Katalog

ŞUIMT19C2PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 19 Kafkasya'da yeni bir Lsrail doğmasın Başimafi 1 Say-j'ada bu hssettirne, son za- Am-rikar basınında alaı Saddan Huseyin'i de- i r m e jenaryaan kapsamında ajjılmufcı Aksine bŞyle senar- » l a r tlumdene dati gelmedi. •latta Bush'uı gazctelerde çı- .auılarcaKi "yaayorlar işte" di- re yakndbğı Tırk heyetince not •dlildL Ama ddğer jandan da her iki arafın yrni bu multeci kıtri ya- •anlrrıaıısası kcnusutdaki görüş jirliğı, ABD'd; gerecsınme du- ^»lduğıada Demırei hukumeti- nin bu konuda ABD ile ışbırli- ti yapıbilecej» yolunda umut uyandrd». ABD tarafı Çehç Güç'ün ha- zirandî sona erecek süresinin uzatılrtası koausunda bir şey getirmedı. Eğet getirseydi bu ko- nunun TBMMye ha/ale edilmiş olduğu söyleaecekti. Bu da Amerikan yönîtiminin Türkiye ile ilgili bırçok önemli konuda "o kongrenin bileceği bir ış" de- yip kenara çekilmesine dolayh bir kaışıbk olıcaktı. ve Ennenistan'a eşit mesafede bakıyoruz. Hepsini beraber ta- nıdık. Çiinkü biz bu iki ülkenin birbiriyle kavga etmesine razı değiliz. Bunların ihtilafını hal- letmek için bize görev duşebüir. Bu görevi ifa edebüecek dunım- dan kendimizi çıkannamaauz lazım. Hem Ermenistan'ın hem Azerbaycan'm bize guvenmeye devam etmeleri lazım, gerçi Er- menistan Iran'a girmiştir, kendi bilecekleri iştir. Biz insani malzeme için hudut kapılanmızı açtık. Havaliman- lanmızı açtık. Bu huspsta dik- kat edilmesi gerektiğini söyle- dim. Bizim de bazı bilgilerimiz vardır. Bu bilgiler beni tedirgin- liğe sevk etmiştirT Irak: Amerikan tarafı göruş- meden sonra verdiği brifingde Irak'ın tccrit edilmesi için Tür- kiye ile görüş birliğinde olduğu- nu vurguladı. Ancak bu konu basın toplantısında Demirel'in dikkatine getirildiğinde Başba- kan, Irak'ın içişlerine müdaha- le anlamında bir görüş birliği ol- madığının altını çizdi. öğrenildiğine göre göniş bir- mokrasi de olur. İşte Türkiye" dedi. Türkiye'nin Orta Asya'da Iran ile nüfuz yanşı içinde olmadığı- ru soyleyen Demirel, "Aynca bu ülkeler Iran'dan evvel tarihi bağ- lar bakundan Türkiye'ye yakın ve Türkiye'den çok şey bekliyor- lar. Benim endişem bu beklen- tilere cevap veremememiz halin- de bir düş kınklığı doğmasıdır" diye konuştu. Iran'ın bu ulkeleri böyle bir tesir altına alabıleceği endişesi- nin sadece Amerika'da değil, Rus Federasyonu'nda da oldu- ğunu kaydeden Demirel, "Rus- ya Dışişlerı Bakanı geçen gün geldi, o da bunu söyledi" diye konuştu. Demirel, Orta Asya ül- kelerinin AGtK'e uyeliğinin "Av- rupa'mn artık Urallar'da bitme- yip Altay Dağlan'na kadar uzandığım" tescil ettiğini vurgu- ladı. Demirel, Azeri-Ermeni çatış- ması konusunda da şöyle ko- nuştu: "Endişem şudur: Batı'run Er- menistan'a farkh bir muamele —,_ .- . . , . , , yapmasıdır. Böyle bir olay bizi ws.vuuu.su», ( u .vS u.u9 Uu- Conışmedeana başlıklanyla s ı k ı n t ı y a sokar. Biz Azerbaycan liği daha çok Irak konusıroun şu konulara değınılar. Orta A^ya: Görüşmenin bü- ~——^——^——————^———^—m ytlk bir bolümu SSCB'nin çök- mesinden sonra ortaya çıkan du- rumun getirdıği "belirsizliklere" aynldı. Türk tarafı bu konudaki kay- gılarımn altını çizerken SSCB'nin dağılmasından sonra doğan problemlerin askıda ol- dugunu, bu sorunlann er geç patlak verebileceğıni ifade etti. Bu kapsamda Amerika'ya ve- rilen dolaylı bir mesaj da orada demokrası olup olmadığına bakmaksızın bu ulkelerle bir an önce dıplomatık ilişkiye gecme- sini telkın oldu. Bunun mantı- ğını Demirel şöyle ızah etti: "Bu cumhuriyetler demokra- si, insan haklan ve piyasa eko- nomisinın ne olduğunu bilmi- yor. Batı'run elınden ekmeğmi alırsın, ama demokrasiyi ala- mazsın. Demokrasiyi bdmeyene de demokrasiyi satamazsın. Bunların birincı sorunu günlük hayatlannı idame ettirmektir!' Demirerin ABD'nin son za- manlardaki kaygılannın en tepe- sinde yer alan "köktencüik" ko- nusuna getirdıği yaklaşım da ye- ni bir boyut taşıyordu. Demirel, Cezayir'de köktencilerm oylan- nın patlamasını ideoloji olarak tslama değil, geçmiş yönetimle- rin halkın beklenulermi tatmin edememesine bağladı ve "lslam olan her yer köktenci olacak de- ğildir. Ülke lslam olur, ama de- BM'nin ubdesinde olması olgu- suna dayanıyor. Türkiye, BM kararlarım uy- guluyor ve BM bu kararlan kal- dırmadığı surece de uygulama- yı sürdureceği işaretini veriyor. BM kararlan da ekonomik ve diplomatık ilişki alamnda yap- tınmlar öngördüğü için Türki- ye dolayh olarak Irak'ı tecrit et- miş oluyor. Beyaz Saray yetkililerinin ver- diği bügilere göre Demirel ve Bush, Saddam Hüseyin'in "za- yıf olduğu konusunda da gö- rüş birliğinde. Bu konuyu Bush'un açtığı ve Demirel'e ne duşünduğunu sorduğu, Başba- kan'm da Saddam Hüseyin'in durumunu "zayıf olarak gör- düğunü söylediği kaydediliyor. Başbakan Demirel basın top- lantısmda Türkiye'nin "meşru" çizgisinin altım çizmeye buyuk özen gösterdi. Hüseyin'e karşı bir Amerika ile bir komplo düşuncesini ta- mamen dışladı ve "Saddam işi bizim işimiz değildir. Amerika- nın kanaati o olabüir, ama biz- den görüş birliği istenmedi. Ama Irak'ın yeniden dünyaya SHP'de Baykalcı örgütlere tırpan • Baştarafı 1. Sayfada leceklerini söyledi. Cem, "Par- tinin bunca işi varken, bu yön- temlerle kongrelen gundeme ge- tirmenin gereğinı anlamak mümkün degü" dedi. Eşref Er- dem de henuz olaym ne olduğu- nun kesinlik kazanmadığını be- ürterek, gelışmelere göre tavu- belirleyeceklerinı ifade etti. Ay- ru gruptan eskı SHP Genel Say- manı Fuat Atalay ise "güven tazeleme" görüşlerini değerlen- dirirken, kurultayda örgut san- dıklanndan Deniz Baykal'ın ön- de çıktığım, yönetimin örgütten guvenoyu alamadığını söyledi. Atalay, genel merkezin tutumu- nu tasfiyecilik olarak değerlen- dirdi. Kurultayın ortaya koyduğu sonucu bugune kadar tartışma- dıklannı ve bugünden sonra da tartışmayacaklarını söyleyen Atalay, "Genel başkana uygun genel merkez yönetımi, ardın- dan genel merkeze uygun örgut oluşturma yaklaşımı giderek azalan parti dinamizmini orta- dan kaldınr" diye konuştu. Bu arada, gelişmelerin, yann- ki MYK toplantısında gundeme geleceği belirtildi. SHP Ankara ll Başkanı Şerif Vural, genel merkez yöneticile- rinin, kendisinden ve il yönetim kurulu üyelerinden istifa iste- minde bulunmadıklanm söyle- di. Vural, istifasımn söz konu- su olmadığını belirtirken Selvi- nin "il örgutlerinin de guven tazelemesi" yönündeki göruşu- ne katılmadığmı ifade ederek şu göruşleri savundu: "Diğer illeri bilemem. Zaman zaman belki tüzukte verilen yet- kinin kullanılmasını gerektirir durumlar ortaya çıkabilir. An- cak iller için guven tazeleme ge- reğinin duşunulmesi bana yadır- gatıcı geliyor. Bazı ilçelerde mil- letvekih adayhklan nedeniyle boşalmalar oldu, ama bu ilçeler- deki boşalmalar tuzük gereği ye- niden dolduruldu" Genel Sekreter Cevdet Selvi, "partiyi daha etkin hale getir- mek ve birlik, butünlüğu sağla- mak için örgutlerde hareket görulduğunu" belirterek "Bunu tasfiye olarak yorumlamamak gerek" dedi. Selvı, "Burada beurleyıci olan örgütlerin gereksinun duyması mı, yoksa sizin yönlendirmeniz mi" sorusunu şöyle yamtladı: "Örgütu zayıflamış durum- dan kurtarmak için arkadaşla- nm doğru ve hakh olarak bü arayış içindeler. Biz de bundan memnun oluyoruz. Çözumu be- raber arayahm diyoruz. Henu2 bizim tasarrufumuz değil ama bizim, örgütu, uyesınden delege- sine kadar yemden yapılandıra- cağımız sözümüz var. Bu SO2 kurultaya katılan her iki tarafın da ısrarla söylediği bir söz. Ya- ni Baykalcı arkadaşlarımız da örgüt tepeden tırnağa yeniden yapüanmalıdır diyorlardı. Bunu gerçekleştirmemiz lazım." SHP'U bakanlar, Genel Baş- kan Erdal Inönü başkanhğmda parti merkez yürütme kurulu üyeleriyle, parti ve hükümet ara- sındaki koordinasyonu sağla- mak uzere dün akşam bir araya geldiler. Başbakanvekili ve SHP Genel Başkanı Erdal Inönu, saat 2O.3O"da başlayan toplantıyla il- gili olarak basın mensuplarına yaptığı açıklamada, toplantının hükümetm ortak sorurnluluk ta- şıyan partisı olan SHP'nin hu- kümet içındekı icraatlarının MYK üyelerince dinlenmesi ve MYK uyelerinin de görüşlerini dile getirmesi amacını taşıdığı- m belirterek bu tür toplantüann periyodik olarak tekrarlanacağı- nı söyledi. kazandırılması konusunda gö- niş birliği vardır" dedi. Kıbns: İki tarafın da verdiği bilgilere göre bu gönlşmede "Taraflann tutumlan birbirine iyice yaklaştı." Demirel bu alan- da da BM çızgısınde kaldı ve "Konu BM'nin zemimndedir, bir an önce çözüme kavuşması iyi olur. Davos'taki mutabaka- tın tıpa tıp aymdır. Bir an önce çözülmesi dileğini hissettirdiler. Onlar söylemeden ben söyledim. Şu iş çözülsün dedim" diye ko- nuştu. Amerikan tarafı ise ver- diği brifinglerde "Demirel'in Denktaş'ı işbirüği yapmaya ik- na için telkinlerde bulunacağını söylediğini" açıkladı. Terör-PKK- Başbakan Demi- rel, PKK teröru konusunda ne- ler konuşulduğu sorusuna şu ya- mtı verdi: "PKK teröni bizim işimiz. Türkiye'nin iç sorunu, PKK te- rörune destek veren Suriye var, tran var. Irak'taki durum no mans land. Yani Kuzey Irak'ta Irak devleti yok. PKK olayının bizi rahatsız ettiğini ve bunun hakkından geleceğimizi söyle- dim. Ama bunun Suriye'den destek görduğunu her zaman söyledik. Bunu iki ay önce ifade etıik Su- riye'ye. Böyle bir konuşma geç- ti. Bu terör bizi rahatsız ediyor. Bize yardıma olun da bunun al- tından kalkalım gibi bir konuş- ma geçmedi. Durum tespitinden ibaret!' Başbakan Demirel, "Siyasi haklanmzın yasak olduğu dö- nemde Amerika'ya kırgınlık ifa- de ettiniz. Bu kırgınlık geride kaldı mı" sorusuna şu karşıhğı verdi: "Ben sorumlu bir kişiyim. Bu sorumluluğu da bana halkım verdi. Ben bu sorumluluğu şah- si hislerimle kanşurmam. Zaten siyaset de küskünlüğü kaldır- maz, devletlere halklara kusûl- mez. Bugün başka bir zaman, başka şartlar. Ben zaten dün dündür bugün bugündür derim de hepiniz bana takılırsınız. Şartlar çok değişti. Siyaset şartlara göre çare bul- ma sanatıdır. Bize itibar göste- rilmiştir. Bunu, şunun için söy- lüyorum: Devletlerin hayatında şahıslar gider şahıslar gelir. Gi- derler gelirler, ne gitmek haysi- yet kmcıdır, ne gelmek zafer sarhoşluğu getirmelidır! 1 Demirel, "Dün dündür, bu- gün de bugündür, peki yann na- sü olacak" diye sorulunca, "Ya- nn da yanndir" diye cevap ver- di. VVashington Notları. • Baştarafı 1. Sayfada mayacağını açıkça belh eder Hıkmet Çetın'ın ız- lenımı budur Başkan Bush, Demirel'in Balkanlar, Kafkas- ya, Kuzey Irak ve Türkı cumhurıyetlerle ılgılı açıklamalarını ılgıyle dınler Kafkasya'ya ozel- lıkle değinır Demirel Ermenıstan'la Azerbaycan arasındakı anlaş- mazlığı anlatırken, Turkıye ile Azerbaycan'ın ortak sınırı olmadığını, Turk-Ermenı sınırından 40 kılometre sonra Azerbaycan'ın başladığını belırtınce Baskan Bush onundekı klasorü açar ve Kafkasya harıtasını ınceler Demirel, Kafkasya'ya ılışkın kaygısını şoyle ozetler Eğer Batı, Azerbaycan ile Ermenıstan arasına eşıt mesafe koymazsa, Ermenıstan'a cesaret verıcı bir tutuma kayarsa, Kafkasya yenı bırOrtadoğuolabılır Salı aksamı buyukelçılıkte davette Demirel'e bu konuda Bush'tan nasıl bir tepkı aldığını s o runca, "Soyledıklerımde ıtıraz edılebılecek bir şey olduğunu sanmıyorum Kafkasya 'da yenı bır Arap-lsraıl olayı yaşamak, bolgeyı de bızı de fevkalade sıkıntıya sokar" dedi • Demirel, VVhıte House'dakı oğle yemeğınde Bush'a Turki cumhurıyetlere ılışkın görüşlerini anlatırken bır ara soz Davos'tan açılır Bush Demırel'den Davos'un ne olduğunu oğrenmek ıster Demirel de 30 kusur devlet ve hukumet başkanlarına, bakanlara, ıkı yıl sureyle "oğren- cılık yaptırıldığı"r\\ gulerek anlatır Başbakan, Kazakıstan, Azerbaycan, Turkme- nıstan ve Özbekıstan cumhurbaşkanlarıyla yap- tığı toplantıya kısaca değinır Kazak Cumhur- başkanı Nazarbayev'ın adı geçınce, Bush, onu tanıdığını ve beğendığını soyler Demirel Turk kokenlı cumhurıyetlerle ılgılı olarak Beyaz Saray goruşmelerınde de ozetle- dığı görüşlerini salı akşamı bize şoyle anlattı "Bunlar için gelecek belırsızlıklerle dolu go- zukuyor Fundamentalızm tehhkesı Kızıl Ordu nasıl bolunecek? Bunlardakı Slav nufus Slav cumhurıyetlerıyle ılışkılerı Kendı aralanndakı sınır anlaşmazlıkları Bır yandan demokrasıye geçış derken, ote yandan ekmek meselesl Is- tıkrarsızlık kaynağı olabılecek problemler çok Daha olaylara gebe buraları " Türkiye, ABD ile bırlıkteTurkı cumhurıyetlerı- ne donuk bır ışbırlığıne yonelıyor Ama bunu yaparken, hakh olarak, "ABD'nin taşeronu"ola- rak gözukmek de ıstemıyor Bu ıkılı ışbırlığının, Avrupa ve Japonya'nın da katılımıyla nasıl çok yonlu kılınabıleceğını Turk dıplomasısı duşun- mekte Demirel Beyaz Saray'dakı yemekte Bush'a bır ara Irak'taki duruma ılışkın görüşlerini nakle- der Kuzeydekı otorıte boşluğunu, guneydekı Şıı nufusu ve merkezdekı Sunnılerı Guneyde bır şey yapılırsa, buna Sunnılerın kızacağını vs Irak ve Saddam konusunda ıkı tarafın soruna tam olarak aynı açıdan bakmadıklarının belır- gınleştığı soylenebılır Demirel'in deyışıyle Turkıye ıçın "Irak nazık bırkonuydu Tabıı Turkıye kendı başına davranacak değıl- dı, BM kararlan çerçevesınde kalacak, ABD ile bu çerçevede ışbırlığını surdurecek ve kendı ba- şına değil uluslararası toplulukla bırlıkte hare- ket edecektı Ayrıca Kuzey Irak'ta Kurtlere, Turk- menlere karşı Saddam'ın yenı bır katlıama gırış- mesıne kayıtsız kalmayacaktı Saddam devrilıp gitse Ankara uzulecek değıldı, ama bu, onlann bır "ıç ışı" olmalıydı, Turkıye boyle bır konuda "aMfb/rro/e"soyunmaknıyetınde değıldı haklı olarak Nıtekım Demirel dun Ulusal Basın Kulubu'n- dekı konuşmasında bu açıdan uç noktayı vurgu- iadı Saddam a karsı sılahlı bır müdahale ile Kuzey Irak'ta bağımsız bır Kurt devletıne "ha- yır", Irak ıntoprakbutunlüğune "evet" Demirel, dün oğleden sonra ClA Başkanı Gates ile yaptığı goruşmede Türkiye'nin Irak'a ılışkın goruşunu yıneledı VVashıngton'da bu mesajları verdi Demirel Salı aksamı buyukelçılıkte basınla soyleşır- ken sunları soyledı "Almanya'nın Avrupa ıçın ağırlığı, onemı ney- se, Türkiye'nin kendı bolgesındekı, Ortadoğu'- dakı onemı de ondan aşağı değildir Buyuk bır devlet olarak Turkıye, boyle bır rolden kaynakla- nan sorumluluğun bılıncındedır ' Demirel memnun Salı akşamı guleç bır yuzle şoyle dıyordu "Ulkem ıçın fevkalade guzel bır gundur Fev- kalade netıceler almışızdır Turk-Amerıkan munasebetlerı yeniden çok dostane, çok iyi bır noktaya gıdıyor " ABD başkentınde, hızla değışen uluslararası konjonkturle bırlıkte Türkiye'nin kredısının arttı- ğı daçokaçık Ayrıca Demirel'in zıyaretı, koalısyon hukume- tıne VVashıngton'da prım açıldığını belh etti Ama VVashington da yıne de ıhtıyatlı bır yakla- sım soz konusu, bır yerde bekle-gor polıtıkasırt- dan soz edılebılır Koalısyonun demokratıkleş- me ve ınsan hakları, Kurt sorunu, ekonomı ve ozelleştırme gıbı temel konularda kâğıt ustunde belırlemış olduğu ılkeler onaylanıyor Türkıye'yi bugun de yakından ızlemekte olan Amerıkalı bir emeklı buyukelçı geçen akşam şoyle dıyordu ' Hepsı iyi guzel de butun bunlar nasıl ola- cak'? Enflasyonu nasıl ındırecekler? Kurt-soru- nunu nasıl cozecekler? Is artık uygulamada. Tam bır yargıya varabılmek ıçın daha bır sure bekleyıp gormek gerekecek " Demirel'in memnunıyetının onemlı bır nedenı daha var VVashington, 12 Eylul'u ve sonra özal'ı sonu- na kadardesteklemıştı Demirel, kendısınesiya- set yasağı koyan bır askerı yonetımı ve bu yasa- ğı surdurmek ıçın demokrasıye aykırı bıçımde referandumlara gıdebılen özal yonetımını des- teklemts olan VVashıngton'a, yıne başbakan ola- rak gelmeyı başarmıstı Bu zıyaret, bır yerde 12 Eylul'e ve özal'a karşı "sıyasalbırrovanş' dasayılabılırdı kuşkusuz 12 Eylul lu yıllarda Demirel'in Amerikan yone- tımlerıne karşı demokrası adına besledığı olum- suz duygu ve duşuncelerı yakından izlemış bır gazetecı olarak, Demirel ın bugunkü duygularını anlamak guç değil Ancak Demirel bır devlet adamı gıbı davrandı ve pek dışa vurmadı bu duygularını, olçulu dav- randı Geçen aksam buyukelçılıkte söyleşırken soyle dedi "Devletlerin hayatında şahıslar gıder, şahıs- lar gelır Ne gıdış haysıyet kırıcıdır, ne de gelış zaferdır Ben sorumlu bır kışıyım Şahsıkonula- rım ayrıdır Devletlere, halklara kusmek olmaz Demirel sözlerını "Dunun tartışmasına benı sokmayın" diye noktaladı. FESTIVA F o r d F e s f î v a nec/en C a n ava r? fffne bakın, şaşırın. O bir canavar! f, atak, günnli. Ax yer, çok fcoşar. O bir canavar! 83 HP SAE gücünde, 1323 cc SOHC motor. Yakıt kul- lanımr 100İtm'de5,4 litre (90 km/saat hızda) Güçlü frenler (Onde disk, arkada otomatik ayarlı kampana). Tahminlerin Ötesınde geniş iç hacim Ayarlanabılir ön kol- tuklar (ileri-gerı, asağı- yukarıj Ayrı ayrı katıanabilir arka koltuklar Ön ve arka emniyet kemerleri Orta kon- sol. Ayarlanabilır ön koltuk başlıkları Sabit arka koltuk başlıkları. Ön kapılarda harita cebi. Her feyi var, tam cfenanımlı (fvl aksesuar).O bir canavar! Elektronik radyo-kasetçalar Dort hoparlör Dijital saat Elektrikli ön camlar Renkli camlar Içerden kumandalı sağ ve sol ayna Merkezi kilit. Takometre Isıtıcılı arka Arka cam yıkavıcı ve sileceği İki hızlı, fasılalı si- Halojen farlar. Içeriden açılan baga| ve benzin cam lecekler deposu kapağı Bakımı kotay, mükemmel. O bir canavar! Türkiye'nin heryanına yayılmış Ford bayileri veyetkili servisleri, 30 yıldır Ford kullanıcılarına hızmet ver- mektedir. Ford servisleri ve ori- jinal yedek parçaları Ford mar- kalı her aracın mükemmel özelliklerini ömür boyu ko- njmasını sağlar. Parts IService Metalik boya. fflml Forcf Fesflva şimdi e^de. Ford bttyiterinde GL âvz «ıhslı GL otomatik XL5lcopı XL3kap, NASOTO PAZAKLAStA A 5 CayırtuJ Soijıiı Isıınve I d A M M A Adono Oom Tic v, Sacı Ud Ş« Tel 11 77 58 •tiar OKm Tar Son ve Tk A Ş Tel 15 06 91 JUUAMY Aoock Tunzm »e TK: AS Tel 49 10 W ^ 2 3 2 V » ^ / * W n c AS TJ231 81 42-OoloçAJ Tel 287 35 50 -Tekur, Son « T « AS Tel 324 36 82 A1İTAIT* Oter».» Tic AS Tel 11 21 14 AS Tel.21 20 85ÜlİailKaralorr,c T*l 14 776 CMUUCKMI Ç W O W * TK v. S™, AŞ Tel 18 07 »Anlanla, T« -e_Sorı_Ko»Jf_Tjl 10 80 b » AİBr TK Tel • L k M ÇetınkmrJar KoJ Ş« TeJ 25 895 BZUMIMAzapl. TK: Koll Sn Tel 16 195 ISKlflMte Poout T, Sh Tet 11 961 M N k M * Ojkan Tic Tel 11 291 K l l Merean Cllom Sotı « T * AS Tel 53 324 •' Tel 512 02 70 Er Elcs Malma ve Ak»ewor Paz A S Tel 526 23 23 »Golraler Okm Tel 33* 12 78 İTKlt» * r " S> Tel 13 80 22 •DuÇles Mobrlu Aroç T«l l6 75 84nBf«HaiMel«T<elGukenTel I 1 59 KlltKUUttÜ O» Tel 14 777 K. «UUUU Kemdı Mokına T< A î > 13 939 MI/ 1AMMNKUU.M0İ TK »Sor AS lel 11 3»75TOKJkl OnxlorT, Ankora O » m » . Se™5 Po. A 5 YENİ F.ORD FESTIVA "CANAVAR" 212 19 18 .Gool«n O o " A Ş Tel 342 0780 * ÇOMHM Enjenler Kol SK Tel 14 774 DlMeTll Gungo. M« Araç A S Tel 20 897 .Km.1 Mo. Araç f< Koll S« Tel 19 738 I -e Son A S T«l ,1 028 M*T*T/U»»*™ Guta~zMo.AfocT.UdS. W J 2 8 7 4 | I U f « / * * * « O«l Mo. A»çTk Ud