Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
v — 22 OCAK 1992
) / . KURULTAYA DOĞRU SHP
HABERLER CUMHURİYET/5
^fenilikçîlerîn oyu lnönüVeANKARA (Comhuriyet Bü- deri ya da sözcüsü olmadığı vur-
Günay (solda) ile Karakaş'ın yottanşimdilik gend başkantercihi ko-
nusunda ayrıldı.
rosu) — SHP Kurıütayı yakla-
şırken Yenilikçi kanat bölündü
ve aralannda MYK üyesi Ercan
Karakaş, Ankara, İstanbul ve
İzmir il başkanlannın bulundu-
ğu bir grup dün bir bildiriyle Er-
dal tnönii'yü desteklediklerini
acıkladılar.
Yenilikçi kanatta kurultay
öncesinde genel başkanlık ko-
nusunda beklenen bölünme,
dün yayımlanan bildiri ile so-
mutlaştı. Ertuğrul Günay'ın im-
zasını taşımayan ve "Yenilikçi
Sosyal Demokratiar" başlığını
taşıyan iki sayfabk bildiride
şimdiye değin "parti içinde
parti" gibi davranılmadığı, bu
nedenle de bu hareketin bir li-
gulandı. Bildiride daha sonra şu
görüşlere yer verildi:
Sosyal demokrat döMya görii-
şümüz içinde, bizfcri bir arada
tutan ögeler, siyasette yüceltil-
mesini gerekli gördügümüz dii-
röstlük, yeteoek, ciddiyet, tutar-
htılc ve amaçlannuza ulaşma ca-
bası içinde özveri gibi ahlaki ve
moral degerierdir.
Bu degerlerin egemen obnası
için verdigiıniz ugraşlar sırasın-
da, bizlerle oian bazı arkadaş-
fauvnızm, yaldaşan kuruttay ön-
cesi gend başkanlık konusunda
faridı düşüncderi vardır.
Yenilikçüer oiantk bir araya
geldigimizden beri baglı oldugu-
muz düşünce ve moral degerier
nedeniyle destek verdiğimiz Sa-
yın Erdal tnönii'yü bu kunıltay-
da da destekliyoruz.
Bildiri.nin son bölümünde ye-
ni politikalar üretmeye ve dina-
mik, etkili bir parti meclisi
oluşması için "kararh bir tutum
sergilenecegi" vnrgulandı.
Bu bildirinin altında ise şu
imzalara yer verildi:
"Ercan Karakaş (MYK üye-
si, JsUnbul Mv.), Atamet tsvan
(Parti Meclisi üyesi), Şerif Vu-
ral (Ankara tl Başkanı), Turan
Karakaş (İznur Ü başkanı), Boz-
kurt Nuhoglu (İstanbul İl Baş-
kanı), Metin Şahin (SOOEP ko-
rucusu), Reşat Kadayıfcılar
(Gn. Mrk. Avukatı), Omer
Türkcakal (Parti Medisi üyesi),
Keramettin Gençtürk (KocacM D
Başkanı), Kenan Coşar (BttBs Ü
Başkanı). Tttmer Balcık (Ça-
aakkale U Başkanı), Ersoy Üs-
Uy (Samsun D Başkanı), Yasar
Aras (Batakesir D Başkanı), Oz-
can Derairay (Afyon İl Başka-
•ı), Übeyi Ydmaz (Erzincan D
Başkanı), Ali Keven (Yozgat ti
Başkanı), Recai Ersoy (Konya
eski Ü Başkam), Ahmet Toptaş
Karakaş, Cumhuriyet
r
in bfl-
diriye ilişkin sorulannı yanıtlar-
ken Ertuğrul Günay Ue genel
başkan seçenegi konusunda ayn
düştüklerini, Günay'ın iki ada-
ya da eşit uzakukta olmayı sa-
vunduğunu, ancak temel yakla-
şımlara ilişkin birlikteliklerinin
sürdüğünü söyledi.
SANAYİ VE TİCARET BAKANI KÖSE:
Baykal kazanırsa
dstifa ederiz
FARUK BİLPİRİCt
ANKARA — Sanayi ve Ti-
caret Bakanı Tahir Köse, olağa-
nüstü kumltayın Erdal lnönü
için "problem olmayacağj ve ra-
tmthUa kazanacagı" kanısında.
Köse, Deniz Baykal'ın kazan-
ması halinde tüm bakanlann
"aynı gün görevi
bırakacaklannı" söyledi. Köse
1
ye yönelttiğimiz sorular ile ya-
nıtları şöyle:
— İktidarda SHP'nin
DYP'nin gölgesinde kaMıgı, üs-
telik SHPTi bakanlann Başba-
kan'dan çok etldJendflderi biçi-
minde bazı eleştiriler var. Siz-
ce bu eleştiriler dogru mu?
KÖSE — Yok öyle bir şey.
Bence SHP hükttmette olduk-
ça etkin bir konumda. Hükü-
met protokolü de, yapılan işler
de, hepsi S H P ağırlıklı.
SHPnin ağırlığı her alanda ba-
riz bir şekilde hissediliyor.
— Yani sizce bir genel seçim
olsa, SHP iktidara gelebUecek
'konumda mı?
• KÖSE — Tabii, tabii. Bana
göre bu güç her zaman mevcut.
Yani bir gerileme olduğu kanı-
sında değüim.
— SHP'de bir erime olduğo
tezine de katılnuyorsunuz o
halde...
KÖSE — Katılmıyorum.
— Sizce SHP'niıı gündemin-
deld sorunlar nelerdir?
KÖSE — SHP'nin günde-
mindeki tek sorun, ikili yapının
bir an önce bitirilmesi, yekvü-
cut olması.
' — Bu konu biterse sorun
~kalmayacak mı?
KÖSE — Bu bittiği zaman
parti çok daha süratle iyi duru-
ma gelecektir. Tek sorun budur
1>ana göre.
Bunun dışında program-
da yenüenme, ilkelerin degişti-
rilmesi de mi gerekli degJl?
KÖSE — Hayır. Kimlik bu-
iialunı diye bir sorun olduğunu
kabul etmiyorum.
— Bu arkadaşlannız kurul-
tayda kazanırsa, siz taükümet-
te kalır mısmız?
KÖSE — Hayır, kalmam.
— Ama Deniz Bey, sizlerin
kabinede kalmaanın bir sakın-
cası olmadıgını açıkladı.
KÖSE — Hayır, hayır. Bunu
Genel Başkanımız da gayet gü-
zel, mizahi tarzda açıklıyor.
Okuyorsunuz. Yeni gelen arka-
daslarımıza hükümeti de, par-
tiyi de yönetmeye fırsat tanı-
mak lazım. Kime karşı muha-
lefet yapacak onlar? Iktidarda
olan bir parti var. Partide yö-
netim değişti. Bunlar daha iyi
idare edeceklerini söylüyorlar.
Neyi idare edecekler? Devleti
mi, partiyi mi? Parti yönetimi-
ni kazanırlarsa, devlet yöneti-
mine de geçmeleri lazım. Yani
koalisyonun DYP kanadına mı
muhalefet yapacaklar? Kime
muhalefet yapacaklar? Hepi-
miz aynı gün görevi bırabrız.
— Peki, yeniden Inönü'nün
kazanması durumunda bir bö-
lünme olabilir mi?
KÖSE — Bilemem. Başkala-
nnın adına konuşmaya hakkım
yok. Ama Deniz Bey'in ikili ya-
pı içerisinde olmamasını, par-
tiye destek olmasını isteriz. Bu
partinin Deniz Bey'e de ihtiya-
cı vardır.
— Ama disipiinli obnak kay-
dıyla diyorsunuz...
KÖSE — Evet tabii. Altı ay
sonra bir kurultay daha topla-
mamak kaydıyia...
— Sizce SHP'de nasd bir ge-
nel sekreterlik gerekli?
KÖSE — Genel sekreter bi-
liyorsunuz, parti meclisinden
çıkacak. Bugünkü genel sekre-
terimiz de, daha öncekiler de
görevlerini yapmışlardır.
— SHP'de yeniden yapıian-
nuuian söz ediîdigi için sonnuş-
tum...
KÖSE — Biz söz etmiyoruz.
Yapıdan gelen bir sorun yok.
Hiçbir sorun yok. Kurultayda
bir problem olmayacaktır. Sa-
yın Genel Başkan rahatlıkla ka-
zanacaktır. Onu söyleyeyim.
Bakanfardan Inönü'ye tam destek
Kurultay bitsin
isimize bakalım. ANKARA (ANKA) — Koa-
lisyon hükümetinde yer alan
SHP'b bakanlar hafta sonun-
da yapılacak Olağanüstü Ku-
rultay'da da Erdal Inönü'ye
tam destek verdiklerini açıkla-
dılar.
SHP Genel Merkezi'nce ya-
yımlanan "SHP'den Haberler"
adb dergiye açıklamalarda bu-
lunan bakanlar Deniz Baykal
ve arkadaşlarını eleştirdiler,
Inönü'ye destek istediler. Bütün
örgüte dağıtüan dergide Kurul-
tay ile ilgili görüşlerini açıkla-
yan Dışişleri Bakanı HUcmet
Çetin, koalisyonun ülkenin
önemli sonınlarına çözüm bu-
lacağına inandığını belirterek
şunlan söyledi:
"Koalisyonun arkasında bü-
yük bir toplumsal destek var.
Bu arada parti içi meselelerle
dikkatleri başka yere çekmenin
doğru olmadıgını ben başından
katkılarıyla yerine getirilebile-
cegi vurgulandı. Açıklamalarda
SHP'nin Kurultay'dan bütün-
lük içinde çıkması için bütün
çabanın gösterilmesi de istendi.
Devlet Bakanı Erman Şahin
de kendilerine halka kanıtla-
mak için iktidar olanağının tam
bir uyum ve tam bir başan ile
kullanılması gerektiğine deği-
nirken, Turizm Bakanı Abdül-
kadir Ateş ise "Kendim başta
oimak üzere tüm örgüüerimiz
yt h«ıim«iT ber altı ayda bir ku-
raltay yapmaktan bıkmış
asanmıştar" dedi.
SHP kadrolanmn gereksi-
nim duyduğu konsantrasyonu
sürekli toplanan kurultaylar
nedeniyle bulamadığma clikkati
çeken Kultür Bakanı Fikri Sag-
tar da kamuoyunda kendi iç so-
runlarmı çözememiş, bütünleş-
rnesini sağlayamamış parti ima-
MECLÎS NOFLARI
beri söyledim. Böyle bir iç mü-, jının silinmesi gerektiğini de
cadele yolu açacak olan bir ku- söyledi.
rultayın doğru olmadıgını ba-
şından beri belirtiyorum. Ku-
rultay delegelerinin, bundan
önce olduğu gibi Kurultay'da
da büyük bir sağduyu ile en
doğru karan vereceklerini ve
partinin hükümet içinde kala-
rak Türkiye'nin birikmiş sorun-
lannın çözülmesine olanak sağ-
layacağına ve genel başkana
destek vereceklerine inanıyo-
rum."
SHP'nin ülkede demokrasi-
nin garantisi olduğunu ifade
eden Devlet Bakanı tbrahim
Tez de partinin her kurultaydan
daha da yüreklenerek çıktığını
ifadc etti.
Bayındırlık ve Iskan Bakanı
OBBT Kumbaracıbası ve Devlet
Bakanı Giikr tleri'nin açıkla-
malarmda da sosyal demokrat
haretetin zor döneminde üstle-
nilet ortak iktidar sorumlulu-
ğunun gerekierinin örgütün
Koalisyonun geleceğinin kurultaya bağlı olduğunu söyleyen İnönü'den uyarı
'Tahrijklere kapıknayırfANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Başbakan Yardımcısı ve
SHP Genel Başkanı Erdal tnö-
nü, olağanüstü kurultayı "SHP
için önemli bir aşama" olarak
niteleyerek, "Kurultayımıza ilgi
koalisyonun devamı üzerindeki
kaygılardan kaynaklanıyor" de-
di. lnönü, milletvekillerine
"Omuz verin tahriklere kapıl-
mayın, asü görrvinizi unutma-
yın" diye seslendi.
lnönü, dün partisinin Meclis
grup toplantısında yaptığı ko-
nuşmada, SHP icindeki tartış-
maJara değinerek, "DYP de bi-
zim söylediklerimizi söylemeye
başladı. Artık bizim bu fikirle-
ri tekrar etmemize gerek yok.
Yeni şeyler söylemeliyiz" yakla-
şımını şöyle eleştirdi:
"Ben de diyorum ki, elbet her
parti sürekli bir yenilik arayışı
içindedir. Bu güzel bir şeydir.
Ama unutmayalım ki, biz >^p-
ttgımız vaatleri heniiz gerçekles-
tirmiş degiliz. Sosyal demokrat
fikirierimizi söyledik. Niçin ik-
tidardayız? Bu fikirleri gerçek-
leştinnek için. 'Bu fikirleri her-
kes söylüyor, biz başka şey
söyleyelim' arayışına girersek,
bu fikirieri kim gerçekleştire-
cek? Bizim sosyal demokrat fi-
kirlerimiz, demokratikleşme,
ekonominin gelir dağılımmı dii-
zelterek büyümeye çalışmasını
nerkes kabul etti. Ama bunlar
oldu mu? Bunlan yapmak için
hükümetin tek başına olması
yetmez. Bir fikri halk kabul
edince iş bitecek diye bir şey
yok. Seçimde vatandaş o fikir-
lere destegini oy vererek göste-
riyor. Ondan sonra bu fikirlerin
hayata geçirilmesini bekliyor.
Daha işin başındayız. De-
kirler arayalım, onlan söyleye-
lim, tartışalım. Ama esas göre-
vimizin bu programı gerçekleş-
tirmek olduğunu, herkesin bu
fikirleri benimsemiş göriınmesi-
nin hiç de bu fikirlerin hayata
geçmesi anlamına gelmedigini
unutmayalım. Bu fikirleri adım
adım hayata geçiriyonız. Bunu
yaparken de en büyük destegi-
miz sizsiniz. Milletvekillerimiz-
dir, partimizdir."
İnönü: "Kurultayımıza ilgi koalisyonun devamı
üzerindeki kaygılardan kaynaklanıyor. Bütün
mesele, partinin temel doğrultusunu korumak,
hükümet icindeki yerini koruyarak kurultayı
geçirmek."
mokratikteşme konusunda tasa-
nlar hazırlanıyor. Tartışılıyor.
Adım adım ileriiyoruz. Ama ne
ekonomiyi düzeltmişiz, ne de
demokratikleşmeyi saglam bir
zemine oturtmuşuz. tşte Güney-
dogu'daki huzursuzluk devam
ediyor. Bunlan düzeltecegiz.
Muhalefetteyken söyledigimiz
fikirleri gercekleştirecegiz. Bu-
nu, partimizin hükümeti destek-
lemesi ile bu programı gercek-
leştirebiliriz.
Onun için bir taraftan yeni fi-
"Yeni sosyal demokrat yaşa-
yışı partimizin desteklemesiyle
gercekleştirecegiz" diyen lnönü,
"Yenilik güzel şey. Ama yeter ki,
bu düşüncelerin gercekkşmesin-
de birlikte omuz vennek, ugraş
vermek. Onu da unutmayın"
göruşunu savundu. lnönü, ko-
nuşmasının son bölümünde ku-
rultay konusundaki görüşlerini
şöyle dile getirdi:
"Kurultayımıza kamuoyun-
daki ilgi partinin yerinden, hü-
kümetin balkunızda uyandırdı-
gı beklentilerden koalisyonun
devamı üzerindeki düşünceier-
den, kaygılardan kaynaklanıyor.
Her kurultay bizim için bir sı-
navdır. Çünkü biz kurultayda
açıkça parti icindeki yönetimi
konuşuyoruz.
Bu defa da kurultayda parti
üst yönetiminin degjşmesi söz
konusu. Kurultaya cağıran arka-
daşlanmız bunu açıkça söyledi-
ler başında. Seçim sonuçlan de-
gerlendirilecek, ondan sonra se-
çim yapılacak. Parti içinde yeni
bir yönetim kunılacak mı, ku-
rulmayacak mı? Buna kurultay
karar verecek."
Milletvekillerine büyük görev
düştüğünü ve programın gerçek-
leşmesi için "agırlıklarını
koymalan" gerektiğini söyleyen
İnönü, "Bu kurultaydan çıkar-
ken, vaatlerimizi gerçekleştire-
cek bir güçte olduğumuzu gös-
termeliyiz. Bunu 'göstennenin
yolu elbet kurultayda buluna-
caktır. Sizler yolu
göstereceksiniz" dedi. İnönü,
kurultayın daha öncekiler gibi
SHP'ye güç vereceğine inandığı-
nı belirterek, tüzük ve program
değişikliği konusunun daha son-
ra toplanacak bir kurultayda ko-
nuşulabileceğini kaydetti.
GÖVDE GÖSTERİSΗ Deniz Baykal'ın İstanbul Dedeman Oteli'nde, İstanbul, Trak>« ve Bursa kurultay delegeleriyle yaptığı toplan-
tıda, sık sık "Başkan Baykal" sloganlan atüdı. Baykal, İstanbul millelvekilleri İsmail Cem iie Algan Hacaloglunu janına oturtarak yapUğı
konuşmada, SHP'nin "ikibaşlılık" nedeniyle oy kaybettiği iddialarını sert bir dille eleştirdi. (Fotoğraf: ALİ ÖZ)
Yeni SoVun bildirisinde, BaykaVın koalisyonu sürdüreceği belirtildt
Boş şantaj yapıyorlarYenî Sol Saym İnönü, kurultayı kaybedip
genel başkanîıktan uzaklaştıktan sonra,
koalisyonu bozabilecek yetkiyi ve gücü de
kaybetmiş olacaktır.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — SHP icindeki "Yeni
Sol" grup adına dün yapılan
açıklamada Genel Başkan Erdal
İnönü, sert bir dille "boş
şantaj" yapmakla suçlandı. Bil-
diride Yeni SoPun lideri Deniz
Baykal'ın koalisyonu bozma
yaklaşunı ve niyeti olmadıgı be-
lirtildi.
Yeni Sol" adına dün yapı-
lan iki sayfalık açıklamada da,
"Kendi partisine mubtıra verdi-
ği gazete manşetlerinde açıkla-
nan, kendi üyelerini tehdit eden
bir genel başkana ve yönetime
siyaset tarihi ilk kez rastlıyor"
denildi. İnönü ve bazı yönetici-
lerin "Biz kurultayı kaybeder-
sek koalisyon dağılır, 45 gün
içinde erken seçim olur" sözle-
rinin "şantaj" niteliğinde oldu-
ğu savunuldu ve şöyle denildi:
"Saym İnönü, kurultayı kay-
bedip genel başkanîıktan uzak-
laşüktan sonra, koalisyonu bo-
zabilecek yetkiyi ve gücü de
kaybetmiş olacaktır. Saym İnö-
nü, geoel başkan degil, sıradan
bir bakan yahut bir milletvekili
sıfatıyla koalisyonu bozamaya-
cagına göre, bunu kim yapacak-
ür?
Kurultay sonrasında genel
başkanlık görevini üstlenecek
olan Sayın Baykal, bir hiikmü
şahsiyet olan partinin almış bu-
lundugu karariann sürekli oldu-
ğunu, koalisyon protokolüne
baglılıgını ve hükümetin devam
edecegini açıklamıştır.
Sayın İnönü, koalisyonu da-
En büyük delege avcısı kim?FARUK BİLDtRİCİ
ANKARA — Kimi zaman
Güneş Gürseler'e imrenmemek
mümkün degil. Meclis kulisin-
de SHP'Uler, asık suratlarla do-
laşıp kurultayı tartışırken bile
Gürseler, etrafa gülücükler da-
ğıtıyor. Ve üstelik Yeni Sol'un
çok duyarlı olduğu bir konuda
şaka yapıyor:
"En büyük delege avcısı be-
nim..."
Evet... SHP'de kurultaya üç
gün kala en çok sözü edilen şey
delege avı. Yeni Sol'a göre tüm
bakanlar devlet olanaklarını
kullanarak delegeleri etkileme-
ye çalışıyor. Bakanlann kurultay
faaliyetlerini yönlendiren bakan
da Onur Kumbaracıbası.
lnönü kaybederse, koalisyo-
nun bozulacağı, hatta seçim ola-
cağı tezi oldukça etkili. Bunun
farkında olan Baykal yanlıları
da dün suçlamalanmn dozunu
arttırdılar. Bu gruptan Fuat Ata-
lay, Aydın Güven Gürkan'ın
"Bugünkü Genel Başkanı zayıf-
latmak bir büyük Türkiye buna-
hmına çağn çıkartmak demek-
tir. SHP asıl o zaman biter" söz-
lerine sert bir tepki gösterdi:
"Saym Gürkan, grup başkan-
vekilliği odasında insanlara
'İnönü'den kurtulmak kolay,
önce Baykal'ı halletmek lazım'
diyen çelişkilerle dolu bir kişi.
Küfrettiği partiye bir şey değiş-
mediği halde bedava milletvekil-
liği karşüığında geldi."
ANAP grubunda ise Orhan
Ergüder, "Kaptanın seyir
defteri" adım verdiği konuşma-
lanndan birini gerçekleştirirken,
SHP'ye değiniyordu:
"Iktidarın zayıf kanadının
durumu bizi çok ilgilendiriyor.
Genel başkanımız ve kurmayla-
nmız SHP kurultayını yakından
izlemeli. Çünkü bu kurultay so-
nunda, iktidar ortağı değişebi-
lirr
ANAP'lıların düşüncesi bu.
Aslında Ergüder'in sözleri bir
ölçüde DYP'lilerin yaklaşımım
da yansıtıyor. Çünkü onlar da
özel sohbetlerde gazetecilik ola-
rak SHP kurultayını sorup, ar-
dından ekliyorlan
"Komşuda olan bizi Ugilen-
dirmez, ama bizim bildiğimiz
Baykal gelirse koalisyon proto-
kolünü aynen kabul etmesi
mümkün değil. Bizim hükümet
de ANAP hükümetinin 20 Ekim
sonrasındaki durumuna döner.
Askıda kalır..."
ğıtacak yetkiye sahip bir görev-
de bulunmayacağına, görevin
yeni sahibinin ise böyle bir ni-
yeti obnadıgına göre, Sayın İnö-
nü, koalisyonu kimin dağıtaca-
ğını söylemektedir. Şantajın
müeyyidesi oian koalisyonu da-
gıtmak fiilini kimin yerine geti-
recegini Saym tnönü, ima et-
mektedir."
Baykal'ın koalisyonu boz-
mak yaklaşunı ve niyeti olma-
dıgı kaydedikrek, "Sayın İnö-
nü, kendisinm genel başkanhgı
kaybetmesi durumunda Sayın
Demirel'in koalisyonu bozaca-
ğı imasını getirmektedir. Boş bir
şantajın hayali müeyyidesini
oluşturmak işlevi, Saym İnönü'-
nön bu hayali senaryosunda ima
yoluyla Sayın DemireTe veril-
mektedir" görüşü savunuldu.
"Şantaj >önemi temelsiz de ol-
sa, temelli de olsa gene şantaj-
dır. Çirkindir ve ayıpür" deni-
len açıklamada, Demirel'in
SHP kurultayına ilişkin demeç-
lerinde, "SHP kurultayının ki-
mi secip seçmeyecefi kendi işi-
dir. Bizim muhatabımız SHP'-
nin hiikmü şahsiyetidir. İnsan-
lann değişmesi hükmü şahsiye-
ti degistimıez" dedig anımsatıl-
dı. "Yeni SoF'dan Fuat Atalay,
Cumhuriyet'e, Yenilikçi kana-
dm Inönü'ye destek bildirisini
değerlendirdiklerini, Parti Mec-
lisi listesinde yeniieşmeden ya-
na olan çeşitli kişilere yer ver-
mek için önümüzdeki günlerde
temasların süreceğini kaydetti.
Atalay, "Günay ve arkadaşla-
nyla birlikte olmak isteriz"dedi.
BAŞKENTTEN
AHMET TAN
Kurultay Diyaloğu (1)
— Kardeşim, partiyi değiştireceğine önce kendisini cte-
ğiştirsin. Üç kurultaydır aynı şeyi yapıyor.
— Neyi yapıyor?
— Aday mı değil mi, onu bile çıkıp açıklamaktan korku-
yor.
— Bir aday taktik uygulayamaz mı?
— Uygular ama, tutmamış aynı taktikleri üçüncü defa
uygulaması garip değil mi?
— Nasıl yani?
— Kurultaya üç gün kaldı. Aday mı değil mi, hâlâ açık-
lamıyor. Demek ki, kendisi bile kendisinden emin değil.
Kendisine güvenemiyor. Örgütü ayağa kaldırmış. Türkiye1
yi ayağa kaldırmış. Ama aday olup olmayacağını hâlâ açık-
lamıyor. Bu mu değişim, bu mu yeniden yapılanma?
— Kurultay taktiklerinin de mi değişmesi gerek?
— Gerek tabii. Üç kurultaydır kullandığı taktiği bile de-
ğiştiremeyen bir insan, partide değişimi nasıl gerçekleşti-
recek?
— O başka bu başka.
— Başka değil. Haydi, şimdi partinin eridiğini söylüyor.
Bundan üç yıl önce de mi eriyordu?
— Gerekçe değişmiş olamaz mı?
— Hayır, gerekçe değişmiyor. Tek gerekçe var, "ben
olacağım" gerekçesi.
— Siyasette bundan doğal ne olabilir? Siyaset "ben"
mücadelesı değil midir?
— Olabilir. Ama, bu ben mücadelesinin partiye, halka
zarar vermemesi gerek. Zarar verme olasılığı varsa, bu mü-
cadeleyi en azından —
Bir aday taktik
uygulayamaz mı? Uygular,
ama tutmamış aynı
taktikleri üçüncü defa
uygulaması garip değil mi?
askıya almak gerek.
— Şu andaki yöne-
tim denendiğine, se-
çimlerde başansızlığı
da tescil olduğuna
göre, çekilmesini iste-
mek çok mu haksız-
hk?
— Evet haksızlık. Çünkü şu andaki yönetim iktidar orta-
ğı. Halkın ve SHP seçmeninin beklentilerini gerçekleştir-
mek için imza attığı bir protokolü, programı uygulama mü-
cadelesinde.
— Bu mücadeleyi genel başkan değişse bile bugünkü
SHP'li bakanlar sürdürürler. Karşı taraf bunun güvence-
sini veriyor.
— Genel başkan ve bazı bakanlar da şimdiden yönetim
değişikliği olursa istifa edeceklerini açıkladılar bile. Öteki-
leri de açıklayacaklardır.
— Buna şantaj deniyor.
— Ne münasebet... Siyaset bir onur mesleğidir. Bir rea-
lite işidir. Kurultayı kaybetmiş bir bakanın hükümette kala-
cağım diye ısrar etmesi, ne siyasete sığar, ne de realite-
ye...
— Ama karşı taraf, "Biz kazandığımızda hükümete do-
kunmayız. Bugünkü bakan arkadaşlarımız görevlerini
sûrdürecekler" diyorlar.
— "Biz partiyi derleyip toplayacağız, hükümetteki ar-
kadaşlar işlerine devam ederler" demek, delegeleri de,
halkı da üç yaşındaki çocuk yerine koymaktır.
— Nasıl?
— Nasılı var mı? Partiyi yönetmesin dediğin insanlara
ülkenin yönetimi emanet edilir mi? Bunu kime anlatırlar?,
— "Beni deneyin" diyen ve adaylığını henüz açıklama-,
mış olan genel başkan adayı bunu isteme hakkına sahip
değil mi?
— Sahip belki. Ama, kendisinin denenmediğini söyle-
mesi hakkı değil.
— Neden?
— Çünkü, 35 yaşından beri kendisi en yüksek makam-
larda denendi. Maliye Bakanlığı'nda denendi. Enen'i Ba-
kanlığı'nda denendi. Genel sekreter yardımcılığında denen-
di. TBMM grup başkanvekilliğinde denendi. Genel sekre-
terlikte denendi. Hem de Parti Meclisi'nin büyük desteği
verilerek denendi.
— Ama şimdi farklı birdurum var. Koalisyon dönemi...
— Pardon, kendisi CHP-MSP koalisyonunun bozulması
döneminde de denemiştir. Ayrıca, iki kere de genel baş-
kan adaylığında denenmiştir. Özetle, parti örgütümüzde
kendisiyle ilgili bir bilgi eksikliği yoktur.
Not: Kurultay diyaioglarını kurultaya dek sürdüreceğiz. Yu-
kandaki diyalog, Bayındırlık Bakanı Onur Kumbaracıbası
ile gerçekleştirildi.
Türkiye soluve
SHP kurultayı
DR. UĞUR CİLASUN
SHP Eski Ankara tl Başkam
Türkiye sotu açısından 20
Ekim seçimlerinin tarihsel bir
dönüm noktası özelliğini taşı-
dığı yadsınamaz bir gerçektir.
Odak noktasında sosyal de-
mokrasinin ve onun büyük
partisi iddiasındaki SHP'nin
bulunduğu sol güçler için bu
nokta inamlmaz bir çözülme-
nin, kimileri için başlangıç, ki-
mileri için bir pik yaptığı nok-
tadır. Bizim görüşümüze göre
ise bu tarihsel an, öncesi ve ka-
çmılmaz olarak sonrası olan bir
sürecin "ortaya çıktığı" andır.
Sürecin 20 Ekim öncesinde
başladığını gösteren pek çok
gösterge vardır. Sonrasında da
hızlanarak süreceğini gösteren
gene pek çok gösterge mevcut.
SHP'nin, bu noktada zaten
çok tartışılansosyal demokrat
kimiiğini tamamen yitirdiği or-
tadadır. DSP'nin o kimliği hiç-
bir zaman taşımadığı da bilini-
yor. Türkiye solunun bunun
dışındaki güçlerinin ise çok
uzun zamandır, marjinal bir
kimliğinin olduğu ve bu kimli-
ği kendi içlerinde de tartıştık-
lan da kamuoyunun bilgisi
içinde.
Herkesce kabul edilmesi ge-
rekli gerçeklik şudur; SHP bu
yapısı ile üyelerinin bugünkü
nicel ve nitel özellikleri ile ör-
gütlenme biçimi, tüzüğü, prog-
ramı, yönetimi ve liderliği ile
kesinlikle bir sosyal demokrat
parti değildir. SHP bugünkü
hali ile ülkenin kırsal kesimle-
rinden tamamıyla kopuk, bu-
nun yanında kentsel kesimlerin
de çok uzağındadır. SHP, köy-
den kente göç etmiş.kentin her
türlü rantını yalnızca paylaş-
maya değil tekeline almaya ka-
rarlı, bunun için her türlü mo-
ral değeri çiğnemekte fütursuz.
Bu nedenle de hiçbir kurul ta-
nımayan göçmen insanlann,
doğal sonuç olarak içerisinde
hiçbir hukuki ve ahlaki kura-
Im işlemediği bir kurum haline
getirdiği bir "negatif partidir."
Siyasetin, böyle tepkisel ni-
telikli negatif partilere uzun sü-
re tahammülü yoktur. SHP ön-
derliğinirt, negatif siyasi parti •
olmamn temel niteliği olan
"yağmacılık" özelliğinin far-
kında olduğu görülüyor. Bu
nedenledir ki partinin - oluşma-
sında kendilerinin büyük so-
rumluluğu olan - bu özelliğini,
iktidarı paylaşma görüntüsü al-
tında devlete taşımakta büyük
bir acelecilik göstermişlerdir.
Seçim sonrasında partiyi tartış-
mak isteyen iyi niyetli ve bilinç-
li siyaset adamlannın sözlerini
kulak ardı etmişler, iktidara or-
tak olmamn partiyi güçlendire-
cek bir unsur olduğunu düşün-
müşler ve "devlete sahip
çıkıyoruz" gibi kökü ta Os-
manh'da bir kafa yapısı ile ik-
tidara ortak olmuşlardır.
Bu tespitlerin ışığı altında
ben, SHP'nin devlet yönetimi-
ne ortak (ya da yama) olup ol-
maması ile ilgilenmiyorum. Be-
ni ilgilendiren özel olarak
SHP'nin, genel olarak da
Türkiye solunun bugünü ve ge-
leceğidir. SHP'nin gerçekten
çağdaş sosyaldemokrat bir par-
ti olabilmesi, 25 Ocak Kurulta-
yı'nda parti liderliğinin^ve yö-
netiminin tümüyle değişmesi ile
yakından ilgilidir. Bu gerçek-
leştiği takdirde, solda, odak
noktasında gene SHP'nin bu-
lunduğu bir bozulma-yeniden
düzelme süreci başlayacaktır.