Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-22 OCAK 1992 EKONOMİ CUMHURİYET/13
Özel sektör
^iniversiteleri
• ANKARA (ANKA) —
Kadir Has Vakfı ile Vehbi
Koç Vakfı'na üniversite
lcurma izni verilmesini
öngören yasa tasansı
TBMM'ye sunuldu. TBMM
Milli Eğitim ve plan-bütçe
komisyonlannda
görüşülecek olan yasa
tasansına göre Kadir Has
Vakfı tarafından kunılacak
"Kadir Has Üniversitesi",
Fen ve Edebiyat Fakültesi
ile Mühendislik
Fakültesi'nden ve Temel
Bilimler Enstitüsü ile
Sosyal Bilimler
Enstitüsü'nden oluşacak.
1991'de 18 hin
yeni şirket
• ANKARA (AA) —
Gcçen yıl, toplam sermayesi
5 trilyon 752 milyar 325
milyon lira olan 17 bin 942
adet yeni şirketin
kunılduğu bildirildi. E>evlet
tstatistik Enstitüsü'nden
yapılan açıklamaya göre
1991 yüında 80 milyar 146
milyon lira sermayeü 128
şirket statü değiştirirken, 6
bin 524 şirket toplam 34
trilyon 737 milyar 803
milyon lira tutannda
sermaye arttırdı. Geçen yıl,
3 milyar 230 milyon lira
sennayesi olan 264 şirket de
kapandı.
Ubya'ya
çözüm
• ANKARA (ANKA) —
Libya'da iş yapan Türk
müteahhitlerinin alacaklan
sorununun uzun vadede
çözümü için Ankara'da
formül bulundu. Libya'nın
da "sıcak baküfc" belirtilen
fonnüle göre TUPRAŞ,
Libya'dan aldığı petrolün
parasını Eximbank'taki bir
hesaba yatıracak,
Eximbank da Türk
müteahhitlerine ödeme
yapacak. Libya'daki Türk
Müteabhitleri Birliği
Başkanı Barlas Turan
"TUPRAŞ, halen 40 bin
varil olan ortalama petrol
ahmını 20 bin varil
arttınrsa paramız yüzde 50
artar" dedi.
zam
• tZMİR (ANKA) —
luğla fiyatlanna yüzde 20
oranında zam yapıldı.
Turgutlu yöresinde faaliyet
gösteren tuğla
üreticilerinden derlenen
bilgilere göre inşaat
mevsimi henüz başlamış
olmasına karşın tuğla
fıyatlarında yapılan
düzenleme sahil kentlerinde
yazlık inşaatlann yoğun
şekilde sürmesinden
kaynaklanıyor.
GAFta işhagı
• ŞANLIURFA (AA) —
GAP'ta, yaklaşık 4 aydan
bu yana ödenek yetersizliği
yüzünden duran
çalışmalara, Urfa
tünellerinde bugünden
itibaren başlanacak. DSİ
16. Bölge Müdürü Erdoğan
Basmacı, Tanm ve Köyişleri
Bakanı Necmettin
Cevheri'ye verdiği
birifingde, Urfa tünellerinde
Ödenek yetersizliği
dolayısıyla 1 kasımda ara
verilen çalışmalara bugün
başlanacağını söyledi.
Erdoğan Basmacı, azami
kapasitesi 513 kot olan
baraj gölündeki su
seviyesinin 493 kota
ulaştığını, bunun da 19
milyar metreküp suya eşit
ojduğunu beürtti.
İSO'danAT
kitabı
• İSTANBUL(AA)-
Marmara Üniversitesi
Avnıpa Topluluğu
Enstitüsü ile İstanbul
SanayiOdası(lSO)
tarafından ortaklaşa
dûzenlenen " 1992 AT Tek
Pazan'nın Üye Olmayan
Ülkeler Üzerinde Etkileri,
Türk Sanayii ve 1991
Avrupa Tek Pazan" konulu
eğitim semineri, kitap
haline getirildi.
KISAKISA
• Emek
Sigorta
Hilton'da
bugün başlayacak
olan Makine-Mekanik'92
Fuarı'm 10 milyar liraya
sigortaladı.
• Ulkar
PazartamaABD'de üretilen
ve en büyük pazar payına
sahip olan L'eggs kadın
çoraplannı Türkiye'ye ithal
ediyor.
• Unk Bilgisayar 10
bininci müşterisini bildiren
yetkili satıcısını
ödüllendireceğini açıkladı^
merkezinde acentelere
yönelik olarak bu ydın ilk
egitim semineri yapılıyor.
Seminer 31 ocağa kadar
sOrecek.
Eğitime ayrüanpay geriledi sağlığınki arttı
92 bütçesi 'eğitimsiz'
HAKAN AYGUN
ANKARA — Hükümet, eği-
timde verdiği sözü tutmadı.
1992 büçtesinde eğitime aynlan
pay geçen ydın gerisinde kaldı.
En büyük darbeyi ise üniversi-
teler yedi. YÖK ve üniversitele-
rin konsolide bütçe içindeki pa-
yı, yüzde 3.35'ten yüzde 2.68'e
düştü.
Hükümetin 1992 bütçesinde
eğitim harcamalanna aynlan
payı arttırdığına ilişkin açıkla-
ması gerçeği yansıtmıyor. Ma-
liye Bakanı Sümer Oral, 207.8
trilyonluk bütçeden Milli Eğitim
Bakanlığı'na 30 trilyon 385 mil-
yar lira aynldığını, bunun da
GSMH'nin yüzde 5.5'ini oluş-
turduğunu açıklamıştı. 1992 yüı
için YÖK ve üniversitelere ayn-
lan bütçenin de 8 trilyon 996
milyar lira olduğu öğrenildi.
Henüz bütçesi kesinleşmeyen
Yurt-Kur'la birlikte eğitime ay-
nlan toplam ödeneğin 40 trilyo-
nu aşması bekleniyor. Böylece,
eğitim 1992 bütçesinden yüzde
20 dolayında pay alarak geçen
Maliye Bakanı Sümer Oral
1992 bütçesinde eğitimin
payırun arttığını söylerken,
eğitimin geçen yıl bütçeden
aldığı yüzde 21.16 oranındaki
pay yüzde 20'lere düştü.
Bütçede Diyanet eğitimi
solladı.
yılki yüzde 21.16'lık oranın al-
tına düştü.
Eğitimdeki en önemli gerile-
me ise "yaünm hareamalan"n-
da gerçekleşti. Milli Eğitim Ba-
kanlığı'nın konsolide bütçeden
aldığı pay geçen yıl olduğu gibi
yüzde 14'lerde kalmayı basanr-
ken, MEB yatınmlannın konso-
lide bütçe içindeki payı yüzde
8.56'dan yüzde 8'e düştü.
MEB'in eğitim teknolojisini ge-
liştirmeye yönelik diğer cari har-
camalanmn konsolide bütçede-
ki payı da geçen yıla göre yüz-
de 3.34'ten 2.68'e geriledi.
Eğitimdeki gerilemeden en
büyük darbeyi ise YÖK ve üni-
versiteler yedi. YÖK bütçesinin
konsolide bütçe içindeki payı
yüzde 4.4'ten yüzde 4.3'e iner-
ken, yatınm harcamalannın pa-
yı da yüzde 3.35'ten yüzde
2.68'e indi.
Eski Milli Eğitim Bakanı Av-
ni Akyol, kendilerinin 1992'de
eğitime yüzde 25 oranında pay
ayırmayı düşündüklerine işaret
ederek, "Bunu hazırladığımız
programa da koymuştuk. Eği-
tim ödeneğini arturacagını acık-
layan hükümet ise sözünde dur-
madı" diye konuştu. Akyol,
kendisi döneminde eğitim har-
camalannda kaydedilen artışm,
SHP-DYP hükümeti dönemin-
de düşüriilmesini üzüntüyle kar-
şıladığını bildirdi.
Eğitim geçen yıl bütçeden 22
trilyon 425jıiilyar 315 milyon li-
ra pay alırken, bu yılki artış ge-
çen yıllann çok altına düşerek
yüzde 35'te kaldı. 1992'de Di-
yanet Işleri Başkanlığı bütçesi-
nin bile yüzde 72 oranında art-
tınldığı göz önüne alındığında,
"hükümetin dini eğitime daha
fada önem verdiği" sonucu or-
taya çıktı. Eğitim ödeneğindeki
artış, geçen yıla göre ikiye kat-
lanan genel bütçe içinde de zayfı
kaldı. Eğitim ödeneğinde geçen
yülarda bir önceki yılâ göre kay-
dedilen artış yüzdeleri de söyley-
d\:"1984 yüzde 21.42,1985 yüz-
de 34.45, 1986 yüzde 36.06,
1987yüzde 49.06, 1988 yüzde
125.31,1989 yüzde 69.60,1990
yüzde 156.103, 1991 yüzde
75.95."
1992 bütçesinin sevindirici
yönü ise sağbğa aynlan payın
arttınlması oldu. Sağlık Bakan-
lığı'na 9 trilyon 780 milyar lira
ödenek ayrıldı.
KTFler kueaktan inecekEkonomi Servisi - Ekonomi-
den sorumlu Devlet Bakanı
Tansu Çiller, önceki akşam ls-
tanbul'da işadamlan ve ban-
kaalara ekonornik paket çer-
çevesinde KIT'leri nasıl diz-
ginleyeceklerini anlattı ve
"Siyasi iktidarlar KİTIeri
bankaların kucağına itti." de-
di. Çiller, kamu açıklannı da-
raltmak için "KİT'leri banka-
lann elinden kurtarma formü-
lü" geliştirdiklerini söyledi.
Bu formüle göre KIT'ler daha
düşük faizli ve Hazine garan-
tili tahvillerle taze para topla-
yıp, bankalara olan yüksek
faizli borçlannı kapatacaklar.
KITlerin iç ve dış borçlan-
nın 80 trilyona ulaştığını ve 32
trilyon liralık açığın 6 trilyonu
bütçeden karşılandıktan son-
ra 26 trilyon lira finansman
ihtiyacı bulunduğunu anlatan
Tansu Çiller, "KrTlerin kredi
maliyetleri özel kesimden faz-
la. Çünkü bankalann kucağma
düşmüsler. Bunun da nedeni
acü zorunlu harcamaları için
zamanında para bulamamala-
n. Bir baczi kaldırmak ya da
çalışanlarına maaş ödeyebil-
"Şiyasi iktidarlar
KİT'leri bankaların
kucağına düşürdü"
şeklinde konuşan
Devlet Bakanı Tansu
Çiller, Hazine garantili
bono çıkararak daha
ucuz kaynak
bulunacağını ve
KİT'lerin yüzde 170'e
varan faizli banka
borçlarının
kapatılacağını söyledi.
mek için, kısa sürede yüzde
150-170'lere varan faizlerle
banka kredisi kullanmışlar"-
dedi. Tansu Çiller, KİT'lerin
bankalann eline düşürülmesi
konusunda siyasi iktidarlan
suçlayarak, "Siyasi kadrolar
acil paraya ihtiyacı olan KİT'-
lere ben seçime gideceğün, fl>-
yatını dondur. Para için bana
gelme, git nereden bulursan al
deyip, bankalann kucağına it-
mişler"şeklinde konuştu.
Kamu kesiminin iç borçlan-
masını programa bağlayaca-
ğıru kaydeden Tansu Çiller,
faizleri aşağıya çekebilmek
için bankalara yüksek faizli
borcu olan KİT'lere "Borçla-
rını satma" olanağı tanıyacak-
lannı söyledj. Çiller. "KİT'-
lerin bankalara olan borçlannı
kapatma şartıyla Hazine ga-
rantili bono çıkararak daha
düşük faizli başka kaynaklar
buunasını sağlayacağız. Bu rür
borç ve alacak satma işlemini
diğer kururmara da yayguüaş-
tırmak istiyoruz. Böylece ban-
kalara rekabet sağlayacak
diğer finans kunnnlannı devre-
_ve sokarak kredi maliyetlerini
düşüreceğiz" dedi. Çiller
İnter-K-IT olarak adlandır
dıklan borç satma uygulama-
sının 2-3 ay içinde uygulama-
ya sokulacağını beürtti.
"Kamunun taköğı 17 tril-
yonluk borcu da temizliyonız"
şeklinde konuşan Tansu Çil-
ler, aralıkta 1 trilyon, bu ay da
3 trilyon ödendiğini söyledi ve
başta çiftçi ile müteahhitler ol-
mak üzere kamunun çeşitli
kesimlere borcunu ödemesiyle
üretimin de önünün açılacağı-
nı ifade etti.
Kamu kuruluşlannın bir-
birlerine olan borçlan yüzün-
den de zor duruma düştüğünü
anlatan Tansu Çiller.Bağ-
Kur, SSK, belediyeler gibi ku-
ruluşlann birbirlerine haciz
koydurduklannı anlattı. Çil-
ler, kamu kuruluşlannın bir-
birlerine olan 49.5 trilyonluk
borcunun bir kerelik karşılıkiı
silinmesinin Bakanlar Ku-
rulu'nun perşembe günkü
toplantısında kararlaştınlaca-
ğını bildirdi.
AT ile damping kavgasıPakistan'ın pamuk ipliğine
uyguladığı "anti damping"
kararı ile "davacı" olan Türkiye,
Avrupa Topluluğu'nun anti
damping yasaları karşısında ise
"davalı" durumunda. AT'nin,
Türk pamuk ipliği hakkında
açtığı "damping soruşturması"
sonuçlanma aşamasmda.
tDRİSADtL
Avrupa Topluluğu'nun yaklaşık 2 yıl
önce Türk pamuk ipliği için açtığı "dam-
ping soruşturması" sonuçlanma aşama-
sında. Savunmalannı hazırlayan iplikçi-
ler, bugün AT yetkilileri ile masaya
oturacaklar. Türkiye Tekstil ve Ham-
maddeleri İhracatçilan Birliği Başkanı
Ertekin Ashapoğlu, "Topluiuğun koruma-
cı bir politika izlediğini" belirterek "Şim-
di de maliyet hesabı yaparak ekonomileri-
ni konunaya çalışıyorlar" dedi.
Dünya tekstil pazanmn önde gelen ül-
kelerinden biri olan Türkiye'nin dış tica-
rette karşılaştığı en önemli sorunlardan
biri "damping" konusu. Pakistan'dan it-
hal edilen pamuk ipliğine "anti damping"
uygulayan Türkiye, bu ülke karşısında
"davacı" durumda. Türk hükümeti, iç
pazan bozduklan gerekçesiyle ilgili Pa-
kistanlı fırmalar hakkında soruşturma
açtı. Bazı Uzakdoğu ve Doğu Avrupa ül-
keleri ile Mısır'dan ithal edilen pamuk
ıpliğinin de "dampingli" olduğu belirtili-
yor. Türkiye'nin bu ülkelerin ihracatçı
firmalan hakkında da soruşturma açma-
sı bekleniyor.
Avrupa Topluluğu'nun aynı gerekçe-
lerle Türk ipliği için açtığı "damping so-
ruşturması" ise tekstil ticaretinde karşıla-
şılan "damping" sorununun öteki yönü-
nü oluştunıyor. AT, 1990'ın şubat
ayında başlattıgı incelemeyi 1991'ineylül
ayında tamamlayarak Türkiye'den ithal
edilen pamuk ipliğine ortalama yüzde
16.5 geçici vergi koydu. Geçici vergi uy-
gulamasından sonra başlayan "dam-
ping" soruşturması da sonuçlanma aşa-
masına geldi.
AT makamlan ile süren damping kav-
gasında Türk fırmalannı Clifford Change
adlı Belçika'da kurulu bir avukatlık fir-
ması savunuyor. 22 ocakta Brüksel'de
yapılacak görüşmeler öncesinde Cumhu-
riyet'in sorulanm yamtlayan Türkiye
Tekstil ve Hammaddeleri Ihracatçılan
Birliği Başkanı Ertekin Ashapoğlu, AT'-
yi "kommacı politikalar uygulanukJa"
suçladı.
AT'nin "damping" sorulanna yanıt ve-
ren Türk firmalanna yüzde 4.9 ile 12.1
arasında değişen oranlarda, soruşturma
isteğine olumsuz yanıt veren firmalara ise
yüzde 16.5 oranında geçici vergi uygula-
dığını haürlatan Ertekin Ashapoğlu,
"AT'nin amacı kendi sanayisini korumak-
tır. Türk finnalannın ihraç ettiği flrünler-
de damping yaptıgı görûşüııe katümıyo-
nım. Eğer dampingli ürün ihraç etseydik
ipiik kotasını doldunırdıık. 1991 kotasımn
ydzde 50'sini ucak kollanabUdik" dedi.
Pamuk ipliğinde AT pazan için 97 bin
tonluk ihracat kotası bulunan Türkiye,
1991 yılında bu kotanın yaklaşık 50 bin
tonunu kullanabıldı.
Turizme Bakış '92 toplantısına katılmayan Çiller eleştirildi
Tıırizme master DİanıEkonomi servis- - Turizm
Bakanı Abdülkadir Ateş, ba-
kanlık yetkilileri ve turizm
sektörünün önde gelen temsil-
cilerinin katıldığı "Tarizme
Bakış 1992" toplantısına
"mazeretsiz" olarak katılma-
dığı gerekçesiyle ekonomiden
sorumlu £>evlet Bakanı Tansu
Çiller, İTO Başkam Atalay
Şahinoğlu tarafından "sivri"
bir dille eleştirildi.
İstanbul Ticaret Odası
(İTO) ile Turizmi Geliştirme
ve Eğitim Vakfı'nın (TU-
GEV) ortaklaşa düzenledikle-
ri "Turizme Bakış 1992"
toplantısı dün tstanbul'da
Swissotel'de yapıldı. Turizm
Bakanı Ateş, toplantının açılı-
şmda yaptığı konuşmada,
sektörün bugüne kadar kendi-
h'ğinden bir gelişme gösterdi-
gini belirterek. 1992 yılından
başlayarak bir master planı
hazırladıklannı bildirdi. Tu-
rizm potansiyelini iyi kullanıl-
ması halinde, Türkiye'nin,
uluslararası planda güçlene-
ceğine işaret eden Ateş, Tansu
Çiller tarafından açıklanan
ekonomik istikrar paketinde
yeralan turizme ilişkin karar-
îan anlattı. Ateş, ekonomik
istikrar paketinden "teşvikler
paketi" diye söz etti.
Ates.
Yerli üreticüer, Ikarus'a ateşpüskürüyor
Otobüs kavgası büyüyorEkonomi Servisi- İstan-
bul, Ankara,İzmir ve Bursa
Büyükşehir belediyeleri tara-
fından ucuz olduklan için
Macaristandan da ithal edi-
len ve Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarlığı'nca hakkında
anti-damping soruşturması
açılan Ikarus marka otobüs
alımlannın sürdürülmesi yerli
üreticiler tarafından tepkiyle
karşılanıyor.
Yerli üreticiler adına yazılı
bir açıklama yapan MAN
Kamyon ve Otobüs Sanayi Ge-
nel Müdürü Tunç Koman 8
büyükşehir belediyesinin
1995'e kadar 5000 otobüs alı-
mı yapacaklannı deklare etti-
ğini bildirerek "Bn otobûsler
Doğn Avnıpa ülkeleri tarafın-
Ikanıs
dan dampingli fiyatlarla satıl-
maktadır. Bu rür alımlarda
devlet otobüs başına yaklaşık
200 milyon lira vergi kaybına
uğramaktadır. Yine ithalat yü-
zünden üretim kaybına uğra-
MAN
yan yerli sanayi işçi çıkarmak
zorunda kalmaktadır. Bu ne-
denle Hazine tarafından başla-
tılan damping soruşturması
sonuçiandırılmalı ve müeyyi-
deler uygulanmalıdır" dedi
aeş, Türkiye'nin hatın sa-
yıbr bir yatak kapasitesine
ulaştığını, ancak bunun tüm
turizm potansiyelinin yüzde
3'ünü oluşturduğunu belirte-
rek, şöyle dedi:
"Bunun için pakette yer aldı-
ğı gibi, turizm sektörü destek-
lenecek, teşvik edilecek.
Sektörün önemini ve sorunla-
nnı çiftçiye, köylüye, esnafa,
hatta TBMM'de nülletvekille-
rine anlatmak lazun. Ben anla-
tayım, siz anlatın. Ancak
dözenli bir koro gibi hareket
edelim."
Oturumu yönetin İTO Baş-
kanı Şahinoğlu, Ateş'in
konuşmasından sonra "bir
açıklama yapma gereğini duy-
dugunu" belirterek, şunlan
söyledi:
"Saym Turizm Bakanı ko-
nuya kısa sürede Binmış. Tu-
rizm denizinde yüzmeye
başlamış bile. Kendisine tam
puan, yani 10 veriyonız. Eko-
nomiden sorumlu Devlet
Bakanı Saym Tansu Çiller de
toplantıya gelecekti. Ancak,
dün akşam mazeret bile bildir-
meden gelemeyeceğini söyledi.
Biz bunu acımasız ve sert bir
dille eleştiririz. Bakanlık yet-
kilileri, söylediklerimi, kendi-
sine benimki kadar kaba
olmayan bir dille iletsinler. Pa-
keti tartışıldığı için gelmedi
berhalde."
TUKETÎCİ GOZUYLE
MERAL TAMER
Böcekli mercimek, küflü peynir
Kurtlanan mercimeği, böceklenen pirinci,
küflenen peyniri ne yapıyorsunuz?
istanbuüdan yazan okurumuz Jale Mildan-
oğlu, "Ben kurtlanan ya da böceklenen
bakliyatın yenmemesi, bir tarafı küflenen
portakal ve domatesin atılması gerektiği-
ni düşünüyorum. Ancak bazı arkadaşlarla
konuştuğumda farklı davrandıklannı öğ-
rendim," diyor ve arkadaşlarının böcek ve
kurtlardan zarar gelmeyeceği kanısında ol-
duklarını ve bakliyattaki kurtlan ayıkladıktan
ve böceklenen pirinçteki topakları çöpe attık-
tan sonra geri kalanı kullandıklarını anlatıyor.
Mildanoğlu mektubunu şöyle sürdürüyor:
"Bazen bütün bakliyat çeşitlerinde kar-
şılaşılan hareketli siyah böceklerin kaynar
suyla temizlenebileceğini söylüyorlar. Ba-
na mantıklı gelmiyor. İçinde yumurtaları
olabilir diye düşünüyorum. Geçenlerde
bakkaldan aldığım ki-
losu 5750 liralık pirin-
cin içinde 3-4 tane
hareketli siyah bö-
ceklerden buldum.
Hemen bakkala gö-
türdüm, geri aldı ama
suratı da asıldı. 'Ne
varmış sanki... Yıka
gitsin' dedi.
Şimdi yaygın kanı
bu... Yıka, ayıkla kul-
lan. Üretici-köylü bile
böyle davranıyormuş.
Öyle söylüyorlar. Siz-
den bu konuya açık-
lık getirmenizi istiyc-
rum. Ben mi müsriflik
yapıyor ve kucak do-
lusu para verdiğim
bakliyatı içinden bö-
cek çıkınca atıyo-
rum?"
Hacettepe Üniversitesi
Beslenme ve Oiyetetik
Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Ayşe Bay-
sal bu konunun uzmanı. Prof. Baysal'ın gö-
rüşû de sizinkine değil, arkadaşlarınızınkine
yakın... "Eğer bakliyattan ya da pirinçten
böcek çıkarsa, bunu ayırıp gerisini pişir-
mek mümkün. Sağlık açısından bir zararı
yok. Çünkü bunlarzaten uzun süre kayna-
dıktan sonra pişiyorlar" diyor.
Ancak Prof. Baysal hemen ardından tüke-
ticinin mümkün mertebe böcekli mal almama-
sını istiyor ve kendisinin kapalı naylon amba-
lajlı bakliyat yerine güvendiği yerlerden açık;
ta çuvalda satılan bakliyat ve pirinç satın al-
dığını ve bunları eve geldikten hemen sonra
çöplerinden taşlarından ayırıp bez torbalarda
sakladığını belirtiyor. Bakliyat ve pirinçteki bö-
ceklenmenin evdeki bekleme süresince arta-
bileceğine de işaret eden Prof. Baysal,
'A
"Bu ürünler naylon torbalarda alınsa bile
eve geldikten hemen sonra temizlenip, bez
torbalarda ve nemli olmayan yerlerde sak-
lanmalı," diyor.
Prof. Baysal bakliyattan çıkan böcekler ko-
nusunda ise aynen şöyle konuşuyor: "Satın
aldığımız mercimekten 2-3 tane böcek çık-
tı. Şimdi biz bunları dökelim mi? Biz zaten
bakliyatı ıslatıyoruz. Böcekli olanlar da içl
boşaldığı için ıslatma suyunun üzerine çı-
kıyor. Bence orrian atmak yeterli. Böcek da-
ha fazlaysa bir taşım kaynatır, suyun üze-
rine çıkanları atıp yine yiyebiliriz. Ama bu
kez ilk kaynatma suyuyla birlikte besin de-
ğerinin bir bölümünü kaybeder. Çünkü biz
kaynatma sulannın atılmamasını salık ve-
riypruz."
Özetle Prof. Baysal'a göre kurtlar ve böcek-
lerin mide bulandırmaktan öte çok büyük za-
rarları yok. Çünkü ye-
mekler kaynatılarak pi-
şiriliyor. Ama yine Prof.
Baysal'a göre gerek
üreticinin gerek satıcı-
nın gerekse tüketici-
nin, bakliyatın böcek-
lenmemesi için onlem
almaları gerek. Bu tür
ürünlerin mutlaka
nemli olmayan ortam-
larda saklanmaları
gerek.
Küflenmiş domates
ve portakala gelince...
Burada iş değişiyor.
Taze sebze ve meyve-
ler, içerdikleri vitamin-
ler nedeniyle beslen-
memiz açısından
önemli. Bu nedenle de
taze olmaları gerek.
Oysa patlamış bir do-
mates, delinmiş ya da
çürümüş bir portakal
delindiği andan itibaren vitamin degerini yiti-
riyor. Daha ucuz olsun diye çürük-çarık mey-
veyi alıp, bozulmuş bölümlerini attıktan son-
ra geri kalanını yemekle hiç meyve yememek
arasında fark yok. Çünkü zaten o meyvenin
vitamin değeri falan artık yok.
Küflenmiş peynirlere gelince... Prof. Bay-
sal küflenmiş besinlerin kesinlikte yenmemesi
gerektiğini ısrarla vurguluyor. "Küf bir mik-
roptur, mikroplann bir kısmı zehir üretir, bir
kısmı üretmez. Peynir teknolojisinde zehlr
üretmeyen küfü alıp peynir yapabilirsiniz.
Ama sizin evinizdeki peynir küflenmişse
sakın bunu doğal antibiyotiktir falan deyip
yemeye kalkmayın" diyor. Prof. Baysal, küf-
lü yiyeceklerin insanlarda karaciğer kanseri-
ne yol açabildiği konusunda da uyarıda bu-
lunuyor.
T Ü K E T İ C İ N İ N S E S İ
Tüpler ıtiye
Eskiden beri Aygaz'ın 12 ki-
loluk tüpünü kullanınm. 40-50
gün dayanan tüpler şu sıralar
16-18 günde bitiyor. Oysa biz
gene eskisi gibi evde 2 kişiyiz.
Şimdilerde özellikle dikkat
ederek daha az kullanmama
rağmen bir ayda tam 3 tüp al-
mak zorunda kaldım. Gerek
satanlara, gerekse Mecidiye-
köy'deki bayisine durumu an-
lattım. "Tüpleri biz doldur-
muyoruz ki" türünden ters
cevaplar verdiler. Komşu ve ta-
nıdıklara durumu açınca, on-
lar da son dönemde evlerin-
deki tüplerin çok kısa zaman- manın uyarılmasını istiyonjm.
da bittiğinden yakındılar. Fir- Haflze Soykan-İstanbul
/\rkadaşımız Nuray Köroğlu, Aygaz firmasmdan
Cem Çakıroğlu ile görüştü. Tüplerin "eksik doktnf
nedeniyle az dayanması gibi bir durumun söz konu-
su olamayacağını betirten Çakıroğlu, "Bu do/um-
lar e/ değmeden yapıhyot. Sistem çok tossM. * -
razi tûp tam olarak dolmadan atmıyor" dedi. An-
cak çeşitli ülketerden ithal edilen gazlarda kaüte far-
kı bulımduğuna dikkati çeken Çakıroğlu, "KuvyT-
tefigetengazUbya'Öang*tend*ntarklıolatomyor.
Isrtmagûçlerifarkk olduğu kplndelönUçabuk mt-
ma sağlıyor, kimiyse çok yeç ıvtp geç plşMyor.
Tabii bu konu devfeüe Ikjlll.fatalatınhangl ûHm-
den yapılacağına biz karar nrmiyoruz," dedi. De-
mek ki tüplerin içindeki gazın kalitesine göre gerçek-
ten bir vehmlilik sorunu var. Bunun çözümü için «#t
adım neden kamunun uyanlması olmastn?
Müşteriye hırsız mualemesi
7 aralık cumartesi günü Ka-
ramürsel Kızılay mağazasın-
dan annem, babam ve ablam
toplam 15 milyon liralık aiışve-
riş yapıyorlar. Alışverişi bitirip
de kapıya yöneldiklerinde, ka-
pıdaki alarm cihazı sinyal ver-
meye başlıyor. Cumartesi gü-
nünün tahmin edebileceğiniz
kalabalığında, olayı iziemek
için bekleyen gözler önünde,
güvenlik görevlisi paketleri tek
tek açıyor ve kutu içindeki ka-
zağın alarm cihazını bulup çı-
kartryor. Hırsız muamelesi gö-
ren ailemden güvenlik görev-
lisi dışında özür dileyen olmu-
yor.
Cihazı çıkartmakla gorevli
kasiyer ise annemin tüm uya-
nlanna boş bakıstaha yanıt ve-
riyor. Olayia ilgili olarak görüş-
tüğümüz mağaza müdürü
Mustata Kut, sorumlulann ce-
zalandırılacağını söylüyor,
ama "Bu tür olaytarda Kara-
müraai yönetiminin mOşteri-
d*n «nırtda •nonşta özür
aHtmtıi" yönündeki önerimi-
zi dikkate almıyor. "Sad«c«
çok öo«mll tonularda anons
yapabMeceklerini" söyleyen
yetkili için 25 yıllık müşterile-
rine hırsız gözüyie bakılması-
nın sanınm hiçbir önemi yok,
"Olmussa olmuş ne
yapahm" mantığı Batılı ülke-
lerde "MşMik z»detem«kton"
dolayı mahkemeye kadar gi-
der. Bu durumda Karamürsel
mağazalarından alışveriş ya-
pan biz tüketicilere paketleme
sırasında gözümüzü dört açıp
personeli mutlaka kontrol et-
mek düşüyor.
P.G. Ankare
• eni Karamürsel MağazalannınsahiplerindenFet-
hi Ağralı ile arkadaşlanmız görüştü. Ağralı, dünya-
nın her yerinde böyle aksaklıkların olabileceğini, an-
cak mağaza müdürünün özür dilemesi gerektiğini
söyledi. Ağralı, Ankara'daki mağazalarının 11 katlı ol-
duğuna işaret ederek "müşterimizin istediği şekil-
de bir anons mümkün'olabilir mi bilemiyorum"
dedi. Okurumuzun adresini aldı. Hem bizzat kendi-
sinin hem de mağaza müdürünün özür dileyeceğini
bildirdi.
URETICIYE
TEŞEKKUR
Etrmnjesti
Ağn'da bulamadığım bir
cins Eti büsküvisinden koli
Ödemeli olarak gönderil-
mesi ve daha dikkatli bir
dağıtım planı izlenmesi ko-
nusundaki ricam üzerine,
söz konusu şirket 2 koli
ürününü adresime ücretsiz
gönderdi ve dağıtım konu-
suyla da ilgiieneceklerini
belirtip mektup yazdılar.
Duyarlı davranışından dola-
yı Eti'ye teşekkür.
R«c«p özdemir - Ağn
Samet üzmedi
Samet Mutfak Eşyala-
rı'ndan üç yıl önce aldığım
Fanset'in arızalanması
üzerine şirketi arayıp kulla-
namadığımı belirttim. Şir-
ket yetkilileri hemen gelip
eskisini alarak bana yenisi-
ni verdiler. Gülçin Uyan -
İstanbul
WTERT0Y
ScVIMIHUI
INTEFTrOY tarafından dı-
şalımı yapılıp iç piyasaya
dağrtılan Nirua Kapiumba-
ğaton serisinden 4 oyun-
cak aidım. 200 bin lira Öde-
dim. Üretim hatası nede-
niyte oyuncaklardan bırinin
ayağı tam yerine oturmu-
yor, ayakta durdurmaya ça-
lıştığımızda ise yuvasından
fırlıyordu. Balıkesir'de
oyuncağı aldığımız Aslı
Oyuncak mağazasına gi-
derek değiştirilmesini iste-
dim. incetediler, hatalı oidu-
ğunu kabul ettiler, ama
"Geri alırsak Mz zarar
ederiz" diyerek değiştir-
mediler Çocuğumu sevin-
direyim derken büsbütün
hüzünlendirmiştik. Bunun
üzerine çareyi üretici firma-
ya yazmakta buldum. Ko-
nuyla yakından ilgilenen
INTERTOY, oyuncağı gört-
dermeme bile gerek kalma-
dan bize, bozuk olan Raks-
tedi'nin sağlamını gön-
derdi. Bu vesileyie INTER-
TOY'a teşekkür ederken,
Aslı Oyuncak Galerisi'ne
de bu tavrın örnek olması-
nı diliyorum. Şaklr Genç -
Balıkesir