02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 ŞUBAT1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER "Zorunlu tasarruTa devaın • AA (Aakara) - Danıştay, zorunlu tasarnıf uygulamasının iptali için açılan davayı reddetti. SHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin'in öğretmen eşi Meral Keskin'in, "Çalışanlann Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarruflann Değerlendirilmesine Dair Kanun"a dayanılarak, Maliye ve Gümriik Bakanüğı'nca 15 Ocak 1989 tarihinden geçerli oltnak üzere çıkanlan, "Çalışanlann Tasarrufa Teşvik Edilmesi Hakkında Tebliğ"in iptali için açtığı davayı görüşen Danıştay 5. Dairesi, başvuruyu reddetti. Davanın dün sabah yapılan duruşmasından sonra toplanan Danıştay 5. Dairesi, davayı görüşerek sonuçlandırdı. Danıştay, davayı oybirliğiyle reddetti. Bu durumda, zorunlu tasamıf uygulaması devam edecek. Hay^a sendika • CUMHURİYET (Ankara) - Otomobil-lş Sendikası Genel Başkanı Celal özdoğan ve şube başkanlan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay'ı ziyaret ederek, bir süre görüştüler. Genel Başkan özdoğan, Bakan Moğultay'a, hazırlanan "tş Güvencesi" yasa taslağından dolayı teşekkür plaketi verdi. Moğultay, görüşme sırasmda yaptığı konuşmada, işverenierin konuya ilişkin eleştirileri ile ilgili olarak, "Anlayışla karşıhyorum. Sinirlerime hâkimim. Son derece serin kanlıyım" dedi. Işçi-işveren ilişkilerüıi karşılıklı diyalog içinde sürdürmek, sorunları adalet ve hakkaniyete uygun olaıak çözmek istediğini belirten bakan, iş güvencesi ile ilgili yasanın da diyalog içinde çıkanlacağını anlattı. Budaktan inciler • CUMHURİYET (Aokara) - ANAP Ankara Milletvekili Mehmet Budak, YÖK Başkanı Prof. Dr. Ihsan Doğramacı'nın ülkeye büyük hizmetler verdiği ve başanh bir kişi olduğunu savunarak, "Doğramacı isteseydi cumhurbaşkanı bile olurdu" dedi. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi komisyonda görüşülürken, Budak'ın konuşması ilgi çekti. Doğramacı'yı savunan Budak, "O neyi istese olurdu. Bütun bunlardan vazgeçti, servetinden de vazgeçti, ama eğitime katkı yapmaktan vazgeçmedi" diye konuştu. "Kürt" diye bir millet bulunmadığını, Kürtlerin Türk _,soyunun bir boyu olduğunu anlatan "ANAP'lı Budak, üniversiteleri bu konuda araştırma yapmamakla suçladı. Budak, "Asker düşüp ölüyor, üniversite mensuplarımız susuyor. llim adamlan, siyaset adamlanna yardımcı olmazlarsa kimin elinde kahrlar? Kendini bilmez kızıl gazetecilerin elinde kaürlar. tlim adamlan görüşlerini açıklamazlarsa kendini bilmez zırtabozlar açıklar" dedi. Meclis cinayeti • ANKA (Ankara) — 1989 yılında % TBMM'de DYP Siirt Milletvekili Abdürrazzak Ceylan'ı tabancayla vurarak öldüren ANAP Siirt eski Milletvekili Idris Arıkan yeniden milletvekili seçilemeyişi nedeniyle bu suçtan yeniden Ankara 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce yargılanmaya başladı. Dünkü duruşmaya sanık İdris Arıkan ile davaya müdahil olan Ceylan ailesi katılmadı. İdris Ankan'ın avukatı Faruk Erem mahkeme başkanmın sorusu üzerine, "Müvekkilimin nerede olduğunu ben de bilmiyorum. Şu ana kadar benimle teması olmadı" karşılığını verdi. Mahkeme Başkanı Ekrem Çelenk bunun üzerine idris Ankan'ın Ankara'da veya Siirt'teki adresinin belirlenebilmesi, sonraki duruşmaya gelmesi için Cumhuriyet SavcıbğYna yazı yazılmasını ' kararlaştırarak duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Samsun ve Çoruırida dcpr&n • AA (Samsun-lstanbul) - Merkez üssü Samsun ile Çorum arasında kaydedilen, Richter ölçeğine göre 5.4 şiddetinde bir deprem oldu. Depremin, can ve mal kaybma yol açmadığı bildirildi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi yetkilileri, saat 18.00 sıralannda, merkez üssü Kandilli Rasathanesi'nden yaklaşık 520 kilometre uzakhkta Samsun ile Çorum arasında ve aletsel büyüklüğü 5.4 olan şiddetli bir deprem kaydedildiğini bildirdiler. Deprem, Çorum, Samsun, Amasya, Yozgat, Ankara ve cevre Ulerde hissedildi. Deprem sırasmda, Amasya'da birçok evin camlan kınlırken, Samsun'da da telefon görüşmeleri aksadı. Çonım'da halk paniğe kapılarak sokağa fırladı. Koçtan 200 milyon • UBA (tstanbul) - Doğu Anadolu'da meydana gelen çığ felaketi nedeniyle, İstanbul Valiliği tarafından açılan bağış kampanyası kapsamında, işadamı Vehbi Koç 200 milyon TL bağış yaptı. İstanbul ValiliğTnde düzenlenen törende, işadamı Vehbi Koç adına, 200 milyon TL'lik çeki, Koç Holding Mali Işler Genel Koordinatörü Alpay Bağrıaçık Vali Kozakçıoğlu'na sundu. Öte yandan Otasan Genel Müdürü Emre Görgün de kampanyaya 32 milyon TL'lik bir yardım çeki ile katıldı. SHP'li Kamer Genç'in ANAP'lıları suçlaması söz hakkı doğurdu, yasa tasansı görüşülemedi Sataşmalar vergi affııtı engellediCUMHURİYET (Ankara) - DYP grup yönetiminin dün TBMM'den çı- kanlmasını planladığı vergi affı tasarısı, usul tartışmaları ve sataş- malar nedeniyle yasalaşamadı. SHP'li Kamer Genç, eski Maliye Ba- kanı Adnan Kahveci'yi ENKA'nın 14.5 milyar vergj borcunu silmekle suçlarken Kahveci, ENKA'nın hiçbir vergi borcunun silinmediğini anlattı. RP grubu adına kürsüye gelen Abdül- latif Şener, tasarıyı eleştirerek bazı çıkar çevrelerinin milyarlanna devlet kesesinden milyarlar ekleme hesabı yapıldığını, tasa- ndan bazı iktidar milletvekillerinin de ra- hatsızlık duyduklannı söyledi. Şener, 1923'ten bu yana 17 vergi affı yasası çıktı- ğuıı, ancak vergi kaçağının büyüyerek sür- düğünü anlatarak "Geçmiş iktidar döne- minde ahnmayan vergiler, bu iktidar tara- fından çatır çatır affedilmektedir" dedi. Şener, hükümetin programda yer alan ko- nulann aksine icraat yaptığını belirterek "Bu tasan ile işçilerin bordrolanndan ke- silen vergileri Hazine'ye yatırmayan işve- renler affediliyor" dedi. Şener, bir baka- mn vergi kaçırdığını itiraf ettiğini de vur- gulayarak hükümetin zan altmda olduğu- nu söyledi ve bakanlar, milletvekilleri ile birinci derece yakınlannın kapsam dışına çıkarılmasını önerdi. Daha sonra şahsı adına söz alan SHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, ANAP 1 lılan "Devleti soyup soğana çevirmekle" suçlarken RP'li konuşmacı Şener'i "Mese- leyi bilmemekle", eski Maliye Bakanı Ad- nan Kahveci'yi de ENKA'nın 14.5 milyar liralık vergi borcunu silmekle suçladı. Genç, "Biz, zenginlerden de vergi alacağız, ama tek başımıza iktidar olunca alacağız. Bizim DYP ile ekonomik görüşlerimiz te- . melden farkh" diye konuşunca ANAP sı- ralanndan kahkahalar yükseldi. Genç, gü- lüşmeler üzerine, "Biz tek başımıza iktida- ra gelirsek vergi adaletini de sağlanz, ver- gi kaçağını da önleriz" diye konuştu. Genç'in konuşması bazı DYP'ülerce de al- kışlandı. DSP'li Nami Çağan da şahsı adına ko- nuştuktan sonra ANAPTı Başkanvekili Yıl- maz Hocaoğlu, daha önce ANAP'h Gaf- far Yakın'ın gündem dışı konuşması üze- rine sataşma gerekçesiyle söz isteyen Sağ- lık Bakanı Yıldırım Aktuna'yı kürsüye ça- ğırdı. Hocaoğlu, "Sayın bakan, sataşma kanaatı taşımamama rağmen coğunluk grubuna saygım nedeniyle kürsüye çağırıyorum" biçiminde konuştu. Aktuna ise bakanhğı ile ilgili çalışmaları uzun sü- re anlattıktan sonra ANAP'lı Yakın için, "Ben onun zihinsel bulanıkhk nedeniyle al- gılama yetersizliği içinde olduğunu söyle- medim, şizofreni demedim, bunama anla- mmda da kullanmadım, kendileri çok ça- lıştıklan için zihinleri yorulmuştur" biçi- minde konuştu. Yılmaz Hocaoğlu, Aktuna konuşması- m bitirdikten sonra, "Tutanaklan incele- mek için zaman kalmadığı" gerekçesiyle sataşma sözü isteyen eski Maliye Bakanı Adnan Kahveci'yi kürsüye çağırdı. Kahve- ci de ENKA'nın devlete yapüğı bir işten do- layı istihkakının tahakkuk ettiğini, ancak paralanru alamadan vergi istendiğini an- latarak "Devlet hak ettikleri parayı alama- dan vergi istemiş. Biz bunu sildik. Bu mu vergi kaçakçılığını teşvik?" diye sordu. Kahveci, vergi borçlannın ertelenmesini isteyenleren bu tasan ile affedildiklerini de kaydetti. ANAP'lı Hocaoğlu, daha sonra sataşma gerekçesiyle söz isteyen Abdültalif Şener'e söz verdi. RP'li Şener, vergi konusunda "bilgisiz" ohnadığmı ifade ederek "Ben maliye konusunda doktora yaptım. Üç yıl da Maliye Bakanlığf nda çalıştım. Kimin bu konuda uzman olduğunu da burada ya- pılan konuşmalan dinleyen sayın milletve- killerinin takdirine bırakıyorum" dedi. DYP grup başkanvekilleri, görüşmeleri vergi affı tasansı yasalaşıncaya kadar uzat- ma önergesi hazırlamalarına rağmen, otu- rumu yöneten ANAP'lı Başkanvekili Yıl- maz Hocaoğlu, genel kurulun çahşma sü- resinin bittiğini belirterek önergeyi isleme koymadı ve birleşimi kapatü. DYP'nin önergesi Yasa tasansma muhalefet eden DYP mil- letvekilleri, genel kurul öncesinde ve son- rasında sessizce çalıştılar. Muhalif grubun öncülerinden Coşkun Kırca, "Cumhurbaş- Gürkan, valiler kararnamesinde DYP içindeki eş-dost ilişkilerinin etkili olduğunu söyledi: SHP, <12 Eylülcüler'i vali yapüFARUK BlLDlRİd (Ankara) - SHP Ankara Milletvekili Uluç Gür- kan, valiler kararnamesinin DYP'nin ve 12 Eylül'ün damgasını taşıdığını söyledi. Gürkan, SHP kontenjanından atanan valile- rin, "12 Eylül döneminin valileri ve teftiş elemanlan" olduğunu savundu. Gürkan, Cumhuriyet'e, valiler karar- namesine karşı çıkış nedenlerini anlatır- ken "ttirazlanrnızın birincisi, bu karar- namenin Içişleri BakanlığYndaki dinsel kadrolaşmanın belini kırmasını bekli- yorduk. Ama öyle olmadı" dedi. "Din- sel örgütlenmenin İçişleri Bakanhğı'- ndaki başmimarı olan Bekir Aksoy, Sıvas'tan Adana'ya yeniden vali olarak atandı" diyen Gürkan, dinsel örgütlen- melerde aktif görev alan Ziyaeddin Ak- bulut'un da Urfa valiliğinde kalrnasını eleştirdi. Gürkan, sözlerini şöyle sürdür- dü: Güneydojju'ya vaat "İkinci itirazımız, biz Güneydoğu'da demokratikleşme vaat ettik. Bunun ge- reğinin yerine getirilmesi için valilerin, demokrasi rüzgârlannın tam olarak es- tirilmesini sağlayabilecek demokrat, hatta sosyal demokrat yapıda insanlar olması gerekliydi. Ama buna hiç dikkat edilmedi. Hatta daha vahimi, Olağanüs- tü Hal Bölge Valiliği'ne emniyet kökenli Ünal Erkan. Siirt gibi hassas bir yere yi- ne emniyet kökenli Naci Parmaksız geti- rildi. Parmaksız, aynı zamanda 1991 seçimlerinde DYP'nin Karaman millet- vekili adayıydı." Gürkan, SHP kontenjanından vali olarak atananlarla ilgili olarak da şu de- ğerlendirmeyi yaptı: "SHP kontenjanında 12 Eylül valileri ve teftiş elemanlan var. tçlerinde isim isim aradım. Partimiz adına kullandığı- mız kontenjana kimleri sığdırabilirim diye baktım. Kemal Nehrazoğlu, Ahmet Karabilgin. Koraltay Nitas, bir de belki büyük zorlamayla Mahmut Yılbaş. Be- şinci, onuncu ısmi ise yazmak mümkün değil. Bizim kontenjandan atananlara bakalım. Ertuğrul Ersoy: 12 Eylül'ün müsteşar yardımcısı ve özlük işleri genel müdürü, 17 demokrat kaymakam ve iki demok- rat mülkiye müfettişinin mağduriyetleri- nin nihai imza sahibi. Koru Engin: 12 Eylül'ün Amasya vali- si. O dönem MİT'le kurduğu bağlantı nedeniyle Amasya'da demokratlar çok sancı çekti. Eroi Zihni Gürsoy: 12 Eylül'ün Mani- sa valisi. Partimiz üyesi olan Güngör Aydın ve Doğan Pazarcıklı'nın re'sen emekliliğinde onayı söz konusu. Kâmil Demircioğlu: 1978-79 CHP dö- neminde hasbelkader vali olmuş. Ama vali olur olmaz, verdiği demeçlerde, 'Hükümet hatalı bir yoldadır, ben CHP'nin değil devletin valisiyim' diye hükümeteçatan bir kişi. Münifİslamoğ- 1* bu adamı Kastamonu'ya bağlı olarak götürmek üzere 7 bin imza toplayıp bu- raya geldi. DYP'ye Demircioğlu, Kasta- monu valisi olmazsa istifa ederim diye baskı koydu. Fethi Tunç: 12 Eylül'ün müfettişlerin- den. Sosyal demokrasiyle uzaktan ya- kından alakası yok. Ciddi bir sağcı. Neşe Tanyılmaz: 12 Eylül'ün müfettiş- lerinden. Kendisi dahi, SHP kontenja- nından vali olduğu gazetelere haber olarak yansıyınca, 'Benim sosyal de- mokrasi ile SHP ile uzaktan yakından alakam yok' diye bakanlık koridorlann- da bas bas bağınyor. Erdal Aksoy: SHP kontenjanına gir- miş. Fakat benim bilebildiğim kadanyla Savunma Bakanı Nevzat Ayaz vali ya- pabilmek için büyük uğraş veriyordu. Haklı da bir uğraş. Çünkü kayınpederi DYP Kayseri II Başkanı, kayınbiraderi de DYP Develi ilce başkanı. Yücel özbilgin: 12 Eylül döneminin özel teftiş elemanı. Hatta 12 Eylül alış- kanhğını 1984 yerel seçimlerinden sonra da sürdürmüş sabıkalı bir arkadaşımız. SODEP'in Hatay Samandağ belediye başkanı Kanim Canpolat hakkında bir uydurma ihbar geliyor. öğrenciliği dö- neminde bir adam öldürdüğü iddia edili- yor. kam, başbakan, bakanlar ve milletvekille- ri ile ikinci derece yakınlan ve bunlann pay sahibi olduklan şirketlerin af kapsamı dı- şında tutumıasma" Uişkin ek madde öner- gesinin imzaya açüdığını belirtti. Kırca, ya- saya Uişkin eleştirilerini şöyle açıkladı: "Biz tasannın mali yönünü tartışmaya açmıyoruz. Tasanya kamu ahlakı yönün- den bakıyoruz. Af kapsamı dışında tutul- masını istediğimiz kişilerin 1 Ocak 1991'den, bu kanunun yürürlüğe gireceği tarihe kadar pay sahibi olduklan şirketle- rin de bu kanundan faydalanmasını iste- miyoruz. Bu kişilerin isimlerinin açıklan- masına da karşı değiliz. Böyle bir önerge SHP'den geürse, biz de destekleyeceğiz. Türkiye'de Geür ve Kurumlar Vergisi'nin yüzde 84'ünü işçi-memurlar veriyor. Geri- ye kalan yüzde 16'sının içinde peşin vergi- ye ubi olan küçük esnaflar da var. Türki- ye'de asıl vergisini beyan etmeyen, büyük gelir sahibi, beyannameli mükellefler var. Sadece bu olay dahi vergi ahlakının değil, vergi ahlaksızhğının hâkim olduğunu gös- teriyor. Bu kanun, devletin vergi ahlaksız- lığına teslim olması demektir. Bundan son- ra her vatandaş vergi vermeyi enayiük sa- yacaktırî' Muhalefet milletvekillerinden Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci, önerge- yi imzalamadan önce, önergede yer alan- İann doğru olduğunu beürterek "Bu yapı- lacaksa önergeyi biz veririz. Işin sahibi bi- ziz. Başka partilerin önergesini destek- lemeyiz" dedi. Aydın MilletvekUi Tunç Bil- get ise tasarıyı hazırlayan Bakanlar Kuru- lu üyelerinin tasannın getireceği menfaat- lerden yararlanmamalan gerektiğini söyle- di. Bu grubun öncülerinden Milli Savun- ma Komisyonu üyesi Baki Tuğ da basında yasanın başbakan ve bakanlann yakınlan için çıktığı yönünde yer alan haberlere dik- kat çekti. Tlığ, yasanın bu bicimde çarpı- tılmak istendiğini, kendilerine vatandaşlar- dan büyük tepkiler geldiğini belirterek "Parti "olarak üzerimize atılan bu suçlama- yı düzeltmeliyiz. Bütün milletvekilleri ay- nı kanaatte" dedi. Tuğ, önergenin anaya- saya aykın olduğu yönündeki iddialan ya- nıtlarken de "Anayasaya aykın maykın. Dışanda vatandaş bizden soruyor" diye konuştu. Tuğ, SHP'nin vergi affına tavan getirihnesine ilişkin önergeyi vermesi du- rumunda destekleyeceklerini bildirdi. önergeye imza atmamakla birlikte İçiş- leri Komisyonu Başkanı Ismail Köse de önergeyi destekleyeceğini belirtti. DYP Ge- nel Başkanvekili Mehmet Gölhan ise öner- genin vatandaşların eşitliği prensibine ay- kın olduğunu, ancak vergi affından yarar- lanacak mükelleflerin açıklanmasım des- teklediğini bildirdi. Gölhan, "Şeffaf dev- let diyonız. Bu konuda da şeffafUktan yanayım" diye konuştu. Adli tıp Başkanı için mini by-pass CUMHURÎYET (Ankara) TBMM Adalet Komisyonu'- nda, Adli Tıp Kurumu başka- nının atanmasında cumhur- başkanınm imzasını devreden çıkaran tasarısı benimsendi. Komisyon toplantısında, Adli Tıp Ku- rumu'nun 24 yıllık başkanı, 75 yaşın- daki Şemsi Gök tartışmalann odağı oldu. 'Mini by-pass' olarak adlandın- lan yasa tasansı, Adli Tıp Kurumu başkan, başkan yardımcılan ve ihtisas kunılu üyelerinin Adli Tıp uzmanla- nndan atanması zorunluluğunu kaldı- nyor. Bu görevlere, tıbbm her dalın- dan, bakanın önerisi ve başbakanın onayı ile atama yapılabiliyor. Tasannın komisyonda görüşülmesi sı- rasında, partilerin temsilcileri ilginç tavırlar ortaya koydular. DYP İzmir Milletvekili Yıldınm Avcı, Adli Tıp başkanhğma, bu dalın uzmanı olma- yan kişilerin atanmasma karşı çıkarak "Adli Tıp uzmanını bu müessesenin başından alırsanız kurumu öldürürsü- nüz" dedi. Buna karşın eski Sağlık Bakanı ANAP'lı Halil Şıvgın. Adli Tıp Kurumu'nun, "başkanın imparatorlu- ğuna dönüştüğünü" söyledi. Bu arada Adalet Bakanhğı temsilcisi komisyon toplantısında bilgi verirken Adli Tıp Kurumu Başkanı Şemsi Gök'ün, 1968 yılından bu yana görev yaptığını ve 75 yaşına geldiği halde emekli olmadığını bildirdi. İnönü, Kahramanmaraş şenliklerinde Kahramanmaraş'ın diişman işgalinden kurtuluşunun 72. yıldönümü törenlerine kablan Başbakan Vekili Erdal tnönii, "Cumhurbaşkanı bakanlarla konuşabilir, ama iilkeyi yetkisiz bir insan yönetiyor izlenimi veremeyiz, anayasada olmayan yetkileri kuUandırtmayız" dedi. Devlet bakanlan Erman Şahin ve Örtaan Kilercioğlu ile birlikte Trabzon Caddesi'nde düzenlenen törenlere katılan İnönü, gazetecilerle sohbet ederken, "Cumhurbaşkanı'nın yeri belli, hükümetin yeri belli. Hükümet, halkın seçtiği iktidardır" diye konuştu. (Fotoğraf: AA) Başkan Hğlay: Sözen'e dava açacağımtstanbul Haber Servisi - Küçükçekmece Belediye Başkanı Ertuğrul Tığlay, kendisi hakkında suçlayıcı açıklamalar yaptığı ge- rekçesiyle Nurettin Sözen hakkında dava açacağım açıkladı. Tığlay, "Üslubu çok çir- kin. Kavga eder tarzda konuşmayı kendine âdet edinmiş. Yasayı, devleti, kamuyu tem- sil eden kişilerin biraz ciddiolması gerekiyor. Sözen'e dava açacağım" dedi. Ertuğrul Tığlay, dün yaptığı basın toplan- tısında kendisi hakkında suç duyurusunda bulunulduğu yolundaki iddialan yanıtladı. Sözen'in elinde bulunan yetkiyi insanlan suçlamak için kullandığını, hiçbir dehMi ol- madan ilçe belediye başkanlanna saldırdığı- nı belirten Tığlay, "Sözen, imzasını padişah tuğrası sanıyor. 26 Mart seçimlerinden sonra ortaya çıkan İstanbul, 26 Mart öncesini ara- tıyor. Bu tstanbul, Sözen'in eseridir. Onun tatmin olmaz kişiliğinin ürünleri olan olum- suzluklan yaşıyoruz. SHP grubunu yanına çağırarak banagensoru verilmesi için baskı yapmıştır" şeklinde konuştu. Sözen'in istifaeden meclis üyeleri hakkın- da "işbirlikçi" suçlamasmda bulunduğunu hatırlatan Tığlay, şunlan söyledi: "İşbirlikçi dediği kişiler Sözen'in eski ar- kadaşlan. Bu kişiler, bolgedepartinintemel direkleridir. Hakkımızda yokuzlukla ilgili bir delili varsa durmasın acıklasın. Kendisi beceriksiz bir adamdır. Bunu 'Belediyeden anlamam, uzmanlanm var' diyerek açıkla- mıştır. Beni yolsuzlukla suçlayan Sözen, son zamanlarda Büyükşehir Belediyesi'nde mey- dana gelen yolsuzluk olaylanm görmüyor. Bu asılsız suçlamalar için Sözen hakkında dava açacağım." İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nden izlenimler Eller kalktı, indi; dosyalar komisyona gitti tDRlS AKYÜZ (tstanbul)- Eller kalktı indi ve beş dakika içinde gün- demdeki 47 dösya ilgili komisyonlara havale edildi...Ne bir söz alan oldu, ne de bir soru soran. İlçe beledîyelerinin 1988 kesin he- sap raporları da aynı şekilde gecti. Üstelik, tüm kararlar "py bir- liği" ile alındığı biçiminde zabıtiara işlendi... Metropol olmaktan çıkıp "megapol" e dönüşen Istanbul'un biranlamda "yerel parlamento"sunu oluşturan Büyükşehir Belediye Meclisi nasıl çalışıyor? Kentin yerel yönetimiyle ilgili politikalann be- lirlenmesinde söz sahibi olan meclis üye- leri .neleri konuşuyor, ne yapıyorlar? TBMM gibi her hafta salı günleri topla- nan Belediye Meclisi hangi konulan, nasıl tartışıyor? Merak ettik, önceki günkü toplantıyı izledik:.. Belediye Sarayfnın ön kapısı kilitli. Kapıyı çalanlara görevliler, "meclis" için gelip gelmediklerini soruyorlar. Başkanlık makamına çıkan merdiven- lerdeki kırmızı halılarda çamur lekeleri göze çarpıyor. Partilerin meclis grubu toplantılan bitmiş, üyeler saat 15.30'da başlayacak meclis toplantısı için bekleşi- yor. Köşe başlannda öbek öbek insan- lar, küçük küçük grupçuklar. Kimi meclis üyesi, kimi parti üyesi kimi de ış- lerini halletmeye-uğraşan vatandaşlar- dan oluşuyor. İstemeden kulak misafıri olduğumuz konuşmalara genellikle kentin çeşitli ilçe ve semtlerindeki imardurumlan ile plan değişiklikleri konu oluyor. Herkes ken- dine göre fıkir beyan ediyor. Meclis üye- len, mart ayı başındaki komisyon seçim- leri için kulise girmiş. En çok itibar edi- len İmar Komisyonu. 7 üyeli komisyo- nun 6"sı. SHP'li olacak biri DYP'li. Komisyon üyeliği için 50'ye yakın SHP'- li meciis üyesinin aday olduğunu öğreni- yoruz. Ancak adaylar içinde sadece iki mimar bulunuyor. Eski SHP İl Yönetim Kunılu üyele- jinden Muharrem Sançiçek, yanındaki arkadaşına, "Kâğıdın ya da senedin var mı" diye soruyor. Arkadaşı, "Hayır, o da ne demek" diye karşılık verince San- çiçek, " Neden olacak, borsanın babası burada dönüyor" diyor. Saat 15.30. Meclis toplantısı için ziller çalıyor. Fazla ilgılenen olmayınca, SHP Grup Başkanvekillerinden Beykoz Bele- diye Başkanı Şevket Ankan salona çıkı- yor ve üyeleri toplantıya davet ediyor. Bu sırada, koltuğunun altındaki dosya- larla çıkış kapısına doğru yönelen Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik'e de "bu- yurun" deniyor. Girik, "Daha fazla strese dayanamayacağım" deyip beledi- yeden ayrılıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Nuret- tin Sözen, meclis toplantısına katılmı- yor. Birleşimi, başkanvekillerinden YusufBahaGürcan yönetiyor. 145 mec- lis üyesinden 68'i toplantıya ilgi gösteri- yor. Meclis üyeleri arasında, balıkçı yaka kazak giyenler göze çarpıyor. Ge- çen hafta G.Doğu'daki çığ felaketinde hayatını kaybedenler ile Mevhibe İnönü için ayn ayn saygı duruşundan sonra gündeme geçiliyor. Gündem maddeleri oldukça kalaba- lık. Daha çok. İmar ve Bütçe Komis- yonu"na gönderilmesi gerekli dosyalar ile ilçe belediyelerinin 1988 kesin hesap raporlannı içeriyor. Toplantıyı yöneten Yusuf Baha Gürcan, dosyalann konula- rı yerine gündemdeki sıra maddelerini okuyor ve oylamaya sunuyor. Meclis üyelerinden ilgilenen yok. Herkes kendi arasında konuşmaya dalmış. Başkan Gürcan, süratle, "kabul edenler, etme- yenler" diye soruyor. "Kabul" diyen bir iki el kalkıyor, kabul etmeyene rastlan- mıyor. Ardından, "oy birliği ile kabul edilmiştir" deniyor ve geçiliyor. Bu maddeler hakkında söz almak isteyen olup olmadığı sonıluyor, kimseden ses çıkmıyor. Böylelikle, beş dakika içinde 39 dosya İmar Komisyonu'na, 7 dosya da Bütçe Komisyonu'na havale ediliyor. İlçe belediyelerinin 1988 kesin hesap ra- porlan da aynı biçimde Büyükşehir Be- lediye Meclisi tarafından incelenmiş ve ibra edilmiş oluyor. SHP"li bazı meclis üyelerine görüşme- lenn neden böyle olduğunu soruyoruz. "Biz o dosyalan grupta görüşmüştük" karşılığını veriyorlar. ANAP'lı ve DYP'li üyeler aynı soruyu, "yapacak başka bir şey yok" yanıtını veriyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle