Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OCAK 1992 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/9
AJHTMEZAR
]Vf ausoleum'a 1000 imza
, ••Kültür Senisi - Galatasaray Lisesi arkeoloji kulübü
ögrencilerinin Bodnım Mausoleum'unun parçalannın
Türkiye'yeıadesı konusunda yürüttükleri kampanya
sürüyor. Kulüp üyeleri dün lise bmasında danışman
hocalan Doç. Dr. Mehmet l.Tunay'ın da katıhmı ıle
düzenledıkleri toplantıda şımdiye dek Galatasaray
camiası içinde topladıklan 1000 kadar ımzayı Kültür
Bakanı Fıkri Sağlar'a ıletmek üzere göndereceklerini
açrıkladılar. Bodrum Mausoleum'u 10 4. yüzyılda Pers
satrapı Mausollos ıçin kansı Artemisia tarafından anıt
mezar olarak yaptınlmıştı.lS 1400'lerdeiseSaintJean
şovalyeleri Bodrum'da kale yaparken anıtın taşlannı
kuJlanmışlardı. Kaleyapımında kullanılan taşlardan
arda kalan Sir Charles Nevvtonh tarafından Londra'daki
British Museum'akaçınlmıştı.
TİYATRO
Kuvayı Milliye
• f STANBUL(AA) - Kenter Tiyatrosu Nâzım
Hikmetin 90'ıncı doğum yıh dolayısıyla düzenlenen
"Nâzım Hikmet Haftasf'nınsongününde "Kuvayı
Milliye" adh oyununu sahneledi. Nâzım Hıkmet'in
hapiste olduğu sırada Kemal Tahır'e yazdığı
mektuplardan yararlanarak Kuvayı Milliye Destanı'nı
oyunlaştıran Oğuz Aral, oyun için 2 yıl önce çahşmaya
başladıklannı, ancak Nâzım Hikmet'in 90'ıncı, Kenter
Tiyatrosu'nun da 30'uncu yıldönümünde perdeyi
açmanın kısmet olduğunu söyledı. Müşfik Kenter'in tek
başına oynadığı oyunda Nâzım Hİkmet'ın kımlığinı
değil, Nâzım'ın kişilığindeki insan, eş, arkadaş, doğa, yurt
ve halk sevgisini sunmayı amaçladıklannı kaydeden Oğuz
Aral, bu oyununu sahneye koyarken mutlu olduğu
oyunlardan binsi olduğunu ve bu mutluluğu seyirci ile
paylaşmayı diledığinı söyledi. Kuvayı Milliye adlı oyunun
Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı yaranna oynadığı
kaydedıldı. Geceye çok sayıda tuyatro oyuncusu ile
Nâzım'ın dostlan katıldı.
ÖDÖL
Paul McCartney'e büyük ödül
• LONDRA (Cumhuriyet) - Dünyanın en prestıjlı müzik
ödülü sayılan Isveç Kralıyet Akademisi tarafından verilen
"Molar Ödülü"nü kazanan Paul McCartney, 1 milyon
Isveç Kronu tutanndakı parayı müzık projelenne
harcayacak. ödül, kendisine "Yaratıcıhk ve üretkenliğini
30 yıldır kararlıhk ve sabırla sürdürdüğü için" verildi.
Paul McCartney, saniyede 1 sterhn (yaklaşık 10 bin lira)
kazanan, mülti mılyarder bir pop sanatçısı olarak Isveç
Akademisi'nin verdiği ödülü kişisel servetine katmak
üzere doğup büyüdüğü ve "Beatles" ile ünlendiğı
Liverpool kentinde kurmaya çahştığı "Uygulamalı
Sanatlar Enstitüsü"ne yatıracak. Paul McCartney,
"Benim için önemli olan yüksek prestijli birakademik
kuruluşun beni önemli bulması. Paranın azlığı çokluğu
önemli değil. Bu okul yeteneğe fırsat verecek" diyor ve
çocuksu gülüşü ıle ekliyor: "Beatles nota okumayı
bilmezdı. Ben de hâlâ bilmıyorum." ödülünü mayıs
ayında Stockholm'de Kral Carl Gustav'dan alacak.
ABDİİPEKÇİÖDÖLÖ
Akıman'a Atina'da ödül
• Kültür Senisi -
Akbank'ın kültür ve sanat başdanışmanı emeklı
büyükelçi Nazmı Akıman'a 23 ocak tarihinde Atina'da
düzenlenen bir merasimle Abdi Ipekçı özel ödülü
verilecek. Abdi Ipekçi özel Banş ve Dostluk Ödülleri
jürisi geçen yıl 27 Mart 1991 tarihli toplantısında,
Atina'da görevleri sırasında Türk-Yunan ilişkilennin
düzelmesine katkıda bulunan Türk ve Yunan
bûyûkelçiliklerine ödül vermeyı kararlaştırmıştı.
RADYO
Nâzım Rusya radyosunda
• MOSKOVA (AA) - Rusya radyosunda şaır Nâzım
Hikmet'in 90'ıncı doğum yıldönümü dolayısıyla bir
program yayımlandı. Programda Nâzım Hikmet'in
Moskova'dakı yaşantısı ve edebi çalışmalan hakkında
bilgi verildi. Stalin doneminde Moskova'ya
yerleştiğinde, kendisine bir otomobil ve bir
hızmetçı tahsıs edıldığı anlatılan programda, şairin
bunlann parasım kimin verdığıni öğrenmek ıstedıği ve
Yazarlar Birliği'ne başvurduğu kaydedıldı. Buradaki
arkadaşlannın, ayncalıklann Komünist Partisi Merkez
Komitesi tarafından sağlandığını söylemeleri üzerine,
Nâzım Hikmet'in şıkayette bulunmak ıstediği belirtildi.
Yazarlar Bırhği Başkanı Aleksandr Fadeyev'in, "Şıkayet
etme, seni affetmezler" demesine karşın, Nâzım
Hikmet'in Merkez Komitesi'ne başvurarak kendisine
sağlanan ayncalıklan protesto ettiği kaydedilen
programda, "Veşairaffedilmedi.."ifadesi kuilanıldı.
SERfil
'Zonguldak Resimleri'
• ZONGULDAK(Cumhuri>et) - Ziya Buyuk,
"Zonguldak Resimleri" adıru verdiği üçüncü kişisel resim
sergisini Zonguldak DevJet Güzel Sanatlar Galerisi'nde
27 ocak günü açıyor. Zonguldak Mimarhk Mühendislik
Akademisi'nin Makine Bölümü'ndekieğitimi 12 Eylül
1980'den sonra kesintiye uğrayan Ziya Buyuk, sekiz yıl
gizlendiğı Istanbul'da grafiker olarak çalıştı. 1988-90
arası cezaevinde tutuklu bulunan Buyuk, bu süre
içerisinde oluşturduğu resimlen 1990 yıh mayıs ayında
Ankara'da sergiledi. Orhan Taylan Atölyesi'ndeki
eğitiminden sonra tstanbul'da ikincı resım sergisini açan
sanatçı, Zonguldak'a olan sevgi ve hasretının ürünü
olarak nitelendirdiği son çalışmalannı 31 ocak 1992
tarihine kadar sergileyecek.
flDÖL
Kan yılın sanatçısı
• İZMİR (AA) — Devlet sanatçısı ve uluslararası üne sahip
kemancı Suna Kan, Yamanlar Lioness Kulübü
tarafından verilen, "Yıhn Kadın Sanatçısı" ödülünü
önceki gün düzenlenen törenle aldı. Büyük Efes Otel'de
düzenlenen törende konuşan Kan, şunlan söyledi: "Bu
ödüle layık bulunduğum ıçin bir Türk kadını olarak onur
duyuyorum. Olağanüstü heyecanlıyım. Biz konuşmayı
pek beceremıyoruz. Sizleri böyle topluca konser
salonlannda da görmek isteriz." ödül törenınden sonra
kendisinden küçük bir resital vermesi istenen Kan,
Bach'ın keman için yazdığı 6 küçük yapıttan biri olan
"Sarabant "ı seslendirdı.
Pozıtıf Vıbratıons Çağdaş Müzık Etkınlıklerı 6
VVORLD
SAXOPHONE
OUARTET
CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU
24 OCAK 1992 CUMA, 19:00 VE 21:15
B.etler Cemal Reşıt Rey 148 53 92. Vakicoraına Taksım 151 28 88
V&korama Suadıye 3S0 87 42 Fıyatlar 40 000 TL. oğrencı 20 000 TL
Y=rler numaralıdır Orgarazasyon POZITIF 144 33 94
PHILIPS AUDIO
On Sanatçı On İş: Csergisi Atatürk Kültür Merkezi'nde
Çağın önündeki sanatçılarOn Sanatçı On îş: C
sergisi Adem Yılmaz,
Ayşe Erkmen, Serhat
Kiraz, Canan Baykal,
îsmail Saray, Korut
Bayer, Osman Dinç,
Selim Birsel, Füsun
Onur ve Cengiz Çekil'in
yapıtlannı bir araya
getiriyor.
BERAL MADRA
Atatürk Kültür Merkezi'n
de AT Cross Company'nin
sponsorluğu ile düzenlenen
On Sanatçı On İş: C sergisi 8
şubata kadar izlenebilecek.
Yıl boyunca lstanbul'da
açılan yüzlerce serginin ızleyi-
cileri, yaklaşık 10 yıldır baş-
langıçta Öncü Türk Sanatı'n
da bir kesit, daha sonra da A
ve B sergisi adıyla açılan sergi-
lerde bir yandan hep ahştıkla-
nnın dışında işler görmeyı
bekliyorlar, bir yandan da ar-
tık bazı ışleri gördükleri za-
man onun hangi sanatçıya ait
olduğunu tahmin edebiliyor-
lar. fzleyiciyle birlikte belirli
bir gelışim içinde olan bir sergi
dizisi, bu. Türkiye'de sürekli-
lik o denli kolay sağlanamı-
yor, hele özel ya da resmi des-
tekler yoksa ve sergilenen satı-
labilir bir yapıt değilse! Ne ki,
çağdaş sanatın önemini kavra-
yan az da olsa bir grup in-
san, bugün tstanbul gıbı, gök-
delen işmerkezleri, oteller ve
çarşılarla donanan bır met-
ropolde olması gereken bir
çağdaş kültürü ayakta tutu-
yor ve destekliyor.
Yüzyıhn başında sanat izle-
yicisinin işi kolaydı, izlemesi
gereken resim ve heykel vardı;
bunlan birbirıne kanştırma-
dan ayn ayn algılayabiliyor-
du izleyici. Yüzyılın ortasın-
dan sonra durum değıştı izle-
yici ıçin; çünkü sanatta tür
ayınmı ortadan kalkmaya
başladı. Resim ve heykel, fo-
CROSS'UN SPONSORLUĞU • AT Cross Company'nin sponsorluğunufistlendiğisergide Fü-
sun Onur'un yapıtı yer alıyor.
toğraf, vıdeo, film, müzık,
hazır nesne, bulunmuş nesne
gıbi, sanatçının yapıtı için kul-
landığı raalzemelerden birisi
olmaya başladı.
Sanattaki bu değişim ger-
çekte Marcel Duchamp'ın
1912'de New York'taki Ba-
ğımsızlar sergisıne "R.H.
Mutt" takma adıyla gönder-
dıği hazır nesne "pissoir" ile
başlamıştır. Hazır nesneyi sa-
nat yapıtı olarak seçen ve onu
sergiye koyan kişi sanatçıdır.
Bu noktadan sonra artık geri-
ye dönüş yoktur; sanatın olu-
şumunu yaratan tüm olaylar
ve etkinlikler bu seçim gücü-
nün ve özgürlüğünün sağladı-
ğı açılımJardır.
1991 'in önemli ve tartışmah
sergilerinden birisi olan Ber-
lin'deki Metropolis sergisi ka-
taloğunda, bugün yalnız ABD
ve Avrupa'da değil tüm dün-
yada genç kuşak sanatçılann
referans olarak gördüğü sa-
natçılann Marcel Duchamp
ve onun kavramlannı toplum-
sallaştıran, kıtlelere ıleten Jo-
seph Beuys ve Andy Warfaol ol-
duğu belirtiliyor. Bu durum
ülkemızde de izlenmektedir.
1980'li yıllarda tanık olduğu-
muz Yeni Ekspresyonizıfa ve
Yeni Figfir, Granti Pop Art
akımlan ve Kavramsal, Mini-
mal, Fluxus kavramlanyla do-
nanmış bir sanat patlamasını
aynntılı olarak gözlemlediği-
mizde, bunlann içinde bu üç
sanatçının ortaya koyduğu
yeni sanat açıhmlannın varlı-
ğını görûrüz ve ülkemizdeki
genç kuşak sanatçılann bu üç
sanatçıyı gundeminde tuttuğu
ortaya çıkar. Beuys ve War-
hol'un 80'li yıllardaki ölümle-
ri de 9O'lı yıllarda onlann üs-
tünde düşünme yoğunluğunu
arttıracaktır.
Dünya 1900'den bu yana
iki zaman ve mekân aşaması
geçirirken -birincisi mekânsal
ve zamansal uzaklıklann öz-
dekle, gövdeyle ve makineler
aracılığıyla üstesinden gelin-
mesi, ikıncisi ise,, özdek ve
gövde olmadan telsizle üste-
sinden gelinmesi- yüzyılın so-
nuna doğru üçüncü bir döne-
me girmiştir. Transmisyon
devrimi insanın özel ve top-
lumsal mekân vezamanını kö-
künden değiştırmektedir. An-
cak bütün dünya bu üç aşa-
mayı da aynı anda yaşamak
zorundadır.
Telekomünikasyon dünya-
yı eşzamanlılığa sokmak-
tadır. Bireyler ve toplumlar
"bem orada hem burada"
olma durumundadır; ekono-
mik, siyasal, teknolojık yön-
den farklı düzeyde olsalar bi-
le, bu eşzamanlıhk içindedir.
Sanat geüşmderide her şeyden
önce bu eşzamanlıhk içinen
girmiştir. Türkiye sanat orta-
mında resmin ve heykelin 80*h'
yıllarda gırdiği açıhmlar, yer-
leştirmeler, mekan düzenle-
meleri, üç boyutlu yapıtlar ve
bunlan üreten sanatçılann
varlığı ve çoğalması, çağdaş
sanatımızın bu eşzamamılık
içinde olduğunu gösteren
kanıtlardır. Çağdaş sanat ya
da 'contemporary'nin tam
karşılığıyla "Hemzaman Sa-
nat" Türkiye'nin çağın gerisin-
de bir sanat ve kültürle kal-
madığını gösteren bir sigor-
tadır yüzyılın sonunda, mil-
yonlarca kişi televizyonlann-
da, yüzyılın sanatından ya-
pılmış alıntılarla dolu rek-
lamların ve videokliplerin
bombardımanına tutuimuş-
ken, siyasal olaylar, savaşlar,
nükleer tehlikeler, ekolojik
sorunlar, şiddet, televizyon
ekranında gerçeğin üretilmiş
gerçekleri (simulasyonlan)
olarak odalanmızın içinde
bizden daha çok var olurken,
hâlâ post - empresyonist ve
post - ekspresyonist manzara
ve ölü doğa resimlerinden
oluşan geri kalmış bir sanata
mahkum olmadığımızı göste-
ren bir olgudur, çağdaş sanat.
On Sanatçı On tş: C sergisi
bu açıdan önem taşımaktadır.
Sergide sanatçılar değişik
malzemeler, kurgular ve yapıt
türleriyle karşımıza çıkmakla
birlikte, temelde izleyicinin
bilincini, düşünce biçimlerini,
yaşam durumlannı araştıran,
ırdeleyen, dürtüleyen ortak
bir yaklaşım çevresinde bir-
leşmişlerdır. Kültür metafor-
lan, işaret ve simgelerin oluş-
turduğu toplumsal ve bireysel
şifreler, güncellik ve sıra-
danlık içinden çıkanlmış mal-
zemelerle oluşturulan meta-
forlar, sanatçılann yapıtlany-
la kurduklan bireysel felsefe-
lerin öğelerini oluştunıyor.
Ülker Ün'ün resimleri Urart Sanat Galerisi'ndesergileniyor
Günlük yaşamın resimleri'Resme başlamadan
önce de resim
yapıyordum. Yani
tuvale aktarmadan;
bakarak, görerek,
yaşayarak.'
FATMA ORAN
Genç bir ressam Ülker Ün;
hem yaşı genç, hem resmi. Bi-
zans ve Osmanlı tarihinin
önemli olaylanna sahne ol-
muş bir semtte yaşıyor: Yedi-
kule'de. Ve her gün Yedikule'-
den Cihangir'e; 1985'ten beri
çahştığı Bilsak'taki atölyesine
geliyor, büyük bir meslek aş-
kıyla.
Nasıl mı başlamış resim
yapmaya?
1984 yıhnda bir sabah,
uyandığmda "Ben resim yapa-
câğun" demiş ve işte öyle baş-
lamış. Ondan sonra da "Tür-
kiye'de nasıl ve hangi şartlarda
resim yapılır, nerelerden geçip
de ressam olunur," bunlan
araştırmaya gelmiş sıra. Gel-
diğiyle de kalmış. Çünkü sı-
navlar, baskılar ve kurallar
Ün'e göre değil, bağımsız, alıp
başını giden bir yapısı var
Ün'ün.
Birtakım kurallara uymadı-
ğı için okuldan atılan Ülker
Ün'ün akademik bir resim eğı-
timi yok. Kendi kendini yetiş-
tirerek başlamış işe; pastel bo-
yayı tanımış önce, toprak
boya, çini mürekkebi derken
yağhboyaya geçmiş sonra.
GÜLERYtZ'ÜN ÖĞRENCİSt - Ressam Ülker Ün. MehmetGüleryiiz'den
resimlerine yansıttığmı söyinyor. (Fotograf: İBRAHİM GÜNEL)
Resme başlamadan önce şayarak."
hiçbir uğraşı olmadığını da Aynntılann kendisini müt-
söylüyor Ülker Ün: "Her gün hiş ilgilendirdiğinden söz edi-
yor sonra; insanlann, doğa-
nın, semt pazarlannm, sokak-
lann, eşyalann, her şeyin; ha-
yata dair her şeyin kendisini
müthiş ilgilendirdiğinden...
"Günlük yaşantımızda her ka-
re bir resimdir" dıyor, Ün.
gezerdim, araştınrdun. Gün-
lük yaşardım ben."
"Resme başlamadan önce de
resim >apıyordom, bakın bu
çok önemli" diyor ve açıklı-
yor: "Yani, tuvale aktarma-
dan; bakarak, görerek, ya-
öğrendikierini
Aynntılarla ve insana dair
her şeyle ilgilendiğini söylüyor
söylemesine ya, resimlerine
baktığımızda doğrudan İn-
san'ı göremiyonız. 'İnsan'
renk sağanağının ardında sak-
h.
"Benim resimlerimde çok in-
san var aslında" diyor Ün ve
sürdürüyorsözlerini: "Bunlan
bana japtıran, insanlar. Re-
simlerimde, bu resimlere bakan
herkesin sorumluluğu var.
Çünkü benim resimlerimde bir
kent yorgunluğu göriilür. tnsa-
nı yoran bir resimdir, dinlendi-
ren değil. O yüzden de resimle-
rimde insan yok, diyemem."
Ülker Ün, Mehinet Güler-
yüz'ün Amenka'dan döndüğü
yıl, ders verdiği yirmi yedi öğ-
rencisınden ilkı. Ün, özel bir
bankanın açtığı üç aylık bir
kursta öğrencisi olmuş Göler-
yüz'ün. 91 yıhna kadar da ay-
nca sürmüş bu yoğun çalışma
temposu.
Güleryüz'le çalışmanın ken-
disine 'büyük düşünmek' ayn-
calığını kazandırdığını söyle-
yen Ülker Ün, "Mehmet Gü-
leryüz'den çok şey öğrendiğimi
zaten resimlerimde gösteriyo-
rum" diyor ve ekliyor: "Ne ka-
dar dürüst olduğum ya da onun
bana öğrettiklerine ne kadar
sadık kaldığun, resimlerimde
belli."
"Şıklık" olsun diye sergi
yapmak istemediğini belirte-
rek, resmin bir şıklık değil, bir
'mesaj' olduğunu söyleyen Ül-
ker Ün'ün Urart'taki sergisi
yirmi yağlıboya tablodan olu-
şuypr.
Ülker Ün'ün resimleri: Kı-
nından çıkmış öfke bıçağı, ya-
şama koşan siluetler, türlü
olasılıklarla yüklü renkler; şu-
rup kırmızısı çakıntılar, şişe
yeşili kıvılcımlar, konuşkan
sanlar ve maviliğin tehditkâr
tebessümü.
4
Gözünüzü bîle kırpmayırfHot Shots / Yönetmen: Jim Abrahams /
Senaryo: Jim Abrahams, Pat Proft / Görüntü:
Bill Butler/ Müzik: Sylvester Leray / Oyuncular:
Charlie Sheen, Cary Elvves, Valeria Golino,
Lloyd Bridges, Kevin Dunnjon Cryer /1991
Kültür Senisi- "Bütün fılm-
lerin anası" gibi ilginç bir slo-
ganla gösterime giren"Hot
Shots" filmi, kahramanJık ve
vatanseverlik duygulan uyan-
dıran eski Fılmlerden esinlene-
rek gerçekleştirilmiş çılgın bir
komedi. öyle ki, yabancı bir
eleştirmen, "Gözünüzü bir sa-
niye için bile kırpmayın çünkü
tam o sırada bir 'Hot Shots'
esprisini kaçınyor olabilirsi-
niz" diyor.
Bir başka yabancı yayın or-
ganı, "Hot Shots" filmini Tür-
kiye sinemalannda da gösteri-
len "Airplane-Uçak" ile baş-
layıp "Naked Gun-Çıplak Si-
lah" ile devam etmesi olarak
niteliyor. "Hot Shots" filmi,
Hollywood'un yapay, abartılı
anlatım tekniğiyle dalga geçi-
yor bir anlamda.Güldüriiyor,
ama aym zamada yerinde hi-
civler de yapıyor.
Yönetmenlığıni Jim Abra-
hams'in üstlendiği film, lstan-
bul'da Şişli Site, Kadıköy Sü-
reyya, Beyoğlu Beyoğlu,
Çemberlıtaş Şafak ve An-
kara'da Kızılırmak ile Kavak-
lıdere sinemalannda gösteri-
me girdi. Filmin başrollerini
Charlie Sheen, Cary Elvves,
Valeria Golino, Lloyd Bridges
ve Kevın Dunnjon Cryer pay-
laşıyorlar. Kısa bir süre önce
Clınt Eastvvood ile birlikte
"The Rookk-Çaylak" filmın-
de izlediğimiz Charlie Sheen,
bu filmdeki acemi polis roiün-
den sonra "Hot Shots"da pi-
lot olan babasının utanç verici
geçmişıni unutmaya çahşan
yakışıklı, cesur ve karizmatik
bir pilot olarak karşımıza
çıkıyor.
Geçen yıl içinde tamamla-
nan filmin çekımleri sırasında
karşılaşılan en büyük, belkı de
temel sorun, gerçek bir uçak
gemisi kullanılmadan nasıl çe-
kim yapılacağı olmuş. Clafor-
nia'da, terkedilmiş eski bir
iniş pisti kullanılmış. Filmde-
ki basket ve boks sahnelerin-
de gerçek gösterilerden alıntı-
lar yapılmış. Filmde kullanı-
lan hayvanlar ise "Hollywood
Animals"(Hollywood Hay-
vanlan) ve "Worldwide Movie
Animab" (Dünya Sinema
Hayvanlan) kuruluşlannca
eğitilmiş. Kısacası, tam bir
ekip çalışması "Hot Shots".
"Bütün fîlmlerin anası" esp-
risine gelince, bunun nedeni
"Hot Shots" fılminin bugüne
dek gerçekleştirilmiş pek çok
Hollywood yapımından alın-
tılar içeriyor. Tam 26 film.
"An Officer aod a Gentk-
man", "Top Gun", "The Right
Sruff", "Rocky", "Gone With
The VVind", " 9 ^ Hafta" da
bunlann arasında. Yönetmen
Jim Abrahams,"Hot Shots"-
un senaryosuna da Pat Proft
ile birlikte imzasını atmış.
Abrahams daha önce David
ve Jerry Zucker ile "Uçak" fil-
mini gerçekleştirmiş.
'TheaterDer
Zeit' zor
durumda
• KâltürServisi-Eneski
Alman tiyatro dergisi
"Theater Der Zeit'mali
sıkıntı içine girdi. Henschel
Yayınevi tarafından basılan
dergi ellerindeki planlara
göre mayıs ayından sonra
bir daha çıkamayacak
duruma geldi. Dergi 1991
yıhnda son derece modera
bir biçim alırkenfiyatımda
oldukça yükseltmişti.
'Çpcuk Günü^
• ANKARA(UBA)
- Alman Kültür
Merkezi'nde "Çocuklar
Günü" yapılacak. 23 ocak
günü düzenlenecek olan
Çocuk Günü'nde,
çocuklann el işi
çalışmalannı, oyuncak
yapma gibı etkinlikleri de
değerlendınlecek, aynca bir
de çocuk filmi gösterilecck.
Türk şiveleri
kursu
• ANKARA(AA)-Türk
Ocağı Şubesi tarafından
Türk şiveleri kursu
düzenlendi. Kursta, Kiril
alfabesinin yani sıra, Azeri
ve diğer Türk şivelerinin de
öğretileceği bildirildi. 1
şubatta başlayacak kursun
yaz sezonunda, üyelerine
tatil için 9 günlük
Azerbaycan gezisi
düzenlediklerini, öğretilen
şıvelerin buralarda
kolaylıkla anlaşmayı
sağlayacağı bildirildi.
Dört sanatçı
• ANKARA(ANKA)
- Ankaralı 4 sanatçı
heykel, resim, kolaj veipek
pentür sergisini Hoşdere
caddesindeki yeni
Yüksektepe Kültür
Derneğı'ndeaçtılar. Ali
Asgar Çakmakçı'nın
heykel, resım, Ismet
Demirhan'ın resım. Nihal
Kervoğlu'nun, ipek
pentür, Nusen Tath'nın
da kolaj sergileri her gün
saat 18.00-22.00 arasında
sanatseverlerin ziyaretine
acık tutulacak. Sergi 18
şubatta kapanacak.
Resim sergisi
• İSTANBUL(AA)
- Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği'nce
düzenlenen, karma resim
sergisi açıldı. Cemal Reşit
Rey Konser Salonu
fuayesinde açılan sergide,
toplam 46 tablo yer alıyor.
Sergıdekı tablolann
birçoğunun, Mehmet
Güler, Nuri lyem, Rasin ve
Hasan Kavruk gibi ünlü
ressamlardan bağış olarak
alındığı bildirildi. 1 hafta
süreyle açık kalacak sergide
yer alan tablolar, 200 bin ila
2,5 miJyon Jıra arasında
değişen fıyatlarla satışa da
sunuluyor.
'Maviydi
Bisikletim9
• ANKARA(LBA)
- Ankara Devlet
Tiyatrosu'nun başanlı
oyunlan arasında yer alan
Dinçer Sümer'in yazdığı ve
rol aldığı Maviydi
Bisikletim, 152. temsilini 25
ocak cumartesi günü
Muğla'da verecek.
Yönetmenliğıni Adnan
Saygun'un yaptığı oyunun,
dekor ve kostümleri
Hüseyin Mumcu, ışık
düzenlemesi Nur Ozakyol
tarafından hazırlandı.
•/21. yüzyıla doğru kultür
21.YüzyılaGirerken
Kültür Tarihinin Amaa ve
önemi konulu söyleşi saat
18.00'de Avusturya Kültür
Ofisi'nde yer alacak. Ahmet
Cemal'in yöneteceği
söyleşinin konuşmacılan
Enıs Batur, Prof. Dr. Cevat
Çapan, Prof. Dr. Tahsin
Yücel. (2361581/82)
Charlie Sheen ve Valeria Golino başrollerde.
SAHİBİNDEN
ÇINARCIKTA
ARSALAR
'MARMARA saMhide, onarak,
KOTUKOY, EsenköTde sattk ar-
ssüm V3ntr.
•PARSELLEH ifrazk, M n 0-
narak Medhgnte 2-5:5 kat
olarak wjt»btJı. Derhal hsaa-
ta bastanaMr
•ARSALARIM mOstaU taputj,
240480^ büYuklûöûnde. ko-
numuna gfire 24 İa 80.000.
ooo.-j r a d r Odeme koön*
Yaprforunı
•ARSALAR dertz nnnzank,
ia kapl oMujundaa
nefis blr hava « görüntü me¥-
aıttur.
•3-5 arkadas blrikte hareket
ederek HrkacdareA arsa abtt-
lece«ntz ö 02050 W*
kooperâ
d
, 10-20-50 W
p Idn Irrart yertert
devardr.
" V E L I GOçER-Kaya Gamosu
Çarşş- Onarac aştstne yaza-
rak tantn brosûr-tattrtrtml Is-
tBvsHnMz.
•ZIYARETUERİNİZI belder,say-
obr sunaraiL
•ÇINARCIKK9.193) 56800
•İSTANBUL-(1)513 73 63
•VELİ GÖÇER FucSaaOI