Katalog

13 ŞUBAT1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞHABERLER 11 GalMMeizman masada • AA (Birleşmiş Milletler) - Eski Israil Savunma Bakanı Ezer Weizman, BM Genel Sekreteri Butros Gali ile Ortadoğu barış süreci konusunda 45 dakika süren bir görüsme yaptı. Israil Parlamentosu'ndan, Isra.il yönetiminin Ortadoğu banşı konusundaki çabalannı yetersiz bularak geçen hafta içinde istifa eden Weizman ile Gali'nin görüşmeleri, 1979 tarihü Camp David Anlaşması'nın iki mimannı bir araya getirmesi bakımından da ayrı bir önem taşıyor. Weizman görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, Gali ile görüşmesinde Ortadoğu barış sürecinin nasıl harekete geçirileceğini ve bu aşamada BM'nin rolü konusunu ele aldıklarını belirtti. Weizman, görüşmede ayrıca Lübnan'da Iran yanlısı örgütlerin elinde bulunan yedi Israillinin durumu konusunu da ele aldıklarını söyledi. Sudan: Bîz masumuz • AA (Kahire) - Irak ile yakınlaşması ve aşın dinci örgiitlere destek sağladığı yolundaki^jddialar nedeniyle Mısır ile bozulan ihşkilerini onarmaya çalışan Sudan yönetimi, ülke dışındaki hiçbir terör örgütüyle ilişkisi bulunmadığını bildirdı. Kahire'yi ziyaret eden Sudan Devlet Başkan Yardımcısı Muhammed Salih, El Ahram gazetesine yaptığı açıklamada, ülkesinin Islamcı bir çizgide bulunmakla birlikte her türlü aşınlığa karşı olduğunu söyledi. Mısır'daki yasadışı örgütlerin üyelerini barındırmadıklarını ve bu tür hareketleri desteklemediklerini belirten Salih, ülkede aşırı dincileri eğitmek için kamplar kurulduğu yolundaki haberleri de yalanladı. KKTC, Bosna'yı tanıdı • AA (Lefkoşa) - Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti, Yugoslavya'dan bağımsızlığınj ilan eden Bosna-Hersek Cumhuriyeti'ni resmen tanıdı. Karar, KKTC Basbakanı Derviş Eroğlu'nun başkanlığında, dün toplanan Bakanlar Kurulu'nda alındı. Bakanlar Kurulu, KKTC ile Bosna-Hersek arasında ekonomik, kültürel ve sosyal ilişkilerin karşılıklı yararı gözetecek biçimde kurulması ve geliştirilmesi için diplomatik ilişki dahil, her türlü işbirliğine gidilmesini kararlaştırdı. bütçesi bûyüyor • AA (Strasbourg) - Avrupa Topluluğu (AT) Komisyonu Başkanı Jacques Delors, topluluğun yıllık bütçesinin, üye ülkelerin bütçeye katkılannın arttınlması yoluyla gelecek 5 yılda yüzde 30 oranında arttınlmasını önerdi. Delors'un önerisi, kendi tarafından bugün Avrupa Parlamentosu'na sunulan 5 yıllık mali planın içinde yer aldı. Delors'un önerisi uyannca, üye 12 ülkenin de onaylaması halinde, topluluğun 1997 yıhndaki bütçesi 86 milyar Ecu'ya (yaklaşık 114 milyar dolar) ulaşacak. Grozni gergin • AA (Moskova) - Rusya federasyonu içindeki Çeçen cumhuriyetinde geçen hafta Rusya tçişleri Bakanlığı'na ait bir silah deposunda meydana gelen patlamadan sonra başkent Grozni'de durumun gergin olduğu bildiriliyor. TASS ajansı, en az 10 kişinin öldüğü, geçen perşembe günü meydana gelen patlamadan sonra Grozni'de gerginleşen durumun yavas yavaş normale döndüğünü, ancak geceleri kentte hâlâ yer yer silah seslerinin duyulduğunu bildirdi. Ajans, bu patlamadan sonra başka askeri tesislere de saldırılar olduğunu kaydederek bazı kaynaklara göre ölü sayısının 20'ye yakın olduğunu belirtti. BGTde ordu sonınu • AA (Moskova) - Rusya Federasyonu Devlet Başkanj Boris Yeltsin'in askeri danışmanı General Dmitri Volkogonov, Beyaz Rusya'nın başkenti Minsk'te yapılacak BDT donıgunda, ortak bir askeri komuta zinciri üzerinde anlaşmaya vanlamaması halinde Rusya'nın kendi bağımsız ordusunu kurmak zonında kalacağını bildirdi. Volkogonov, Mezavisimaya (Bağımsız) Gazeta'ya verdiği demeçte, Rusya'nın bağımsız ordusunun yaklaşık 1.5 milyonluk bir askeri güç oluşturabileceğini ve bu ordunun birkaç yıl içinde profesyonelliğe geçmesinin sağlanması gerektiğini belirtti. General Volkogonov, Rusya'nın kendi bağımsız ordusunu kurma karan alması halinde, halen Doğu Avrupa'dan ve Baltık devletlerinden çekilmekte olan tûm birliklerin Rusya ordusuna bağlanması gerektiğini savundu. Rusya yönetiminden gelen bu mesajın, cuma günü toplanacak BDT doruğu öncesinde öteki topluluk üyesi ülkelerin liderlerine bir uyan amacı taşıdıgı belirtiliyor. Kazan-İstanbul hattı • AA(Moskova)-Tataristan'mulusal havayolları şirketinin ilk tarifeli dış seferini Istanbul'adüzenleyeceği bildirildi. Tataristan Havayollan'nın Uluslararası tlişkiler Dairesi Başkanı Ajkady Kozlov, uluslararası tarifeli seferlerin başlamasının cumhuriyetin ekonomik ve politik durumunda hızla istikrar sağlanmasına bağlı olduğunu belirtti. Kozlov, İstanbul'un yanı sıra tarifeli seferlere başlayacaklan ikinci" merkezin de Almanya'nın Hannover kenti olacağını belirtti. Yönetim, İslami direnişin motoru olarak bilinen gençleri şiddet eylemlerinden vazgeçirmeye uğraşıyor Cezayir'de genç İslaıncılara yakm takipDış Haberler Scrvisi - Cezayir'de yönetim, İslami direnişin motoru olarak nitelendirilen gençleri kendi tarafına çekmek için bir dizi önlem almaya hazırlaıjıyor. Ülkede yönetimi elinde bulunduran Yüksek Devlet Komitesi'nin lideri Muhammed Budiaf, İslamcıla- nn sık sık gündeme getirdiği rüşvet, zimmete para geçirme gibi konularda mücadele için sıkı önlemler ahnacağını bildirdi. Cezayir nüfusunun dörtte birini genç- ler oluşturuyor. 25 milyon nüfusa sahip Cezayir'de işsizlik oranı, en fazla olarak gençler arasında görülüyor. Cezayir'de yapılan bir araştırmaya göre gençlerin yarısı, İslami Selamet Cephesi'ni (FIS) destekliyor. Araştırma, gençlerin yüzde 21 'inin, boş zamanlannı camilerde geçir- diğini ortaya koyuyor. Bilindiği gibi FIS. seçim kampanyasın- da işsizlik, rüşvet, zimmete para geçirme konulannı sık sık gündeme getirerek ta- ban buluyordu. Cezayir'de Fransa'dan bağımsızlığın kazanılmasının hemen ar- dından başlayarak 28 yıl ülkeyi tek başı- na yöneten Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) iktidan sırasında ülke ekonomisi çıkmaza girmiş, işsizlik artmış ve yöneti- me yakın kesim ile halk arasındaki uçu- rum büyümüştü. FlS'ın 1990 haziran ayındaki yerel seçim başansı ve 1991 ara- lık ayında yapılan genel seçimlerin ilk turunda iktidarı büyük ölçüde garantile- mesi, yoksul kesimlerde ve gençler ara- sında taban bulmasına dayandınlıyor. Ajanslar, Cezayir'de Şadli Bincedid'in cumhurbaşkanlığı görevinden istifa et- mesiyle yönetimi ele geçiren ve 16 ocakta yapılacak genel seçimlerin ikinci turunu iptal eden YDK'nın. gençlerin içinde bu- lunduğu koşulları göz önüne alarak ülke- de hoşnutsuzluğun azaltılması ve şidde- tin önlenmesine yönelik olarak bir dizi önleme yöneldiğini haber veriyorlar. AFP'nin haberine göre YDK lideri Budiaf, önceki akşam Hâkimler Yüksek Kurulu'nu olağanüstü toplayarak bu ko- nuda alınabilecek önlemleri görüştü. Budiaf, hâkimlerden fert ya da mal gü- venliği, kamu düzeninin korunması, zim- mete para geçirme ya da rüşvet ve her türlü yasa ihlali ile mücadele edilmesini istedi. Budiaf, daha sonra Cezayir tele- vizyonunun normal yayını kesilerek bir konuşma yaptı ve özellikle rüşveti engel- lemeye kararlı olduklarım söyledi. Budi- af, rüşvet aldığı belirlenen yöneticilerin scrt bir şekilde cczalandırılacağını kay- detti. Budiaf, iki gün önce gençlere seslene- rek terorizm yoluna sapmamalarını ve FlS'ın provokasyonuna kapılmamaları- nı istemişti. Budiaf, FlS'ın, ülked( e iç sa- vaş çıkarmak için gençleri alet 'ettiğini ileri sürmüştü. Cezayir yönetiminin gençleri kendi tarafına çekme yönündeki çabalannın ne kadar zor olduğu dün Ce- zayir Üniversitesi kampusunda düzenle- nen bir göstcri ile ortaya çıktı. Birkaç yüz öğrenci, bir gösteri düzenleyerek yöneti- mi protesto etti ve İslam devleti kurulma- sı çağnsında bulundu. Cezayir gazeteleri de FLN iktidan sı- rasında üst düzey yöneticilerin 26 milyar dolar tutarında rüşvet aldıklannı duyu- ran haberler yayımladılar. • Budiaf liderliğindeki yönetim aynca, Batılı ülkelere temsilciler göndererek Ce- zayir'de olup bitenleri tam olarak anlat- mayı da hedefliyor. Reuter'in haberine göre Es Şark radyosuna bir demeç veren Budiaf, "ABD ve Batı dünyası, Cezayir'- de olup bitenleri tam olarak algılayamı- yor. Onlara, temsilciler göndererek yar- dımcı olabiliriz" dedi. Budiaf, YDK'nın amacının, ülkede devletin otoritesini kurmak olduğunu kaydederek "bu yüz- den, gerekirse islami Selamet Cephesi de, öteki partiler de kapatılabilir" dedi 40 kilo verecek Pavarotti sıkıperhizde NtLGÜN CERRAHOĞLU (Roma) - Sevilen opera sanatçısı Luciano Pava- rotti'nin sağlığı tehlikede. Sanat çevrele- ri, 127 kilo ağırlığındaki tenorun aşırı kilolannm, fıziki kondisyonu kadar sesi- ni de tehlikeye attığını düşünüyorlar. Pavarotti'nin en büyük rakipleri sayılan İspanyol tenorlar Placido Domingo'nun kilosu 92'yi, Jose Carreras'ın kilosu da 70'i geçmiyor. Ünlü opera kritikleri, sanatçıyı son za- manlarda yorgun buluyor. Londra'da çıkan Sunday Times gazetesi, operayı pop müziği gibi herkese sevdiren tenorun 'sahnedeki canlılığı ve istekliliğinin azal- dığını' yazıyor. En son geçen hafta ABD'nin Philadelphia kentinde 'Pagli- acci' operasını söylemek için sahneye çı- kan Pavarotti'nin sağlığını Amerikalı kritikler de öne çıkarıyor. Örneğin, 'Phi- ladelphia Iquirer' da yazan Dan Webs- ter, Pavarotti için 'Sahnede bir bacağını sürüklüyor gibiydi. Evet evet eni konu topallıyordu. Her halükârda tenorun o eski esnekliğinden eser yoktu. Sesi de her zamanki gibi parlak değıldi. Şarkı söyle- mekten çok bağırdı..." diye yazdı. Caruso ve Gigli'den sonra Italya'nın gelmiş geçmiş en büyük tenoru sayılan Pavarotti'nin üzerinde tasıdığı 127 kilo- nun binbir çeşit hastalığa yol açabileceği belirtiliyor. Bunların başında yüksek tansiyon, kalp hastahkları, kolesterol ve şeker geliyor. Aynca bröakta siyatik, diz ve ayak bileklerinde artirit, bel kemiğin- de minüs sıkışması ve böbrek taşı, Pava- rotti gibi 120-130 kilo ağırlığında ve 1.80 boyundaki bir insanın karşılaşabileceği malum hastalıklar arasında sayılıyor. Aynca aşırı kilolar nedeniyle çok fazla açılamayan diafram ve nefes alma zor- luklannın tenorun sesi için de bir tehlike oluşturduğu belirtiliyor. Pavarotti'nin Italya'daki özel doktoru Profesör Andra Stratta, popüler opera sanatçısının sağlığı hakkında çıkan dedi- koduları yalanlamayı yeğliyor, 'Lu- ciano'nun tek sorunu" diyor Stratta, "Bugüne bugün yalnızca siyatikti. Sol bacağında siyatikten mustarip olan sa- natçı, bu yüzden sahnede rahat hareket edemiyor ve her türlü fiziksel faaliyeti de bu yüzden minimuma indirmiş bulunu- yor. Örneğin artık eskisi gibi tenis oyna- yamıyor ve ata binemiyor. Şimdi ise büyük bir gayretle kendisine verdiğim re- jimi uygulamaya çalışıyor." Doktor Stratti'nin, Pavarotti'ye uygu- ladığı perhiz, bol haşlanmış ve çiğ sebze, sınırlı mıktarda ekmek ve karbonhidrat. az meyve ve bol proteini içeriyor. Sanat- çıya her türlü tatlı ve alkol yasaklanıyor. Ünlü opera sanatçısı Luciano Pavarotti'nin 127 kiloyu bulan ağırlığı, sesini de tehdit ediyor. Libya'daBatı'dan saldın beklentisiDtş Haberler Servisi - Libya'nın olası bir Batı saldmsına karşı hava sa- vunma sistemlerini geliştirmeyeça- lıştığı ileri sürüldü. The Washing- ton Times gazetesinde yer alan bir habere göre Trablusgarp yönetimi Sovyet yapımı Scud füzelerini de kamufle etmeye başladı. Bir İngiliz avukat, Lockerbie façiasından so- rumlu tutulan iki Libyalı ajanla önceki gün görüştüğünü ve sağ ol- duklannı açıkladı. Reuter'in gazeteye dayandırdığı habere göre Sovyet yapımı Scud fü- zeleri bulundukları yerlerden çıka- nlarak uzak bölgelere taşınıyor ve korumak amacıyla kamuflaj mal- zemeleri ile saklanıyorlar. Libya'da en az 80 tane Scud fûzesi olduğuna inanılıyor. The VVashington Times'da Libya lideri Albay Muammer Kaddafi'- nin başkent çevresine uçaksavar bataryalan yerleştirilmesini emret- tiği de belirtiliyor. Albay Kaddafi'- nin bu yolla olası bir Batı saldınsını püskürtmeyi planladığına inanılı- yor. AFP'nin haberine göre İngiliz avukat Stephen Mitchell BBC'ye , Lockerbie faciası sanığı iki Libyalı ajanın "sağhklı" olduklarım söyle- di. Trablusgarp'da bulunan Mitc- hell dün yaptığı bir açıklama sıra- sında "Dün gece onlan ziyaret ettim ve konuştum" dedi. İngiltere, Abdül Besit Ali El-Megrahi ile Le- man Halife Faime'nin kendilerine teslim edilmesini ve soruşturmanın Londra'da yürütülmesini istiyor. AA'nın haberine göre ingiliz avukat , Libyalı ajanlarla, onlann avukatlan İbrahim Legvel'in büro- sunda görüştü. Ajanlar, büroya Lockerbie olayını soruşturan Lib- ya Yüksek Mahkemesi yargıcının emri ile götürüldüler. Stephen Mitchell. Libyalı ajanların avukatı- na danışmanlık yapıyor. Kendini suçluların iadesi konusundaki uz- man bir kişi olarak tanıtan Mitc- hell, iki Libyalı ajanın az miktarda İngilizce bildiklerini belirterek ajanlarla yaptığı konuşmalarda In- giltere'ye iade edilmeleri aşamasın- da nelerle karşılaşabileceklerini kendilerine anlattığını söyledi. Fnmstfyla işbiıiJği öte yandan Libya'nın, 1989 yıhn- da düşen UTA ucağı ile ilgili olarak Fransa ile işbirliği yapmayı kabul et- tiği açıklandL BM Genel Sekreteri Butros Gali, Güvenlik Konseyi'ne yö- nelik raporunda, Libya'nın eylül 1989'da düşen UTA uçağı konusun- da Fransız adaletiyle işbirliği yapmayı kabul ettiğini bildirdi. Ya İran olmasaydı? James Baker'ın BDT geasinin içeriği politik ticarette yatıyor ya da politik yaklaşımla yürütülen ticarette. Eski Sovyet cumhuriyetlerinin her birinin zengin Batı ülkeleri karşısında kendine özgü bir politik malı var. Rusya, Ukrayna ve Kazakistan'ın malı, nükleer silah. Orta Asya cumhuriyetlerinin "dolar tuzağı" ise İran tipi bir Müslüman köktencilik faktöründe bulunuyor. Bu, kesınlikle geçerli bir maldır. Dinı istikrarsızlık boyunduruğu, Orta Asya ve Kafkas liderlerini rahatsız eden bir tehlike. Ve Baker'ın görüşmelerinde şöyle bir tablonun ortaya çıkması doğal: Seriatçılığın en iyi panzehiri, bayraklardaki yeşilin yerine dolann yeşilinin konmasındadır. Öte yandan Orta Asya'da Müslüman tutuculuğunun engellenmesi çabalanndan kâr etmeye çalışan geleneksel Amerikan müttefıki Türkiye ve Pakistan da aktifleşiyor. Nükleer bombaya aşın düşkünlüğü yüzünden son yülarda Amerika'run büyük finansdesteğinden yoksun kalan Pakistan, kendi deneyimini söz konusu yeni bağımsız ülkelerde kullanmak için ABD'yi tekrar yardıma çağınyor. "Soğuk savaş"ın bitmesinin ardından, okyanus ötesinden gelen büyük yardımdan mahrum kalabilecek durumda bulunan Türkiye ise olanağı olsaydı Azerbaycan'ın demokratık idealler doğrultusunda gelişmesıne aktif katkıda bulunabileceğini ima ediyor; ama parasız olduğunu belirterek eUerini çaresizlik içinde iki yana açıyor. Sonuç olarak eğer "İran tehükesi" diye bir şey söz konusu olmasaydı bile onu uydurmak gerekecekü. (HŞuİMt) CEZAYİR Le Monde'dan ^EAEYOEPOIYTUA Her şey çarpık Her şey çarpık. Her şey kötüye doğru gidiyor... Davos'ta alınan kararlar Yunanıstan ve Kıbns Rumlannı son derece tedirgin etti. Başbakan Mitsotakis bu tedirginleri göz ardı edercesine Kuzey Italya'ya tatile gitti. Mitsotakis döndüğünde, ulusal konularda son derece duyarhlık gösterdiği izlenimini yaratmaya çalışan Papandreu, ingiltere'ye gitti. Yunan halkı da ulusal konulann görüşülmesi için kararlaştınlan parlamentonun özel oturumunun yapılacağı günü bekliyor hâlâ.. Yani herkes endişeleniyor ama kimse acele etmiyor... Türkiye parlamentosu Davos görüşmelerinden hemen sonra bizim şiddetle karşı çıktığımız Makedonya cumhuriyetini alel acele tanıdı.. Bizler de Mitsotakis ile Papandreu'nun yurtdışından dönmesini ve parlamentoda Kuzey ve Doğu tehlikelerinden sözetmelerini bekliyoruz.. Bu kritik saatlerde ulusal konulanmızı sorumlu ve eşgüdümlü bir biçimde yönetme yerine, dış politika (diz üstü) yöntemine ve hatta kiliseye terk ediliyor! Bu yetmiyormuş gibi eski kral Konstantinde Yunanistan'ın ulusal konulan üzerinde yurtdışından fıkir yürütmeye başladı! Yunan halkı endişe duyuyor.. Çünkü siyasi liderlerinin sorumsuz bir biçimde hareket ettiğini görüyor; milli bir politikadan uzakta bulunduğumuza tanık oluyor.. (12 Şubat) CNN, Arafat ile Habbaş'ın temsilcisi arasındaki telefon görüşmesini yayımlayınca ortalık yine kanştı Fransa, Habbaş'm gölgesindenkurtulamıyor MİNE G. SAULNIER (Paris) - Filistin Halk Kurtuluş Cephesi lideri George Habbaş'ın tedavi amacıyla Paris'e gelişi ve apar topar sınır dışı edilişiyle başlayan olaylar, CNN televizyon kanalının yayını sonucu yeni bir ivme kazandı. rumlusunun nasıl geri gönderileceği üs- tüne konuşuyorlar. Arafat ve ibrahim Sus arasındaki diya- loğun önemli bölümleri Arafaı'ın. "Hab- baş'ı Fransız hükümetinden izin alma- dan göndermedik" ve George Habbaş'ı sınır dışı etmeye karar veren Fransa ko- nusunda. "Fransa'ya teşekkürler...İlerici Fransa'ya, Fransız uygarlığına teşekkür- ler. Istemiyoruz onlann tıp bılgisini, aşa- ğılayıcı uygarlıklannı, kendini beğenmiş- liklerini. Şu yaptıklanna bakın. Bir hasta Bir cumhurbaşkanı yardımcısı ve dört yüksek görevli d«vlet memurunun istifa- lanyla kapatılmaya çalışılan Habbaş skandalının CNN devamı, 30 ocakta Pa- ris"te banta kaydedilen bir telefon konuş- masıyla ilgili. Söz konusu konuşma, CNN"in ileri sürdüğüneeöre Yaser Ara- fat ile Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Paris temsilcisi İbrahim Sus arasında geçiyor. İki Filistin lideri, Habbaş'ın Paris'e geli- şinin ikinci günü patlak veren skandal sırasında, Halk Kurtuluş Cephesi so- söz konusu. bütün bunlar bir hasta ada- raa yapılıyor" demekte. Olayda Fransız hükümetinin suçu olmadığını ve her şe- yin Yahudi lobisi tarafından düzenlendi- ğıni belirten İbrahim Sus'un müdahalesi üzerine de İsrail hakkında şunlan söyle- mekte: "Köpoğluköpek Yahudiler. pis- lik bunlar, pislik. Ben onlann tutsakları- nı gözettim, hastalarına baktırdım. Allah kahretsin bu Yahudileri, pislik geldiler pislik gidecekler. Onlarla hesabımızı ge- lecektegöreceğiz." Arafat. Fransa'ya yönelik gücenikliği- ni ve skandalın Yahudi lobisi tarafından düzenlendiği üstüne inancını yansıtan konuşmasının bir yerinde, bu sözlerinin dinlenen bir hatta olduğunu bildiğini be- lirterek, "Size bu söylediklerimi şimdı kaydediyorlar. Kaydetsinler ve televiz- yonlarda göstersinler" biçiminde konu- şuyor. Dün, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Pa- ris temsilcisi İbrahim Sus, söz konusu te- lefon kaydının tümüyle düzmece olduğu- nu belirterek CNN'i mahkemeye vere- ceklerini açıkladı. Öte yandan CNN, gerçekten de bantın özgünlüğünü kanıtlayacak durumda dc- ğil. Bugünkü teknolojik olanaklar, her- hangi bir sesi herhangi bir biçimde taklit ve istenilen nitelikte bir düzmece yapıl- masına uygun düzey ve nitelikte bulunu- yor. CNN'e söz konusu haberin, "Specı- al Assignmen" programı için Steven Emerson tarafından ""Batılı bir polis ör- gütü"nden elde edildiği ileri sürülmekte. Fraasa'yı sarsao FUistinli, George