15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 1992 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/9 AJHTMEZAR ]Vf ausoleum'a 1000 imza , ••Kültür Senisi - Galatasaray Lisesi arkeoloji kulübü ögrencilerinin Bodnım Mausoleum'unun parçalannın Türkiye'yeıadesı konusunda yürüttükleri kampanya sürüyor. Kulüp üyeleri dün lise bmasında danışman hocalan Doç. Dr. Mehmet l.Tunay'ın da katıhmı ıle düzenledıkleri toplantıda şımdiye dek Galatasaray camiası içinde topladıklan 1000 kadar ımzayı Kültür Bakanı Fıkri Sağlar'a ıletmek üzere göndereceklerini açrıkladılar. Bodrum Mausoleum'u 10 4. yüzyılda Pers satrapı Mausollos ıçin kansı Artemisia tarafından anıt mezar olarak yaptınlmıştı.lS 1400'lerdeiseSaintJean şovalyeleri Bodrum'da kale yaparken anıtın taşlannı kuJlanmışlardı. Kaleyapımında kullanılan taşlardan arda kalan Sir Charles Nevvtonh tarafından Londra'daki British Museum'akaçınlmıştı. TİYATRO Kuvayı Milliye • f STANBUL(AA) - Kenter Tiyatrosu Nâzım Hikmetin 90'ıncı doğum yıh dolayısıyla düzenlenen "Nâzım Hikmet Haftasf'nınsongününde "Kuvayı Milliye" adh oyununu sahneledi. Nâzım Hıkmet'in hapiste olduğu sırada Kemal Tahır'e yazdığı mektuplardan yararlanarak Kuvayı Milliye Destanı'nı oyunlaştıran Oğuz Aral, oyun için 2 yıl önce çahşmaya başladıklannı, ancak Nâzım Hikmet'in 90'ıncı, Kenter Tiyatrosu'nun da 30'uncu yıldönümünde perdeyi açmanın kısmet olduğunu söyledı. Müşfik Kenter'in tek başına oynadığı oyunda Nâzım Hİkmet'ın kımlığinı değil, Nâzım'ın kişilığindeki insan, eş, arkadaş, doğa, yurt ve halk sevgisini sunmayı amaçladıklannı kaydeden Oğuz Aral, bu oyununu sahneye koyarken mutlu olduğu oyunlardan binsi olduğunu ve bu mutluluğu seyirci ile paylaşmayı diledığinı söyledi. Kuvayı Milliye adlı oyunun Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı yaranna oynadığı kaydedıldı. Geceye çok sayıda tuyatro oyuncusu ile Nâzım'ın dostlan katıldı. ÖDÖL Paul McCartney'e büyük ödül • LONDRA (Cumhuriyet) - Dünyanın en prestıjlı müzik ödülü sayılan Isveç Kralıyet Akademisi tarafından verilen "Molar Ödülü"nü kazanan Paul McCartney, 1 milyon Isveç Kronu tutanndakı parayı müzık projelenne harcayacak. ödül, kendisine "Yaratıcıhk ve üretkenliğini 30 yıldır kararlıhk ve sabırla sürdürdüğü için" verildi. Paul McCartney, saniyede 1 sterhn (yaklaşık 10 bin lira) kazanan, mülti mılyarder bir pop sanatçısı olarak Isveç Akademisi'nin verdiği ödülü kişisel servetine katmak üzere doğup büyüdüğü ve "Beatles" ile ünlendiğı Liverpool kentinde kurmaya çahştığı "Uygulamalı Sanatlar Enstitüsü"ne yatıracak. Paul McCartney, "Benim için önemli olan yüksek prestijli birakademik kuruluşun beni önemli bulması. Paranın azlığı çokluğu önemli değil. Bu okul yeteneğe fırsat verecek" diyor ve çocuksu gülüşü ıle ekliyor: "Beatles nota okumayı bilmezdı. Ben de hâlâ bilmıyorum." ödülünü mayıs ayında Stockholm'de Kral Carl Gustav'dan alacak. ABDİİPEKÇİÖDÖLÖ Akıman'a Atina'da ödül • Kültür Senisi - Akbank'ın kültür ve sanat başdanışmanı emeklı büyükelçi Nazmı Akıman'a 23 ocak tarihinde Atina'da düzenlenen bir merasimle Abdi Ipekçı özel ödülü verilecek. Abdi Ipekçi özel Banş ve Dostluk Ödülleri jürisi geçen yıl 27 Mart 1991 tarihli toplantısında, Atina'da görevleri sırasında Türk-Yunan ilişkilennin düzelmesine katkıda bulunan Türk ve Yunan bûyûkelçiliklerine ödül vermeyı kararlaştırmıştı. RADYO Nâzım Rusya radyosunda • MOSKOVA (AA) - Rusya radyosunda şaır Nâzım Hikmet'in 90'ıncı doğum yıldönümü dolayısıyla bir program yayımlandı. Programda Nâzım Hikmet'in Moskova'dakı yaşantısı ve edebi çalışmalan hakkında bilgi verildi. Stalin doneminde Moskova'ya yerleştiğinde, kendisine bir otomobil ve bir hızmetçı tahsıs edıldığı anlatılan programda, şairin bunlann parasım kimin verdığıni öğrenmek ıstedıği ve Yazarlar Birliği'ne başvurduğu kaydedıldı. Buradaki arkadaşlannın, ayncalıklann Komünist Partisi Merkez Komitesi tarafından sağlandığını söylemeleri üzerine, Nâzım Hikmet'in şıkayette bulunmak ıstediği belirtildi. Yazarlar Bırhği Başkanı Aleksandr Fadeyev'in, "Şıkayet etme, seni affetmezler" demesine karşın, Nâzım Hikmet'in Merkez Komitesi'ne başvurarak kendisine sağlanan ayncalıklan protesto ettiği kaydedilen programda, "Veşairaffedilmedi.."ifadesi kuilanıldı. SERfil 'Zonguldak Resimleri' • ZONGULDAK(Cumhuri>et) - Ziya Buyuk, "Zonguldak Resimleri" adıru verdiği üçüncü kişisel resim sergisini Zonguldak DevJet Güzel Sanatlar Galerisi'nde 27 ocak günü açıyor. Zonguldak Mimarhk Mühendislik Akademisi'nin Makine Bölümü'ndekieğitimi 12 Eylül 1980'den sonra kesintiye uğrayan Ziya Buyuk, sekiz yıl gizlendiğı Istanbul'da grafiker olarak çalıştı. 1988-90 arası cezaevinde tutuklu bulunan Buyuk, bu süre içerisinde oluşturduğu resimlen 1990 yıh mayıs ayında Ankara'da sergiledi. Orhan Taylan Atölyesi'ndeki eğitiminden sonra tstanbul'da ikincı resım sergisini açan sanatçı, Zonguldak'a olan sevgi ve hasretının ürünü olarak nitelendirdiği son çalışmalannı 31 ocak 1992 tarihine kadar sergileyecek. flDÖL Kan yılın sanatçısı • İZMİR (AA) — Devlet sanatçısı ve uluslararası üne sahip kemancı Suna Kan, Yamanlar Lioness Kulübü tarafından verilen, "Yıhn Kadın Sanatçısı" ödülünü önceki gün düzenlenen törenle aldı. Büyük Efes Otel'de düzenlenen törende konuşan Kan, şunlan söyledi: "Bu ödüle layık bulunduğum ıçin bir Türk kadını olarak onur duyuyorum. Olağanüstü heyecanlıyım. Biz konuşmayı pek beceremıyoruz. Sizleri böyle topluca konser salonlannda da görmek isteriz." ödül törenınden sonra kendisinden küçük bir resital vermesi istenen Kan, Bach'ın keman için yazdığı 6 küçük yapıttan biri olan "Sarabant "ı seslendirdı. Pozıtıf Vıbratıons Çağdaş Müzık Etkınlıklerı 6 VVORLD SAXOPHONE OUARTET CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU 24 OCAK 1992 CUMA, 19:00 VE 21:15 B.etler Cemal Reşıt Rey 148 53 92. Vakicoraına Taksım 151 28 88 V&korama Suadıye 3S0 87 42 Fıyatlar 40 000 TL. oğrencı 20 000 TL Y=rler numaralıdır Orgarazasyon POZITIF 144 33 94 PHILIPS AUDIO On Sanatçı On İş: Csergisi Atatürk Kültür Merkezi'nde Çağın önündeki sanatçılarOn Sanatçı On îş: C sergisi Adem Yılmaz, Ayşe Erkmen, Serhat Kiraz, Canan Baykal, îsmail Saray, Korut Bayer, Osman Dinç, Selim Birsel, Füsun Onur ve Cengiz Çekil'in yapıtlannı bir araya getiriyor. BERAL MADRA Atatürk Kültür Merkezi'n de AT Cross Company'nin sponsorluğu ile düzenlenen On Sanatçı On İş: C sergisi 8 şubata kadar izlenebilecek. Yıl boyunca lstanbul'da açılan yüzlerce serginin ızleyi- cileri, yaklaşık 10 yıldır baş- langıçta Öncü Türk Sanatı'n da bir kesit, daha sonra da A ve B sergisi adıyla açılan sergi- lerde bir yandan hep ahştıkla- nnın dışında işler görmeyı bekliyorlar, bir yandan da ar- tık bazı ışleri gördükleri za- man onun hangi sanatçıya ait olduğunu tahmin edebiliyor- lar. fzleyiciyle birlikte belirli bir gelışim içinde olan bir sergi dizisi, bu. Türkiye'de sürekli- lik o denli kolay sağlanamı- yor, hele özel ya da resmi des- tekler yoksa ve sergilenen satı- labilir bir yapıt değilse! Ne ki, çağdaş sanatın önemini kavra- yan az da olsa bir grup in- san, bugün tstanbul gıbı, gök- delen işmerkezleri, oteller ve çarşılarla donanan bır met- ropolde olması gereken bir çağdaş kültürü ayakta tutu- yor ve destekliyor. Yüzyıhn başında sanat izle- yicisinin işi kolaydı, izlemesi gereken resim ve heykel vardı; bunlan birbirıne kanştırma- dan ayn ayn algılayabiliyor- du izleyici. Yüzyılın ortasın- dan sonra durum değıştı izle- yici ıçin; çünkü sanatta tür ayınmı ortadan kalkmaya başladı. Resim ve heykel, fo- CROSS'UN SPONSORLUĞU • AT Cross Company'nin sponsorluğunufistlendiğisergide Fü- sun Onur'un yapıtı yer alıyor. toğraf, vıdeo, film, müzık, hazır nesne, bulunmuş nesne gıbi, sanatçının yapıtı için kul- landığı raalzemelerden birisi olmaya başladı. Sanattaki bu değişim ger- çekte Marcel Duchamp'ın 1912'de New York'taki Ba- ğımsızlar sergisıne "R.H. Mutt" takma adıyla gönder- dıği hazır nesne "pissoir" ile başlamıştır. Hazır nesneyi sa- nat yapıtı olarak seçen ve onu sergiye koyan kişi sanatçıdır. Bu noktadan sonra artık geri- ye dönüş yoktur; sanatın olu- şumunu yaratan tüm olaylar ve etkinlikler bu seçim gücü- nün ve özgürlüğünün sağladı- ğı açılımJardır. 1991 'in önemli ve tartışmah sergilerinden birisi olan Ber- lin'deki Metropolis sergisi ka- taloğunda, bugün yalnız ABD ve Avrupa'da değil tüm dün- yada genç kuşak sanatçılann referans olarak gördüğü sa- natçılann Marcel Duchamp ve onun kavramlannı toplum- sallaştıran, kıtlelere ıleten Jo- seph Beuys ve Andy Warfaol ol- duğu belirtiliyor. Bu durum ülkemızde de izlenmektedir. 1980'li yıllarda tanık olduğu- muz Yeni Ekspresyonizıfa ve Yeni Figfir, Granti Pop Art akımlan ve Kavramsal, Mini- mal, Fluxus kavramlanyla do- nanmış bir sanat patlamasını aynntılı olarak gözlemlediği- mizde, bunlann içinde bu üç sanatçının ortaya koyduğu yeni sanat açıhmlannın varlı- ğını görûrüz ve ülkemizdeki genç kuşak sanatçılann bu üç sanatçıyı gundeminde tuttuğu ortaya çıkar. Beuys ve War- hol'un 80'li yıllardaki ölümle- ri de 9O'lı yıllarda onlann üs- tünde düşünme yoğunluğunu arttıracaktır. Dünya 1900'den bu yana iki zaman ve mekân aşaması geçirirken -birincisi mekânsal ve zamansal uzaklıklann öz- dekle, gövdeyle ve makineler aracılığıyla üstesinden gelin- mesi, ikıncisi ise,, özdek ve gövde olmadan telsizle üste- sinden gelinmesi- yüzyılın so- nuna doğru üçüncü bir döne- me girmiştir. Transmisyon devrimi insanın özel ve top- lumsal mekân vezamanını kö- künden değiştırmektedir. An- cak bütün dünya bu üç aşa- mayı da aynı anda yaşamak zorundadır. Telekomünikasyon dünya- yı eşzamanlılığa sokmak- tadır. Bireyler ve toplumlar "bem orada hem burada" olma durumundadır; ekono- mik, siyasal, teknolojık yön- den farklı düzeyde olsalar bi- le, bu eşzamanlıhk içindedir. Sanat geüşmderide her şeyden önce bu eşzamanlıhk içinen girmiştir. Türkiye sanat orta- mında resmin ve heykelin 80*h' yıllarda gırdiği açıhmlar, yer- leştirmeler, mekan düzenle- meleri, üç boyutlu yapıtlar ve bunlan üreten sanatçılann varlığı ve çoğalması, çağdaş sanatımızın bu eşzamamılık içinde olduğunu gösteren kanıtlardır. Çağdaş sanat ya da 'contemporary'nin tam karşılığıyla "Hemzaman Sa- nat" Türkiye'nin çağın gerisin- de bir sanat ve kültürle kal- madığını gösteren bir sigor- tadır yüzyılın sonunda, mil- yonlarca kişi televizyonlann- da, yüzyılın sanatından ya- pılmış alıntılarla dolu rek- lamların ve videokliplerin bombardımanına tutuimuş- ken, siyasal olaylar, savaşlar, nükleer tehlikeler, ekolojik sorunlar, şiddet, televizyon ekranında gerçeğin üretilmiş gerçekleri (simulasyonlan) olarak odalanmızın içinde bizden daha çok var olurken, hâlâ post - empresyonist ve post - ekspresyonist manzara ve ölü doğa resimlerinden oluşan geri kalmış bir sanata mahkum olmadığımızı göste- ren bir olgudur, çağdaş sanat. On Sanatçı On tş: C sergisi bu açıdan önem taşımaktadır. Sergide sanatçılar değişik malzemeler, kurgular ve yapıt türleriyle karşımıza çıkmakla birlikte, temelde izleyicinin bilincini, düşünce biçimlerini, yaşam durumlannı araştıran, ırdeleyen, dürtüleyen ortak bir yaklaşım çevresinde bir- leşmişlerdır. Kültür metafor- lan, işaret ve simgelerin oluş- turduğu toplumsal ve bireysel şifreler, güncellik ve sıra- danlık içinden çıkanlmış mal- zemelerle oluşturulan meta- forlar, sanatçılann yapıtlany- la kurduklan bireysel felsefe- lerin öğelerini oluştunıyor. Ülker Ün'ün resimleri Urart Sanat Galerisi'ndesergileniyor Günlük yaşamın resimleri'Resme başlamadan önce de resim yapıyordum. Yani tuvale aktarmadan; bakarak, görerek, yaşayarak.' FATMA ORAN Genç bir ressam Ülker Ün; hem yaşı genç, hem resmi. Bi- zans ve Osmanlı tarihinin önemli olaylanna sahne ol- muş bir semtte yaşıyor: Yedi- kule'de. Ve her gün Yedikule'- den Cihangir'e; 1985'ten beri çahştığı Bilsak'taki atölyesine geliyor, büyük bir meslek aş- kıyla. Nasıl mı başlamış resim yapmaya? 1984 yıhnda bir sabah, uyandığmda "Ben resim yapa- câğun" demiş ve işte öyle baş- lamış. Ondan sonra da "Tür- kiye'de nasıl ve hangi şartlarda resim yapılır, nerelerden geçip de ressam olunur," bunlan araştırmaya gelmiş sıra. Gel- diğiyle de kalmış. Çünkü sı- navlar, baskılar ve kurallar Ün'e göre değil, bağımsız, alıp başını giden bir yapısı var Ün'ün. Birtakım kurallara uymadı- ğı için okuldan atılan Ülker Ün'ün akademik bir resim eğı- timi yok. Kendi kendini yetiş- tirerek başlamış işe; pastel bo- yayı tanımış önce, toprak boya, çini mürekkebi derken yağhboyaya geçmiş sonra. GÜLERYtZ'ÜN ÖĞRENCİSt - Ressam Ülker Ün. MehmetGüleryiiz'den resimlerine yansıttığmı söyinyor. (Fotograf: İBRAHİM GÜNEL) Resme başlamadan önce şayarak." hiçbir uğraşı olmadığını da Aynntılann kendisini müt- söylüyor Ülker Ün: "Her gün hiş ilgilendirdiğinden söz edi- yor sonra; insanlann, doğa- nın, semt pazarlannm, sokak- lann, eşyalann, her şeyin; ha- yata dair her şeyin kendisini müthiş ilgilendirdiğinden... "Günlük yaşantımızda her ka- re bir resimdir" dıyor, Ün. gezerdim, araştınrdun. Gün- lük yaşardım ben." "Resme başlamadan önce de resim >apıyordom, bakın bu çok önemli" diyor ve açıklı- yor: "Yani, tuvale aktarma- dan; bakarak, görerek, ya- öğrendikierini Aynntılarla ve insana dair her şeyle ilgilendiğini söylüyor söylemesine ya, resimlerine baktığımızda doğrudan İn- san'ı göremiyonız. 'İnsan' renk sağanağının ardında sak- h. "Benim resimlerimde çok in- san var aslında" diyor Ün ve sürdürüyorsözlerini: "Bunlan bana japtıran, insanlar. Re- simlerimde, bu resimlere bakan herkesin sorumluluğu var. Çünkü benim resimlerimde bir kent yorgunluğu göriilür. tnsa- nı yoran bir resimdir, dinlendi- ren değil. O yüzden de resimle- rimde insan yok, diyemem." Ülker Ün, Mehinet Güler- yüz'ün Amenka'dan döndüğü yıl, ders verdiği yirmi yedi öğ- rencisınden ilkı. Ün, özel bir bankanın açtığı üç aylık bir kursta öğrencisi olmuş Göler- yüz'ün. 91 yıhna kadar da ay- nca sürmüş bu yoğun çalışma temposu. Güleryüz'le çalışmanın ken- disine 'büyük düşünmek' ayn- calığını kazandırdığını söyle- yen Ülker Ün, "Mehmet Gü- leryüz'den çok şey öğrendiğimi zaten resimlerimde gösteriyo- rum" diyor ve ekliyor: "Ne ka- dar dürüst olduğum ya da onun bana öğrettiklerine ne kadar sadık kaldığun, resimlerimde belli." "Şıklık" olsun diye sergi yapmak istemediğini belirte- rek, resmin bir şıklık değil, bir 'mesaj' olduğunu söyleyen Ül- ker Ün'ün Urart'taki sergisi yirmi yağlıboya tablodan olu- şuypr. Ülker Ün'ün resimleri: Kı- nından çıkmış öfke bıçağı, ya- şama koşan siluetler, türlü olasılıklarla yüklü renkler; şu- rup kırmızısı çakıntılar, şişe yeşili kıvılcımlar, konuşkan sanlar ve maviliğin tehditkâr tebessümü. 4 Gözünüzü bîle kırpmayırfHot Shots / Yönetmen: Jim Abrahams / Senaryo: Jim Abrahams, Pat Proft / Görüntü: Bill Butler/ Müzik: Sylvester Leray / Oyuncular: Charlie Sheen, Cary Elvves, Valeria Golino, Lloyd Bridges, Kevin Dunnjon Cryer /1991 Kültür Senisi- "Bütün fılm- lerin anası" gibi ilginç bir slo- ganla gösterime giren"Hot Shots" filmi, kahramanJık ve vatanseverlik duygulan uyan- dıran eski Fılmlerden esinlene- rek gerçekleştirilmiş çılgın bir komedi. öyle ki, yabancı bir eleştirmen, "Gözünüzü bir sa- niye için bile kırpmayın çünkü tam o sırada bir 'Hot Shots' esprisini kaçınyor olabilirsi- niz" diyor. Bir başka yabancı yayın or- ganı, "Hot Shots" filmini Tür- kiye sinemalannda da gösteri- len "Airplane-Uçak" ile baş- layıp "Naked Gun-Çıplak Si- lah" ile devam etmesi olarak niteliyor. "Hot Shots" filmi, Hollywood'un yapay, abartılı anlatım tekniğiyle dalga geçi- yor bir anlamda.Güldüriiyor, ama aym zamada yerinde hi- civler de yapıyor. Yönetmenlığıni Jim Abra- hams'in üstlendiği film, lstan- bul'da Şişli Site, Kadıköy Sü- reyya, Beyoğlu Beyoğlu, Çemberlıtaş Şafak ve An- kara'da Kızılırmak ile Kavak- lıdere sinemalannda gösteri- me girdi. Filmin başrollerini Charlie Sheen, Cary Elvves, Valeria Golino, Lloyd Bridges ve Kevın Dunnjon Cryer pay- laşıyorlar. Kısa bir süre önce Clınt Eastvvood ile birlikte "The Rookk-Çaylak" filmın- de izlediğimiz Charlie Sheen, bu filmdeki acemi polis roiün- den sonra "Hot Shots"da pi- lot olan babasının utanç verici geçmişıni unutmaya çahşan yakışıklı, cesur ve karizmatik bir pilot olarak karşımıza çıkıyor. Geçen yıl içinde tamamla- nan filmin çekımleri sırasında karşılaşılan en büyük, belkı de temel sorun, gerçek bir uçak gemisi kullanılmadan nasıl çe- kim yapılacağı olmuş. Clafor- nia'da, terkedilmiş eski bir iniş pisti kullanılmış. Filmde- ki basket ve boks sahnelerin- de gerçek gösterilerden alıntı- lar yapılmış. Filmde kullanı- lan hayvanlar ise "Hollywood Animals"(Hollywood Hay- vanlan) ve "Worldwide Movie Animab" (Dünya Sinema Hayvanlan) kuruluşlannca eğitilmiş. Kısacası, tam bir ekip çalışması "Hot Shots". "Bütün fîlmlerin anası" esp- risine gelince, bunun nedeni "Hot Shots" fılminin bugüne dek gerçekleştirilmiş pek çok Hollywood yapımından alın- tılar içeriyor. Tam 26 film. "An Officer aod a Gentk- man", "Top Gun", "The Right Sruff", "Rocky", "Gone With The VVind", " 9 ^ Hafta" da bunlann arasında. Yönetmen Jim Abrahams,"Hot Shots"- un senaryosuna da Pat Proft ile birlikte imzasını atmış. Abrahams daha önce David ve Jerry Zucker ile "Uçak" fil- mini gerçekleştirmiş. 'TheaterDer Zeit' zor durumda • KâltürServisi-Eneski Alman tiyatro dergisi "Theater Der Zeit'mali sıkıntı içine girdi. Henschel Yayınevi tarafından basılan dergi ellerindeki planlara göre mayıs ayından sonra bir daha çıkamayacak duruma geldi. Dergi 1991 yıhnda son derece modera bir biçim alırkenfiyatımda oldukça yükseltmişti. 'Çpcuk Günü^ • ANKARA(UBA) - Alman Kültür Merkezi'nde "Çocuklar Günü" yapılacak. 23 ocak günü düzenlenecek olan Çocuk Günü'nde, çocuklann el işi çalışmalannı, oyuncak yapma gibı etkinlikleri de değerlendınlecek, aynca bir de çocuk filmi gösterilecck. Türk şiveleri kursu • ANKARA(AA)-Türk Ocağı Şubesi tarafından Türk şiveleri kursu düzenlendi. Kursta, Kiril alfabesinin yani sıra, Azeri ve diğer Türk şivelerinin de öğretileceği bildirildi. 1 şubatta başlayacak kursun yaz sezonunda, üyelerine tatil için 9 günlük Azerbaycan gezisi düzenlediklerini, öğretilen şıvelerin buralarda kolaylıkla anlaşmayı sağlayacağı bildirildi. Dört sanatçı • ANKARA(ANKA) - Ankaralı 4 sanatçı heykel, resim, kolaj veipek pentür sergisini Hoşdere caddesindeki yeni Yüksektepe Kültür Derneğı'ndeaçtılar. Ali Asgar Çakmakçı'nın heykel, resım, Ismet Demirhan'ın resım. Nihal Kervoğlu'nun, ipek pentür, Nusen Tath'nın da kolaj sergileri her gün saat 18.00-22.00 arasında sanatseverlerin ziyaretine acık tutulacak. Sergi 18 şubatta kapanacak. Resim sergisi • İSTANBUL(AA) - Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nce düzenlenen, karma resim sergisi açıldı. Cemal Reşit Rey Konser Salonu fuayesinde açılan sergide, toplam 46 tablo yer alıyor. Sergıdekı tablolann birçoğunun, Mehmet Güler, Nuri lyem, Rasin ve Hasan Kavruk gibi ünlü ressamlardan bağış olarak alındığı bildirildi. 1 hafta süreyle açık kalacak sergide yer alan tablolar, 200 bin ila 2,5 miJyon Jıra arasında değişen fıyatlarla satışa da sunuluyor. 'Maviydi Bisikletim9 • ANKARA(LBA) - Ankara Devlet Tiyatrosu'nun başanlı oyunlan arasında yer alan Dinçer Sümer'in yazdığı ve rol aldığı Maviydi Bisikletim, 152. temsilini 25 ocak cumartesi günü Muğla'da verecek. Yönetmenliğıni Adnan Saygun'un yaptığı oyunun, dekor ve kostümleri Hüseyin Mumcu, ışık düzenlemesi Nur Ozakyol tarafından hazırlandı. •/21. yüzyıla doğru kultür 21.YüzyılaGirerken Kültür Tarihinin Amaa ve önemi konulu söyleşi saat 18.00'de Avusturya Kültür Ofisi'nde yer alacak. Ahmet Cemal'in yöneteceği söyleşinin konuşmacılan Enıs Batur, Prof. Dr. Cevat Çapan, Prof. Dr. Tahsin Yücel. (2361581/82) Charlie Sheen ve Valeria Golino başrollerde. SAHİBİNDEN ÇINARCIKTA ARSALAR 'MARMARA saMhide, onarak, KOTUKOY, EsenköTde sattk ar- ssüm V3ntr. •PARSELLEH ifrazk, M n 0- narak Medhgnte 2-5:5 kat olarak wjt»btJı. Derhal hsaa- ta bastanaMr •ARSALARIM mOstaU taputj, 240480^ büYuklûöûnde. ko- numuna gfire 24 İa 80.000. ooo.-j r a d r Odeme koön* Yaprforunı •ARSALAR dertz nnnzank, ia kapl oMujundaa nefis blr hava « görüntü me¥- aıttur. •3-5 arkadas blrikte hareket ederek HrkacdareA arsa abtt- lece«ntz ö 02050 W* kooperâ d , 10-20-50 W p Idn Irrart yertert devardr. " V E L I GOçER-Kaya Gamosu Çarşş- Onarac aştstne yaza- rak tantn brosûr-tattrtrtml Is- tBvsHnMz. •ZIYARETUERİNİZI belder,say- obr sunaraiL •ÇINARCIKK9.193) 56800 •İSTANBUL-(1)513 73 63 •VELİ GÖÇER FucSaaOI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle