nca 15Ocak 1989tarihinden geçerli olmak üzere çıkanlan, "Çahşanlann tasarrufa teşvik edilmesi hakkında tebliğ"in, iptali istemiyle açtığı davanın duruşması, Danıştay 5. Dairesi'nde yapıldı. İlk boya paneli • Ekonomi Servisi - Türkiye'de düzenlenen ilk boya panelinde boyanın ekonomideki yeri ve satışları geliştirici yöntemler tartışıldı. Nalburiye dergisi tarafından Hilton'da düzenlenen "Boya Sektöründe Bayilik Sistemleri ve Sorunlarına Çözüm Önerileri Paneli"ne katılan Marshall, ÇBS, Polisan, Gürsoy, Izosan ve Boya Toptancılar Derneği yetkilileri, Türkiye'deki boya üretiminin kalite açısından ithalleri aratmayacak düzeyde olduğunu belirttiler. Temel Taş ve Madencilik • Ekonomi Servisi - STFA Grubu'na bağlı kuruluşlardan Temel Taş ve Madencilik, sert taş (granit) ve mermer türü ürünlerin hem ocak işletmeciliğini hem de fabrikasyon üretimini gerçekleştıriyor. Türk Lokumu, Bahar Çiçeği Pembe, Siyah Büyü gibi 7 çeşit doğal granitle 2 çeşit mermeri levha ve fayans şeklinde üreten Temel Taş, aynca bunlara projeye göre özel ebat kesimleri de uyguluyor. Avusturya, Belçika ve Fransa gibi ülkelerleçalışan Temel Taş'ın Kalamış'ta bir show-room'u da bulunuyor. KISA KISA • TARtŞBANK Genel Müdürü Mustafa Gönenç, Ege Ekonomisini Geliştirme Vakfı (EGEV) Denetim Kurulu üyeliğine seçildi. • BMB,KuveytOıl Companyadınabu ülkede yaptığı 8 bin metrekarelik ınşaatı tamamladı. 2ay içinde tamamlanan inşaat, Kuveyt'te Körfez savaşından sonra bitirilen ilk proje oldu. • AS Hizmet, Sigortacı gazetesinin açtığı "1000 torbakan lOOOcan" kampanyasına 46 torba kan bağışladı. Töbank'takoltukboşkaldıESlN SUNGUR (tstanbıü) - Ça- lışanlarla yönetim arasında adeta bir savaşın başladığı Töbank'ta genel müdürün kim olduğu da belli değil. Bankanın 34 müfetüşinin başba- kana şikâyetettiği Genel MüdürOs- man Erk'in Demirel'in yazılı ta- limatıyla görevden alınması, bir hafta sonra da bir telefonla yeniden görevine iadesi bankada yönetim boşluğu yarattı. Başbakan Süleyman Demırel, Töbank Genel Müdürü Osman Erk'i 30 ocak tarihinde görevden aldı. Kamu Ortakhğı İdaresi tara- fından Töbank yönetim kunıluna faksla bildirilen görevden alma ta- limatı, 5 şubat tarihinde Kamu Or- takhğı'ndan gelen bir telefonla dur- duruldu. Başbakan Süleyman Demırel im- zah faksta, Osman Erk'in Töbank Genel Müdürlüğü görevinden alındığı, yerine de vekâleten ban- kanın Bilgi İşlem Bölümü Müdürü Oğuz Aktan'ın atandığı bildirili- yordu. Başbakanın bu talimatının uygulamaya konulacağı 5 şubat ta- rihli Töbank yönetim kurulu top- lantısında Kamu Ortakhğı İdare- Osaaa Erk'in görevden alınması telefon emriyle durduruldu "li, si'nden gelen bir telefon atamayı durdurdu. Telefonun atamayı erte- lediği mi, yoksa iptal mı ettiği belli değil. Ancak bu telefondan sonra Osman Erk her gün bankaya gel- meye, başbakamn vekâleten atama yaptığı Oğuz Aktan ise rapor alıp evinde oturmaya başladı. Töbank'ta genel müdür krizıni başlatan olaylar şöyle gelişti: -30 ocak tarihinde üzerinde gizli damgasını taşıyan Başbakan Sü- leyman Demirel imzah ve B. O2.0. PPG.0.10/01220 sayılı atama tali- matı Kamu Ortakhğı İdaresi'ne gönderildi. -Kamu Ortakhğı İdaresi Başkan Yardımcısı F. Mehmet Coşan, baş- kan adına imzaladığı bir faksla yine 30 cak tarihinde başbakanın tali- matını Töbank yönetim kurulu başkanlığına gönderdi. -Töbank yönetim kurulu başka- nı, atama talimatını Osman Erk'e göstererek, gereğinin yapılmasını istedi. Erk, kendisinin yerine vekâleten atanan Oğuz Aktan'a durumu bildirip, 5 şubat tarihinde yapılacak yönetim kurulu top- lantısında istifasını açıklayacağını söyledi. -Töbank çahşanlannca da duyu- lan bu atama bankanın hemen he- men tüm şubelerinden başbakanh- ğa çekilen kutlama telgraflanyla karşılandı. Çalışanlar tarafından çekilen telgraflarda yaklaşık 20 yıldır Töbank'ta çalışan Oğuz Ak- tan'ın göreve getirilmesinden mem- nunluk duyulduğu ıfade ediliyor- du. -Devir teslim töreninin yapılma- sının beklendiği 5 şubat tarihinde Töbank yönetim kurulu toplandı. Gündemdeki konular konuşulup sıra Osman Erk'in istifasına geldiği sırada Kamu Ortakhğı İdaresi Baş- kan Yardımcısı Mehmet Coşan te- lefon etti. Yönetim kurulu toplan- tısı devam ederken gelen telefonda, atama karannın ele alınmaması is- tendi. -Bir hafta içinde önce görevden alınıp, sonra görevine iade edilen Osman Erk, çahşanlann tüm tepki- sine rağmen genel müdürlük koltu- ğunda kalırken, Oğuz Aktan rapor alarak evinde istirahate çekildi. Töbank çalışanlannı önce umut- landınp sonra kızdıran Başbakan Süleyman Demirel'in bir hafta için- de gösterdiği karar değışikliği ko- nusunda çeşitli yorumlar yapılıyor. Karaçam rekabetteeşitlik istedi Ekonomi Servisi - Yapı ve Kredi Bankası Genel Müdürü Burhan Karaçam, "tüketici kredi faizlerinin yüksek olmasında suç bankaların değil" dedi. Karaçam, tüketicilere daha ucuz maliyetli kredi sağlamak üzere oluşturulması planlanan "özel finans kurumlan"- nın statüsüyle ilgili hazırlık çahşmalan Ankara'da sürerken, yeni kurulacak özel finans kurumlan ile bankaların eşit rekabet koşullan içinde çahşmalan gerektiğini söyledi. Yapı Kredi Bankası Genei Müdö Burhan Karaçam Munzam karşıhk ve disponobilite gibi nedenlerle devletin bankalann topladığı fonlann önemli bir bölü- müne ortak olduğunu vurgulayan Karaçam, "Tüketici finansmanın- da bugünkü mevcut seçeneklere oranla daha ekonomik sistemlerin geliştirilmesinin yaranna biz de ınanıyoruz. Ancak yeni seçenekler geliştirilirken, hiç degılse tüketici kredisi bazında bankalar üzerinde- ki "devlet yükünün" kaldınldığı bir çalışma düzeni sağlanmahdır. Aksı halde çifte standartlı uygula- madan dolayı bankalann tüketici kredisi vermeleri önlenmiş olacak, bundan en büyük zaran da rekabe- tin kalkması nedeniyle yine tüketici görecektir" dedi. Karaçam, bankalann özel finans kuruluşlanyla tüketici kredisi çer- çevesinde rekabet edebilmeleri için şu önerilerde bulundu: - Bankalann mevduat dışında kaynak yaratmalanna izin verilme- li. - Bankalann tahvil ihracına ola- nak sağlanmah. - Ferdi kredi-tüketici kredisi, kredi kartlan alacaklar portföyün- delerini satabılmelerini sağlayabi- lecek menkul kıymetleştirmeye izin verilebilir. - Tüketici finansmanı için kay- nak yaratmaya yönelik yeni yatı- nm fonlan oluştumlabilir. Tüke- tim Fonları kurulabilir. - Bankalann ferdi kredi için kul- landırdıklan mevduat kaynağı, munzam karşıhk ve disponobilite- den muaf tutulabilir. - Bankalann tüketici kredisi faizi üzerinden yüzde 6 KKDF ve yüzde 5 BSMV alınması uygulaması kal- dırılmalıdır. Karaçam, son olarak da banka- lann topladığı mevduata devletin nasıl ortak olduğunu göstermek üzere yıllık yüzde 70 faizle topla- nan 3 aylık mevduat örneğini veri- yor: Bankalann yasal yükümlülük- leri nedeniyle bu mevduatın yüzde 3'ü kasa, yüzde 2'si TCMB serbest, yüzde 7.5'i mevduat munzam kar- şılığı ve yüzde 30'u disponobiliteye yatıyor. Bu yükümlülüklerin topla- mı, mevduatın yüzde 42.5'ine eşde- ğer. Dolayısıyla kredi olarak kul- landınlabilir miktar yüzde 57.5 olarak kalıyor. Disponobilitenin yıllık getirisi yüzde 65 olarak kabul edilirse, kre- di faizinin başabaş noktaşı, persso- nel ve iletme giderleri ile kâr payı da- hil edilmediği halde yüzde 87.83 olarak çıkıyor. G A R A N T İ ' D E O L M A K Ç A Ğ D A Ş B İ R S E Ç İ M D İ R • • MUFETTIŞ YARDIMCILARI Nadir'inkaderi jürininelindeEDtP EMÎL ÖYMEN (Londra) - Hazırlık soruştur- ması 14 ay süren Asil Nadir davası, ağır ceza mahkemesine sevk ediliyor. Asil Nadir davasının ağır ceza mahkemesinde en erken 1993 yılında GARANTİ'Lİ BAŞLANGIÇ Başarılı bir gelecek için: Çevreyle uyum sağlamaya özen gösteriyor, insan ilişkilerine önem veriyorsanız ve aşağıdaki czelliklere sahipseniz; sizin için, Garanti'de olmak çağdaş bir seçimdir. BAŞARILI BİR GELECEK İÇİN Tefti * Kurulu'nda görevlendirilmek üzere; • Eğitim süresi en az dört yıl olan hukuk ve siyasal bilgiler fakülteleri ile iktisat ya da iktisadi ve idari bilimler fakültelerinin; iktisat, işletme ve iş idaresi, maliye, çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler bölümleriyle, bunlara eşdeğer olduğu yetkili resmi makamlarca onaylanmış, Türkiye ile yabancı ülkelerdeki okullardan birini bitirmiş, • 27 yaşını aşmamış, • Askerlik görevini yapmış ya da erteletmiş (erkek adaylar için), Müfettiş Yardımcılan alınacaktır. 14-15/3/1992 tarihlerinde Ankara, İstanbul, İzmir'de yapılacak yabancı dil ve mesleki konularda giriş sınavına katılabilmek için; aday formuyla birlikte 6/3/1992 Cuma günü akşamına kadar başvurraak gerekmektedir Aday formlarını, başvuru adresini, sınava katılma koşullan ile diğer bilgileri kapsayan broşiirümüzü aşağıdaki birimlerden temin edebilirsiniz. Garanti'de başvurular gizli kalır. başlaması bekleniyor. llkkezl7Arahk 1990 günü "Bow Street" Sulh Ceza Mah- kemesi'ne, geçen salı günü 10. kez giden Asil Nadir, bir da- haki sefere adını, üzerinde bu- lunduğu "Old Bailey" sokağı- ndan alan, resmi adı "Londra Merkez Ceza Mahkemesi" olan ağır ceza mahkemesine çıkacak. Davacı Ağır Dolandıncılık Bürosu, Asil Nadir'e getirdiği 76 suçlamanın 7'sinden vaz- geçtı. Bunun nedeni resmen açıklanmadı. Ancak büro- nun, diğer suçlamalan da 25 başlık altında toplamayı plan- ladığını bizzat büronun avu- katı Lorna Harris mahkeme- de açıkladı. Sayısı 69'a inen suçlamalarda Asil Nadir, geç bir tanhi hedefleyeceği be- lirtiliyor. Asil Nadir, jüri tarafından yargılanacak. "Sağduyusu ve vicdanı güçlü, sabıkası olma- yan, toplumsal şuuru yansıtan 18-65 yaş arası sıradan vatan- daşlar"dan, seçmen listeleri esas ahnarak seçilecek 12 kişi- lik jüri, Asil Nadir'in aleyhin- deki iddialarla lehindeki sa- vunmalan dinleyecek ve ka- rannı verecek. İngiliz ceza ya- sası uyannca, ceza mahke- melerinde görev alan yargıç- lar, jürinin karmîşık hukuki konulan ve delilleri anlamala- nna yardımcı oluyor, onlara yol gösteriyor, yorum yapıyor ve yönlendiriyor. Ama dava hakkında karar vermek, jüri- ye ait. Yargıç, jürinin karannı paylaşmasa bile ceza yasasını uygulamakla yükümlü. An- cak yargıçların. jürinin kurul- ması sırasında ya da kurul- duktan sonra da makûl neden- lerle jürinin hepsini ya da bazı üyelerini görevden azletme hakkı var. Jüri üyeleri, dava boyunca mahkemenin emrin- de oluyor, çahştığı ış yerinden izinli sayılıyor. Jüri üyeleri bu nedenle sembolik bir miktar para alıyorlar. Karmaşık da- valann sonunda jüri eğer ka- rar vermekte zorlanırsa, karar verene kadar polis gözetimin- de bir otelde misafır ediliyor. Kararlan etkilenmesin diye televizyonsuz, radyosuz, ga- GARANTİ BANKASI Tefliş Karulg Başkanlığı Beyoğlu ISLanbul Tel 251 69 45 251 34 34 (20 hall Bölgc Mûdnrlnklcriniz Ankara. Izmır Adana Çorlu Bursa. Aydın Ordu ^nıalya Kaysrrı Şube Mûdurlukferımız Denızh Dıvarbafcır. Erzurum. Eskışehıı Samsun. Trabzon Edıme Manısa Konva Balıkesır Mersın. Eiazığ Gazıanıcp. Izmıl. Var.. Zonguldak Pollv Peck'e ait vakİ3<tık 1 S(İ l c l c v " ; > u » : > u A ' " " J " 5 ^ S 11 - roıiy r-eck e aıt yaklaşık 150 z e t e s i z telefonsuz bırakıhyor- mılyon sterhnı gün ve mıktar j a r J belirtilerek zimmetine geçir- Asil Nadir davası için seçil- mesi olası jüri üyelerini etkile- memek amacıyla, Polly Peck kayyımlanmn Asil Nadir aleyhine açtıklan ve şu sıralar- da sürmekte olan tazminat davası basına ve halka kapalı olarak yürütülecek. Hiçbir mahkemeye televiz- yon. fotoğraf makinesi ve ses alma aygıtı sokulamadığı için Asil Nadir davasının ağır ce- zadaki gelişmesini görüntüle- mek mümkün oîmayacak. Basın ve televizyon, kamuo- yunu çok ilgilendiren duruş- malara ressam göndererek re- sim çizdirtmekle yetiniyor. geçır- mekle suçlanıyor. Asil Nadir, halen 3.5 milyon sterhn kefa- letle serbest ve tutuksuz yargı- lanacak. Geçen aralık ayında tüm avukathk hizmetlerini yükle- nen "Pannona March Pear- son" firması tarafından yapı- lan açıklamada, "davanın en kısa sürede görülmeye başlan- ması için çalışacağız" denildi. Davacı Ağır Dolandıncılık Bürosu ise yeterince delil top- layabilmek amacıyla davanın hazırlık çahşmalannı elinden geldiği kadar uzatmıştı. Bu nedenle davanın başlaması çin de mümün olduğu kadar BİRGÖRLŞ Niçin veNasıl Bîr Af ÎZZETTtN ÖNDER /. Ü. İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi 1980 politikalan çerçevesinde gerçekleştirilmiş olan vergi düzenlemesi, bir yönü ile fevkalade olumlu görülebilir. Şöy- le ki potansiyel yükümlülükleri vergi kapsamına çekebilmek için iki yönlü bir operasyon yapıldı: Gelir Vergisi'nde oran- lar indirildi, vergi cezalan ise ağırlaştınldı. Böylece, vergi içine girmek, görece daha az maliyetli hale getirilirken vergi dışına çıkmak ağır şekilde cezalandınhyordu. Buradaki amaç, vergi vermeninin, yükümlüyü avantajlı bir konuma sokmasının önlenmesi şeklinde yorumlanabilir. Diğer yandan aynı anda, bu olumlu görüntüyü gölgele- yen, hatta tümü ile ortadan kaldıran üç ciddi hata yapıldı. Bunlardan birincisi, gelir ve kurumlar vergisinin birleştiril- mesinde, AT ve diğer çağdaş ekonomilerdeki uygulamanın aksine, Kurumlar Vergisi hâkim kılındı. Böylece, temettü dağıtımında engel ortadan kalkınca, dağıtılmamış kârlar ka- nalından yeterince beslenemeyen kurumlar, finans piyasası- ndan kendi dağıttıkları kâr paylannı bu kez kredi olarak al- maya başladılar. Bu süreç, Kurumlar Vergisi matrahını eri- tırken hem faizler üzerinde baskı oluşturuyor hem de kâr payı sahıplerine nsksiz ve ^ _ _ ^ _ ^ _ ^ . ^ _ _ _ — Vergi ve / veya ceza affı, geriye yönelik bir durumu düzeltmeyi amaçlar. Böyle bir düzenlemenin sosyal vicdanı bir kere daha rahatsız etmeden, adalete uygun biçimde yapılabilmesi, ancak bozuklukların tümü ile ele alınması koşuiunda olmasıdır. çok düşük oranda vergiye tabi tatlı ka- zanç sağlıyordu. Kapıdan kovulmuş olan "örtülü ser- maye", âdeta pence- reden iceri alınıyor- du. Bu süreci hızlandı- ran ikinci hata ise Kurumlar Vergisi'- nde tanınmış ve an- lamlı gerekçelerle oturtulmamış olan vergi ayncalı- klandır. Gelir Vergi- si'ndeki ayncahklar- la da desteklenen bu süreç, belırgin bir biçimde belirli grup- lara mutlak vergi üstünlüğü sağlıyordu. Böylece, bu gruplar göreli değil, fakat mutlak bir vergi cenneti içine gırmış olu- yordu. Üçüncü ciddi hata ise Gelir Vergisi'nde alt gelir gruplan- na uygulanan oranın anlamsız derecede yükseltilmesi ol- muştur. Gerçekten 1970'lerin sonuna gelindiğinde, Gelir Vergisi'nin efektif yükü alt gelir gruplan için % 40, hatta 50 dolaylannda idi. Ancak bu sonuca, enflasyonun 1963 tarife- sini çarpıtması neticesine ulaşılmıştı. Bu oluşumdan yarar- lanarak Gelir Vergisi başlangıç oranını, kademeli olarak % 25 olarak saptamak, hiçbir gerekçe ile açıklanamaz. 1963 tarifesınde ilk dilim 2500 TL, oran ise % 10 idi. Bu tarife, % 25 oranına ancak dördüncü gelir diliminde ulaşılıyordu. Hıç kuşkusuz, o dönemde bu tanfeyi yapanlar da vergi dilimle- rini saptarken ciddi idiler. Bu tür düzenlemelerle yapılan bu hatalara vergi sistemin- de gereklı düzenlemelerin yapılmamış olması ile gerçekleşti- nlen "pasif hata"lan da ilave ise vergi sistemının, gelir dağı- lımında adalet, kaynak dağıhmmda ise etkinlik ilkesinden uzaklaşması şeklinde belirlenmiştir. İkinci etki, kısa dönem- de ve yaygın gruplar tarafından net biçimde algılanamaz ama birincisi, vergi içine girenleri de cehennem azabı ile baş başa bırakıyordu. "Adalet" sadece mülkün temeli değil, vergi psikolojisi ve idaresinin de temelidir. Bir grup, vergi ayncalığı cennetinde etkinsizlik, lüks harcama ve israfa boğulurken diğer gruplar üzerinde vergi yasaları hükümlerini uygulamak sosyal vic- danı rahatsız eder. Yasa yolu ile vergiden kurtulanlar karşı- sında, böyle bir ilişki ve güce sahip olmayanlar da başka yol- larla göreli durumlannı kurtarmaya çalışır. Bundan kur- tulamayan ücretliler ise çağdaş devletin vergi kölcsi niteliği- ne bürünür. Nitekim böyle de olmuştur. Adil bir ortamda alkışla karşılanacak olan vergi idaresi- nin güçlendirilmesi, yeminli mali müşavirlik vb gibi önlem- ler, böyle bir ortamda ancak ortaçağ baskıcı zihniyetini yansıtır. K uralın adil olduğu yerde, etkilî adaleti gerçekleşti- rir, kuralın adaletsiz olduğu yerde uygulamayı güçlendir- mek ise ancak adaletsizliğe hizmet anlamına gelir. Vergi ve / veya ceza affı, geriye yönelik bir durumu düzelt- meyi amaçlar. Böyle bir düzenlemenin sosyal vicdanı bir kere daha rahatsız etmeden, adalete uygun biçimde yapıla- bilmesi, ancak bozukluklann tümü ile ele alınması koşuiun- da olasıdır. Böyle bır^üzenleme, asgari şu aşamalan kapsa- malıdır: - Vergi cezalannı yeniden düzenlenmeli ve bu düzenleme geriye yürütülerek eski*le yeni düzenlemeler arasındakı fark silinmelidir. - Ücretliler, özelhkle asgari ücretliler üzerindeki vergi yü- kü, süre tanımadan, derhal çağdaş düzeye indirilmelidir. Vergi sistemindeki bağışıklıklar, çok istisnai durumlar dı- şında kaldınlmahdır. Gelir ve kurumlar vergilerinin'birleşti- rilmesinde AT sistemi kabul edilmelidir. - Vergi sistemi ekonominin tüm alanlannı kapsayacak bi- çimde zenginleştirilmelidir. - Geçen dönemde uygulanan politikalar sonucunda eko- nominin bir bölümü belirgin bir şekilde ayncahk elde etmiş- tir. Bozulan gelir dağılımı, kaynak dağılımını da etkili bir şekilde bozmaktadır. Bu durumun sosyal hesaplaşması, yüksek gelirlilerin ciddi olarak vergilendirilmesi ile olasıdır. Böyle kapsamlı bir düzenleme yapılmayacaksa ceza affı, vaktinde vergisini verenleri "biraz ahmak" konuma sokmaz mı? Yük, çok ağırlaşmış ise niçin bu ağır yükü dondurup ile- riye yayılı taksitli ödeme planma bağlamak değil de af, yani silmek! Maziyi böyle kapatmak, geleceğe güveni sarsmaz mı? tndirim Günleri Migros'un tstanbul'daki bütün mağazalarında Migros'ta indirim günleri Ekonomi Servisi- Migros, Istanbul'daki müşterilerine "İndirim günleri" ile teşekkür ediyor. Teşekkür Kampanyası İs- tanbul'daki tüm Migrosma- ğazalannı kapsayacak. Önü- müzdeki salı günü başlayacak kampanyayla birlikte Mig- ros'ta haftanın belli günlerin- de sebze, et ve meyvede ek in- dirimler uygulanacak. Yaklaşık 2 ay sürecek kam- panya sırasında her salı seoz.e, her perşembe günü meyvede barı çeşitler üretici fıyatıyla satılırken, çarşamba günleri de dana ve kuzu eti maliyet fı- yatıyla satışa sunulacak. Migros Genel Müdürü Bü- lent Ozaydınlı, kampanya sı- rasında ette yüzde 10-15 arası- nda indirim yapılacağını, seb- ze ve meyvede ise bu oranın yüzde 30'lara kadar çıka- cağını belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle