Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 22 OCAK 1992
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÛN
yevre Bakanlığı Meteorolojı Ge-
nel MüdürtüOü'nden alınan bılgn
ye göre yurdun doğu kesimleri
patçak bukrthı. Doflu Karadeniz ite
Do0u Anadokj'nun doğustı karia
kanpk yaflmur ve kar yağışlı, di-
Qar ywier az buiutlu geçecek.
Marmara üe yuıtiun iç kestmterin-
de sis görötocek. HAA SICAKLI-
â : Deflişmeyecek. RÛZGÂR: Ku-
ay w doğu yönlerden hafif ara
sıra orta kuvyette, yurdun kuzey-
baü kesimtehnde kuvvetlice ese-
cefc. Denizterimizde, Marmara,
Ege ve Bafi Karadeniz'de yıktave
poyraz, dijer derfcterimcde yıl-
dız ye karayeklen saatte 4-16 dentz mili hızta esecek. Van
Gölû'nde hava kar yağışlı geçecek. Rüzgâr, kuzey ve do-
ğu yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Göl ha-
frf çaJkantılı olup gorüs uzaMığı 3-8 km. dolayında olacak.
BngM
BMs
Botu
Bursa
ÇmUola
Çonım
Oamzf
14° 4° Diyarbataf
8° -1° Edwrw
6° O"Erancan
0°-9° Eraıun
-1° -8° EstaştKr
0°4°fiazıamgp
A 14° PGnsun
A 17° 4°GumûşhaneK
K 1°-4» HakUri K
A
A
K
Y
S
S
S
s
s
2°-<° Manisa
6° -1° K Maraş
-*>-12°M«sn
-4° -11° Muftta
1°7° Muş
S°-2°N«le
e° rort
s
s . . ...
S r-T° bnr
S
K 0°-5°Kastvnonu
S 4° -2°KsMmi
B 11» 1° K W
S -1° -12°Kütjhya
S
1°-5° « a
0° -5° Samsun
3°-8°Sîrt
6° 2°Sınop
13° 2°S«as
-5° -12°Te«rtaO
-1° -12°Tratann
•2° KPTuncal
4° 0°Usak
3° -8" van
-1° -8° Ybzoat
3° -7° Zongrtbfc
A 8» -2°
A 5°-2°
A 13° 5°
S 8°-P
K -1° -6°
S -2° -7°
B 7° 0°
K 8° 0°
Y 7° 1°
S 2°-3°
Y 8° 2"
S -3"-11°
B 6° 2°
K 8» 0»
S 1°-7°
S 5°-8°
K 2» -3°
S -2° -11°
B e° p
'yajmurtu A-aç* B-bukıOu G-güneşlı K-kaıh S-as* Y-yaCmurlu
Helsınkı l ü l
[ finınnrari m
• J
Moskova
Kahıre •
DÜNYA'DA BUGÛN
AmstonJamB 6°
Amman B 17°
Atra
BaOdat
Bareetooa
Basel
Btfgrad
Btrin
Bor»
Brtteei
Budape*
Cenevre
Ccayv
Odde
Duba
frınkfurt
Ktfm
Y 15°
B 17°
Y 12°
A 17
K 3°
S 0»
s r
B 6°
S 0°
K 3°
Y «°
B 18°
A tt
S 1°
B 16°
B -1°
B 18°Kopenhag 8 8°
KMı
Leftoşa
S 1°
B 18°
Londra
Madnd
MUaı»
Montreaf
Mosfawa
Münh
He* Yort
Osfo
Pans
Prag
Ron»
Sofys
$am
X Mm
\mus
Vaışoa
Vtend*
Viyana
Zûrih
S
B 9°
B 8°
K 7°
Y -12°
S 1"
B -2°
B 7°
S 2°
B 20°
Y 10°
K 4°
B 18°
S 0°
B 7°
K -1°
K 3
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9
1/ 1918'de Fransa'da 1
ortaya çıkan ve bi-
çimlerde, kuruluşta 2
kesin bir hareketsiz- „
liğe önem veren re-
sim akımı... Bir no- 4
ta. 2/ Alkolsüz içki,
meşrubat... Eskilere 5
göre, dünya atmos- \
ferinin ötesindeki *"
boşlukları dolduran j
çok uçucu akışkan.
3/ lnsan vücudunun 8
dış yüzü... Döl ver-
me yetkinliğine eren. 9
4/ Ekonomik alan-
da kendi kendine yeterli olmaya yö-
nelen bir ülkenin rejimi... Boru sesi.
5/ Bir nota... Genellikle hamsi, ki-
mi zaman çaça, sardalye, tirsi balık-
larından yapılan tuzJu ve yağlı ezme.
6/ Türlü renklerde kareli olan ku-
maş... Radon elementinin simgesi. 7/
Ağaçsız yerlerde, kuş yakâlamak icin
üstüne ökse yerleştirilen ağaç. 8/ Bir
bağiaç... Zihnin, nesnelerden edindi-
gi tasanm ya da düşünce. 9/ Osman-
lılar'da Yunan felsefesinin ve lslam düşünce sistemi ile felsefe-
nin ayrı ayrı okutulduğu, kıyaslama ve tartışma yöntemlerine
bir ölçüde yer verildiği medrese.
YUKARIDAN AŞAGIYA:
1/ Bir heyecan ifadesi taşıyan doğa manzarası. 2/ Şalvarın üs-
tüne giyilen ve önde uzun iki parçası olan kıyafet... Duman le-
kesi. 3/ Tırpana balığına verilen ad... Ateş. 4/ Terbiyesiz kim-
se... Irkçılık. 5/ Hayvanların ısırmaması için burunlarına takı-
lan demir halka. 6/ Türkiye ile Yunanistan arasındaki ırmak...
Mezar. 7/ Silisyum elementinin simgesi... Urenin kanda birik-
mesi sonucu ortaya çıkan hastalık. 8/ Abdülhak Hamit'in bir
tiyatro yapıtı... Kamer. 9/ Bir yüzey ölçüsü birimi... Nişan... Tır-
nak boyası.
A.
L
A
EL
A.
Q
A
•
M
I
L
•
A
K
i
ş•JS.
o
E
NİJ.
EB
y|A
jjo
İP
•A
B.
Ee
j
•<
c
D
e
N
o
/A
•E.
A
•i
ş
A.
D
T
•M
0
M
A
L_
İ
S.
A
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Gaz ve benzin fiyatlan
'22 OCAK 1932
Petrol fıatlan bütün
dünyada yükselmege
başlamıştır. Romanya'da
fiatlar 57 şilinden 85 şiline
kadarçıkmıştır. Fiatlann bu
tahavvülü memleketimizde
de tesirini göstermiş, petrol
ve benzinde yüzde sekiz
nisbetinde bir tereffü
kaydedilmiştir.
Şehrimizdeki büyük gaz
kumpanyalarından biri
MüdafaaiMilliye
Vekaletine 23 kuruştan fıat
verdiği halde umumi
merkezinden aldığı biremir üzerine bu şerait dahilinde
teslimatta bulunamıyacağını tahriren bildirmeğe mecbur
kalmıştır.
Diğer taraftan İstanbul'daki bazı otomobililerin
aralannda bir tröst teşkil ederek doğrudan doğruya
benzin celbettirecekleri haber verilmektedir.
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Küba meselesi
22 OCAK 1962
Küba Cumhurbaşkanı Cavaldo
Dorticos, dün gece Punta Del
Este'yegelmiştir. Dorticos,
pazartesi gününden itibaren
çahşmalanna başlıyacak olan
Amerika Devletleri Teşkilatı
Konferansına katılacak Küba
heyetine başkanhk etmektedir.
Bu konferansta, Amerika
devletlerinin Küba ile ilgili kararlar
almaları beklenmektedir.
Anlaşıldığına göre, Birleşik Amerika, Fidel Castro
komünist dünya ile bağlannı muhafaza ettiği taktirde,
Küba'ya karşı müeyyideler tatbik edilmesini konferansta
talep edecektir. Buna karşilık, Brezilya, Arjantin ve
Meksika'dan dahil olmak üzere, bazı Amerika devletleri,
Küba'ya karşı müştereken sert tedbirler alınmasına
muhaliftirler.
Castro
GEÇEN YIL BUGUN CumhuriY
et
Esirler canlı hedef
22 OCAK 1991
Irak, savaşta ele geçirdiği 25 havacıyı önemli merkezlerine
yerleştirdiğini açıkladı. Bağdat'ın savaş tutsaklannı canlı
kalkan olarak kullanması çok sert tepkilere yol açtı. ABD
Başkanı George Bush, Irak ın uluslararası sözleşmeleri
ihlal ettiğini söyledi. Bu arada Irak televizyonunda savaş
esiri olduğu iddia edilen 7 kişinin görüntüleri, Batılı
televizyonlarca da yayımlandı. Irak dün akşam yaptığı
resmi açıklamada 2 pilotun cesedinin bulunduğunu,
çeşitli ülkelerden sayılannı açıklamadığı pilotlann da esir
alındığını duyurdu. Irak Deyrim Komutanı Konseyi'nin
13 nolu bildirisinde 13 uçak ve füzenin düşürüldüğü de
açıklandı.
DÜZELTME
• ODTÜ Gazetenizde 14 Ocak 1992 günü 4. sayfa 1.
sütunda "ODTÜ'den îlişiği Kesilenler" başlıkh bir haber
yayımlanmıştır. Geçmişte de benzeri haberler gazetenizde
yer almıştır. Gazeteciliğin temel gereği olan, haberin
doğruluğunu kaynağından doğrulatmadan yayımlamama
ilkesine daha fazla ihtimam göstermeniz halinde hem
gazeteniz hem de üniversitemiz bundan böyle gereksiz
zaman harcamaktan kurtulacaktır. Söz konusu haberde,
örneğin ilişkisi kesilen öğrenci sayısı "1170" olarak
verilmiştir. Oysa gerçek sayı "5O5"tir. Üniversitemiz
afla ilgili yasal düzenlemelerin gereğini de tam olarak
yerine getirmiştir. Üniversitemizin bu konuda bir
polemik yaratmak amacında olmadığını, sadece
kanıtlanabilir gerçeklerin yayımlanmasını arzu ettiğini ve
yasal düzenlemelere doğal olarak saygılı ve uyumlu
olduğumuzu bir kez daha yineler, çalışmalannızda
başarılar dilerim.
Prof. Dr. Ural AKBULUT Genel Sekreter V.
IARTISMA
SayınEğitiın BalcanınaAçıkMektup
Bu devrim yasası Atatürk'ün sağlığmda büyük ilgi gördü. Çünkü,
kendilerine çok şeyler borçlu olduğumuz kuruluş dönemi
aydınlarının başında bulunan bu büyük insan, yasaya uymarçın
ilginç örneklerini göstermekte idi.
Bay Bakan, Türkiye'miz, durdurulma-
sı olanaksız bir gelişim süreci yaşamakta-
dır. Bu olayı kavrayamayanlann
engelleme çabalan, hızıazaltmakta ise de
süreci durduramayacaktır. Günümüz in-
sanı, geçirilen acı olaylardan aldığı ders-
le, hukukun ûstünlüğü, yasalara uymak
zonınluluğu, laiklik vb temel kavramların
bilincine erişmiştir.
Şunu hemen belirteyim, bu konuda ilk
bakışta görüş aynhğımız olabilir. Isteği-
min bir devlet yasasına işlerlik kazandır-
mak olduğu düşünülünce, böyle bir
aynlıgın söz konusu olamayacağı hemen
anlaşılır.
Devletimiz, 26 Kasım 1934'te benim-
senmiş olan 2590 sayılı, Unvan ve Lakap-
lann Kaldırılması'na ilişkin yasa ile:
(Ağa, Hacı, Hafız, Hoca. Molla, Efendi,
Bey, Beyefendi, Paşa, Hanım, Hanune-
fendi, Hazretleri) sözcüklerini devlet di-
linden kaldırmıştır.
Güdülen amaç, çoğu kez yerinde kulla-
nılmayan bu sözcüklerle karmakanşık
bir durum almış olan sesleniş biçimlerine
bir duzen vermek ve bu sözcüklerin kimi-
leri ile kişiler arasında yaratılan eşitsizliği
ortadan kaldırmak olarak özetlenebilir.
İmtiyazsız, sınıfsız bir toplum oluşması
istendiğine göre insanlan, efendi; bey, be-
yefendi; hanım, hanımefendi diye değer-
lendirmek uygun olmazdı.
Bu devrim yasası Atatürk'ün sağlığın-
da büyük ilgi gördü. Çünkü, kendilerine
çok şeyler borçlu olduğumuz kuruluş dö-
nemi aydınlarının başında bulunan bu
büyük insan, yasaya uymanın ilginç ör-
neklerini göstermekte idi. Onun Münir
Hayri Egeli' -(1902-1970)ye yazdırdığı
BAY ÖNDER adlı destanda, "Bey, Ha-
nım kalkacak. Genellikle Erkek için Bay,
Kadın için Bayan kullanılacak") diye yap-
tığı uyan (yapıtta elyazısı ile görülmekte-
dir), yasanın benimsenmesinden sonra
kendisine Paşa Hazretleri diyen bir ba-
kana: "Bundan sonra bana Paşa demeyi-
zin" uyansında bulunması ilginç
örneklerdir. (F.R. ATAY -1894- 1971-
Çankaya).
ölümünden sonra bu yasaya, kişisel
yorumlarla karşı çıkanlar; "odacıya bey
dersek müsteşara ne diyeceğiz" savunma-
sını(!) yapan hukukçular bile görülmüş-
tür.
Şuracığa, Gazi Üniversitesi, Tarih
Prof. Bay Reşat Genç'in, Marmara Üni-
versitesi Türklük Bilgisi Araştırma Ensit-
tûsû'nde, yaptığı konuşmadan birkaç
satır koyacağım: Bay Genç, Yusuf Has
Hâcib'de devlet geleneği'ni ışledi. Halkın
Hükümdar'dan istedikleri arasında, Ya-
saların adil biçimde uygulanmasınıo;
Hükümdar'ın halktan istedikleri arasın-
da da yasalara ve emirlere uyma'nın
bulunduğunu, bunlann toplum dûzenini
sağlamadaki önemlerini vurgulayarak
dile getırdı. Konumuzla çok ilgili gördü-
ğüm için buraya aldım.
Rio 1992 Ve Doğru
Kalkınma, gelecekte yaşam-destek sistemlerini, örneğin; iklimleri
meydana getiren, suyun temizlenmesini sağlayan fîziksel ve
ekolojik etkileşimleri korumalıdır.
Eğer biz insanlar, bir tür olarak devam
edeceksek, bitki ve hayvan türlerini ve
tüm yaşam biçimlerinin bağımh olduğu
hava, su ve toprağı, bundan böyle, kendi
çıkarlanmız için feda etmekten kaçına-
rak ve en kısa zamanda, dünya ve tüm
çeşitliliği ile türleri ve ekosıstemleri mah-
vetmeden yaşamayı öğrenmeliyiz.
Yeryüzü için kaygılanmalı ve sürdürü-
Iebilir bir yaşam stratejisi geliştirmeliyiz!
Bu stratejinin ana prensipleri:
• Yaşamın birliktetiğine saygı ve ilgi gös-
termek.
• İnsan yaşamı kalitesini iyileştirmek,
• Yeryüzü canlılık ve çeşitliliğini korumak,
• Yeryüzü kapasitesinin sımrlan içinde ya-
şamak,
• Bireysel da vranış ve uygulamaların geliş-
tirilmesini yüreklendinnek,
• Çevreleri için sorumluluklan olan toplu-
luklar yaratmak,
• Kalkınma ve konımacıltğın uzlaştınla-
bilmesi için gerekli ulusal mekanizmaları
sağlamak,
•Sürekülik kavramına uluslararası ve bi-
reysel bağhhk olmalıdır.
Yaşam kalitesinin ölçütleri evrensel
olarak, uzun ve sağhklı yaşam, eğitim,
politik hürriyet, insan hak ve hürriyetleri
ve şiddetten annmışlık olarak kabul edi-
lir. Kalkınma, bu sayılanlan da içerdıği
zaman anlamını tam kazanmış olacaktır.
Pratikte, gelir seviyesi düşük olan ülke-
lerde -ki geri kalmış ülkelerdir- temiz ve
yeterli su ve gıda temini ve eğitim olanak-
larının arttınlması, yüksek gelir grubu
ülkelerinde ise kaynak ve enerji kullanı-
mının azaltılması ve çevre bozulmasının
önlenmesi, yaşam kalitesinin iyileştiril-
mesi demek olacaktır. Askeri harcama-
larda gerçekleştirilecek azalmalar amaca
daha da çabuk vanlmasını sağlayacaktır.
Kalkınma, gelecekte yaşam-destek sis-
temlerini, örneğin; iklimleri meydana
getiren, suyun temizlenmesini sağlayan
fiziksel ve ekolojik etkileşimleri koruma-
lıdır. Bunun anlamı, türlerin birlikteliği-
ni sağlayan, türlerin ve ekosistemlerin
çeşitliliğinin devam ettirilmesidir ki, do-
laylı olarak, yenilenebilir kaynaklann
kendilerini yenileyebilmelerinin sağlan-
ması demektir.
Yenilenemeyen kaynaklann (örneğin
mineraller, gaz, kömür ve petrol) kullanı-
mı en aza indirgenmeli, tekrar kazanım
ile kaynak kullanımında verim arttınl-
malı, yerlerine kullanılabilecek malzeme-
ler ile de daha uzun bir süre bu kaynakla-
nn kullanımı devam ettirilmelidir. Bu
amaca ulaşabilmek için nüfus artışı ve
kaynak kullanımının dengelenmesi ge-
rekmektedir. Yeni vergiler ve ekonomik
teşvikler amaca vanlmasını sağlayacak-
tır.
Sayılanlann başanlabilmesi için gerek-
li olan demokratik karar alma mekaniz-
malan, akıllı kaynak idaresinin yaru sıra
geniş yerel çevresel bilgilendirme çabala-
nnın olması gerekir. Hükümetlerin ve
ilgili kurum ve kuruluşlann yönlendir-
mesi ile çiftçilerin, balıkçılann, orman
işçilerinin, şehir ve kırsal alan insanlan-
nın, yatınmcılann bilgilendirilmeleri
sağlanabilir. Çevre eğitimi okul tedrisatı-
na yerleştirilir.
Bütün toplumlar gelişmelerinin rasyo-
Sizden isteklerimi şöyle özetleyebili-
rim:
1- Yönetimini üstlendığiniz kuruluş-
lar-
da bu yasanın uygulanmasını sağlayınız.
Elinizdeki ordudan yetişecekler, kişilere
saygılı olmak için, yasalara saygısızlık et-
memek gerektiğinin bilincine ersinler.
Hanımefendi, Beyefendi vb yasaklanmış
sözcükleri kullanmasınlar.
2- Ögretimin her aşamasında en büyük
saygı sözcüğü, "Öfretmen" olsun. Bu gü-
zel sözcük ilkokullarda kalmasın. Öğren-
ciler üniversitede de kendilerini yetişti-
renlere "öğretmeniın" diyebilsinler.
Böylece Üniversitelerde, öğrencilerini
"Bana noca demeyiniz" diye uyaran öğ-
retmenlerçoğalsın. Üniversite öğretmen-
leri, başöğretmen ATATÜRK'ü örnek
alsınlar.
(Sizden öncelerin Sayın Eğitim Bakanı
Em. Getıeral Bay Hasan Sağlam'ın,
okullarda hoca sözcüğünü yasaklayan
bir genelgesi olduğunu sevinçle anımsı-
yorum.)
3- TRT ve üniversitelerle ortaklaşa ha-
zırladığınız izlencelerde bu yasaya
uyulmasına titizlik gösteriniz. Böylece,
bilgi ve eğitimin yaygmlaşmasında çok
büyük etkisi olan TRT yayınlannda ko-
nuşanlar, milletvekiünden, sunucusuna
değin, yasaya uyma konusunda da ör-
neklik edeceklerdir.
Düzene susamış olan ulusumuza yar-
dımcı olacağınıza güvendiğimi bildirir,
saygılar sunanm.
RÜŞTÜ ERGUN
Işinbflünd (Radyolog)
nel olabilmesi için temel olarak bilgiye,
çerçeve olarak kanun ve kurumlara ve
tutarlı ekonomik ve sosyal politikalara
ihtiyaç duyarlar. Ulusal kurumlann ve
bilhassa ekonomik politikalan geliştirip
uygulayanlann aldıklan kararlann çev-
resel etkilerini değerlendirebilecek ortak
karar alma mekanizmalan bulunmalıdır.
Sürekli gelişmeriin sağlanabilmesi tüm
ülkeler için faydah, gerçekleştirilememe-
si ise zararlı olacaktır. Ülkelerin gelişme
dereceleri eşit olmayacağına göre çevre-
sel-sürekli ekonomik yöntemler geliştirip
uygulayabilmeleri için azgelişmiş ülkele-
re yardım etmek, bu amaca yönelik fon-
lan arttırmak gerekecektir. Gelişmekte
olan ülkeler kaynaklan üzerindeki baskı-
lann azaltılması yolu ile kendi çevrelerini
koruyabileceklerinden borç yüklerinin
hafifletilmesini isterler. Bu çerçeve içeri-
sinde, bu ülkelerin ihracatlannı kısıtla-
yan ticari engeller ve kaynaklann aşın
kullanımmı teşvik eden zirai sübvansi-
yonlar kaldınlmalıdır. Bu durum geliş-
miş ve gelişmekte olan ülkelerin her iki-
sinde de yöntem değişikliği gerektirmek-
tedir.
* Rk) de Janeiro, 1-12 Haziran 1992 tarihle-
ri arasında Birleşmiş Milleder Çevre ve Kal-
kınma Konferansı'na (UNCED) sahne olacak-
tır. "Dûnya Zinesi" olarak anılacak olan bu
konferans ile ilk defa tüm dünya devletlerinin
insanhğı ilgiJendiren evrensel konularda uy-
gulanacak eylem planlannın temellerini sap-
tamak için bir araya gelmeleri sağlanmış ola-
caktır. 100'den fazla devlet ve hükümet
başkanının, dünya toplumunun tüm sektörle-
rinden temsilcilerin, yüzlerce gazeteci ve böl-
gesel kurum ve kuruluşlann konferansa katıl-
malan beklenmektedir.
COŞKAN DAŞ
Türkiye Tabiatmı Konıma DerneğifiyesiAn-
kara
cluru lurızm HER HAFTA ve
SÖMESTREDE
İNDİRİMÜ FİYATLAR ve PEŞİN FİYATINA 0TAKSITLE,!UUŞm HAfTA İÇİ ÛCKTSİZ, HAFTÂ 5OMU n SOHESWTDf: 1MM0 U. ^*Lüx HBOPLAH VEYA UÇAKLA
% 3 İndirim
HAFTA SONU • HAFTA İÇİ ve HAFTALIK CEZILER I|SOM£STBE | SÖMESTREDE ILIMAN TATIL
VÖBE I TESISLER
untutTi
Cunu | l**tM*mhe] Pmzar
395000^(25OOO ! 575000
SIUVRI
ABAHTRJUACC
A1AHT KOSKU
BOtU KOtU OTIL
V I 700 OOC 550 000
S60 OOC , 890 000
re 380 OOO \ 530 000
SAPANCÂ o m I TP ! 525 OOO \ 765 000
HOTIL DOBUKKAYA I rP ' 537SO0 I 750 000
DOtUKKATA OeiRJ
HOTH KBtVANSMUt
KLASStS OTIL
550 000
637 500
740 000
595.000 | 700 000
340.000 I 480 OOO
400.000 600.000
345 000
505 000 652.000
795 000 ı 720.000
750 000
590 000
578 000
900 000
860 000
595 000
520.000
670.000
600.000
809.000
670.000
380.000
1 162.500
990.000
1 SOOOOO
1 700 000
1 390.000
590 000
510.000
755.000
" " «
l
DEDEMANOTEL|
450.000 g
\ C 5 ^aş uc-s's z
FALEZ
HOTEL
495.000 •i" "
RAMADA OTEL
699.000
ITEL I SORGUNTURTEL
375.000 [
ip 5 yaş uc-eis z
- ANTALYA SHERATON 750 000 • SOE KAYA OTEL 450 OOC
•ANTALYA TALYA HOTHL 480 000
- llıman Tatıl hyaoarma 4 aun 3 gece MSJbaS' yarun panst-
yon KûnaMama oahııdi' • ULASIM ıGKjtsOonus 220 000
•4 ve "gy^Gİık'ıyaCarım 2< burolanmzsar ogrenebılırsım;
# Kartttkâym ve Uvdağ tryaOan A *uş*ta oöa uıermünf oKıc 2ve 3 Jusri* İıyaaanma ogrenrhz
m Somestre tyanarırrn: LJudad öa * gece Katelkaya ve S<tıvn oe 3 gece Aeant Boiu S3pancs
ButS3 ve Yatova aa 2 gece honakttmaiar Km OBcerif okjp j 4 7 ve 8 gecehk czei ftyattarımzı üurc
lanmızctin oprşoebıt>fS>r
*z • TP.Tum yemek)er> YP&abah kafoalusj ve aksamyemektern kapsar
• Sapanca Abant somesîre nanc °azar D
ersembe ttyattar YP vzenndenaır
9 Grmnd Ymztcı da oes-i oOeme mdmm. vokne • Kaıialkaya öa tse tndtnm yertne oesjn coe
meoe hana somj *e sornestreoe wa$ım ocreit abnmaz • 3- kışı v* çocutUara supw ımbnmter
• KADIKOY:345 4710 (6 Hat) • HARBIYE231 90 00(11 hal) - 246 50 56 (6 Hat) • MNGAITI J3K724 n-n. • UKKKOT -sn 13 a •*»
• MECİSITtKÖT: :7169 SO * < N K t l l |4i«0 7S 76 |Pt,J • IZMII I5H21 20 26 • 2115« • »NI»1T» ,3'i 12 91 66 • İZMİT (21) 123 628 • IUIS« İ2JI 24 M 42-13
Ooruk ^ B 1
K/VY
r » . . SOUEST?
• TELESKI CIKISLARI 1
r
• SAUNA • 5CAYLARI 1
r
/ V • D'SKO SIRISLERI I
"T^ • Vfc PEŞINODEMEDE 1
HÜC KAYITLARIMIZ DEVAM EDIYOR
Yun ûısı gezılerımız ıie ıkfılı aynnlılı bıigı burola'ımızda
Nüfus cüzdanımı ve Yıldız
Üniversitesi'nden aldığım
1326 nolu kimliğimi
kaybettim. Geçersizdir.
ZERRİN ALTJOKKA
Nüfus cüzdanımı
kaybettim. Hükümsüzdür.
AYLA ÖZMEN
KAPALIÇARŞI'DA
İki katü kiralık dükkân
Tel: 513 19 94
KALBİNİZ
SİZİN İÇİN
ÇAUŞIYOR,
YA SİZ ?..
f k
TÜRK
KALP
VAKFI
Tel: 175 12 44/45
148 58 66
CUMHURİYET FOTO LABORATUVARI
Elektronik Leitz agrandizörlerimiz
ve otomatik kart banyo makinalarımızla
* siyah-beyaz veya renkli negatif
filmlerinki değer kaybettirmeden
siyah-beyaz basartz
Adres: Cumhuriyet Gazetesi
Türkocağı Caddesi No: 39/41 Cağaloğlu
Tel: 512 05 05-442
. l y y m
Fl • AT LISTESI
•x 13....................... I .OOO Tt.
13x18.....................3.5OO TL.
20x30 20.000 TL.
30x40...................3 5 .OOO TL.
43x6O................;..6O.OOO Tl.
Film banye İ.....7.OOO TL.
Kontak batkı 1 S.OOO TL.
L VE OTESI
MEHMED KEMAL
Sürgünde Bir Şair
Bir çok yurttaşımız 12 Eylül darbesiyle yurttaşlıktan atıl-
dı. Bunlardan kimi yavaş yavaş dönüyor, kimi de hâlâ yurt-
dışında... 12 Eylül darbesiyle yurttaşlıktan atılan yazar ve
şair Nihat Behram'dan bir mektup aldım. "Köşenizde yer
vererek, sorunun kamuoyunda duyurulmasına yardımcı
olacağınız inancıyla..." deniyor. Ben de duyulsun diye ye-
rimi kendisine veriyorum:
"12 Eylül Askeri darbesinden bu yana, "Türkiye hariç
bütün ülkeler için geçerli" olarak kayıtlı, bir "politik mülte-
ci seyahat belgesi" ile Türkiye'den uzakta yaşıyorum.
Bildiğiniz gibi, '12 Eylül Rejimi'nin, toplumumuz katla-
rında açtığı sayısız yaralardan birisi de, insanların en do-
ğal hakları olan '12 Eyül Rejimi Türkiye's\ dışında, bir de
Hitler Rejimi Almanyası'nda vardır.
Bu uygulamaya hedef olanların bir kesimi, '12 Eylülcü-
lerin döviz hesapları'nın kurbanlarıdır. 12 Eylül Rejimi,
yurtdışındaki emekçi çocuklarını, 'Yirmibin Mark verip, kh
sa dönem paralı askerliğe gelmezseniz, yurttaşlıktan
atılacaksınız' diye tehdit etmistir. ve binlerce gencin,
emekçi çocuğunun yurttaşlık hakkı gasp edilmiştir.
Yurttaşlıktan çıkarılanların bir kesimi, Türkiyeli Rumlar-
dır. Bu uygulamaya hedef olmalarının altında, "Türkiye
1
deki mal varlıklarına el konulması hesaplannın yattığı" söy-
lenmektedir. Yurttaşlıktan çıkarılanların mal varlıklarına el
konulması, aynı yasanın, 'kıyakçı şıkları' içindedir. Yurt-
taşlıktan çıkarılan Türkiyeli azınlıkların, el konulan mal var-
lıklarının, bugün, kimlerin eiinde olduğu araştırılırsa, sa-
nırım çok ilginç sonuçlar çıkacaktır.
Yurttaşlıktan çıkarma kararı, benim de içinde olduğum
bir kesim için ise, yurtdışında Türkiye aleyhinde çalışmak"
gibi bir gerekçeye dayandırılmıştır. Resmi devlet dilinde,
'vatan hainliği'ne denk düşen bir suçlamadır. Birçok ya-
zar, sanatçı, sendikacı, örgüt yöneticisi hedef alınmıştır.
Kenan Evren
r
\n cumhurbaşkanlığı, Turgut Özafm baş-
kanlığı altındaki hükümetçe, hakkımda çıkarılan, 'Dön ve
teslim ol' çağrısından bir süre sonra, 'yurttaşlıktan
çıkarıldığım' duyuruldu. Kenan Evren, Turgut Özai ve tüm
bakanlann imzasıyla alınan Bakanlar Kuaılu karan, 17 Ha-
ziran 1986 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak 'yürür-
lüğe girdi. Düşünün ki bir rejim ve o rejimin hükümeti, ken-
disine karşı olanı, ülkeye karşı sayıyor ve alacağı kararın
hem savcısı, hem _ ^ ^ ^ _ ^ ^ _ _ _ ^ _ ^ ^ ^ ^ ^ ^ _ _ _
yargıcı olarak kendi-
sini görüyor, özünde
faşizm budur.
12 Eylül Darbesi-
ne ve bu darbenin
uzantısı, '12 Eylül
Rejimi Hükümetle-
ri'ne karşı mücade-
le içinde olduğum
doğrudur. Demokra-
si inançlarım doğ-
rultusunda, faşizme
karşı tüm gücümle
mücadeleyi, halkı-
ma olan bağlılığı-
mın, aydın onuru taşıyabılmenın, her şeyden önce, insan
olabilme sorumlulugumun temel kıstası saydım. Türkiye
1
den uzakta yaşamak zorunda kaldığım bu on iki yıl bo-
yunca, dünyanın bir çok ülkesinde, bir çok 'Uluslararası
Yazarlar ve Aydınlar Kurultayı'na, Türkiyeli bir yazar ola-
rak davet edildim. Yüzlerce toplantıya, sanatçı ve konuş-
macı olarak katıldım. Bütün bu toplantılarda, Türkiye'de
yaşanan acıyı duyurmayı görev saydım. 12 Eylül Rejimi-
ne karşı sürdürülen çalışmalar içinde yer aldım. Bu güne
dek de, düşüncelerim, çalışmalarım ve eserlerimde, de-
mokrasiye olan özlemin ve halka bağlılığın gereği ne ise,
onu yapmayı, onurlu aydın olmanın ölçüsü saydım. Bun-
dan sonra da böyle sürecektir.
Türkiyeli aydın, insanların yurttaşlık haklarının gasp edil-
mesi sorununa karşı duyarlı yaklaşmadı. Kuruculanndan
birisi olduğum TYS de dahil, aydın kuruluşları ve aydın-
lar, genel anlamıyla sessiz kaldılar. Bu sessizlik 12 Eylül-
cülerle uzlaşmayı reddedenlere daha koyu bir biçimde uy-
gulandı. Söz gelimi, Kürt ulusunun demokratik haklarını
savunanların isimleri, konuya ilişkin gazete haberlerinin
içinden dahi ayıklandı.
Yurttaşlıktan çıkarma uygulamasına hedef olanlarda da
tutarsızlıklar izlendi. Kimisi, kendi canını kurtarma telaşı-
na düştü. Özal'la ya da, 12 Eylülcülerle ilişkiye geçenler,
anlaşanlar oldu. Kimisi hasrete yenik düştü. DÖnemin yük-
sek bürokratları arasında tanıdıklar arayanlar oldu. "Hak-
larının iadesi için dilekçeler yazdılar. Dilekçeleri sert bu-
lunanlardan, dilekçelerini yumuşatarak tekrarlayanlar ol-
du. Ülkeye, başka ülkenin vatandaşı olarak, turist konu-
munda dönmek zorunda kalanlar da var.
Kendi adıma, kuşkusuz ki devrimci onurum, hasretime
ağır basmıştır.
Son olarak, T. Özal'dan güdümlü ANAP Hükümetinin
çıkardığı ve Anti-Terör Yasası'yla güdümlü af adı altındaki
'koşullu Salıverme Yasası'na, yurttaşlıktan çıkarılanlar da
eklendi. 'Gelip teslim olmalan ve yeniden vatandaşlığa
başvurmaları' gibi 'inceden inceyepazarlık' ölçüleriyle...
Hakkımda tek taraflı ve gaspçı bir yaklaşımla yurttaş-
lıktan çıkarma kararı verenlerle, pazarlığa girmeyi onur-
suzluk saydım. Tam tersi, mücadeie içinde olmayı yeğle-
dim. Her şeyden önce, böyle bir başvuru, 12 Eylül Hükü-
meti'nin, başta hakkımda verdikleri vatan hainliği kararı
olmak üzere, tüm anti-demokratik kararlarını meşru say-
mak anlamı taşıyacaktı.
Yapılması gereken, 12 Eylül Hükümeti'nin, bu anti-
demokratik karannın iptali ve gasp altındaki doğal yurt-
taşlık haklarının pazarlıksız iadesidir.
Size belirttiğim bu düşüncelerimi, bir mektupla öz ola-
rak, Kültür Bakanı Fikri Sağlar'a da ilettim. 12 Eylül Reji-
mi anti-demokratik mirasımn, somut bir biçimde redde-
dilmesi doğrultusunda çaba göstermeleri dileğimi bildir-
dim.
Mektubuma köşenizde yer vererek, sorunun kamuoyun-
da duyurulmasına yardımcı olacağınız inancıyla, sevgi ve
saygılar..."
12Eylül darbesiyle
yurttaşlıktan atılan yazarve
şairNihatBehranfdan bir
mektupaldım. "Köşenizde
yervererek, sorunun ~
kamuoyunda duyurulmasına
yardımcı olacağınız
inancıyla..." deniyor. Bende
duyulsun diye yerimi
kendisine veriyorum.
İLAN
GAZİOSMANPAŞA SULH HUKUK
HÂKİMLIĞİ'NDEN
1991/1231
Davacı İsmail Gürel, Fatma GUrel, trfan Gürel tarafmdan açılan
çek iptali davasında:
Davacılann zayi ettiğini ileri sürdukleri ve tpsala Ziraat Bankası
şubesine ait 30003/1432.2 no.lu hesabında kayıüı L-2647028, 2647029,
2647030, 2647034, 2647035, 2647037, 2647038, 2647039, 2647040,
2647041, 2647042, 2647043, 2647044, 2647045, 2647046, 2647047,
2647048, 2647049, ve C-3819757, 3819760, 3819746, 3819765,
3819771, 3819776, 3819777, 3819779, 3819785, 3819789, 3819795,
3819796, 3822809, 3822816 ve M-2335301, 8235319, 8235322 no.lu
çekleri bulan veya eline geçiren şahıslann anılan çekJeri 17.2.1991 günü
yapılacak duruşmaya getirmeleri, aksi takdirde çeklerin iptaline ka-
rar verileceği hususu 3. şahıslann ıttılâına sunulmak üzere ilan olu-
nur. 27.12.1991
Basın: 366